Canlanma var yeniden büyürüz

Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül ile grubun geçtiğimiz yılki performansını ve bu yılki ajandasını konuştuk...

6.04.2020 11:02:000
Paylaş Tweet Paylaş
Canlanma var yeniden büyürüz

Nilüfer Gözütok Ünal

ngozutok@capital.com.tr

Zorlu Grubu, 2019’u mevcudu koruyarak geride bıraktı. Grubun CEO’su Ömer Yüngül , “Bazen mevcudu korumak da başarıdır” diyor. Bu yıl grup Türkiye ekonomisinin 10 puan üzerinde büyüyecek. CEO, 450 milyon dolarlık yatırım bütçeleri olduğunu ve hareketli bir yıl yaşayacaklarını söylüyor. Talepte canlanmanın başladığına dikkat çeken Yüngül, “Şubat-mart aylarında biraz daha iyi işaretler göreceğiz. 2017’deki pazar paylarını yakalamalıyız. Yakalanırsa yeniden büyümeye geçebiliriz” diye konuşuyor.

Zorlu Holding, Türkiye’nin en büyük gruplarından biri… 30 bin kişilik çalışan ordusuyla 5,6 milyar dolar ciro yaratan grup, cirosunun 3’te 2’sini 155 ülkeye yaptığı ihracattan elde ediyor. Bu performansıyla holding, gelirleri içinde sanayi ağırlığı en yüksek 3 gruptan 1’i iken ihracat açısından toplam satışlar içinde yurt dışı satış oranı en yüksek grup konumunda. Beyaz eşya, tekstil, enerji ve gayrimenkul sektörlerine odaklı grubun performansı, bu nedenle hem yurt içi hem yurt dışındaki konjonktüre dair çok önemli mesajlar barındırıyor. 2019, Türkiye ekonomisi için zor bir yıldı. Zorlu Grubu, mevcudu koruyarak bu zorlu yılı geride bıraktı. Bu yıl ise ekonomiye yönelik beklentiler iyileşmiş durumda. Zorlu Grubu CEO’su Ömer Yüngül, yılın ilk ayının iyi başladığını belirtiyor. Bu ortamda Türkiye büyümesinin 10 puan üzerinde büyüme hedefini koruduklarını ifade ediyor. Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül ile grubun geçtiğimiz yılki performansını ve bu yılki ajandasını konuştuk: 

Geçtiğimiz yıl Zorlu Holding için nasıldı?

 2019, zor bir yıldı. İki açıdan zordu; birincisi iç pazar çok düştü. İkincisi de faizler çok yüksekti. Bırakın büyümeyi mevcudu korumak zordu. Bu durum, 2018’in Ağustos ayından 2019’un ortalarına kadar sürdü. Bu dönemde devlet bankalarının öncülüğünde bankaların kredi faizlerini düşürmeye başlaması şirketlere yardımcı oldu. Öte yandan ihracat da bu dönemde önemli faktördü ama yine de ihracatla açığı kapatacak kadar büyüyemedik. Çünkü bizim de ülke olarak en çok ihracat yaptığımız Avrupa’da yavaşlama oldu. Yeni pazarlar için de finansman gerekiyordu. Finansman da dünyada ucuz ama Türkiye’de çok ucuz değildi. İhracatta özellikle Eximbank’ın destekleri iyiydi. Türkiye’de bu konuda epey aktif bir ekonomi yönetimi var. Birçok şeyde hızlı karar alınması pozitif yönde etkili oldu. Biz ise sanayide en çok istihdam yaratan 3 gruptan, en büyük 7 ihracatçıdan, en çok gelir yaratan 6 gruptan biriyiz. 155 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Baktığınızda bugün gelirleri içinde sanayi ağırlığı en yüksek olan 3 gruptan biriyiz. İhracat açısından, Türkiye’nin toplam satışlar içinde yurt dışı satış oranı en yüksek grubuyuz. Ciromuzun yaklaşık 3’te 2’si dövize dayandığı için kurlardaki değişime karşı korunaklı bir pozisyondayız. Zor bir yıl olan 2019’da bu yapımızın faydalarını gördük. Bunun dışında uzun dönemli stratejik planlarla çalıştığımız için risk yönetimini etkili bir şekilde yapabildik. 

 Büyüme hedefinizi tutturabildiniz mi? 

 Her yıl, Türkiye’nin büyüme oranının 10 puan üzerinde büyüme hedefimiz var. 2019’da tam buralara gelemedik. Eğer iç piyasa normal olsaydı, bu seviyeleri yakalayabilirdik. Bazen mevcudu korumak da başarıdır. 

Bulunduğunuz sektörlerde iç pazar daralmasının boyutu ne oldu?

 Beyaz eşya sektöründe iç pazar yüzde 25 daraldı. Maalesef tekstil sektöründe, televizyonda da daralma bu oranda gerçekleşti. Üç sektörde de ihracatla, yeni pazarlarla bu düşüşü dengeledik. Beyaz eşya ve elektronikte ihracat tarafımız oldukça güçlüydü. Enerji alanında ise Türkiye’deki santrallerimizin yüzde 85’i yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanıyor. Elektrik üretim tarafında YEKDEM sayesinde döviz bazlı ve sabit gelirlerimiz bulunuyor. Dağıtım tarafında ise regüle gelirlerimiz var. Bu yüzden enerji tarafında bir sorunumuz yok. 

 2020’ye hangi beklentilerle girdiniz? 

 Elimizde bir Zorlu Center verisi var. O veriye baktığımız zaman geçen kasımaralıkta satışlar oldukça iyiydi. Henüz eskiyi yakalayamadık ama bir canlanma oldu. Tabii bunda enflasyonun ve faizlerin düşmesi etkili. Şubat-mart aylarında biraz daha iyi işaretler göreceğiz diye umuyorum. Bir iki yıl daha işler böyle gitmeli ve 2017’deki pazar paylarını yakalamalıyız. Faizler hep böyle kalmalı ya da daha da düşmeli. 

 Yıl sonuna ilişkin hedefleriniz neler? 

 Yine Türkiye’nin büyüme oranının 10 puan üzerinde büyüme hedefiyle ilerleyeceğiz. l Beyaz eşya ve ev tekstilinde iç pazar, bu yıl büyür mü? n 2017’deki ekonomik veriler yeniden yakalanırsa yeniden büyümeye geçilebilir. Faizler düştüğü zaman insanlarda hareketlenme oluyor. Bu yıl ocak verilerine baktığımızda geçmiş yıllara göre bir düşüş olmadığını görüyoruz. Normalde ocakta hep bir düşüş olur. Bu yıl yok. 

 Yatırımlar açısından 2020 nasıl olacak? 

 Yatırım yapmıyoruz dediğimizde bile 400-500 milyon dolar yatırım yapıyoruz. Vestel’de yine yatırımlarımız olacak. Hem kapasite artışına ilişkin hem yeni pazarlara, ürünlere yönelik yatırımlar var. Bu yılın yatırım bütçesi de 450 milyon doları bulur. Geçen yıl madende yatırım yapmadık, bu yıl planlıyoruz. Sülfürik asit, ve nikel sülfat tesisi kuracağız, bunun için de yaklaşık 150 milyon dolarlık yatırım yapacağız. 

 İhracatta sözünü ettiğiniz yavaşlama bu yıl devam eder mi? 

 Türkiye’nin ve bizim, ağırlıklı pazarımız Avrupa. Avrupa’da da eskisi gibi büyüme yok. İngiltere büyük bir pazar mesela ama orada da Brexit yüzünden dengeler alt üst durumda. Diğer pazarlara baktığınızda özellikle komşularımızda savaşlardan dolayı epey bir düşüş var. İran, Suriye, Irak durdu. Çin’deki koronavirüsü belki ihracatımızı pozitif etkileyebilir. Tabii bu birden bire olmaz ama yavaş yavaş gerçekleşir. 

 Tüm bu tabloda ihracata yönelik beklentiniz nedir?

Bu yıl bütçelerimiz geçen yıla göre iyi. Döviz bazında yüzde 7-8 oranında büyürüz. Yeni pazar arayışımız sürüyor. “Yeni bir pazara gireyim” dediğinizde oraya ilk malı sokabilmek bir yılı buluyor. Her şirketin bu yıl Avrupa dışı satışlarında yüzdesel olarak artış olacak. Bu yıl odaklanacağımız pazarlar enerji alanında Orta Doğu ve Asya, beyaz eşya ve elektronikte Avrupa dışında Kuzey ve Güney Amerika ve gelişmekte olan Asya Pasifik olacak. 

 Grubu yönetirken neye odaklanacaksınız? 

Nakit akışı yine gündemimizde olacak. Yurt dışı finansmana ağırlık veriyoruz, onun dışında gayet iyi gidiyoruz. Geçen yıl krizde bile grubumuzda çalışan sayısı arttı. Bu yıl içinde istihdamda 1.500 kişiye yakın artış olur. İki yıl önce 27 bin çalışanımız varken şimdi 30 binleri geçtik. 

 Enerjide bir rüzgar enerjisi satışı yaptınız. Önümüzdeki dönemde enerjide nasıl bir büyüme planınız var? 

 Geçen yıl dağıtım bölgelerinde en çok yatırım yapan şirkettik. Enerji yatırımlarında jeotermal ağırlıklı çalışıyoruz. Onda da özellikle finansmanın çok zor ve pahalı olmasından dolayı, geçen yıl pek bir şey yapamadık. Bu yıl ikinci yarıya doğru başlayacağız. Bütün iş finansmanla ilgili ve devlet ne tür tarifeler uygulayacak o önemli. 

Satışlar devam edecek mi?

Her şey alınır, her şey satılır, bu herkes için geçerli. Dağıtım alanındaki yatırımlar devam eder. Yurt dışında da mutlaka yatırımlarımız olacak, duyacaksınız. Özellikle Orta Doğu ve Asya’da. Öte yandan enerji alanındaki yatırımlarımızı yeni nesil inovasyon ekonomisine uygun şekilde geliştirmeye devam ediyoruz. Yeni nesil inovasyon ekonomisine odaklı iş modelimizle akıllı şebekelerle evlerin ve şehirlerin enerjisini yönetecek, elektrikli araç kiralamadan elektrikli araç şarj noktalarına kadar uzanacak bir dizi akıllı sistemi hayata geçirmeye başladık. Zorlu Enerji’nin yeni nesil enerji şirketi ZES’in elektrikli araç şarj noktalarının sayısı 150’ye ulaşmış durumda. Birçok şehri birbirine bağlayan şarj istasyonlarıyla elektrikli araç sahipleri, Ege ve Akdeniz kıyılarına kesintisiz olarak ulaşabiliyor. Bir başka şirketimiz Vestel de elektrikli arabalar için şarj cihazı üretiyor. Yazılım ve donanım tarafında çalışmalarını sürdürüyor. 

 Madende bir süredir sıkıntılar yaşanıyordu. Orada sorun tam olarak neydi? Siz neler yapıyorsunuz?

 Maden sektöründe sorun çok basit. Biz yatırıma girerken nikel 33 bin dolardı, fizibiliteyi buna göre yaparken 17 bin dolara düştü. Şimdi ise 13 bin dolar. Maden demeyelim rafineri aslında. Rafineriye çok yatırım yaptık. Geçen yıl fiyatlar çok düştü. Şimdi biraz daha iyi ama henüz tam iyileşme sağlandı diyemeyiz. Nikel kobalt konsantre tesisi Meta Nikel ile bu sektörde faaliyet gösteriyoruz. Avrupa’da böyle bir tesis üç yerde var: İsveç, Finlandiya ve bizimki. Dolayısıyla buranın hem pazar açısından şansı var hem Avrupa’da otomobil pazarı çok kuvvetli olduğu için burası bir sürü şirketin ilgisini çeker, çekecektir de… 

Batarya işiniz nasıl gidiyor? Neler hedefliyorsunuz?

 Bataryada 4 faz var. Biz şimdi iki faz için çalışma yapıyoruz. Anot ve katot’un malzemesi için nikel ve kobalt tesisinde çalışmalarımız var. Bunun için de ölçek, ölçek için de yatırım gerekiyor. Yani orada 4-5 yıl içinde kapasiteyi 4-5 katına çıkaracağız. Bu işin hacmi, 600-700 milyon dolarlık yatırım boyutunda ve bu 4-5 yıl içinde yapılacak. 2025’ten itibaren elektrikli araba pazarı çok büyüyecek, bu işler o zaman daha fazla önem kazanacak. Şu an şirketler 2025 sonrası için kontrat yapıyor. Büyük şirketler sizden aldığı hammaddeyi belli formüle göre karıştırıyor, sonra başka şirkete veriyor. O da gidip anotla katot yapıyor, o gidiyor pil yapıyor sonra herkes alıyor. Bir de kullanım kısmı var. Bugün artık her şey bisikletler, motorlar, vinçler, traktörler, el aletleri, matkaplar, küçük ev aletleri bataryalı olacak, bunların da her biri ayrı bir tasarım ve yönetim yazılım sistemi istiyor. Bu aşamaya da pilin paketlenmesi deniliyor. Hepsi ayrı bir süreç. Biz bunun için batarya paketleme alanında Vestel bünyesinde yeni bir ekip kurduk. Pilot uygulamalara başladık. Önümüzdeki dönemde bu alanda büyümeyi hedefliyoruz. Burada pilin içindeki hücreyi alıyoruz, müşterinin istediği formatta tasarlayıp müşteriye veriyoruz. Şu anda en büyük bisiklet şirketi için çalışıyoruz. Bu geleceğin en büyük işlerinden biri. Burada, müşteriye yakın olmayı, esnekliği ve teknolojiyi iyi bilmeniz gerekiyor. Bunların hepsi de bizde var. Bu alanda 3-5 yılda Avrupa’nın en büyüğü olabiliriz. Yaklaşık 5 yıldır bu iş radarımızda, o nedenle başarı şansımız büyük. 

 Bu işte ortaklık arayışınız var mı? 

 Ortaklık her an olabilir, bir arayış içinde değiliz. İş ortaklığı da olabilir. Çünkü Türkiye ne olursa olsun vasıflı çalışan açısından Avrupa’nın en iyisi. 

 Grubun akıllı hayat vizyonu nedir? Anlatır mısınız? 

 Bugün küresel ısınma, şehirleşme, yaşlanan nüfus, göçler ve tükenen kaynaklar dahil birçok temel toplumsal meseleyle karşı karşıyayız. Eğer bu toplumsal meseleleri sürdürülebilir çözümlerle buluşturup toplumu paydaşlarımızla birlikte doğru şekilde inşa edemezsek gelecekte şirketlerin ya da diğer kurumların ayakta durabileceği bir yapı da olamayacak. Bu nedenle de özellikle son 10 yılda bunun farkında olan birçok şirketin artık hissedar odaklı bir kurumsal yapıdan paydaş odaklı bir kurumsal yapıya geçtiğini görüyoruz. Zorlu Grubu olarak kurum kültürümüz buna çok yakın. Çünkü Zorlu Grubu kuruluşundan bu yana yaptığı her işin toplum için değer yaratmasına odaklanan bir grup. Akıllı Hayat 2030’a giden yolda da en çok bu anlayıştan güç aldık. Kendimiz için değil, dünya için iyi olanı yapmak üzere çıktığımız bu yolda; kârlılıkla toplumsal faydayı birlikte sunan sürdürülebilirlik odaklı bir iş modeli, stratejisi oluşturduk. 

Bu vizyon işinize, iş yapış şeklinize nasıl yansıyor?

 Mesela en az suyu tüketen makine yapıyoruz. Tekstilde de akıllı tekstil sayesinde, geri dönüşümü bir endüstri haline getiriyoruz. Teknolojiden beslenen inovatif çözümlerle üretim süreçlerimizin çevresel etkisini en aza indirmeye çalışıyoruz. Tesislerimiz Endüstri 4.0’a geçişte Türkiye’ye örnek oluyor, siparişten sevkiyata tüm süreçlerimiz tamamen akıllı hale geliyor. Yine akıllı hayat vizyonuyla çalışanlarımızın sürdürülebilirlikte taşıyıcı gücümüz olması için onların önünü açmayı sürdürüyoruz.

Gelecek 5-10 yılda Zorlu nerede olacak? 

 Dünyadaki yenilikleri takip eden bir grup olarak, tüm yeniliklerin beşiği, çıkış noktası olarak gördüğümüz Silikon Vadisi’ni ve daha başka merkezleri sıkı takip ediyoruz. Hatta burada bir ofisimiz de var. Bu platformlarda edindiğimiz izlenimler, dijitalleşmenin öncülüğünde, teknoloji ve inovasyondan beslenen çok büyük bir dönüşümün tüm sektörleri baştan başa değiştireceğini gösteriyor. Biz de yeni işler ve mevcut işleri çok farklı yapmak; geleceğin akıllı dünyası için katma değerli servisler üretmek, işin her parçasına hizmeti entegre etmek yani gelirlerin belli bir yüzdesinin mutlaka hizmet içermesi şeklinde dönüşüyoruz.


“PSM BİZİM İÇİN BİR ÜNİVERSİTE”

“DESTEKLİYORUZ” 
Bugüne kadar 2,5 milyondan fazla sanatseveri ağırlayan grubumuzun kültür ve sanata açılan penceresi olan Zorlu PSM çok beğeniliyor. Orası adeta bizim üniversitemiz. Holding olarak destekliyoruz. Para kazanmaktan ziyade insanlar gelsin, sanatın bir parçası olsun istiyoruz.
“PAZAR YARATIYOR” Kendi oyunlarımızı, müzikallerimizi yapıyoruz. Pek çoğu kapalı oynuyor. Hem gelenler mutlu hem bir pazar yaratıyor. Örneğin Alice müzikalinin başarısından sonra bir sürü sanatçı arkadaş proje üretiyor. Teknolojiyi de iyi kullandığımız için başarılı şekilde devam ediyor. Gelecekte Zorlu PSM’nin dünyada kendi alanında en çok ilgi çeken kurumlardan biri olmasını hedefliyoruz.



GAYRİMENKULDE HAREKET BAŞLADI

GELİR DAĞILIMI
Grubumuzun 2019 cirosunun yüzde 54’ü Vestel, yüzde 32’si enerji, yüzde 11’i tekstil, yüzde 2’si gayrimenkul ve yüzde 1’i de madencilik alanından geldi. Grup gelirleri dağılımda bu yıl da ciddi bir değişiklik olmaz. Vestel yine gelirdeki payını korur ama madencilik artar; teknik tekstil, tekstilin oranını yukarıya çeker. Enerjide de ticaret ve dağıtım rakamları çok yukarıya çeker.
BÜYÜME HEDEFİ Ciroda da her yıl Türkiye’nin büyüme oranının 10 puan üzerinde büyüme hedefimiz devam eder. Şu an grup ciromuz 2019 sonu rakamlarına göre 5,6 milyar dolar. Bunlar tabii net fabrika satışları. Bundan sonra bu rakam her yıl döviz bazında yüzde 7-8 artar. Gayrimenkulde de canlanma hafiften başladı ama yeterli değil. Yeni başlayan inşaatlar var mı o önemli ama şu anda pek zannetmiyorum.



ZORLU’NUN AJANDASI


BU YIL TÜRKİYE BÜYÜMESİNİN 10 PUAN ÜZERİNDE BÜYÜME HEDEFİMİZ VAR.
YATIRIM BÜTÇEMİZ 450 MİLYON DOLAR.
VESTEL’DE KAPASİTE ARTIŞIYLA İLGİLİ YATIRIM VAR.
SÜLFÜRİK ASİT VE NİKEL SÜLFAT TESİSİ KURMAK İÇİN 150 MİLYON DOLAR HARCAYACAĞIZ.
ENERJİDE YURT DIŞINDA MUTLAKA YATIRIMLARIMIZ OLACAK.
PİL PAKETLEMESİNDE 3-5 YILDA AVRUPA’NIN EN BÜYÜĞÜ OLABİLİRİZ.
YENİ PAZAR ARAYIŞIMIZ SÜRÜYOR.
İHRACATTA DÖVİZ BAZINDA YÜZDE 7-8 ORANINDA BÜYÜRÜZ.
BU YIL İÇİNDE İSTİHDAMDA 1.500 KİŞİYE YAKIN ARTIŞ OLUR.



“İÇERİDEN START UP’LAR ÇIKARMAK İSTİYORUZ”

GİRİŞİMCİLİK EĞİTİMİ 
Akıllı Hayat 2030 vizyonu içinde, kurum içi girişimcilik projemiz “Parlak Bi’Fikir”i hayata geçirdik. Parlak Bi’Fikir ile içeriden start up’lar çıkarmak istiyoruz. Program kapsamında çalışanlarımız girişimcilik eğitimi aldı. Adından çok değişik fikirlerle bize geldiler. Altı ay süren yoğun bir çalışma sonucu finale kalan 5 girişimden 3’ü Zorlu Holding ile yatırım görüşmesine hak kazandı.
UMUT MERKEZİ 1,5 aylık görüşmelerin sonucunda 2 takımımız yatırım aldı. Fakat bundan da önemlisi, herkes süreç boyunca çok şey öğrendi, çok fazla konuyla baş etmeyi öğrendi. Alttan fikirlerin gelmesini sağlayacak ve inovasyonu harekete geçirecek bir kurum kültürünü inşa etme yönünde önemli bir gelişme kaydettik. Şimdi ikincisini yapıyoruz. Bu oluşum bizim için aynı zamanda ciddi bir umut merkezi.



Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz