Ford Otosan, Türkiye’nin en büyük otomotiv
şirketi. 2016’nın ilk 6 ayında yıllardır
süren ticari araç liderliğini devam ettiriyor.
Şirket iç pazardaki gücünü dışarıda
da sürdürüyor. Cirosunun yüzde 64’ünü
ihracattan elde eden Ford Otosan, Türkiye’nin
toplam ticari araç ihracatının da yüzde 65’ini gerçekleştiriyor.
Ford Otosan açısından geride kalan
2015, gerçek bir rekorlar yılı oldu. Şirket ilk defa
ihracatta Tüpraş’ı geçerek Türkiye’nin ihracat
şampiyonluğu koltuğuna oturdu. Ayrıca otomotiv
sektöründe 5 kez üst üste ihracat şampiyonluğuna
ulaştı.
CAPITAL 8 / 2016 219
2015 yılında yüzde 40 büyüyerek 16,7 milyar
TL ciroya ulaşan Ford Otosan, Capital500’de 6 basamak
sıçrayarak 6’ncı sıraya yerleşti. Ford Otosan
Genel Müdürü Haydar Yenigün, büyümenin
hem iç pazarda sektörün toplam 1 milyonu geçen
araç satışından hem ihracatta satış adedi ve araç
başına birim fiyatlarının yükselmesinden kaynaklandığını
söylüyor.
2016’da da işlerin beklediklerinden iyi gittiğini
söyleyen Yenigün, pazarda büyüme ya da
küçülme olmayacağını öngörüyor.
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün’ün
sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: * 2015’te yüzde 40 büyüdünüz ve 16,7 milyar
TL ciroya ulaştınız. Büyüme nereden geldi?
İhracatta rekor kırdık. Cironun artmasının
bir diğer nedeni ise satışlarımız hem adet olarak
arttı hem Avrupa’ya sattığımız araçların çeşitliliği
daha üst segmente kaydı. O yüzden araç başına
satış fiyatımız yükseldi.
* Bu büyüme segment olarak ticari segment
ve kamyondan mı geldi?
Üretimimizin tamamı ticari. Toplam otomotiv
pazarı geçen yıl 1 milyon 5 bin adede ulaştı.
Pazar büyürken biz de büyüdük. Bu tarihi bir
rekordur. Türkiye’de hiçbir zaman otomotiv sektörü
satışları 1 milyon adede ulaşmamıştı. Ford
Otosan ise hem üretimde hem ihracatta 2015’i
rekorlar kırarak kapattı. Ancak cironun bu kadar
yükselmesinin ana nedeni ihracattaki satış adedimizin
artması ve sattığımız araçların birim fiyatlarının
yükselmesi oldu. Bir önceki yıla göre araç
başına birim fiyatı yüzde 5 arttı.
* Toplam satış adetleriniz ne kadar oldu?
2015’te 3 milyar 900 milyon dolar ihracat
gerçekleştirdik. Otomotiv sektöründe 5 kez
üst üste ihracat şampiyonu olduk. 2015’te de
Türkiye’nin ihracat şampiyonuyuz. 2015 yurtiçi
toptan satış adetlerimiz olumlu pazar koşulları ve
yeni ürünlerimizin kuvvetli satış temposuyla yüzde
40 arttı ve 127 bin 98 adet oldu. İhracat adetlerimiz
pazar büyümesi ve yeni araçlarımıza olan
talebin artmasıyla 2014’ün aynı dönemine göre
yüzde 32 artarak 253 bin 644 adet oldu. Toplam
satışlarımız 380 bin 742 adede ulaştı.
* Büyümenin önemli bir nedeni olarak da
Avrupa’ya sattığınız araçlarda bir üst segmente
geçişinizden bahsettiniz. Bunun hikayesi nedir?
2015’te Avrupa’da işler çok iyi gitti, bu yıl
da iyi gidiyor. Bir de Ford, Avrupa’da ticari araçta
pazar payıyla 3 yıl önce 7’nci sıradaydı. Geçtiğimiz
yıl birinci oldu. Buradaki en büyük katkı
Ford Otosan’a ait. Çünkü Ford’un ticari araçlarını
biz üretiyoruz. Geçtiğimiz 2 yıl içinde “Custom”
adlı yepyeni bir araç piyasaya sürdük ve
çok başarılı oldu. Bir de Avrupa’daki ticari araçlar
van’dır yani kapalı kasa, kapısını açar, içine yük
yüklersiniz. Custom ise içinde daha çok yolcu taşınan,
otomobil konforu veren bir ticari araç. En
büyük başarıyı o sağladı. Çünkü Custom’ın fiyatı
dümdüz bir sac gövdeden daha pahalı. İçinde
deri koltuğu, deri direksiyonu, klimaları var. Dolayısıyla
fiyatı daha yüksek.
* Avrupa’da Ford’un ticari araçlarının yüzde
kaçını siz üretiyorsunuz?
Yüzde 81’ini biz üretiyoruz. Bizim ürettiklerimizin
dışında sadece İspanya’da bir model
üretiliyor. *2015’te ihracatta birinciliği Tüpraş’tan aldınız.
Bunda kuşkusuz Tüpraş’ın ihracatındaki
düşüş de etkiliydi ama siz bu birinciliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
2015 yılında Türkiye ticari araç ihracatının
yüzde 65’ini gerçekleştirdik. 2014’te 73 olan ihracat
pazarı sayımızı, 2015’te 82’ye çıkardık. Son 4
yıldır otomotiv sektöründe elde ettiğimiz ihracat
liderliğini 2015’te Türkiye birinciliğine taşımanın
gururunu yaşıyoruz.
Ancak burada Tüpraş’a haksızlık etmemek
lazım. Geçen yıl çok büyük bir yatırım yaptı ve
daha değerli ürün üretip yurtiçine daha çok satma
şansı oldu. Petrol fiyatlarının azalması da etkiliydi.
* Peki ihracatta liderliği sürdürmeyi düşünüyor
musunuz? Önümüzdeki yıllarda ihracat lideri
hep Ford Otosan mı olacak?
Çok iddialı olur ama evet.~* İhracatta en büyük pazarınız Avrupa. Burada nasıl bir dağılım var?
2015 yılında yüzde 35 oranıyla İngiltere, yüzde 18 oranıyla Almanya ve yüzde 13 oranıyla da Batı Avrupa ülkeleri en büyük oranla ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler. Bu oranları yüzde 8 ile İspanya, yüzde 7 ile Fransa, yüzde 7 ile Doğu Avrupa, yüzde 4 ile İtalya ve yüzde 3 ile Belçika takip ediyor. Geri kalan yüzde 5’i ise diğer ülkeler oluşturuyor.
* 2016 yılı nasıl gidiyor?
Bu yıl da çok büyük bir aksilik olmazsa geçtiğimiz yıl kırdığımız ihracat rekorunu bir
daha kırar yine birinci oluruz. Dışarıdaki satışlar
gayet iyi, içerideki satışlar beklediğimizden de
iyi. Türkiye’nin içinde bulunduğu dinamik bizi
etkiliyor. Daralma olacağını öngörüyorduk ancak
daha sonra açıldı. Kamyonda ciddi bir daralma
var ama o piyasanın dinamiğiyle değil daha çok
regülasyonlarla ilgili. 2016 iyi gidiyor. Yılın ilk
başında daha itidalliydik. Bu yılın geçen yıla göre
daha yavaş geçeceğine inanıyorduk ancak mart
ayından sonra işler kuvvetlendi. Mayıs ayı en
yüksek aylardan biri oldu. Haziran da kuvvetli
geçti. Temmuz ve ağustos aylarının zaten yavaş
geçeceğini öngörüyorduk. Hem tatil hem Ramazan
ve tabii temmuzda beklenmedik olaylar da
oldu. Dolayısıyla bir miktar daha düşük gidiyor
ama bunu normal karşılıyoruz. Eylül sonrasında
iç piyasanın toparlanacağını öngörüyoruz.
* Bu yıl sonuna ilişkin hedefleriniz neler?
Yurtiçi perakende satışlarımızın 123 bin,
ihracatımızın 263 bin, toptan satışlarımızın ise
385 bin adede ulaşacağını tahmin ediyoruz. Bu
kapsamda üretim adetlerimizi 339 bin adet olarak
planlıyoruz.
İlk çeyrekte ihracat adetlerimiz pazar büyümesi
ve yeni araçlarımıza olan güçlü talebin sürmesiyle geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20
arttı. Ford Transit, 1-ton ve 2-ton araçlar toplam
segmentinde Avrupa’nın en çok satılan modeli
oldu. Bu güçlü performansın etkisiyle ihracat gelirlerimiz
yılın ilk çeyreğinde yüzde 33 yükselerek
3 milyar 94 milyon TL’ye ulaştı.
Ford markası da ocak-haziran döneminde Avrupa
ticari araç pazarı liderliğini sürdürdü. * Cironuzun ne kadarı ihracattan geliyor?
2015 yılında yüzde 64’ü, 2016 yılı ilk çeyrekte
yüzde 74’ü ihracattan geldi.
* 15 Temmuz’daki darbe girişiminin etkileri
olur mu?
Darbe girişiminin üzerinden bir hafta geçti.
Henüz kısa bir süre. Ama bugün bakıyorum dolar, Euro yine eski yerine doğru hareket etmeye
başladı. Son 2 günün çılgınlığından sonra
dolar 3,03’e düştü. Bu düşüş bence devam eder.
Ağustos ortası gibi de geçmiş dönemdeki yerine
oturur. Yeniden başka bir sıkıntı olacağını da
düşünmüyoruz. Dolayısıyla bu yılki beklentimizde
herhangi bir olumsuzluk yok. Tam tersine bu
kadar probleme rağmen gayet güzel. Ağustos
ayında işler iyice toparlanır ve sektör olarak yılı
yine geçmiş yıl seviyesinde yani 1 milyon adette
kapatırız.
* Peki bu bir büyümeye işaret ediyor mu?
Hayır, ekonomik büyümeye işaret etmiyor.
Çünkü geçmiş dönemde sektör olarak satışlarımız
850- 900 binlerde kalırdı. Büyüme geçen yıl
oldu. Satışlar 1 milyona çıktı. Eğer bu yıl 1 milyona
çıkarsak artık ondan sonra 2018’e kadar 1
milyon 100 binleri, 1 milyon 150 binleri telaffuz
ederiz.
* Sizin açınızdan 2016’nın en önemli gelişmeleri
nelerdi?
2016’da çok fazla önemli olay vardı. Bir
tanesi yıllardır üzerinde çalıştığımız, yeni dizel
motorumuzu 30 Mart’ta tanıttık. 13 litre büyüklüğünde,
480 beygir güç veren Ecotorq, ağır hizmet
tipi yani kamyonlara ve otobüslere koyulan
bir motor. Türkiye’de kendimizin geliştirip ürettiği
ilk ve tek motor. Nisan ayının sonunda yeni
kamyonumuzu devreye aldık. 2016 yılı yeni regülasyona
uygun ve Euro 6 emisyonlu yeni bir
kamyon. Bu çok önemli bir proje çünkü kamyon
dediğimiz aracın elektronik içeriği artık otomobiller
seviyesinde.
Şerit takip sistemi var, önündeki radarı ve
aracı takip ediyor. Otomatik frenleme yapan
oldukça gelişmiş bir model. Otonom değil ama
neredeyse otonoma hazır. Aynı zamanda AR-GE
merkezimizi geçen yıl açtık. Burada artık yavaş
yavaş projeleri hayata geçirmeye başladık. Bu
bahsettiğim projeler bu binada yapıldı.
* Bu projelere ne kadar yatırım yapıldı?
Geçtiğimiz 4 yılda 1,6 milyar dolarlık yatırımımız
var. Bunun içinde iki Transit bir Courier
bir de kamyon motoru yatırımımız mevcut.
Türkiye’de otomotivde bir kerede yapılan en
yüksek yatırımı yapmış olduk. AR-GE merkezimiz
ise 68 milyon TL’ye mal oldu. 2015 yılında
AR-GE harcamasının cirodan aldığı pay yüzde
2,3. 2015 yılı AR-GE harcamamız 383 milyon TL.
Son 5 yılda 320 milyon doların üzerinde mühendislik
ihraç ettik.~* Peki bu yeni ürünler size nasıl katkı sağladı?
Bu iki Transit’ten bir tanesi özellikle çok başarılı oldu ve Ford’a Avrupa’da liderliği getirdi. Onlar çok sattığı için biz de çok ihraç ettik.Dolayısıyla biz de ihracatta rekor kırdık. Aynı şekilde
Courier artık yavaş yavaş tanınmaya başlıyor.
Avrupa’da talebin artmasını bekliyoruz. Bir
de büyük Transit’imiz var. Onun da bir önceki
nesil motorunu bir sonraki nesle çıkardık. Buna
panter motor diyoruz, yeni devreye aldık. Önümüzdeki
dönemde şimdi yeni motorun meyvelerini
toplayacağız.
* Şu anda Ford Otosan AR-GE Merkezi mühendisleri
ne üzerine çalışıyor?
Ford’un ağır ticari araçlar ve ilgili dizel motor
ve motor sistemleri için küresel mühendislik
merkeziyiz. Ford Otosan, Global Ford’un hafif
ticari araçların tasarım ve mühendislik destek
merkezi. Burada üç değişik konu üzerinde çalışıyoruz.
Öncelikle Ford’un bizde üretilsin veya
üretilmesin Amerika’dan Avustralya’ya kadar her
yerdeki dizel motorlarını geliştiriyoruz.
Bir diğer grup Ford’un başka fabrikalarda üretilen
araçlarını geliştiriyor. Örneğin Connect şu
anda İspanya’da Valencia fabrikasında üretiliyor.
O aracı buradaki arkadaşlarımız geliştirdi. Aracı
orada devreye aldılar ve anahtar teslim iş yaptılar.
Bir diğer grup arkadaşımızsa kendi ürünlerimizle
alakalı Courier gibi ticari araç ve kamyonlarla
ilgili çalışıyor. Burada AR-GE’sini yapıp ürettiğimiz
araçlarla ilgileniyorlar. Her yıl 300 milyon
Euro civarında bir yatırım yaparız. Bunların bir
kısmı mevcut ürünleri geliştirmek için bir kısmı
da yeni yatırımlar içindir. Bizim büyüklüğümüzde
bir şirketin sürekliliğini sağlayabilmesi için her yıl
100-300 milyon Euro yatırım yapması gerekir. Biz
de o sağlıklı aralıktayız.
* Dijital üretime geçtiğiniz bir bölüm var mı?
Kocaeli fabrikasına gitseniz çok tatlı bir robot
göreceksiniz: Collaborative robot. Bu şu demek:
Normalde robotları izole alanlarda çalıştırmak
zorundasınız, çünkü yaptıkları hareketlerle
sizi görmeyecekleri için tehlikelidirler. Bu robot
hattaki işçilerle birlikte çalışıyor. Tanınabilmesi
için de üstüne bir iPad koyduk ve bir yüz çizdik.
Çünkü insanlar bunu makine olarak görüp geri
çekiliyorlar, yanına yanaşmıyorlardı. Halbuki bu
öyle bir robot ki hissederek çalışıyor.
* Geleceğe yönelik hedefleriniz neler? Avrupa
dışında büyümek istediğiniz hangi pazarlar
var?
Türkiye olarak krizlerden sürekli etkilene
etkilene artık etkilenmemenin reçetesini öğrendik.
Ne kadar çok pazara ürün satarsanız, o bölgelerde
olacak ekonomik sıkıntılardan o kadar
az etkileniyorsunuz. Çünkü diğer tarafta da iş
yapıyorsunuz.
Amacımız daha çok farklı ülkeye ve farklı
pazara satış yapabilmek. Bunun için de ürün
geliştirmeniz lazım. Yani Avrupa’ya sattığınız bir
ürünü Avustralya’ya, Çin’e satamazsınız. Ürünleri
dönüştürmelisiniz. AR-GE merkezimiz her
bir müşterinin istediğini yapmak için çalışıyor.
Kamyon işimizde bundan 2 yıl önceye kadar
Ortadoğu’da araba satamıyorduk. Çünkü, Suudi
Arabistan’ın yolları çöl tozu içinde. Dolayısıyla
onun özelliklerine uygun araç yapmamız lazımdı.
Norveç’teki dağlık alanda motorun performans
göstermesi için de ona göre motor geliştirmemiz
gerekir. Şimdi bunlar burada yapılıyor.
* Şu an girmek için çalıştığınız gözde pazarlar
var mı?
Kuzey Afrika pazarı çok cazip. Oraya girdik.
Ortadoğuya açıldık. Rusya, Cezayir gibi bazı
yerlerde de yerli üretici olmanız gerekiyor. Örneğin
Rusya’da üretim yapıyoruz.
* Otonom araçlarınız ne zaman yollarda olacak?
Avrupa’da 2020 planlanıyordu.
n İnönü’deki test yolunu yapmamızın sebebi
de bu. Bu konuda tam gaz çalışmalara devam
ediyoruz ama tarih vermem yanlış olur.~2021'DE DİJİTAL FABRİKALARDA
ENDÜSTRİ 4.0’A EN HAZIR ŞİRKETİZ Türkiye’de Ford Otosan
halihazırda endüstri 4.0’a en hazır şirket. 2000 yılından itibaren
fabrikalardaki üretim sistemini otomasyona taşımıştık. 2021
yılından itibaren net bir şekilde dijital üretimi fabrikalara
taşıyacağız.
ROBOTLARIN İLETİŞİMİ Bir fabrikamızdaki robot sadece
etrafındaki robotlarla değil diğer bir fabrikadaki robotla da
konuşacak. Çünkü Kocaeli Fabrikası’nın aracının motorunu
İnönü Fabrikası üretiyor. Arada 300 kilometre yol var ve şu
anda bunu insan zinciriyle hallediyoruz. O zaman buna ihtiyaç
kalmayacak. Doğrudan iletişim sayesinde sistem birbirine
entegre olacak.
KAYIP ZAMAN
ENGELLENECEK Birçok
faydasının yanında en
önemlisi kayıp zamanları
engelleyeceğiz. Gereksiz
süreçleri atacağız ve yalın
olacağız. Dolayısıyla bir
müşteri bir aracı sipariş
ettikten sonra aracına göre 1
ay hatta özel siparişlerde 2 ay
bekliyorken gereksiz süreçler
ortadan kalktığı için bu süreyi
bir araç üretimi zamanı olan
40 saate kadar indireceğiz.
“HER ŞEY DİJİTALE TAŞINACAK”
ALTYAPI TAMAMEN DEĞİŞİYOR Şirketin altyapısını tamamen
dijital platforma çevirme çalışmalarımız var. Masaya bağlı
çalışma ortamı olmayacak. Burada bir tasarım stüdyomuz var,
çalışanlarımız işlerine istedikleri zaman devam edebilecek.
Ofisle ilgili her şeyi cep telefonu seviyesine indiriyoruz.
MALİYETTEN TASARRUF Benim Detroit’te ya da Çin’de olmam
şirketin işlerini etkilemeyecek. Her şey en az maliyet yaratacak
dijital platforma taşınacak. Bir tasarımcının yapacağı işin de cep
telefonu ya da iPad seviyesine indirilmesinden bahsediyorum.
DOĞRUDAN SİPARİŞ 2020 sonrası 2023 gibi şöyle bir senaryo
için çalışıyoruz: Müşteri bayiye gitmeyecek, elindeki cep
telefonundan ya da iPad’den ne istediğini söyleyecek. Bu
siparişler direkt olarak fabrikaya üreteceği parçanın üretildiği
imalatçıya da yan sipariş olarak gidecek. Bütün bunlar birbiriyle
konuşacak. Endüstri 4.0’ın altyapısı bu olacak.
“İÇ PAZARDA YARIŞ ÇOK ZOR”
ÇEKİŞMELİ PAZAR İç pazarda inanılmaz bir rekabet
yaşanıyor. Türkiye’de 57 otomotiv şirketi var. Son derece zor ve
çekişmeli bir pazar. Türkiye’nin kendi iç dinamikleri, vergileri
var. Ona uygun olarak araç üretmemiz gerekiyor. Bir de Türk
tüketicisinin seçimleri çabuk değişiyor. Pazarda 2 yıl önce lüks
segment arabalar konuşulurken şimdi 2-2,5 litre motorlu lüks
segmentin ufak motoruna bakıyoruz. Daha önce dizel araba
satamazken şimdi benzinli araç satamıyorsunuz. Bence bu
süreci çok iyi yönetiyoruz. Bunu ticari araçlardaki liderliğimizle
açık şekilde gösteriyoruz.
TİCARİDE LİDERLİK 2016’nın ilk 6 ayında ticari araç liderliğimizi
devam ettiriyoruz. Hafif ticaride lideriz. Ağır ticaride 2’nci
sıradayız. Toplam otomotivde 3’üncü sıradayız. Yılın tamamı
için kamyon dahil endüstri beklentimiz oldukça güçlü bir seviye
olan 980 bin adet. Mevcut ortamda güçlü baz yılına rağmen
2016 yılının ilk çeyreğinde satış gelirlerimizi geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 17 artırdık.
LİDERLİĞİN FORMÜLÜ Liderlik iki şekilde çok önemli.
İhracatta lideriz, otomotiv sektöründe kârlılık ve ciroda
lideriz, ticari araçta lideriz. Her yerde lider olayım derseniz
konsantrasyonunuzu kaybedersiniz. Bunun akıllı bir formülü
var. Odak işimiz ticari araç geliştirilmesi ve üretilmesi. Oradaki
liderliğimizi bırakamayız. AR-GE’de de lideriz. Şu anda
Türkiye’deki tek merkezdeki en büyük AR-GE merkezinde
bulunuyorsunuz. Liderliği böyle ölçmek lazım yani liderliği araç
satış adedine bağlarsanız o liderliğin sürekliliği olmaz.
“EN DEĞERLİ ŞİRKET OLACAĞIZ”
YENİ SİSTEM İnovatif yaklaşımları şirket kültürü olarak
yerleştirme çalışmamız var. Önümüzdeki hafta fabrikamızda
çok ciddi bir lansman yapacağız. 10 bin 500 kişilik büyük bir
şirketiz. Bunların 2 bin 600-2 bin 700’ü ofislerde çalışan geri
kalanı ise hatlarda çalışan arkadaşlarımız. Her birinin fikrini alıp
değerlendirebileceğimiz bir sistem kurduk. Bu yıl içinde onu
hayata geçireceğiz.
YENİ VİZYON Vizyon söylemimizi geçtiğimiz yıl değiştirdik. Biz
Türkiye’nin en çok tercih edilen ve en değerli şirketi olacağız.
Bu hayata geçirebilmek anlamında çok zor bir cümle. Çünkü
değer çok farklı bir kavram. Çalışanlar, müşteriler, imalatçılar,
bayiler, ana hissedarlarımız tarafından en tercih edilen ve en
değerli şirket olmak istiyoruz.
LİDERLİK SÜRECEK Biz 2 ana ortağı olan bir şirketiz. Bunu
hayata geçirecek 2 önemli etmen var. Bunlardan bir tanesi
inovatif bakış açısı ikincisi bu sistemin çalışabilmesi için
gerekli dijital altyapı. Bizi sonunda akıllı fabrikalara götürecek
çalışmaları yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl yakalamış olduğumuz
ihracat liderliğini de sürekli hale getirebileceğiz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?