Kamil Gökhan Bozkurt’la Nuh Çimento’nun sürdürülebilirlik stratejisini, projelerini ve hedeflerini konuştuk...
Nil Dumansızoğlu
Enerji tüketimi ve doğal kaynak kullanımını en önemli gündem maddelerinden biri olarak belirleyen Nuh Çimento, Birleşmiş Milletler’in belirlediği 17 sürdürülebilir kalkınma hedefinin 13’üne yönelik çalışmalar yürütüyor. Sürdürülebilirliğe yıllık 9 milyon TL bütçe ayırdıklarını ifade eden Nuh Çimento Grubu CEO’su KAMİL GÖKHAN BOZKURT, “Hayata geçirdiğimiz projelerde temel hedefimiz, çevresel etkilerimizin minimum seviyeye indirilmesi ve düşük karbon emisyonuyla gelecekteki konumumuzu şimdiden çizmek” diyor.
Çimento, enerji tüketimi ve doğal kaynak kullanımının yoğun olduğu bir sektör. Bu nedenle sürdürülebilirlik, sektör oyuncularının en önemli gündem maddelerinin başında geliyor. Nuh Çimento, sürdürülebilirlik çalışmalarıyla dikkat çeken şirketlerden biri. Son 5 yılda yaptığı temiz enerji kaynaklarına yönelme çalışmalarıyla birlikte atık ısıdan elektrik üretimi, hidroelektrik santrali yatırımları ve motorinli iş makinelerinin elektrikliye dönüştürülmesi projelerini hayata geçirdi. Enerji verimliliği yatırımlarıyla da ciddi bir emisyon azalımı ve maliyet avantajına ulaştı. 2020 yılında yaptıkları sürdürülebilirlik çalışmalarını değerlendiren Nuh Çimento Grubu CEO’su Kamil Gökhan Bozkurt, 17 sürdürülebilir kalkınma amacından 13’üne doğrudan hizmet ettiklerini belirtiyor. Sürdürülebilirlik stratejilerini çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan bir bütün olarak planladıklarını da sözlerine ekleyen Bozkurt, sürdürülebilirliğe yıllık yaklaşık 9 milyon TL bütçe ayırdıklarını söylüyor. “Bütçe konusunda hedefimiz, yıllık bir kısıtla çalışmaktan öte sürdürülebilirlik adına sağladığı fayda potansiyeline göre yatırım yılının konumlandırılması şeklinde yürütülüyor. Bugüne kadar yıllık bütçelerimizin çok üzerinde verimlilik faaliyetleri hayata geçirildi” diyor. Kamil Gökhan Bozkurt’la Nuh Çimento’nun sürdürülebilirlik stratejisini, projelerini ve hedeflerini konuştuk:
Çimentoda sürdürülebilirliğin önemi nedir? Sektörün çevreye etki düzeyi nedir?
Çimento sektöründe sürdürülebilirlik, gelecek yıllarda var olmanın tek çözüm yolu olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa örneğinden yola çıkarak sürdürülebilirlik planlamalarını iyi yapmayan çimento fabrikalarının, oluşan çevresel baskılar ve iklim değişikliği etkileriyle birlikte devamlılığını sürdüremeyeceğini çok net görebiliyoruz. Finansal güç, maalesef tek başına sektörün geleceğini garanti altına almaya yetmiyor. Çevre bilinciyle olaya yaklaşmak gerekirse yetmemeli de... Yaşadığımız coğrafyada da hissedilmeye başlayan iklim değişimi ve doğal afetlerin zamansız artışı, her sektörü üzerine düşen görevi yapması konusunda uyarıyor. Çimento sektörünün en büyük etkisi, karbon emisyonlarının yüksek olması. Ülkemizin karbondioksit emisyonlarının yüzde 12’si çimento sektörünce atmosfere salınıyor. Kullanılan hammadde ve fosil yakıtlardan kaynaklı oluşan bu etkinin ardından en büyük ikinci etki, doğal kaynak tüketimi olarak karşımıza çıkıyor. Enerji yoğun sektörlerin başında gelen çimento sektörü olarak geleceğimizi iyi planlamalı ve kaynaklarımızı sonsuz kaynaklarmışçasına tüketmemeliyiz. Doğal kaynakların tüketimi yerine uzun vadeli alternatif hammadde planlamaları yapmalı, atıkları endüstriyel simbiyoz kapsamında fabrikalarımızda hammadde olarak kullanmalıyız. Karbon katsayısı yüksek olan fosil yakıtların tüketimi yerine karbon katsayısı daha düşük olan biyokütle kaynaklarına yönelmeli ve atıkların alternatif yakıt olarak kullanımı konusunda gerekli altyapıyı oluşturmalıyız.
Sizin sürdürülebilirlik stratejiniz nedir?
Şirketimizin faaliyetlerini ve yatırımlarını kurgularken günümüz koşullarına göre değil, bulunduğumuz coğrafyanın riskleri ve fırsatlarını değerlendirerek daha temiz ve yaşanabilir bir çevre oluşturmak adına geleceğimizi planlayarak hayata geçiriyoruz. İş sağlığı güvenliği hedeflerimiz, tüm kilit paydaşlarımıza değer sunan ekonomik performansımız, uluslararası piyasadaki konumumuz, başta enerji ve emisyon yönetimi başlıklarında olmak üzere çevresel etkilerimizi azaltma kapsamında sürdürülebilirlik bakış açısıyla iş süreçlerimizi yönetiyoruz.
Ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Şirketimizin sürdürülebilirlik stratejisi, tüm dünyada yükselen enerji maliyetleri sebebiyle alternatif enerji ve hammadde kaynaklarına ihtiyaç duymamız sonucunda bu çerçevede yıllar önce oluşmaya başladı. Yatırım kararlarımızı ve yönetim stratejilerimizi oluştururken kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar yaparak sürdürülebilirlik etkilerini masaya yatırıyor ve geleceğimizi bugünden planlayarak aksiyonlarımızı alıyoruz. Sürdürülebilirlik faaliyetlerimiz için oluşturduğumuz sürdürülebilirlik komitesi olayları finansal, sosyal ve çevresel açıdan ele alırken fabrikalarımızda alternatif enerji kaynaklarının kullanımı ve doğal kaynak kullanımının azaltılmasıyla ilgili projeler hayata geçiriyoruz. Alacağımız her kararda ve yönettiğimiz her süreçte çevresel riskleri ve etkileri masaya yatırarak sürdürülebilirlik hedeflerimize ve sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ne kadar hizmet ettiğini değerlendiriyoruz.
Sürdürülebilirlikte geçmiş dönemlere göre nasıl bir yol kat ettiniz?
Sürdürülebilirlik faaliyetlerimizin ulaştığı seviyeyle birlikte raporlarımızı ve stratejilerimizi uluslararası standartlara taşıyarak GRI Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative), IIRC Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi (International Integrated Reporting Council) Raporlama Çerçevesi gibi küresel standartları temel alarak hazırlamaya ve uluslararası kabul görmüş standartlarda süreçlerimizi yürütmeye başladık. Saha operasyonlarının yönetimi konusunda içinde bulunduğumuz sektörün en önemli sürdürülebilirlik yönetimi belgelerinden olan Kaynakların Sınırlı Kullanımı (CSC) belgesini alarak operasyonlarımızda sürdürülebilirlik bakış açısını öncelik olarak nitelendirdik.
Bu konuda hayata geçirdiğiniz en önemli projeler neler oldu?
Atıkların yakılmasına ilişkin alınan lisanslar, doğal ve temiz su kaynaklarının korunması adına deniz suyunun arıtılarak proseste kullanılması, atıkların alternatif hammadde olarak kullanımı faaliyetleriyle başlayan sürdürülebilirlik yolculuğumuz, son 5 yılda hızlı bir ivmeyle artış göstererek imza projelerin hayata geçmesini sağladı. Son yıllarda yaptığımız temiz enerji kaynaklarına yönelme faaliyetlerimizle birlikte atık ısıdan elektrik üretimi, hidroelektrik santrali yatırımımızla temiz enerjiye yönelim ve motorinli iş makinelerinin elektrikliye dönüştürülmesi projelerini hayata geçirdik. Enerji verimliliği yatırımlarıyla fırınlarımızın ve üretim teknolojilerimizin enerji verimliliğini artırarak çok ciddi bir emisyon azaltımı ve maliyet avantajına ulaştık. İzmit körfezinin balıklandırılması projesinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin yanında tek resmi sponsor olarak bulunduk ve verdiğimiz desteklerle gurur duyduğumuz bu proje, Türkiye’nin ilk tuzlu su balık popülasyonunu artırma projesi olarak kayıtlara geçti. Karbon salımımızı düşürme konusunda yaptığımız AR-GE çalışmaları meyvelerini vermeye başladı ve düşük karbon ayak izli ürünleri piyasaya sürmeye başladık. Türkiye ve dünya ortalamasının altında bir karbon salımıyla klinker üretimine ulaştık ve bu yolda AB ülkelerinin ortalamasının altına doğru ilerliyoruz.
Bu projelerle hedeflerinizden bahseder misiniz?
Hayata geçirdiğimiz projelerde temel hedefimiz, çevresel etkilerimizin minimum seviyeye indirilmesi ve düşük karbon emisyonuyla gelecekteki konumumuzu şimdiden çizmek. Yaptığımız projelerle birlikte sürdürülebilir kalkınma amaçlarına tam uyumu hedefliyoruz ve global olarak insanlığın ve temiz yaşamın sürdürülebilirliğini destekliyoruz. 2020 yılında yapmış olduğumuz faaliyetlerin tamamını değerlendirdiğimizde, 17 sürdürülebilir kalkınma amacından 13’üne doğrudan hizmet eden çalışmaları geride bıraktığımızı görüyor ve dünyanın geleceği açısından bu çalışmalara hizmet etmekten gurur duyuyoruz.
Bu alanda yaptığınız çalışmalar şirketinizin iş sonuçlarına nasıl yansıyor?
Yapmış olduğumuz bu çalışmalar Nuh Çimento kimliğinin güçlenmesini, yasal otoriteler ve paydaşlarımız tarafından duyulan güvenin artmasını sağladı. Şirketimizi, sürdürülebilir açıdan geleceğe güvenle bakan bir konuma getirdi. Ekonomik olarak risklerin ve fırsatların iyi analiz edildiği stratejilerimizle birlikte Nuh Çimento, sektörün en kârlı ve yükselen değeri haline geldi.
Uzun yıllardır alanınızda lider ve sürdürülebilir bir marka olmanızın sırrı nedir?
Nuh Çimento olarak hiçbir zaman günümüzü kurtaran aksiyonlar almadık, stratejilerimizi geleceği planlayarak oluşturduk ve yatırımlarımızı ilerleyen süreçlerde bizi bekleyen risklere ve fırsatlara göre şekillendirdik. Ekonomik performansımız hiçbir zaman çalışanlarımızın konforunun ve çevreye olan hassasiyetimizin önüne geçmedi. Çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan geleceğimizi bir bütün olarak planladık ve yolumuzu bu üç kriterle belirledik. Sürdürülebilir bir marka olmamızın sırrı bu bakış açısında yatıyor.
Nasıl sonuç verdi? EN BÜYÜK YATIRIM Sürdürülebilirlik alanında yaptığımız en büyük yatırım, sera gazı emisyonlarının azaltılması konusunda oldu. 2017 yılında 1 ton klinker üretimi için atmosfere saldığımız karbon emisyonu 857 kg iken bu rakamı, 2020 yılında 825 kg değerine düşürmeyi başardık. Yaptığımız karbon ayak izi düşük çimento Ar-Ge çalışmalarıyla birlikte piyasaya düşük karbon ayak izi olan ürünler sürdük ve bu kapsamda 2020 yılında 282 bin ton karbon ayak izi azaltımı gerçekleştirdik. ATIK VE SU YÖNETİMİ Doğal kaynakların azaltımı konusunda atıkları alternatif yakıt ve alternatif hammadde olarak kullandık ve bu kapsamda 374 bin ton atığı ekonomiye geri kazandırdık. Kullandığımız suyun yüzde 50’sini denizlerden arıtarak temiz su kaynaklarını korurken, oluşan atık sularımızın yüzde 30’unu geri kullanarak su yönetimi konusunda başarılı bir yılı geride bıraktık. GERİ KAZANIM ORANI Fabrikamızdan oluşan atıkların sıfır atık politikalarına uyumu konusunda ülkemizin ulaştığı ortalamanın çok üzerinde bir başarıyla atık geri kazanım oranımızı yüzde 92’ye çıkardık. Çıkan atıklarımızın bertaraf olan kısmını minimize ettik. VERİMLİLİKTE REKOR YIL Karbon yutakları ve biyoçeşitlilik konularında yaptığımız destek çalışmalarıyla birlikte 11 bin ağaç dikimini fabrikamız çevresinde hayata geçirdik. Fabrikamızın enerji verimliliği konusundaki yatırımlarıyla birlikte spesifik enerji tüketimini ciddi oranlarda düşürürken verimliliğimizi artırdık ve bu konuda rekorlarla dolu bir yılı geri bıraktık. |
“Yeni aksiyonlar alacağız” STRATEJİ Sürdürülebilirlik konusunda yönetim olarak yıllık yaklaşık 9 milyon TL bütçe ayırıyor ve bu kapsamda çok değerli projeler hayata geçiriyoruz. Pandemi döneminde, bu bütçe özellikle iş sağlığı ve güvenliği özelinde artış gösterdi. Bütçe konusunda hedefimiz, yıllık bir kısıtla çalışmaktan öte sürdürülebilirlik adına sağladığı fayda potansiyeline göre yatırım yılının konumlandırılması şeklinde yürütülüyor. Bugüne kadar yıllık bütçelerimizin çok üzerinde verimlilik faaliyetleri hayata geçirildi ve ilerleyen yıllarda hayata geçirilmek üzere planlandı. 2023 SONRASI 2021 yılında da en kârlı çimento fabrikası olmayı hedeflerken bunun yanında karbon azaltımı, doğal kaynak kullanımının azaltımı ve atıkların minimizasyonu hedeflerimizde daha güçlü ilerlemeler kat edeceğiz. 2021 yılını çok önceden planlamış olmak ve hedeflerimiz doğrultusunda çizdiğimiz yolla geleceği planlamak sadece faaliyetlerimizin değil aynı zamanda yönetimimizin de sürdürülebilirliğinin bir parçası. Bu nedenle aksiyonlarımızı alırken 2021 yılında, 2023 sonrası AB uyumu ve yeşil mutabakatla ilgili yeni hedefler ve aksiyon planları ortaya koymayı düşünüyoruz. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?