“İlk 3’e gireceğiz”

Alarko Tarım Genel Müdürü Melike Koçoğlu, sorularımızı şöyle yanıtladı...

20.01.2025 10:40:020
Paylaş Tweet Paylaş
“İlk 3’e gireceğiz”

Ayçe Tarcan Aksakal

atarcan@capital.com.tr

Son 1,5 yılda 29 şirket satın alan Alarko Tarım, kısa sürede Türkiye’nin en büyük modern sera şirketi oldu. Şimdi hedefi dünyanın 3 büyük modern seracısından biri olmak. Bu yılı 40 milyon dolar ciroyla kapatacaklarını söyleyen Alarko Tarım Genel Müdürü , bugüne kadar tarıma 300 milyon dolar yatırım yaptıklarını, 2028 sonuna kadar toplam yatırımın 1,1 milyar doları bulacağını belirtiyor. Koçoğlu, “2025’te ciroda 100 milyon doları, 4 yıl sonra 500 milyon doları yakalarız” diyor.

Melike Koçoğlu, 1 yıl önce Tamek’ten Alarko Tarım’a genel müdür olarak transfer oldu. Unilever’ de yetişen Koçoğlu, kağıttan temizliğe, gıdadan kırtasiyeye kadar farklı sektörlerde yöneticilik yaptı. Alarko Tarım ise genel müdür olarak görev yaptığı 4’üncü şirket. Gübre, tohum, sera ve gıda olmak üzere Alarko Tarım’ın 4 farklı iş kolundaki 5 şirketine liderlik eden Koçoğlu, “İlk yıl çok sayıda şirket satın alarak tarıma hızlı bir giriş yaptık” diyor. Böylece işi öğrenme süreçlerini kısa tutmayı hedeflediklerini söyleyen Koçoğlu, tarımda başarı için büyük yatırım yapmak ve sabırlı olmak gerektiğini vurguluyor. Son bir yıldır tarıma 300 milyon dolar yatırım yaptıklarını söyleyen Koçoğlu, bu süreçte 29 şirket satın aldıklarını belirtiyor. Koçoğlu, “2028 sonuna kadar tarıma 1,1 milyar dolar yatırım yapacağız. Tarımda büyüme konusunda kararlıyız” diyor. Bu yılı 40 milyon dolar ciroyla kapatacaklarını, 2025 sonundaysa cirolarının 100 milyon doları bulacağını söyleyen Koçoğlu, 4 yıl sonra tarımda 500 milyon dolar cirolu bir şirket olacaklarını ifade ediyor. Alarko Tarım Genel Müdürü Melike Koçoğlu, sorularımızı şöyle yanıtladı: 

Geçen yıl Tamek’ten Alarko Tarım’a geçtiniz. Tarıma kolay adapte oldunuz mu?

Aslında pazarlamacıyım. Kariyerime Unilever’de pazarlamada başladım. Calvé, Knorr, Becel markalarıyla gıda sektörüne girdim. Geçen yıl da Alarko Tarım’la gıdanın özüne geri döndüm. Unilever, ardından Tamek’te çalışmak bazı konulara hakimiyet anlamında insanı rahatlatıyor. Tamek’te 29 çeşit sebze meyve alıyorduk. Bu nedenle sezonları, döngüleri bilmek ve çiftçilerin konularına hakim olmak kolay bir geçiş yapmamı sağladı. Sahada olmayı seven biriyim. Dolayısıyla yeni görevime çok çabuk adapte olduğumu düşünüyorum. 

İlk yılınız nasıl geçti? Hangi işlere yoğunlaştınız? 

Göreve ilk başladığımda şirket kurulalı birkaç ay olmuştu. Bu nedenle ilk bir yılım yeni yatırımlarla ve satın alma süreçleriyle oldukça yoğun geçti. Şirkete katılmadan kısa bir süre önce gübre şirketimiz satın alınmıştı. Benim katılmam sonrasında önemli sera satın alımları yaptık. Tohum ve gıda şirketlerimizin satın alma süreçlerini tamamladık. 

1,5 yılda Alarko Tarım sıfırdan hangi noktaya geldi? 

yatırımlar ve şirket satın almalarıyla tarımda hızlı büyüdük ve sektörde önemli bir yol kat ettik. 1,5 yıl gibi kısa sürede Türkiye’nin en büyük modern seracısı olduk. Başta seraları satın alıyorduk daha sonra kendimiz yapmaya başladık. Şu anda devam eden 8 sera inşaatımız var. Bunlar bittiğinde Avrupa’nın sayılı seracılarından biri olacağız. 

Avrupa’da kaçıncı olursunuz? 

Avrupa’nın en büyük 10 modern seracısından biri oluruz. Şu anda Türkiye’de 1.400 dönümde modern seracılık yapıyoruz. Hedefimiz, Türkiye’de 2025 sonuna kadar 2 bin 500 dönümde modern seracılık yapmak. Ayrıca bu yıl Kazakistan operasyonumuz başladı. Şu anda Kazakistan devletinin bize tashih ettiği 2 bin 500 dönüm arazimiz var. Kazakistan’da sera inşaatlarına başladık. 2025’in ikinci yarısında Kazakistan’da ekime başlayacağız. Buradaki yatırımımız 600 milyon doları bulacak. 

Türkiye’de kaç şirket satın aldınız?

29 şirket satın aldık, daha sonra bunların büyük bir kısmını entegre ettik. Şu anda gübre, tohum, sera ve gıda olmak üzere tarımın 4 farklı alanında 5 şirketimiz var. Alsera, Türkiye’deki seracılık şirketimiz. Alsera Kazakistan yurt dışındaki seracılık şirketimiz. Palmira Agro niş gübre işimiz. Genel gübreden çok farklı, katma değeri yüksek, mikro granül gübre üretimi yapıyoruz. 4’üncü şirketimiz Genseed Antalya’da faaliyet gösteriyor ve tohum ıslahı yapıyor. 5’inci şirketimiz Alarko Gıda’da da herhangi koruyucu ve katkı olmadan kurutulmuş meyve, sebze üretiyor. 

Başta sera satın alıyordunuz, şimdi kendiniz yapıyorsunuz. Neden bu konuda değişiklik yapma gereği duydunuz? 

Türkiye’de seracılığa hızlı bir giriş yapmak için satın alma yaptık. Ancak Türkiye’de sera büyüklüğü ortalama 24 dönüm. Bizim aldığımız seraların da ortalama büyüklüğü 35 dönümdü. Ancak ne kadar büyük seralar yapabilirseniz o kadar operasyonel maliyetleri düşürebiliyorsunuz, aynı zamanda da seraların içine otomasyon sistemlerini, verimlilik ve tasarruf sağlayan teknolojileri kurabiliyorsunuz. Biz de satın almalar yaparak hem sektöre hızlı giriş yaptık hem öğrenme sürecini kısa tuttuk. Sonra kendi seralarımızı kendimiz yapmaya başladık. 

Seralarınız nerede? 

Afyon, Denizli ve Eskişehir olmak üzere 3 şehre odaklandık. Jeotermal ruhsatlarımız da bu şehirlerde. Afyon’da 100 dönüm sera yapmaya başladık. Şu anda Denizli’de 132 dönümlük bir seramızın inşaatı devam ediyor. Afyon merkezde de bitmek üzere olan 180 dönümlük bir seramız var. Bu seramız Türkiye’nin en büyük tek çatı modern serası olacak. Artık büyük seralar yapıyoruz. Eskişehir’de de 800 dönümde Avrupa’nın en büyük seralarından birini yapacağız ve burayı son teknolojiyle donatacağız. 

Seralarda ne yetiştiriyorsunuz? 

Ağırlıklı domates yetiştiriyoruz. Çok yeni bibere başladık. Kaliforniya biberi dediğimiz daha çok yurt dışında salatalarda kullanılan sarı, kırmızı ve yeşil biberler üretiyoruz. 

Yeni ürünler olacak mı? 

Türkiye’nin şu anda ihracatta en büyük talep gören ürünü salkım domates. Bu yüzden önce salkım domatesle başladık ve uzun bir dönem sadece salkım domates ürettik. Sonra Kaliforniya biberine girdik ama bir dahaki sene pembe domates, kokteyl domates, kapya biber gibi çeşitler yapacağız. Sonrasında kavun, çilek gibi gruplar da gündemimizde olacak. 

Üretimin ne kadarını ihraç ediyorsunuz? 

Türkiye, önemli bir sebze meyve ihracatçısı. Satışımızın yüzde 70’i ihracat kanallarına gidiyor. Uluslararası zincirlerle çalışıyoruz. Geçen yıl daha az seramız devrede olmasına rağmen Türkiye’de meyve- sebze ihracatında ilk 10’da yer aldık. Bu yıl daha da iyi yerlerde olacağız. 

En çok hangi ülkeye ihracat yapıyorsunuz? 

Ağırlıklı Hollanda ve Almanya’ya gidiyor. Lidl gibi uluslararası zincirlerle çalışıyoruz. Yakın zamanda Aldi’yle de çalışmaya başlayacağız. Şu anda 20 ülkeye ihracatımız var. Aslında talep daha yüksek. Yeni seralar devreye girdiğinde hasadımız daha yüksek olacak. 

Bu yıl sonu için ciro hedefiniz nedir? 

Bu yıl ciromuz 40 milyon dolar, gelecek seneyse 100 milyon dolar olacak. 2028’de tüm planlarımız devreye girdiğinde 500 milyon doların üzerinde bir ciromuz olacak. 

İhracat ne olacak? 

Ağırlıklı işimizin seracılık olduğunu düşünürsek ihracatımızın oranı yüzde 60’lar seviyesinde olur. 

Tarımda yeni teknoloji şirketleriyle ilgileniyor musunuz? 

Yakinen ilgileniyoruz ve onlardan hizmet alıyoruz. Gelecekte yeri gelirse onlara da yatırım yapmak gündemimize gelebilir. Şu anda hepsini takip ediyoruz. Yapay zeka uygulamalarını biz de başlatıyoruz. Hedefimiz doğru teknolojileri kullanmak ve en az girdiyle en verimli üretimi yapmak. 

Önümüzdeki dönemde tarım ve gıdanın başka alanlarında olacak mısınız? 

Farklı fırsatlar önümüze geliyor, hepsini değerlendiriyoruz. Şu anda yapmak istediğimiz tarımda faaliyet gösterdiğimiz 4 alanı iyice oturtmak ve sindirmek. Ama her türlü fırsata açığız. İşimize fayda sağlayacağını düşündüğümüz ya da şirket olarak bir katma değer yaratabileceğimiz konular açık kapımız. Ancak ilk önce 5 şirketimizi büyütmeye odaklıyız. 

Tarımda en hızlı hangi alanda büyüyorsunuz? 

Seracılıkta hızlı büyüme var. Çankırı’daki gübre fabrikamız da geçtiğimiz eylülde üretime geçti. Şu anda 3 vardiya çalışıyor. Aslında o alanda da hızlı bir ivme göreceğimizi düşünüyoruz. İç pazar ağırlıklı ama orada da hedefimiz yüzde 30 ihracat, yüzde 70 iç pazar olması. 

Tohum işiniz nasıl gidiyor?

Tohum ıslahı bizi heyecanlandıran bir alan. Ancak tohum uzun vadeli bir Ar-Ge işi. Burada sebat göstermek lazım, çünkü tohum ıslahı yaklaşık 7 yıla uzanan uzun soluklu bir süreç. Genseed şirketimiz için önemli bir moleküler genetik laboratuvar yatırımı yapıyoruz. Burası devreye girdiğinde 7 yıl süren ıslah çalışmalarını 3 yıl seviyesine kadar indirebileceğiz. 3 yıl sonra Türkiye iklimine uygun tohumları yetiştirebilirsek bu konuda iyi bir yere gelmeyi düşünüyoruz. Ayrıca yurt dışına tohum ıslahı işini taşıma niyetimiz var. 

Kurutulmuş meyve ve sebzeyle ilgili planınız nedir? 

Şu anda 31 çeşit sebze ve meyve kurutabiliyoruz. Yurt dışında kurutulmuş sebze ve meyveye talep yüksek. Yeni fabrika ve teknoloji yatırımıyla bu işimizi büyütmeyi planlıyoruz. Mersin’deki fabrikamız küçüktü ve yeterli gelmiyordu. Şimdi bu fabrikamızı kapatıp Konya Ereğli OSB’deki yeni yerimize taşıyacağız. Konya’da 40 dönüm arazi üzerinde 13 dönümlük kapalı alanı olan bir fabrika yapıyoruz. Bu ay sonunda devreye girmesini planlıyoruz. 

Gıda sektöründe kendi markanızı çıkarma planınız var mı? 

Şimdilik öyle bir planımız yok. Kendi markamız var, hazırız; ancak Türkiye’de hala kurutulmuş meyve-sebze pazarı çok küçük. Bu nedenle önceliğimiz ağırlıklı olarak endüstriyel pazar. Yurt dışına private label üretim yapıyoruz. 

Bugüne kadar tarıma ne kadar yatırım yaptınız? 

2028 sonuna kadar tarım sektörüne yaptığımız yatırımların toplamı 1,1 milyar doları bulacak. Bugüne kadar bunun 300 milyon dolarını gerçekleştirdik. Yeni yatırımlarla tarım grubumuz daha da büyüyecek. Türkiye ve Kazakistan’da toplam 10 bin dönüme ulaştığımızda Alarko Tarım dünyada modern seracılık alanında ilk 3’te olacak. 

Tarımın Alarko Holding içindeki payı ne olur? 

Şu an ana dominant işimizi enerji, ancak 2028 sonunda hedefimiz topluluğumuzun ürettiği değerin en az yüzde 25’inin tarımdan gelmesini sağlamak.


“YURT DIŞINDA SATIŞ OFİSLERİ AÇACAĞIZ”

AVRUPA AÇILIMI 
Alsera şirketimiz için Avrupa ve İngiltere’de satış ofisleri açma planımız var. Tohum işimiz içinse Akdeniz bölgesindeki ülkelerden birinde Ar-Ge merkezi açmayı planlıyoruz.

İSTİHDAM ARTACAK 
Tarım grubu olarak istihdamda 1.000 kişiye ulaştık, yeni seralarımız devreye girdiğinde bu yılın sonunda 1.600 kişi olacağız. 2028 sonundaysa Türkiye’de 5 bin kişilik bir operasyon olacağımızı öngörüyoruz. Kazakistan operasyonumuzsa en az 4 bin 500 kişi olacak. Toplamda 10 bin kişilik bir istihdam yaratacağız.

YÜZDE 75’İ KADIN Afyon, Denizli ve Eskişehir’de kadın istihdamına önemli bir katkı sağlıyoruz ve bununla çok gurur duyuyoruz. Çalışanlarımızın yüzde 75’i kadınlardan oluşuyor.

TARIM AKADEMİSİ Türkiye’de çiftçilerin yaş ortalaması 58. Yeni jenerasyon tarıma ilgi göstermiyor, ancak biz bunu değiştirmek istiyoruz. Grubumuza Türkiye’nin en iyi ziraat mühendislerini çekmeyi hedefliyoruz. Gelecek yıl Alarko Tarım Akademisi’ni hayata geçireceğiz. Hem mühendislerimiz hem mavi yakalı çalışanlarımız için eğitim ve kişisel gelişim programları düzenleyeceğiz.



 “VERİMLİLİK 3 KAT DAHA FAZLA”

MODERN SERACILIK
Seracılıkta Antalya bölgesinde yapılan topraklı tarafta olmayı planlamıyoruz. Hedefimiz topraksız yapılan, modern seracılıkta büyümek. Seralarımız “bacasız fabrika” gibi ve kokopitlerin içinde fidelerin yetiştiği, sulamanın, gübrelemenin, iklimlendirmenin ve havalandırmanın tamamıyla otomasyon sistemleriyle yapıldığı kontrollü alanlar.

VERİMLİLİK Modern seracılıkta verim yüksek. Domates üretimi yapan modern bir seranın ortalama verimliliği metrekare başına 45 kiloyken topraklı serada bu miktar yaklaşık 15 kiloya iniyor. Açık tarımdaysa 5-6 kilo seviyesinde. Hepimizin gündeminde iklim krizi, gıda talebi ve çevre problemleri var. Topraksız modern seracılık sayesinde daha az ve kontrollü girdiyle daha fazla verim üretiyoruz. Ayrıca bunlar çok sağlıklı ve kaliteli ürünler.

 İŞLETME MALİYETİ DÜŞÜK
Jeotermal seracılık yapmak önemli miktarda ilk yatırım gerektiriyor. Özellikle jeotermalin kaynak yerinin tespiti önemli bir çalışma. Ancak sonrasında jeotermal seracılık işletme maliyeti anlamında son derece avantajlı. İhracat pazarlarında da bizi avantajlı kılıyor.



“KÜÇÜK YATIRIMLA BAŞARI ŞANSINIZ YOK”

“HIZLI GİRDİK”
Türkiye’de tarımda en önemli zorluklardan biri tarım arazilerinin parçalı ve veraset yoluyla çok bölünmüş olması. Türkiye’de bizden önce seracılığa giren bazı büyük gruplar oldu, ancak 50 dönümde seracılık yaptılar. Bu işi küçük  yaptığınızda toplulukları mutlu edecek cirolar da çıkmaz. Ayrıca seracılık küçük ölçeklerde yapıldığı zaman verimlilik olmadığı için iş sonuçları da tatmin edici olmuyor. Biz tarım sektörüne büyük bir kurumsal yatırımcı olarak, önemli bir büyüklük hedefiyle ve hızlı bir şekilde girdik.

JEOTERMAL YATIRIM
Türkiye’nin jeotermal kaynak potansiyeli çok yüksek ama potansiyelimizin sadece yüzde 15’ini kullanıyoruz. Bu işi doğru ekiple yaptığımızda gerçekten hem jeotermal kaynağı yeryüzüne çıkarırız hem bunun işletme maliyetinden faydalanırız diye modern jeotermal seracılığa yatırım yaptık.

POTANSİYEL FAZLA Tarımda ancak işin arkasına finansal ve yönetsel desteği koyarsanız fark yaratabilirsiniz. Ülkemiz hala gıda anlamında potansiyel bir ülke ve ihracatta çok fazla fırsatları var. Herkes artık sağlıklı, kaliteli gıdaya ulaşmak istiyor. Ayrıca sebze meyveye olan talep çok arttı. Bundan yüzyıl önce kişi başı sebze meyve tüketimi 200 kiloyken şimdi 600 kiloların üzerinde.



Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz