- Anasayfa
- İş Dünyası
- Söyleşiler
- Hedef yüzde 100 yerel tohum
Hedef yüzde 100 yerel tohum
PepsiCo Güneydoğu Avrupa Bölgesi Başkanı Eugene Willemsen ile şirketin sürdürülebilirliğe yaklaşımını, tarımda bu noktada hangi projeleri hayata geçirdiklerini ve ne tür sonuçlar elde ettiklerini konuştuk.
Dünyanın en büyük gıda ve içecek şirketlerinden bırı olan Pepsico, faaliyet gösterdiği ülkelerde sürdürülebilir tarım için öncü çalışmalar yürütüyor. Türkiye’de de bu anlamda oldukça aktif olan şirket, patates üretiminde dolaylı olarak istihdam ettiği 40 bin çiftçiye daha verimli tarımın yollarını gösteriyor.
Hayata geçirdiği Naturalis projesiyle, çiftçilerin yüzde 40 daha az kimyasal içeren gübre kullanmasını ve verimlerini artırmalarını sağlıyor. Pepsico güneydoğu avrupa bölgesi başkanı eugene wıllemsen, “bu projeyle, maliyetleri azaltıyoruz, çevresel ayak izi konusunda önemli katkılarımız oluyor” diyor.
Pepsico, yıllık 65 milyar doları aşan cirosu ile, global yiyecek ve içecek sektörünün liderlerinden... PepsiCo da sürdürülebilirlik konusuna gündeminde öncelikli olarak yer veriyor. Faaliyet gösterdiği ülkelerde sürdürülebilir tarım için öncü çalışmalar yürütüyor.
PepsiCo, Türkiye’de de bu anlamda oldukça aktif. GAP bölgesinde devletle işbirliği yapıyor. Patates üretiminde dolaylı olarak istihdam ettiği 40 bin çiftçiye daha verimli tarımın yollarını gösteriyor.
Yine Türkiye için hayata geçirdiği Naturalis projesiyle, çiftçilerin yüzde 40 daha az kimyasal içeren gübre kullanmasını ve verimlerini arttırmalarını sağlıyor. PepsiCo Güneydoğu Avrupa Bölgesi Başkanı Eugene Willemsen, “Bu projeyle maliyetleri azaltıyoruz, karbon ayak izi konusuna önemli katkılarımız oluyor.
Naturalis sayesinde projenin uygulandığı topraklarda yüzde 40 daha az kimyasal barındıran gübre kullanılmış oldu. 2013 yılında patates üretiminde yüzde 52 oranında yerel tohum kullanıldı.~
2017 yılı hedefimiz yüzde 100 yerel tohum kullanmak” diyor. PepsiCo Güneydoğu Avrupa Bölgesi Başkanı Eugene Willemsen ile şirketin sürdürülebilirliğe yaklaşımını, tarımda bu noktada hangi projeleri hayata geçirdiklerini ve ne tür sonuçlar elde ettiklerini konuştuk:
PepsiCo için sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir tarımın anlamı nedir?
Sürdürülebilirlik bizim için kritik öneme sahip. PepsiCo’nun CEO’luğuna Indra Nooyi’nin gelişinin ardından sürdürülebilirliğe daha çok önem vermeye başladık. Bu konuda çok önemli bir vizyonumuz var. Kaynaklarımızı sürdürülebilir kıldığımız sürece paydaşlarımızın ihtiyaçlarına yanıt verebiliriz. Bu nedenle çevreye dost bir şirket olarak yaptığımız işi en iyisi şekilde yapmaya çalışıyoruz.
Burada tedarikçilerimiz büyük önem taşıyor. Çiftçilerimizle önemli bir işbirliği içindeyiz. Tarım alanlarını sürdürülebilir şekilde en verimli haliyle kullanmayı hedefliyoruz. Su kullanımı, karbon emisyonu, enerji kullanımı hassasiyetle üzerinde durduğumuz konular arasında yer alıyor. Bu alanda özellikle Türkiye’de çok başarılı olduğumuzu düşünüyorum.
Türkiye’de sürdürülebilir tarımdaki yerinizi anlatır mısınız?
PepsiCo, Türkiye’de 7 bin 555 futbol sahasına denk gelen 3 bin 400 hektarlık bir üretim alanına sahip. 2012 yılında Türkiye’de 12 bin 400 sertifikalı patates tohumu yetiştirdik.~
40 bin çiftçiyle çalışıyoruz. Yani Türkiye’de tarım sektöründe 40 bin kadar çiftçi dolaylı olarak çalışanımız konumunda.~
2010-2012 yılları arasında sürdürülebilirlik çalışmalarımız doğrultusunda su tüketimini yüzde 34, karbon emisyonunu ise yüzde 24 oranında azalttık. Bu sonucu yeni teknolojilerle elde ediyoruz. Sürdürülebilir tarıma yönelik bu yatırımlarımıza devam edeceğiz.
Naturalis projesinden bahsedebilir misiniz? Bu projeyle sürdürülebilir tarım anlamında ne gibi sonuçlar ortaya çıkacak?
Türkiye'de yaratılan bu proje patates atıklarına mineral ekleyerek kendi organomineral gübremizi yaratmamızı sağlıyor. Naturalis sayesinde maliyetleri azaltıyoruz, karbon ayak izi konusuna önemli katkılarımız oluyor. Böyle bir proje Türkiye'den cıktıgı için cok mutluyum. Naturalis projesinin uygulandığı topraklarda gübredeki kimyasallar yüzde 40 oranında azalıyor.
Verimlilik, hammadde yönetimi ve kaynakları korumak açısından sürdürülebilir tarımın etkisinden bahseder misiniz?
Birçok konuda sürdürülebilir tarımın etkisi çok fazla. Birincisi çevresel anlamda karbon ayak izini ve su kullanımını azaltıyor. Kimyasal gübre değil doğal gübre kullanmanızı sağlıyor. İkinci olarak, toplam tarla üretimini artırıyor.
Yeni tekniklerle beraber daha iyi ve daha çok üretim yapılmasını mümkün kılıyor. Üçüncüsü maliyet yararı. Daha az girdi, daha az enerji, daha az su kullandığınızda patates yetiştirmek daha ucuza mal oluyor.
Sürdürülebilirlik konusundaki yaklaşımınız ve bu konuda hissettiğiniz sorumluluk son yıllarda nasıl bir artış gösterdi?
Indra Nooyi, PepsiCo’nun CEO’su olduktan sonra, sürdürülebilirlik konusunda önemli bir vizyonu da lanse etti. Ondan önce de tabii ki sürdürülebilirlik vizyonumuz vardı ama o CEO olduktan sonra çok daha agresif şekilde uygulamaya geçtik. 3 konu üzerine odaklanıyoruz: Toplumsal sürdürülebilirlik, yani ürünlerimizdeki yağ tuz şeker oranlarının azaltılması. ~
İkincisi çevresel sürdürülebilirlik, bundan kasıt, su, enerji kullanımını ve karbon ayak izini azaltmak. Üçüncüsü yetenek sürdürülebilirliği yani faaliyet gösterdiğimiz her ülkede çalışma arkadaşlarımızın kendilerini geliştirmelerine olanak sağlamak. Ve bu 3 maddenin yanında topluma sosyal sorumluluk projeleriyle de destek vermeye çalışıyoruz.
Sürd��rülebilirlik şirketlerin finansal performanslarına nasıl yansıyor?
Bunu ölçmek çok zor. Çok net bir şey söyleyemem ama özellikle çevresel sürdürülebilirliğin pozitif etkisi olduğunu söyleyebilirim. Sürdürülebilirliğe odaklanmak kaynak kullanımını azalttığı için maliyetleri düşürüyor. Çevreye de olumlu etkisi oluyor.
Sizin sürdürülebilirlik konusundaki uygulamalarınız bulunduğunuz ülkelerdeki tarım ekonomisini nasıl etkiliyor?
Hindistan’la ilgili bir örnek vermek istiyorum. Hindistan'da yağmur çok yağsa da su kıtlığı var. Ülkede 108 milyon dönüm arazide 130 milyon ton pirinç yetiştiriliyor. Ağır su kıtlığının yaşandığı bir bölge olan Hindistan’da “Doğrudan Pirinç Ekimi” adı verilen bir yöntemle suya yoğun olarak ihtiyaç duyulan 3 aşama ortadan kaldırdı.
Bunlar toprağın balçık haline getirilmesi, fide dikimi ve suyun dolgunlaştırılmasıydı. PepsiCo, çiftçiler için doğrudan ekim makinesi geliştirdi. Bu makineyle 7 milyar litreden fazla su tasarrufu sağlandı. Ayrıca sera gazı emisyonları yüzde 70 oranında azaldı.
Türkiye’de de bu tip projeler bulunuyor mu?
Türkiye'de biz patates konusunda çiftçilerle çalışmaya devam ediyoruz. Daha küçük olan çiçek tohumu projemiz var.
Sürdürülebilir tarım konusunda gelecek projeleriniz neler olacak?
Gelecek 5 yıl içinde sürdürülebilirlik konusunda yeni teknolojilere yatırım yapmaya devam edeceğiz. Yeni teknikler geliştireceğiz. Depolarımızı özellikle patates depolama sistemimizi daha çevre dostu yapacağız. Bu aynı zamanda ulaşım seferlerimizi düşürecek. ~
2012 yılında Türkiye'deki operasyonlarda 10,1 milyon ton su tasarrufu elde edildi. Hedef 5 yılda su tüketiminde ve karbon salımında yüzde 50 oranında azalma sağlamak. 2013 yılında da yüzde 52 yerel tohum kullandık. 2017 hedefimiz ise yüzde 100 yerel tohum kullanmak.
“Sürdürülebilirlik tüketici için önemli ”
ZORLUK YAŞAYACAKLAR
Sürdürülebilirlik tüketiciler için çok daha önemli hale gelmeye başladı. Bu kavrama sahip olmayan, kültürlerinde yer vermeyen, strateji olarak benimsemeyen şirketlerin, uzun vadede zorluk yaşayacaklarına inanıyorum.
BÜYÜK OLMAK İSTEYENLER
Gelecekte büyük olmak isteyenlerin mutlaka sürdürülebilirliği göz önünde bulundurması gerekiyor. Tüketiciler uygun fiyata kaliteli ürün istiyor ama aynı zamanda satın aldıkları ürünlerin topluma karşı sorumlu olmasına da dikkat ediyor.
ASLA DURMAYACAĞIZ
Dünya çok daha yerel ve şeffaf hale geldi. İnternet sayesinde tüm bilgiler ya da değişimler anında paylaşılabiliyor. Bu nedenle şirketler sürdürülebilirliği işlerinde nasıl ana tema olarak uyguladıklarını çok açık şekilde paylaşmalı. Biz PepsiCo olarak bunu iyi yapan şirketlerden biriyiz. Ama asla durmayacağız.
Türkiye gücünü nasıl artırır?
BÜYÜK TARIM ÜLKESİ
Türkiye çok önemli ve çok büyük bir tarım ülkesi. Tarım konusunda ihracat yapan çok önemli bir ülke. Fındıkta dünya birincisi. Birçok meyvede bir, iki ya da üçüncü sırada, önemli bir sebze tedarikçisi. Türkiye tarımı yeni ve daha iyi tekniklerle gücünü artırabilir.~
MALİYETİ KISARSANIZ
Örneğin enerji ve su tüketimini azaltarak maliyeti kısarsınız böylece daha verimli hale gelebilirsiniz. Biz tek başımıza tüm ülkedeki tarım sektörüne etki edemeyiz ama şirket olarak yapabileceğimizin en iyisini yapabiliriz.
“GAP’ta işbirliğimiz var”
UZUN VADEDE BÜYÜMEK İÇİN
Gıda ve içecek şirketlerinin uzun vadeli büyümeleri ancak uzun vadeli sürdürülebilir hedefleri olduğunda gerçekleşir. Biz şirket olarak buna inanıyoruz.
TOPLUMA SORUMLULUĞUMUZ
Gezegenin bize verdiği kaynakları daha az kullanmaya çalışıyoruz. Bunu sadece sürdürülebilir olabilmek adına değil aynı zamanda bulunduğumuz çevreye ve toplumlara karşı sorumluluğumuz ve saygımız olduğu için yapıyoruz.
GAP’TA İŞBİRLİĞİ
2003 yılından bu yana GAP İdaresi ile çocukların eğitimsel, sportif ve sosyal hayatlarını desteklemek üzere kurduğumuz Cheetos Gelişim Merkezleri ile bölgede sürdürdüğümüz faaliyetlerimizden bu güne dek 22.000 çocuk faydalandı.
Her geçen gün sayısı artan 11 merkezimiz ile bölgenin ihtiyaçlarına ve çocuklarımızın gelişimlerine katkıda bulunmak üzere her yıl yenilenen programlarla eğitim alanındaki eşitsizliği çocuklarımız için ortadan kaldırmayı hedefliyoruz.
Hayata geçirdiği Naturalis projesiyle, çiftçilerin yüzde 40 daha az kimyasal içeren gübre kullanmasını ve verimlerini artırmalarını sağlıyor. Pepsico güneydoğu avrupa bölgesi başkanı eugene wıllemsen, “bu projeyle, maliyetleri azaltıyoruz, çevresel ayak izi konusunda önemli katkılarımız oluyor” diyor.
Pepsico, yıllık 65 milyar doları aşan cirosu ile, global yiyecek ve içecek sektörünün liderlerinden... PepsiCo da sürdürülebilirlik konusuna gündeminde öncelikli olarak yer veriyor. Faaliyet gösterdiği ülkelerde sürdürülebilir tarım için öncü çalışmalar yürütüyor.
PepsiCo, Türkiye’de de bu anlamda oldukça aktif. GAP bölgesinde devletle işbirliği yapıyor. Patates üretiminde dolaylı olarak istihdam ettiği 40 bin çiftçiye daha verimli tarımın yollarını gösteriyor.
Yine Türkiye için hayata geçirdiği Naturalis projesiyle, çiftçilerin yüzde 40 daha az kimyasal içeren gübre kullanmasını ve verimlerini arttırmalarını sağlıyor. PepsiCo Güneydoğu Avrupa Bölgesi Başkanı Eugene Willemsen, “Bu projeyle maliyetleri azaltıyoruz, karbon ayak izi konusuna önemli katkılarımız oluyor.
Naturalis sayesinde projenin uygulandığı topraklarda yüzde 40 daha az kimyasal barındıran gübre kullanılmış oldu. 2013 yılında patates üretiminde yüzde 52 oranında yerel tohum kullanıldı.~
2017 yılı hedefimiz yüzde 100 yerel tohum kullanmak” diyor. PepsiCo Güneydoğu Avrupa Bölgesi Başkanı Eugene Willemsen ile şirketin sürdürülebilirliğe yaklaşımını, tarımda bu noktada hangi projeleri hayata geçirdiklerini ve ne tür sonuçlar elde ettiklerini konuştuk:
PepsiCo için sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir tarımın anlamı nedir?
Sürdürülebilirlik bizim için kritik öneme sahip. PepsiCo’nun CEO’luğuna Indra Nooyi’nin gelişinin ardından sürdürülebilirliğe daha çok önem vermeye başladık. Bu konuda çok önemli bir vizyonumuz var. Kaynaklarımızı sürdürülebilir kıldığımız sürece paydaşlarımızın ihtiyaçlarına yanıt verebiliriz. Bu nedenle çevreye dost bir şirket olarak yaptığımız işi en iyisi şekilde yapmaya çalışıyoruz.
Burada tedarikçilerimiz büyük önem taşıyor. Çiftçilerimizle önemli bir işbirliği içindeyiz. Tarım alanlarını sürdürülebilir şekilde en verimli haliyle kullanmayı hedefliyoruz. Su kullanımı, karbon emisyonu, enerji kullanımı hassasiyetle üzerinde durduğumuz konular arasında yer alıyor. Bu alanda özellikle Türkiye’de çok başarılı olduğumuzu düşünüyorum.
Türkiye’de sürdürülebilir tarımdaki yerinizi anlatır mısınız?
PepsiCo, Türkiye’de 7 bin 555 futbol sahasına denk gelen 3 bin 400 hektarlık bir üretim alanına sahip. 2012 yılında Türkiye’de 12 bin 400 sertifikalı patates tohumu yetiştirdik.~
40 bin çiftçiyle çalışıyoruz. Yani Türkiye’de tarım sektöründe 40 bin kadar çiftçi dolaylı olarak çalışanımız konumunda.~
2010-2012 yılları arasında sürdürülebilirlik çalışmalarımız doğrultusunda su tüketimini yüzde 34, karbon emisyonunu ise yüzde 24 oranında azalttık. Bu sonucu yeni teknolojilerle elde ediyoruz. Sürdürülebilir tarıma yönelik bu yatırımlarımıza devam edeceğiz.
Naturalis projesinden bahsedebilir misiniz? Bu projeyle sürdürülebilir tarım anlamında ne gibi sonuçlar ortaya çıkacak?
Türkiye'de yaratılan bu proje patates atıklarına mineral ekleyerek kendi organomineral gübremizi yaratmamızı sağlıyor. Naturalis sayesinde maliyetleri azaltıyoruz, karbon ayak izi konusuna önemli katkılarımız oluyor. Böyle bir proje Türkiye'den cıktıgı için cok mutluyum. Naturalis projesinin uygulandığı topraklarda gübredeki kimyasallar yüzde 40 oranında azalıyor.
Verimlilik, hammadde yönetimi ve kaynakları korumak açısından sürdürülebilir tarımın etkisinden bahseder misiniz?
Birçok konuda sürdürülebilir tarımın etkisi çok fazla. Birincisi çevresel anlamda karbon ayak izini ve su kullanımını azaltıyor. Kimyasal gübre değil doğal gübre kullanmanızı sağlıyor. İkinci olarak, toplam tarla üretimini artırıyor.
Yeni tekniklerle beraber daha iyi ve daha çok üretim yapılmasını mümkün kılıyor. Üçüncüsü maliyet yararı. Daha az girdi, daha az enerji, daha az su kullandığınızda patates yetiştirmek daha ucuza mal oluyor.
Sürdürülebilirlik konusundaki yaklaşımınız ve bu konuda hissettiğiniz sorumluluk son yıllarda nasıl bir artış gösterdi?
Indra Nooyi, PepsiCo’nun CEO’su olduktan sonra, sürdürülebilirlik konusunda önemli bir vizyonu da lanse etti. Ondan önce de tabii ki sürdürülebilirlik vizyonumuz vardı ama o CEO olduktan sonra çok daha agresif şekilde uygulamaya geçtik. 3 konu üzerine odaklanıyoruz: Toplumsal sürdürülebilirlik, yani ürünlerimizdeki yağ tuz şeker oranlarının azaltılması. ~
İkincisi çevresel sürdürülebilirlik, bundan kasıt, su, enerji kullanımını ve karbon ayak izini azaltmak. Üçüncüsü yetenek sürdürülebilirliği yani faaliyet gösterdiğimiz her ülkede çalışma arkadaşlarımızın kendilerini geliştirmelerine olanak sağlamak. Ve bu 3 maddenin yanında topluma sosyal sorumluluk projeleriyle de destek vermeye çalışıyoruz.
Sürd��rülebilirlik şirketlerin finansal performanslarına nasıl yansıyor?
Bunu ölçmek çok zor. Çok net bir şey söyleyemem ama özellikle çevresel sürdürülebilirliğin pozitif etkisi olduğunu söyleyebilirim. Sürdürülebilirliğe odaklanmak kaynak kullanımını azalttığı için maliyetleri düşürüyor. Çevreye de olumlu etkisi oluyor.
Sizin sürdürülebilirlik konusundaki uygulamalarınız bulunduğunuz ülkelerdeki tarım ekonomisini nasıl etkiliyor?
Hindistan’la ilgili bir örnek vermek istiyorum. Hindistan'da yağmur çok yağsa da su kıtlığı var. Ülkede 108 milyon dönüm arazide 130 milyon ton pirinç yetiştiriliyor. Ağır su kıtlığının yaşandığı bir bölge olan Hindistan’da “Doğrudan Pirinç Ekimi” adı verilen bir yöntemle suya yoğun olarak ihtiyaç duyulan 3 aşama ortadan kaldırdı.
Bunlar toprağın balçık haline getirilmesi, fide dikimi ve suyun dolgunlaştırılmasıydı. PepsiCo, çiftçiler için doğrudan ekim makinesi geliştirdi. Bu makineyle 7 milyar litreden fazla su tasarrufu sağlandı. Ayrıca sera gazı emisyonları yüzde 70 oranında azaldı.
Türkiye’de de bu tip projeler bulunuyor mu?
Türkiye'de biz patates konusunda çiftçilerle çalışmaya devam ediyoruz. Daha küçük olan çiçek tohumu projemiz var.
Sürdürülebilir tarım konusunda gelecek projeleriniz neler olacak?
Gelecek 5 yıl içinde sürdürülebilirlik konusunda yeni teknolojilere yatırım yapmaya devam edeceğiz. Yeni teknikler geliştireceğiz. Depolarımızı özellikle patates depolama sistemimizi daha çevre dostu yapacağız. Bu aynı zamanda ulaşım seferlerimizi düşürecek. ~
2012 yılında Türkiye'deki operasyonlarda 10,1 milyon ton su tasarrufu elde edildi. Hedef 5 yılda su tüketiminde ve karbon salımında yüzde 50 oranında azalma sağlamak. 2013 yılında da yüzde 52 yerel tohum kullandık. 2017 hedefimiz ise yüzde 100 yerel tohum kullanmak.
“Sürdürülebilirlik tüketici için önemli ”
ZORLUK YAŞAYACAKLAR
Sürdürülebilirlik tüketiciler için çok daha önemli hale gelmeye başladı. Bu kavrama sahip olmayan, kültürlerinde yer vermeyen, strateji olarak benimsemeyen şirketlerin, uzun vadede zorluk yaşayacaklarına inanıyorum.
BÜYÜK OLMAK İSTEYENLER
Gelecekte büyük olmak isteyenlerin mutlaka sürdürülebilirliği göz önünde bulundurması gerekiyor. Tüketiciler uygun fiyata kaliteli ürün istiyor ama aynı zamanda satın aldıkları ürünlerin topluma karşı sorumlu olmasına da dikkat ediyor.
ASLA DURMAYACAĞIZ
Dünya çok daha yerel ve şeffaf hale geldi. İnternet sayesinde tüm bilgiler ya da değişimler anında paylaşılabiliyor. Bu nedenle şirketler sürdürülebilirliği işlerinde nasıl ana tema olarak uyguladıklarını çok açık şekilde paylaşmalı. Biz PepsiCo olarak bunu iyi yapan şirketlerden biriyiz. Ama asla durmayacağız.
Türkiye gücünü nasıl artırır?
BÜYÜK TARIM ÜLKESİ
Türkiye çok önemli ve çok büyük bir tarım ülkesi. Tarım konusunda ihracat yapan çok önemli bir ülke. Fındıkta dünya birincisi. Birçok meyvede bir, iki ya da üçüncü sırada, önemli bir sebze tedarikçisi. Türkiye tarımı yeni ve daha iyi tekniklerle gücünü artırabilir.~
MALİYETİ KISARSANIZ
Örneğin enerji ve su tüketimini azaltarak maliyeti kısarsınız böylece daha verimli hale gelebilirsiniz. Biz tek başımıza tüm ülkedeki tarım sektörüne etki edemeyiz ama şirket olarak yapabileceğimizin en iyisini yapabiliriz.
“GAP’ta işbirliğimiz var”
UZUN VADEDE BÜYÜMEK İÇİN
Gıda ve içecek şirketlerinin uzun vadeli büyümeleri ancak uzun vadeli sürdürülebilir hedefleri olduğunda gerçekleşir. Biz şirket olarak buna inanıyoruz.
TOPLUMA SORUMLULUĞUMUZ
Gezegenin bize verdiği kaynakları daha az kullanmaya çalışıyoruz. Bunu sadece sürdürülebilir olabilmek adına değil aynı zamanda bulunduğumuz çevreye ve toplumlara karşı sorumluluğumuz ve saygımız olduğu için yapıyoruz.
GAP’TA İŞBİRLİĞİ
2003 yılından bu yana GAP İdaresi ile çocukların eğitimsel, sportif ve sosyal hayatlarını desteklemek üzere kurduğumuz Cheetos Gelişim Merkezleri ile bölgede sürdürdüğümüz faaliyetlerimizden bu güne dek 22.000 çocuk faydalandı.
Her geçen gün sayısı artan 11 merkezimiz ile bölgenin ihtiyaçlarına ve çocuklarımızın gelişimlerine katkıda bulunmak üzere her yıl yenilenen programlarla eğitim alanındaki eşitsizliği çocuklarımız için ortadan kaldırmayı hedefliyoruz.
