Capital’in 18 ihracatçı sektörü kapsayan araştırması, “en değerli” kategorilere dair çarpıcı veriler ortaya koyuyor...
Yasemin Erdoğan
Geçtiğimiz yılı 143 milyar dolarlık ihracatla kapatan Türkiye, hazır giyimden mobilyaya, plastikten tekstile kadar birçok sektörde, önemli bir tedarikçi. Ancak “en çok kazandıran” kategoriler açısından bakıldığında işin rengi değişiyor. Capital’in Türkiye ile dünyadaki kilo başı ihracat fiyatlarını kıyaslayan araştırması, birçok kategoride, oyun dışı kaldığımızı ortaya koyuyor. İhracatçı birliklerinden ve uzmanlardan alınan verilere göre Türkiye, bu yüksek değerli kategorilerde üretim yapmasına rağmen fiyat konusunda oldukça gerilerde. Araştırmaya dahil edilen 18 sektörün 13’ünde, en değerli kategoride dünya fiyatları, Türkiye’nin en az 2 katı. Bazı sektörlerde ise fiyatlar, Türkiye’nin 9-10 katına kadar çıkabiliyor. Peki Türkiye, neden dünya fiyatların gerisinde kalıyor? Daha da önemlisi Türkiyeli üreticiler, bu yarışa dahil olabilmek için ne yapmalı?
Kilo başı ihracat değeri açısından bakıldığında hububat, makine aksamları, çelik, mermer, tekstil gibi sektörlerde, en yüksek fiyatlı kategorilerde Türkiye, küresel rakiplerin oldukça gerisinde. Fiyat yarışında öne çıkan ülkeler ise Almanya, Japonya, Hollanda ve İtalya. Bu alandaki en çarpıcı örnek hububat sektöründe gözleniyor. Hububatta, hem Türkiye’de hem dünyada kilo başı ihracat değeri en yüksek kategori sebze tohumları. Fiyat, özellikle hibrid tohumlarda ciddi biçimde yükseliyor. Pazarın lideri ise Hollanda. Türkiye’nin sebze tohumu ihracatında kilo başı fiyatı 11,8 dolarken, Hollanda da tam 9,5 katına çıkarak 112,5 dolara ulaşıyor. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, “Sebze tohumlarında Hollanda lider konumda. Onu Japonya ile ABD izliyor” diyor. Makine ve aksamları sektöründe ihracat değeri en yüksek kategori büro makineleri. Bu kategoride Türkiye’nin kilo başı ihracatı 41,2 dolarken, Almanya’nın fiyatı Türkiye’nin tam 5,8 katı. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, “Türkiye bütün ürün gruplarında üretim gücüne sahip. Ancak birim fiyatlarımız maalesef Almanya’ya kıyasla daha düşük” diyor. Çelik ve mobilyada da dünya pazarına hakim olan ülkelerdeki fiyatlar, Türkiye’yi en az üçe katlıyor. Örneğin, mobilyanın en değerli kategorisi olan oturma grupları, yatak odaları ve salon takımlarında Türkiye’nin kilo başı fiyatı 6 dolar civarında. Dünyadaki en yüksek fiyatlı rakipler olan İtalya ve Almanya’da ise fiyatlar 20 doları aşıyor. MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, “İtalya tasarım, Almanya ise mühendislik anlamında yaptıkları yatırımlarla mevcut durumlarına ulaşmış durumda” diyor.
Dünya genelinde yüksek ihracat değeriyle öne çıkan bazı kategorilerde ise Türkiye’nin ya çok zayıf olduğu ya da hiç söz sahibi olmadığı görülüyor. Bir anlamda “oyun dışı” kalınan bu kategorilerden bazıları çelik sektöründe. Çelikte dünya pazarında en yüksek fiyata sahip kategoriler paslanmaz çelik, levha, ağır profil ve dikişsiz boru. Ancak Türkiye bu alanlarda üretim yapmasına rağmen söz sahibi değil. Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, bunun nedenlerini şöyle açıklıyor: “Türkiye’nin çelik ihracatı kilogram başına ihracat değeri nispi olarak daha düşük ürünler üzerine yoğunlaşmış durumda. Daha yüksek fiyatlı vida/cıvata/somun, yassı kaplama, inşaat aksamı, alaşımlı yassı gibi ürünlerin üretimini gerçekleştirsek de bu ürün grupları genel ihracatımızdan istenilen kadar önemli bir pay alamıyor. Ayrıca kilogram başına fiyatı yüksek olan paslanmaz çelik, levha, ağır profil, dikişsiz boru gibi ürünlerde ise yeterli üretim gerçekleştirilmiyor.” Süt ürünlerinde de benzer bir durum söz konusu. Türkiye, en değerli segment olan parmesan grubunda söz sahibi değil. Teksüt Yönetim Kurulu Üyesi Arda Aksaray, “Parmesanın maliyeti yüksek ve tüketimi az olduğundan butik olarak kalıyor” diye konuşuyor. Çimentoda ise en değerli kategori, global piyasada tonu 350 doları bulan kalsiyum aluminat. Türkiye’nin bu kategoride üretimi var ama çok düşük. Dünya Çimento Birliği Başkanı Emir Adıgüzel, “Sektörümüzde kilogram başına en kârlı ürünler kalsiyum aluminat ve beyaz çimento/ klinker. Kalsiyum aluminat çimentosu bazında ülke olarak çok az bir pazar payına sahibiz. Beyaz çimento ve klinkerde ise söz sahibiyiz” diyor.
~
Sektör temsilcilerine göre Türkiye’deki kilo başı ihracat değerinin düşük kalmasının nedenleri ortak. İnovasyon, tasarım ve Ar-Ge eksikliği, bu nedenler arasında ilk sırada yer alıyor. Reçete ise tüm sektörler için aynı: Katma değerli üretime odaklanmak. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, Türkiye’nin makine ihracatında kilogram başı ortalamanın 20 dolara çekilmesini hedeflediklerini söylüyor. Bunun nasıl gerçekleşeceğini ise şöyle anlatıyor: “Teknoloji transferini ve üretimini besleyen ekosistemi kurmak ve geliştirmek zorundayız. Bu ekosistemde inovasyon kültürünün, eğitimin öneminin yanı sıra ihracat finansmanı da pratik bir destek mekanizması olarak sistemde bulunmalı.” Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sami Aydın da daha yüksek ihracat gelirinin ancak teknolojiyle sağlanabileceğini vurguluyor. Aydın, reçeteyi şöyle açıklıyor: “Tüm ürünlerde teknik tekstillere yönelme olursa, global pazarda daha güçlü bir konuma sahip olabiliriz.” Türkiye, deri sektöründe de önemli bir tedarikçi. Kürk giyimdeki kilo başı ihracat fiyatı 170 dolara kadar çıkıyor. Ancak dünyanın en pahalısı, 250 dolarla İtalya. İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Şenocak, “Birim fiyatlarımızı yükseltmeyi hedefliyoruz. Sektörümüzün tasarım ve rekabet gücünü artırmaya çalışıyoruz” diyor. Doğaltaş pazarının en değerli kategorisi işlenmiş mermer olarak öne çıkıyor. En güçlü rakip yine İtalya. İtalya’nın fiyatı Türkiye’nin 2,6 katı. Türk Mermer Maden Vakfı Başkanı Ersoy Erol, “Markalaşmaya önem vererek ülke mermerinin katma değerini artırabiliriz” diye konuşuyor. Plastik sektörünün ihracattaki gelirini artırması için de yüksek katma değerli mamullere odaklanması gerekiyor. Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Başkanı Yavuz Eroğlu, “Medikal plastikler, hava taşıtlarında kullanılan plastik parçalar ve yüksek performanslı mühendislik plastiklerinde üretime bir an evvel geçilmeli” diyor.
DİĞER SEKTÖRLERDE DURUM
Hazır giyim, Türkiye’nin en yüksek ihracat geliri elde ettiği, lokomotif sektörlerden. Sektörde kilogram başına ortalama ihracat 15-20 dolar arasında değişiyor. İhracat değeri en yüksek kategori ise ortalama 24 dolarla dokuma grubu. Bu da elbise-takım grubunu içeriyor. Bu grupta İtalya 60 dolarlık fiyata sahip. Mobilya sektöründe salon ve yatak odaları kategorisi, ihracat değeri en yüksek ürün grubu olurken fındıkta iç fındık, makine sektöründe büro makineleri öne çıkıyor. Demir ve demir dışı metaller alanında ise mutfak ürünleri, en fazla katma değere sahip kategori. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Rıdvan Mertöz, “Sektörün genel ortalaması kilo başı 3,70 dolarken bu rakam mutfak kategorisinde kilo başı 4,5 dolar” diyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?