Hedef organikte payı 10 yılda yüzde 5’e çekmek

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mevlüt Gümüş ile Bakanlığın bitkisel üretime verdiği desteklerden, yürütülen projelere kadar bitkisel üretimin detaylarını konuştuk.

28.03.2014 13:37:460
Paylaş Tweet Paylaş
Hedef organikte payı 10 yılda yüzde 5’e çekmek
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığısü Türkiye’de sürdürülebilir tarım ve organik üretim konusuna son yıllarda büyük önem veriyor. Bitkisel üretim genel müdürü mevlüt gümüş, sağlanan destek ve izlenen strateji sayesinde son 10 yılda organik tarım alanının payının yükseldiğini söylüyor.

Gümüş, “organik tarım alanının işlenen tarım alanı içindeki payı 2002 yılında yüzde 0,3 iken 2012’de yüzde 2,2’ye çıktı. Organik üretim alanlarının payının, uygulanan faaliyetler ve eylem planı çerçevesinde 10 yıl içerisinde yüzde 5’e çıkarılması hedefleniyor”
sözleriyle gelişmeyi ortaya koyuyor.

Dünyada, küresel iklim değişikliği ve çevre sorunları nedeniyle tarımsal ürün arz talebinin yeniden tanımlandığı bir dönem yaşanıyor. Bunun yanında artan nüfus baskısı da insanların temel besin kaynaklarına zamanında ve yeteri kadar erişiminin önemini artırıyor.

Bu bağlamda dünyada tarımın önemi her geçen yıl artarken Türkiye’de başta sertifikalı tohumculuk, organik tarım olmak üzere birçok alanda destekler veriliyor.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mevlüt Gümüş, bitkisel üretimde hem üretimi hem de kaliteyi artırmak istediklerini belirtirken, üretimden tüketime kadar yani tarladan sofraya kadar izlenilebilirliliği sağlamanın temel hedefleri olduğunu söylüyor.

Bitkisel üretimin her aşamasına destek verdiklerinin altını çizen Gümüş, 9 milyar liralık toplam destek büyüklüğünün yaklaşık yüzde 70’inin bitkisel üretime ayrıldığını ifade ederken, organik tarıma verilen desteğin de 35 milyon liradan 70 milyon liraya çıkarıldığını söylüyor. ~

“Halkımıza güvenilir, sağlıklı gıda sunmak istiyoruz” diyen Gümüş ile Bakanlığın bitkisel üretime verdiği desteklerden, yürütülen projelere kadar bitkisel üretimin detaylarını konuştuk:

Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Genel Müdürlüğümüzün faaliyetlerini bitkisel üretim, çayır, mera ve yem bitkileri, tohumculuk, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları, tarım havzaları, tarımsal destekler olarak özetleyebiliriz.

Yürüttüğümüz çalışmaları, bitkisel ürünlerde üretimi, verimliliği ve çeşitliliği artırmak, kullanılan girdilerin ve üretim teknolojilerinin kullanımının uygunluğunu ve standartlarım belirlemek ve denetlemek, insan sağlığını ve ekolojik dengeyi gözeterek yeni üretim şekilleri belirlemek, bunları desteklemek, yaygınlaştırmak olarak sıralayabiliriz.

Bitkisel üretimde verilen destekler nelerdir? Bu desteklerin büyüklüğü hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bitkisel üretime her aşamada destek veriyoruz. Mazot, gübre gibi desteklerin içinde olduğu alan bazlı destek, fark ödemesi desteği, yem bitkileri üretim desteği, telafi edici ödemeler desteği, sertifikalı tohum/fidan-fide kullanım ve üretim gibi çeşitli desteklerimiz var.

Alan bazlı desteklerde 2002 yılında 1,5 milyar lira olan destek, 2012 yılında 2,2 milyar liraya çıktı. 2013 yılının Ekim ayı itibariyle de 2,2 milyar seviyesinde bulunuyor. 2003 yılından 2012 yılına kadar toplamda 21,2 milyar liralık alan bazlı destek verdik. Fark ödemesi desteği de 2013 yılının Ekim ayı itibariyle 2,4 milyar liraya ulaştı.~

Yine 2003 ile 2012 yılları arasında fark ödemesi desteği kapsamında çiftçilerimize 15,2 milyar lira destek ödemesi yaptık. Toplam destek ödemeleri 2002 yılında 1,8 milyar liraydı, 2013 yılında 5 milyar liraya çıktı. 2003 ile 2013 yılları arasında toplam destek miktarı 45,5 milyar liraya ulaştı. Artış oranı yüzde 183 düzeyinde. Bitkisel üretim desteklerinin 2012 yılı içinde tüm destekler içindeki payı yüzde 67,1’dir

Alan bazlı destekler neleri kapsıyor? Bunların ayrıntısını bizimle paylaşır mısınız?
Alan bazlı destekler mazot, gübre ve toprak analizleri desteklerini içeriyor. 2003 yılında başlatılan mazot desteği kapsamında bugüne kadar üreticilere toplam 4,7 milyar lira destek ödenerek, maliyetin yüzde 16’sı, 2005 yılında başlatılan kimyevi gübre desteği kapsamında bugüne kadar toplam 4,2 milyar lira destek ödenerek maliyetin yüzde 15’i karşılanmıştır. Uygun gübre kullanımını teşvik etmek amacıyla 2009 yılında başlatılan toprak analizi desteği ile bugüne kadar toplam 350 milyon lira toprak analizi desteği ödendi.

Alan bazlı desteklemeler içinde fındık destekleri de yer alıyor. Bu çerçevede, 2009-2012 yılları arasında uygulanan “Yeni Fındık Stratejisi” kapsamında; ruhsatlı alanlarda fındık üretimi yapan çiftçilere toplam 2,8 milyar lira destek ödemesi yapıldı.

Fındıkta alan bazlı desteğin, her yıl birim destek miktarı artırılarak 2015 yılına kadar devam etmesi sağlanmış olup 2013 yılında 712,4 milyon lira ödeme gerçekleştirildi. Fındıkta alternatif ürün desteği olarak da 2010 yılından bugüne kadar 2,9 milyon TL destekleme ödemesi yapıldı.

Organik tarıma ilişkin desteklerinizin olduğunu da biliyoruz. Bu alandaki destekleriniz nelerdir?
2005 yılında organik tarım, 2008 yılında da iyi tarım uygulamaları destek kapsamına alındı. 1985 yılında sadece sekiz ürüne yönelik yapılan organik üretim 2012 yılında 204, işlenmiş ürün sayısı ise 450 çeşide ulaştı. ~

Organik tarım yapan üreticilere bugüne kadar toplam 174,3 milyon lira, iyi tarım uygulamaları faaliyetinde bulunan üreticilere bugüne kadar 24,7 milyon lira destek ödemesi yapıldı.

Fark ödemesi desteği hakkında da bilgi verir misiniz?
Ülkemizde arz açığı bulunan ve stratejik açıdan önemli 17 ürüne prim desteği veriliyor. Fark ödemeleri kapsamında bugüne kadar yağlı tohumlu bitkilere 7,6 milyar lira, dane mısıra 1.2 milyar lira, zeytinyağına 140,7 milyon lira, yaş çay primine 917,3 milyon lira ve hububat ile baklagillere 5,2 milyar lira destekleme ödemesi gerçekleştirildi.

Organik tarıma bakış açınız nedir? Bu konuda ilgili kesimleri nasıl yönlendiriyorsunuz ?
Bugüne kadar tarımsal üretimde ana hedef verim ve üretim artışı olmakla birlikte, son yıllarda insan ve doğa arasındaki dengenin ön planda tutulduğu kalkınma modelleri öncelikli olarak benimsenmeye başlandı. Sağlıklı beslenmenin temelinde, güvenilir ve hijyenik gıdaların tüketilmesi yatıyor.

Bakanlık olarak; ekolojik dengenin korunarak, tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması ve tüketiciye kaliteli, güvenilir ürünlerin sunulması öncelikli hedeflerimiz arasında alıyor. Bu amaca yönelik olarak da ülkemizde organik ürünlerin üretimi ve tüketiminin yaygınlaştırılması ve geliştirilmesine yönelik faaliyetlere önem veriyoruz.

Organik tarım, Türkiye’de 1980’li yıllardan itibaren yapılan ve son yıllarda hızlı bir gelişme gösteren üretim sistemidir. Bakanlığımız ve tüm paydaşların katkılarıyla hazırlanan 5262 sayılı “Organik Tarım Kanunu” 2004 yılında yayımlandı.~

Organik tarımın geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasındaki temel amaç, organik ürünlerin üretim, tüketim ve pazar payını artırmaktır. Bakanlık üniversiteler, kamu kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ile işbirliği içerisinde “Organik Tarım Stratejik Planı” hazırlanmıştır. Belirlenen stratejik hedeflere erişebilmek için ise tüm paydaşların katılımı ile “Organik Tarım Ulusal Eylem Planı” hazırlandı.

Şu anda organik üretimin düzeyi nedir?
Bakanlığımızca sağlanan desteklemeler ile eğitim çalışmaları sonucu, son 10 yılda organik tarım alanının toplam tarım alanı içerisindeki payı önemli oranda arttı. Organik tarım alanının işlenen tarım alanı içindeki payı 2002 yılında yüzde 0,3 iken 2012 yılında yüzde 2,2’ye çıktı. Organik üretimin toplam tarım alanı içindeki payının, uygulanan faaliyetler ve Eylem Planı çerçevesinde

10 yıl içerisinde yüzde 5’e çıkarılması hedefleniyor. Bitkisel üretimin yanında organik hayvan varlığında da önemli gelişmeler görülüyor. 2005 yılında bin 953 büyükbaş, 10 bin 66 küçükbaş olan organik hayvan sayısı, 2012 yılında 56 bin 204 büyükbaşa ve 33 bin 985 kü��ükbaşa ulaştı.

Tohumculuk çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?
Dünya nüfusu gelecekte artacak, gıda daha da önem kazanacak. Ülkemizin önemli kaynakları, potansiyeli ve fırsatları var. Ülkemizde 4 bini endemik olmak üzere 12 bin bitki türü var. ~
Buğdayın anavatanıyız. Hububatta sertifikalı tohumluk ile yüzde 20-25 verim artışı sağlıyor. Dünyada tohumlukların sertifikasyonu ilk defa 1850’li yıllarda Almanya, Danimarka ve ABD’de başlamıştır. Ülkemizde ise Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte başladı.

Ancak 1950’li yıllara kadar gelişmeler sınırlı oldu. ilk kez Bakanlığımız bünyesinde Ankara Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü kuruldu. Daha sonra yedi ilimizde sertifikasyon kuruluşları kuruldu. 1963 yılında 308 sayılı Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu Hakkında Kanun yürürlüğe girdi ve ülkemiz tohumculuğunda yeni bir dönem başladı.

Bu çerçevede Bakanlığımız ilk kez çeşit tescili, sertifikasyon, kalite kontrol gibi konularda önemli görevler üstlendi. Ülkemizdeki sertifikasyon standartları uluslararası normlara ve AB mevzuatına büyük oranda uyumlu hale getirildi. 2012 yılı itibariyle dünya tohum sektörü 45 milyar dolar seviyesinde. Ülkemiz 750 milyon dolar ile 11’inci sırada yer alıyor.

Bakanlık’ta öne çıkan kritik projeler
BİTKİSEL ÜRETİMİN GELİŞTİRİLMESİ

2010 yılında başladığımız Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi projesinin 2015 yılında bitirilmesini hedefliyoruz. Toplam proje tutarı 42,4 milyon lira, 2013 yılında 3,9 milyon liralık bütçe ayrıldı. Projeyle üretimde verimliliğin arttırılması, kalitenin yükseltilmesi, ürün çeşitlendirme ve modern tarım tekniklerinin çiftçilere benimsetilmesini hedefliyoruz.

ÇEVRE AMAÇLI TARIM ARAZİLERİNİN KORUNMASI PROJESİ (ÇATAK):
Projenin toplam tutarı 4,8 milyon lira. Toprak ve su kalitesinin korunması, doğal kaynakların sürdürülebilirliği, erozyonun önlenmesi ve tarımın olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik alanların korunması amaçlanıyor.~
SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM:
Sürdürülebilir Bitkisel Üretim Tekniklerinin Yaygınlaştırılması ve Kontrolü projesi kapsamında Organik Tarımın Yaygınlaştırılması ve Kontrolü projesini de yürütüyoruz.

Toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden bitki, hayvan ve insan sağlığını azami derecede koruyarak, organik ürünlerin üretimini artırıp, tüm gelir gruplarının tüketebileceği kaliteli organik tarımsal üretimi ve gıdayı sağlamak için organik tarımın yaygınlaştırılması ve üretilen ürünlerin kontrolünü hedefliyoruz.

İYİ TARIM UYGULAMALARININ YAYGINLAŞTIRILMASI
Bu projede eğitim, demonstrasyon ve denetim faaliyetlerinin yapılması amaçlanıyor. Bir de Gökçeada ve Bozcaada Tarımsal Kalkınma ve İskan projesi var. Gökçeada ve Bozcaada ilçelerinde mevcut doğal kaynakların en iyi şekilde değerlendirilerek tarımsal üretimin artırılması, adalardaki çiftçi ailelerinin gelir düzeylerini yükselterek faal ve yerleşik bir nüfusun oluşturulması amaçlanıyor. Organik arıcılık, zeytincilik, bağcılık, sebzecilik, meyvecilik konularında çalışmalar devam ediyor.

ÇAYIR VE MERA KORUMA
Toplam proje tutarı 8,1 milyon TL olan ve 25'i GAP ve DAP illeri olmak üzere 36 ilde uygulanan Çayır Mera ve Yem Bitkilerinin Arttırılması projemiz de devam ediyor.

TÜRKİYE TARIM HAVZALARI GELİŞTİRME PROJESİ ile de uygun tarımsal ürünü, doğru yerde, verimli ve yeterli miktarda yetiştirmek, üretim planlaması ve kontrol ile yer, şekil, zaman ve mülkiyet faydaları gözetilerek gerçekleştirilecek üretim ile her bir üründe üretim ve ticaret politikalarının ülkesel düzeyde belirlenmesi amaçlanıyor.

2013 yılının ilk altı aylık döneminde 10 ilde mikro havzalar ve ilçeler bazında ürün deseni çalışması yapıldı. 2013 yılı sonuna kadar 23 ilde, 2015 yılının sonuna kadar 81 ilde çalışmaların tamamlanması hedefleniyor.~

Sertifikalı tohum ne sağlar?
YÜKSEK KAZANÇ ANLAMINA GELİR

Çeşit saflığı tamdır, yabancı tohum içermez. Yüksek çimlenme kabiliyetine sahiptir. Yüzde 25'e varan verim artışı sağlar. Zirai bakım işlemlerinin faydası kendini tam olarak gösterir. Daha az zirai mücadele gerektirir. Yüksek kazanç sağlar.

BÜYÜK DESTEK SAĞLIYORUZ
Tohum sektöründe 597 firma faaliyet gösteriyor. Son yıllarda uygulanan politikalar ile sertifikalı tohum, fidan üretimi ve ihracatında büyük artışlar sağlandı. 2006 yılında toplam 36,8 milyon lira destek verilmiş iken, 2012 yılında sertifikalı tohum, fide/fidan kullanımına 105,8 milyon lira destek verildi.

Bu yıl Ekim ayı itibariyle 68,3 milyon lira ödeme yapıldı. 2005 yılından bugüne kadar üreticilere toplamda yaklaşık 649,2 milyon lira sertifikalı tohumluk kullanım ve fide/fidan kullanım desteği ödenmiştir.

ÜRETİM HIZLI ARTIYOR
2008 yılında verilmeye başlanan sertifikalı tohum üretim desteği kapsamında ise bugüne kadar toplam 108,2 milyon lira destek verildi. Sağlanan desteklerle verim ve kalitede önemli artışlar sağlandı. TÜİK'in tahminlerine göre, sertifikalı tohumluk desteğinin yüzde 90'ını oluşturan hububat üretimimiz 2002-2013 döneminde yüzde 18,1 artarak 2013 yılında 36,4 milyon tona yükseldi.~

“Tohumun geleceği parlak”

Tohumculuk sektörümüzün büyüme ve gelişmesi devam ediyor. Son 10 yılda tohumluk üretimimiz yüzde 345 artarak 2012 yılında 647 bin tona yükseldi. Yürütülen çalışmalar ve sektöre sağlanan destekler ile üretimin 2015 yılında 800 bin tona, 2023 yılında ise 1 milyon tonun üzerine çıkarılması hedefleniyor.

Tohumluk üretiminin yanında ihracatında da önemli artışlar yaşanmıştır. 2002-2012 döneminde tohumluk ihracatı miktar olarak yüzde 362, parasal değer olarak yüzde 597 artmıştır.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz