Anadolu 2 sektörde ne yapacak?

Eser, nihai hedeflerinin yabancı bir ortakla üretim olduğunu açıklıyor.

17.07.2015 20:48:230
Paylaş Tweet Paylaş
Anadolu 2 sektörde ne yapacak?
Kamil Eser, 1983’te mühendis olarak girdiği Anadolu Grubu’nda 2006’dan bu yana otomotiv grup başkanlığını yürütüyor. Bu pozisyonda, uzun yıllar genel müdürlüğünü yaptığı Anadolu Isuzu dahil, 5 şirketin sorumluluğunu aldı. 2009 sonu itibarıyla 1 milyar TL büyüklüğüne ulaşan grubun cirosunun yüzde 60’ı otomotivden, yüzde 40’ı ise henüz 3 yıllık bir şirket olan Anadolu Elektronik’ten geliyor. Kriz nedeniyle grubun amiral gemisi Anadolu Isuzu, ağır hasar alınca grupta 2009’un parlayan yıldızı da Anadolu Elektronik oldu. LCD TV ve plazma TV pazarında cirosal olarak aldığı yüzde 20 payla lider olan Samsung’un distribütörlüğünü yürüten şirkette, 2010’da çok büyük değişimler olacak.  Kamil Eser, 2010’dan itibaren teknoloji perakendecilerine dağıtımı Samsung’un kendisinin yapacağını söylüyor. “Biz 100 bayimize ve bazı perakendecilere dağıtım yapmaya devam edeceğiz, ama 2010’da elektronikte büyüme öngörmüyoruz” diye konuşan Eser, 1 yıl içinde de henüz ismini açıklamadıkları bir elektronik markasını daha Türkiye’ye getireceklerini söylüyor. Orta ve uzun vadede yabancı bir elektronik şirketiyle Türkiye’de ortak üretime de girmeyi hedeflediklerini belirten Eser, “Samsung’un henüz böyle bir düşüncesi yok. Zaten Samsung’la olmak zorunda da değil. Biz buradayız, hazırız” diyor. 2009’da kriz yılında gelen teklifleri ve fırsatları da değerlendirdiklerini ifade eden Eser, otomotivde ABD’li ve Çinli şirketlerle yaptıkları distribütörlük anlaşmalarıyla kısa sürede önemli pazar paylarına ulaştıklarını belirtiyor. Eser, 3 yıl içinde grubun yüzde 50 büyüyerek 1,5 milyar TL ciroya ulaşacağını söylüyor.  İddialı hedeflerini Capital’le paylaşan Anadolu Holding Otomotiv Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Eser’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Otomotiv, krizden çok etkilendi. 2009’u sektör nasıl geçirdi?
2009’un önemli bir döneminde, ÖTV indirimi nedeniyle binek araçlarda önemli bir hareketlenme oldu. Stoklar eritildi ve otomobil satışları geçen yılın seviyelerinin biraz daha üzerinde gerçekleşti. Hafif ticari de ÖTV indiriminden 10 puan yararlandı ve yılı ağır ticariye göre çok daha iyi geçirdi. Ama 2009, ağır ticari araçlar için felaket yılı oldu. Küçük kamyonda üretim yüzde 90’ın üzerinde daraldı. Pazara baktığınızda ticari araç yüzde 50 daralmış gibi gözüküyor, ama bunların önemi bir kısmı stoklardan satıldı. Üretim olarak baktığımızda büyük kamyon, küçük kamyon, küçük otobüs gibi ağır ticari araçlarda, 2009’da maalesef üretim olmadı. 2010, ticari araç açısından 2009’dan daha iyi olacak. Ama binek otomotiv 2010’da, 2009 seviyelerine ulaşamayabilir. Çünkü bu tür teşvikler, özellikle binekte satışların öne alınması sonucunu doğuruyor. Ticaride talepte öne alınma pek olmuyor, çünkü sonuçta ticarette para kazanmak gerekiyor. Alıp bir kenara koyma mantığı ticarete pek uygun değil.

ÖTV indirimiyle öne çekilen talep, 2010’da nasıl bir sorun yaratabilir?
Binek otomotiv, 2010’da yüzde 10-20 arası daralacak. Üretimde genelde bir iyileşme olmasını bekliyoruz. 2009’da üretimin fazla daralmış olması baz etkisi yaratacak. 2010’da üretim artacak. İhracatta da önemli bir gerileme oldu. 2001 krizinden çıkış büyük ölçüde ihracatla olmuştu. Şimdi öyle olmuyor. 2008’de otomotiv ihracatı 25 milyar dolara yakın gerçekleşmişti. 2009’da 15 milyar dolar olursa yılı iyi kapatmış olacağız. Bu, ihracatta yüzde 40 daralma anlamına geliyor ki bu da üretimi negatif etkiliyor.  2010 yılında ihracatta da nispi bir iyileşme olmasını bekliyoruz. İhracatımızın ağırlıklı kısmını Avrupa’ya gerçekleştiriyoruz. Avrupa’da bir iyileşme olursa yine ihracatta da artış yaşanabilir. ~

2009, sizin için nasıl bir yıldı?
Kia’da bugüne kadar özellikle SUV(4x4) segmentinde çok başarılı olduk. SUV segmentinde Sportage ve Sorento markalarımızla yüzde 13 payla lideriz. Üstelik Türkiye’de bu segmentte 50’ye yakın model satılıyor. Çelik Motor’da, özellikle 1,6 litre altındaki ürünlere gelen ÖTV indirimiyle 2009’u 2008’in üzerinde kapattık. 2009 oldukça başarılı geçti. 2010 yılında Kia’da pazardan daha iyi bir sonuç bekliyoruz. 2010’da binek pazarı küçülecek ama biz pazardan daha fazla pay alacağız. Yeni modeller bu büyümeyi destekleyecek.

Otomotivde 1 puan kazanmak bile yıllar alıyor. Kaç puan artırmayı hedefliyorsunuz?
Kia, bütün binek içinde baktığınızda çok büyük bir paya sahip değil, ama kabaca payımızı yüzde 1,5’ten yüzde 2’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu da yüzde 35’lik bir artışa denk geliyor. İddialı ama gerçekleştirilemeyecek bir hedef değil. Bunun için de hazırlıklarımızı yaptık.

Otomotivde ciro anlamında hangi şirket itici gücü oluşturuyor?
Aslında dengeler son zamanda biraz değişti. Sadece ciro açısından değil üretim, ihracat, tasarım, halka açıklık, Japon ortaklık açısından baktığımızda grubun en ağırlıklı şirketi Anadolu Isuzu. Ama ağır ticari segmentinde yılın çok parlak geçmemesi yüzünden 2009, Anadolu Isuzu açısından kötü bir yıl oldu. Bu yıl parlayan yıldız, benim sorumlu olduğum şirketlerden Anadolu Elektronik oldu. Çok yeni bir şirket olmasına rağmen Samsung markalı ürünlerin distribütörlüğünü yapan Anadolu Elektronik, en yüksek ciroyu yapan şirket oldu. Ama otomotivde yine en yüksek ciro Anadolu Isuzu’ya ait. Otomotivde toplam ciromuz 1 milyar TL civarında, ama bunun içinde elektronik cirosu da var. 1 milyar TL ciro içinde otomotivin payı yüzde 60, elektroniğin payı yüzde 40.

Anadolu Araçlar’da Çinli Geely’nin distribütörüsünüz. Çinli araçlar ve tabii ki Geely de büyük heyecan yaratmıştı. İlk yıl satışları beklentilerinizi karşıladı mı?
Biz bu işe girerken hemen yarın kâr ve ciro olarak ilk sırada olmayı planlamadık. Ama şunu da görüyoruz: Çin’de de inanılmaz bir gelişme var. Son 2-3 yıl öncesine kadar Çin’le çok ilgili değildim, ama hem bu iş nedeniyle hem başka vesilelerle Çin’e çok gidip geldim. Her gidişimde, bu kadar kısa süre içinde bir ülkede bu kadar gelişme olabilir mi diye hayretler içerisinde kalıyorum. Gerek kalite anlamında gerek teknoloji anlamında çok hızlı gelişme kaydediyorlar. Çin, gümbür gümbür geliyor ve bu da çok net ortada. Dolayısıyla Geely işine girerken, konuya orta ve uzun vadeli baktık. Kısa vadeli hedeflerimizi sağladık. Zaten çok iddialı hedefler değildi. Bir yılda 1.000’nin üzerinde Geely araç satıldı, hedefimiz de buydu. Temposu gittikçe artacak. Tabii markanın yerleştirilmesi çok kolay değil. Geely, yeni ve bilinmeyen bir marka. Bu tür durumlarda Anadolu Grubu’nun gücü öne çıkıyor. Verdiği güvenle yeni markalarının da Türkiye’de adını duyurabiliyor. Ortağımızla da ilişkilerimiz çok iyi. Önümüzdeki dönemde önemli gelişmeler olacak.

2010 için 4 otomotiv şirketiniz adına beklentileriniz neler?
Binekte, pazar küçülecek ama biz payımızı artıracağız. 4 şirket de büyüyecek. Anadolu Motor motor, jeneratör üretiliyor. Tarımla ilgili çapa makineleri, Honda güç ürünleri ve traktör ithalatı başladı. Bu da büyüme potansiyeli olan bir işimiz. Şu anki iş hacmi, diğerleriyle kıyaslandığında çok büyük değil, ama biz bu şirketi tarım şirketi olarak konumlandırdık. Geçen yıl yine traktör distribütörlüğüyle motopomp, çapa makinesi gibi daha önceki işlerimizi genişletme fırsatımız oldu. Önümüzdeki dönemlerde yine tarımla ilgili olarak balya makinesi, biçerdöver alanlarında da bazı faaliyetlerimiz olacak. Dolayısıyla tarımı içine alan makineleşme sürecinde Anadolu Motor’u öne çıkaracağımız bir şirket olarak görüyoruz. ~

Büyüme hedefleri rakamsal olarak nedir?

Otomotiv grubunun, 2010’da yüzde 15-20 arasında büyüyeceğini öngörüyoruz. Ticari araçta büyüme bekliyoruz. Anadolu Motor’un büyüyeceğini düşünüyoruz. Yine Çelik Motor’un satışlarının, en az 2009 seviyesinde ya da biraz daha üzerinde gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Çelik Motor’un önemli bir faaliyet alanı da operasyonel kiralama yapması. Biz daha çok burada büyüyüp yatırım yapıyoruz. Çelik Motor, Türkiye’de operasyonel kiralama faaliyetleri içinde 5 bin araç parkıyla 8’inci sırada. 3 yıl içinde yine bu parka yatırım yaparak 10 bin araç parkına ulaşacağız. Anadolu Elektronik’teki durum biraz daha farklı. Orada büyüme öngörmüyoruz.

Anadolu Elektronik 2009’un parlayan yıldızı oldu dediniz. En başarılı şirketiniz neden büyümeyecek?
Öncelikle 2006’dan bu yana orada çok hızlı bir büyüme yaşadık. Samsung markalı düz televizyonlarla, yani LCD ve plazma TV toplamında cirosal olarak yüzde 20’nin üzerinde pazar payına sahibiz. Cirosal olarak pazarın lideriyiz. Adet bazında Vestel lider. Bizim cirosal liderliğimizin nedeni, büyük ekran satışlarımızın daha çok olması. 3-4 yıl önce ki Samsung’u hayal edin. Hangi noktadaydı, şimdi hangi noktaya geldi? 3 yıl önce kurulan Anadolu Elektronik’in cirosu bugün 400 milyon TL. TV ve beyaz eşyada Samsung’un tek distribütörüyüz, ama cep telefonunda birkaç distribütör daha var. 2009’da 200 bin adet Samsung markalı TV satmış olarak yılı kapatacağız. Beyaz eşyada geçen yıl 5 bin buzdolabı ve 5 bin çamaşır makinesi satılmıştı. 2009’da 40 bin buzdolabı, 30 binden fazla da çamaşır makinesi sattık. Samsung distribütörlüğünü alalı 3 yıl oldu ve geldiği noktaya bakın. Bu başarıda tabii ki birçok faktör rol alıyor, ama Anadolu Grubu’nun bu tür işlerdeki yönetim kabiliyetini birinci sıraya koyuyorum. Organizasyon yapısıyla, yönetim becerisiyle, finansal gücüyle ve tabii üretici şirketlerin bu dönemde sağladığı önemli atılımlarla bu başarı hikayesi yazıldı. Burada mütevazı da olmuyoruz. Anadolu Grubu bu işleri iyi yapıyor.

Peki neden 2010’da büyüme olmayacak?
Bizim şu andaki bazı dağıtım kanallarımızın Samsung’a devredilmesi söz konusu. Yoksa toplamda Samsung satışında muhakkak bir büyüme olacak, ama teknoloji perakende zincirlerine dağıtımı Samsung kendisi yapacak. Biz diğer kanallara vereceğiz. Dolayısıyla Samsung’un pazarı muhtemelen büyüyecek, ama biz Anadolu Elektronik olarak büyüme beklemiyoruz. Bizim 100 civarında dijital plaza dediğimiz sadece Samsung markalı ürünleri satan mağazalarımız mevcut. Bir de dağıtıma devam edeceğimiz bazı teknoloji marketleri var. Samsung her zaman burada ofis olarak vardı, şimdi bu faaliyetin de içine girmiş olacak. Çok da iddialı hedefleri var. Muhtemelen bu yıl ya da 2010’da satılan düz televizyon sayısı CRT/tüplü TV sayısını ilk defa geçecek. Bu yıl yaklaşık 2,1 milyon civarında toplam TV satılması bekleniyor. Bunun içinde düz TV’lerin rakamı 1-1,1 milyon arasında bir yerde olacak ve ilk defa 2010’da düz TV satışı tüplüyü geçecek. ~

Beyaz eşyada çok güçlü yerliler var. Burada hedefiniz nedir?
Doğru, öncelikle bir Türk olarak bu sektörde güçlü yerli üreticilerimizin olmasından gurur duyuyorum. Biz Samsung olarak ithaller arasında bir yer kaptık ve orada da beyaz eşyada birinci sıradayız. Ama tabii hiçbir zaman yerli üreticilerimizin seviyesinde bir pazar payı hedefimiz olmayacak. TV’de yerliler, güçlü ama teknolojik gelişmeler çok güçlü yatırımlar gerektiriyor. 3 yıl önce örneğin LDC mi, plazma mı kazanacak sorusu vardı. O zaman satılan 100 düz televizyonun 70’i LCD, 30’u plazmayken bu yıl 95’i LCD TV oldu. Savaşı LCD kazandı. Bu arada tabii dünyada LCD’ye yatırım yapanlar oldu, plazmaya yatırım yapanlar oldu ve yine orada da LCD’ye yatırım yapanlar kazandı.

Samsung’un dağıtıma girmesi nasıl bir kayıp yaratır?

Bugünkünden daha küçük bir hacimde olacağız, ama pazar ve pazar payı çok hızlı büyüdüğü için telafi edilemeyecek bir kayıp öngörmüyorum. 2010’da nispi bir düşüş yaşayabiliriz. 2011’den itibaren yeniden büyüme ihtimali olduğunu düşünüyoruz. Özellikle düz TV pazarı bu hızla büyüdükçe, biz de oradan önemli pay almaya devam edeceğiz.

Mağaza sayınız artırmayı düşünüyor musunuz?
2010’da 40 franchise daha vereceğiz. Onlar bağımsız iş adamları. Buradaki yatırım bizim için çok büyük rakamlar ifade etmiyor. Sayısal olarak o kanalı genişletme yoluna gidiyoruz. 100 mağazanın büyük kısmı son 1,5 yılda açıldı. Burada da hızlı bir mağazalaşma yaşadık. Ağırlıklı olarak AVM’lerde bulunuyorlar.

“ELEKTRONİKTE YENİ BİR İŞE GİRECEĞİZ”
SAMSUNG DAĞITIMA GİRİYOR Samsung’un 2010’da Türkiye’de dağıtım işine girecek olması nedeniyle Anadolu Elektronik büyüme yaşamayacak. Bu nedenle 1 yıl içinde Anadolu Grubu olarak başka elektronik markalarına gireceğiz. Samsung satıyor olmamız bizi sınırlamaz. Bu durum başka işlere girmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Şu an marka ismi vereceğimiz bir durumda değiliz. Bir-iki ay sonra iş çok farklı bir noktaya da gidebilir. İş modeline bağlı olarak büyüme değişebilir.
ANADOLU’NUN GÜCÜ Anadolu artık elektronikte de marka oldu. Samsung satmaya başladığımızda, ben de tebdili kıyafetle bu araştırmalara katıldım. Bu göreve yeni geldiğim için kimse beni tanımıyordu. Tebdili kıyafetle rahatça teknoloji marketleri, dijital plazaları geziyordum. Satış elemanlarına neden ben Samsung alayım ki diye soruyordum. Aldığım yanıt, ‘Ağabey arkasında Anadolu Grubu var’ oluyordu.
ORTAK ÜRETİM PLANI Aslında belli bir süre sonra şartlar elverirse nihai hedefimiz başka bir şirketle ortak bir üretim yatırımına girmek. Genelde grup olarak işe distribütörlükle başlayıp şartlar elverirse üretime gidebiliyoruz. Yabancılarla çok iyi ortaklıklarımız var. Dolayısıyla belli bir olgunluktan sonra tabii marka sahibinin de uygun bulması halinde önümüzdeki dönemde böyle bir üretim ortaklığına açığız.
GÜNDEMDEKİ YENİ PLANLAR Bildiğimiz kadarıyla Samsung’un şu anda Türkiye’de böyle bir planı yok. Bir gün onların böyle bir planı olursa biz buradayız diyoruz. Ama onların bir planı olmadığını gördüğümüz için de şu an söylediklerim çok geçerli bir hedef değil. Zaten bu ortaklığın Samsung’la olması da şart değil. Önümüzdeki 1 yıl içinde elektronikte yeni bir işe gireceğiz, ama üretim çok daha uzak. ~

“KRİZDE ÇOK TEKLİF ALDIK”
YENİ İŞLERE GİRDİK
Lastik, Geely, traktör yatırımları hep bu dönemin yatırımları. Yeni iş fırsatları, kriz dönemlerinde daha çok çıkıyor. Her şey iyi giderken kimse gelip benim ürünümü sen satar mısın, dağıtır mısın demiyor. Sıkıntılı dönemlerde üretici ve yabancı şirketler, bu işi uzun soluklu kim yürütebilir diye bakıyor. Çok teklif de geldi, biz de fırsatları araştırdık. Genellikle teklifler karşı taraftan geldi. Türkiye’de 5 tane distribütör şirket sayarsanız Anadolu, zaten ilk 5 içinde. LS Traktör, Cooper lastikleri ve Geely işlerinin hepsi son 1,5 yılda gelişti ve distribütörlükleri aldık.
GÖRÜŞMELERİMİZ SÜRÜYOR 1,5 yıl gibi kısa bir süre içinde LS, ithal traktörler arasında yüzde 11 pay aldı. Tarıma dönük de önümüzdeki dönemde yeni markalar gündemimizde. Görüşmeler yapıyoruz. Kriz döneminde fırsatları iyi değerlendirip bünyemize yeni işler, yeni markalar kattık.
LASTİKTE ABD’Lİ ORTAK Yine Çelik Motor’da yeni bir iş olarak Amerikalı Cooper lastiklerinin distribütörlüğünü aldık. Üretimi ağırlıklı olarak Amerika’da yapılıyor. Burada çok hızlı bir büyüme yaşadık. 2009’da 30 bin lastik sattık. 2010’da bu rakam 70 bin olacak. Yani yüzde 100’den fazla bir büyüme öngörüyoruz. Dolayısıyla kapasite artırımına yönelik değil ama ürüne ve markaya yönelik yatırımlarımız sürekli devam ediyor.
ISUZU’DA 3 YENİ MODEL Kriz döneminde yatırımlar kısıldı, ama biz Anadolu Isuzu’da ürün yatırımını kesmedik. Küçük otobüste 3 yeni model tasarımı yaptık, kamyon kamyonet serimizi sıfırdan yeniledik. Biz önceliklerimizi böyle belirledik, markalarımıza yatırım yaptık.

“YABANCILARLA YENİ İŞBİRLİKLERİ OLABİLİR”
ABD-AVRUPA ORTAKLIKLARI
ABD için otomotiv çok önemli bir sektör. Onlar için kriz çok sarsıcı oldu. Şimdi dersler çıkarılıyor. Daha ekonomik, daha kompakt araçlara doğru bir yönelme var. Bu nedenle ABD’li ve Avrupalı şirketler arasında işbirlikleri söz konusu oluyor.
SEKTÖR DÖNÜŞÜYOR Bu sektör, aynı zamanda önümüzdeki dönemde egzoz emisyonu konusunda da yeni bir bilinç kazandı. En son Frankfurt Fuarı’na gitmiştim. 7-8 şirketin basın toplantısına katıldım. Hepsinin birinci önceliği, sıfır emisyon, karbondioksit. Dolayısıyla kriz sektörü dönüştürüyor.
ABD YENİ FIRSAT Türkiye, kısa vadede ihracattaki gelişmeler nedeniyle olumsuz etkilendi. Ama orta ve uzun vadede, bu vesileyle yabancılarla yeni işbirlikleri olabilir. Buradan ABD’ye ihracat olabiliyor. Türkiye, daha çok Avrupa kriterlerinde araç üretiyor. Artık ABD de Türkiye için yeni bir pazar olmaya başladı. ABD, yeni fırsat olabilir.
REKABET YARAYABİLİR Maliyet rekabetinin artması, üreticilerin üretimlerini ve komponent tedarik kaynaklarını göreceli ucuz işgücünün olduğu ülkelere daha fazla kaydırmasına yol açacak. Bu durumun, TL’nin değerine de bağlı olarak Türkiye’nin üretim ve ihracat miktarını artırması için yeni fırsatlar yaratabileceğini de öngörüyorum.
YENİ GELİŞMELER Daralan pazarda ekonomik ölçekleri yakalamak için mevcut ürün çeşitlerini azaltmadan daha az platform kullanarak üretim yapılacak. Dolayısıyla platform başına düşen model sayısı artacak. Ülke yönetimlerinin de teşvikleriyle çevre dostu araçların teknolojisi, bugüne kadar olduğundan daha hızlı gelişecek. Güvenlik standartları daha da yükselecek.~

“3 YIL İÇİNDE CİROMUZ YÜZDE 50 ARTAR”
ÜRETİM ÜSSÜ OLACAĞIZ
Önümüzdeki dönemde Anadolu Isuzu’yu bir üretim üssü haline dönüştürmeyi hayal ediyoruz. Kriz nedeniyle bu proje askıya alınmıştı, ama Anadolu Isuzu’nun geleceğinde o üretim üssü projesini çok önemsiyorum.
İKİ ALANDA BÜYÜYOR Çelik Motor’da, operasyonel kiralama konusunda önemli hedeflerimiz var. Kia’daki pazar payını artırmanın ötesinde aynı zamanda operasyonel kiralamada da Türkiye’deki ilk 5 şirket arasına girmeyi hedefliyoruz.
GEELY VOLVO’YU ALIRSA Geelly, hem kendi imkanlarıyla hem diğer markalarla olan işbirliği ya da satın almalarla çok hızlı bir gelişim gösterecek. Geelly, şu anda Volvo’ya teklif veren konsorsiyumun başında. Geely’nin Volvo’yu alması, birkaç sınıf birden atlaması sonucunu doğuracak. Anadolu Araçlar’da, Geely’yi 1 yıllık alışma döneminin ardından Türkiye’de ilk akla gelen markalardan biri arasına sokmayı düşünüyoruz.
TARIMDA BÜYÜYECEĞİZ Lastik konusunda da hatırı sayılır bir yere gelmek istiyoruz. Anadolu Motor, bir tarım şirketi olma yolunda ürün gamını ve temsil ettiği markaları genişletecek. Onu da diğer şirketlerin büyüklüğüne getirmeyi planlıyoruz.
ELEKTRONİKTE LİDERLİK Anadolu Elektronikte de dijital plaza ağımızı da genişleterek Samsung’un Türkiye’deki temsilinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da TV’de pazar payı liderliğini devam ettirmek istiyoruz. Bu arada Samsung dışında Anadolu Elektronik olarak elektronik tecrübemizi 1 yıl içinde yeni bir markayla daha da geliştirebiliriz.
3 YILLIK BÜYÜME HEDEFİ Planlarımızı 3 yıllık yapıyoruz. Eğer tarımda hedeflediğimiz büyüme gerçekleşirse, elektronikte marka işbirliği olursa 3 yıl içinde ciroda toplamda yüzde 50 artış bekliyoruz. Yani 2012 ciromuzun 1,5 milyar TL olmasını planlıyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz