Zor bir dönemden geçiyoruz. Sektörlerden ve piyasalardan sıkıntılı haberler geliyor. Alınan sinyaller enflasyonist dönemin hastalıklarının tekrar nüksettiğini gösteriyor...
Nilüfer Gözütok Ünal
Sevgili Borusanlılar, Sizlerle bana hüzün veren bir haberi paylaşmak istedim. 30 yıldır beraber çalıştığım Sevgili Agah Uğur’un emekliliğini sizlere duyurmak için bu notu yazıyorum. Agah, bu yıl sonunda tüm görevlerini bana devredecek ve 2019 boyunca danışman sıfatıyla ihtiyaç duyduğum konularda bana yardımcı olacak. Bu önemli kararı almamızda, çocuklarımla beraber direkt çalışmak arzum ve onların da benimle çalışma isteği en önemli rolü oynadı. Çocuklarımın, kardeşlerimin çocuklarının ve diğer aile fertlerinin grupta daha aktif oldukları bir çalışma ortamı hedefliyorum.” Bu sözler, Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ahmet Kocabıyık’ın bu yıl kasım ayında tüm çalışanlarına göndermek üzere kaleme aldığı mektubundan… Kocabıyık aslında bu yaklaşımıyla iş dünyasında tek değil. Son dönemde birçok patron içinde bulunduğumuz zorlu ekonomik koşulları aşmak için işin içine daha fazla dahil oluyor, hatta tabiri yerindeyse tıpkı Kocabıyık gibi dümeni tekrar devralıyor. Doğanlar Yatırım Holding Başkanı Davut Doğan, kurumsallaşma çalışmaları kapsamında bir profesyonele devrettiği CEO’luk görevini yeniden üstlendi. “Böyle zamanlarda hızlı karar vermemiz gerekiyor” diyen Doğan, bu durumun iş ortaklarına ve çalışanlarına pozitif yansıdığını anlatıyor. “İşe sahip çıkmamız onları mutlu etti. Daha iyi bir ilişki yönetimi kurduğumuzu düşünüyorum” sözleriyle de bu yaklaşımının arkasındaki temel nedeni açıklıyor.
1 ÖNCELİKLER DEĞİŞTİ Sadece patronların iş yapış şekilleri değil, aslında içinde bulunduğumuz ortamda işe bakış ve öncelikler de değişti. Bazıları için pazar payı, bazıları için kâr, bazıları için de tahsilat öncelik listesinde birinci sıraya yerleşmiş durumda. Faydasıçok Holding Yönetim Kurulu Başkanı Naci Faydasıçok, eskiden pazar payının kendileri için daha önemli olduğunu dile getirirken şimdi “Kâr önemli” diyor. İncekara Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özgür İncekara, “Kâr önemli, zira tahsilat ve nakit daha da önemli. Borçları ödemenin tek yolu kâr” diye konuşuyor. Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş, işleyişlerini kâr ve verimlilik ikilisine göre ilerlettiklerini anlatıyor ve şunları söylüyor: “Birkaç yıldır kâr zaten çok kırılgandı ve yaşanan son ekonomik gelişmeler, bu durumu daha sıkıntılı hale getirdi. Kârı ve verimliliği daha odaklı ele alıyoruz.” Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, cirodan çok kârlı satışlara yönelmeye çalıştıklarını söylüyor ve ekliyor: “Kurdaki ve faiz oranlarındaki artış, bayi teşkilatımızı zorlayabileceğinden sadece nakit akışını dengede tutabilmek amacıyla vadelerimizi kısalttık. Kârlı satış yapmaya çalışıyoruz.” MNG Faktoring Yönetim Kurulu Üyesi Gökay Yavuz, eskiden kâr ve pazar payına eşit yaklaşırken kaynakların kıt olduğu ve maliyetlerin arttığı bu dönemde mümkün olduğunca sadece pazar payını korumak uğruna verimliliği düşük kârsız işlem yapmadıklarını söylüyor. “Maliyetlerimizi azaltıp kâr marjımızı artırmaya çalışıyoruz. Yüksek kiralı şubelerin yerlerini değiştirdik, personeli yüzde 10 azalttık” diyor.
2 NE PAZAR PAYI NE KÂR! Daralan pazarda kendileri için en önemli önceliğin pazar payı haline geldiğini belirten Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş, “Bu nedenle şu anda çok önemli bir reklam yatırımı yapıyoruz. Farklı bütçelere seslenebilmek adına koleksiyonlarımıza çok daha uygun fiyatlı tasarımlar ekledik” diye konuşuyor. Honda Türkiye Satış Pazarlama ve Planlama Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer, geçtiğimiz yılki satışlarını koruduklarını belirtiyor. Ancak ekim ayında pazarda yaşanan yüzde 77 daralmada doğal olarak kârlılıktan söz etmenin çok anlamlı olmayacağını da ifade ediyor. Lila Kağıt Genel Müdürü Alp Öğücü, atılan her adımda artan kur dolayısıyla şirketlerin daha fazla sermaye ihtiyacı doğduğuna dikkat çekiyor. “Dolayısıyla dönem ne kâr ne pazar payı artırma dönemi. Bize göre içinde bulunduğumuz dönem verilen taahhütlerin en yüksek düzeyde karşılanması gereken bir dönem” diyor. Erham Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Hamdullah Ceylan, daha önce kâr odaklı bir yaklaşım benimsediklerini dile getiriyor, bugünkü önceliğinin ise ticari faaliyetlerinin devamlılığı olduğunu söylüyor. Matlı Yönetim Kurulu Başkanı Önder Matlı, “Her gün yaşanan konkordato söylemlerinin çarpan etkisiyle batak vermemeyi önceliğimiz olarak görüyoruz.” diye konuşuyor. Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu da kendi yaklaşımını şöyle paylaşıyor: “Pazarda daralma olduğunda, daha fazla ve daha etkin bir şekilde müşterilerimize nasıl ulaşabiliriz konusunda daha fazla şevkle, çalışıyoruz. Markamıza daha fazla yatırım yapıyoruz.”
3 NAKİT YENİDEN KRAL Önceliklerle birlikte iş dünyasının “zor”a bakış açısı da değişiyor. Dardanel Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, en önemli sıkıntının finansmana ulaşmak olduğunu söylüyor. Davut Doğan, “Kredi ve finansman seçenekleri daraldı” diyor. Penti Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kariyo, faizlerin ve enflasyon rakamlarının geldiği noktayı, ÜFE, TÜFE arasındaki yüzde 25’lik makas ve üretim maliyetlerini göz önüne aldıklarında üreticiler olarak artan bu maliyetleri etikete yansıtma noktasında güçlük çektiklerini ifade ediyor. “Burada en büyük zorluk üretim maliyetlerinin pazar payı kaybetmeden ve kârlılığı da devam ettirecek şekilde perakende satış fiyatlarına nasıl yansıtılacağı” diyor. 90’larda yaşadıkları enflasyonist ortamı bugün de yaşamaya başladıklarını dile getiren Önder Matlı ise geçmişten farklı olarak şimdi durgunluğu çok daha derinden hissettiklerini söylüyor. “Ödemelerde geciktirmeler kendini her geçen gün daha fazla gösteriyor. Ancak durgunluk sebebiyle peşin ve vadeli mal fiyatları arasındaki fark faizlerin bile daha üstünde seyrediyor” diye konuşuyor. MNG Faktoring Yönetim Kurulu Üyesi Gökay Yavuz da bankaların sermaye yeterlilik rasyolarında yaşanan erozyon nedeniyle kredi kullandırmada gönülsüz davrandıklarına dikkat çekiyor ve bunun etkilerini şöyle ortaya koyuyor: “Mevcut durum eski günlerdeki yüksek enflasyonist ortamla kıyaslanamaz, zira enflasyonun yüzde 70-80 civarında olduğu bir dönemde bile piyasa durmamıştı. Çünkü para vardı. Şu anda piyasada para yok, ödeme alışkanlıkları bozuldu.” Özgür İncekara da önümüzdeki dönemde her sektör ve şirketin maliyetlerinin artacağını dile getiriyor. “Harcamalar kısılacak, nakit kraldır yaklaşımı başlayacak” diyor.
4 PARADAN PARA KAZANMA 2001 krizi sonrasında Türkiye ekonomisi büyük bir çıkış yaşarken enflasyonun azalmasıyla faaliyet kârı öne çıkmıştı. Ancak son dönemde faizlerin tekrar yükselmesiyle “paradan para kazanma” dönemi tekrar başladı. Yeditepe Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Hakan Üzeltürk, ekonomideki mevcut sorunların giderilip sağlıklı işleyişe kavuşması için istikrar ve yapısal reformların gerektiğini ifade ediyor. Bunun yapılması meşakkatli olduğu için geçici yöntemlerin tercih edildiğini dile getiren Üzeltürk, şunları söylüyor: “Bu arada büyüme sorunları da kaçınılmaz. İşsizlik artışı ciddi bir problem. Bu durumu düzeltmeye çalışmanın faturaları olacak. Bu çerçevede, paradan para kazanma daha cazip gibi görünecek. Faiz varken rekabet riskine girmek zor görünüyor.” Yüksek enflasyon ve faiz oranlarının kurumları yatırım yapmaktan uzaklaştırdığını belirten Honda Türkiye Satış Pazarlama ve Planlama Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer, paradan para kazanmanın üretimden para kazanmanın önüne geçtiğini söylüyor. Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, günümüz piyasa koşullarında özellikle makroekonomik şartlardaki değişimlerin getirdiği zorlukların paranın yatırımlara değil de faize yönlenmesine neden olduğunu söylüyor. “Bu dönemde de benzer bir yöneliş görüyoruz” diye konuşuyor.
5 ÖZKAYNAĞA DÖNÜŞ ZAMANI Finansmana ulaşım zorlaşınca yatırımlarda da özkaynak ağırlık kazanmaya başladı. Sami Kariyo, “Biz Penti olarak yatırımlarımızı özkaynakla yapıyoruz. Maliyetlerde yaşanan yükseliş, bu yaklaşımın korunması için itici güç konumunda” diyor. Borçlanmayı tercih etmediklerini dile getiren Niyazi Önen, “Yatırımlarımızı yarattığımız nakit ile ve bazı makine alımlarımızda da leasingle yapıyoruz” diyor. Özgür İncekara, bugünkü kredi faizlerini ödemenin biraz imkansız olduğuna dikkat çekiyor, kendilerinin de mevcut yatırımlarında özkaynak kullandıklarını açıklıyor. Özkaynak-kredi dengesini bozmamak şirket olarak en önemli ilkelerimizden oldu” diyen Nilgün Keleş, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ancak mevcut şartlara bakınca 2019, kredi kullanımı konusunda çok iştahlı olmayacağımız bir yıl olarak görünüyor. Büyük kapsamda özkaynakla ilerlemek üzere planlama yapıyoruz.” Sun Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk, bu yılın başında başladıkları yatırımı özkaynakla tamamladıklarını anlatıyor. “Eksik veya dar boğaz gidermeye yönelik yeni yatırımları özkaynakla yapıyoruz. Leasing veya banka kaynaklı kredi faizleri maalesef çok yüksek” diyor.
6 DARALMAYI AŞMA FORMÜLÜ İç pazarda yaşanan tüm sıkıntılar, şirketleri yurt dışına yöneltiyor. Sektörü fark etmeksizin çok sayıda şirket pazar daralmasını ve kur riskini yurt dışı faaliyetlerini artırarak aşmaya çalışıyor. Emil Güzeliş, bu dönemde Orta Doğu’da fırsat arayışında. “Bölgede yeni fırsatları değerlendiriyoruz. Ayrıca Avrupa’da da farklı lokasyonlar için araştırmalarımız devam ediyor” diyor. Niyazi Önen, son krizden etkilenmediklerini çünkü çok hızlı şekilde ihracata döndüklerini belirtiyor. Sabri Ünlütürk de bu yıl ihracatta önemli bir artış yakaladıklarını söylüyor. “2018 yılını önemli bir artışla 225 milyon dolarlık ihracatla kapatacağız, 2019’da 260 milyon dolar hedefliyoruz. Amerika pazarında girişimlerimiz var” diyor. Hasan Önder, bu yıl sektörde tüketici satın almaları ve merkezi sistemler satışlarında yüzde 25-30 azalma olduğunu dile getiriyor. “Büyük inşaat şirketlerinde yeni projeler üretilmiyor. Biz de bu nedenle daha fazla ihracata yoğunlaştık” diye konuşuyor. Önder, bu kapsamda CIS ülkeleri yapılanmalarını yeni distribütörlerle güçlendirmeye ve daha fazla satış kanalı oluşturmaya çalıştıklarını anlatıyor. Alp Öğücü, kur ve hammadde hareketlerine bağlı olarak temizlik kağıdı ürünlerinde kullanıcıların fiyat hassasiyetinin önemli derecede yükseldiğini ifade ediyor, kendilerinin de kapasite ve ihracatı artırmaya odaklandıklarını paylaşıyor. Öğücü, “İhracatımızı yüzde 10 civarında artırma hedefimiz bulunuyor. 2019’da yeni ülkelere ulaşmayı planlıyoruz” diyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?