11 yıl THY Genel Müdürülüğü görevinde bulunan Temel Kotil ile yeni heyecanı TUSAŞ’taki ilk bir yılını ve gelecek planlarını konuştuk.
Ayçe Tarcan Aksakal
Temel Kotil, 11 yıl THY’nin genel müdürlüğünü yaptı. Geçen yıl da Türkiye’nin en büyük savunma, uzay ve havacılık şirketi TUSAŞ’ın, yabancı ismiyle TAI’ın (Turkish Aerospace Industries) başına geçti. THY’yi 10 yılda 2 milyardan 10 milyar dolar ciroya getiren ve dünyanın en büyük 10’uncu havayolu yapan Kotil, şimdi aynısını yeni şirketinde gerçekleştirmeyi hedefliyor. “10 yılda TUSAŞ’ı 1 milyardan 10 milyar dolar cirolu bir şirket yapacağız” diye konuşarak bu önemli ve stratejik hedefe ulaşma konusundaki iddialı olduğunu ortaya koyuyor. “THY’de çıraklık dönemimdeydim, burada ustalık dönemimi yaşıyorum” diyen Kotil, gelecek 10 yılda TUSAŞ’ı yurt dışında hava ve uzay teknolojileri üreten önemli bir oyuncu yapacağını söylüyor. 10 milyar dolar hedefine ulaşmak için organiğin yanı sıra inorganik büyümeyi planladıklarını belirterek yurt dışında ve yurt içinde şirket aradıklarını belirtiyor. “Almanya’da şirket satın aldık. Elinde kontratı olan şirketler hedefimizde. Satın alma konusunda önümüze çıkan fırsatlarını değerlendireceğiz” diyen Kotil ile yeni heyecanı TUSAŞ’taki ilk bir yılını ve gelecek planlarını konuştuk:
THY’de 11 yıl görev yaptım ve bu sürenin sonunda değişiklik ihtiyacı doğdu. Burası THY’den daha zorlayıcı bir yer. Michigan’da okurken bursum TAI’den idi. Bunun da benim için manevi değeri büyük.
THY’yi 2005 yılında devraldığım zaman, 102 noktaya uçan, haftada 2 bin sefer yapan, yılda 12 milyon yolcu taşıyan, 73 uçaklık filosu olan bir havayoluydu.
THY’yi 2 milyar dolardan aldım, bıraktığımda cirosu 10 milyar dolardı. Kâr oranımız yaklaşık yüzde 18 oldu. Şirketin servis kalitesini artırıp maliyetlerini kontrol etmeyi başardık. Görev sürecimin sonunda diğer havayollarına karşı 4 kat büyüdük. Bu süreçte yeni iş olanakları sağlayarak istihdama da katkı yaptık. Pilot sayımız 640’tan 4 bin 500’e, kabin personeli sayımız ise 1.700’den 10 bini aşan sayıya ulaştı. Yılda ortalama yüzde 30 büyüyerek dünya pazarındaki payımızı yüzde 0,5’ten yüzde 2’ye çıkardık ve dünyanın en büyük 10’uncu havayolu şirketi olduk.
Özünde her şirket aynı… Her şirketin bir amacı, tanımlı bir işi var. Buranın da tanımlı işi uçağı tasarlayıp imal etmek. Ancak önemsenen, odaklanılan konular değişkenlik gösteriyor.
THY hizmet, burası ise üretim şirketi. THY’de önemsenen konular yolcu ve servisti. Bu nedenle servis yapan kabin personelinin önemsenmesi gerekiyordu. Ben de THY’de hep bunları, operasyonel kişileri önemsedim. Buranın ise iki şapkası var. Birinci şapkası imalat, ikincisi ise tasarım. İmalatta teknisyen ve imalat mühendisleri öne çıkıyor, onlar yoksa imalat yapamıyorsunuz. Aynı zamanda burası tasarım yapıyor, bu nedenle mühendisler öne çıkıyor. THY’ye göre buradaki en önemli fark bu.
~
Burada benim yıldızlarım teknisyenler ve mühendisler. THY’deki yıldızlarım ise merkeze koyduğum kabin personeli, yer işletme personeli, pilotlar ve teknisyenlerdi.
Geldiğim zaman master plana ve bütçelere yoğunlaştım. Daha sonra üretime ve insan kaynaklarına odaklandım.
Burada vakit çok çabucak geçiyor. THY’de de ilk yıllarda böyleydi, şirketi büyütürken vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum. l Burayla ilgili büyüme hedefiniz nedir? n Herkesin kendine koyduğu bir hedef var. Benim hedefim bu şirketi 10 milyar dolara getirmek.
10 yıl içinde bunu gerçekleştirmek istiyoruz. Bu da her yıl yüzde 25 büyüme anlamına geliyor.
10 milyara gitmek zorundayız. Çünkü 10 milyar dolar stratejik bir hedef. Bu şirketin cirosunun en az yüzde 50’sini sivil, yüzde 50’sini ise savunma projelerinden getirmek için bu rakama ulaşmamız gerekiyor.
Şu anda devletten iş alıyoruz. Ancak sadece devletten iş alarak sivil projelerde büyüme şansımız yok. Ancak 10 milyar dolar ciroya ulaşırsak bunu yapabiliriz. Ayrıca 10 milyar doları yakalarsak Airbus gibi şirketlerle ortak iş yapabileceğiz.
Ciromuz 10 milyar dolar olduğunda sektörümüzde dünyanın en büyük 10’uncu oyuncusundan biri olacağız. Tabii o zaman büyük projelere katılma durumumuz olacak. TUSAŞ gibi bir şirketin geleceği sadece askeri büyümeyle gerçekleşmez. Sadece savunma sektöründe kalmak mümkün değil.
Dünyada sadece savunma sektöründe faaliyet gösteren şirketler ABD’de yer alıyor. Bunların dışında dünyanın hiçbir yerinde sadece savunma alanında faaliyet gösteren havacılık ve uzay şirketi yok. Boeing ve Airbus, hem sivil hem de savunma alanında faaliyet gösteriyor. TUSAŞ’ın da geleceği en az yüzde 50 savunma, yüzde 50 sivilden oluşacak.
Her düşlediğimi yapamadım ancak insanlar hedeflediğinin yarısını yapar. Ben de kendime koyduğum hedeflerin yarısını yaptığımı düşünüyorum.
Buranın Hürkuş, Atak helikopteri gibi kendi tasarladığı ürünleri var. Şimdi Hürjet projesi başladı. Bunların hepsi bizim kendi ürünlerimiz. Büyümeyi de kendi ürünlerimize yüklenerek yapacağız.
Üretimde atağa kalkacağız. Özellikle ilk yıllarda yapmak istediğimiz, kendimize ait ürünlerin üretimini hızlandırmak. Gelir artışını daha erken teslimat yaparak sağlayacağız.
Bu ürünlerin yurt dışına satışı var mı?
Yurt dışına henüz satışımız yok. Pakistan’a helikopter satışımız gerçekleşirse ilk yurt dışı ürün satışımız olacak.
~
Önümüzdeki 3-4 yılda büyüme içe dönük gider. Ancak bu bizi 10 milyar dolar ciroya getirmez. Bu sektörde büyümek için tasarımı, entegrasyonu bizim yapmamız lazım. Bunları yaptığınız zaman 10 kat daha çok kazanıyorsunuz. Eğer Boeing, Airbus ve Lockheed Martin’e, ürettiğimiz ürünler kendi özgün ürünlerimiz olsaydı ciromuz yarım milyar dolar değil 15 milyar dolar olurdu. Dolayısıyla özgün ürünler üreterek büyümeyi sağlayacağız.
Bunu yakalamak için master planlarımız var. Boeing, Lockheed Martin, Bombardier’e çalışmalarımızı hızlandıracağız. İlk önce iç pazarımızla sonra da yurt dışı pazarıyla bu ciroya ulaşacağız. Ayrıca organik büyümeyle bu paraya ulaşmak o kadar kolay değil. Dolayısıyla burada THY’den farklı olarak inorganik büyüme önceliklerimiz arasında.
Almanya’da Airbus’a ürün üreten, hizmet veren bir şirketi satın aldık. Bunun da cirosu 3 milyondan 30 milyon Euro’ya yükselecek.
Satın almak isteğimiz şirketler Lockheed Martin, Airbus’a üretici olmuş, elinde işi olan, kâr eden ama bir şekilde el değiştirmesi gündeme gelen şirketler.
Büyümeyi hem inorganik hem organik sağlayacağız. İnorganik ve organik büyüme baş başa gidecek.
Hürjet projesi geliyor. Bu projeyle ilgili kararı yönetim kurulundan çıkardık. Şimdi Hürjet’i yapacağız.
Hürjet, F-16’nın ufak bir versiyonu olacak ve bu uçağımızı bayağı bir satma potansiyelimiz var.
Milli muharip uçağı projemiz var. Milli Savunma Bakanlığı, 4 yıl boyunca bu proje için bize 1,3 milyar dolarlık bir bütçe verdi. Türkiye’nin 5’inci nesil ilk milli savaş uçağı olacak. Bu uçaktan dünyada yalnızca ABD, Çin ve Rusya’da var.
2023’te ilk uçuşu gerçekleşecek, 2029’da da servise girecek.
Piyasa fiyatı 30 milyon dolar olan yeni bir haberleşme uydusu projemiz var. Bu da kendi imkanlarımızla başlattığımız bir proje. TUSAŞ’ın sıfırdan tek başına yaptığı bir uydu olacak.
TUSAŞ, 1984 yılında imalat şirketi olarak kuruldu. Şu anda “mühendis” şirkete dönüşüyor.
Şu anda 2 bin mühendisimiz var. Bu sayı 6 bine gidiyor. Hızlı büyümemizle birlikte personel sayısı daha da artacak.
Şu anda mühendis ve teknisyen kadrosu olarak toplamda 6 bin kişiyiz. 10 yılda 25 bin kişiye ulaşacağız.
Satın alma konusunda fırsatları değerlendiriyoruz. Ana hedefimiz, TUSAŞ’ı 10 yılda 10 milyar dolar cirolu bir şirket yapmak ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu savunma teknolojilerini ve sistemlerini oluşturmak.
~
BURADA USTALIK DÖNEMİMDEYİM “YANLIŞ YAPTIM” THY ile burası arasındaki en önemli fark, burası benim ustalık orası çıraklık dönemimdi. THY’deki genel müdürlük görevimin ilk yıllarında arkadaşlara yardımcı olmak için onlara müdahale etme yanlışlığını yapıyordum. BÜYÜK DEĞİŞİKLİK TUSAŞ’a geldiğimde ise bu konuda çok önemli bir karar aldım. Burada THY’de yaptığım bu yanlışı yapmamaya çalışıyorum ve şirkette işi yapacak birisi varsa kesinlikle dokunmuyorum. THY’de bunu biraz yapıyordum. |
LEONARDO GİBİ OLMAK İSTİYORUZ HEDEF İTALYAN ŞİRKETİ İtalya’nın uzay ve havacılık şirketi Leonardo’nun yıllık cirosu yaklaşık 12 milyar Euro seviyesinde. Leonardo da bizim gibi ülkesindeki alt tedarikçi şirketlere iş veriyor. Biz, 1 milyar dolar cirosu olan bir şirketiz ve piyasaya 100 milyon dolarlık iş verebiliyoruz. Leonardo ise 3-4 milyar dolarlık iş veriyor. Alt tedarikçilerine daha fazla iş verdiği için onlar da bu sektörde dünya çapında önemli oyuncu olabiliyor. “DAHA FAZLA İŞ VERECEĞİZ” Bizim de ciromuz 10 milyar dolar olduğu zaman piyasaya 100 milyon dolar değil, 3-4 milyar dolarlık iş vereceğiz. Bugün alt tedarikçilerimizi dünya çapında önemli birer oyuncu yapma şansımız yok. Dolayısıyla 10 milyar dolar hedefini gerçekleştirdiğimizde biz de Türkiye’deki alt tedarikçi şirketlerimize daha çok iş vereceğiz. En önemli hedefimiz İtalyan havacılık ve uzay şirketi Leonordo gibi 10 milyar dolarlık bir şirket olmak. |
KOTİL’İN TUSAŞ İÇİN HEDEFLERİ
|
İKİ KATINA ÇIKARANA DEK UYKU TUTMAZ HEYECANIM YÜKSEK Yaptığım işle ilgili en çok heyecanlandıran, şirketi 1 milyardan 2 milyar dolara getirene kadar geçen süre. Şirketin cirosunu 1 milyardan 2 milyar dolara getirene kadar bende ne uyku kalır ne de zamanın nasıl geçtiğini anlarım. “3 MİLYARDA BİTER” İşin heyecanlı kısmı ciro 3 milyar dolar olunca biter. Bundan sonra ciroyu 10 milyar dolara getirene kadar heyecan duymam. THY’de de aynı şekilde oldu. THY’yi 1,8 milyar dolardan devraldım ilk yıllarda burası gibi ciroyu 2 katına çıkarana kadar büyük heyecan duydum, vaktin nasıl geçtiğini anlamadım. Önümüzdeki 2 yıl, burada da THY’deki gibi heyecanlı geçer. “İNSAN KAYNAĞI YETİŞTİRİYORUZ” Bir genel müdürün ana görevi iş ile insanı buluşturmak. Biz de bir taraftan şirketi dönüştürürken ve daha fazla üretirken bir taraftan da insan kaynağını yetiştiriyoruz. İTÜ, ODTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde mühendis yetiştirmek istiyoruz. Yeni gelen öğrencileri olabildiğince seçerek alacağız. YENİ MEZUN PLANI Yeni mezunlar şirkete geldikten iki yıl sonra devreye giriyor. Ancak bizim mühendis yetiştirmek için 2 yıl vaktimiz yok. Bu nedenle yeni mezunları almadan önce üniversitede yetiştirmek istiyoruz. Çünkü 10 bin mühendis normal şartlarda yetişmez. THY’de de aynısını yaptık. 640 pilotumuz vardı, 4 bin 500 pilotla ayrıldım. Burada da aynısını yapacağız. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?