Tehlikeli sinyaller

İşte şirketleri kara kara düşündüren tehlike sinyalleri…

7.09.2016 14:24:460
Paylaş Tweet Paylaş
Tehlikeli sinyaller
LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, “Bu yıl perakendede can kaybı yaşandı. İstanbul’daki terör saldırılarının ikinci gününde satışlar yüzde 40 düştü” diyerek ilk sinyali vermişti. Turizmden dolayı alışverişte kayıpların olacağına işaret eden Küçük, İstanbul, Antalya ve kıyı şeritlerinde önemli daralmalar olacağına, ancak kaybın ne kadar olacağını kestirmenin zor olduğuna dikkat çekmiş ve “Bunu kabul etmek lazım” demişti. Perakende iç tüketimin nabzını tutan çok kritik bir sektör. Bu nedenle Küçük’ün açıklamaları önemli. Bu açıklamayı, BDDK verileriyle birlikte okuduğumuzda tablo daha da netleşiyor. Hem tüketici hem de ticari kredilerde tehlike çanları çalmaya başladı. Geçen yıldan itibaren artış trendine giren takibe düşen tüketici kredilerine ticari krediler de eklendi. 2015 yıl sonuyla 2016 Mart dönemi arasında takibe düşen ticari krediler 14 milyar liradan 17 milyar liraya çıktı. Tüketici kredilerinde ise takibe dönüşüm oranı Mart 2016 itibariyle yüzde 4,38 oldu. Bu oran 2009 yılından itibaren en yüksek oran. Tüketimden gelen sinyallerin yanı sıra sanayide de yolunda gitmeyen işler var. Özellikle otomotivde iç pazarda yaşanan yüzde 7’lik daralma dramatik. Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, 2016 Ocak-Nisan döneminde kamyon dahil toplam endüstri satışlarının yüzde 7 daraldığını söylüyor ve “Binek araçlar yüzde 2 daralırken, hafif ticari araçlar yüzde 17, orta ticari araçlar yüzde 5 daraldı” diyerek iş dünyasındaki sıkıntıların ticari araç satışlarında da kendini gösterdiğini belirtiyor. Öte yandan sağlık, çelik, tekstil, hazır giyim, lojistik, değerli maden, gıda gibi pek çok sektördeki şirketlerden gelen “sıkıntı” sinyali tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.
HEDEFLER TUTMADI
İş dünyası, 2016’ya zaten büyük umutlarla girmemişti. Büyüme hedefleri makul seviyelerde tutulmuş hatta küçülme öngörülmüştü. Ancak yine de ilk 4 ayda hedeflere ulaşmak pek çok sektörde mümkün olamadı. Collezione Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Akyiğit, yıla ocak ve şubat aylarında hedefleri tutturma anlamında iyi başladıklarını, fakat mart-nisan aylarında hedef cironun ancak yüzde 90’ını gerçekleştirebildiklerini belirtiyor. Turizm, hedefleri tutturmada çok büyük sıkıntı yaşıyor. Dedeman Turizm Genel Müdürü Emrullah Akçakaya, 2016 yılının ilk 4 ayında devam eden terör olaylarının etkisiyle hem 2015 yılının aynı dönemine hem 2016 hedeflerine göre özellikle İstanbul otellerinde hedeflerinin gerisinde kaldıklarını söylüyor. Limak Hotels Genel Koordinatörü Kaan Kavaloğlu, geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 15’lik kayıp yaşadıklarını belirtiyor. Kavaloğlu, “2016 yılı için bir büyüme planlamadık, aksine yaşanılan siyasi ve ekonomik krizin sonucu olarak ciroda yüzde 25, kârlılıkta ise yaklaşık yüzde 40 küçülme bütçeledik. Doluluk oranlarımız resort otellerde ortalama yüzde 70 şehir otellerinde yüzde 60 oldu. Tüm otellerimizde geçen yıla oranla kayıptayız” diyor. Benzer şekilde pek çok şirket, 2016’da hedeflerinin gerisinde yola devam ediyor. Troy Kıymetli Maden Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ercan Bütün de 2016’nın ilk 5 ayında hedeflerinin gerisinde kaldıklarını söylüyor. Hedef cironun yüzde 87’sine ulaşabildiklerini söyleyen Bütün, “Sermayenin tedirgin olduğu bir ortamda hareket etme şansı yok” diyor. Jotun Boya Doğu Avrupa ve Orta Asya Başkan Yardımcısı Şükrü Ergün, “İlk 5 aya bakınca çok sorun görmüyor ama ileri doğru bakınca birçok belirsizlik var. Belirsizliklerin artması hedefe ulaşılmasını zorlaştırır. Sektör genel ekonomik büyümeden ve siyasi konjonktürden etkileniyor” diyerek endişelerini dile getiriyor. ~DARALMA HER ALANDA VAR
Uzun zamandır düşük seyreden tüketici güven endeksi, mayısta 68,75 oldu. Uzmanlar tüketici güveninin düşük oranlarda seyretmesiyle beraber pek çok sektörde talebin ertelendiğini ve pazar daralmasıyla karşı karşıya kalındığını belirtiyorlar. Örneğin IDC verilerine göre bilgisayar pazarında 2016’nın ilk çeyreğinde yüzde 20’nin üzerinde daralma oldu. HP Türkiye Genel Müdürü Filiz Akdede, pazarın daralmasının orta ve uzun vadede riskler taşıdığını söylüyor. Akdede, “Ekonomik ve politik belirsizlikler tüketici segmentinde güvenin azalmasına ve talebin düşmesine neden oluyor. Kamu ve özel sektörde de yatırımlar ertelendiği için BT alanındaki alımlar yavaşlıyor. Özellikle kurdaki hareketlilik negatif etki yaratıyor” diyor. Özel hastane sektörü, terör nedeniyle sağlık turizminin etkilenmesi ve bu yüzden pazar daralmasıyla karşı karşıya. Medicana Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurt, büyük şehirlerdeki yabancı hasta sayısının 2016 yılının ilk 5 ayında yüzde 80 gerilediğini belirtiyor. Gerek turizm gerekse savaş yaralanmaları nedeniyle daha önce Türkiye’ye gelenlerin vize uygulamasındaki değişiklik nedeniyle de azaldığını söylüyor. Bozkurt, “AB ülkelerinin vatandaşlarının güvenlik endişeleri, gelen hasta sayısında yüzde 75’e varan bir azalmaya yol açtı” diyor. Prontotour Genel Müdürü Cenk Alptekin, turizm sektöründeki pazar daralmasına dikkat çekiyor ve “Çok ciddi sıkıntılar var. Özellikle Türkiye’ye turist getiren şirketlerde ciddi hacim düşüklüğü görebiliyoruz. İlk 4 ayda incoming piyasasında yüzde 30’a yakın bir düşüş olduğunu söyleyebiliriz” diye konuşuyor.
FİNANSMAN BULMAK ZORLAŞTI
Reel sektörde özellikle orta ve küçük ölçekli şirketler finansman bulma sıkıntısıyla karşı karşıya. Örneğin perakende, bu sıkıntıyı yaşayan sektörler arasında. Onur Marketleri Genel Müdürü Cemal Özen, gıda perakendecilerinin finansman sıkıntısı yaşadığı gerçeğine işaret ediyor. “Kârsızlıktan dolayı uzun vadede ödemelerini kredi kullanarak sağlamaya çalışan şirketler, gelecek zamanda büyük sıkıntı içinde kalabilir” diyor. Perfetti Van Melle Türkiye Pazarlama Direktörü Serkan Ergün ise kredi maliyetlerinin artışına dikkat çekiyor ve “Kredi çekme oranlarında aylık bazda 0,25 puana kadar bir artış olduğu ifade ediliyor. Bu da finansman maliyetlerinin artmasına vesile oluyor” diyor. Dardanel Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen de en önemli sorun olarak kredi maliyetlerine dikkat çekiyor ve “Faizler çok yükseldi. TL’de yüzde 15 civarı ağır yük var ve bence en önemli konu da bu” diye anlatıyor. Petgaz’ın eski genel müdürü Cem Önce, bankaların bu dönemde kredi vermede çok seçici olmaya başladığını söylüyor ve şöyle devam ediyor: “İflas erteleme yönteminin haklı haksız kullanılması, bankaların ekstra tedbirli olmasını gerektiriyor. Bu durum orta ve küçük ölçekli LPG şirketlerinin finansman bulmasında sıkıntı yaratıyor.” Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul ise finansman sıkıntısı hakkında şöyle konuşuyor: “Genel olarak ülkemiz finans sektörünün reel sektöre kredi açmakta zorlandığı bir ortamı yaşıyor. Lojistik zaten finans sektörünün riskli gördüğü sektörler arasında. Bu dönemde sektörümüze tahsis edilmesi gereken oranda ve zamanda kredilerin verildiğini söylemek zor.”
TAHSİLAT AKSADI, VADELER UZADI
Tahsilatta yaşanan aksamalar domino etkisi yaratıyor. Sarkuysan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı, zaman zaman çeklerin zaman zaman da senetlerin ödenemediğini söylüyor. Bu nedenle sektörlerinde tahsilatta sorunlar olduğunu belirtiyor. ZÜCDER Başkanı Ömer Ertuğrul Doğan, vadelerin 180-540 gün aralığında değişim gösterdiğini ve sektörün en önemli problemlerinden biri olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Ülkemizin tüm sektörlerinde yaşanan tahsilat sıkıntısı, zücaciye sektörünün de önemli sorunlarından. Çek yasasından sonra geri dönen ve ödenmeyen çek miktarının artması, çekin güvenilir ödeme aracı olmaktan çıkışı sektörümüzün sorunları arasında.” Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ise sorunun tüm sektörleri kapsadığını belirtiyor ve “Piyasa kendi içinde finansal çözümler üretmeye çalışıyor. Şu anda ekonominin ve diğer unsurların yarattığı problemleri uzun vadeyle çözmeye uğraşıyor” diyor. Generali Türkiye Genel Müdürü Mine Ayhan, özellikle kurumsal asgari 9 aylık vade taleplerinin 12 aya kadar uzadığını söylüyor. Ayhan, “Özellikle inşaat, nakliyat ve yangın gibi kurumsal işlerde tahsilat riski artıyor. Verilen poliçe ödeme veya çek vadelerine ek vadeler talep ediliyor” diye anlatıyor. Mars Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Garip Sahillioğlu, lojistik sektöründe vadelerin uzamasıyla ilgili sorun yaşandığını doğruluyor. Sahillioğlu, 10 yıl önce 30 gün olan vadelerin son yıllarda 90 güne çıktığını belirtiyor ve “Hatta 180 gün vade teklif eden şirketler olduğunu biliyoruz” diyor. ~KAPASİTE KULLANIMI DÜŞÜYOR MU?
Kapasite kullanım oranlarında genel değil, sektörel sıkıntılar var. Çünkü mayısta imalat sanayi kapasite kullanım oranı yükseldi. Bu oran, 2015 Mayıs’ındaki 74,9 seviyesinden 2016 Mayıs’ında 75,7 seviyesine çıktı. Kapasite kullanım oranlarıyla sıkıntı yaşayan sektörlere gelince… Kapasite kullanımında en sıkıntılı sektörlerden biri çelik. Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “Sektör olarak global istikrarsızlık ortamında o kadar sıkıntı yaşıyoruz ki üretimde kısıntıya gittik ve genel kapasite kullanım oranımızı yüzde 62 seviyesine kadar düşürdük” diyor. Üretiminin yüzde 70’inden fazlasını hurdaya dayalı ark ocaklı tesislerde yapan sektörün ark ocaklı tesislerinde kapasite kullanım oranı ise yüzde 52’ye kadar düştü. Mobilya sektörü de 2016’nın ilk aylarını kapasite kullanım oranında kötü kapattı. Mobilya Sanayicileri Derneği (MOBSAD) Başkanı Adnan Bostan, son on yıl ortalaması yüzde 70-75 arasında bulunan kapasite kullanım oranının 2009 yılından bu yana ilk kez yüzde 70’in altına indiğini söylüyor. Bostan, “Temizlik, tadilat, biriken işçi izinlerini kullandırma gibi genel yöntemlerle işçi çıkarmadan yavaşlamayı aşmaya çalışıyoruz” diyor. Sun Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk, hazır giyim ve tekstil sektörlerinde kapasite kullanım oranlarının 2016’nın ilk 4 ayında 2-3 puan gerileyerek yüzde 73-75 bandına geldiğini söylüyor. Ünlütürk, “Düşük kapasite kullanımı için şüphesiz en önemli öneri yeni ve alternatif pazarlar ve yeni müşteriler bulunması olacaktır” diyor. Troy Kıymetli Maden Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ercan Bütün, sektörün kapasitesinin yaklaşık yüzde 40-50 altında faaliyet gösterdiklerine dikkat çekiyor.
STOKLAR ŞİŞİYOR
Bazı sektörlerinse başı stoklarla dertte. Hızlı tüketimde de stoklarda sorun var. Perfetti Van Melle Türkiye Pazarlama Direktörü Serkan Ergün, sıkıntının boyutunu şöyle açıklıyor: “Yılın ilk çeyreğinde Nielsen verilerine göre geleneksel perakendecilerde adetsel bazda stok/satış oranı, 1,8’den 1,9’a yükseldi. Bu konuda bir çözüm önerisinden ziyade şirketlerin kendi ihtiyaçlarına ve müşterilerinin sermaye güçlülüğüne göre stok oranını belirlemesi gerekiyor. Neticede ticari faaliyetlerin dönemsel olarak yavaşlaması, müşterilerin satış ve tahsilatta sıkıntı yaşamasına ve tedarikçi firmayla çeklerin tahsilatı konusunda anlaşmazlığa düşmesine neden olabiliyor.” LPG sektörünün önemli isimlerinden Cem Önce, sektörde bu yılki hedeflerin şaşma ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyor ve nedenlerini şöyle açıklıyor: “Bunun en önemli nedenlerinden biri, malın maliyetinde düşüş devam ettiği için stokla çalışmak zorunda olan büyük şirketlerin her ay zarar yazmak zorunda kalması. Bu zarar stoklama kapasitenizle orantılı oluyor.” Collezione Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Akyiğit, sektörde ciddi bir stok probleminin olduğunu belirtirken kendilerinin sıfır stok ve 12 koleksiyon yöntemiyle çalıştıkları için sorun yaşamadıklarını aktarıyor. Franke Genel Müdürü Özgen Özkan ise stoklarla ilgili yaşanan sorunu şöyle anlatıyor: “Şu anda en önemli sorunlardan biri işletme sermayelerinin verimli kullanılması. Tüm operasyonumuzu mümkün olan minimum stok seviyeleriyle yürütebilmeye çalışıyoruz. Stok yönetim konusunda hassasiyet yapının ruhunda olmalı, farkındalığı sağlamak gerekiyor.”
İHRACATTA KAYIP
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), mayıs ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Mayıs ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 arttı. 2016’nın ilk 5 ayında ise ihracat yüzde 6,5 daraldı. Son 12 aylık ihracat ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,9 gerileyerek 139 milyar 835 milyon 279 bin dolar düzeyinde gerçekleşti. Mayıs ayı verilerine göre ilk 5 ayda geçen yılın aynı dönemine göre değer bazında 27 sektörün 9’unda ihracat artışı yaşanırken, 18 sektörde ihracatta gerileme görüldü. İhracatta sıkıntı yaşayan sektörlerden biri de gıda. Keskinoğlu Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu, ihracatlarının yüzde 40 oranında düştüğünü söylüyor ve şöyle anlatıyor: “İhracattaki payı yüzde 50’lere yaklaşan en büyük pazarımız Irak’ta bir süredir kuzeyden güneye Türk mallarının geçmesinde büyük sıkıntılar yaşanıyor. Bu nedenle Güney Irak’a ihracat yaparken ürünlerimizi, İran üzerinden gönderiyoruz. Bu da navlun fiyatlarını yüzde 100 artıyor. Rusya ile olan ilişkilerin de bir an önce normalleşmesi ve ihracat kapılarının yeniden açılması büyük önem arz ediyor.” MOBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bostan, mobilya sektöründe ihracatta ilk 4 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 8’lik bir azalma olduğunu söylüyor. Mobilya ihracatında son 12 aylık daralma oranı ise yüzde 4,2. Bostan, “Hızla alternatif pazar bulma çabasındayız. Örneğin; ABD, Hindistan, Güney Afrika ve Nijerya gibi navlun sorunu yüzünden pek üzerinde çalışmadığımız pazarlara bakıyoruz” diyor. Troy Kıymetli Maden Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ercan Bütün, ihracatta geçen yılın aynı dönemine göre düşüş yaşadıklarını belirtiyor. Mücevher sektörü ihracatı ilk 5 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20,1 daraldı. Bütün, “Geçen yıl ilk yarıda ihracatta hedefi 7 puan aşmıştık. Bu yıl 9 puan gerisindeyiz. Hedeflere yılın ikinci yarısında ulaşacağımıza inanıyoruz” diyor. Yaşar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar, ihracatta yaşadıkları kaybı şöyle anlatıyor: “Rusya’ya her ay 1 milyon dolarlık mal gönderiyorduk. Üç-dört ay gönderdik sonra kriz oldu. Ruslar biraz yumuşasın diye bekliyoruz ama Rusya’da ürünlerimiz çok iyi satılıyordu. Rusya’da boya fabrikamız da var. Orada da satışlar düştü. Bu kriz geçsin yine bir hamle yapacağız.”
YETENEK AÇIĞI
Pek çok sektörün ortak sıkıntılarından biri de yetenek açığı. Manpower Group 2015 Yetenek Açığı Raporu dünyadaki işverenlerin yüzde 38’inin yetenekli iş gücü bulmakta zorlandığını ortaya koyuyor. Bu oran, son 7 yılın en yüksek oranı. Araştırmaya göre Türkiye’deki yetenek açığı yüzde 52 oranıyla dünya ortalamasını oldukça üzerinde seyrediyor. Manpower Türkiye Genel Müdürü Reha Hatipoğlu, dikkat çeken sonuçları şöyle yorumluyor: “Nitelikli mavi yakalı işçilere yönelik yetenek açığı sorunu çok önemli. Bu bir ülkedeki altyapı projelerinin ilerlemesinin önünü alabilir, bir ülkenin ekonomik büyümesini tehlikeye atabilir. Ele alınması gereken çok önemli bir problem.” Perakende sektöründe yetenek bulma sıkıntısıyla beraber mesleğin geçici görülmesi gibi bir anlayış da söz konusu. Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan, “Sektörde, içeriden yükselme imkanı olmasına rağmen pek çok çalışan mesleği, kalıcı meslek olarak görmüyor. Bu nedenle sirkülasyon yoğun olabiliyor” MOBSAD Başkanı Adnan Bostan da mobilya sektöründe eleman sıkıntısı yaşadıklarını belirtiyor. Bostan, şöyle anlatıyor: “Çırak bulunamıyor. Ara eleman sorunu had safhada. Yetişmiş ara eleman sorunu gittikçe büyürken önlemlerin alınması için gecikilmemesi şart.” Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran da yetenek açığına dikkat çekiyor ve “Sanayimizin, iyi yetişmiş ara eleman, mühendis ve teknik ressam gibi nitelikli personele olan talebi karşılanabildiği oranda gelişebileceğine inanıyoruz” diyor.~FİLİZ AKDEDE / HP TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
 “SORUNLAR DOMİNO ETKİSİ YARATABİLİR”
TOPARLANMA UMUDU
2016, büyüme hızının yavaşladığı, ekonomik dalgalanmaların etkili olduğu bir yıl olarak devam ediyor. Enerji fiyatlarının düşmesi, genç nüfus ve artması beklenen kamu harcamaları gibi pozitif unsurlar sayesinde bu çalkantılı dönemi daha az hasarla atlatmayı umut ediyoruz. Planlarımızı Türkiye’nin hızlı toparlanacağı varsayımına göre pozitif yönde tutuyoruz. ÖNEMLİ ZORLUKLAR Önümüzde belli zorluklar var. Bunların başında olası yaz dönemi durgunluğu ve politik gelişmelere bağlı kur etkisi görünüyor. Ayrıca geçen yılın aynı dönemine göre vadeler yüzde 30 oranında uzadı. Tahsilatta güçlükler yaşanıyor. Birkaç şirkette yaşanan sorunlar domino etkisi yaratabiliyor.
KREDİ DARALMASI Kredi/finansman konusunda ciddi bir daralma var. Yaşanan bazı olumsuz örnekler, kredi finansman kuruluşlarının önlemlerini artırmasına sebep olduğu için günlük işleyişte sıkıntılar yaratıyor. İçinde bulunduğumuz günler ve yaz dönemi durgunluğu piyasayı etkiliyor.

HAYDAR YENİGÜN / FORD OTOSAN GENEL MÜDÜRÜ
“OTOMOTİVDE YÜZDE 7 DARALMA VAR”
YURTİÇİNDE DÜŞÜŞ
2015 yılı, hem Türk otomotiv sektörü açısından hem de Ford Otosan açısından pek çok rekora sahne oldu. 2016’ya yüksek bir bazla başlarken, jeopolitik gelişmelerin de etkisiyle yurtiçi pazarda bir daralma görüyoruz. Yılın tamamı için kamyon dahil endüstri beklentimiz oldukça güçlü bir seviye olan 980 bin adet yönünde. Binek otomobilin ticari araçlara göre daha güçlü bir performans gösterdiğini görüyoruz.
BÜTÇEYE YAKIN TAKİP Mevcut ortamda 2016 yılının ilk çeyreğinde satış gelirlerimizi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artırdık. Bütçemizi yaptıktan sonra her ay gerçekleşen performansı yakından takip ederek gerekli önlemleri alıyoruz. 2016 yılını da güçlü finansal ve operasyonel sonuçlarla tamamlamayı hedefliyoruz.
TİCARİDE KAYIP FAZLA Ocak-nisan döneminde kamyon dahil toplam otomotiv satışları yüzde 7 daraldı. Binek araçların ticari araçlardan daha iyi performans gösterdiği öne çıkıyor. Avrupa’nın en büyük ticari araç üretim üssü olan ülkemizde binek araçlar yüzde 2 daralırken hafif ticari araçlar yüzde 17, orta ticari araçlar yüzde 5 daraldı.
DÜŞÜŞ ETKİLİYOR BDDK verilerine göre tüketici kredilerinin takibe dönüşüm oranlarında hafif bir artış var, ancak taşıt kredilerinde sıkıntılı bir trend gözlenmiyor. Öte yandan toplam ticari kredilerin büyüme hızında önemli bir düşüş görülüyor ki bu da ticari araçlardaki daralmanın nedenlerinden biri.

5 SEKTÖRDE SİNYALLER NE DİYOR?
“GIDADA KAYIPLAR VAR”
Gıda, her ne kadar hala dış ticaret fazlası veren nadir sektörlerden olsa da TGDF Başkanı ŞEMSİ KOPUZ yaşanan sıkıntılara şöyle dikkat çekiyor: “Özellikle turizmdeki sıkıntılardan kaynaklı kayıplar var. Bu kayıpları daha fazla ihracat yaparak kapatacağız. Suriye ve Irak’tan dolayı 1 milyar dolar kaybettik. Irak’taki kan kaybını İran pazarıyla aşacağız. Öte yandan süt ve süt ürünleri sektöründe iflas erteleme talepleri oldu. Atıl kapasite oranlarımız unlu mamullerde yüzde 70’e, çikolatada yüzde 50’ye kadar çıktı. Yatırım planlamada da sorun var.”
“KUR OYNAKLIĞI ETKİLİYOR” Belirsizliklere dikkat çeken Autoliv Türkiye Ülke Müdürü MUSTAFA ALACA’nın değerlendirmesi şöyle: “Rekabetçi kur, otomotiv sektörü açısından önemli bir avantaj olsa da buradaki ani değişimler yatırım planları ve finansal tahminlerin tutarlılıkları konusunda şirket yönetimleri açısından belirsizlikler yaratıyor.”
“YETENEKLERE ULAŞMAK ZORLAŞTI”
AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO’su MERAL EREDENK KURDAŞ,
yetenek bulma konusundaki sıkıntılara dikkat çekiyor ve “Yetenekli bir ekiple çalışmak, şirket hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için en önemli koşul. Bu sebeple her geçen gün şirketleri liderliğe taşıyacak genç yeteneklere ulaşmak daha önemli ve zor hale geliyor” diyor.
“ZORUNLU SIKINTILI” Allianz Türkiye CEO’su AYLİN SOMERSANCOQUI, Türkiye’de pazarın darlığından dem vuruyor. Somersan, “Durum öyle ki kanunen zorunlu olarak yaptırılması gereken sigortalar konusunda bile tam bir sigortalılık sağlanamamış durumda. Türkiye’deki yaklaşık 20 milyon aracın yaklaşık 4 milyonu zorunlu trafik sigortasını yaptırmamış. Dolayısıyla sigortacılık Türkiye’de henüz istenilen seviyede değil” diyor.
“VERGİ YÜKÜ AĞIR” Arıkan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı HABİP ARIKAN, vergi yükünün sektörlerini kıskaca aldığını söylüyor. Arıkan, “Gayrimenkul geliştirme şirketleri olarak projenin sözleşme imza aşamasından iskanın alınıp ürünlerin teslim edilmesi aşamasına kadar ödemiş olduğumuz vergiler belimizi büküyor. KDV konusuysa piyasada bazı TOKİ projelerinde uygulanmayarak haksız rekabetin önünü açıyor. Özellikle ilk defa konut sahibi olacak ailelerin yüzde 18 gibi KDV ödemek zorunda olmaları adil değil” diyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz