Anadolu’nun
en etkin iş insanlarından MUSTAFA fc BOYOAK’a göre, Anadolu girişimcisi
son 10 yılda hızlı bir büyüme yaşadı. Kendi topraklarından aldığı
rekabet avantajını yurtdışına taşıdı, ihracatla dünyayı tanıdı. Vizyonu
genişledi, markalaşmaya, ortaklığa bakışı değişti. Bugün artık Anadolulu
işadamının kendisine daha fazla güvendiğini söyleyen Boydak, önümüzdeki
dönemde ekonomide Anadolu’nun rolünün artacağı görüşünde. 10 yıl içinde
Anadolu’dan çok sayıda büyük grup çıkacağına da inanıyor ve “Bu süre
içinde Capital500’deki Anadolu merkezli şirket sayısının 2’ye
katlanacağını düşünüyorum” diye konuşuyor. Mustafa Boydak, Anadolu’nun
en etkin iş insanlarından biri... Boydak Holding gibi Türkiye’nin
devleri arasına girmiş bir grubun patronu olmanın yanında yıllardır
Kayseri Sanayi Odası Başkanı olarak sadece il değil bölge ekonomisine
yön veriyor. TOBB’da etkin bir isim olarak yer alıyor. Tüm bunlar da
Boydak’ı Anadolu ekonomisinde söz sahibi kılıyor. Bu nedenle onun
Anadolu’ya dair söylediği her söz dikkatle dinleniyor. Boydak’a göre,
son yıllarda Anadolu ekonomisi ciddi bir kabuk değişimi yaşıyor.
İhracata odaklanan ve dünyayı tanımaya başlayan Anadolu girişimcisi
artık daha marka odaklı. Ortaklıklara eskiden olduğu gibi mesafeli
durmuyor. Kendine güveni de hiç olmadığı kadar artmış durumda. Son 10
yılda Anadolu’daki girişimcilerin gelişiminin hızlandığını belirten
Boydak, “Bir taraftan Anadolu’da işadamlarımızın sermaye birikimlerinin
gelişmesi, bir taraftan Anadolu’da üretim yapıyor olmanın kolaylıkları
bu durumu sağladı. Anadolu’dan çıkan işadamlarının yavaş yavaş çeşitli
meslek örgütlerinde ve STK’larda yer aldığını görüyoruz. Eskiden bu
kadar yer almıyorlardı. Anadolulu işadamlarının kendine güveni arttı.
İnsanlar zenginleştikçe kendine duydukları güven artar, bu da doğal bir
süreç” diyor. Önümüzdeki dönemde ise Boydak, Anadolu’da daha büyük bir
hareket bekliyor. Üretimin İstanbul’dan Anadolu’ya kayacağını düşünüyor.
Farklı bir sinerjinin yaratılacağı bu ortamda da yeni büyük grupların
gün yüzüne çıkacağını belirtiyor. Kayseri Sanayi Odası Başkanı, TOBB
Yönetim Kurulu Üyesi ve Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Mustafa Boydak, son dönemde Anadolu’da yaşanan önemli gelişmeleri
Capital’e anlattı:
Capital: Bugünlerde Anadolulu iş insanlarını en çok heyecanlandıran gelişmeler neler?
- Sürdürülebilir büyüme ve istikrarlı bir ekonomi bizi çok
heyecanlandırıyor. Bu süreçte biz de bundan payımızı alacağımızı
biliyoruz. İşlerimizi koruyabilmenin ve büyütmenin yegane şartı
istikrarlı bir büyüme. Öte yandan Anadolu gözüyle baktığımız zaman komşu
ülkelerde siyasi problemlerin olmamasını daha çok istiyoruz.~
Capital: Komşularla ilişkilerde yaşanan son gelişmeler Anadolu’nun ticaret hacmini nasıl etkiledi?
- İçtenlikle söylemek gerekirse komşularımızla ticarette dramatik
düşüşler oldu. Bu da bizi rahatsız etti. Ben bu sürecin tekrar tersine
döneceğine inanıyorum. Türkiye için önemli olan kurumsal yapılardır.
İnşallah sadece Suriye ile değil, bölgedeki tüm ülkelerle dostane
ilişkilerimiz yeniden başlar. Başka ülkelerin hak hukukuna,
bağımsızlıklarına saygı duyarak bu ilişkileri götüreceğimize inanıyorum.
Dünyada yakın sınır komşularla ticaret, ülkelerin dış ticaret
hacimlerinde yüzde 65-70’lere varıyor. Türkiye’de bu rakam çok aşağıda.
Süratle ilişkilerimizi geliştirmeye, belirli yerlerde ortak yatırımlar
yapmaya ihtiyacımız var.
Capital: Dönem dönem teşviklerle Anadolu’da yatırım ortamı canlanıyor... Son durum nedir?
- Son dönemde ortaya konan yatırımlara gelen teşvik, Anadolu’yu biraz
daha heyecana sevk etti. Anadolu’da Kayseri, Konya, Denizli, Gaziantep
ve Adana gibi kentlerimiz sanayi ve ticaret hayatında öne çıkıyor. Ama
bunun yanında Yozgat, Kırşehir ve Adıyaman gibi kentlerimizde hala
sanayileşmenin ihtiyaç duyulan seviyede olmadığını görüyoruz. Bu tür
kentlerimizin sayısı 40’ı buluyor. Bu dönemde hükümetin yaptığı iyi
işlerden bir tanesi teşvik düzenlemesi oldu. Bu benim iş hayatına
girdiğim 25 yıllık süreç içindeki en kapsamlı düzenleme diyebilirim. Bu
sayede gelişmemiş kentlerimizdeki yatırımlar biraz daha harekete
geçebilir diye düşünüyorum•
Capital: Yatırım iştahı konusunda nasıl bir dönemdeyiz?
- Anadolu’daki girişimcilerimizin yatırım yapma azmi ve heyecanı yeterli
noktaya geldi. Ancak bu, yatırımlarımızı hızla artıracağımız bir dönem
değil. Yüksek büyümeden daha düşük bir büyüme dönemine geçtik. Bu yıl
yüzde 4 gibi bir büyüme gerçekleşecek. Bu da doğru bir politika. 5-6 ay
daha kemerleri sıkalım, bunun mükafatını ilerde görürüz. Şimdi
Anadolu’daki yatırımcı ve sanayicilerimiz için biraz evin içini
toparlama zamanı. Mevcut işlerimizde eksiklerimiz söz konusu... Bu dönem
fırsat yaratabilir. Peki biz ne yapıyoruz? Verimliliğimizi artırıyoruz,
otomasyona yönelik neler yapılabilir onlara göz atıyoruz, iş
planlarımıza, nakit akışımıza, borçlanma planlarımıza bakıyoruz. Bu
süreçte iş dünyası, özellikle borçlanmalardan kısa vadeli olarak
kaçınmalı. 2013’ün ikinci yarısından itibaren tekrar yatırımları
hızlandıracağımız bir döneme geçeceğiz.
Capital: Türkiye’de “krizi teğet geçti” denildi. Anadolu’da ilk defa mı yatırımlarda temkinli döneme geçiliyor?
- 2009, bizim küçüldüğümüz bir yıl oldu. Türkiye etkilenmedi denildi ama
yüzde 5 niye küçüldü? 2008’de sıfıra yakın büyüdük. 2009’da yüzde 5
küçüldük. Dış gelişmelerden ciddi anlamda etkilendik. Bugün durum aynı
değil. Bugün biz bilerek küçülüyoruz. Ekonomi yönetimi bunun farkında.
Bilerek soğutma çalışmalarına başladı. Bunu da doğru buluyoruz. Bu
süreçten dayanma gücümüzü artırmış olarak çıkacağız.
Capital: Son dönemde Anadolu’dan çıkan girişimcilerin büyüme performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Büyüme hızları artıyor mu?
- Evet artıyor. Tabii Anadolu’daki şirketlerin biraz daha hızlı büyüyor
olması gayet doğal. Çünkü daha küçükler. O yüzden daha hızlı büyüme
sürecinde olabilirler. Türkiye’nin bu tarafındaki şirketlerin ölçek
olarak hala daha çok eksiği bulunuyor. Büyüyecek daha çok yer var.~
Capital: Anadolu’da hangi sektörler öne çıkıyor? Yatırımcıların gündeminde hangi sektörler var?
- Bugün daha çok otomotiv, beyaz eşya, elektronik eşya gibi sektörler
gündemde. Mobilya ve seramik de zaten Anadolu’nun önemli sektörleri.
Makine, elektrik elektronik ürünler, enerji altyapı ürünleri,
telekomünikasyona yönelik altyapı ürünleri ve ara mamul üretimleri gözde
sektörler.
Capital: Yatırım yapmak istediğiniz coğrafyalar değişti mi?
- Zaman zaman “Avrupa öldü, Avrupa’dan kaçalım” yorumları yapılıyor. Ben
buna katılmıyorum. Avrupa hala bizim için ticaretimizde yüzde 45-50
payı olan çok önemli bir pazar.Bir defa yüzümüzün Avrupa’ya dönük olması
gerektiğini düşünüyorum. Teknolojide, verimlilikte kat edeceğimiz çok
mesafe var. Bunların merkezi de Avrupa. Yakın komşularımızı, özellikle
Irak’ı hiçbir zaman göz ardı etmemimiz lazım. Afrika ve Amerika’da da
kendimizi geliştirmeliyiz. Endonezya, Malezya ve Singapur’u ihmal
etmememiz gerek. Çin ve Hindistan bizim için hala en büyük
potansiyellerden bir tanesi. Buralarda akıllı politikalarla ticari işler
yaparken, dış politikada hata yapmadan yürümeliyiz.
Capital: Son dönemde çok sayıda yabancı yatırımcının kafileler
halinde Anadolu’da yatırım yapmak için ziyaretlerde bulunduğunu
duyuyoruz... Anadolu’ya yabancı ilgisi arttı mı?
- Türkiye özellikle Uzakdoğu’dan gelen şirketlerin buralardaki
hakimiyetleri için önemli bir nokta. Yatırımcının gelmemesi için bir
sebep yok. Ama bu, hemen Anadolu’dan başlamaz. Önce batı kentlerimizden,
İstanbul’dan başlar. Zaten gelen yatırımların ciddi bir bölümü
İstanbul’dan bu tarafa doğru geliyor. Nasıl ki sanayi oradan doğdu, bu
tarafa doğru geldi, sermaye de bu şekilde yolculuk ediyor.
Capital: Son yıllarda Anadolu’dan çıkan girişimcilerin vizyonlarında nasıl bir değişim oldu?
- 2001-2002 yılında 30 milyar dolarlık ihracatımız varken bugün 150
milyar dolarlık ihracattan bahsediyoruz. İhracat, bizim gözümüzü açtı.
Dünyayı tanımaya başladık. İletişim araçlarıyla beraber markalaşmayı
anladık. Artık daha marka odaklı, daha fazla girişimcilerin olduğu bir
coğrafya olduk.
Capital: Anadolu sermayesi daha muhafazakar, daha içe kapanık
olarak algılanır. Bu yapıda nasıl bir kırılma oldu? Örneğin ortaklıklara
bakış, yabancı ortaklıklarla ilerleme konusuna bakış değişti mi?
- Evet. Öyle algılanıyordu, böyle empoze edildi topluma. Sermaye sadece
belli tutucu, dünyayı bilmeyen insanların elinde sanıldı. Anadolu’nun
her köşesinde ayrı bir vizyon var. İnsanlar özel hayatıyla iş hayatını
karıştırmıyor. Ben özel hayatımda dindar olabilirim ya da dinle alakam
olmayabilir. Günlük hayatta hoşlandığım hoşlanmadığım şeyler olabilir.
Ama iş hayatının kuralları belli, herkese hizmet etmek
mecburiyetindeyiz. “Müşteri segmentimiz şudur budur, şuradan buradan
olmayan müşterimiz olamaz” anlayışı kırıldı. Meslek örgütlerinin,
özellikle TOBB’un bunda çok katkısı var. TOBB’da hiçbir zaman ayrım
yapılmıyor. Ben yapı olarak demokrat biriyim, herkese saygı duyarım. İş
hayatında en yakın çalışma arkadaşlarımızın, ortaklarımızın yaptığı işe
bakarız. Hangi cemaatten, etnik gruptan olduğuna bakmayız. Türkiye’nin
önündeki en büyük risklerden biri ayrımcılık. Buna topyekun karşı
durmalıyız. Bunun da önderliğini iş dünyasının yapması lazım.~
Capital: Anadolu merkezli şirketlerde yeni nesiller daha eğitimli
olarak iş başına gelmeye başladı... Bu Anadolu sermayesine bakışta
nasıl bir fark yarattı ya da yaratacak?
- Biz veliler iletişim olanağı arttıkça vizyonumuz gelişiyor, dünyayı
daha fazla algılıyoruz. Çocukları gönderdik, onlar yavaş yavaş iş başına
geliyor. Gençlerimiz, daha bilinçli, işe daha yatkın ve daha hızlı
çözüm üreten bir yapıda. Tabii bu durum biraz aileye göre değişiyor. Ama
ortalama olarak baktığımızda genç arkadaşlarımızın bize olağanüstü
katkıları var. Onların katkılarını ileriki yıllarda daha iyi
anlayacağız.
Capital: Ne sıklıkla İstanbul’a gidiyorsunuz?
- Haftada bir...
Capital: Peki İstanbul’da iş insanlarıyla bir araya geldiğinizde size en çok ne konuda danışıyorlar?
- TOBB’un yönetim kurulundayım, Kayseri Sanayi Odası’nın başkanıyım. Bu
nedenle en çok Anadolu’da nasıl iş yapılır diye soruyorlar. Genel
merkezimizin gerçekten Kayseri’de mi olduğunu soruyorlar. Aile içindeki
hiyerarşimizi merak ediyorlar. Sanayide ayrı ayrı noktalara yatırım
yapıyor olmamız çok pozitif bulunuyor. Bunları da dilim döndüğünce
anlatıyorum.
Capital: İstanbul’un gündemi ile Anadolu’nun gündemi farklı mı?
- Zaman zaman gündemlerin farklılaştığı oluyor ama genel olarak
gündemler birbirine benziyor. Mesela bizim Kayseri’de yatırım yeri, arsa
temini gibi konular konuşulurken İstanbul’da finansman temini gündemde
olabiliyor.
Capital: Üretim İstanbul’dan Anadolu’ya kayıyor. Bu Anadolu’yu nasıl etkiler? Anadolu bu rekabete hazır mı?
- Oradan gelecek tesislerle buradaki mevcut tesisler arasında önemli bir
sinerji yaratılır. Bu durum rekabet yaratsa da güzellik de katar. İyi
bir rekabetin tüketiciye yararı olur.
Capital: Rekabet açısından burada olmanın sağladığı avantajlar var mı?
- Kayseri’de, Anadolu kentlerinde arsa metrekare birim maliyetleri çok
ucuz. Nitelikli insan kaynağı bulmak kolay. Ulaşım altyapısı gayet iyi.
Capital: Anadolu’da önümüzdeki 5-10 yılda nasıl bir kabuk değişimi yaşanacak?
- Zenginlik tabana daha da yayılacak. Anadolu’daki kentlerimiz daha da
zenginleşecek. 81 vilayetimiz var. Ancak Türkiye’yi sırtlayan vilayet
sayısı ancak 30. Esas meselemiz geri kalan 50 tanede neler
yapabileceğimizi ortaya koymak. Kentlerin nüfusu azalıyor. Oralardaki iş
olanaklarını artırıp, insanlarımızın zenginleşmesini sağlamamız
gerekiyor.~
Capital: Capital500’deki Anadolu merkezli şirket sayısı gelecek 10 yılda yüzde kaç artar?
- 2’ye katlanır.
Anadolu'nun gelecek gündeminde neler var?
1- İstanbul’da hizmet sektörlerine odaklanılırken üretim Anadolu’ya
kayacak. Teşvik düzenlemesiyle gelişmemiş kentlerimizde yatırımlar biraz
daha harekete geçebilir. 2- Bu dönem, Anadolu’daki yatırımcı ve sanayicilerimiz için biraz evin içini toparlama zamanı. 3- Bu dönemde verimliliğimizi artırıyoruz, iş planlarımıza, nakit akışlarımıza, borçlanma planlarımıza bakıyoruz. 4- 2013’ün ikinci yarısından itibaren tekrar yatırımları hızlandıracağımız bir döneme geçeceğiz. 5- Anadolu’da makine, enerji altyapı ürünleri, telekomünikasyona yönelik altyapı ürünleri gözde sektörler. 6- Yakın komşularımızı, özellikle Irak’ı hiçbir zaman göz ardı etmememiz lazım. 7- Afrika ve Amerika’da da kendimizi geliştirmeliyiz. Uzak ülkeler bizim için potansiyel. 8- Önümüzdeki 5-10 yıl içinde Anadolu’dan büyük gruplar çıkacak. 9- Önümüzdeki dönemde Anadolu’da zenginlik tabana daha da yayılacak. Anadolu’daki kentlerimiz daha da zenginleşecek. 10- Capital500’deki Anadolu merkezli şirket sayısı gelecek 10 yılda 2’ye katlanacak. 11- Yeni neslin bize olağanüstü katkıları var. Onların katkılarını ileriki yıllarda daha iyi anlayacağız.
“ÜRETİM ANADOLU'YA KAYACAK"
DOĞAL SÜREÇ
Üretimin İstanbul’dan Anadolu’ya kayması doğal bir süreç. İstanbul’da
üretimin ağırlığı azalacak ve hizmet sektörlerine yoğunlaşılacak. Biz
hala sanayi ve üretim tarafındayız. Şimdi markalaşma tarafına da girdik. KALİTE ÖNE ÇIKIYOR
Dünyada kalite öne çıkıyor. Türkiye’de kalite standartlarını yakalayan,
teslimat kolaylığı sağlayan sanayi işletmeleri iş yapıyor. Asya’da
Çin’de bizim gibi sanayileşmiş ülke yok. ŞANSIMIZ YÜKSEK
Onun için şansımız yüksek. Öte yandan İstanbul’da hizmet sektörlerine
odaklanılırken üretim buraya kayacak. Dünyada da böyle olmuş...
İngiltere tekstilin merkeziydi şimdi tekstilin tasarım merkezi haline
geldi. İstanbul’da gayrimenkul fiyatları yükseldikçe üretimin ağırlığı
buraya kayacak. Kendi aramızda güzel bir koordinasyon olacak. Burada
üretilecek, orada dünyaya satılacak.~
“ANADOLULU İŞADAMININ KENDİNE GÜVENİ ARTTI"
SERMAYE TABANA YAYILIYOR
Anadolu’da sanayi üretimi öncelikle küçük işletmelerde başladı. Sonra
orta ölçeklilere geçti, şimdi büyük ölçekli şirketlerin olduğu bir
Anadolu var. Sermayenin tabana yayılması sadece son 10 yılın işi değil.
Sermaye 50’lerden itibaren Türkiye’de tabana yayılma anlayışı içinde. 10 YILDAKİ HIZLANMA
Tabii son 10 yılda bu gelişme hızlanmış olabilir. Bir taraftan
Anadolu’da işadamlarımızın sermaye birikimlerinin gelişmesi, bir
taraftan Anadolu’da üretim yapıyor olmanın kolaylıkları bu durumu
sağladı. Anadolu’dan çıkan işadamlarının yavaş yavaş çeşitli meslek
örgütlerinde ve STK’larda yer aldığını görüyoruz. SOSYAL ETKİNLİK ARTIYOR
Eskiden bu kadar yer almıyorlardı. Anadolulu işadamlarının kendine
güveni arttı. İnsanlar zenginleştikçe kendine duydukları güven artar, bu
da doğal bir süreç. Bunu gözlemliyoruz. Diğer taraftan
sermayedarlarımız, ülkeye sadece üretimle fayda sağlanmayacağını
anlıyor. Sosyal faaliyetlerle örnek olma anlayış bugünlerde önem
kazanıyor.
"EMİN ADIMLARLA GELEN ÖNEMLİ GRUPLAR VAR"
HAYAL KURAN İNSANIM
Dünyada en ucuz şey hayal kurmak. İş hayatımda her dönem hayal kuran bir
insan oldum. Hayallerimle geldim, iyi kötü yaptığımız oldu,
yapamadığımız oldu. Türkiye’nin risklerini tabana yayması lazım. 700-800
bin kilometrelik coğrafyadan bahsediyoruz. ZENGİNLİĞİ TAŞIMAK
Türkiye’de zenginliğin yüzde 5’lik kısmının 40 bin kilometrelik bir
alana sıkışıp kalması sizce mümkün mü? Bizim bu zenginliğimizi
Türkiye’nin başka yerlerine taşımamız lazım. Yurtdışında, örneğin
Amerika’da dünya çapında bir şirketin genel merkezi küçük bir kasaba
olabiliyor. KİMLER GELİYOR?
Ben de büyük grupların, markaların merkezlerinin Samsun’da, Kayseri’de,
Denizli’de olduğu bir Türkiye hayal ediyorum. 10 yıllık bir süreç içinde
bunları da yavaş yavaş göreceğiz. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde
Anadolu’dan büyük gruplar çıkacak. İsim vermek doğru olmaz ama
Kayseri’den, Konya’dan, Denizli’den, Samsun’dan, Kahramanmaraş’tan,
Gaziantep’ten çok emin adımlarla gelecek arkadaşlarımız, gruplarımız
var.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?