YURTİÇİNDE TIRMANAN TERÖR OLAYLARI, SÜREGİDEN Suriye savaşının etkileri, ihracat pazarlarından yükselen
sorunlar, düşen tüketici güven endeksi, çift haneye çıkan işsizlik
ve son olarak 15 Temmuz darbe girişimiyle büyük bir kaos ortamı
yaşanması Türkiye ekonomisinde moralleri oldukça bozdu. Hatta yılın ilk
yarısında hem içeride hem dışarıda düşen talep nedeniyle birçok sektör
daralmayla karşı karşıya kaldı. Özellikle bazı sektörlerde planlar alt üst oldu.
Örneğin gayrimenkul ilk 6 ayda yüzde 4 küçüldü, bilişim sektörü yüzde 20 daraldı.
Otomotivde son 7 aylık daralma yüzde 3,6 düzeyinde gerçekleşti.
Ancak tüm bu mevcut tabloya rağmen ekonomide
umut vadeden olumlu gelişmeler de oluyor.
Bu gelişmelerin başında da ekonominin ilk çeyrekte
yüzde 4,8 ikinci çeyrekte ise yüzde 3,1 büyümesi geliyor.
Hükümetin iç talebi ve yerli üretimi canlandırmak
adına devreye aldığı uygulamalar da bazı sektörlere hareket
getirmiş durumda. Teşvikler ve kredi maliyetlerinde
düşüş ve ödemede kolaylık gibi tedbirlerle birlikte
birçok sektörde büyümenin tüm yılı toparlayacak ölçüde
iyileşme yaşaması bekleniyor. Yatırım ortamını canlandıran,
yerli üretimi öne çıkaran, katma değeri artıran
uygulamalar da orta ve uzun vadeye yönelik moralleri
düzeltiyor.
ATAK GETİRECEK DÜZENLEMELER
Birçok sektörde devlet eliyle yapılan ve yapılması beklenen
düzenlemeler umut verici gelişmeler doğurmuş
durumda.
Bireysel emeklilik sektöründe otomatik katılım uygulaması
bu yıl ağustos ayında yasalaştı. Bu uygulama
sayesinde kademeli olarak 14 milyon kişinin bireysel
emeklilik sistemine girmesi bekleniyor. Fiba Emeklilik
Genel Müdür Yardımcısı Nehir Aksın Bahar, “Yeni dönemde
mevzuatta 18 yaş altı kişilerin de BES’e katılımına
olanak sağlanması söz konusu” diyor. Bu gerçekleştiğinde
25-26 milyonluk yeni bir katılımcı potansiyelinin
sektöre pozitif etkisi olacağını ifade ediyor.
Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ne göre
2017’ye kadar mevcut binalara Enerji Kimlik Belgesi
alma zorunluluğu getirildi. Daikin Türkiye CEO’su
Hasan Önder, bu gelişmenin iklimlendirme sektörüne
büyük etkisi olacağını söylüyor. “Çünkü bu uygulama
daha verimli ürünlerin, yenilenebilir enerji kaynaklarının
kullanımını teşvik ediyor. Bu gelişmenin sektöre etkisi
önümüzdeki 2 yıl içinde büyümede yüzde 25’lik bir
artış olarak yansıyacak” diye konuşuyor.
Ağaç ürünleri sektöründe Başbakanın Türkiye İhracatçılar
Meclisi üyeleri ile buluşmasında orman ürünlerindeki
tüm fonların kaldırılması, navlun desteği ve
taşıma faaliyetlerinin azaltılması ve gümrük muafiyeti
konuları gündeme geldi. AGT Satış ve Pazarlamadan
Sorumlu Grup Başkanı Şirzat Subaşı, sektörde bu uygulamaların
devreye girmesiyle birlikte geçtiğimiz yıl 4
milyar dolar olan sektör ihracatının 14 ila 16 milyar dolara
ulaşmasının mümkün olacağını söylüyor.
TÜKETİM HAREKETLENİYOR
Merkez Bankası’nın faiz indirim kararı, KDV indirimi,
kredi kartlarında taksit sayısının 9’dan 12’ye, tüketici
kredilerinde ise vade sınırının 36 aydan 48 aya çıkarılması
birçok sektörde tüketimi hareketlendirecek gibi
görünüyor. Örneğin bu yıl ilk çeyrekte daralan yılsonunda da yüzde 5 büyüyeceği tahmin edilen mobilya
sektörünün tekrar çift haneli büyüme rakamlarını yakalaması
bekleniyor.
Doğtaş Kelebek Genel Müdürü Ersin Serbes, hükümetin
kredi kartlarında taksit sayısının artırılması başta
olmak üzere iç tüketimi artırmak adına aldığı teşvik ve
önlemlerin sektöre olumlu katkıları olacağını söylüyor.
Yine son dönemde TOKİ, Emlak Konut ve GYODER
önderliğinde başlatılan ‘Gayrimenkulde Güç Birliği
Daha Güçlü Türkiye’ kampanyası ve ardından bankacılık
sektörünün konut faizlerini indirmesiyle mobilya
sektörünün de harekete geçeceğini belirtiyor ve ekliyor:
“İç pazara yönelik yatırımlar, teşvikler ve ekonominin
önünü açacak reformlarla mobilya sektöründe çift haneli büyüme oranlarını görmeyi bekliyoruz.”
MOSDER Başkanı İsmail Doğan da
bankaların faizlerini yüzde 13 bandından
yüzde 10’a çekmelerinin sektörde yüzde
10’luk büyümeye sebep olacağını ifade
ediyor.
Ömrünü tamamlamış araçlara verilecek
destekler ve Merkez Bankası’nın
almış olduğu faiz indirim kararı da otomotiv
sektöründe heyecanla karşılandı.
Bu gelişmelerin iç pazarı hareketlendireceğini
ifade eden Hyundai Genel Müdürü
Önder Göker, ilk 8 ayda yüzde 5 düşüş gösteren
sektörde kalan 4 ayda yüzde 8’lik bir artış beklediklerini
söylüyor. “Yılın kalan son 4 ayından umutluyuz
ve satışların eski seyrine döneceğini tahmin ediyoruz”
diyor. Toyota Genel Müdürü Ali Haydar Bozkurt da otomotiv
sektörüne yönelik teşviklerle sektörün ivmeleneceğini
belirtiyor. “Bu yöndeki teşviklerle; vergi gelirleri
artacak, istihdama katkıda bulunulacak ve otomotiv ile
doğrudan ilişkili sektörlerdeki verimlilik üst seviyeye çıkacak”
diye konuşuyor.~TOPARLANMA SİNYALLERİ
İhracat ayağında da güzel gelişmeler yaşanıyor. Rusya
ve İsrail’le ilişkilerin yeniden düzelmesi yolunda atılan
adımlar bu ülkelere yapılan ihracatta olumlu sinyaller
olarak geri dönüyor. Akdeniz Ağaç Mamülleri ve Orman
Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) Başkanı Bülent
Aymen, İsrail’le ilişkilerin düzelmesiyle sektör olarak
şimdiden geçen yılın ihracat rakamlarını geçtiklerini belirtiyor.
Aymen, “Ağustos ayı ihracatı, geçtiğimiz yılın ağustos ayına göre yüzde 10 artışla 52 milyon
dolar oldu” diye konuşuyor.
Rusya ile ilişkilerin yeniden normalleşme
sürecine girmesi gıdadan hazır giyime
birçok sektörün ihracatına olumlu yansıyor.
Yıllık büyümesi son dönemde yüzde 7’lere
düşen gıda sektörünün son gelişmelerle
birlikte yüzde 10’luk büyüme yakalaması
bekleniyor. Elvan Grubu Başkanı Hidayet
Kadiroğlu, Rusya pazarındaki düzelme,
Uzakdoğu, Afrika ve Güney Amerika pazarlarındaki
ilerlemelerin son dönemin
güzel gelişmeleri olduğunu belirtiyor. Özellikle ihracat
müşterileriyle gerçekleştirdikleri güven verici temasların
da etkisiyle eylül ayında bir önceki aya göre siparişlerinin
3 kat artış gösterdiğini ifade eden Kadiroğlu, gıda
sektöründe yıllık yüzde 10 büyüme için toparlanma sinyalleri
geldiğine dikkat çekiyor.
Tekstil sektörü de Rusya ile yeniden olumlu ilişkiler
kurulmasıyla rahat bir nefes alıyor. Türkiye’nin Rusya’ya
yaptığı ihracat 2015 yılında yüzde 39,5 oranında azalarak
3,59 milyar dolara indi. Uludağ Hazır Giyim ve
Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Başkanı Şenol
Şenkaya, ağustos ayındaki görüşmelerde dış ticarette iki
ülke arasında olması gereken seviyelere tekrar hızla taşıyacak
kararlar alındığını belirtiyor. “Özellikle yılın son
çeyreğinden itibaren hazır giyimde süratli bir toparlanma
ve artış bekleniyor” diye konuşuyor.
İTHİB (İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları
Birliği Başkanı) İsmail Gülle de önümüzdeki süreçte
Rusya ile ihracatta yüzde 100’e varan artış beklediklerini
ifade ediyor.
KREDİ HACİMLERİ BÜYÜYECEK
Finans sektöründe aslında birçok olumlu
gelişme söz konusu. Öncelikle Merkez
Bankası’nın zorunlu karşılıklarda yaptığı
100 baz puanlık indirim sektörde moralleri
düzeltti. Burgan Bank Genel Müdürü
Murat Dinç, bu indirimin piyasaya 2,3
milyar TL ve 1,3 milyar dolar olmak üzere
toplam 6 milyar TL’nin üzerinde bir likidite
sağlamasını bekliyor.
Türkiye’de kamunun yatırımlara devam
ediyor olması da finans sektörü için
umut vadeden önemli bir gelişme olarak
görülüyor.
Finansbank Kurumsal ve Ticari Bankacılık
Genel Müdür Yardımcısı Ömür
Tan, özellikle 2017 yılının proje finansmanı
açısından oldukça yoğun geçeceğini
ifade ediyor. 2017 yılı yatırım programında
önemli bir değişiklik olmaması
durumunda gelecek yıl proje finansman kredilerinde TL bazında yıllık yüzde 20-25’lik bir büyümenin
de söz konusu olabileceğini söylüyor.
Albaraka Türk Genel Müdürü Dr. Fahrettin Yahşi de
özellikle konut sektöründe kredi faizlerinin düşürülmesi
ile bankaların bireysel segmentteki kredi hacimlerinin
büyüyeceğini dile getiriyor.
Faktoringde 2015 yılında sürekli artış gösteren karşılıksız
çek oranının 2016 yılında belli bir seviyeye oturmuş
olması da sektörün en olumlu gelişmesi olarak
gösteriliyor. Temmuz sonunda, adet bazında yüzde 3,6,
tutar bazında ise yüzde 3,8’lik bir karşılıksız çek oranı
olduğunu açıklayan TEB Faktoring Genel Müdürü Çağatay
Baydar, “Artış artık durdu diyebiliriz” diyor. Yeni
çek kanununun da sektör için umut veren bir gelişme
olduğunu ifade eden Baydar, bunun sonuçlarını şöyle
paylaşıyor: “Çekin bir ödeme aracı olarak kredibilitesi
tekrar düzelecek.”
YATIRIM DA BÜYÜME DE HIZLANDI
GSM sektöründe 4,5G ve beraberinde mobilleşme ve dijitalleşme,
sektörü büyüten önemli bir unsur olarak öne
çıkıyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)
tarafından hazırlanan “Türkiye Elektronik Haberleşme
Sektörü 3 Aylık Pazar Verileri Raporu”na göre 15 Ağustos
itibarıyla 622 farklı işletmeci BTK’dan elektronik
haberleşme hizmeti sunmak üzere bin 9 yetkilendirme
aldı. Bunların yılın ikinci çeyreği itibarıyla toplam gelirleri
11,2 milyar TL’ye yaklaştı, toplam yatırımları da
1,7 milyar TL’ye ulaştı. Geçen yılın aynı dönemine göre
gelirler yüzde 16,2, yatırımlar ise yüzde 39,4 arttı.
Vodafone İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan
Süel’e göre bu büyümeyi 4,5G, mobilleşme ve dijitalleşme
sağladı. Süel, 4,5G ile uygulama ekonomisinden
nesnelerin internetine, bulut bilişimden
kodlamaya pek çok alanda değişim
yaşanacağını söylüyor. “Sektörümüzün
hayat verdiği ekosistem hiç
olmadığı kadar büyüyecek” diye konuşuyor.
Sektörün yaşadığı büyümeyi Vodafone
ve Turkcell’in finansal performansında
görmek de mümkün. Vodafone
Türkiye’nin servis gelirleri 2016-2017
mali yılının ilk çeyreğinde geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde 19,5 artış
gösterdi. Veri gelirleri geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 65 arttı.
Turkcell de yılın ilk yarısında hem
gelir hem FAVÖK ile tüm zamanların
en yüksek sonuçlarına ulaştı. Turkcell
Genel Müdür Yardımcısı Bülent Aksu,
“Yılın ilk yarısında Turkcell Türkiye’de
yüzde 8,9 büyüme ve yüzde 31,0 FAVÖK
marjı kaydedildi. 2017’den daha
da umutluyuz” diyor.~AHMET ZORLU / ZORLU HOLDİNG YÖNETİM KURULU BŞK.
“BİRKAÇ MİLYAR DOLARLIK YATIRIM PLANLIYORUZ”
ÖNEMLİ SONUÇLAR
Zorlu Grubu olarak Türkiye’de en çok istihdam yaratan 3
gruptan ve en büyük 4 ihracatçıdan biriyiz. Orta vadede
birkaç milyar dolarlık yatırım yapmayı planlıyoruz. 15 Temmuz
darbe girişimi sonrası alınan tedbirler bu süreci ekonomik
olarak bir sorun olmadan atlatmamızı sağladı. Rusya ile
ilişkilerin yeniden tesisi, turizmin yeniden canlanmasının yanı
sıra enerji projelerinin yeniden başlaması ve iki ülke arasındaki
ticari ilişkinin yeniden güçlenmesi gibi önemli sonuçları olacak.
“DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTIR”
Benzer şekilde İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi de enerji
başta olmak üzere bölgedeki ticari ilişkilere önemli katkılar
sağlayacak. “Türkiye Ulusal Varlık Fonu”nun da kredi bulma
maliyetleri düşünüldüğünde, büyük yatırımların ve dev
projelerin finansmanında sağlayacağı desteğin çok önemli
olduğunu düşünüyorum. Bu da ülke olarak dışa bağımlılığımızı
azaltır. Ayrıca piyasalardaki ani dalgalanmalara da bu fon
sayesinde hızlı şekilde cevap verilebilir. Krizlere dayanıklılığımız
daha da artar.
AKILLI TEŞVİK DEVRİ
Yapılacak düzenlemelerle görülüyor ki, artık ‘akıllı teşvik’
devrine geçiriyoruz. Her şeyin giderek akıllandığı bir dönemde
bunun gerçekten faydalı bir değişim olduğunu düşünüyorum.
Stratejik sektörleri hedefleyen ve ihtiyaca göre teşvikler
ortaya koyan bu yaklaşım bizi daha verimli kılacak. Dünyada
ekonomi alanında önemli atılımlar yapmış Güney Kore gibi
ülkelerin hepsi bu tür modellerle başarıyı yakalamıştır.
KATMA DEĞER ARTACAK
AR-GE MERKEZİ
SAYISI 4’E
KATLANIYOR
Bu yıl açıklanan
Ar-Ge reform paketinin
ardından katma
değerde artış yaratacak
çalışmalar için düğmeye
basıldı. Bu kapsamda
Ar-Ge, yazılım ve
tasarım faaliyetlerinden
elde edilen kazançlar
31 Aralık 2023’e kadar
gelir ve kurumlar
vergisinden muaf
tutulacak. Teşviklerle
mevcut durumda 267
olan Ar-Ge ve tasarım
merkezi sayısının 5 yıl
içinde 1.000 olması
hedefleniyor.
YENİ PROJE SAYISINDAKİ DEĞİŞİM
İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı VEHBİ
VARLIK, AR-GE merkezlerine yönelik bu
düzenlemeyle endüstriyel cihazlar üreten
şirketlerde yaratılan katma değerin
yükseleceğini
söylüyor.
Sektörel olarak
yeni proje
üretiminde
adetsel olarak
yüzde 30-50
arasında
artış, katma
değerde de
2017 yılı için
yüzde 2-3, 2018
yılı için yüzde
5-8 arası artış
olabileceğini
tahmin ediyor.
İHRACAT HEDEFİ
Plastik sektöründe de katma değeri artıracak
önemli bir gelişme yaşanıyor. PAGEV (Türk Plastik
Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim
Vakfı) ile T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
birlikte PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi
kuruyor. PAGEV Başkanı YAVUZ EROĞLU, stratejik
iş birliğiyle kurulacak merkezde yüksek teknoloji
gerektiren ürünlerin
üretimini sağlayacaklarını
ifade ediyor. En önemli
hedeflerinin katma değerli
üretim sayesinde ilk
aşamada kilo başına 2,8
dolar olan ihracat birim
fiyatını 4 dolara çıkarmak
olduğunu belirten
Eroğlu, “Ayrıca katma
değerli üretim sayesinde
sektörümüzün direk ve
dolaylı toplam ihracatını
da dolar bazında yüzde 43
artıracağız” diyor.~GAYRİMENKULDE YÜKSELİŞ TRENDİ
DÜŞEN FAİZ ETKİSİ
15 Temmuz sonrasında GYODER sektördeki satışları
canlandırmak için 39 üyesiyle 100’e yakın projeyi 10 yıl vadeli
aylık 0,70’lik bir kredi faiziyle tüketiciye sunan geniş çaplı
bir kampanya başlattı.
Bu kampanyanın
da etkisiyle Türkiye
genelinde ilk defa satılan
konut sayısının ağustosta
geçen yılın aynı ayına
göre yüzde 1,1 artarak 53
bin 784 olduğunu belirten
NEF Yönetim Kurulu
Başkanı ERDEN TİMUR,
“Sektörün yaşanan
olumsuzluklara rağmen
yılı, geçen yılın 1-2 puan
üstünde kapatmasını
bekliyoruz” diyor.
FARKLI HASSASİYET
Timur, tüketici talebinde de özellikle Emlak Konut GYO
ve GYODER kampanyalarının ardından bir yükseliş trendi
gözlemlediklerini söylüyor. Önümüzdeki döneme dair
beklentilerini de şöyle paylaşıyor: “Bu, gayrimenkul şirketlerinin
yeni projelere odaklanmasını beraberinde getirecek. Ayrıca
şirketlerde 15 Temmuz sonrası farklı bir hassasiyet oluştu.
Finans, gayrimenkul gibi sektörlerin birbirini destekleyen
adımlarını da hep beraber takip ediyoruz.
YUKARI YÖNLÜ REVİZYON
Biz de 14 Temmuz 2016’ya kadar bu yıl içinde Türkiye’de 1
proje daha yapalım mı diye kararsızken 15 Temmuz sonrası
3 yeni projenin startını verdik. 1,5 milyar TL yatırım tutarındaki
bu 3 yeni projede toplam 3 bin 500 kişi istihdam edilecek.
Bu süreçte bankaların faiz düşürme kararı da yine satışları
doğrudan desteklemesi nedeniyle olumlu bir katkı sağladı.”
İNŞAAT MALZEMELERİNDE CANLANMA
Öte yandan
hükümetin 23 ila 67
bin konut projesi
gerçekleştirileceğini
açıklaması inşaat
malzemeleri sektörünü
de heyecanlandırdı.
Bu yıl yüzde 2,5-3
oranında büyüyeceği
tahmin edilen sektörde
büyüme beklentisi arttı.
İMSAD Başkanı F. FETHİ
HİNGİNAR, kısa ve
orta vadede bu gelişmenin etkisiyle sektörde yüzde 5-10
arasında büyüme beklediklerini dile getiriyor.
LEVENT BOSUT / INHERA CAPITAL YÖNETİCİ ORTAĞI
“YATIRIM İŞTAHINDA SIÇRAMA YAŞANACAK”
“10 MİLYAR DOLARIN
ÜSTÜNE ÇIKACAK”
2015 yılında Türkiye’de satın alma ve
birleşme işlemlerinin toplam değeri
16 milyar dolara ulaşmıştı. İçinde
bulunduğumuz konjonktür sebebiyle
2016’da bu işlem değerinin 10 milyar
seviyesinin çok altında kalacağını tahmin
ediyoruz. 2017’de dış ilişkilerdeki yeni
açılımlar ve politik istikrar neticesinde
yatırım iştahının pozitif etkileneceğini ve
işlem değerinin 10 milyar dolar seviyesinin
oldukça üstüne taşınacağını öngörüyoruz.
“GERİ DÖNÜŞLER YAŞANACAK”
Bu düşüncemizi paylaşan bazı yatırımcılar
da gelişmelerden bağımsız olarak Türkiye’ye
ilgilerini devam ettiriyor. Yavaş yavaş geri
dönüşler yaşanacak. Son dönemde Cevher
Döküm’ün Meksikalı Tenedora Nemak’a,
Oasis Medikal’in İsveçli Wellspec’e, Bome
Sanayi Ürünleri’nin Hintli Trivitron Healthcare’e,
BCS Teknoloji’nin Japon Hitachi Kokusai’ye,
inHERA Capital olarak danışmanlığını
yaptığımız Monopoli Sigorta’nın hisselerinin bir
kısmının EMF Capital Partners’a satılışı yabancı
ilgisinin kaybolmadığını gösteriyor. ULUSLARARASI İLGİ
IFC, EBRD gibi uluslararası büyük
kalkınma ve yatırım kuruluşlarının
Türk şirketlerine yatırım yapıyor
olmasını da olumlu gelişmeler
arasında değerlendiriyoruz. Rusya
ve İsrail’le ilişkilerin normalleşme
süreci içine girmesi gibi olumlu
gelişmelere tanık olduk. Bu pozitif
faktörlerle, yatırım iştahının orta
vadede düzeleceğini ve 2017’de
bir sıçrama yaşanacağını
düşünüyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?