"Dağılmadan derinleşeceğiz"

Akkök CEO’su Ahmet Dördüncü, grubunun yeni dönem büyüme planlarını ve bu planları nasıl hayata geçireceklerini anlattı..

6.10.2016 13:47:330
Paylaş Tweet Paylaş
"Dağılmadan derinleşeceğiz"
2015’i mevcudu koruyarak geçiren Akkök Holding, 2016 yılına daha iyimser beklentilerle girdi. Dolar bazında yüzde 6-7, faaliyet kârlılığında ise yüzde 20-25 büyüme planları olduğunu belirten Akkök Holding CEO’su Ahmet Dördüncü, bu hedefe ulaşmak konusunda yılın ilk birkaç ayında tereddüt yaşadıklarını söylüyor. Ancak yılın tamamına dair konuşmak için hala erken olduğunu düşünen Dördüncü, bugün daha çok geleceğe yönelik hedeflere odaklanıyor. Bu hedeflerin başında ise Akkim’i 1 milyar dolarlık bir hacme taşımak var. 3 yıl önce göreve ilk geldiğinde, Aksa dışında grupta 2 tane daha 1 milyar dolar ciroluk şirket yaratmak için yola çıktığını ifade eden Dördüncü, “3 yıl önce 150 milyon dolarlık bir şirket olan Akkim, şu anda 300 milyon dolar ciroya sahip. 5 yılda bu şirketimizi 1 milyar dolar ciroya taşıyıp halka açmayı planlıyoruz” diyor. Aynı büyümeyi DowAksa’da da gerçekleştirmeyi istediklerini de sözlerine ekliyor. Dördüncü, grubu geleceğe taşırken odaklı gitmek niyetinde. Halihazırdaki 3 ana sektörleri enerji, kimya ve gayrimenkulün dışına çıkmak istemediklerinin altını çiziyor. Bu konudaki yaklaşımlarını şöyle paylaşıyor: “Yeni sektöre gerek yok. Kimya ve enerji gibi öyle sektörlerin içindeyiz ki her birinde derinleşebiliriz. Türkiye’de çok fırsat var. Bence ana iş alanında birçok fırsat varken, tutup başka bir sektöre girmek akıllıca bir iş değil.” Akkök Holding CEO’su Ahmet Dördüncü, grubunun yeni dönem büyüme planlarını ve bu planları nasıl hayata geçireceklerini şöyle anlattı:
* Akkök Holding olarak 2016 yılına hangi hedeflerle girdiniz?
 Geçen yıl iki seçim geçirdik. Rusya’nın yaşadığı devalüasyon ve genel olarak gelişmekte olan ülkelerdeki sıkıntılardan sonra bu yıla daha iyimser yaklaştık. Planlarımızı da bu iyimserlikle yaptık. Ama o kadar dinamik bir dünya düzeninde yaşıyoruz ki artık seçimler bitti, istikrarlı bir ekonomik döneme giriyoruz derken üst üste jeopolitik krizler yaşadık. Rusya ile olan durumun yanı sıra Suriyeli mülteciler ve güvenlikte yaşanan sıkıntılar bizi çok etkiledi. Yılın başında hedeflerimize ulaşmada tereddüt yaşadık. Yine de yılın tamamına dair konuşmak için erken olduğunu düşünüyorum. Bizim faaliyet gösterdiğimiz sektörde önemli beklentilerimiz var. Akkim’de yaptığımız ürün inovasyonuyla kendi fikri mülkiyet haklarımıza sahip olarak, ciddi şekilde büyümeyi düşünüyoruz. Dow Aksa’nın Ford Motor Company ile yaptığı büyük bir anlaşma var. Belki söylemek için erken ama bu yıl hedeflerimizi tutturabileceğimizi tahmin ediyoruz.
* Bu hedefler neler?
 Geçen yıla oranla ciroda dolar bazında yüzde 6-7 oranında büyüme öngörüyoruz. Faaliyet kârlılığında büyüme hedefimiz yüzde 20-25.
* Peki bir önceki yıl nasıl bir yıldı?
 Hammadde fiyatları ciddi şekilde düştüğü için bu düşüşleri fiyatlara yansıtmak zorunda kalmıştık. Bu nedenle geçen yıl büyümedik. Bu da bizim için daha önemli olan faaliyet kârlılıklarının çok daha iyi olmasına neden oldu.
* Siz Akkök Holding’de göreve geleli 3 yıl oldu. Bu 3 yılı değerlendirir misiniz? Kendinize koyduğunuz ilk hedeflere ulaştınız mı?
 Benim hedeflerim bugünden yarına değil geleceğe dönük hedeflerdi. Akkök’ü kimya sektöründe güçlü hale getireceğimizi söylemiştim. Türkiye’de cari açığın en büyük nedenlerinden biri kimyadaki ithalat. Bunu kapatmaya yardımcı olmak için kimya sektöründe Akkim’i 1 milyar dolarlık şirket haline getirmek istiyoruz. Aksa zaten 1 milyar dolarlık bir şirket. DowAksa’yı da yine aynı şekilde büyütme hedefimiz var. Bu hedeflerde ne kadar yol aldığımıza gelince… 150 milyon dolar cirolu Akkim, bu süreçte satın almalarla 300 milyon doları aşan bir ciroya sahip durumda. 5 yılda bu şirketimizi 1 milyar dolar ciroya taşıyıp halka açmayı planlıyoruz. Gayrimenkulde İstanbul’un en büyük üç alışveriş merkezini yönetiyoruz. Akbatı AVM, Akmerkez ve Akasya’nın kontrolü bizde. Geçen yıl Ülker’den Saf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın çoğunluk hissesini aldık. Böylelikle Akasya’nın kontrol hisseleri bize geçti. Alıveriş merkezlerinde İstanbul’da doygunluk var. Bağdat Caddesi’nde önemli satın almalar yaptık. Büyük mağazalar yapıyoruz. Orada da gayrimenkulde ciddi atılımlarımız var. İşler biraz iyisiyle biraz kötüsüyle ama genelde planladığımız şekilde gidiyor.~* Geçtiğimiz 3 yılda grup olarak ne kadarlık bir yatırım yaptınız?
 Geçen yıl 300 milyon dolar yatırım yaptık. Aslına bakarsanız yılda 300 milyon dolar civarı yatırım yaparak ilerliyoruz. Bu yıl da yine bu kadarlık bir yatırım yapacağız.
* Bu yıl 300 milyon dolarlık yatırımın adresi ne olacak?
 Kimya sektörü olacak.
* Akkim’i 3 yılda 2 katı büyüttünüz. Şimdi hedefiniz 1 milyar dolarlık bir şirket yapmak. Peki bunu nasıl yapacaksınız?
 Büyümemiz hem satın almalarla hem organik şekilde gerçekleşiyor. Örneğin son olarak kimya sektöründe Gizem Frit isimli şirketi satın aldık. Geçen yıl dünyada 4 şirketin yaptığı, suların tekrar kullanılabilmesi anlamında çok ileri teknoloji bir ürün geliştirdik. Onun getirdiği bir organik büyüme olacak. İnorganik büyümeler de devam edecek. 1 milyar dolarlık bir hedef koyarsanız kısa bir sürede inorganik büyüme kaçınılmaz.
* İnorganik büyüme konusunda hedefinizde ne tür şirketler var?
 Bunu zaman içinde göreceğiz.
* Enerjide ilk 7’nin içindesiniz. Daha önce hedefiniz ilk 5 içinde yer almaktı… Bu hedefiniz değişti mi?
 Hala ilk 7’deyiz. Enerjide genel olarak sektörün çok sıkıntısı var. Biz orada daha yenilikçi ve yaratıcı olmak istiyoruz. Tekrar doğalgaz ya da hidroelektrik santrali yapmak yerine elimizdeki varlıkları daha etkin kullanalım diyoruz. Şu anda enerji sektöründe fazla kapasite var. Arz talebin üstünde. Bunun nedeni Türkiye’nin geçmiş yıllarda olduğu gibi yüzde 5-6’nın üzerinde büyümüyor olması. Son zamanlarda büyümemiz yüzde 3-4 arasında bir yere oturdu. Arz fazlasına biraz daha katkıda bulunmaktansa Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan enerji verimliliği konusunda çalışmak istiyoruz. Enerji verimliliğinin en önemli göstergesi bir birim enerjiyle ne kadar iş yapılabildiği… Enerji verimliliğinde Türkiye OECD ortalamalarının çok gerisinde. Eğer enerjiyi yüzde 10-15 daha verimli kullanabilirsek yılda 15 milyar dolarlık doğalgaz ithalatını engelleriz. Ak Enerji’nin bünyesinde böyle bir iş kurduk. Ekibimiz büyük alışveriş merkezlerini, büyük binaları dolaşıyor ve orada enerjinin ne kadar verimli kullanıldığına bakıyor. Örneğin, 100 birimlik enerji kullanıyorsunuz ve 100 TL ödüyorsunuz. Ekiptekiler, “Bana zaman verin, ben ödediğiniz miktarı 50 TL’ye düşürebiliyorsam elde edilen tasarrufu paylaşalım” diyor. Bunun Türkiye’de çok önemli bir iş olduğuna inanıyorum. 2005-2006’da dönemin Enerji Bakanı Hilmi Güler, enerji verimliliği üzerinde çok durmuştu ama çok sonuç alınamadı. Şimdi Türkiye’nin yapması gereken en önemli işlerden biri bu verimliliği yakalamak. l Enerji verimliliği işiniz hacim olarak nereye ulaşır? n Şu anda çok küçük bir hacme sahip. Bu bir ikna işi, gelip sizi ikna etmem gerekiyor. Genellikle işletmeler, “Benim işimi benden daha iyi mi bileceksin” yaklaşımı içinde. Dolayısıyla şu anda bu işi rakamlara dönüştürmek çok zor. Ama ben hakikaten çok önemli bir iş olduğuna inanıyorum.
* Enerjide hala ilk 3-5 oyuncu arasında olma hedefinizi koruyor musunuz? 
 Yok. Pozisyonumuzu koruyacağız. Enerjide şu anda 1.300 megavatlık bir kapasitemiz var. Enerjide tek başımıza da değiliz, ortaklığımız var. Şu anki amacımız yenilenebilir enerjide elimizdeki mevcut tesisleri daha optimal şekilde kullanmak, birtakım marjinal yatırımlar yapmak. Örneğin rüzgar santrallerimizi trafoların kabiliyetine göre büyütmeyi ve daha verimli şekilde kullanmayı istiyoruz.
* Gayrimenkulde yeni projeleriniz var mı?
 Bir sürü projemiz var. Bağdat Caddesi’nde cadde mağazacılığı alanında inşaatlarımız devam ediyor. Caddenin en önemli yerlerinde işlerimiz var. Saf’ın çoğunluğunu yeni devraldık, orada birtakım işlerimiz var. Bu gelişmeler yeni, onları hazmettikten sonra yeni işlere bakacağız.
* Bu yıl iş yaparken özellikle hangi risklere daha fazla dikkat ediyorsunuz?
 Bizim için en büyük risk terör olayları. Bu, insanların haleti ruhiyesi bakımından önemli. Diğer bir risk de dövizin TL karşısındaki durumu. Doların Euro’nun 3 TL ya da 3,5 TL olmasından çok düzenli olarak orada kalması önemli. Bir gün 3,5 TL olup ertesi gün 3 TL olması insanları çok rahatsız ediyor. Eliniz kalbinizde bugün ne olacak, yarını nasıl kapatacağım diyorsunuz. Önemli olan buradaki istikrar.
* Peki böyle bir durumda grubu yönetirken nasıl davranıyorsunuz?
 Her zaman aynı şeyleri yapıyoruz, aylık rakamlarımızı gözden geçiriyoruz. Operasyonel mükemmeliyete, nakit akışı kontrolüne, alacaklara ve teleflere dikkat ediyor, müşteriye yakın duruyoruz. Yapılması gereken de bunlar, yeni bir şeyler keşfetmeye gerek yok. Örneğin su filtrasyonu işini yaparken mega trendlere baktık. Sonra buna karar verdik. Dünya risk raporuna baktığınız zaman en büyük risklerden biri su sıkıntısı ve suyun insanlara yetmeyeceği konusu. Öyle olunca dünya buraya gidiyor diyorsunuz ve yatırım yapıyorsunuz.
* Grubu gelecek 5 yılda nereye taşımak istiyorsunuz?
 Gelecek 5 yıl içinde grubun amiral gemisi kimya sektörü olacak. İlk hedefimiz kimya sektöründe bir tane daha milyar dolarlık şirket yaratmak. Gayrimenkulde hedef veremiyoruz, orada yapıp satıyoruz.~“JEOPOLOTİK GELİŞMELER İÇ SATIŞI DA DÜŞÜRÜYOR”
KAFAYI KUMA GÖMMEK
Global konjonktürdeki dalgalanmalardan etkilenmiyoruz demek deve kuşu gibi kafayı kuma gömmek olur. Aksa 500 milyon dolar ihracat yapan bir şirket. Özellikle Rusya’ya çok önemli bir ihracatımız var. En son iki ülke arasındaki politik krizin de ötesinde Rusya’nın geçen yıl geçirdiği yüksek devalüasyon bizim ülkeye ihracatımızı etkiledi.
DOLAYLI ETKİ
Rusya’nın bu durumu sadece ihracatımızı etkilemekle de kalmadı. Belli ölçüde iç satışlarımız üzerinde de olumsuz sonuçları oldu. Bizim iç pazardaki en büyük müşterilerimiz Gaziantep’teki dünyanın en büyük halıcılık kapasitesine sahip şirketler. Onlara elyaf veriyoruz ve onlar halıyı yapıp Rusya ve Ukrayna’ya ihraç ediyor. Onların ihracatının etkilenmesinden dolaylı olarak biz de etkilendik. Dolayısıyla çevre ülkelerdeki jeopolitik olaylar sadece ihracatımızı değil iç pazardaki satışlarımızı da düşürüyor.
NASIL TELAFİ ETTİK?
Biz bu azalmayı bir şekilde telafi ettik. Aksa’da daha çok Çin pazarına yüklendik. Sadece kendi grubum için konuşmuyorum, genel olarak Türk iş adamlarının girişimciliği ve dayanaklılığı inanılmaz güçlü. Duruma göre hemen kendini adapte edebilen bir karaktere sahipler. Rusya olmayınca yeni pazarlar bulduk ve kayıpları telafi ettik.

KÂRSIZLIK NASIL AŞILIR?
ARTI DEĞER
Kârsızlık sorunu sanayideki üretim yapanların kendilerini farklılaştırmasıyla aşılır. Bizim karbon elyaf işimizde yarattığımız artı değer sayesinde hammadde 1 ise biz bunu 3’e satabiliyoruz. Operasyonel mükemmeliyet de bu konuda en önemli noktalardan bir tanesi.
ÜRETİM VERİMLİLİĞİ Aksa sektöründe dünyanın en büyük şirketlerinden biri. Biz de zarar oranı 0,5’lerle ölçülür. Neredeyse yüzde 100’e yakın bir üretim verimliliğimiz var. Sadece bizde değil büyük şirket ve gruplarda da durumun böyle olduğuna inanıyorum.
“KOBİ’LER YOL ALMALI” Büyüklerin zaten bu işi çok iyi yapması gerekiyor. Ama ekonominin bel kemiği olan KOBİ’lerin de bu konuda çok yol almaları şart. Orta düzeydeki işletmeleri gördüğüm zaman paranın nerde olduğunu görüyorum. Kâr elde etmiyorlar çünkü kâr yerde… Dolayısıyla operasyonel mükemmeliyet zihniyetinin bütün katmanlara iniyor olması lazım.

DÖRDÜNCÜ’NÜN AJANDASI
Bu yıl ciroda dolar bazında yüzde 6-7 oranında büyüme öngörüyoruz.
Faaliyet kârlılığında büyüme hedefimiz ise yüzde 20-25.
Gelecek 5 yıl içinde grubun amiral gemisi kimya sektörü olacak.
Yeni sektöre gerek yok. Kimya ve enerjide derinleşebiliriz.
İlk hedefimiz kimya sektöründe 1 tane daha milyar dolarlık şirket yaratmak.
Büyümemiz hem satın almalarla hem organik şekilde gerçekleşiyor.
Bu yıl kimya işlerimize 300 milyon dolar civarı yatırım yapacağız.
Enerjide ilk 7’deyiz. Bu sektörde pozisyonumuzu koruyacağız.
Gayrimenkulde yeni gelişmeleri hazmettikten sonra yeni işlere bakacağız.
Bağdat Caddesi’nde önemli satın almalar yaptık. Büyük mağazalar yapıyoruz.

“TÜRKİYE’DE ÇOK FIRSAT VAR”
“ODAKLI GİDİYORUZ”
Biz enerji, kimya ve gayrimenkul sektöründeyiz. Ciroda enerjinin payı yüzde 40. Geri kalan yüzde 60’ı yüzde 30-30 olarak kimya ve gayrimenkul sektörü paylaşıyor. Eşit bir dağılım var. Sektörel anlamda çok odaklı gidiyoruz, dağılmıyoruz ve dağılmayacağız da...
“YENİ SEKTÖRE GEREK YOK” Yeni sektöre gerek yok. Kimya ve enerji gibi öyle sektörlerin içindeyiz ki her birinde derinleşebiliriz. Türkiye’de çok fırsat var. Kimyada yaptığımız ithalat 25-30 milyar dolar civarında. Yaptığımız ithalatın sadece yüzde 3’ünü biz burada üretiyor olsak bir anda 1 milyar doları aşkın bir ciro yaratılır. Bence ana iş alanında birçok fırsat varken, tutup başka bir sektöre girmek akıllıca bir iş değil.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz