Teklifsiz günler

Şirketlerin kapısını çalan yabancı sayısı düştü. “Yakın gelecekte birleşme ve satın alma piyasası yeniden canlanır mı” sorusuna ise verilen net bir yanıt yok.

1.06.2014 22:58:440
Paylaş Tweet Paylaş
Teklifsiz günler
Birkaç aydır Türkiye, tarihinin en sıra dışı günlerini yaşıyor. Gündemin toz duman ortamında ekonomiye dair en dikkat çeken konulardan biri ise birleşme ve satın alma hareketinin durma noktasına gelmesi.

Sektör bağımsız kısa süre öncesine kadar birleşme ve satın almaların odağındaki tüm şirketler, gelen teklif sayısında dikkat çekici bir azalma olduğunu dile getiriyor. Bu durumun nedeni olarak global ekonomideki gelişmelerin yanında Türkiye’nin siyasi ve ekonomik konjonktüründeki değişimi gösteriyorlar.

“Yakın gelecekte birleşme ve satın alma piyasası yeniden canlanır mı” sorusuna ise verilen net bir yanıt yok. 110 CEO Club üyesinin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz anket de bu tabloyu doğruluyor.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Katılımcıların yüzde 34,2’si artık teklif almadıklarını açıklarken, yüzde 31,6’sı da gelen teklif sayısının yarı yarıya azaldığını belirtiyor. Önümüzdeki dönemde ortaklık ve satın alma tekliflerinin azalmasını bekleyenlerin oranı ise yüzde 63,2.

Son birkaç yıldır  Türkiye’de adeta kapısı çalınmayan şirket kalmamıştı. Her sektörden pek çok şirket, bu süreçte fonlarla ya da stratejik yatırım yapma peşindeki kuruluşlarla önemli evlilikler gerçekleştirdi. Ortaklık ya da satın almaların merkezinde daha birçok şirketin olduğu da biliniyordu.

Hatta sektöründe büyüme performansı ve potansiyeliyle dikkat çeken her şirket, kimi zaman haftada birkaç görüşme teklifi aldığını ifade ediyordu. Ancak son
aylarda yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler, bu tabloyu önemli ölçüde değiştirdi.~
Bugünlerde herkes birleşme ve satın alma tekliflerinin bıçak gibi kesilmesinden söz ediyor. Yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda iş yapma teklifi alan Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan bile gelen ortaklık ve satın alma tekliflerinin hızının kesildiğini ifade ediyor.

“Son 6 aydır bir yavaşlama var. Daha doğrusu hiç hareket yok. Büyük bir ihtimalle bu kararlar askıya alındı. Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim beklenecektir” diyor.

Para piyasalarının çok yakından tanıdığı ve her hareketi yakından takip edilen Franklin Templeton Gelişmekte Olan Piyasalar Grubu Başkanı Mark Mobius da Türkiye’deki birleşme ve satın almalardaki yavaşlamayı doğruluyor:

“Hukuk kurallarının göz ardı edilişi, yabancı yatırımcıların bazı soruşturmalara konu edilmesi ve hükümet baskısı kaygılara neden oluyor. Son dönemde Türkiye’de yaşanan yavaşlama, bu durumdan kaynaklanıyor.”

HERKES KABUĞUNA ÇEKİLDİ
Sadece Özilhan değil, birçok patron ve yönetici, şirket birleşme ve satın almalarında tablonun değiştiğini doğruluyor. Akman Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Akman, 3 aydır hem yerli hem yabancı yatırımcıların Türkiye pazarından neredeyse kaybolduklarını belirtiyor.

Civil Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yıldıran, gelen ortaklık ve satın alma tekliflerinde geçen yıla göre ciddi düşüş olduğunu söylüyor. “Dünyadaki ekonomik çalkantı ve FED kararları nedeniyle gelişmekte olan ülkelere yatırımın yavaşlayacağını biliyorduk.

Ülkemizde seçim yılının olması işleri biraz daha zorlaştırdı” diye ekliyor.Sinpaş Yapı Genel Müdürü Ahmet Çelik, özellikle yabancı sermayenin ziyaret sıklığını azalttığını anlatıyor. “Türkiye’de neler olup bitiyor diye bekliyorlar. Karamsar çalkantılı bir ülkeye yabancı sermaye gelmez” diyor.~
Desa Genel Müdürü Burak Çelet de kendilerine gelen tekliflerin dikkat çekici şekilde azaldığı bilgisini veriyor. “Yabancı yatırımcı doğal olarak belirsizlik ortamından uzak durmaya çalışıyor. Birtakım yerel ve bölgesel politik risk faktörlerinin ön plana çıkması, iç tüketime getirilen sınırlamalar bu konuda belirleyici oldu” diye konuşuyor.

Karakaş Atlantis Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş, geçtiğimiz yılın son çeyreğinde herkesin biraz daha kabuğuna çekildiğini ifade ediyor. “Ortaklık ve satın almalarla ilgili teklif sayısında biz de azalma yaşadık. Artık bu gibi şirketler ya da yatırımcılar biraz daha izleme dönemine girdi. Anlaşılan zor bir yıl geçireceğiz” diyor,

İŞTAH NEDEN AZALIYOR?
Birleşme ve satın alma hareketlerinin merkezinde yer alan fonlar da artık daha az şirketin kapısını çaldıklarını itiraf ediyor. Turkven Genel Müdürü Seymur Tarı, yatırım bankalarından gelen fırsatlarda yavaşlama olduğunu açıklıyor.

Bu durumun şirket sahiplerinin bu piyasa koşullarında beklemeyi uygun görmelerinden kaynaklandığını söylüyor. Tarı, yabancı fonların Türkiye’ye olan ilgisinde de bir yavaşlama olduğunu ifade ediyor. “Stratejik yatırımcılar, mevcut görüşmeleri sonuçlandırmaya çalışıyor. İlerleyen aylarda onların da iştahı azalabilir” diye konuşuyor.

Nord Holding Türkiye Başkanı Servet Topaloğlu da yurtdışındaki iş ortaklarının biraz “Bekleyelim, gelişmeleri görelim” yaklaşımı göstermeye başladıklarını aktarıyor. “Dolayısıyla iki taraf eskisi gibi yüksek motivasyonla bir araya gelemiyor.

Bunun ana nedenleri olarak, son 5 yılda sıkıntıda olan, ancak kurumsal yönetim ilkelerinin nispeten daha iyi uygulandığı ülkelerdeki yatırım alanlarının tekrar cazip olma trendine
girmiş olması ve ülkemizde yaşanan son belirsizlikleri gösterebiliriz” diyor.~
EY Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, Türkiye ve dünyada yaşanan belirsizlikler ile hızlı gelişmelere bağlı olarak son birkaç aydır ortaklık ve satın alma aktivitesindeki olumlu ortamın yerini daha sakin bir görünüme bıraktığını belirtiyor.

Hemen ardından ekliyor: “Bu durum sadece Türkiye için değil birçok gelişmekte olan ekonomi için de geçerli. Yatırımcıların piyasalardaki belirsizliğin sona ermesini beklediğini gözlemliyoruz.”

YAVAŞLAMA DEVAM EDER Mİ?
Önümüzdeki dönemde ortaklık ve satın almalara yönelik genel görünümün nasıl olacağına gelince... Bu konuda farklı görüşler ortaya çıkıyor. Bazıları Türkiye’de yaşanan siyasi gerginliğin sona ermesiyle birlikte cazip şirketlerin yeniden satın almaların hedefinde yer alacağını düşünürken, bazıları belirsizliğin bir süre daha devam edeceğini ve tablonun daha da olumsuz-laşacağını öngörüyor.

Örneğin, KPMG Türkiye Şirket Ortağı Tayfun Pişirir, yerel seçimler sonrasında özellikle nakit parası olan şirketler için pazarın iyi olanaklar sunacağını söylüyor. “Artan kurlardan dolayı yabancılar için Türkiye’deki varlıklar daha cazip hale gelecek ve yüksek finansal borcu olan şirketler, üzerlerindeki yükü azaltmak için ortaklıklara daha sıcak bakacak” diyor.

Servet Topaloğlu da içinde bulunulan durumun geçici olacağı görüşünde. “İstanbul’u gören ve burada görüşmeler yapan hemen her iş insanının ülkemizi listeden çıkarma ihtimalini zayıf görüyoruz. En kötümser senaryo, girişim veya yatırımların ertelenmesi olur” diye konuşuyor.

EY Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler de son birkaç aydır birleşme ve satın alma işlemlerindeki yavaşlama trendinin yılın ikinci çeyreğinden itibaren değişeceği beklentisinde.

Bu durumun sadece Türkiye’ye özgü olmadığının altını çizen Cantekinler, “Dünyada da buna benzer bir beklenti var. Yani yılın ikinci yarısm-dan itibaren bu tür yatırımların sayısında ve hacminde kademeli artış görebiliriz” diye devam ediyor.~
ÜNLÜ&Co Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut L, Ünlü de tekliflerde bir azalma olacağını düşünmüyor. “Ancak önümüzdeki günlerde ekonomik ve politik gündemin netlik kazanması, işlemlerin sonuçlanması sürecine olumlu etki edecektir” diyor.

SİYASET ETKİSİ ÖNEMLİ
Şirketler, gelişmelere fonlar ve kurumsal finansman kuruluşlarının yöneticileriyle aynı perspektiften bakmıyor, Son dönemde birleşme ve satın almaların odağında olan Akbulut Holding’in yönetim kurulu başkan yardımcısı Hakan Cem Akbulut, önümüzdeki dönemde teklifler açısından tablonun olumsuza döneceğini düşünenlerden...

Bir tahmin yürütmenin zor olduğunu dile getiren Akbulut, “Ancak ülkemizin içinde bulunduğu siyasi sorunların olumsuz etkilerini yaşayacağız gibi görünüyor” diye konuşuyor. Abalıoğlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Cafer Sadık Abalıoğlu, önümüzdeki dönemde son politik olaylardan dolayı yatırımcıların birleşme ve satın almaya yönelik ilgisinde azalma olabileceğini söylüyor.

Akman Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Akman, Türkiye’deki siyasi gerginlik ve belirsizliğin yıl boyunca devam etmesini bekliyor, “Ayrıca şu anki hükümetin yasama alanında yaptığı uygulamalar nedeniyle Türkiye yüksek risk kategorisine alındı. Bu nedenle tüm para trafiği yurt dışında yakın gözlem altında, Bu şartlarda Türkiye’ye bu yıl yabancı yatırımcının gelmeyeceğini, gelse bile beklentilerinin çok yüksek olacağını tahmin ediyorum” diyor.

Karakaş Atlantis Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Ka-rakaş da ne kendilerinin ne herhangi sektördeki başka şirketlerin çok fazla ortaklık ve satın alma teklifi alacağını düşünmüyor. Karakaş, bu konudaki yorumlarını şöyle paylaşıyor: “Ayrıca siyasi politika olarak iç talebi azaltıcı tedbirler alınıyor.

Ekonomik olarak hem bu tedbirlerin hem siyasi gelişmelerin yıl içinde ne zaman ılıman bir liman oluşturacağı konusunu kestiremiyoruz. Bu nedenle bu gibi tekliflerin bilhassa yılın ilk yarısında tüm sektörler için azalacağını öngörüyoruz.” ~
YÜKSEL YILDIRIM / YILDIRIM GRUBU İCRA KURULU BAŞKANI
GÖRÜŞMEYE KAPIMIZI KAPATTIK"
TEKLİFLER GELİYOR

Biz Yıldırım Grup olarak 2009 yılındaki global kriz nedeniyle tam bir şirket avcısı olduk. Son birkaç yılda ortaklık ve satın alma yönünde yılda 40-50 arasında teklif geliyordu, Bu teklifler genellikle bize yurt dışındaki yatırım bankalarından geliyor.  Aynı zamanda biz de radarımızdaki şirketlere ve sektördeki rakip kuruluşlara teklif götürüyoruz.

ALMA TARAFTARIYIZ
Bizimle ilgilenen bir sürü şirket var ama görüşmeye kapılarımızı kapamış durumdayız. Çünkü düşük piyasalardan dolayı satmaktan ziyade alma tarafındayız.

Bu nedenle kendilerine yatırım yapmamızı veya satın almamızı isteyen şirket sayıları ve yatırım projelerinde inanılmaz bir artış oldu, Önümüzdeki dönemde bize gelecek olan birleşme ve satın alma tekliflerinde özellikle yurt içinden artış bekliyoruz.

ŞAHANE ORTAM
Kredi ile büyümeye çalışan şirketler borçlarını ödeyemez duruma geliyor ve yurt dışı piyasaları da açılmadığından finansman açısından zorlanıyorlar. Kısacası önümüzdeki 3 yıl içinde Türkiye'de çok sayıda şirketin sahipliğinin el değiştireceğini veya hisselerinde pay azaltacağını düşünüyoruz.
Bu da bizim gibi şirket avcılığı yapan gruplar için şahane bir ortam demek, Yani Türkiye'de kurt puslu havayı severmiş misali gibi bir durum oluşacak.~
HAKAN AKBAŞ / ALBRIGHT STONEBRIDGE GROUP TÜRKİYE YÖNETİM KURULU BAŞKANI
SON 6 AYDIR YAPRAK KIPIRDAMIYOR"
DİKKAT ÇEKEN PROJELER

2013 yılının ilk yarısına kadar Türkiye'ye olan ilgi oldukça iyiydi. Özellikle Türkiye'nin son yıllarda açıkladığı ve ihalesini yaptığı mega projeler Amerika ve Avrupa'nın büyük emeklilik fonlarının dikkatini çekiyordu.

Bu nedenle altyapı ve enerji gibi sektörlerde hareket görüyorduk.  Stratejik yatırımcılar ise daha seçici davrandıklarından son 2 yıldır burada önemli bir hareket olduğunu söyleyemem.

TARİHTE BİR İLK
Son 6 aydır her iki işlem tarafında da yaprak kıpırdamıyor. Ancak bunda çok sayıda faktör etkili. Öncelikle, ”FED ne kadar çabuk sıkı para politikasına geçecek ve faizleri artırmaya başlayacak mı” gibi sorular var. Bu Amerikalı yatırımcılar, global portföy şirketleri ve de stratejik şirketler için önemli.

Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin bu açıdan daha riskli hale geldiği malum. Ancak Türkiye'ye has olarak tarihinde ilk defa 3 ayrı düzeydeki kamu yönetim kademelerinin yeniden seçileceği bir dönem de söz konusu.

BEKLE-GÖR MODU
Bu nedenle tüm yabancı yatırımcılar bekle-gör moduna girdi. Aynı şeyi Türkiye içindeki olası iştah için de söyleyebiliriz. Türkiye 2014 yılında her üç seçimi de hayırlı ve huzurlu şekilde bitirip demokrasinin ve siyasi istikrarın 5 yıl daha öngörülebileceği şekilde atlatırsa, önümüzün ortaklık ve satın alma işlemleri açısından çok açık olduğunu düşünüyorum.

LEVENT BOSUT / INHERA CAPITAL KURUCU ORTAĞI
"YATIRIM KARARLARI BEKLEMEDE"
OLUŞAN FIRSAT

Türkiye koşullarını bilen ve Türkiye'ye odaklanmış finansal yatırımcıların olumsuz gelişmeler nedeniyle yatırım iştahı azalmadı. Hatta tam tersine, yabancı para cinsinden ucuzlamış şirketlerin daha makul seviyelere gelmesi fırsat oluşturuyor.~
YATIRIMCI TEMKİNLİ
Hem alıcı hem satıcı tarafta görüşmekte olduğumuz birkaç projede stratejik yatırımcıların biraz daha temkinli olduklarını izliyoruz. Bunların çoğu, gelişmelerin ne anlama geldiğini yavaş yavaş sindirip, yatırım kararlarını biraz bekletiyor. Bazı yabancı yatırımcılar ise gelişmelerden olumlu sonuç çıkarabiliyor.

AZALMA BEKLENTİSİ
Fazla güçlenmiş ve yakın çevresi dışındakileri dışlamaya başlamış bir hükümetin, şimdiye kadar el ele vermiş olduğu başka bir dini grupla arasının bozulmasından, daha ılımlı bir yönetimin çıkacağını düşünenler de var. Bence gene de önümüzdeki aylarda ve bu yıl içinde, şirket birleşme ve satın alma işlemlerinde bir azalma bekleyebiliriz.

KÂRLI YATIRIMLAR
Türkiye 'ye odaklı finansal fonların işlemlerinde azalma olmayacak, fırsat olarak değerlendirip kârlı yatırımlar yapacaklar. Yabancı finansal fonların işlemleri devam edecek, ancak yavaşlayacak.

Türkiye'de zaten olmayan stratejik yatırımcıların, son gelişmeleri hazmetmeleri gerek.  Ama bundan sonra tekrar yatırımlarını devam ettirecekler. Şok gelişmelere alıştığımız günlerde, bütün bunlar önümüzdeki siyasal, ekonomik gelişmelere bağlı.

MARK MOBIUS / FRANKLIN TEMPLETON GELİŞMEKTE OLAN PİYASALAR GRUBU BAŞKANI
YATIRIMCI NEDEN KAYGILI?
HUKUK ÇİĞNENİYOR

Bugünlerde Türkiye'nin yüzleştiği en önemli sorun hukuk kuralları. Yatırımcılar, son yaşanan tutuklamalar ve gözaltındakilerin salıverilmesi sürecinde hukukun çiğnendiğini düşünüyor.

REFORM POTANSİYELİ
Uzun vadede baktığımızda Türkiye hala birtakım nedenlerden dolayı yatırımcılar açısından cazibesini koruyacak gibi görünüyor. Bu nedenler arasında ilk sırada nüfusun büyüklüğü, ülkenin stratejik konumu, değişim ve reformlar anlamında bir potansiyele sahip olması geliyor.

HÜKÜMET BASKISI
Bununla birlikte hukuk kurallarının göz ardı edilişi, yabancı yatırımcıların bazı soruşturmalara konu edilmesi ve hükümet baskısı kaygılara neden oluyor. Son dönemde Türkiye'de birleşme ve satın almalarda yaşanan yavaşlama da bu durumdan kaynaklanıyor.~

ANLAŞMALAR
Şöyle düşünün: Eğer yaptığınız bir anlaşma mahkemelerde savunulamıyorsa anlaşma yapmanızın anlamı olur mu? Bu nedenle önümüzdeki dönemde Türkiye'nin yabancı yatırımcı çekip çekmeyeceği bundan sonra yaşanacak gelişmelere bağlı, Bunu da bekleyip göreceğiz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz