Enerji
sektöründe 19 yıldır faaliyet gösteren zorlu enerji, sürecin her
aşamasında yer alıyor. Yurtdışı ile beraber 977 mw kapasiteye ulaşan
şirketin beş yıl sonraki hedefi ise 2800 mw. Zorlu Enerji Genel Müdürü
Sinan Ak, 2015 yılına kadar kurulu güçlerini ağırlıklı olarak rüzgar ve
jeotermal alanındaki yeni yatırımlarla artırmayı hedeflediklerini
söylüyor. Son dönemde jeotermal enerji alanında önemli yatırımlar
yapıldığına işaret eden Ak, bu alanda 11 milyar dolarlık bir potansiyel
bulunduğuna dikkat çekiyor. Ak, bu alandaki iddialı hedeflerini
“ülkemizin 2023’e dek jeotermalde ulaşmayı hedeflediği 600 mw kurulu
gücün yarısını zorlu enerji üretecek” diyerek ortaya koyuyor. Türkiye’de
son yıllarda en gözde sektörler arasında üst sıralara yükselen
enerjideki yatırımlar da artıyor. Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak,
şirketin üretim kapasitesini 5 yıl içinde üçe katlamayı planladıklarını
söylüyor. Zorlu Enerji, sektörün alt dallarının tamamında faaliyet
gösteriyor. Ancak şirket ağırlıklı olarak yurtiçinde ve yenilenebilir
kaynaklara dayalı yatırımlarla büyüme stratejisini benimsiyor. Ak, bir
yandan mevcut lisansları hayata geçirmeye çalışırken diğer yandan da
yerli kaynaklarda yeni fırsatları araştırdıklarını vurguluyor. Zorlu
Enerji’nin mevcut portföyünde kurulu gücünün yüzde 35’i yenilenebilir
enerji kaynaklarından oluşuyor. Ancak Zorlu Enerji’nin genel müdürü
Sinan Ak, grup olarak yenilenebilir enerji alanındaki büyüme hedefini
gerçekleştirmek üzere yoğun çalışmalar yürüttüklerini belirtiyor.
Türkiye, jeotermal potansiyeli açısından Avrupa’da ilk üç, dünyada ise
ilk yedi ülke arasında bulunuyor. Ak, “Türkiye’nin 31 bin 500 MW’lık
jeotermal ısı potansiyeli yaklaşık 20 milyon ton/yıl petrole eşdeğer.
Bunun rakamsal karşılığı ise 11 milyar dolar. Jeotermal enerjinin,
teorik elektrik potansiyeli yaklaşık 2.000 kWh olmasına rağmen,
Türkiye'de elektrik üretiminin sadece binde ikisi bu kaynaktan
sağlanıyor” diyerek bu alandaki büyük potansiyele dikkat çekiyor.
Zorlu Enerji, sektörün hangi alanlarında faaliyet gösteriyor?
Zorlu Enerji Grubu olarak, 19 yıldır içinde bulunduğumuz enerji
sektöründe geniş bir hizmet yelpazesiyle sürecin her aşamasında yer alan
tek şirketiz. Elektrik üretiminin yanı sıra, elektrik, buhar ve
doğalgaz satışı, santral kurulumu ve bakımı, enerji tesislerinin
işletilmesi ve doğalgaz dağıtım hizmetleri sunarak enerjinin her
alanında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.~
Üretim kapasitesiniz nedir?
Yurt içinde bulunan santrallerimizde 771 MW kurulu güce ulaştık.
Yurtdışı santrallerimizdeki kapasiteler de eklenince bu rakam 977 MW’a
ulaşıyor. Zorlu Enerji Grubu olarak sahip olduğumuz lisanslar ve devam
eden yatırımlarımızla birlikte 5 yılda yurt içi kapasitemizin 1.300 MW,
toplam kapasitemizin de 2.800 MW’a ulaşmasını hedefliyoruz. Yurtiçi
yatırım portföyümüzde Ankara, Yalova, Bursa, Lüleburgaz ve Kayseri’de
faaliyet gösteren 5 doğalgaz santralimiz, Tokat, Eskişehir, Kars, Rize,
Erzurum, Tunceli ve Erzincan'da bulunan 7 hidroelektrik santralimiz var.
Osmaniye’de 2010 yılında faaliyete geçen Gökçedağ Rüzgar Santrali de
bize ait. Ayrıca Denizli Kızıldere’de üretimde olan bir jeotermal
santralimiz bulunuyor.
Yurtdışında nerelerde yatırımlarınız var?
İsrail’de Ashkelon bölgesinde, yüzde 25 ortağı olduğumuz 800 MW
kapasiteli Dorad Doğalgaz Çevrim Santrali’ni 2013 yılında üretime
geçirmeyi hedefliyoruz. Yine İsrail’de yüzde 42 ortaklığımız bulunan ve
toplam kurulu güçleri 175 MW olan Ashdod ve Ramat Negev santrallerinin
inşaat çalışmalarına da başladık. Aynı ülkede bir de finansman
çalışmaları süren yine yüzde 42 ortak olduğumuz 100 MW’lık Solad projesi
mevcut. 2006 yılında Pakistan Alternatif Enerji Geliştirme Kurulu
(AEDB) ile ülkenin ilk rüzgar santralini kurmak üzere anlaşma imzaladık.
Pakistan’ın güneyindeki Jimphir bölgesinde bulunan, toplam 56,4 MW
kurulu güce sahip olacak santralin 6,4 MW’lık ilk fazı 2011 yılında
üretime geçti. 50 MW’lık ikinci fazın finansman sürecinin tamamlanmasını
takiben inşaat çalışmalarına hız verdik. İkinci fazda 25 türbinin
kurulumu tamamlandı ve santrali 2013 yılında üretime almak için
çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki dönemde Pakistan projesinin
kurulu gücünü 300 MW’a yükseltmeyi planlıyoruz. Moskova’da 2005 yılında
Belediye’nin düzenlediği ihaleyi kazanarak, Moskova’nın ilk özelelektrik
santralinin temelini attık. 2012 yılının Mart ayında, Moskova’ya
elektrik, ısı ve sıcak su sağlayan 340 MW kapasiteli Tereshkovo Doğalgaz
Santrali’nin 170 MW’lık ilk fazını, kombine çevrim olarak üretime
geçirdik. Moskova’da bulunan, 340 MW kurulu güce sahip olması planlanan
ikinci santral projemiz Kojukhovo’nun 170 MW kurulu güçteki ilk faz
çalışmaları ise devam ediyor.
Yenilenebilir enerjide hangi noktadasınız?
Türkiye’de yenilenebilir enerji santrallerimiz, 262,6 MW’lık kurulu güce
sahip. Bu rakam, toplam 771 MW’lık kurulu gücümüzün yüzde 35’ini
oluşturuyor. 2015 yılına kadar kurulu gücümüzü, ağırlıklı olarak rüzgar
ve jeotermal alanındaki yeni yatırımlarımızla artırmayı hedefliyoruz. Bu
çalışmaların yanı sıra, 2012 yılında güneş enerjisine dayalı enerji
tesisi kurmak üzere lisans almak amacıyla çalışmalara başladık. 2013
yılının ortasında yapılacak başvurular için birkaç bölgede ölçümler
yaparak lisans başvurusunda bulunmayı planlıyoruz.~
En son jeotermal enerjiye büyük bir yatırım yapmıştınız. Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Jeotermal potansiyeli açısından oldukça zengin bir ülkeyiz. Avrupa'da
ilk üç, dünyada ise ilk yedi ülke arasındayız. Türkiye’nin 31 bin 500
MW’lık jeotermal ısı potansiyeli yaklaşık 20 milyon ton/yıl petrole
eşdeğer durumda, bunun rakamsal olarak karşılığı ise 11 milyar dolar.
Jeotermal enerjinin, teorik elektrik potansiyeli yaklaşık 2.000 kWh
olmasına rağmen, Türkiye'de elektrik üretiminin sadece binde ikisi bu
kaynaktan sağlanıyor. Biz de jeotermal enerji alanındaki
yatırımlarımızı, Türkiye’nin jeotermal kaynaklarının yüzde 87’sinin
bulunduğu Ege Bölgesi'nin en verimli üç sahasına yönlendirdik. Bu
sahaların başında da Türkiye'nin enerji üretim amaçlı keşfedilen ilk
jeotermal sahası olan Denizli Kızıldere geliyor. Tamamlandığında 80 MW
kurulu güce sahip olacak ülkemizin en büyük jeotermal santralinin
inşasına 2012 yılında başladık. Santral toplam 600 milyon kWh/yıl
kapasitesiyle 79 milyon ton/yıl fuel-oil ve bunun karşılığında 86 milyon
dolar/yıllık dış kaynaklı enerji giderini ikame edecek. 2013 yılında
faaliyete geçmesini hedeflediğimiz bu santralimizin yanı sıra,
Kızıldere’de ADÜAŞ ihalesi ile 30 yıllık işletim hakkını satın aldığımız
15 MW kurulu güce sahip bir santralimiz daha bulunuyor. Yeni
santralimizin de üretime geçmesiyle Kızıldere'deki kurulu gücümüzü 95
MW'a yükselteceğiz. Bu sahanın daha da geliştirilmesi için
çalışmalarımızı başlattık. Kızıldere'nin yanı sıra,
Manisa-Alaşehir ve Kütahya-Simav jeotermal sahalarında da yatırım
projelerimiz bulunuyor. 2040 yılına kadar üretim lisansımızın bulunduğu
Manisa Alaşehir jeotermal sahasında rezervuar değerlendirme ve
fizibilite çalışmalarının ardından, önümüzdeki yıl 30 MW kurulu güce
sahip olacak yeni bir santralin temelini atmayı hedefliyoruz.
Jeotermal enerji yatırımlarınızın uzun vadeli hedefi nedir?
Kütahya Simav’da ise enerji üretimi için en uygun bölgeleri saptayarak
sondaj çalışmalarına başlamak için yoğun bir çaba içindeyiz. Elde
edeceğimiz bulgular sonucunda, yatırım kararımıza yön vereceğiz. Eğer
sonuçlar öngördüğümüz gibi olursa bu bölgede 20 MW kurulu güce sahip
olacak bir santralin inşasına önümüzdeki yıl başlamak istiyoruz.
Jeotermal yatırım projelerimizi önümüzdeki üç yıl içinde faaliyete
geçirerek, jeotermal kurulu gücümüzü 275 MW’a yükseltmeyi hedefliyoruz.
Başka bir deyişle ülkemizin 2023’e kadar jeotermalde ulaşmayı
hedeflediği 600 MW kurulu gücün yarısını Zorlu Enerji üretecek.~
SEKTÖRÜN GELİŞMESİ İÇİN NELER YAPILMALI?
Ülkemizde enerji sektörünün gelişiminin önündeki en ciddi sorun, serbest
ve şeffaf bir piyasanın eksikliği. Mevcut piyasa koşulları özel sektörü
ve finans kuruluşlarını yatırıma teşvik edecek nitelikte değil.
Ülkemizde yatırımların hız kazanabilmesi için rekabete dayalı bir
yatırım ortamı ile öngörülebilir liberal bir piyasa yapısına ihtiyaç
var. Özelleştirmelerin sonuçlandırılması, yasal ve bürokratik
düzenlemelerin serbest rekabeti teşvik edecek şekilde tamamlanması
sektörümüzün liberalleşmesinin kilometre taşları arasında yer alıyor.
Özelleştirmeler ile beraber piyasalar da yeniden yapılanacak. Ancak bu
noktada özelleştirmelerin fiyat kaygısıyla değil gerçek bedelleri
çerçevesinde yapılmasının, gerek yatırımcı ve tüketicinin korunması
gerekse hizmetin sürekliliğinin sağlanması açısından, önemli olduğunu
göz ardı etmememiz gerekiyor. Bugün yaşanan belirsizlikler nedeniyle
uzun vadeli olması gereken enerji politikaları, kısa vadeli olarak
gerçekleşiyor. Bu da yatırımların gecikmesine neden oluyor.
Sürdürülebilir iş ve kazanca önem veren, sektörde kalıcı olmak isteyen
yerli ya da yabancı bir yatırımcı için bu durum ciddi engel teşkil
ediyor.
ZORLU ENERJİ'NİN GELECEK HEDEFLERİ
YERLİ VE YENİLENEBİLİR YATIRIMLAR
Yerli ve yenilenebilir yatırımlarla yurtiçinde büyümeyi hedefliyoruz.
Grup olarak yenilenebilir enerji alanındaki büyüme hedefimizi
gerçekleştirmek üzere yoğun çalışmalar yürütüyoruz. YENİ FIRSATLARIN PEŞİNDEYİZ
Bir yandan yurtiçinde mevcut lisanslarımızı hayata geçirmeye çalışırken
diğer yandan diğer yerli kaynaklarda yeni fırsatları araştırıyoruz.
Enerji sektörü çok dinamik bir sektör ve bu dinamizm içinde fırsatları
her zaman değerlendirmeye devam edeceğiz. YURTDIŞI STRATEJİSİ
Grubumuza ve sektörümüze fayda sağlayacağına inandığımız üretim ve
dağıtım özelleştirmeleri ile diğer projeler her zaman ilgi alanımızda
olacak. Gündemimizde yakın zamanda yeni bir yurtdışı yatırımı
bulunmuyor. Rusya, İsrail ve Pakistan’da devam eden projelerimizi
üretime geçirmek için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?