Büyümede zorlanıyoruz

Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek ile gönüllü BES’i, OKS’deki son dalgayı ve önümüzdeki dönemi konuştuk...

16.10.2018 14:51:000
Paylaş Tweet Paylaş
Büyümede zorlanıyoruz

Elçin Cirik

ecirik@capital.com.tr

BES’te güzel günler geride kaldı. Gönüllü BES’te ilk 7 ayda net katılımcı sayısı sadece 51 bin kişi arttı. Katılım Emeklilik Genel Müdürü SINCEK, “Bu yıl yavaşlama fazla” diyor. Sektör olarak OKS hariç gönüllü BES tarafında satışta zorlandıklarını anlatan Sincek, bu yılın gönüllü BES katılımcı sayısında yüzde 2,5 büyümeyle kapanacağını, fon büyüklüğünün 90 milyar TL’yi aşacağını öngörüyor. “Bu süreçte yeni satışların korunması gerekiyor. Büyümede zorlanıyoruz” diye ekliyor.

Gönüllü BES sistemi yavaşlıyor. Hem ekonomik konjonktür hem yılbaşında start alan otomatik katılım sisteminin devreye girmesiyle (OKS) katılım düştü. Yılbaşından temmuz sonuna kadar gönüllü BES’te katılımcı sayısı sadece 51 bin kişi arttı. Sektörün en genç oyuncularından Katılım Emeklilik’in genel müdürü Ayhan Sincek, “Bu yıl yavaşlama daha fazla. OKS hariç bakarsak gönüllü BES tarafında satışlarda zorlanıyoruz. Özellikle 12-13 milyona yakın kişi BES’in türevi olan OKS’ye girince insanlar, ‘Bir dur bakalım’ dedi” diyor. Sincek, yılın sonu için şu öngörülerde bulunuyor: “Bu yılı gönüllü BES katılımcı sayısında yüzde 2,5 gibi bir büyümeyle kapatacağız diye düşünüyorum. Orada zorlanacak sektör, zorluklar bizi bekliyor. Şu an 85 milyar TL olan toplam fon büyüklüğünün de yıl sonunda 90 milyar TL’yi rahatlıkla aşacağını düşünüyorum.” Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek ile gönüllü BES’i, OKS’deki son dalgayı ve önümüzdeki dönemi konuştuk: 

 Gönüllü BES’te temmuz sonunda katılımcı  sayısı 7 milyona geldi. Burada bu yıl bir yavaşlama var mı? 

 Evet, bu yıl yavaşlama daha fazla. OKS hariç bakarsak gönüllü BES tarafında satışlarda zorlanıyoruz. Özellikle 12-13 milyona yakın kişi BES’in türevi olan OKS’ye girince insanlar, “Bir dur bakalım” dedi. Gönüllü BES’te katılımcı sayısında sektörün yıllık değişimi yüzde 2,17; 6,8 milyondan 7 milyonlara gelebildik. Yılbaşından bu yana ise yüzde 0,74 büyüme yakaladık. Bu noktada 18 yaş altının sisteme girmesi ciddi anlamda bu erozyonu önleyecek bir beklentiydi. Gündeme geldi ancak bir karar alınmadı. Bu yılı gönüllü BES katılımcı sayısında yüzde 2,5 gibi bir büyümeyle kapatacağız diye düşünüyorum. Bu noktada zorlanacak sektör, zorluklar bizi bekliyor. Yüzde 3 büyümemiz zor olur. 

Fon büyüklüğünde tablo nasıl?

 OKS dahil toplam fon büyüklüğü olarak da sektör, Temmuz 2017’den Temmuz 2018’e kadar olan dönemde yıllık olarak yüzde 18 büyüyebildi. Yılbaşından bu yana bakarsak yüzde 6,4 büyüme var. OKS hariç fonlar içinde faizsiz fon toplamı da 15 Temmuz 2017’den 14 Temmuz 2018’e kadar bir yılda yüzde 56 ve yılbaşından temmuz ortasına kadar da yüzde 30 büyüme yakaladı. Yıl sonunda şu an 85 milyar TL olan toplam fon büyüklüğünün 90 milyar TL’yi rahatlıkla aşacağını düşünüyorum. 

Gönüllü BES’te çıkış oranları da mı artıyor? 

 Hayır, çıkış oranı aynı sürüyor. Yıllık yüzde 12 gibi çıkış oranı var. Ama tabii bu havuzda 8 milyon sözleşme olduğunda ayda 80 bin kişi çıkıyor demek. OKS hariç BES’te 18 şirket, yılbaşından temmuz ortasına kadar sözleşme sayısını net olarak 93 bin artırabildi. Bu süreçte yeni satışların korunması gerekiyor. Büyümede zorlanıyoruz. 

 Peki OKS’de cayma oranları nasıl gidiyor? 

 Net sözleşme sayısına göre OKS ile de sisteme 898 bin kişi girdi. OKS’nin adı var ama şirket kârlılıklarına pek etkisi yok. Aslında bu, tamamlayıcı emeklilik sistemi ve ülke geleceği, gelecek nesiller için çok önemli bir enstrüman. OKS’de bu yıl cayma oranlarında bir iyileşme var. Yeni girişlerle cayma oranı yüzde 50’de. Yapılan düzenlemelerle örneğin tekrar girerseniz bin TL bonus hesap açma ücretlerini vermeyi Hazine taahhüt etti. İyi bir fırsat veriliyor. 

OKS’de son olarak 10-49 çalışanı olan şirketler eklendi. Şirket ölçekleri küçüldükçe cayma oranı artar mı sizce?

 Eylül ayı başında cayma oranına etkilerini göreceğiz, şu an yorum yapmak için erken. Ağustos başında maaşlarla ilk ödemeleri alıyoruz. İkinci katkı payı ödenirken eylül başında kaç kişinin çıktığını tam olarak göreceğiz. Katılım Emeklilik olarak OKS’ye 3 bin firmayı aldık. Ortalama çalışan sayısı 15 kişi oldu ve toplamda 10 bin kişi soktuk. Şirketler küçüldükçe, maaş skalaları düşüyor. Maaş kesintilerine daha duyarlı, asgari ücrete daha yakın ücret alan bir kesimden bahsediyoruz. OKS’de kalmama eğilimleri olabilir. Son olarak 2019 başında 10 kişinin altında çalışanı olan şirketleri alacağız. Bu ara dönemde çıkış haklarında ya da geri dönme hakkı verilmesi gibi belki iyileştirme çalışmaları yapılabilir. 

 OKS’de sisteme girenlerin ağırlığı kamu emeklilik şirketlerinde oldu. Bu sektör genelinde sıralamaları nasıl etkiliyor? 

 Evet, tabii sözleşme sayısında sıralamalar değişiyor. Sektörde kamu tarafında Ziraat Emeklilik, Halk Emeklilik ve Vakıf Emeklilik şirketleri bulunuyor. Ziraat Emeklilik, 14 Temmuz verilerine göre 1 milyon 590 bin sözleşme sayısıyla sektörde üçüncü sıraya yerleşti. Ziraat Emeklilik’in sadece g��nüllü BES’teki sözleşme sayısı ise 700 bin ve altıncı sırada. Aynı şekilde Vakıf Emeklilik de aynı dönemde 525 bin OKS sözleşmesiyle 5’inci sıraya geldi. Kamu buradan ciddi anlamda güç kazandı. Uzun vadede sözleşme sayısında bu denge değişmez. Tabii tüm emeklilik şirketleri, mevcut sözleşmeleri tutundurmak için çalışacak. En büyükler sıralaması değişmez; burada büyük değişim görmeyiz. Fon büyüklüklerinde sıralamalar değişebilir, çünkü OKS’de katkı payı düşük ama her ay düzenli bir ödeme var. 3-5 yıl sonra sarmal etkisiyle OKS sözleşmesi ağırlıklı olan şirketlerin fonları daha yüksek tutarlara erişebilir. 

 Fonlar için bu yıl nasıl bir performans bekliyorsunuz? 

 Yılbaşından temmuz ayı sonuna kadar OKS dahil toplam fon büyüklüğünde yüzde 6,4 büyüme var. Emeklilik şirketleri için doların yükseldiği, faizlerin aşırı hareketli olduğu yıllar çok zor yıllar… Mevzuat gereği standart fonların yüzde 70’i devlet iç borçlanma senetlerinde, bu yılbaşında faizler yüzde 11-12 iken şimdi yüzde 20’lerde. Bu ne demek? Zaten buradan fonlar eksi 10 puan yazıyor, getirinin yüzde 50-60 birimi direkt düşüyor. Bu ortamda faizsiz fonların avantajı, fon içindeki varlıkların vadeleri daha kısa dolayısıyla getiriler daha az etkileniyor. Özel sektör sukukları 3-6 aylık. Bu nedenle kâr payları güncelleniyor; güncellediği için de göreceli olarak az zarar yazılıyor. Bu yıl, zor bir yıl olacak. Fonlara yıllık 8-10 milyar TL nakit akışı var. Her nakit akışında yeni varlık piyasadan yüksek faizle alınıyor. Bu oranlar sürdürülebilir değil… Yüksek enflasyon sürpriz. İçinde olduğumuz döneme komşularla ilgili sıkıntılar, dünyadaki sorunlar üst üste konulunca geçici bir dönem diye bakıyoruz. 

Son sorum… Tüm bu zorluklar sektördeki kârlılığı nasıl etkileyecek?

 Sözleşme adedi önemli, çünkü sisteme giren yeni sözleşme adedi azalırsa o yeni satışların gelirlerinden mahrum kalınıyor. Ama işin matematiğinde sadece yeni satışlar yok, son yapılan düzenlenmeyle asgari ücretin yüzde 8,5’ine kadar çıkabilen kesintiler, 5 yıla yayılıyor. Yani her yıl devam eden sözleşmelerden gelen tutarlar ve fonlardaki büyümeyle birlikte fon işletim giderlerinden yapılan kesintilerle kârlılık artan bir trend içinde. Ölçek büyüdükçe kâr artıyor. Sektör, 2017’e kadar 10 yıl eksi yazdı. Sektörde geçen yılın sonunda konsolide rakamlarda artıyı gördük. Son 3 aydır BES branşımızda kâr, OKS maliyetlerine rağmen artıda gidiyor. Umarım eksiye geçiş olmaz. Çünkü, sektör ne zaman artıya geçse birtakım düzenlemelerle gelirler tarafı hep tüketici lehine baskılandı. İlk fizibilitelere göre 6-7 yılda başa baş noktasına geliniyordu. Aradaki süreçte komisyonlar azaldı, kesintiler azaldı. Bugün fon büyüklüğünün artması kâr getiriyor; burada ciddi bir rakam var. Bu yıl da kârlılık artıda gidecek.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz