Büyük dönüşüm 2015'te yaşanacak

Bulut bilişim, son 2 yıldır hayatımızda. KoçSistem Genel Müdürü MEHMET NALBANTOĞLU’na göre bulutla önümüzdeki 5 yılda BT kullanma alışkanlıklarının ve ihtiyaçlarının değiştiği yeni bir dünyaya giriyoruz. Makinelerin birbiriyle konuştuğu bu yeni dünyada, ona göre pek çok fırsat var. “Hükümetimizin 2023 yılı vizyonunda 160 milyar dolarlık BT pazarı öngörüsü bulunuyor. Bu ancak teknolojide bir fırsat dalgası yakalamak ile mümkün olabilir” diye konuşan yönetici, bu fırsatların da bulut bilişimin getireceği yaratıcı açılımlarda olduğunu düşünüyor. Bilgi teknolojileri sektörü büyük bir değişimden geçiyor. Sektör son 2 yılda “bulut bilişim” (cloud computing) ile başka bir boyuta taşınıyor. Bu boyutu, KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu, “Önümüzdeki 5 yıllık perspektifte tüm bilgi teknolojilerini kullanma alışkanlıklarımızı ve ihtiyaçlarımızı değiştireceğimiz yeni bir dünya oluşuyor. Bunun adı bulut” sözleriyle anlatıyor. Ona göre bulut bilişim, teknolojide yaşanan dönüşüm öyküsünün sembolik adı. Nalbantoğlu, teknolojiyi paylaştırarak kullanmayı kolaylaştıran, kullanıcılarına maliyetin yanında verimlilikte de avantaj sağlayan bulut çözümleriyle iş dünyasının yepyeni bir döneme yelken açtığını düşünüyor. “Kuramların teknolojiyi artık çok farklı kullanması gereken bir dünyaya girdik. Onların fark yaratacak yeni iş modelini oluşturması lazım. Potansiyel müşteri dünyanın neresindeyse en hızlı şekilde yaratıcı platformlarla ona ulaşması lazım” diyor. Bulut bilişim dünyası da hızla büyüyor. Geçtiğimiz yıl 90 milyar dolarlık hacme ulaştığı tahmin edilen bulut bilişim işlemlerinin, bu yıl 120 milyar dolara çıkması öngörülüyor. Gartner’ın önümüzdeki 5 yıl içinde yüzde 20 büyüme tahmini yaptığı bulut bilişim için Nalbantoğlu, daha hızlı bir büyüme bekliyor. “Ben büyümenin yüzde 50’lerin bile üzerine çıkacağını tahmin ediyorum” diyor. Türkiye’de henüz 50 milyon doların altında bir pazar büyüklüğünün olduğunu belirten Nalbantoğlu, 2012 yılında ise pazarın çok hızlı bir şekilde büyüyerek 100 milyon dolar mertebesine ulaşmasını bekliyor.
KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu, bulut bilişim dünyasını, bulut bilişim çözümlerinin şirketler için sunduğu avantajları ve geleceğini şöyle anlattı:

Capital: Bulut bilişim, son yılların en çok konuşulan konularından biri... Bulut bilişimin çıkış noktası nedir? Bu kadar gündemde olmasının nedenleri neler?
- Büyük bir kavram kirliliği var. Bulut bilişim, teknolojide bir dönüşüm öyküsünün sembolik adı. Bilgi teknolojilerinde, devrimsel boyutta büyük değişimler yaşanıyor. Son 2 yılda başlayan ve önümüzdeki 5 yıllık perspektifte tüm bilgi teknolojilerini kullanma alışkanlıklarımızı ve ihtiyaçlarımızı değiştireceğimiz yeni bir dünya oluşuyor. Bunun adı da bulut olacak. Bulut, o kadar farklı kavramlar için kullanılıyor ki kafa karışıklığı yaratıyor.~ Örneğin veri merkezinde bir sistem yönetim hizmetini dış kaynak hizmeti olarak veren şirket, “Ben bulut bilişim hizmeti veriyorum” diyebiliyor. Bundan 5 yıl önce teknolojinin sanallaştırılması başladı. Sanallaştırma, bir kutu içinde 30 tane sunucunun farklı uygulamalarda, farklı şekillerde dinamik olarak kaynak olarak atılıp kullanılmasıdır. Bulut hizmetlerle sanallaştırma da iç içe girdi. Bunların hepsi, bulut diye tanımladığımız yeni dönemin adı.

Bulut bilişim oyunu nasü şekillenecek?
1- Bundan 5 yıl önce teknolojinin sanallaşması başladı, sanal sunucu ve veri depolama makineleriyle müşterilere kullanım yaptırdık.
2- Sonra “bulut” rüzgarı esti ve 2011 yılında dünyada 90 milyar dolarlık bulut cirosu oluştu.
3- 5 yıllık dönemde bilgi teknolojilerini kullanma alışkanlıklarını/ ihtiyaçlarını değiştirecek “bulut” adlı bir dünya oluşacak.
4- Gartner, önümüzdeki 5 yılda, ortalama yüzde 20 büyüme öngörüyor. Birkaç yıl içinde rakam 120 milyar dolara ulaşacak.
5- Türkiye’de pazar henüz 50 milyon dolar düzeyinde. Bu yıl pazarın çok hızlı bir şekilde büyüyerek 100 milyon dolar mertebesine ulaşmasını bekliyoruz.
6- Önümüzdeki dönemde telekom şirketlerinin farklılaşacakları tek bölüm, bulut hizmetler üzerinde olacak.
7- Türkiye’deki telekom şirketleri, 2013’te KOBI’lere yönelik olarak çok fazla sayıda bu tür BT iş çözümlerini paket olarak sunmaya başlayacak.
8- Bizim gibi şirketler de telefon operatörlerinin KOBI’lere bu hizmetleri sunmaları için arka tarafta danışman olarak konumlanacak.
9- Tüm dünyada bulut sayesinde 2015 yılına kadar çok büyük dönüşüm yaşanacak.
10- Türkiye’deki KOBI’lerin, 2015 yılına kadar teknolojiyi bulut hizmet olarak kullanacakları olgunluk seviyesine geleceğini düşünüyorum.

Capital: Bulut bilişimin dünyadaki ve Türkiye’deki büyüklüğü ne kadara ulaştı?
- Sanallaştırma veya dış kaynak hizmetini almazsak sadece bulut dünyası, geçen yıl 90 milyar dolar mertebesindeydi. Bu yıl bu rakamın 90’dan 110’a, hatta 120 milyar dolara çıkması öngörülüyor. Çok hızlı büyüyor. Gartner önümüzdeki 5 yıl için yüzde 20 büyüme öngörüyor, ama ben büyümenin yüzde 50’lerin bile üzerine çıkabileceğini öngörüyorum. Türkiye tarafında bizim gerçekten bulut teknoloji kapsamında vermiş olduğumuz hizmetler var. Bizim dışımızda 1-2 uluslararası şirket de bulut hizmeti veriyor. Hükümetimizin 2023 yılı vizyonunda 160 milyar dolarlık BT pazarı öngörüsü bulunuyor. Bunu ancak bir teknolojide fırsat dalgası yakalamak ile mümkün olabilir. Türkiye’de bulut pazarı 50 milyon doların altında. 2012 yılında ise pazarın çok hızlı bir şekilde büyüyerek 100 milyon dolarlar mertebesine ulaşmasını bekliyoruz.~

Capital: Sizin bulut bilişimdeki gücünüz nedir?
- 2000 yılında veri merkezini kurduk. O zamanki hedefimiz, şirketlerin klima, jeneratör gibi sistemlerle uğraşmamalarıydı. Sistemlerini getirip bizim veri merkezlerine koysunlar, biz de onların istedikleri uygulamalarla hizmet verelim dedik. Teknolojiyi paylaştırarak kullandırabilme kabiliyeti böyle başladı. 2005 yılında önce 500 sunucu ile başlayan iş, şu anda 2 bin 500 fiziksel sunucu, 2 bine yakın da sanal sunucuya ulaştı. Sanallaştırma, 2010 yılının başında uygulamaların sanal sunucuların üzerinde hizmet modeli ile verilebildiği teknolojilerle gelmeye başladı. Bu evrimleşme sürecinde dönüp bakarsak, biz 2000’li yılların başında Türkiye’nin ilk veri merkezi hizmetlerini vermeye başladık. 2005’te veri merkezi hizmetinin dış kaynak hizmeti olarak sunulduğu profesyonel döneme girdik. Onlarca müşterinin sitemlerini onlar adına işletmeye başladık.

Capital: Bulut bilişimin şirketlere sağladığı avantajlar nedir?
- Teknolojinin artık hizmet modeli ile alındığı yeni bir dünya açılıyor. Bir sunucunun veri tabanını, işletim sistemini, internet bağlantılarını, onlar üzerindeki güvenlik yazılımlarını işletebilmek için değişik alanda uzmanlara ihtiyaç var. Şirketler, bunları ellerinde tutmaya çalıştıkları zaman bir BT ordusuna ihtiyaç duyabilir. Ancak teknolojiyi hizmet modeli olarak kullananlar için buna gerek yok. Bu teknolojiyi bilmek zorunda değiller. İkinci avantaj da şu: Bir şirketin ürettiği teknoloji artık yeterli boyutta değil. Çoklu şirketlerin ürettiği teknolojileri bütünleşik olarak biraraya getirip fayda sağlamak gerekiyor. Bizim 40’a yakın değişik konuda uzmanlaşmış 1.200’ün üzerinde mühendisimiz var. Bunları bütünleşik olarak bir araya getirip müşterinin veya kurumun istediği faydayı yaratabiliyoruz. Türkiye’de sigortacılık sektöründeki şirketlerin yarısının bütün sistemlerini biz yönetiyoruz.

Capital: Bu faydayı biraz daha rakamlarla ifade edebilir misiniz?
- Örneğin daha önce o sigorta şirketlerinde 20 kişilik ekip sigorta yazılımını yönetiyordu. Biz burada 40 kişilik ekiple 10 sigorta şirketinin sistemini yönetiyoruz. Direkt olarak sigorta şirketine sağladığımız fayda, maliyet anlamında minimum yüzde 20 mertebesinde başlıyor. Sistemlerin 365 gün 24 saat kesintisiz şekilde gerçekleşmesini sağlıyoruz. O kesintiyi kendi kaynakları ile 8 saatte gideren kuruma, biz belki 8 dakikada gideriyoruz. Şirketler ihtiyaç duyduğu kadar kapasiteyi devreye alabilme lüksüne sahip oluyor. Bu ise ölçülemeyen fayda.

Capital: Peki dünyadan ve Türkiye’den bulut bilişimi en iyi kullanan şirketler hangileri?
- Türkiye’de 40’ın üzerinde büyük şirket, bizim veri merkezimizi kullanıyor. 200’e yakın müşterinin sistemini ayakta tutuyoruz. Bugün İDO, özelleştirdik sonra çok hızlı şekilde bilişim teknolojilerini hizmet modeliyle alıyor. Eskiden yılbaşı veya bayram zamanları İDO’nun sistemleri çalışmazdı. Şu anda 24 saat kesintisiz, çok rahatlıkla internetten işlem yapabilirsiniz. Bugün ilaç endüstrisinde Mustafa Nevzat da sistemi iyi kullanıyor. Bilişim teknolojilerini KoçSistem’e emanet etti. Çünkü ilaç endüstrisi, mevzuat odaklı bir sektör. ~

FARK YARATACAK MODEL
YARATICI PLATFORMLAR Kurumların teknolojiyi artık çok farklı kullanması gereken bir dünyaya girdik. Bugün elektronik postayla iletişim kuran şirket, rekabet avantajına sahip değil. Fark yaratacak yeni iş modelini oluşturması lazım. Potansiyel müşteri dünyanın neresindeyse en hızlı şekilde yaratıcı platformlarla ona ulaşması lazım.
TEKNOLOJİ İHTİYACI Kurumlar kendi içinde, kurumsal sosyal medya platformu ile nasıl fark yaratabileceğine bakmaya başladı. Arka tarafta kurumların kendi içlerinde süreçlerini bütünleşik çalıştırabilecekleri teknoloji ihtiyaçları var. Yaratıcı iş modelleri dediğimiz model burada devreye giriyor.
“HAYAL ETMEK GEREK” Hayal etmeniz gerekiyor. “Ben neyi farklı yaparsam, rakiplerimden bir adım önde olurum” diye sormalılar. Bu soruya yanıt bulduklarında, o zaman bizimle konuşsunlar. Bizim mottomuz: “Gücümüz, hayal gücünüz”. Neyi farklı yapmak istiyorlarsa, onun teknoloji tarafının nasıl yapılacağını anlatırız. Yeni dünyada bunu bir adım öteye götürdüğümüzde, bunu nasıl yapacağımızı söylemeyeceğiz, bunu hizmet olarak alacakları şekilde modelleyeceğiz.

EN BÜYÜK ENGEL
BT MÜDÜRLERİ Bizde üst düzey yöneticiler ve patronlar, teknoloji satın alımında BT müdürlerinin yönlendirmesini çok önemsiyor. BT müdürlerinin çoğunluğu şu anda bilgi-işlem müdürlüğü yapıyor.
TEKNİK KADRO İHTİYACI Arka tarafta büyük bir teknik kadro ihtiyacı yok. Ne istediğini tanımladıktan sonra hizmet modeli ile alım yapıyorlar. Bu süreç Türkiye'de beklenilenden hızlı gidiyor. Büyük kuruluşlar, geleneksel olarak bırakın teknolojiyi hizmet olarak almayı, kendi yazılımını kendisi geliştiriyor.
DÖNÜŞÜM DÖNEMİ Dünyada artık böyle bir şey kalmadı. Biz bunların dönüşümlerini yaşadığımız bir dönemdeyiz. Ama argüman olarak da en çok kullanılan güvenlik sorunu. “Biz verimizi nasıl hiç tanımadığımız bir veri merkezine teslime edeceğiz? Yarın öbür gün başımıza bir şey gelirse benim halim ne olacak” diyorlar.