Kadınlar, dünyanın her yerinde erkek meslektaşlarından daha az kazanıyor. Bu gerçeğin Türkiye ‘deki rakamları ise çok çarpıcı.
Bugün iş gücümüze katılan kadın sayısı, daha önce hiç
olmadığı kadar yüksek. Pek çok evi sadece kadınlar geçindiriyor ya da kocaları
ile eşit mali sorumluluk alıyorlar. Ancak yine de kadın-erkek arası ücret farkı
halen sürüyor.”
Bu sözler, 20 Nisan Equal Pay Day’de (Eşit Ücret Günü’nde) ücret ayrımcılığı
üzerine bir konuşma yapan ABD Başkanı Barack Obama’ya ait. Gerçekten dünyanın
en gelişmiş ekonomilerinden Amerika’da, Çalışma Bakanlığı verileri kadın- erkek
ücret uçurumunun yüzde 23 olduğunu ortaya koyuyor. Amerika’da 2009 yılında
erkek muhasebeciler, haftada bin 200 dolar kazanırken aynı mesleği yapan
kadınların kazancı haftalık 900 dolarla sınırlı kalıyor. Aynı şekilde erkek
eczacılar, haftada bin 954 dolar alırken kadınların geliri bin 475 dolar
seviyelerinde oluyor.
Bu tablo, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde çok farklı değil… AB genelinde
cinsiyetler arası ücret farkı, ortalama yüzde 18 düzeyinde ve bu veri son 15
yıldır neredeyse hiç değişmiyor. İngiltere’de tam zamanlı çalışanlar arasında
kadın-erkek ücret makası yüzde 13.
Türkiye’de ise bu konuda farklı istatistikler bulunuyor. Dünya Bankası’nın 2006
yılı Türkiye İşgücü Pazarı Çalışma Raporu’na göre Türkiye’de kentlerde kadın ve
erkek ücret ortalamaları arasında yüzde 22 düzeyinde bir fark var. 2009 yılında
Türkiye’de de kutlanmaya başlanan “Eşit Ücret Günü”nde açıklanan verilere göre
de Türkiye’de bir erkeğin 365 günde kazandığı ücret için bir kadının 87 gün
daha fazla çalışması gerekiyor.
Bu tabloda sadece beyaz yakalı ve tam zamanlı çalışanlar incelendiğinde, Profil
International İnsan Kaynakları şirketi verilerine göre Türkiye’de fark yüzde 15
olarak gerçekleşiyor.
FARK NEREDE DAHA YÜKSEK?
Kadın-erkek arasındaki makasın boyutu, çalışılan sektörlere göre değişim
gösteriyor. ManAsset Staffing Solutions Yönetici Ortağı Derya Türkkorkmaz,
“Hizmet sekt��rlerinde kadınlar daha dominant. O nedenle turizm, danışmanlık,
eğitim gibi hizmet alanlarında eşit kazanılıyor” diyor.
Profil International Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar da aynı görüşte ve
özellikle finansal hizmetler, reklam, halkla ilişkiler alanlarında kazanç
farklarının belirgin olmadığını açıklıyor.
Ayrıca büyük kurumların bulunduğu telekomünikasyon, sağlık, ilaç ve hızlı
tüketim gibi sektörlerde de arasında ücret farkına rastlanmıyor. Bankacılık da
eşitlikçi sektör arasında. Çalışanlarının yüzde 57’si kadın olan Finansbank’ın
insan kaynakları genel müdür yardımcısı Hakan Alp, “Kadın-erkek ayrımı
gözetmeden görev gerekliliğiyle ücretleri belirliyoruz” diye konuşuyor. Ancak
Öztuna’nın da dikkat çektiği gibi bazı sektörlerde “kadının değer üretebilmesi”
görece daha zor olabiliyor ve bu durum ücretleri etkiliyor.
HRM Danışmanlık Kurucu Ortağı Aylin Nazlıaka Coşkunoğlu’na göre inşaat,
taahhüt, petrol, savunma sanayi, madencilik ve çimento sektörlerinde makas daha
açık. Coşkunoğlu, bu saptamasını şöyle açıklıyor:
“Bu sektörlerde yükselmeyi başaran kadın yöneticiler, pazarlık etme
konusunda yetenekliyse, erkeklerden yüzde 5 ila 8 oranında düşük ücret alıyor.
Aksi takdirde fark yüzde 20'ye kadar çıkıyor.”
Bilişim alanında da benzer bir durum yaşanıyor. Jobula.com'un genel müdürü
Erdal Büyük, “Gece mesaisi gerektiren destek veya büyük cihazlar üzerinde
çalışılan sistem pozisyonları için kadınlar tercih edilmiyor. Bu pozisyonlarda
ısrarlı kadın adaylara yüzde 20’ye varan daha az ücret teklif edilebiliyor”
diyor.
ANADOLU’DA DAHA DERİN!
Belli sektörlerdeki büyük holdingler, çok uluslular ve şeffaf yönetişim
kurallarına sahip büyük şirketler, erkek- kadın ücret eşitliğinde adil
davranmaya çalışıyor. 2006 Dünya Ekonomik Forumu’na sunulan “Küresel Cinsiyet
Eşitliği 2006 Raporu”na göre de Türkiye, özel sektörde eşdeğer işte çalışan
kadın-erkek eşitliği sıralamasında Avusturya, Almanya, Fransa ve İngiltere’yi
geride bırakarak 115 ülke içinde 54. sırada. ~
Son yıllarda artan sayıda kurumsal şirket, ücret sistemleri kullanarak belli
pozisyonlar için cinsiyet ayrımı yapmadan, asgari ve azami ücret aralıklarıyla
hareket ediyor. Ancak insan kaynakları uzmanları, Anadolu’daki şirketlerde,
özellikle KOBİ’lerde ücret uçurumunun giderek açıldığını belirtiyor.
Tekirdağ’da faaliyet gösteren Human Kapital İnsan Kaynakları Genel Müdürü
Cengiz Karaman, “İlimizde orta ve küçük boy şirketler daha yaygın. Bu
şirketlerde asıl sorun, kadının doğum izni ya da evdeki sorumlulukları
nedeniyle aldığı izinlerde işlerini devralabilecek birinin olmaması” diyor.
Bu nedenle Tekirdağ’da bir ofis çalışan pozisyonu için kadın adaya, 900 ila bin
100 TL arası bir maaş önerilirken erkek için bin 300- bin 500 TL ücret teklifi
yapılıyor. Karaman, aynı bölümden mezun ve aynı pozisyonda çalışan kadının bin
TL alırken erkeğin ortalama bin 300 TL kazandığını da belirtiyor.
Tablo, Trabzon’da da pek farklı değil… Çelik Özel İstihdam Bürosu’ndan Gökhan
Kenanoğlu, bir muhasebe müdürün aylık ücretinin erkekse bin 250 ila bin 500 TL,
kadınsa 800 ila 900 TL arasında değiştiğini belirtiyor.
KADINLAR DAHA AZA RAZI
Uzmanlara göre kadın aleyhine oluşan bu ücret farkının pek çok nedeni var.
Türkiye’de evlenen kadının ilk yıl içinde tazminat alarak işten ayrılma hakkına
sahip olması gibi uygulamalar işvereni düşündürüyor. Coşkunoğlu, bu tip
uygulamaların, negatif ayırımcılığa neden olduğunu söylüyor:
“İşveren bekar olarak işe aldığı bir kadını, askerliği tescilli bir erkek
eleman gibi gidici görüyor. Bu nedenle düşük ücret teklif ediyor.”
Kocaeli merkezli Ars İnsan Kaynakları’nın yöneticisi Deniz Karabel de
“Şirketler tercihlerini genelde erkeklerden yana kullanıyor. Kadınların evde
sorumlulukları, doğum izni ve çocuk bakımı görevleri olduğu için erkekler ister
istemez öne çıkıyor” diye konuşuyor.
Burada çarpıcı bir gerçeğe de dikkat çekiliyor: “Kadınlar kendileri daha az
maaşa razı oluyor.” Türkkorkmaz, bu konuda şöyle konuşuyor: “Türk toplumunda
evi geçindirme rolü erkeğe ait, kadının kazancına ek gelir olarak bakılıyor.
İşverenler hem kadın daha az ücreti kabullendiğinden hem kadının doğum izni ve
evlilik sonra kıdemi gibi yükleri olduğunu düşünerek ücret farkını normal
görüyor” diyor.
“Why Men Earn More” kitabının yazarı Warren Farrell, bekar ve evli kadınların
ücret farklılıklarına dikkat çekiyor. Farrell’a göre evlenmemiş ve çocuğu
olmayan bir kadın, erkekten yüzde 117 fazla kazanıyor.
YÜKSELDİKÇE FARK ARTIYOR
Gerçek şu ki aile- iş dengesini kurmaya çalışan kadınlar için hem ücretlerini
eşitlemek hem kariyer basamaklarını çıkmak giderek zorlaşıyor. Türkiye’de kadın
yöneticilerin sayısı artsa bile birçok şirketin tepe yöneticileri erkeklerden
oluşuyor. Bu nedenle ücretler, özellikle üst düzeyde, kadınlara göre daha
yüksek oluyor.
Egon Zehnder’den Murat Yeşildere, ”Yöneticilik düzeyinde ücret farkını büyük
ölçüde kıdem hakları oluşturuyor. Birçok şirkette, adı konmasa da hamilelik ve
çocuk için verilen aralar kadın yöneticilerin kıdeminden düşülüyor” diyor.
Dolayısıyla kadınların terfi etmeleri akranlarından daha geç oluyor. Fortune
Danışmanlık Yönetici Ortağı Ayşen Arıduru, alt kademelerde makasın daha az
olduğunu açıklıyor ve “Hatta kadınların daha fazla ücret aldığı pozisyonlar da
oluyor. Üst kademe yöneticilerde ise erkekler daha çok tercih edilir” diyor.
Ayşe Öztuna da aynı görüşe katılıyor: “Üst düzey yöneticilerde ücret farkı
erkekler lehine değişiyor. Direktör ve genel müdür yardımcısı seviyelerinde
erkekler, kadınlara göre yüzde 25 oranında daha fazla ücret alıyor. Orta kademe
yöneticilik pozisyonlarında bu makasın ortalama yüzde 17 olduğu gözüküyor.” ~
KADIN DOSTU POZİSYONLAR
Tabii çizilen tablo bu kadar da umutsuz değil… İnsan kaynakları uzmanları,
yönetim kurulu üyesi ve CEO’luk koltuğuna erişebilen kadınların tüm dünyada
olduğu gibi Türkiye’de de erkek meslektaşları kadar kazanabildiğini belirtiyor.
“Gender Differences in Executive Compensation and Job Mobility” raporunun
yazarlarından ve Carnegie Mellon University Tepper School of Business’ın
profesörlerinden George-Levi Gayle, “Halka açık Amerikan şirketlerinde yönetim
pozisyonlarında, aynı özgeçmişe ve deneyime sahip kişiler arasında kadınlar en
üst pozisyona çıkınca erkek rakiplerinden daha fazla alıyor” diyor.
Aylin Nazlıaka Coşkunoğlu da “Türkiye’de de Batı’daki gibi kadın-erkek
arasındaki ücret farkının giderek kapanmakta olduğunu gözlemliyorum” diyor.
Dünyada “cam tavan” da giderek çatırdıyor. Öyle ki, Bloomberg’in araştırmasına
göre 2009 yılında ABD’nin en büyük şirketlerini yöneten kadın CEO’lar, erkek
meslektaşlarından daha yüksek gelir kazandı; erkek CEO’ların ücretleri
düşürülürken kadın CEO’larınki yüzde 30 yükseldi.
Ayrıca Türkiye’de bu derece üst pozisyonda olmasa da kadınlar lehine olan iş
kolları da mevcut. Ayşe Öztuna Bozoklar, kadın çalışanların satın alma, reklam,
halkla ilişkiler, kurumsal iletişim pozisyonlarında erkeklerden çok kazanç
sağladıklarına dikkat çekiyor ve “Bu alanlarda kadınlar, erkek
meslektaşlarından yaklaşık yüzde 10 fazla kazanıyor” diyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?