Boyner Grup CEO’su Cem Boyner ile grupta yaşanan son değişimleri ve gelecek planlarını konuştuk...
M. Rauf Ateş
rates@capital.com.tr
Boyner Grup, son birkaç yıldır önemli bir dönüşüm yaşıyor. Grup, CVCI ile ortaklığını bitirdikten sonra 2015’te Katarlı Mayhoola for Investments ile yeni bir ortaklığa imza attı. Bu yıl da fonun Boyner Perakende’deki hissesi yüzde 12 artışla yüzde 42,68’e ulaştı. Boyner Grup CEO’su Cem Boyner, yapılan bu hisse satışından memnun. “Finansal yapımızı çok güçlendirdik. Dolayısıyla şimdi oyun alanında daha büyük özgürlüklerimiz var. Müşteri için daha cazip yeni kurgular yaratabiliriz” diyor. Cem Boyner, Boyner Perakende’den sonra diğer şirketlerinde de ortaklıklara açık. Morhipo ve Hopi’nin hızlı büyüme performansıyla yatırımcı ilgisi çektiğini, Altınyıldız’a da yatırımcı ilgisi olursa değerlendireceklerini söylüyor. “Bu konuda utangaç değiliz” diyen Boyner, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bütün şirketleri dünya yatırımcılarının önünde hazır halde tutmak hem tehlikelere karşı hazır olmak hem büyük fırsatları değerlendirmek açısından çok doğru diye düşünüyoruz.” Boyner Grup CEO’su Cem Boyner ile grupta yaşanan son değişimleri ve gelecek planlarını konuştuk.
2007 yılında Citigroup Venture Capital International (CVCI)’a Boyner’in yüzde 30, Beymen’in de yüzde 50 hissesini satmıştık. O dönem 200 milyon dolar civarında bir yatırımdı. Grup içinde yöneticilerimiz “Böyle bir ortaklığa gerek var mı” diye sormuştu. Biz dünyanın önemli fonlarından birinin takdirini kazanmanın ve işlerimizi büyütmek için bu ortaklığın önemli olduğunu düşünüyorduk. Ortaklıktan 3 ay sonra Lehman krizi oldu. O zaman aldığımız yatırımın ne kadar kıymetli olduğu ortaya çıktı ve biz krizi atlattık. Sonra işler büyüdü ve tekrar hisselerimizi geri almak istedik. Bu ortaklık onlara da çok kazandırdı. Dünyadaki 132 yatırımlarının en kârlı 2’si Boyner ve Beymen yatırımı oldu. 2013 yılında hisselerimizi geri aldık.
2015 yılında Katar merkezli Mayhoola for Investments fonu ile Boyner Perakende ve Tekstil Yatırımları AŞ’de ortak olduk. Grubun bir fonla ortak olması, sermayesinin güçlü olması büyümemiz için daha iyi olduğu için tekrar bir yatırımcıya hisse vermek daha akıllıca göründü. Mayhoola, özellikle moda ve perakende alanına yatırım yapan başarılı bir fon. Geçtiğimiz mart ayında da yüzde 12’lik bir hisse satışı daha gerçekleştirdik. Böylelikle yüzde 42,68 oranında hisseye sahip oldular.
Boyner Perakende’de tekrar bir sermaye artışı yaptık. Nakit ihtiyacımızı hisse satarak elde ettik. Onlar da Türkiye’ye tekrar yatırım yapmanın kendileri için avantajlı olduğunu düşündü. Biz içinde yaşarken Türkiye’ye çok kısa vadeli baksak bile yabancı yatırımcılar ülkenin geleceğine daha somut ve pozitif bakabiliyor. Bir de biz bu ortaklıklara şöyle bakıyoruz: Bütün şirketlerimizin ve tüm portföyümüzün dinamik olması gerekiyor. Piyasanın fırsatlar sunduğu, daha büyük yatırımcı ve fon istediği zamanlarda daha çok hisse satılabilir, finansal olarak güçlü olduğunuz zamandaysa tekrar hisseleri geri alabilirsiniz. Bütün şirketleri dünya yatırımcılarının önünde hazır halde tutmak hem tehlikelere karşı hazır olmak hem büyük fırsatları değerlendirmek açısından çok doğru diye düşünüyoruz.
Şu anda planlanan bir şey yok. Morhipo ve Hopi yatırımcıların gözünün önünde. İki şirketin de son zamanlardaki çok hızlı büyümesi ve vaatleri yatırımcı ilgisi çekiyor. Biz de bu konuda utangaç değiliz.
Yabancı yatırımcı şirketin büyümesine ve kârlılık büyümesine çok önem veriyor, aslında bunun peşinde. Türkiye’nin şu andaki konumuna bakarak mevcut işlerimize odaklanıp buradan maksimum sonucu elde etmeye çalışıyoruz. Anlaşmamız bu şekilde. Elimizde gerçekten kârlı ve çok hızlı gelişmekte olan büyük perakende formatlarımız var. Yeni maceralar, farklı yatırımlar yerine elimizdekine konsantre olup onları çok daha başarılı hale getireceğiz.
~
Şimdilik yurt içi odaklıyız. Yurt dışıyla ilgili elbette planlarımız var. Moskova’daki başarısız yatırımımızdan sonra artık çok dikkatli adım atıyoruz. Dikkatli bir şekilde pazar ve format seçmemiz lazım. Şu anda gördüğümüz en büyük fırsat Wepublic’in yurt dışına açılması ama bir parça Türkiye’deki işlerin durulmasını, piyasanın sakinleşmesini ve önümüzdeki 1-2 yıl için ümit vermesini bekliyoruz. Bu noktada tatmin olduğumuz an tekrar gözümüzü derhal yurt dışına çevireceğiz.
Yakın coğrafyaya bakma alışkanlığından uzaklaşmaya çalışıyoruz. “Coğrafya kaderindir” derler ya biz dönüp dönüp yakın coğrafyaya şirbakıyoruz ama yakın coğrafyaya baktığımızda İran çok cazip olmakla birlikte oradaki riskleri görüyoruz. Mısır arka arkaya çok ciddi politik sıkıntılar yaşadı. Orada hala 6 bin metrekare bir Beymen’imiz var, para kazanıyor ama döviz sorunları var, dolayısıyla geleceğini tam kestiremiyoruz. Wepublic projemizi başarıya ulaştırırsak o batı dünyasında büyüyebilecek bir konsept.
Wepublic’i 15 Temmuz kabusundan hemen sonra açtık. Reklam yapamadık, tanıtamadık. Türkiye korkunç bir travma geçirdi. Henüz beklediğimiz trafiğe ulaşamadık. Bizim ayak trafiğine ihtiyacımız var. Yılda 2,5 milyon kişinin ziyaret edeceği bir lokasyon olmamız lazım. İçeride gelen ziyaretçiyi satışa çevirme oranımız Türkiye’deki tüm markalarımızın tüm mağazalarından daha yüksek. Beymen’de ortalama fatura 1.300 TL, Boyner’de 160-180 TL iken Wepublic’te 450 TL. O nedenle çok güzel bir yere oturdu. 2017 sonbahar/kışı ve 2018 ilkbahar/yazı Wepublic ile ilgili kritik önemde olacak. Reklamlarımıza başlıyoruz. Bu formatı ilk İstanbul’da Akmerkez’de açtık. Akabinde Türkiye’de gözümüze kestirdiğimiz iki lokasyon var. Bence Wepublic ile ilgili kesin durumu ve kanaatimizi 2018’in ilk yarısında elde edeceğiz.
Morhipo’da bir oran belirtmedik. Stratejik ortaklar başka, finansal ortaklar başka oranlarla ilgileniyor. Hopi’de de öyle… Hopi’de azınlık hissemizi değerlendirmeye açtık. İki şirketin de ciddi yatırım planları var. Bu çerçeveden bakıldığında yatırımcıların finansal katkısıyla o şirketlere getirebilecekleri çok büyük bir ivme söz konusu. Önümüzdeki 5-6 yılı 1-2 yılda kapatabileceğimiz kadar bir fark getirebilirler. Benzer fırsatları diğer işlerimizde de görürsek onlarda da yatırıma tamamen açığız.
Morhipo şu anda yüzde 65’lik bir büyümeyle yoluna devam ediyor. Sadece ucuzcu fırsatçı değil, çift kapılı, hem sezon malını hem fırsat ürünlerini satan tek oyuncu. Dünyada benzer sadece birkaç şirket var. Şu anda ciromuzun yüzde 70’i sezon ürünlerinden, yüzde 30’u fırsat dediğimiz ürünlerden geliyor. Şu anda Trendyol’dan sonra piyasanın açık ara ikinci büyük oyuncusu.
Net ciroda 2016’yı 270 milyon TL civarında bitirdik. Bu yıl net ciroda 400 milyon TL’yi aşacağız.
Üye sayısı 5 milyona ulaştı. Hopi’yi günde 400 bin kişi ziyaret ediyor. 65 bin civarında işlem tamamlıyor. İkinci yılını bitirdik ve 2 yılda Hopi üzerinden 5 milyar TL’lik ticaret gerçekleştirildi. 186 milyon TL paracık kazandırdı. Bu da 300 milyon TL olarak harcandı. Müşteriye 120 milyon TL kazandırdık. Çok hızlı gidiyor. Hopi bütün grup için bir kuluçka makinesi diyebilirim. Mobil ödemeyi sahaya indirdik, 100 bin kullanıcı kartını Hopi’ye yükledik. Bazı aylarda cirosunun yüzde 20’den fazlasını Hopi mobil ödemeden geçiren kredi kartları var. Morhipo ve Hopi yapay zeka, big data ve görüntü taraması konusunda grubu uçuracak teknolojiler geliştiriyor.
İlk başta yüzde 100’üydü şimdi yüzde 55’e indi. Joker, Yargıcı, Marks&Spencer, Gap, Migros, BP ile çok güzel iş birlikleri yapıldı. Yakında TAB Gıda geliyor. Farklı sektörlerden yeni katılacak çeşitli oyuncularla grubun payı daha da azalacak.
Şu anda karşımızda bir başka realite çok sert bir şekilde duruyor, o da internet. Grup olarak internete çok yatırım yapıyoruz. İnternetin grup cirosundaki payı bundan 2 yıl önce konuştuğumuzda yüzde 10’lardaydı, bu yıl yüzde 15’i görürüz. 2021’de ise yüzde 40’ları göreceğimizi düşünüyorum.
~
Zaten Boyner’de müthiş bir transformasyon içindeyiz. Boyner Büyük Mağazacılık’ta metrekaredeki satışlarımızı 3 yıl içinde yüzde 100’e yakın artıracağımızı tahmin ediyorum. Beymen’nin Erenköy mağazasını Suadiye’ye taşıyoruz, eylülde açıyoruz. Antalya’da Land of Legends’da çok güzel bir mağaza açtık. Hayatı değiştiren faktör ise internet. Cironun yüzde 40’ının internet olabileceği bir alem yakında bizim başka şeyler konuşuyor olmamızı gerektiriyor. Şu anda İngiliz anayasası gibi yazılı olmayan bir uygulama var.
Bu dijitalleşmenin anlayışı. Mesele müşteriye ulaşmak. İnternette drama yok, bir heyecan yok. Mağazalarımızda ise var. Mağazaların sonsuza kadar önemli kalacağını öngörüyoruz. Mağazalar sayesinde internette çok satacağımızı düşünüyoruz. Ama bir nokta geliyor ki bazı yerlerde dev mağaza açamıyorsan, bütün koleksiyonu gösteremiyorsan o zaman müşterinin ihtiyacını daha küçük bir mağazada gidermek yerine sonsuz seçenekte internette gidermek daha doğru oluyor. Yeni açacağımız her 2 mağazanın yanında az kazanan ve ileride çok kazanmasını beklemediğimiz 1’isinin de kapanması aslında uygun olur. 2 yıl sonra bu trend her mağaza açılışında 1 mağaza kapatmaya dahi götürebilir. Mağazalaşmaya artık offline ve online’ı birleştirerek all line olarak bakıyoruz. Örneğin Morhipo’da “Tıkla gel” diye bir uygulama başlattık. Müşteri isterse 58 mağazada internetten aldığı ürünü teslim alma şansına sahip. İstemediği ürünü orada değiştirebiliyor. 320 bin işlem bu şekilde yapıldı. Kapıda Ödeme uygulamamızı da 350 bin müşteri kullandı. 250 bini ilk e-ticaret işlemini bu şekilde yaptı. Kredi kartı ile ödemeye güvenmeyenler kapıda nakit ödeme yapabiliyor. İnternetimiz grupta son 2-3 yıldır yüzde 60 büyüyor. Ayrıca Gebze’de Türkiye’nin en büyük e-ticaret lojistik üssünü kuruyoruz. Bu üsse 120 milyon TL’nin üzerinde bir yatırım yapacağız. Bu yatırım da bizi internet pazarında daha çok büyütecek.
Geçen yıl kabus gibi bir yıldı, iyi ki bitti. Biz yüzde 18 civarında bir büyüme planlamıştık ama hem sokak hem moraller çok kötüydü, buna rağmen yüzde 5,3 büyüdük. 2016 bizim verimliliğe odaklandığımız, az ile çok şey yapmaya çalıştığımız bir yıl oldu.
Bu yıl için yüzde 20 civarında bir büyüme hedefliyoruz. 2017 daha huzurlu gidiyor. İlk 6 ayda yüzde 20 büyüdük. Müşteri trafiği ilk 6 ayda artmadı. Ama müşteri iştahında bir artış var. Yani harcama tutarı artıyor. Yıl sonunda da yüzde 20 büyümeyi yakalayabileceğimizi umuyoruz. 2016’da yaşadıklarımızın bize öğrettikleri ile 2017’de daha çok beceri sahibi olduk. Sermayemizi artırdıktan sonra da finansal yapımızı daha da güçlendirdik. Dolayısıyla şimdi oyun alanında daha büyük özgürlüklerimiz var. 2017 ve 2018’de grup için daha kârlı, müşteri için daha cazip yeni kurgular yapabiliriz diye düşünüyorum.
Şu anda yok. Yeni marka düşünmüyoruz. 2016’dan sonra, yeni ortağımızla beraber elimizdeki işlerimize odaklanmayı ve onları maksimum kârlı hale getirmeyi düşünüyoruz. Şimdi hamdolsun dokunduğumuz yerden ses geliyor.
2021’e kadar planlarımızı yaptık. Bütün şirketlerimiz için çok ciddi büyümeler, yatırımcı değerinde büyük artış, müşteri sayısında çok önemli gelişmeler öngörüyoruz. Ciroda büyüme bekliyoruz ama bizim için ciro rakamları çok önemli değil. Onlar yaptığımız işin bir sonucu. Geçen yılı 4 milyar TL ciroyla bitirdik. Bu yıl sanırım 5 milyar TL’ye doğru gideriz. O yıla geldiğimizde yine sektörün 3 adım önünde olabilirsek, müşteri hizmetlerinde tartışmasız lider olursak, en inovatif, yatırımcısına en çok kazandıran şirketlerden olursak 10 milyar, 12 milyar olmamız çok önemli değil.
~
BOYNER’İN YENİ BÜYÜME PLANI
|
“ALTINYILDIZ’A YATIRIMCI İLGİSİ OLURSA DEĞERLENDİRİRİZ” “GRUBU DOĞURAN İŞİMİZ” 65 yıl önce kurulan Altınyıldız bütün grubu doğuran işimiz. Türkiye’de tekstil piyasasının gururu bir şirket. Grup cirosunun yüzde 5’i tekstilden geliyor. Her gün üretimle ilgili işler, diğer işler gibi sorgulanıyor. Bundan sonra ne yapmamız lazım, nasıl büyüteceğiz, nasıl sürdürülebilir rekabeti sağlayabileceğiz diye düşünüyoruz. “MÜŞTERİYE DOKUNARAK BÜYÜYORUZ” Tekstilde çok büyüyeceğimizi tahmin etmiyorum. Biz müşteriye çok yakın alanlarda çok sayıda müşteriyle, big data ile CRM’le müşteriye dokunarak büyümeyi en önemli yolumuz olarak seçtik. Altınyıldız’ın da aslında diğer markalarımızdan bir farkı yok. MARKA İÇİN EN DOĞRUSU Altınyıldız da yatırımcılara, yatırımcı ilgisine açık. Altınyıldız’ı daha başarılı hale getirmek için bir yatırımcı ilgisi olursa bunu da elbette değerlendiririz. Bütün markalarımız yatırımcı alabilir, büyüyebilir, ortaklık yapabilir. Her marka için en doğrusunu yapmak zorundayız. O markanın sağlıklı büyümesi, var olması, geleceğinin geçmişinden daha parlak olması için bütün alternatifleri değerlendiririz. |
"İŞİ BİLECEK YATIRIMCI ARIYORUZ" “AKIL DA ALDIK” Biz Mayhoola’dan sadece finansal yatırımcı olarak istifade etmedik. Akıl da aldık. Yatırımcımız stratejik tercihler konusunda, yatırım tercihleri konusunda fevkalade vizyon açıcı oldu. Onlardan istifade ettik. Yatırımcının iyisi hem finansal güçle hem de akılla gelen… “ÖĞRENMEK İSTİYORUZ” Teknolojiyle ilgili işlerde zaten hem içeriye hem dışarıya bakıyoruz. “Tıkla gel” ve “Kapıda ödeme”yi Türkiye’de ilk biz yaptık. Ama e-ticaret merkezli yeni lojistik yatırımımızda gözümüz hep dışarıda. Bunu iyi yapanlardan öğrenmek istiyoruz. Bilenlerden yatırım almak önemli. Türkiye’ye yatırım yapacak iştahı olan, işi bilecek, finansal gücü olacak yatırımcı arıyoruz. |
“İNTERNETE EN ÇOK YATIRIM YAPAN KİŞİYİM” “AKILLI İŞ ARKADAŞLARIM VAR” Yenilikleri takip etmek için çok okuyorum, çok akıllı, okuyan arkadaşlarım var, onları çok iyi dinliyorum. İnternetin en iyi şey olduğunu düşünüyorum ama hayatımda internetten bir çöp bile almadım, nasıl satın alma yapıldığını bilmiyorum. “MAĞAZAYI TERCİH EDİYORUM” Ama bir şeyin çok iyi gideceğini bilmek, hayatın bir parçası olduğunu görebilmek ve o işe milyonlarca dolar yatırım yapabilmek için benim o işi kullanmış olmam gerekmiyor. Türkiye’de internete en çok yatırım yapan kişiyim. Ama internetten alışveriş yapmaktansa mağazaya gitmeyi tercih ediyorum. |
"AÇIK POZİSYONUMUZ YOK" Piyasayı etkileyen her şey benim için risk. Kurları bile ayırdım bundan şu anda. Bir şekilde müşterimizi ve kendimizi koruyabiliyoruz. Grupta açık pozisyonumuz yok gibi. Bizim için sosyopolitik ve jeopolitik riskler önemli. Kurla ilgili riski kontrol edebiliyoruz, diğerini kontrol edemiyoruz. Ben kontrol edemediğimiz risklere risk diyorum. Kontrol edemediğim Türkiye’nin morali, gelen turist, pazardaki durum. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?