ilk 4 şirketi geçmek zor

“İnovatif ürün konusunda gerçekten iyiyiz” diyen genel müdür Erhan Adalı, pazardaki rekabetin ise kıyasıya sürdüğünü söylüyor

1.09.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
ilk 4 şirketi geçmek zor

Türkiye, bireysel emeklilik sistemiyle 2004’te tanıştı. Geçen 7 yılda katılımcı sayısı 2 milyonu aştı, fon büyüklüğü 10,7 milyar TL’ye ulaştı. Sistem istikrarlı biçimde büyümeye devam ediyor. Hatta kayıp yıl 2009’da bile çok başarılı bir performans gösterdi. Geçen yılı yüzde 43 büyümeyle kapattı. Uzmanlara göre bu yıl, geçen yıldan çok daha iyi olacak. Özellikle kriz nedeniyle ertelenen talep, yılın ilk aylarından itibaren realize olmaya başladı bile. Bu iyimser tablo, sektörün önde gelen şirketlerinden Garanti Emeklilik için de geçerli. 2009’da katılımcı sayısında yüzde 25 pazar payına ulaşan ve yılı lider kapatan şirket, bu yıl da benzer bir performans hedefliyor.
Garanti Emeklilik Genel Müdürü Erhan Adalı hedeflerini, “En iyi emeklilik şirketi olmak olarak” özetliyor.
Erhan Adalı ile sektörün gelişimini, yeni döneme yönelik plan ve hedefleri konuştuk:
Capital:  BES bu yıl 7’nci yılında. Sistem bugüne kadar nereden nereye geldi?
2010 Temmuz ayı itibarıyla 2 milyon 180 bin katılımcıya ulaştık. Yılbaşından bu yana yüzde 9’un üzerinde artış var. Fon büyüklüğünde yine 2010 Temmuz sonu itibarıyla 10,7 milyar TL büyüklüğe ulaştık. 2009’u 9 milyar TL’nin çok az üzerinde bir rakamla kapatmıştık. Yılbaşından bu yana yüzde 19 gibi bir büyüme yaşandı. Katkı payında ise şu ana kadar sektör genelinde 8,5 milyar TL toplandı.
Capital:  Krizde sektörün performansı çok iyiydi. Yeni katılımcı ve fon büyüklüğü anlamında yıl sonu beklentileriniz ne yönde?
-  Evet, 2009 tüm dünyada bütün sektörlerin kavrulduğu bir yıldı. Ama bizim açımızdan gerçekten çok başarılı geçti. Bu yıl sonunda da 12 milyar TL’ye yakın bir fon büyüklüğüne ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Katılımcı sayısında ise tahminimiz 2,3 milyon kişi.
Capital:  Gelecek 7 yıl için beklentiniz nasıl?
2019-2020 yılı için yapılan hesaplara göre 120 milyar TL’lik bir fon büyüklüğü hayal ediyoruz. Bu da o dönemki Türkiye’nin GSMH’sinin yüzde 5’ine denk geliyor. Bugün sektörümüzün GSMH’den aldığı pay yüzde 1 civarında. Yani 10 yıl sonra bu payın yüzde 5’e çıkmasını umuyoruz. Katılımcı sayısı olarak öngörümüz ise 10 yıl sonrası için 5 milyon kişi.
Ama ben açıkçası bu tahminleri çok muhafazakar buluyorum. 120 milyar TL’nin çok üzerine ulaşacağımızı düşünüyorum.
Capital:  Gelişmiş ülkelerde fon büyüklüğünün GSMH’ye oranı ne düzeyde? Türkiye çok mu geride?
OECD ortalaması yüzde 60’lar düzeyinde. ABD, İngiltere, Hollanda gibi bireysel emekliliğin çok gelişmiş olduğu ülkeler bu rakamı çok yukarı çekiyor. Ama Çek Cumhuriyeti, Polonya gibi bireysel emeklilikle hemen hemen bizimle aynı dönemde tanışmış ülkelerde, elde edilmiş fon büyüklüğünün GSMH’ye oranı yüzde 10’ların üzerinde. Yani her açıdan henüz çok yolumuz var.
Capital:  Pazarı hareketlendiren farklı ürünler var. Örneğin “faizsiz fonlar”. Buradan sisteme ne kadarlık bir katkı gelebilir?
-  Bireysel emeklilikte bugüne kadarki sıkıntımız, müşterilerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte ve içerikte bir fon yapısını kuramamaktı. Toplumumuzun bir kesimi bireysel emeklilikten çeşitli nedenlerle uzak duruyordu. Bunların başında da muhafazakar kesimin faize olan bakışı geliyordu. Yeni bir alternatif olarak esnek fonu oluşturduk. Faizden çekinen kesime hitap eden bir ürün oldu. Türkiye Finans’la yaptığımız işbirliğiyle, bu segmentteki müşteri kitlesine de ulaşabileceğiz. Burada da çok ciddi bir potansiyel var. Sadece Türkiye Finans’ın 1,5 milyon müşterisi bulunuyor. “Organik BESlenme” adlı bu ürünümüzle çok ciddi bir kitleyi harekete geçireceğimize inanıyorum.
Capital:  Kurumsal katılım kanadında vesting (bekleme süresi) başladı. Sektör bundan çok umutluydu. Nasıl bir katkı oldu?
-  Vesting konusu bence çok önemli. Vesting 2008’de devreye girmişti ve biz sektör olarak gerçekten çok umutluyduk. Ama maalesef araya küresel kriz girdi.
 Fakat şunu gözlemliyorum, bu işi 2008-2009 döneminde yapmayı planlayan ama konjonktür nedeniyle gerçekleştiremeyen birçok firma, artık sisteme girmeye başladı. Yani ertelenen talep hızla devreye giriyor.
Capital:  Pazarda 4 şirketin hakimiyeti sürüyor mu? Yeni dönemde bu tablo değişir mi?
-  Hem katılımcı sayısı hem fon büyüklüğü anlamında pazarın yüzde 70’ine sahip olan 4 şirketin durumu uzun süre devam edecektir. Kendi aralarında sıralama değişir ama ilk 4 aynı kalır.
Capital:  Rekabetin yönü bundan sonra nasıl olur?
-  Aslında çok iyi anlaşan bir sektörüz. Hepimiz aynı gemide olduğumuzun bilincindeyiz. Amacımız birbirimizden müşteri almaktan ziyade bu pazarı ve katılımcı sayısını büyütmek. Peki rekabet yok mu? Tabii ki var. Üstelik çok kıyasıya bir rekabet var. Bence bizim sektörde rekabette öne geçmenin 2 önemli koşulu var. Bunlar müşteri memnuniyeti ve inovatif ürün.
Müşteri memnuniyeti gerçekten çok önemli. Çünkü, müşterimizle çok uzun yıllar sürecek bir ilişkiye giriyoruz. Bu ilişkinin hep sıcak olması lazım. Örneğin biz “hobimlemutluyum” projesiyle çok güzel bir ilişki yakaladık. Bu çalışmayla birçok önemli ödül de aldık.
İkincisi de inovatif olmak. Bunun hayata geçmiş hali de yine bizim çıkardığımız ürünler. Yaratıcılığı ve farklılığı işte bu ürünlerde yapmalıyız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz