500'ün arkasındaki kadınlar

Türkiye’nin en büyük şirketlerini yöneten zirvedeki kadınlar ve onların zirveye çıkma taktikleri...

1.08.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
500'ün arkasındaki kadınlar
Türkiye, ‘kadın yönetici ligi’nde ilk 8’e girdiOnlar, “zirvedeki kadınlar”... Çoğu, Türkiye’nin dev şirketlerinin kaptan köşkünde uzun yıllardır oturuyor. Bu şirketlerin stratejilerine yön veriyorlar. Erkek egemen iş dünyasında, kabul görmeyi başarmalarıyla dikkat çekiyorlar. En büyük farklarını ise “duygusal zeka”ları olarak özetliyorlar. Gülsüm Azeri, Esin Mete, Vuslat Doğan Sabancı, Aslı Karadeniz, Adalet İnanç ve Tijen Çıdam gibi isimler, 5 yıldan uzun süredir dev şirketleri yönetiyor. Bunun yanında Gülfem Çakmakçı, Candan Karabağlı, Dilek Başarır, Arzu Aslan Kesimer, Barış Karakullukçu gibi son 1 yıl içinde büyük şirketlerin başına geçip devler ligine girenler de var. İşte Türkiye’nin en büyük şirketlerini yöneten zirvedeki kadınlar ve onların zirveye çıkma taktikleri...

"KABUL GÖRMEM ZAMAN ALDI"
Gülsüm Azeri, Türkiye’nin en büyük 2’nci şirketi OMV Petrol Ofisi’nin başında. Bugün 19,5 milyar TL cirolu şirketin tüm stratejisine o yön veriyor. Temmuz 2011’de OMV Petrol Ofisi’nin CEO’luğuna getirilen Azeri, kariyerinin önemli bölümünü Şişecam’da geçirdi. Şişe-cam’ın bugünkü başarısının mimarı olarak da anılıyor. Şişecam’da hem kimyasallar hem cam ev eşyası hem de düz cam gruplarına farklı dönemlerde başkanlık yaptı.
Şişecam Kimya Grubu Başkanlığı görevini üstlendiğinde, sektörde bu düzeyde görev yapan tek kadın yöneticiydi. Azeri, erkek egemen bir iş dünyası içinde kadın olarak kabul görmesinin zaman aldığını söylüyor. Ama sonunda kadın ya da erkek yönetici olmanın değil, başarılı olmanın önemli olduğuna dikkat çekiyor.
İşini çok iyi yapanlar arasında hem kadın hem erkek yöneticilerin bulunduğunu belirten Azeri, kadın yöneticilerin iş dünyasında erkeklere göre üstünlükleri hakkında şunları söylüyor: “Kadın yöneticilerden sabırlı, neticeye odaklı, ama bir o kadar da insana değer veren CEO’lar çıkıyor. Bense tüm geçmiş birikimimde ve şimdiki görevimde birlikte coşkuyu yaşayabileceğim etkili takımlar yaratmayı başardım.” Azeri, yakın dönemde Türkiye’nin en büyük şirketlerini yöneten kadın yöneticilerin sayısının da artacağını düşünüyor ve ekliyor: “Son yıllarda artan örneklerin her biri önemli bir başarı hikayesi. İş dünyası başarıya odaklıdır ve başarının peşinden gider. Başarılı yöneticilere kadın oldukları için engel çıkarılacağını doğrusu hiç zannetmiyorum.”

"TEKFEN'DE ENGEL YOK AMA TÜRKİYE'DE VAR"
Esin Mete, 2013’te Tekfen Holding’deki 40’ıncı çalışma yılını dolduracak. Toros Tarım’da 9 yıl genel müdür olarak görev yapan Mete, Nisan 2010’da Toros Tarım yönetim kurulu başkanlığı ve tarımsal sanayi grubu CEO’luğu görevine getirildi. Mete, Tekfen’de CEO konumuna giden süreçte kadın olarak hiçbir engelle karşılaşmadan çalıştığını söylüyor. “Ancak Türkiye genelinde bu konuda alınacak yol olduğunu düşünüyorum” diyor. 1,2 milyar TL cirolu Toros Tarım, Capital500’ün en büyük 102’nci şirketi. Toros Tarım’ı bu büyüklüğe ulaştıran Mete, iş hayatında kadın olmanın ne avantajını ne de zorluğunu yaşadığını söylüyor. Bulundukları gübre sektöründe bayileriyle dirsek temasında çalıştıklarını ifade eden Mete, “800’den fazla bayimizin hemen hepsi erkek, çoğu da çiftçi. Bugüne kadar hiçbiriyle kadın olduğum için bir sorun yaşamadım. Bu süreçte kadın olarak bir fark yaratıyorsam, belki de büyük resmi görebilmek kadar detaya inebilmeyi, pratik düşünmeyi örgütlediğim içindir” diyor.~
Mete, kadınların doğuştan gelen avantajları hakkındaysa şöyle konuşuyor: “Doğamız gereği, bir konuyu ayrıntılarıyla ele aldığımız kadar bir işi geniş perspektifte, bütünüyle görebiliyoruz. Rahat empati kurabiliyor, rasyonel düşünceyle güçlü hislerimizi birleştirerek çalışıyoruz. Bu gibi özellikleriyle kadınlar, iş dünyasında ağırlığını hissettiriyor.” Mete ayrıca daha fazla değil, sadece erkeklere tanındığı kadar imkan verilmesi halinde kadınların çok başarılı olacağına dikkat çekiyor.

"DUYGUSAL ZEKAMIZLA FARK YARATIYORUZ"
Sütaş, son yılların en hızlı büyüyen ve pazar payı alan şirketleri arasında ön sıralarda. 2011’de 1 milyar 63 mil-yon TL’lik satışla ciroda 1 milyar TL eşiğini geçti. Bu başarıda Sütaş Genel Müdürü Serpil Veral’ın katkısı büyük. 23 yıl önce şirkette gıda mühendisi olarak işe başlayan Veral, daha sonra sırasıyla fabrika müdür yardımcılığı, kalite güvence koordinatörlüğü ve üretimden sorumlu genel müdür yardımcılığı görevlerini yürüttü. 2005 yılında Sütaş bünyesinde yönetim sistemleri başkanlığına atandı. Grubun yeniden yapılanma stratejileri doğrultusunda yönetim, BT ile insan kaynakları sistemlerinin kurulması ve geliştirilmesi çalışmalarına liderlik etti. 2010 yılında da genel müdürlüğe geldi. Aileden olmasına karşın profesyonel bir yönetici kadar yoğun çalışan Veral, Sütaş’ta kadın olmasının dezavantajını yaşamamış. Veral, “Kadınların annelik rolünün dönemsel olarak iş hayatını etkilediği doğru ancak zamanı iyi planlayarak özel hayattaki sorumluluklarla iş yaşamını dengede tutmak mümkün” diyor. Veral, ayrıca kadınların özel ve iş yaşamlarını aynı anda yönetebilme becerisinin, kariyerlerinde organizasyon ve ilişki yönetimi alanlarına olumlu yansıdığını düşünüyor. İş dünyasında kadınları öne çıkaran özellikleri ise şöyle anlatıyor: “Detaycı ve titiz çalışma anlayışı kadınların birçoğunun ortak yönü. İş hayatında başarının en önemli faktörlerinden biri duygusal zeka. Rasyonel olduğu kadar duygusal katma değere de yatırım yapan kadın yöneticilerimiz iş dünyasında fark yaratıyor.”

"İSE KADIN ELİ DEĞDİRİYORUZ"

Hürriyet Gazetesi 2011’de 868,7 milyon TL ciroya ulaştı. Bu başarıda yıllardır Hürriyet Gazetesi Yönetim Ku-
rulu Başkanı olan Vuslat Doğan Sabancı’nın payıda büyük. Sabancı, iş dünyasında kadın olmanın zorluklarını şöyle anlatıyor: “Yönetici de olsanız, bir kadın olarak ‘yapabildiğinizi’ kanıtlamanız, bunun için de herkesten daha fazla çalışmanız gerekiyor. İş dünyamızda hala erkek merkezli bir kültür var. Kadınları dışlayan, zaman zaman aşağılayan bir dil hakim. Bunu hiç beklemediğiniz yöneticilerde de görebilirsiniz; bazen farkında olmadan, sorgulanmamış yaklaşımlarıyla, önyargılarıyla konuşabiliyorlar. Bu bakış açısını değiştirmek için sürekli düzeltmek, uyarmak ve her şey için ayrı ayrı savaşmak, kısaca iğneyle kuyu kazmak gerekiyor.” Sabancı, kadın CEO’ların en büyük üstünlüklerinin daha çalışkan olmaları olduğunu söylüyor. “İşe kadın eli değdiriyoruz, daha ne olsun” diyor ve şöyle devam ediyor: “Önsezilerini, iş dünyasında da kullanıyor ve bu nedenle daha doğru karar alabiliyorlar. Kadınların daha vicdanlı, sağduyulu, adil davrandıklarını, yaradılışlarındaki anaçlıktan gelen bir şefkatle iletişim kurduklarını düşünüyorum. Bunların çoğu, erkek kültüründe ve dolayısıyla iş dünyasında ‘gereksiz duygusallık’ olarak algılanabilir. Ancak tersine değişen dünyada bunlar öne çıkan ve daha çok iş gören özellikler.” Sabancı, kadın yöneticilerin yükselmesinin önündeki en büyük engellerden birinin buna kendilerinin inanmaması olduğunu söylüyor. “Kadın yöneticiler genellikle bir üst pozisyon için aday olmakta erkekler kadar atak ve cesur değil. Daha kibar davranıyor, durup bekliyor ve genellikle kaybediyorlar. Kadınların rol modellerini gördükçe daha talepkar olacaklarına inanıyorum” diye konuşuyor.~

"ERKEK KARDEŞLERİN İÇİNDE KADIN LİDERLİK ZOR"

Son yıllarda önemli bir başarı öyküsüne imza atan Şölen Çikolata, 417,9 milyon TL’lik cirosuyla Capital500 sıralamasında 319’uncu. Bu başarıda 5 erkek, 2 kız kardeşten oluşan aile birliğinin kararıyla şirketin CEO’su olan Elif Çoban’ın katkısı çok büyük. 2 yıldır şirketin CEO’su olan Elif Çoban, dev bir şirkette kadın olmaktan çok aileden olmanın zorluğunu yaşadığını belirtiyor. Çoban, şöyle devam ediyor: “Benim kaçma ihtimalim yok, eleştirilsem de böyle bir ihtimal yok. Hem aile bireyi olup hem CEO olmanın böyle bir zorluğu var. Ailenin ne emeklerle o müesseseyi o noktalara getirdiğini biliyorsun. Kişisel kaprisin nedeniyle çekip gidemezsin.” Çoban, erkek egemen iş hayatında kadın yönetici olarak yer almanın ve erkek kardeşlerin arasında lider olmanın da hiç kolay olmadığını söylüyor. Kurumsal yönetime geçen bir şirketin ilk CEO’su olmanın ve yetmezmiş gibi kadın olup, çoğu erkek yöneticiyi kadın lider olarak yönetmenin çok zor olduğuna da dikkat çekiyor. Bu zorlukları nasıl aştığını ise şöyle anlatıyor: “Tek başıma daha hızlı çözebileceğimi sandığım bazı konuları delege ediyorum. Hem patron hem yönetici olmayı, hesap vermeyi ve istediklerim olmayınca yutkunmayı, kızgınlığımı içimde tutmayı öğreniyorum. Erkek yönetici olmanın ne demek olduğunu, kadın tarafından yönetilmenin ne hissettirdiğini de gözlemliyorum. Sürekli öğrenerek, bilgimi ve düşüncelerimi açıkça paylaşarak, hatalarımı kabul ederek, kadınlığın pozitif ayrımcılık gerektiren bir olguymuş gibi algılanmasının önüne geçerek bu zorlukları aşmaya çalışıyorum.”

"CEO OLDUĞUMDA ŞAŞIRANLAR OLDU"
Gamze Çuhadaroğlu, 2004 yılında Numil’de pazarlama direktörü olarak göreve başladı. Son 4 yıldır da şirketin genel müdürü. Bu süre içinde Çuhadaroğlu, şirkette önemli bir sıçrama gerçekleştirilmesine neden oldu. Son 4 yılda şirketi her yıl çift haneli rakamlarla büyüttü. Numil, 2011’de elde ettiği 355,3 milyon TL’lik ciroyla Capital500 sıralamasında 358’inci sıraya yükseldi. Şirketini duygusal liderlik modeliyle yönettiğini söyleyen Çuhadaroğlu, başarısını da bu modele bağlıyor. Çuhadaroğlu, Danone’un global olarak yapılan istatistiklerinde genel müdür seviyesinin sadece yüzde 13’ünü kadınların doldurduğunu söylüyor. “Belli bir seviyenin üzerinde, kadın yönetici sayısı ciddi anlamda düşüyor” diyor. Kadın CEO olmanın zorluklarını ise şöyle anlatıyor: “Kadınların üst seviyelerde olması hala çok alışılmış bir durum değil. CEO olduğumda iş ortaklarımızın şaşırdığına tanık olmuştum. Ayrıca hala üst seviyede erkek erkeğe bir görüşme ihtiyacı olabiliyor. Üst seviyede olup fiziksel ve davranışsal olarak erkek gibi olmamak da şaşkınlık yaratıyor. Hem erkek dünyasında olup hem kadın özellikleri taşımaya devam edebilmek ciddi bir efor gerektiriyor. Kadın CEO’ların çok zor yöneticiler olduğuna dair bir önyargı olması da karşılaşılan bir diğer zorluk.”

KADINLAR DÜNYADA DA YÜKSELİYOR
Dilek Başarır, 1 yıldır ticari unvanı Anadolu Restoran İşletmeleri olan McDonald’s’ın genel müdürü. 334 milyon TL ciroyla Türkiye’nin en büyük 378’inci şirketini yöneten Başarır, daha önce de her zaman ilk 25 büyük şirket içinde yer alan Anadolu Efes’te pazarlama direktörüydü. Anadolu Grubu’nda başarılı yöneticiler arasında kadın erkek ayrımının yapılmadığını söyleyen Başarır, McDonald’s’ın restoranlarında da genel merkezinde de birçok kadın yöneticinin yer aldığını belirtiyor. Başarır, dünyada da kadınların CEO pozisyonuna yükselişinin arttığını söylüyor ve “Bağlı bulunduğumuz Asya, Pasifik, Ortadoğu ve Afrika (APMEA) bölgesinde sistem içinde 7 tane genel müdür kadınla tanıştım” diyor. Candan Karabağlı ise Abdi İbrahim İlaç’ın CEO’su olarak Capital500 şirketlerinden birini yönetiyor.~
Listede Abdi İbrahim İlaç Pazarlama 981,2 milyon TL cirosuyla 126’ncı sırada yer alıyor. 23 yıl boyunca Unilever bünyesinde birçok farklı departmanda görev yapan Candan Karabağlı, 2004-2006 yıllarında Avrupa’da 7 ülkeyi yönetmek üzere Unilever Food Solutions’da Avrupa yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevine getirildi. 2006-2009 yılları arasında Unilever Food Solutions Global Müşteri Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev aldı. 2009 yılından itibaren Unilever Food Solutions Global Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak Avrupa ve Latin Amerika’da 35 ülkeden sorumlu olarak çalıştı. 1 Ekim 2011’de Abdi İbrahim İlaç’ın CEO’su olarak Türkiye’ye döndü.

OTOMOTİVİN ZİRVESİNDEKİ İKİ KADIN
FABRİKANIN BAŞINDA

Gülgün Bilici, 11 yıldır Delphi Automotive Systems'te farklı departmanlarda görev aldı. Son 1,5 yıldırsa 750 kişilik fabrikanın tüm operasyonlarını yönetiyor. Capital500'ün 124'üncü sırasında yer alan şirket, 2011 'de 985,9 milyon TL ciroya ulaştı. Başarının mimarı Bilici, otomotiv gibi erkek hakimiyetindeki bir sektörde nasıl zirveye ulaştığını şöyle anlatıyor:
ZAMAN İÇİNDE ALIŞTILAR
“17 yıldır otomotiv sektöründeyim, bundan 6-7 yıl öncesine kadar kadın çalışanların sayısı özellikle teknik kadroda çok azdı. Bazı görevlerin kadınlara verilmesinde başlangıçta tereddütler olsa da zaman içinde gösterdiğiniz performans bütün sorulara yanıt oluyor. Kadın çalışanların iş takibi, detaylara hâkimiyet, stres altında çalışma, kolay pes etmeme, termin sürelerine uyum gibi özellikleri avantaj sağlıyor.”
HER PROBLEM FIRSAT
Bilici, kadın genel müdür olarak yarattığı farkı ise şöyle açıklıyor: “Her problem bir fırsat. Beraberinde bizi yaratıcı çözümler üretmeye zorluyor. Farklılıklara açık olmak da şirket performansına pozitif yansıyan bir özellik.”
AYNI ANDA ÇOK İŞ
Otomotiv sektöründe zirveye ulaşan bir diğer kadın Borusan Oto Servis'in genel müdürü Tijen Çıdam. Çıdam, 7,5 yıldır şirketin başında. 807,4 milyon TL cirolu Türkiye'nin 165'inci büyük şirketini yönetiyor. Çıdam, kadınların birçok işi aynı anda yapabilme yetkinliklerinin gelişmiş olduğunu düşünüyor ve şöyle devam ediyor:
YÜREKLERİNİ KOYUYORLAR
“Kadınların işteki yöneticiliğin yanında aileleriyle ilgili üstlenmek durumunda oldukları çok sayıda sorumlulukları var. Hızlı ve pratik olmaları gerekiyor. Ayrıca daha sabırlı, azimli ve soğukkanlı olduklarını gözlemliyorum. Şirketlerine bağlılıkları daha yüksek ve işlerine yüreklerini koyabiliyorlar. Rasyonel karar alma ve verilerle hareket etme konusunda çok başarılılar. Sezgilerinin güçlü olmasının da iletişim becerileri ve insan kaynakları yönetiminde fark yaratıcı unsurlar olduğuna inanıyorum.”~

PERAKENDEYİ KADINLAR YONETİYOR
YARDIMCILARININ YÜZDE 80’l KADIN
Türkiye'nin en büyük perakendecileri arasında yer alan Boyner'i Aslı Karadeniz, Beymen'i Elif Çapçı ve Mudo'yu ise Barış Karakullukçu yönetiyor, 10 yıldır Boyner'i yöneten Aslı Karadeniz şirketi 2011 'de 660,1 milyon TL ciroya taşıdı. Karadeniz, iş hayatında cinsiyetiyle ilgili engellerle karşılaşmadığını, karşılaştıysa da dikkate almamayı seçtiğini söylüyor. Boyner'de genel müdür yardımcılarının yüzde 80'inin kadın olduğunu belirtiyor ve “Önümüzdeki yıllarda üst yönetimde kadınların sayısı artacak” diye konuşuyor.


“ENGEL YOK”
Beymen Genel Müdürü Elif Çapçı, 4 yıldır şirketin başında. Kadınların önsezileri ve empati yetenekleriyle yönetimde avantajlı olduklarını düşünüyor. Çapçı, “Önümüzdeki yıllarda kadın CEO sayısının artacağından hiç şüphem yok. Beymen organizasyonuna bakıldığında genel müdür yardımcıları arasında kadın-erkek oranı tam olarak yüzde 50-50. CEO'luğa yükseliş konusunda öne çıkan temel unsurlar deneyim yelpazesinin genişliği, sonuç alma ve ekip yönetme becerileridir. Bu anlamda kadın yöneticilerin önünde bir engel olmadığı görüşündeyim” diye konuşuyor.

“ÇÖZÜM ODAKLI OLUN”
Barış Karakullukçu ise 5 aydır Mudo'nun genel müdürü. Öncesinde, 11 yılını geçirdiği Accenture Danışmanlık'ta perakende, hızlı tüketim malları, otomotiv ve lojistik sektörlerinden sorumlu yönetici ortaktı, Kadın yönetici olarak iş dünyasında yarattığı farkları şöyle anlatıyor: “Doğamız gereği olaylara, erkeklere kıyasla daha uzlaşmacı yaklaşabiliyoruz. Empati kurabiliyoruz. Bütün bu özellikler, olayları farklı boyutlarıyla değerlendirebilmemize, farklı bakış açılarını anlayabilmemize olanak tanıyor.”

GÜLFEM ÇAKMAKCI
ERKEK AĞIRLIKLI SEKTÖRLER KADINDAN İSPAT İSTİYOR
ERKEKLERDEN ÖNDEYİZ

Adalet İnanç, 7 yıldır Capital500'ün hızlı büyüyen şirketlerinden Etsun'un genel müdürlüğünü yapıyor.
İnanç, erkek yönetici ağırlıklı çalışılan bütün şirketlerde, kadın yöneticilerin öncelikle işlerini çok iyi bildiklerini ve konularına hakim olduklarını kanıtlamak zorunda olduğunu dile getiriyor. Bu yüzden kadınların erkek çalışandan daha fazla yorulduğunu da söyleyen İnanç, “Toplumsal sorunlara daha duyarlı bakabilen, iletişim, uzlaşma ve problem çözmede başarılı olan kadınlar iş hayatında erkeklerin önüne geçiyor” diyor.~
KADININ FARKI
Gülfem Çakmakçı, 2011 Eylül ayında Lenovo Türkiye'ye genel müdür olarak Dell'den transfer oldu. Çakmakçı, bugüne kadar erkeklerin egemen olduğu teknoloji sektöründe yavaş yavaş kadın yönetici sayısının artmaya başladığını söylüyor ve “Üst düzey yönetici koltuğunda çoğunlukla erkeklerin oturduğu günümüz iş dünyasında, bir kadın yönetici olarak farklı bir uygulamayla karşılaşmadım. Fakat kadının olduğu ortamlardaki tartışmaların seviyesine daha dikkat edildiğini, kadının detaylı bakış açısının da bu süreçlerde fark yarattığını düşünüyorum” diye konuşuyor. Bir kadın olarak en büyük farkı detaylı analiz yapabilme kapasitesi, stratejik bakış açısı ve değişime açık yaklaşımıyla yarattığına inanıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz