"Hisse ağırlığı korunacak"

Zeki Şen, piyasalara ve yatırım stratejilerine yönelik sorularımızı şöyle yanıtladı...

1.05.2017 09:45:000
Paylaş Tweet Paylaş
"Hisse ağırlığı korunacak"

Talip Yılmaz

tyilmaz@ekonomist.com.tr

Referandum sonrasında piyasalar açısından TCMB’nin politika duruşu, iç siyasete ve dış politikaya hakim olacak hava ve son olarak Suriye kaynaklı jeopolitik haber akışı önemle takip edilecek. Garanti Yatırım Genel Müdürü Zeki Şen, “TCMB’nin sıkı politika duruşunu koruyarak enflasyonla mücadeleyi ön planda tutması, özellikle kısa vadeli tahvil faizlerini yüksek tutacak olsa da piyasalara güven telkin etmek adına olumlu bir adım olacak” diyor. Öte yandan, yurt içi siyasette uzlaşmacı bir tonun benimsenmesi ve ekonomik reformlara öncelik verilmesi, yatırımcı algısını olumlu yönde değiştirebilecek gelişmeler olarak sıralanabilir. Benzer şekilde özellikle AB-Türkiye ekseninde ilişkilerin normalleşmesinin TL cinsi varlıklara olumlu yansıyabileceği yorumunu yapan Zeki Şen, piyasalara ve yatırım stratejilerine yönelik sorularımızı şöyle yanıtladı: 

  • Piyasada yabancılar önemli rol oynuyor. Yabancı yatırımcıların referandum sonrasında nasıl hareket etmesini bekliyorsunuz?

 Referandum riski geride bırakılmış olsa da mevcut tabloda yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına ilgisinin kısa vadede artacağına işaret eden bir görüntü yok. TL’nin zımni oynaklığının yüksek seyretmesi, yüksek getirisine rağmen para birimine ilgiyi sınırlamaya devam ediyor. TL’de değerlenme potansiyeli sınırlıyken yılın ilk aylarında kaydedilen yükselişin ardından yabancı yatırımcıların hisse senetlerine de daha seçici yaklaşması beklenebilir. Son olarak yatırımcıların uzun vadeli tahvillere sınırlı ilgi gösterebileceği, ancak nette fon akımların düşük seviyelerde kalacağı görüşündeyiz. 

  •  Referandum sonrasında borsada nasıl bir hareket bekliyorsunuz? 

 2017 yılına girilirken risk alma iştahına önemli ölçüde katkı sağlayan ABD kaynaklı vergi teşviki beklentilerinin yılın son çeyreğine ötelenmesiyle birlikte hisse piyasalarındaki toparlanma ivme kaybetmiş durumda. Bu anlamda nisan-mayıs döneminde küresel tarafta borsalarda politik belirsizlik ve jeopolitik riskler takip edilerek düzeltme eğiliminin sürdüğü, tepki alımlarının sınırlı kaldığı bir eğilim etkili olabilir. 

  •  Yılın sonlarına doğru nasıl bir hareket görürüz? 

 Vergi teşviki beklentilerinin yılın son çeyreğine doğru yeniden gündeme gelmesiyle birlikte yeniden iyimser hava yakalanabilir. Bu görünümde iç politik belirsizliğin geride kaldığı BİST açısından ekonomik politikalar izlenecek olup kısa vadeli görünümde TL bazlı zirvenin yenilenmesi ihtimalinin korunduğunu düşünüyoruz. 

  •  Endeksle ilgili yıl sonu beklentiniz nedir? 

 Diğer yandan söz konusu seviyeye yönelik fiyatlamaların özellikle dış piyasalardaki görünüm nedeniyle kalıcı olmasını beklemiyoruz. 92.500-93.500 bölgesi kısa vadede izlediğimiz direnç aralığı olurken olası kâr satışları karşısında 87.000-85.000 seviyeleri, yılın ikinci yarısı adına öne çıkabilecek destek bölge olarak izlenebilir. Endeksin yıl sonunu 90.000-95.000 bandında tamamlayacağını düşünüyoruz. 

  •  Garanti Yatırım’ın model portföyünde hangi hisseler var? Hangilerini öneriyorsunuz? 

 Referandum sonrası hisse piyasasında olumlu beklentimiz mevcut. Piyasanın ve özelde bankaların son dönemdeki güçlü hareketlere rağmen hala ucuz seviyelerde işlem gördüğünü düşünüyoruz. Özellikle piyasada seçim belirsizliğinin ortadan kalkması ve muhtemelen ekonomi politikalarının önümüzdeki dönemde daha öne çıkması söz konusu olacak. Yine orta vadeli yapısal reform ajandasının canlandırılması ve son dönemde Kredi Garanti Fonu desteğiyle yatırım ve işletme sermayesi tarafında reel sektörün elinin rahatlatılması da büyüme dinamikleri ve piyasa üzerinde olumlu olacaktır. Bu 264  şablonda halihazırda 10 hisseden oluşan model portföyümüzde üç banka ve 7 banka-dışı hisse bulunuyor. 

~

  • Döviz piyasalarında beklentiniz nedir? Neler kura etki edecek?

 Referandum sonrasında USD/TL kurunda görülen dalgalanmanın önümüzdeki günlerde yerini daha sakin bir seyre bırakabileceği beklentisindeyiz. Erken seçim riskinin gündemde olmaması, TL açısından önemli bir riskin geride bırakılması anlamına gelse de TL’de fiyatlanan oynaklığın sınırlı ölçüde gerilemesi ve yabancı yatırımcıların ilgisinin sınırlı kalması, para biriminde kayda değer bir değerlenme görülmesini önlüyor. Dolar/TL kurunu 3,60 seviyesine yaklaştıracak olası düşüşlerin yurt içinde kurumsal döviz talebi getireceği görüşündeyiz. 

  •  Merkez Bankası’nın sıkı likidite politikalarının etkilerini değerlendirir misiniz? 

 TCMB’nin sıkı likidite politikasını koruması, dolar/TL kurunda 3,70’li seviyelerin satış fırsatı olarak görülmesine yol açabilir. TCMB’nin 26 Nisan PPK toplantısında sıkılaştırıcı yönde sürpriz bir adım atması, dolar/TL’yi 3,60’ın altına itebilecek potansiyel bir gelişme. Önümüzdeki aylarda 3,60-3,80 bandını korumasını beklediğimiz kurun yılı 3,80’de tamamlayacağı görüşündeyiz. 

  •  Gösterge faizle ilgili beklentiniz nedir? Tek haneli seviyeler bu yıl görülebilir mi? 

 Yüksek seyreden enflasyon ve TCMB fonlama maliyeti bir süre daha tahvil faizlerinin yüksek seyretmesine yol açacak. Ancak yılın ikinci yarısında, enflasyonda beklediğimiz gerilemeyle TCMB’nin de kademeli olarak fonlamada bir miktar gevşemeye gitmesi söz konusu olabilir. Bu kapsamda gösterge tahvil faizinde yıl sonuna doğru şu ana oranla 100 baz puan civarında bir gerileme görülmesini bekliyoruz. 

  •  Altın ons bazında yükselme eğiliminde. TL bazında beklentiniz nedir? 

 Küresel risk algısındaki artışın altın fiyatını kısa vadede destekleme potansiyeline sahip olduğu, ancak ‘güvenilir liman’ alımlarının altında kalıcı bir yükseliş eğilimi görülmesine yol açmayacağı görüşündeyiz. TL’de yıl sonuna doğru hafif değer kaybı görüleceği ve bunun etkisiyle TL cinsi gram altın fiyatının 150 seviyesine yakın, yatay kalacağı değerlendirmesini yapıyoruz.


GARANTİ YATIRIM’IN ÖNERDİĞİ 10 HİSSEAKBANK:
Güçlü sermaye yapısı, aktif kalitesi, fonlama yapısı ve verimlilik yönünde attığı adımlar. AKSA: Defansif iş modeli, güçlü temettü.
EGE SERAMİK: Güçlü temeller ve artış potansiyeli.
FORD OTOSAN: İhracat odaklı iş modeli, güçlü nakit akımı ve yüksek temettü.
İŞ BANKACI C: Düşük çarpanlar ve güçlü faaliyet performansı.
PETKİM: Nafta etilen spread’indeki güçlü seyir.
SABANCI HOLDİNG: Güçlü net kâr büyümesine karşın, yüksek iskonto ile cazip değerleme.
TRAKYA CAM: Güçlü cam talebinin ve ürün fiyatlarındaki iyileşmenin devam edeceği beklentisi. TÜPRAŞ: İyileşen orta distilat ürün spread’leri, güçlü 2017 ilk çeyrek beklentileri.
VAKIFBANK: Özkaynak kârlılığının artıyor olması.



MAKRO BAŞLIKLARDA NELER OLABİLİR?

BÜYÜME: 
2016 yılının son çeyreğinden bu yana özellikle özel tüketim katkısındaki hızlı artışla ekonomide önemli toparlanma sinyalleri görüyoruz. Ayrıca ihracat rakamlarında da belirgin bir iyileşme söz konusu. 2017’nin ilk çeyreğinde hükümetin attığı ekonomiyi destekleyici adımların üzerindeki olumlu etkilerinin önümüzdeki aylarda da sürmesini bekliyoruz. Ekonomide beklentimizden daha önce başlayan normalleşme sinyalleri sonrasında 2017 büyüme beklentimizi yüzde 2,5’ten yüzde 3,0’e yükseltiyoruz.
ENFLASYON: Ekonomide toparlanma devam ederken, 2017 yılında enflasyon görünümü olumsuz seyrediyor. Son dönemde vergi indirimlerine ve petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen enflasyon beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Yıllık enflasyonun nisan ve mayıs aylarında yüzde 12’lerde seyretmesi olası. Ancak yaz aylarında enflasyonda düşüş olmasını, özellikle aralık ayındaki baz etkisiyle yıllık yüzde 9 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz.
CARİ AÇIK: Ortalama Brent petrol fiyatının yıllık ortalama 57 dolar olacağı varsayımıyla 2017 yılında net enerji maliyetinin önceki yıla göre 5-6 milyar dolar yükselmesini bekliyoruz. Turizm gelirlerinde sınırlı bir iyileşme beklentisi ve büyüme tahminimizdeki yukarı yönlü revizyonla cari işlemler açığının kademeli olarak genişlemeye devam edeceğini tahmin ediyoruz. 2016 sonunda yüzde 3,8 gerçekleşen cari açık/ GSYH oranın 2017’de yüzde 4,7’ye yükselmesini bekliyoruz.
İŞSİZLİK: Ekonomik aktivitedeki toparlanmanın ve hükümetin işsizliği azaltma yönünde aldığı bazı teşvik kararlarının, önümüzdeki aylarda istihdama olumlu yansıyacağı beklentisindeyiz. Ocak ayında yüzde 13 olan işsizlik oranın yıl sonunda yüzde 11,5’e gerilese de 2016 yılının üzerinde kalacağını tahmin ediyoruz.
MERKEZİ BÜTÇE: Hükümetin vergi indirimleri, borç yapılandırma ve şirketlerin kur riskine önlem olarak attığı bazı adımlarla ekonomiye verdiği desteğin kamu maliyesine olumsuz etki ettiğini görüyoruz. Ancak nette ekonomideki canlanmayla birlikte bu etkinin sınırlanabileceği belirtiliyor. Ekonomiyi destekleyici ancak kamu maliyesini bozucu tedbirler nedeniyle 2017 için yüzde 1,8 olan bütçe açığı/GSYH tahminimizi yüzde 2,5’e yükseltiyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz