Kamil Eser, 1983’te mühendis olarak girdiği Anadolu Grubu’nda 2006’dan
bu yana otomotiv grup başkanlığını yürütüyor. Bu pozisyonda, uzun
yıllar genel müdürlüğünü yaptığı Anadolu Isuzu dahil, 5 şirketin
sorumluluğunu aldı. 2009 sonu itibarıyla 1 milyar TL büyüklüğüne ulaşan
grubun cirosunun yüzde 60’ı otomotivden, yüzde 40’ı ise henüz 3 yıllık
bir şirket olan Anadolu Elektronik’ten geliyor. Kriz nedeniyle grubun
amiral gemisi Anadolu Isuzu, ağır hasar alınca grupta 2009’un parlayan
yıldızı da Anadolu Elektronik oldu. LCD TV ve plazma TV pazarında
cirosal olarak aldığı yüzde 20 payla lider olan Samsung’un
distribütörlüğünü yürüten şirkette, 2010’da çok büyük değişimler
olacak. Kamil Eser, 2010’dan itibaren teknoloji perakendecilerine dağıtımı
Samsung’un kendisinin yapacağını söylüyor. “Biz 100 bayimize ve bazı
perakendecilere dağıtım yapmaya devam edeceğiz, ama 2010’da
elektronikte büyüme öngörmüyoruz” diye konuşan Eser, 1 yıl içinde de
henüz ismini açıklamadıkları bir elektronik markasını daha Türkiye’ye
getireceklerini söylüyor. Orta ve uzun vadede yabancı bir elektronik
şirketiyle Türkiye’de ortak üretime de girmeyi hedeflediklerini
belirten Eser, “Samsung’un henüz böyle bir düşüncesi yok. Zaten
Samsung’la olmak zorunda da değil. Biz buradayız, hazırız” diyor.
2009’da kriz yılında gelen teklifleri ve fırsatları da değerlendirdiklerini ifade eden Eser, otomotivde ABD’li ve Çinli
şirketlerle yaptıkları distribütörlük anlaşmalarıyla kısa sürede önemli
pazar paylarına ulaştıklarını belirtiyor. Eser, 3 yıl içinde grubun
yüzde 50 büyüyerek 1,5 milyar TL ciroya ulaşacağını söylüyor. İddialı hedeflerini Capital’le paylaşan Anadolu Holding Otomotiv Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Eser’in sorularımıza verdiği yanıtlar
şöyle:
Otomotiv, krizden çok etkilendi. 2009’u sektör nasıl geçirdi?
2009’un önemli bir döneminde, ÖTV indirimi nedeniyle binek araçlarda
önemli bir hareketlenme oldu. Stoklar eritildi ve otomobil satışları
geçen yılın seviyelerinin biraz daha üzerinde gerçekleşti. Hafif ticari
de ÖTV indiriminden 10 puan yararlandı ve yılı ağır ticariye göre çok
daha iyi geçirdi. Ama 2009, ağır ticari araçlar için felaket yılı oldu.
Küçük kamyonda üretim yüzde 90’ın üzerinde daraldı. Pazara baktığınızda
ticari araç yüzde 50 daralmış gibi gözüküyor, ama bunların önemi bir
kısmı stoklardan satıldı. Üretim olarak baktığımızda büyük kamyon,
küçük kamyon, küçük otobüs gibi ağır ticari araçlarda, 2009’da maalesef
üretim olmadı. 2010,
ticari araç açısından 2009’dan daha iyi olacak. Ama binek otomotiv
2010’da, 2009 seviyelerine ulaşamayabilir. Çünkü bu tür teşvikler,
özellikle binekte satışların öne alınması sonucunu doğuruyor. Ticaride
talepte öne alınma pek olmuyor, çünkü sonuçta ticarette para kazanmak
gerekiyor. Alıp bir kenara koyma mantığı ticarete pek uygun değil.
ÖTV indirimiyle öne çekilen talep, 2010’da nasıl bir sorun yaratabilir?
Binek otomotiv, 2010’da yüzde 10-20 arası daralacak. Üretimde genelde
bir iyileşme olmasını bekliyoruz. 2009’da üretimin fazla daralmış
olması baz etkisi yaratacak. 2010’da üretim artacak. İhracatta da
önemli bir gerileme oldu. 2001 krizinden çıkış büyük ölçüde ihracatla
olmuştu. Şimdi öyle olmuyor. 2008’de otomotiv ihracatı 25 milyar dolara
yakın gerçekleşmişti. 2009’da 15 milyar dolar olursa yılı iyi kapatmış
olacağız. Bu, ihracatta yüzde 40 daralma anlamına geliyor ki bu da
üretimi negatif etkiliyor.
2010 yılında ihracatta da nispi bir iyileşme olmasını bekliyoruz.
İhracatımızın ağırlıklı kısmını Avrupa’ya gerçekleştiriyoruz. Avrupa’da
bir iyileşme olursa yine ihracatta da artış yaşanabilir. ~
2009, sizin için nasıl bir yıldı?
Kia’da bugüne kadar özellikle SUV(4x4) segmentinde çok başarılı olduk.
SUV segmentinde Sportage ve Sorento markalarımızla yüzde 13 payla
lideriz. Üstelik Türkiye’de bu segmentte 50’ye yakın model satılıyor. Çelik Motor’da, özellikle 1,6 litre altındaki ürünlere gelen ÖTV
indirimiyle 2009’u 2008’in üzerinde kapattık. 2009 oldukça başarılı
geçti. 2010 yılında Kia’da pazardan daha iyi bir sonuç bekliyoruz.
2010’da binek pazarı küçülecek ama biz pazardan daha fazla pay
alacağız. Yeni modeller bu büyümeyi destekleyecek.
Otomotivde 1 puan kazanmak bile yıllar alıyor. Kaç puan artırmayı hedefliyorsunuz?
Kia, bütün binek içinde baktığınızda çok büyük bir paya sahip değil,
ama kabaca payımızı yüzde 1,5’ten yüzde 2’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu
da yüzde 35’lik bir artışa denk geliyor. İddialı ama
gerçekleştirilemeyecek bir hedef değil. Bunun için de hazırlıklarımızı
yaptık.
Otomotivde ciro anlamında hangi şirket itici gücü oluşturuyor?
Aslında dengeler son zamanda biraz değişti. Sadece ciro açısından değil
üretim, ihracat, tasarım, halka açıklık, Japon ortaklık açısından
baktığımızda grubun en ağırlıklı şirketi Anadolu Isuzu. Ama ağır ticari
segmentinde yılın çok parlak geçmemesi yüzünden 2009, Anadolu Isuzu
açısından kötü bir yıl oldu. Bu yıl parlayan yıldız, benim sorumlu olduğum şirketlerden Anadolu
Elektronik oldu. Çok yeni bir şirket olmasına rağmen Samsung markalı
ürünlerin distribütörlüğünü yapan Anadolu Elektronik, en yüksek ciroyu
yapan şirket oldu. Ama otomotivde yine en yüksek ciro Anadolu Isuzu’ya
ait. Otomotivde toplam ciromuz 1 milyar TL civarında, ama bunun içinde
elektronik cirosu da var. 1 milyar TL ciro içinde otomotivin payı yüzde
60, elektroniğin payı yüzde 40.
Anadolu Araçlar’da Çinli Geely’nin distribütörüsünüz. Çinli araçlar
ve tabii ki Geely de büyük heyecan yaratmıştı. İlk yıl satışları
beklentilerinizi karşıladı mı?
Biz bu işe girerken hemen yarın kâr ve ciro olarak ilk sırada olmayı
planlamadık. Ama şunu da görüyoruz: Çin’de de inanılmaz bir gelişme
var. Son 2-3 yıl öncesine kadar Çin’le çok ilgili değildim, ama hem bu
iş nedeniyle hem başka vesilelerle Çin’e çok gidip geldim. Her
gidişimde, bu kadar kısa süre içinde bir ülkede bu kadar gelişme
olabilir mi diye hayretler içerisinde kalıyorum. Gerek kalite anlamında
gerek teknoloji anlamında çok hızlı gelişme kaydediyorlar. Çin, gümbür
gümbür geliyor ve bu da çok net ortada. Dolayısıyla Geely işine girerken, konuya orta ve uzun vadeli
baktık. Kısa vadeli hedeflerimizi sağladık. Zaten çok iddialı hedefler
değildi. Bir yılda 1.000’nin üzerinde Geely araç satıldı, hedefimiz de
buydu. Temposu gittikçe artacak. Tabii markanın yerleştirilmesi çok
kolay değil. Geely, yeni ve bilinmeyen bir marka. Bu tür durumlarda
Anadolu Grubu’nun gücü öne çıkıyor. Verdiği güvenle yeni markalarının
da Türkiye’de adını duyurabiliyor. Ortağımızla da ilişkilerimiz çok
iyi. Önümüzdeki dönemde önemli gelişmeler olacak.
2010 için 4 otomotiv şirketiniz adına beklentileriniz neler?
Binekte, pazar küçülecek ama biz payımızı artıracağız. 4 şirket de
büyüyecek. Anadolu Motor motor, jeneratör üretiliyor. Tarımla ilgili
çapa makineleri, Honda güç ürünleri ve traktör ithalatı başladı. Bu da
büyüme potansiyeli olan bir işimiz. Şu anki iş hacmi, diğerleriyle
kıyaslandığında çok büyük değil, ama biz bu şirketi tarım şirketi
olarak konumlandırdık. Geçen yıl yine traktör distribütörlüğüyle
motopomp, çapa makinesi gibi daha önceki işlerimizi genişletme
fırsatımız oldu. Önümüzdeki dönemlerde yine tarımla ilgili olarak balya
makinesi, biçerdöver alanlarında da bazı faaliyetlerimiz olacak.
Dolayısıyla tarımı içine alan makineleşme sürecinde Anadolu Motor’u öne
çıkaracağımız bir şirket olarak görüyoruz. ~
Büyüme hedefleri rakamsal olarak nedir?
Otomotiv grubunun, 2010’da yüzde 15-20 arasında büyüyeceğini
öngörüyoruz. Ticari araçta büyüme bekliyoruz. Anadolu Motor’un
büyüyeceğini düşünüyoruz. Yine Çelik Motor’un satışlarının, en az 2009
seviyesinde ya da biraz daha üzerinde gerçekleşeceğini düşünüyoruz.
Çelik Motor’un önemli bir faaliyet alanı da operasyonel kiralama
yapması. Biz daha çok burada büyüyüp yatırım yapıyoruz. Çelik Motor,
Türkiye’de operasyonel kiralama faaliyetleri içinde 5 bin araç parkıyla
8’inci sırada. 3 yıl içinde yine bu parka yatırım yaparak 10 bin araç
parkına ulaşacağız. Anadolu Elektronik’teki durum biraz daha farklı. Orada büyüme öngörmüyoruz.
Anadolu Elektronik 2009’un parlayan yıldızı oldu dediniz. En başarılı şirketiniz neden büyümeyecek?
Öncelikle 2006’dan bu yana orada çok hızlı bir büyüme yaşadık. Samsung
markalı düz televizyonlarla, yani LCD ve plazma TV toplamında cirosal
olarak yüzde 20’nin üzerinde pazar payına sahibiz. Cirosal olarak
pazarın lideriyiz. Adet bazında Vestel lider. Bizim cirosal
liderliğimizin nedeni, büyük ekran satışlarımızın daha çok olması. 3-4
yıl önce ki Samsung’u hayal edin. Hangi noktadaydı, şimdi hangi noktaya
geldi? 3 yıl önce kurulan Anadolu Elektronik’in cirosu bugün 400 milyon
TL. TV ve beyaz eşyada Samsung’un tek distribütörüyüz, ama cep
telefonunda birkaç distribütör daha var. 2009’da 200 bin adet Samsung markalı TV satmış olarak yılı kapatacağız.
Beyaz eşyada geçen yıl 5 bin buzdolabı ve 5 bin çamaşır makinesi
satılmıştı. 2009’da 40 bin buzdolabı, 30 binden fazla da çamaşır
makinesi sattık. Samsung distribütörlüğünü alalı 3 yıl oldu ve geldiği
noktaya bakın. Bu başarıda tabii ki birçok faktör rol alıyor, ama
Anadolu Grubu’nun bu tür işlerdeki yönetim kabiliyetini birinci sıraya
koyuyorum. Organizasyon yapısıyla, yönetim becerisiyle, finansal
gücüyle ve tabii üretici şirketlerin bu dönemde sağladığı önemli
atılımlarla bu başarı hikayesi yazıldı. Burada mütevazı da olmuyoruz.
Anadolu Grubu bu işleri iyi yapıyor.
Peki neden 2010’da büyüme olmayacak?
Bizim şu andaki bazı dağıtım kanallarımızın Samsung’a devredilmesi söz
konusu. Yoksa toplamda Samsung satışında muhakkak bir büyüme olacak,
ama teknoloji perakende zincirlerine dağıtımı Samsung kendisi yapacak.
Biz diğer kanallara vereceğiz. Dolayısıyla Samsung’un pazarı muhtemelen
büyüyecek, ama biz Anadolu Elektronik olarak büyüme beklemiyoruz. Bizim
100 civarında dijital plaza dediğimiz sadece Samsung markalı ürünleri
satan mağazalarımız mevcut. Bir de dağıtıma devam edeceğimiz bazı
teknoloji marketleri var. Samsung her zaman burada ofis olarak vardı,
şimdi bu faaliyetin de içine girmiş olacak. Çok da iddialı hedefleri var. Muhtemelen bu yıl ya da 2010’da satılan
düz televizyon sayısı CRT/tüplü TV sayısını ilk defa geçecek. Bu yıl
yaklaşık 2,1 milyon civarında toplam TV satılması bekleniyor. Bunun
içinde düz TV’lerin rakamı 1-1,1 milyon arasında bir yerde olacak ve
ilk defa 2010’da düz TV satışı tüplüyü geçecek. ~
Beyaz eşyada çok güçlü yerliler var. Burada hedefiniz nedir?
Doğru, öncelikle bir Türk olarak bu sektörde güçlü yerli
üreticilerimizin olmasından gurur duyuyorum. Biz Samsung olarak
ithaller arasında bir yer kaptık ve orada da beyaz eşyada birinci
sıradayız. Ama tabii hiçbir zaman yerli üreticilerimizin seviyesinde
bir pazar payı hedefimiz olmayacak. TV’de yerliler, güçlü ama
teknolojik gelişmeler çok güçlü yatırımlar gerektiriyor. 3 yıl önce
örneğin LDC mi, plazma mı kazanacak sorusu vardı. O zaman satılan 100
düz televizyonun 70’i LCD, 30’u plazmayken bu yıl 95’i LCD TV oldu.
Savaşı LCD kazandı. Bu arada tabii dünyada LCD’ye yatırım yapanlar
oldu, plazmaya yatırım yapanlar oldu ve yine orada da LCD’ye yatırım
yapanlar kazandı.
Samsung’un dağıtıma girmesi nasıl bir kayıp yaratır?
Bugünkünden daha küçük bir hacimde olacağız, ama pazar ve pazar payı
çok hızlı büyüdüğü için telafi edilemeyecek bir kayıp öngörmüyorum.
2010’da nispi bir düşüş yaşayabiliriz. 2011’den itibaren yeniden büyüme
ihtimali olduğunu düşünüyoruz. Özellikle düz TV pazarı bu hızla
büyüdükçe, biz de oradan önemli pay almaya devam edeceğiz.
Mağaza sayınız artırmayı düşünüyor musunuz?
2010’da 40 franchise daha vereceğiz. Onlar bağımsız iş adamları.
Buradaki yatırım bizim için çok büyük rakamlar ifade etmiyor. Sayısal
olarak o kanalı genişletme yoluna gidiyoruz. 100 mağazanın büyük kısmı
son 1,5 yılda açıldı. Burada da hızlı bir mağazalaşma yaşadık.
Ağırlıklı olarak AVM’lerde bulunuyorlar.
“ELEKTRONİKTE YENİ BİR İŞE GİRECEĞİZ”
SAMSUNG DAĞITIMA GİRİYOR Samsung’un 2010’da Türkiye’de dağıtım
işine girecek olması nedeniyle Anadolu Elektronik büyüme yaşamayacak.
Bu nedenle 1 yıl içinde Anadolu Grubu olarak başka elektronik
markalarına gireceğiz. Samsung satıyor olmamız bizi sınırlamaz. Bu
durum başka işlere girmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Şu an marka ismi
vereceğimiz bir durumda değiliz. Bir-iki ay sonra iş çok farklı bir
noktaya da gidebilir. İş modeline bağlı olarak büyüme değişebilir.
ANADOLU’NUN GÜCÜ Anadolu artık elektronikte de marka oldu.
Samsung satmaya başladığımızda, ben de tebdili kıyafetle bu
araştırmalara katıldım. Bu göreve yeni geldiğim için kimse beni
tanımıyordu. Tebdili kıyafetle rahatça teknoloji marketleri, dijital
plazaları geziyordum. Satış elemanlarına neden ben Samsung alayım ki
diye soruyordum. Aldığım yanıt, ‘Ağabey arkasında Anadolu Grubu var’
oluyordu.
ORTAK ÜRETİM PLANI Aslında belli bir süre sonra şartlar
elverirse nihai hedefimiz başka bir şirketle ortak bir üretim
yatırımına girmek. Genelde grup olarak işe distribütörlükle başlayıp
şartlar elverirse üretime gidebiliyoruz. Yabancılarla çok iyi
ortaklıklarımız var. Dolayısıyla belli bir olgunluktan sonra tabii
marka sahibinin de uygun bulması halinde önümüzdeki dönemde böyle bir
üretim ortaklığına açığız. GÜNDEMDEKİ YENİ PLANLAR Bildiğimiz kadarıyla Samsung’un şu anda
Türkiye’de böyle bir planı yok. Bir gün onların böyle bir planı olursa
biz buradayız diyoruz. Ama onların bir planı olmadığını gördüğümüz için
de şu an söylediklerim çok geçerli bir hedef değil. Zaten bu ortaklığın
Samsung’la olması da şart değil. Önümüzdeki 1 yıl içinde elektronikte
yeni bir işe gireceğiz, ama üretim çok daha uzak.
~
“KRİZDE ÇOK TEKLİF ALDIK”
YENİ İŞLERE GİRDİK Lastik,
Geely, traktör yatırımları hep bu dönemin yatırımları. Yeni iş
fırsatları, kriz dönemlerinde daha çok çıkıyor. Her şey iyi giderken
kimse gelip benim ürünümü sen satar mısın, dağıtır mısın demiyor.
Sıkıntılı dönemlerde üretici ve yabancı şirketler, bu işi uzun soluklu
kim yürütebilir diye bakıyor. Çok teklif de geldi, biz de fırsatları
araştırdık. Genellikle teklifler karşı taraftan geldi. Türkiye’de 5
tane distribütör şirket sayarsanız Anadolu, zaten ilk 5 içinde. LS
Traktör, Cooper lastikleri ve Geely işlerinin hepsi son 1,5 yılda
gelişti ve distribütörlükleri aldık. GÖRÜŞMELERİMİZ SÜRÜYOR 1,5 yıl gibi kısa bir süre içinde LS,
ithal traktörler arasında yüzde 11 pay aldı. Tarıma dönük de önümüzdeki
dönemde yeni markalar gündemimizde. Görüşmeler yapıyoruz. Kriz
döneminde fırsatları iyi değerlendirip bünyemize yeni işler, yeni
markalar kattık.
LASTİKTE ABD’Lİ ORTAK Yine Çelik Motor’da yeni bir iş olarak
Amerikalı Cooper lastiklerinin distribütörlüğünü aldık. Üretimi
ağırlıklı olarak Amerika’da yapılıyor. Burada çok hızlı bir büyüme
yaşadık. 2009’da 30 bin lastik sattık. 2010’da bu rakam 70 bin olacak.
Yani yüzde 100’den fazla bir büyüme öngörüyoruz. Dolayısıyla kapasite
artırımına yönelik değil ama ürüne ve markaya yönelik yatırımlarımız
sürekli devam ediyor.
ISUZU’DA 3 YENİ MODEL Kriz döneminde yatırımlar kısıldı, ama biz
Anadolu Isuzu’da ürün yatırımını kesmedik. Küçük otobüste 3 yeni model
tasarımı yaptık, kamyon kamyonet serimizi sıfırdan yeniledik. Biz
önceliklerimizi böyle belirledik, markalarımıza yatırım yaptık.
“YABANCILARLA YENİ İŞBİRLİKLERİ OLABİLİR”
ABD-AVRUPA ORTAKLIKLARI ABD için otomotiv çok önemli bir
sektör. Onlar için kriz çok sarsıcı oldu. Şimdi dersler çıkarılıyor.
Daha ekonomik, daha kompakt araçlara doğru bir yönelme var. Bu nedenle
ABD’li ve Avrupalı şirketler arasında işbirlikleri söz konusu oluyor.
SEKTÖR DÖNÜŞÜYOR Bu sektör, aynı zamanda önümüzdeki dönemde
egzoz emisyonu konusunda da yeni bir bilinç kazandı. En son Frankfurt
Fuarı’na gitmiştim. 7-8 şirketin basın toplantısına katıldım. Hepsinin
birinci önceliği, sıfır emisyon, karbondioksit. Dolayısıyla kriz
sektörü dönüştürüyor.
ABD YENİ FIRSAT Türkiye, kısa vadede ihracattaki gelişmeler
nedeniyle olumsuz etkilendi. Ama orta ve uzun vadede, bu vesileyle
yabancılarla yeni işbirlikleri olabilir. Buradan ABD’ye ihracat
olabiliyor. Türkiye, daha çok Avrupa kriterlerinde araç üretiyor. Artık
ABD de Türkiye için yeni bir pazar olmaya başladı. ABD, yeni fırsat
olabilir.
REKABET YARAYABİLİR Maliyet rekabetinin artması, üreticilerin
üretimlerini ve komponent tedarik kaynaklarını göreceli ucuz işgücünün
olduğu ülkelere daha fazla kaydırmasına yol açacak. Bu durumun, TL’nin
değerine de bağlı olarak Türkiye’nin üretim ve ihracat miktarını
artırması için yeni fırsatlar yaratabileceğini de öngörüyorum. YENİ GELİŞMELER Daralan pazarda ekonomik ölçekleri yakalamak
için mevcut ürün çeşitlerini azaltmadan daha az platform kullanarak
üretim yapılacak. Dolayısıyla platform başına düşen model sayısı
artacak. Ülke yönetimlerinin de teşvikleriyle çevre dostu araçların
teknolojisi, bugüne kadar olduğundan daha hızlı gelişecek. Güvenlik
standartları daha da yükselecek.~
“3 YIL İÇİNDE CİROMUZ YÜZDE 50 ARTAR”
ÜRETİM ÜSSÜ OLACAĞIZ Önümüzdeki dönemde Anadolu Isuzu’yu bir
üretim üssü haline dönüştürmeyi hayal ediyoruz. Kriz nedeniyle bu proje
askıya alınmıştı, ama Anadolu Isuzu’nun geleceğinde o üretim üssü
projesini çok önemsiyorum.
İKİ ALANDA BÜYÜYOR Çelik Motor’da, operasyonel kiralama
konusunda önemli hedeflerimiz var. Kia’daki pazar payını artırmanın
ötesinde aynı zamanda operasyonel kiralamada da Türkiye’deki ilk 5
şirket arasına girmeyi hedefliyoruz.
GEELY VOLVO’YU ALIRSA Geelly, hem kendi imkanlarıyla hem diğer
markalarla olan işbirliği ya da satın almalarla çok hızlı bir gelişim
gösterecek. Geelly, şu anda Volvo’ya teklif veren konsorsiyumun
başında. Geely’nin Volvo’yu alması, birkaç sınıf birden atlaması
sonucunu doğuracak. Anadolu Araçlar’da, Geely’yi 1 yıllık alışma
döneminin ardından Türkiye’de ilk akla gelen markalardan biri arasına
sokmayı düşünüyoruz.
TARIMDA BÜYÜYECEĞİZ Lastik konusunda da hatırı sayılır bir yere
gelmek istiyoruz. Anadolu Motor, bir tarım şirketi olma yolunda ürün
gamını ve temsil ettiği markaları genişletecek. Onu da diğer
şirketlerin büyüklüğüne getirmeyi planlıyoruz.
ELEKTRONİKTE LİDERLİK Anadolu Elektronikte de dijital plaza
ağımızı da genişleterek Samsung’un Türkiye’deki temsilinde bugüne kadar
olduğu gibi bundan sonra da TV’de pazar payı liderliğini devam ettirmek
istiyoruz. Bu arada Samsung dışında Anadolu Elektronik olarak
elektronik tecrübemizi 1 yıl içinde yeni bir markayla daha da
geliştirebiliriz. 3 YILLIK BÜYÜME HEDEFİ Planlarımızı 3 yıllık yapıyoruz. Eğer
tarımda hedeflediğimiz büyüme gerçekleşirse, elektronikte marka
işbirliği olursa 3 yıl içinde ciroda toplamda yüzde 50 artış
bekliyoruz. Yani 2012 ciromuzun 1,5 milyar TL olmasını planlıyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?