Bridgestone Corporation ve Sabancı
Holding ortaklığında 28’inci yılını
geride bırakan lastik üreticisi Brisa,
yüzde 33 pazar payıyla yoluna devam
ediyor. Yüzde 9,4 ile dünya ortalamasının
çok üzerinde büyüme gösteren Türkiye
lastik pazarında 2015 sonunda 22,4 milyon
adetlik satış oldu. Bunun 6,6 milyon adedi ise
Brisa’ya ait.
Şirketin iç pazarda gösterdiği bu başarılı performans,
yurtdışına da ilham vermiş durumda.
Eylül 2015’te genel müdürlük koltuğuna oturan
Yiğit Gürçay’ın büyüme planında Brisa’nın iç pazardaki
güçlü konumunu korumak ilk sırada yer
alıyor. Diğer hedef ise yurtdışına dönük. Lassa’yı
global bir oyuncu noktasına taşıyacaklarını vurgulayan
Gürçay, “Lassa’yı bir dünya markası yapmak adına önümüzde çok ciddi fırsatlar var”
diyor ve ekliyor:
“Yurtdışı stratejisi olarak kendimize şöyle bir
plan yaptık: 5 yıllık süre içinde belirlediğimiz 10
ülkede Lassa’yı ilk 10 oyuncu arasına sokmayı
hedefliyoruz. Odaklandığımız ve fırsat gördüğümüz
pazarlar İspanya, Fransa, Yunanistan, Balkanlar,
Çin, Güney Kore, Kuzey Afrika ve İran
gibi geniş bir coğrafyayı kapsıyor.”
“Pazarın üçte birine hakim bir marka olarak
her zaman pazarın üzerinde büyüdük. Büyümeye
de devam ediyoruz” diyen Gürçay, içeriye
dönük büyümenin nereden geleceğini ise şöyle
özetliyor:
“Söz konusu büyümeyi hem iki büyük markamız
Bridgestone ve Lassa ile hem de son dönemde
odaklandığımız Dayton markamızla sağlayacağız. Dayton bizim ucuz segmentteki markamız.
Dayton’dan büyümemize önemli bir katkı olacağını
öngörüyoruz.”
1 Eylül 2015’ten bu yana lastik sektörünün lideri
Brisa’nın kaptan köşkünde oturan Yiğit Gürçay
ile lastik pazarındaki gelişmeleri, rekabetteki
son durumu konuştuk:
* Daha çok hızlı tüketim ve ilaç sektöründe
tecrübeli bir isimsiniz. Neden sektör değiştirdiniz?
Genel müdür oluş sürecinizi anlatır mısınız?
Evet, benim yöneticilik kariyerim, hızlı tüketim
ve ilaç ağırlıklı denebilir. 20 yılı bulan kariyerimde,
bu iki sektörde yurtiçi ve yurtdışı çeşitli
görevlendirilmelerim oldu. Aslında yaklaşık 1 yıl
önce Brisa’ya geçişim köklü bir sektör değişimi
olarak görülebilir. Bu geçiş tamamen tesadüf diyebilirim.
İş dünyasında network çok önemli. Bu
network sayesinde Sabancı Grubu’ndan isimlerle
tanışma fırsatımız oldu. İyi bir fırsat olacağını
düşündüm. 20 küsur yıllık kariyerimin son 8 yılı
hariç diğer kısımları ağırlıklı olarak tüketim, pazarlama,
tüketici odaklı ürünlerle ilgiliydi. Açıkçası
böyle hızlı değişimleri, farklılıkları severim.
* Gelmeden önce Brisa’yı nasıl bilirdiniz?
Geldiğinizde nasıl bir şirket buldunuz?
Brisa’yı çok pozitif algılıyordum. Sektörle
ilgili bilgilerim bir tüketicinin bilgisinden fazla
değildi. Ama şirkete bakışım şuydu: Kendi alanında
lider, inovatif, güçlü bir marka. Tabii öncesinde
ciddi bir araştırma yaptım. Görüşmelerim
oldu. Dışarıdan gördüğüm şirketle geldiğimde
bulduğum şirket arasında çok fark yok aslında.
Pazarında lider, çok güçlü, markası kuvvetli ve
inovatif bir şirket. Önemli yatırım hedefleri ve
genişleme planları olan bir şirket. Zaten görevi
devraldığımda bu büyüme planlarına dair belli
adımlar da atılmış durumdaydı. İmaj olarak beklediğimi
buldum diyebilirim. ~* Göreve başlarken size nasıl hedefler verilmişti?
Hangi şirkette veya sektörde olursam olayım,
her zaman uyguladığım bir metodoloji vardır.
Öncelikle “Riskler ve fırsatlar neler? Nereye
gidebiliriz? Şirketin güçlü yönleri neler?” diye
bakarım. Böyle bakınca Brisa’nın Türkiye içinde
çok güçlü bir şirket olduğunu görüyorum. Hem
ticari hem tüketici segmentinde böyle. Öncelikli
hedef, bu kadar güçlü olduğumuz iç pazarda,
bu gücü ve konumu korumak. Fırsatlar olarak
bakarsak Lassa markamızın ihracatının desteklenmesini
görüyorum. Lassa markamızla yapılan
ihracatın artması, daha farklı ülkelerde, daha
ciddi boyutlarda oyuncu olmak anlamında ciddi
fırsatlar var. Dolayısıyla benim iki ana ticari
hedefim var: İlki, Türkiye’deki liderliği devam
ettirmek. İkincisi de Lassa’yı belli ülkelerde ve
pazarlarda dünya markası olabilecek bir üst konuma
taşıyabilmek.
Tabii tüm bunların yanındaki değişmeyen
ödevlerimizden biri de her zaman sürdürülebilir
ve verimli büyümeye devam etmek. Benim ana
hedefim, tüm bu karışımı en iyi biçimde bir araya
getirip ticari ve kârlı bir büyüme sağlamak.
* Peki 10 ayda bunların ne kadarını yapabildiniz?
Organizasyonel değişikliklere gittiniz mi?
Zaten belli bir momentumu olan, belli bir
hızda büyüyen bir şirketten bahsediyoruz. Ben
geldiğimde halihazırda başarılı bir gidişat ve işleyiş
vardı. İlk birkaç ayımız teşhisi koymakla geçti.
Organizasyonel anlamda çok fazla değişiklik
yapmadım. Zaten ben öyle “Ekibimle gelirim”
şartını öne süren tarzı bir yönetici değilimdir.
Öyle bir kültürüm hiç olmadı. Şuna inanıyorum:
İşlerin başarılı olması için her organizasyonun
içinde bulunması gereken belli yetkinlikler vardır.
Sonuçta Brisa organizasyonunda da işin birkaç
kritik ayağı var. İlki ticari segment, diğeri
tüketici segmenti, üçüncüsü de ihracat. Tüketici
işi olarak bakarsak, aslında herhangi bir hızlı
tüketim sektöründen farklı değil. Ne satarsanız
satın, ister ilaç ister gıda ister lastik olsun, önemli
olan tüketicinizi anlamak, ona dokunmaktır. Dolayısıyla
işin bu tarafı sanayiyle çok ilgili değil.
O nedenle aramıza bu kökenden gelen yeni bir
genel müdür yardımcısı aldık.
Zaten Brisa yıllar içinde bu büyümeyi gerçekleştirmiş
çok iyi bir ekibe sahip. Dolayısıyla içerideki
insan kaynağını ve gücü değerlendirmek
bence çok daha önemli. Asıl önemli olan doğru
insanları, doğru yerlere yerleştirerek büyümeye
devam etmek.
* 2015 yılı Brisa açısından nasıl geçti? Hedefler
yakalandı mı?
sonunda yüzde 9 büyüme yakaladık. Kârlılık
hedeflerimize ulaştık. Ocak-Aralık 2015 döneminde
bir önceki yılın aynı dönemine göre satış
gelirini yüzde 6,4 artışla 1 milyar 802 milyon
TL’ye çıkardık. Şirketin aynı dönemde esas faaliyet
kârı yüzde 10 artarak 291 milyona yükselirken
net dönem kârı yüzde 3 artışla 192 milyon
TL oldu. Brüt kâr seviyesinde geçen yıla
göre yüzde 15,2 artış oldu. Brüt kârlılık oranı
da 2015’te yüzde 31,2 ile geçen yılın 2,4 puan
üzerinde gerçekleşti. Bu olumlu gerçekleşme
FAVÖK seviyesinde de devam ederek geçen
yıla göre sağlanan yüzde 7,2 oranında artışla
352 milyon TL’ye ulaştı.
* İlk 6 aya göre 2016 nasıl geçiyor?
2016 yılı ilk 3 ayda toplam satış gelirlerimizi
bir önceki yıla göre yüzde 3,3 artırarak 402
milyon TL’ye çıkardık. Esas faaliyet kârımız 45,8
milyon TL’ye yükselirken, net dönem kârımız
22,5 milyon TL olarak gerçekleşti. Brüt kâr seviyesi geçen yıl aynı döneme göre yüzde 21 artış
sağlarken, brüt kârlılık oranı da yüzde 31,7 ile
geçen yılın 4,7 puan üzerinde gerçekleşti. Brüt
kârlılık seviyesindeki olumlu gerçekleşme FAVÖK
seviyesinde de devam etti. Geçen yılın aynı
dönemine göre sağlanan yüzde 10’luk artış ile
FAVÖK 61 milyon TL tutarında büyüklüğe ulaştı.~* 2016 ve sonrasına dönük büyüme hedefinizde neler var? Büyüme nereden gelecek?
Aslında burada asıl baktığımız, piyasanın
üzerinde büyüme sağlayıp sağlayamadığımız.
Pazarın üçte birine hakim bir marka olarak, pazarı
domine eden bir oyuncu olarak, her zaman
pazarın üzerinde büyüdük. Büyümeye de
devam ediyoruz. Bu hedefimiz hem ticari hem
tüketici segmenti için geçerli. Söz konusu büyümeyi
hem iki büyük markamız Bridgestone ve
Lassa ile hem de son dönemde odaklandığımız
Dayton markamızla sağlayacağız. Dayton bizim
ucuz segmentteki markamız. Dayton’dan büyümemize
önemli bir katkı olacağını öngörüyoruz.
Bunun dışında yurtdışında Lassa ihracatıyla
sağlamayı hedeflediğimiz büyüme var. Burada
da yüzde 1-2 büyüyen Avrupa lastik pazarının
çok üzerinde büyüme hedefliyoruz.
* Pazar lideri olarak hangi segmentte daha
güçlüsünüz?
Portföyümüzde dengeli bir dağılım var.
Ciromuzun yüzde 30’u tüketici segmentinden,
yüzde 30’u ise ticari segmentten geliyor. Geri
kalan da otomobil ve ticari araç üreticilerine direkt
yaptığımız OE segmentidir.
Pazardaki her üç lastikten biri Brisa’nın markasıdır.
Hatta üst segmente bakıldığında 2 lastikten
biri bizimdir. Brisa olarak, ticari araçlar
segmetinde diğer segmentlere göre daha iyi bir
satış performansı sergiliyoruz. Ticari araç lastikleri
segmentinde pazarın üzerinde büyüme kaydettik ve müşterilerimize sunduğumuz değer
zincirini yeniden şekillendirdik. Müşterilerimize
daha yakın olmayı sağlayan perakende kanalına
ve onlara sunduğumuz hizmetleri çeşitlendirme
çalışmalarına ağırlık vererek alternatif kanalları
güçlendirme çalışmalarına başladık.
Müşterilerimizin hızlı bakım ve lastik seçimlerinde
ilk tercih olmak hedefiyle müşterilerimize
dokunan, kalıcı fark yaratan hizmetler
sunarak sektördeki öncü konumumuzu güçlendirmek
en büyük önceliğimiz. Pazarı yakından
takip ederek, rekabetçiliğimizi koruyarak bütün
satış kanallarımızı verimli yöneterek iş ortaklarımızla
omuz omuza etkin bir oyuncu olmaya
devam edeceğiz.
* Yurtdışındaki konumunuz nasıl? İhracat
olarak hangi pazarlarda varsınız?
İşimizin yaklaşık yüzde 25’i ihracat. Toplam
70 ülkede ürünlerimiz satılıyor. İhracat bizim
için yıllar içinde ciddi biçimde büyüyen, piyasanın
üzerinde ve çift haneli büyümeyi hedeflediğimiz
bir alan. Dış pazarlarda Lassa markamızla
varız. Şu anda Brisa yurtdışı satış gelirleri 173
milyon dolar tutarında. Lassa’yı bir dünya markası
yapmak adına önümüzde çok ciddi fırsatlar
var. Ama tabii yurtdışı devasa bir pazar. Satışımızın
olduğu 70 ülke içinde yüzde 6-7 gibi ciddi
bir paya sahip olduğumuz ülkeler de var, yüzde
0,5 pazar payı aldıklarımız da. Dolayısıyla dış pazar performansını tek bir potada yorumlamak
sağlıklı olmayacaktır.
Şöyle bir yurtdışı planı yaptık: 10 ülkelik bir
hedef pazar listesi çıkardık. Bu ülkelere odaklanacağız.
Yurtdışı hedef dediğimizde, 5 yıllık süre
zarfında belirlediğimiz bu 10 ülkede Lassa’yı ilk
10 oyuncu arasına sokmayı hedefliyoruz.~* Hangi pazarlara odaklanacaksınız?
Odaklandığımız ve fırsat gördüğümüz pazarlar
İspanya, Fransa, Yunanistan, Balkanlar,
Çin, Güney Kore, Kuzey Afrika ve İran gibi geniş
bir coğrafyayı kapsıyor. İran’da doğru bir
stratejik ortaklıkla yatırımlara başladık. Bu yıl
20’yi aşkın mağaza sayısına ulaşacağız. Önümüzdeki
yıl da bu rakamı 40’lar seviyesine çıkarmayı
hedefliyoruz. Bu da bize İran’da yaklaşık
400 bin lastiğe ulaşan bir potansiyel veriyor.
Toplama bakarsanız, Türkiye’de 6,6 milyon adet
lastik satıyoruz. 400 bin rakamı tek bir ülke için
önemli bir potansiyel.
* Yurtdışı hedeflerde hangi noktadasınız?
Lassa, 2016’nın ilk çeyreğinde Avrupa
pazarının üzerinde bir büyüme sağlayarak yıla
olumlu bir başlangıç yaptı. Özellikle İspanya
pazarında sektör performansının çok üzerinde
bir büyüme kaydetti. Mısır, Libya, BDT ülke pazarlarındaki
finansal sorunları, İran, Fas ve Asya
Pasifik pazarındaki fırsatlarla dengeledi ve bu
gelişmelerle Lassa uluslararası toplam binek satış
adetlerinde büyüme elde edildi.
Lassa satış noktaları sayımız 130’u geçti.
İspanya’da Barcelona ve Almanya’da Berlin’de
ilk mağazalarımızı açtık. Geçen yıl hemen hemen
her ay yeni bir Lassa mağazası açıldı.
* Peki yatırım hedefleriniz neler?
Şirketimizin kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiğimiz
fabrika yatırım tutarı 1 milyar
doları geçti. Bu yatırımın 307 milyon dolarlık
kısmını, son 5 yılda İzmit üretim tesislerimizde
hayata geçirdik.
İzmit tesislerimizde yenileme yatırımlarımız
devam ederken, 300 milyon dolarlık başlangıç
yatırımıyla, 2018’de devreye almayı hedeflediğimiz
binek ve hafif ticari araç lastik üretimi yapacak
Aksaray fabrikamızın yatırımı da tüm hızıyla
devam ediyor. Yeni tesisimizle 2018 yılında,
toplam üretim kapasitemizi yüzde 30 artırmayı
hedefliyoruz.
Şirketimizin 2016 yatırım hedefi, 120-140
milyon doları yeni kurulmakta olan Aksaray
fabrikasıyla ilgili olmak üzere toplam 170-190
milyon dolardır.
* Uzun vadeli hedefte Brisa’yı nerede görüyorsunuz?
Uzun vadeli hedefimiz Türkiye piyasasındaki liderliğimizi korumak. Yurtdışı hedef ise
belirlediğimiz 10 ülkede ilk 10 oyuncu arasına
girmek. Tüm bunları yaparken tasarrufa, verimliliğe
odaklanarak kârlı büyümeyi sürdürmeyi
amaçlıyoruz.~“İÇ PAZAR HIZLI BÜYÜYOR”
BÜYÜME YÜZDE 9,4 Türkiye lastik pazarı, 2015’te bir önceki yıla
kıyasla yüzde 9,4 büyüdü. Yaklaşık 22,4 milyon adede ulaştı. Son
7 yılda büyüme rakamlarına baktığımızda Türkiye pazarı, dünya
ortalamasının çok üzerinde büyüme kaydetti. 2016 Ocak-Mart
döneminde ise lastik pazarı bir önceki yılın ivmesiyle büyümeye
devam etti. Büyüme ana olarak ağır ticari araç lastikleri
segmentinden geldi. Trend halen bu şekilde devam ediyor.
POTANSİYEL YÜKSEK Türkiye araç parkı son 10 yılda yüzde
75 büyüme sağladı ve 15 milyonun üzerine çıktı. Avrupa’da
1.000 kişiye düşen araç sayısı binekte 444 iken Türkiye’de
henüz 127. Ticaride ise Avrupa’da 67 iken Türkiye’de 58. Araç
parkı yaşı ise yine bir potansiyeli gösteriyor. Ortalama yaş
binekte Avrupa’da 9,7 iken Türkiye’de 12 ve ticaride 12,5’e
karşılık 13,7 şeklinde. Bu rakamlar Türkiye’de lastik endüstrisinin
orta ve uzun vadede yüksek bir büyüme potansiyeline sahip
olduğunu gösteriyor.
BİNEKTE YENİ TREND Binek otomobil lastiklerinde bir değişim
yaşanıyor. 5 yıl önce binek lastik pazarının yüzde 70’i küçük
jantlar iken şimdi bu oran neredeyse çok daha düşük oranlarda.
Otomotiv üretimi ve yeni otomobillerdeki büyük jant tercihi lastik
pazarını da etkiliyor. 15 inç’te bir geçiş süreci yaşanıyor, 16 inç
ve üstü janta yönelim var. Bunun da nedeni, gerek otomotiv,
gerekse lastik teknolojisinde yaşanan gelişmeler. Orta vadede,
orta segment 4x4 araçların da pazarda rağbet görmesini ve
dolayısıyla 4x4 lastik pazarında da bir artış olacağı düşünülebilir.
“TÜKETİCİ FİYAT ODAKLI”
EĞİLİMLER NASIL? Perakende sektöründeki genel eğilim, lastik
pazarının tüketici segmentinde de kendini gösteriyor. Yani tüketici,
tasarruf motivasyonuyla fiyat odaklı bir eğilime girmiş durumda. O
nedenle “tüketici segmenti” dediğimiz binek araç segmentindeki
büyüme, ticariye göre biraz yavaşladı. Asıl hızlı büyümenin ucuz
segmentte olduğunu görüyoruz.
BÜYÜME NEREDE? Biz de bu yılbaşında ucuz segmentteki Dayton
markamıza odaklandık ve düşük fiyatlı segmente dönük yoğun bir
pazarlama faaliyetine başladık. Ucuz segmentte çok fazla oyuncu var
ve rekabet de çok yoğun. Toplam lastik pazarının yüzde 37’sini ucuz
segment oluşturuyor. Brisa olarak daha önce bu kategoride ciddi bir
varlığımız yoktu. Burada genelde daha ufak çaplı yerli markalar, Çinli
ve diğer Uzakdoğulu üreticiler var. Bu yıl itibarıyla Dayton markasıyla bu
segmente de odaklanacağız.
TİCARİDE ÇOK FARKLI Ticari taraftaki durum ise tüketici segmentinden
çok farklı. Orada fiyat odaklı değil katma değer odaklı bir rekabet söz
konusu. Ürettiğimiz yenilikçi ve inovatif lastikler eğer ticari müşterimize
yakıt tüketiminde bir tasarruf ve verimlilik sağlıyorsa, bunu tercih ediyorlar.
Dolayısıyla ticari iş ortaklarımıza dönük tamamen farklı bir iş modelimiz
var. Pazarın o tarafındaki rekabette AR-GE ile yaratılan fark, satış sonrası
hizmet gücü ve inovasyon belirleyici oluyor.~GLOBAL PAZAR NE DURUMDA?
2015’TE YÜZDE 1 BÜYÜDÜ Dünya lastik pazarı, yenileme ve
orijinal ekipman lastik satışlarına bakıldığında son 5 yılda yüzde
13 büyüdü. 2015’te ise yüzde 1 oranında büyüdü ve toplam lastik
satışı 1,7 milyar adet olarak kayıtlara geçti.
TİCARİ DAHA HIZLI Avrupa lastik pazarında ise geçen yıl da
büyüme trendi devam etti. Bir önceki yıla göre yüzde 3,4 büyüme
oranıyla 226 milyon adedi aştı. 2016 yılı ilk 3 ayında, yumuşak kış
koşullarına ve durgun kış lastiği pazarına rağmen bir önceki yılın
aynı dönemine göre yüzde 2’nin üzerinde bir artış sağlayarak
yıla olumlu bir başlangıç yaptı. Ticari ürünler pazarının diğer
segmentlere göre çok daha yüksek oranlarda büyüdüğünü
gördük.
BRİSA’NIN YOL HARİTASI
Türkiye’de yılda 6,6 milyon adet lastik satıyoruz. Satılan 3 lastikten
biri Brisa’nın.
2015’te ciromuz 1,8 milyar TL’ye ulaştı. Yüzde 33 pazar payıyla
sektörün lideriyiz.
5 yıllık süre zarfında belirlediğimiz 10 ülkede Lassa’yı ilk 10
oyuncu arasına sokmayı hedefliyoruz.
Odaklandığımız ve fırsat gördüğümüz pazarlar İspanya, Fransa,
Yunanistan, Balkanlar, Çin, Güney Kore, Kuzey Afrika ve İran gibi
geniş bir coğrafyayı kapsıyor.
Bu yılbaşı itibarıyla ucuz segmentteki Dayton markamıza
odaklandık ve bu segmente dönük yoğun bir pazarlama
faaliyetine başladık.
Sektörün 2016’da ülke ekonomisinin üzerinde bir büyüme
yakalayacağına inanıyoruz.
2020’ye kadar lastik pazarındaki büyüme yüzde 30’un üzerine
çıkacaktır.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?