“İnovatif ürün konusunda gerçekten iyiyiz” diyen genel müdür Erhan Adalı, pazardaki rekabetin ise kıyasıya sürdüğünü söylüyor
Türkiye, bireysel emeklilik sistemiyle 2004’te tanıştı.
Geçen 7 yılda katılımcı sayısı 2 milyonu aştı, fon büyüklüğü 10,7 milyar TL’ye
ulaştı. Sistem istikrarlı biçimde büyümeye devam ediyor. Hatta kayıp yıl
2009’da bile çok başarılı bir performans gösterdi. Geçen yılı yüzde 43
büyümeyle kapattı. Uzmanlara göre bu yıl, geçen yıldan çok daha iyi olacak.
Özellikle kriz nedeniyle ertelenen talep, yılın ilk aylarından itibaren realize
olmaya başladı bile. Bu iyimser tablo, sektörün önde gelen şirketlerinden
Garanti Emeklilik için de geçerli. 2009’da katılımcı sayısında yüzde 25 pazar
payına ulaşan ve yılı lider kapatan şirket, bu yıl da benzer bir performans
hedefliyor.
Garanti Emeklilik Genel Müdürü Erhan Adalı hedeflerini, “En iyi emeklilik şirketi
olmak olarak” özetliyor.
Erhan Adalı ile sektörün gelişimini, yeni döneme yönelik plan ve hedefleri
konuştuk:
Capital: BES bu yıl 7’nci yılında. Sistem bugüne kadar nereden
nereye geldi?
- 2010 Temmuz ayı itibarıyla 2 milyon 180 bin katılımcıya ulaştık.
Yılbaşından bu yana yüzde 9’un üzerinde artış var. Fon büyüklüğünde yine 2010
Temmuz sonu itibarıyla 10,7 milyar TL büyüklüğe ulaştık. 2009’u 9 milyar TL’nin
çok az üzerinde bir rakamla kapatmıştık. Yılbaşından bu yana yüzde 19 gibi bir
büyüme yaşandı. Katkı payında ise şu ana kadar sektör genelinde 8,5 milyar TL
toplandı.
Capital: Krizde sektörün performansı çok iyiydi. Yeni katılımcı ve
fon büyüklüğü anlamında yıl sonu beklentileriniz ne yönde?
- Evet, 2009 tüm dünyada bütün sektörlerin kavrulduğu bir yıldı.
Ama bizim açımızdan gerçekten çok başarılı geçti. Bu yıl sonunda da 12 milyar
TL’ye yakın bir fon büyüklüğüne ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Katılımcı
sayısında ise tahminimiz 2,3 milyon kişi.
Capital: Gelecek 7 yıl için beklentiniz nasıl?
- 2019-2020 yılı için yapılan hesaplara göre 120 milyar TL’lik bir
fon büyüklüğü hayal ediyoruz. Bu da o dönemki Türkiye’nin GSMH’sinin yüzde
5’ine denk geliyor. Bugün sektörümüzün GSMH’den aldığı pay yüzde 1 civarında.
Yani 10 yıl sonra bu payın yüzde 5’e çıkmasını umuyoruz. Katılımcı sayısı
olarak öngörümüz ise 10 yıl sonrası için 5 milyon kişi.
Ama ben açıkçası bu tahminleri çok muhafazakar buluyorum. 120 milyar TL’nin çok
üzerine ulaşacağımızı düşünüyorum.
Capital: Gelişmiş ülkelerde fon büyüklüğünün GSMH’ye oranı ne
düzeyde? Türkiye çok mu geride?
- OECD ortalaması yüzde 60’lar düzeyinde. ABD, İngiltere, Hollanda
gibi bireysel emekliliğin çok gelişmiş olduğu ülkeler bu rakamı çok yukarı
çekiyor. Ama Çek Cumhuriyeti, Polonya gibi bireysel emeklilikle hemen hemen
bizimle aynı dönemde tanışmış ülkelerde, elde edilmiş fon büyüklüğünün GSMH’ye
oranı yüzde 10’ların üzerinde. Yani her açıdan henüz çok yolumuz var.
Capital: Pazarı hareketlendiren farklı ürünler var. Örneğin
“faizsiz fonlar”. Buradan sisteme ne kadarlık bir katkı gelebilir?
- Bireysel emeklilikte bugüne kadarki sıkıntımız, müşterilerin tüm
ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte ve içerikte bir fon yapısını kuramamaktı.
Toplumumuzun bir kesimi bireysel emeklilikten çeşitli nedenlerle uzak duruyordu.
Bunların başında da muhafazakar kesimin faize olan bakışı geliyordu. Yeni bir
alternatif olarak esnek fonu oluşturduk. Faizden çekinen kesime hitap eden bir
ürün oldu. Türkiye Finans’la yaptığımız işbirliğiyle, bu segmentteki müşteri
kitlesine de ulaşabileceğiz. Burada da çok ciddi bir potansiyel var. Sadece
Türkiye Finans’ın 1,5 milyon müşterisi bulunuyor. “Organik BESlenme” adlı bu
ürünümüzle çok ciddi bir kitleyi harekete geçireceğimize inanıyorum.
Capital: Kurumsal katılım kanadında vesting (bekleme süresi)
başladı. Sektör bundan çok umutluydu. Nasıl bir katkı oldu?
- Vesting konusu bence çok önemli. Vesting 2008’de devreye
girmişti ve biz sektör olarak gerçekten çok umutluyduk. Ama maalesef araya
küresel kriz girdi.
Fakat şunu gözlemliyorum, bu işi 2008-2009 döneminde yapmayı planlayan
ama konjonktür nedeniyle gerçekleştiremeyen birçok firma, artık sisteme girmeye
başladı. Yani ertelenen talep hızla devreye giriyor.
Capital: Pazarda 4 şirketin hakimiyeti sürüyor mu? Yeni dönemde bu
tablo değişir mi?
- Hem katılımcı sayısı hem fon büyüklüğü anlamında pazarın yüzde
70’ine sahip olan 4 şirketin durumu uzun süre devam edecektir. Kendi aralarında
sıralama değişir ama ilk 4 aynı kalır.
Capital: Rekabetin yönü bundan sonra nasıl olur?
- Aslında çok iyi anlaşan bir sektörüz. Hepimiz aynı gemide
olduğumuzun bilincindeyiz. Amacımız birbirimizden müşteri almaktan ziyade bu
pazarı ve katılımcı sayısını büyütmek. Peki rekabet yok mu? Tabii ki var.
Üstelik çok kıyasıya bir rekabet var. Bence bizim sektörde rekabette öne
geçmenin 2 önemli koşulu var. Bunlar müşteri memnuniyeti ve inovatif ürün.
Müşteri memnuniyeti gerçekten çok önemli. Çünkü, müşterimizle çok uzun yıllar
sürecek bir ilişkiye giriyoruz. Bu ilişkinin hep sıcak olması lazım. Örneğin
biz “hobimlemutluyum” projesiyle çok güzel bir ilişki yakaladık. Bu çalışmayla
birçok önemli ödül de aldık.
İkincisi de inovatif olmak. Bunun hayata geçmiş hali de yine bizim çıkardığımız
ürünler. Yaratıcılığı ve farklılığı işte bu ürünlerde yapmalıyız.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?