Abdi İbrahim CEO’su Dr. Süha Taşpolatoğlu Abdi İbrahim’in globalleşme yolculuğunu ve bu anlamda gelecek hedeflerini anlattı...
Özlem Aydın Ayvacı
oaydin@capital.com.tr
Global şirket olma vizyonuyla uzun yıllardır faaliyetlerini sürdüren Abdi İbrahim, bu alandaki hedefini yükseltti. ABD’de yeni molekül geliştirmek için start up yatırımı yapan şirket, İsviçre’de OM Pharma’ya, ABD’de Ocugen’e yaptığı yatırımlarla Türk ilaç şirketlerinin global oyuncular tarafından satın alınması trendini bir anlamda tersine çevirdi. “Türk ilaç sektörünün de yurt dışında satın alma yapacak güce eriştiğini gösterdik” diyen Abdi İbrahim CEO’su Dr. SÜHA TAŞPOLATOĞLU, bu yıl Almanya ve Suudi Arabistan’da şirket kuracaklarını söylüyor ve “Uluslararası pazarlarda 2 kat daha güçlü bir Abdi İbrahim olmayı hedefliyoruz” diye konuşuyor.
Abdi İbrahim CEO’su Dr. Süha Taşpolatoğlu Abdi İbrahim’in globalleşme yolculuğunu ve bu anlamda gelecek hedeflerini anlattı:
GLOBAL VİZYON “Abdi İbrahim’in yurt dışı pazarlara açılması 1999 yılında Cezayir’e yaptığımız ihracatla başladı. 2004 yılında uluslararası operasyonumuza Kazakistan, Rusya, Azerbaycan ve Lübnan’ı ekledik ve bu ülkelere de ihracat yapmaya başladık. Bugün geldiğimiz noktada 60’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz ve yurt dışı operasyonlarımız yıldan yıla etki alanını genişletiyor. Abdi İbrahim’in yurt dışına açılma hedefinde en önemli dönüm noktalarından biri şüphesiz 2012 yılında Global Pharm ortaklığıyla Kazakistan’da kurduğumuz Abdi İbrahim Global Pharm oldu. Bu yatırımın ardından, 2014 yılında Cezayir’de Remede Pharma ortaklığıyla Abdi İbrahim Remede Pharma’yı kurduk. 2015 yılında Kazakistan’da, 2017 yılında ise Cezayir’de üretim faaliyetlerimize başladık. Abdi İbrahim markalı ürünlerimizin pazar paylarını kendi satış ve pazarlama teşkilatlarımız ile Kazakistan, Cezayir, Irak, Gürcistan, Azerbaycan, Arnavutluk, Bosna Hersek, Almanya, Katar, Tunus, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde büyütmeye devam ediyoruz. Türkiye dışında 12 ülkede 580 kişiye ulaşan saha ve ofis kadromuz bulunuyor. Avrupa ve Kanada başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde Abdi İbrahim ve müşteri markalı olmak üzere geniş bir ürün portföyüyle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
YURT DIŞI PERFORMANS Bunun yanı sıra yurt dışındaki tesis yatırımlarımızla da global vizyonumuzu ortaya koyuyoruz. Uluslararası pazarlarda güçlü bir marka olma arzumuz doğrultusunda Kazakistan yatırımımızı tamamlayarak 2015 yılında üretime geçtik. 60 milyon dolar yatırımla hayata geçirdiğimiz Kazakistan’daki fabrikamızın yılda 24 milyon kutu üretim kapasitesi bulunuyor. Kazakistan’da fabrikamızın 2020 yılı cirosu 18,1 milyon dolar olarak gerçekleşti. Kazakistan’da başta OTC ve antiviral ürünler olmak üzere diyabet, merkezi sinir sistemi, kardiyovasküler ve solunum ürünlerinden oluşan ve 50’nin üzerinde markayı barındıran geniş bir portföyümüz var. Cezayir’de de ülkenin en modern ilaç üretim tesislerinden birini inşa ettik. Tesiste 2017 Temmuz ayında üretime geçtik. 50 milyon dolar yatırımla kurulan ve 51 milyon kutu üretim kapasitesine sahip tesisimizden yakın coğrafyalara ihracat gerçekleştiriyoruz. Cezayir’de 2020 yılını 28,5 milyon dolar ciroyla tamamladık. Burada solunum, demir eksikliği tedavisi, üroloji, psikiyatri, nöroloji, onkoloji, endokrinoloji alanında ilaç üretiyoruz. İki yıl önce Cezayir’de üretimine başladığımız meme kanseri tedavisinde kullanılan biyobenzer ilacımız rakiplerinden hızla ayrışarak pazarda başarılı bir yer edindi. Ayrıca astım tedavisinde kullanılan bir ürünümüz de daha ilk yılında büyük bir başarı yakaladı.
“GÖRÜNÜRLÜĞÜMÜZ ARTACAK” 2020 yılında Abdi İbrahim olarak konsolide ciromuz 4,3 milyar TL olarak gerçekleşti. Uluslararası pazarların 2020 yılı cirosundaki payı ise 712 milyon TL oldu. Pandeminin getirdiği zorluklara rağmen Abdi İbrahim olarak yatırımlarımızı durdurmayı bir an bile düşünmedik. Hem ülkemizde hem yurt dışında şirketlerin yatırım yapmadığı günlerde cesaretle önemli yatırımlara imza attık. Geçen yıl Eylül ayında İsviçre’de kurulu 84 yıllık OM Pharma ilaç şirketini İsviçreli bir ortak girişim grubuyla birlikte satın alarak şirketin yüzde 28,5 hissesine sahip olduk. OM Pharma biyoteknoloji ağırlıklı çalışıyor ve bizim de bu yatırımda en önemli motivasyon kaynağımız biyoteknolojiydi. OM Pharma ile birlikte 250 milyon İsviçre Frankı yaklaşık 2,3 milyar TL gibi ciddi bir Ar-Ge bütçesini biyoteknolojik ilaç geliştirmek ve klinik çalışmalara ayırdık. Bütün bunlar Abdi İbrahim olarak biyoteknoloji odaklı büyüme stratejimizi ne kadar sahiplendiğimizi ortaya koyuyor. İlacın Avrupa’daki merkezlerinden biri olan İsviçre’de faaliyet gösteren OM Pharma yatırımımızı bugüne değil, geleceğe yapılmış, Abdi İbrahim’i biyoteknoloji alanında özellikle geliştireceği yeni moleküller sayesinde global bir oyuncu haline getirecek önemli bir yatırım olarak görüyoruz. OM Pharma ile yurt dışında büyüyerek dünya ilaç pazarındaki görünürlüğümüzü artıracağız. OM Pharma’nın bulunduğu, bizim henüz bulunmadığımız Çin, Rusya, Latin Amerika gibi pazarlarda var olmamız için süreci hızlandıracak adımlar atıyoruz.
“GÖZDE İDDİALIYIZ” Oftalmoloji portföyümüzü yeni ürünler ekleyerek güçlendiriyor, göz alanında geniş bir portföyü hasta ve hekimlerimizin hizmetine sunmak için çalışıyoruz. Bu alanda en büyük hedefimiz, Türkiye’nin göz alanında bir numaralı ilaç şirketi olmak. Ar-Ge gündemimizde molekül bulma çalışmaları ilk sıralarda yer alıyor. Yeni bir molekül keşfiyle bu alanda da öncü olmak istiyoruz. Bunun için yurt dışındaki üniversitelerle çalışmalar yürütüyor, start up’larla iş birlikleri kuruyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda oftalmoloji alanında faaliyet gösteren, ABD’de Colorado ve Illinois üniversiteleri ile bağlantı içinde olan Ocugen adlı bir start up’a yatırım yaptık. Ocugen, göz hastalıkları üzerine çalışan, preklinik ve klinik çalışmaları devam eden ilaçlara sahip bir biyoteknoloji start up’ı olarak faaliyet gösteriyor. Burada 4 göz ürünü üzerinde klinik çalışmalarımız devam ediyor. Ocugen ile birlikte bu ürünleri Türkiye’de üreterek tüm dünyaya ihraç edeceğiz. Bu yöndeki çabalarımızla hem sektörümüze hem ülkemize değer katacak yeniliklere öncülük edeceğimize inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde yeni molekül geliştirme çalışmalarına daha fazla odaklanacağız. ABD başta olmak üzere endüstrinin önemli ülkelerinde yeni nesil ilaçlar ve moleküller konusunda Ar-Ge çalışmaları yürüten ciddi potansiyele sahip start up’ları dikkatle takip etmeye devam edeceğiz, aralarından potansiyel gördüklerimiz için tıpkı Ocugen’de olduğu gibi yatırım imkanlarını değerlendireceğiz.
5 BÜYÜME ALANINA DİKKAT! 2021 yılında toplamda 100 milyon dolarlık yatırım bütçemizi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Yurt dışında da hem mevcut yatırımlarımızı kuvvetlendirmeyi hedefliyor hem yeni şirket satın alım fırsatlarını takip ediyoruz. Abdi İbrahim’in geleceğine yön verecek 2025 vizyonu doğrultusunda odaklandığımız 5 büyüme alanı bulunuyor. Bu alanları Türkiye pazarı, uluslararası pazarlar, tüketici sağlığı, üretim hizmetleri ve biyoteknoloji olarak sıralayabiliriz. Vizyonumuz doğrultusunda Türkiye’de pazardan daha fazla büyüyerek liderliğimizi sürdürmeyi, uluslararası pazarlarda güçlü ve iddialı büyüme ile toplamda 2 kat daha güçlü bir Abdi İbrahim olmayı hedefliyoruz. 2025 stratejimiz çerçevesinde, ilaç sektörünün geleceği olan biyoteknoloji alanında, kendi ilaçlarını geliştirip üreten Türkiye’nin bir numaralı biyobenzer oyuncusu olmak istiyoruz. Esenyurt’ta son teknolojiyle üretim yapan AbdiBio’nun, Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi olarak yalnızca şirketimize değil, Türk ilaç sanayisine de rehberlik ettiğine ve büyük katkı sunduğuna inanıyoruz. İnovasyona odaklanmak, dijital dönüşümü yaygınlaştırmak, üretim hizmetlerinde bölgenin en büyük oyuncusu olmak ve Türkiye’yi Avrupa’nın önemli üretim üslerinden biri haline getirmek, yeni ürün çalışmalarımıza aralıksız devam etmek, yeni yatırımlarımızla istihdamı artırmak gibi daha birçok stratejik hedefimiz var.
“YEREL AŞI GEREKLİLİK” Öte yandan pandemi, bize aşı üretiminin ne kadar önemli ve stratejik bir konu olduğunu gösterdi. Aşı üreten ülkeler hem kendi vatandaşlarına fayda sağladı hem ülke ekonomilerine değer kattılar. Ülkemiz tesis ve insan kaynağı olarak aşı üretebilecek tüm olanaklara sahip. Aşı üretimi için gerekli yasal onayları tamamlanmış, yüksek kapasiteye sahip tesislerimiz var. Pandeminin birkaç yıl daha süreceğini, dünyada aşı arz ve talebi arasında büyük bir dengesizlik olduğunu dikkate aldığımızda, halkımızın salgından sürdürülebilir biçimde korunması için yerel aşı üretiminin önemli bir gereklilik olduğu açık. Abdi İbrahim olarak 20 milyon aşıyı üretebilecek kapasiteye sahibiz. COVID-19 aşısının daha fazla miktarda üretimi için ek yatırım yapılması gerekirse, bunu da kısa süre içinde yapmaya hazırız. Kapasitemizi artırırsak 40 milyon doza kadar aşı üretebiliriz. Bu doğrultuda aşı üretimi ve dağıtımı için ön anlaşmalar yaptık.
“İLAÇTA YENİ DÖNEM” AR-GE YÖN VERİYOR İlaç endüstrisinde gelişimin yönünü belirleyen en önemli fark alanı şüphesiz Ar-Ge. Endüstrimizde genetik dizilim, biyomühendislik, 3D yazıcı teknolojisi, bilgi analitiği, otomasyon, yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi endüstri 4.0 unsurlarının yardımıyla çok önemli gelişmelerin yaşanacağı, hasta odaklı ve kişiselleştirilmiş biyoteknolojik ilaçların ön plana çıkacağı bir döneme girildi. 3 D VE YAPAY ZEKA Önümüzdeki 20 yılda, kişiselleştirilmiş tedavilerde önemli bir mesafe alınacağını, kişiselleştirilmiş vitamin ve ilaç üretiminin önem kazanacağını ve çok sayıda 3D yazıcının yapay zeka kontrolünde kişiye özel üretim yapacağı mini üretim merkezlerinin tüm Türkiye’ye yayılacağını öngörüyoruz. Üniversite ve sanayi iş birliği projemiz çerçevesinde, 3D yazıcı kullanarak ilaç ve vitamin üretimi konusunda çalışmalarımızı başlattık. KİŞİYE ÖZEL VİTAMİN İlaç üretiminden önce, kişilerin eksikliğini duyduğu vitaminleri onlara özel olarak üretmek yolundaki dönüşümün daha hızlı olabileceğini öngörüyoruz. Biz de Abdi İbrahim olarak bu öngörüler ışığında çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. |
“YURT DIŞINDA SATIN ALMA GÜCÜNE ERİŞTİK” İLK 100'ÜN İLK TÜRK'Ü 19 yıldır Türkiye’de pazar liderliğimizi korurken hedefimizi daima yüksek tuttuk. 2007 yılında dünyanın en büyük 100 ilaç şirketi arasına giren ilk Türk şirketi olduk. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en modern ilaç tesislerinden birini yaptık. AbdiBio ile Türkiye’de biyoteknoloji alanında öncü olduk. TRENDİ TERSİNE ÇEVRDİK Kazakistan’da, Cezayir’de üretim tesislerimizi açtık. ABD’de yeni molekül geliştirmek için start up yatırımı yaptık. Avrupa’da ve ABD’de satın alma fırsatlarını hep odağımızda tuttuk. Bütün bunları ülkemiz ilaç sanayi için bir liderlik misyonu olarak gördük. İsviçre’de OM Pharma’ya, ABD’de Ocugen’e yaptığımız yatırımlarla Tük ilaç sektörünün de yurt dışında satın alma yapacak güce eriştiğini gösterdik. İŞ BİRLİKLERİ ETKİLİ Türk sanayisi yalnız ilaçta değil, her alanda gelişmiş insan kaynağı, üretim tecrübesi ve girişimci potansiyeliyle dünyada fark yaratabilecek güce sahip. Bu ortaklığın kurulmasında, birçok global ilaç şirketiyle uzun yıllardır devam eden güven odaklı iş birliklerimiz, dünya standartlarındaki üretim tesislerimiz, yetişmiş insan kaynağımız, Ar-Ge’ye yaptığımız yatırımlar, yenilikçi bakış açımız ve ilaçta büyüme kararlılığımız etkili oldu. Her ülkenin farklı ihtiyaçları için çözüm yaratmak ve bu sayede faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde rekabetçi ürün portföyleri oluşturmak stratejimizin önemli bir parçasını oluşturuyor. YENİ PAZARLAR Öte yandan Cezayir ve Kazakistan’daki üretim faaliyetlerimize son hız devam ediyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz pazarlarda büyümenin yanı sıra yeni pazarlara açılma stratejimiz büyük önem taşıyor. Global ölçekte büyümeyi, hedef pazarlarımız olan ABD, Almanya, İtalya, İsviçre ve Körfez ülkelerinde yeni geliştirdiğimiz ürünlerle ve etkili organizasyonel yapılanmamızla gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu yıl Almanya ve Suudi Arabistan olmak üzere iki ülkede şirket kuracağız. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?