Mevcudu koruyacağız

Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren’le son dönemde yaşadıkları önemli gelişmeleri, yeni büyüme planlarını ve gelecek hedeflerini konuştuk...

9.08.2022 14:32:000
Paylaş Tweet Paylaş
Mevcudu koruyacağız

Nilüfer Gözütok Ünal

[email protected]

Eren Holding yatırım konusunda bu dönemin en atak gruplarından biri. Yurt içinde kağıt, nişasta, çimento, tekstil ve eğitim alanlarında yeni tesisleri devreye almaya hazırlanan grup, yurt dışında da İngiltere’nin en büyük kağıt fabrikasının inşaatını sürdürüyor. Halihazırda grubun devam eden yatırımlarının tutarı da 2 milyar dolar. Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı AHMET EREN, önümüzdeki 2 yılda bu yatırımlar üretime geçtiğinde 3 milyar dolarlık cirolarının 4 milyar dolara ulaşacağını söylüyor. Bu yıla dair büyüme hedeflerini de dolar bazında mevcudu korumak olarak özetliyor.

Eren Holding 2021’i yüzde 20’lik  büyüme ve yaklaşık 3 milyar dolarlık bir ciroyla kapattı. Grubun patronu Ahmet Eren bu yıl dolar bazında mevcudu korumaya odaklandıklarını söylüyor. Yılın ilk yarısının iyi geçtiğini ancak uluslararası çalkantılar nedeniyle ikinci yarıya dair kaygılı olduklarını dile getiren Eren, bu ortamda grubunu temkinli ve kontrollü yönetiyor. Ancak yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen yatırımlarına da ara vermiyor. Grubun halihazırda sürdürdüğü yatırımların toplam tutarı 2 milyar dolar. Ağırlıklı kağıt ve çimentoda yer alan bu yatırımların önümüzdeki 2 yılda tamamlanıp üretime geçmesi planlanıyor. Ahmet Eren, tüm yatırımlar hayata geçtiğinde uzun süredir kur artışları nedeniyle ertelediği 4 milyar dolarlık ciro hedefinin gerçekleşeceğini umuyor. Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren’le son dönemde yaşadıkları önemli gelişmeleri, yeni büyüme planlarını ve gelecek hedeflerini konuştuk: 

 2021 grubunuz için nasıl bir yıl oldu? Yılı ne kadarlık bir büyümeyle kapattınız?

Yayınlanan istatistiklerden de gördüğünüz gibi şirketler ve bankalar 2021 yılını gayet iyi geçirdi. Pandemide hammadde fiyatlarının yükselmesiyle belli kâr marjıyla çalışan şirketlerin de kârı arttı. Kârda yüzde 100’ün üzerinde artışlar yakalandı. Bizim kârlılıklarımız bu seviyede artmasa da tatmin edici seviyedeydi. 

 Sizde kârlılıkta ne kadarlık bir artış oldu? 

 Bizim marjlarımız iş kollarına göre yüzde 8 ila 25 arasında değişir. Ama ortalama kâr marjımız yüzde 17-18 arasında gerçekleşti. 

 Cironuz hangi seviyeye ulaştı? 

 Dolar bazlı olarak ciroda da aynı oranda artış oldu ve 3 milyar dolara yaklaştık. O yüzden biz geçen yılın sonuçlarından memnunuz. 2021’den şikayetçi olan kesim maalesef geliri paralelde artmayan sabit gelirli grup.

Bu yıl hedefleriniz neler?

 Bu yılın ikinci yarısını göremiyoruz. Ama üreticibirinci yarı aynı oranları tutturacağımızı ifade edebilirim. 

 Mevcudu mu koruyacaksınız? 

 Dolar bazında mevcudu koruyacağız. Fakat ikinci yarıda birtakım tehlikeler seziyoruz. Uluslararası çalkantılar var. Türkiye’ye has bir çalkantı olur mu onu da bilemiyorum. Şu anda CDS primi 750 baz puanın üzerine çıktı. Bu düzelir mi? Bir kaynak bulunabilirse düzelir. Kaynağın bulunması da güvene bağlı. Güven unsuru geri getirilmeli. 

İlk 5 ay nasıl geçti?

 İyi geçti. Ama dediğim gibi ikinci yarıyı göremiyoruz. Birinci yarıya göre biraz kötü olacak. Ne kadar kötü olacağını önümüzdeki aylarda göreceğiz. Şu anda her ay bütçelerimize bakıyoruz. Özellikle parayı kontrol etmek için böyle yapmak durumundayız. 

 Siz ihracat ve ithalat yapan bir grupsunuz. Mevcut durum bu iki alanı nasıl etkiliyor? 

 Bizim ihracatımız genelde ithalata dayalı. Maalesef ithalatımız da ihracatımızdan fazla. Özellikle bunu etkileyen unsur enerji işimizde, elektrik üretiminde kullandığımız ithal kömür. Kömür fiyatları bütün dünyada yüzde 200-250 artınca bizim döviz giderlerimiz de büyük ölçüde artmış oldu. Özellikle kağıt, çimento ve tekstilde yaptığımız ihracat bunu karşılayamaz duruma geldi. Biz de grup olarak Türkiye’de net döviz tüketicisi olduk. 

 Enerjide son durumunuz nedir? Nasıl bir büyüme planınız var? 

 Türkiye’nin en büyük elektrik üreticisiyiz. Maalesef ithal kömüre dayalı bir üretimimiz var. Enerjide şu anda Türkiye’de liberal piyasa yok. Ekonomide olduğu gibi enerjide de yönetim kamuda. EPDK’nın yayınladığı talimatla bizden her hafta rapor istiyorlar. Bunun iki nedeni olabilir: Birinci neden özellikle yaza girdiğimiz bu dönemde hammadde yetersizliğinden ötürü elektrik kesintilerinin önüne geçmek. İkinci neden de fazla kazanan bazı sektörleri kontrol etmek. Bu konuda kamuya hak veririm. Çünkü buna benzer uygulamalar var. İngiltere’de Boris Johnson hükümeti 13 milyar dolarlık ek vergi getirdi. Hükümet petrol şirketlerinin ve elektrik üreticilerinin çok para kazandığını görüp onlara ek vergi uygulama kararı aldı. Bizde de hükümet, ek vergi getirmek yerine “şu fiyattan satacaksın” diyor. Sektöre tavan fiyatlar geldi. O nedenle liberal piyasa yok diyorum. 

 Bu gelişmeler sizi ve büyüme planlarınızı nasıl etkiliyor? 

 Enerjide liberal piyasanın ortadan kalkması özel sektör şirketlerini endişeye sevk etmiş durumda. Yatırım, özellikle yabancı yatırımcının gelme ihtimali çok zayıf. Yerli yatırımcılar yenilenebilir enerjiye yatırım yapar ama baz santral dediğimiz kömür ve doğal gaz santrallerine yatırım ihtimali çok zayıf. Baz santraller olmadıkça yenilenebilir enerjinin varlığını sürdürmesi mümkün değil. 

 Çimentoda işleriniz nasıl gidiyor? Orada operasyonunuz ihracat ağırlıklı olmaya devam ediyor mu? 

 Çimentoda üretimimizin yüzde 90’ını ihraç ediyoruz. Birkaç ay öncesine kadar iç piyasa ölüydü. Son iki ayda konut kredileriyle ilgili gelişmelerle birlikte piyasa canlandı. Türkiye’deki çimento üretimi daima tüketimin üstünde. Türkiye ürettiğinin en az yüzde 20’sini ihraç etmek durumunda. O nedenle kendimize ait bir limanımız olduğu için şanslıyız, ürettiğimizin yüzde 80-90’ını ihraç ediyoruz. Çimentoda ikinci bir hat yapıyoruz. Yılda 4 milyon tonluk kapasitemizi 8 milyon tona çıkarıyoruz. İhracatımız da aynı yüzdeyle devam edecek. 

 Perakendede canlanma beklediğiniz ölçüde mi? 

 Perakende canlandı. Online satışlarımız daha çok arttı. Mağazaya giren çıkan müşteri sayısı arttı. Perakende işimizde de yüzde 20’lik büyüme var. 

 Bu yıl büyüme devam eder mi? 

 Bizim markalarımız büyümeye devam eder. Lacoste, Gant, Burbery, Nautica ve SuperStep markalarıyla perakendede yer alıyoruz ve bu markalar düşük gelir grubuna hitap etmiyor. 

Ambalaj da maliyetlerin arttığı bir sektör. Orada neler yapıyorsunuz?

 Ambalajda hızlı büyüyoruz. Oluklu mukavva üretimi yapıyoruz. Şu anda Türkiye’de bu alanda 4 büyük şirket var, bunların en büyüğü Modern Oluklu Mukavva Ambalaj şirketimiz. Buradaki faaliyetlerimiz iç pazar ağırlıklı. Az miktarda ihracatımız var. 

 Temizlik kağıdı sektörüne girecektiniz. Son durum nedir? 

 Evet Türkiye’de bu alanda yatırım yapacaktık sonra o yatırımı İngiltere’ye kaydırdık. Muhtemelen İngiltere’de bir temizlik kağıdı fabrikası kuracağız. 

 Neden İngiltere’de karar kıldınız? 

 Çünkü İngiltere ihtiyacının büyük bir kısmını ithal ediyor. Türkiye’de o yatırımı yapsak hammadde atık beyaz kağıt olarak İngiltere’den gelecekti. Biz burada üretecek tekrar İngiltere’ye gönderecektik. Gidip gelmesin diye orada üretime geçme kararı aldık. 

 Tesis ne zaman faaliyete geçecek? 

 2 yıl içinde faaliyete geçer. 

 Ne kadarlık bir yatırım olacak? 

 İngiltere’de iki tip yatırıma girdik. Hem kahverengi kağıt dediğimiz oluklu mukavva kağıdı üretimi hem beyaz kağıt üretimi yapacağız. Yatırımın toplam tutarı 600 milyon sterlin. İngiltere’nin en büyük kağıt fabrikası olacak. İngiltere için önemli bir yatırım olduğu için Kraliçe ve başbakan bizi çağırarak teşekkür etti. Aynı zamanda bu yatırımın bir benzerini Zonguldak’ta da hayata geçiriyoruz. Zonguldak’ta enerji santralimiz var, kâğıt fabrikasını onun yanına kuruyoruz. Onun da ölçeği aynı İngiltere’deki gibi olacak ve o da iki yıl sonra faaliyete geçecek. 

Sizin yurt dışında şirket satın alma niyetiniz vardı?

 Finlandiya merkezli dünyanın en büyük kağıt şirketlerinden biri olan UPM’in İngiltere’nin Shotton kentindeki gazete kağıt fabrikasını ve tüm varlıklarını aldık. Gazete kağıdı artık ölü. Onlar da bu nedenle tesisi bize sattı. Şimdi fabrikayı söküyoruz, kağıt makinesini hurda olarak satıyoruz. Yerine koli yapımında kullanılan kağıdı üreteceğiz. 

2 yıl sonra yurt dışında kağıt yatırımı faaliyete geçtiğinde yatırımlarınızın ne kadarı yurt dışında ne kadarı Türkiye’de olacak?

 Bizim asıl yatırımlarımız Türkiye’de. Yurt dışındaki yatırımımız toplam yatırımımızın yüzde 10-15’i civarında. Biz yatırımda Türkiye’ye odaklanıyoruz. Gidip Çin’de yatırım yapar, para kazanır gider onu İsviçre’ye koyarsınız ama onun Türk işsizine hiçbir yararı olmaz. Bir Türk iş insanı yaptığı iş hacmiyle ne kadar büyük olursa olsun eğer Türk işsizine yatırımı ve yararı yoksa onu gerçek bir Türk yatırımcısı olarak kabul etmiyorum. 

 Halihazırda şu anda ne kadarlık bir yatırım devam ediyor? 

 Grupta iki yıl sonra üretime geçecek yatırım toplamı 2 milyar dolar. Bunun bir kısmı İngiltere’de bir kısmı da Türkiye’de. 

 Yine şirket satın alma arayışınız var mı? 

 O arayış kağıt yatırımıyla bitti. 

Tekstilde nasıl büyüyorsunuz?

 Tekstilde ihracatla büyüyoruz. Ürünlerimizi Avrupa’da da satıyoruz, oralarda da mağazalarımız var. Şu an ihracat yaptıkları için bütün tekstilcilerin durumu iyi. Bu nedenle biz biraz da sosyal sorumluluk bilinciyle Türkiye’nin üçüncü fakir şehri olan Bitlis’te iplik fabrikası kuruyoruz. Orada da 150 milyon doları aşan bir yatırım yapıyoruz. O fabrika gelecek yıl üretime geçecek. Üretilen ürünler ya ihraç edilecek ya Türkiye’de tüketilecek. 1.200 kişi istihdam edeceğiz. Bitlis’te eğitim yatırımları da yapıyoruz. Şu anda şehirde yabancı dilde eğitim yapacak bir kolej kuruyoruz. İngiliz ve Amerikalı öğretmenlerle İngilizce eğitim verecek bir fen lisesi olacak. Yurt ve öğretmen lojmanları inşa edeceğiz. İddialı konuşuyoruz Ankara’nın doğusunda böyle bir kolej olmayacak. Eren Eğitim Vakfı tarafından sıfır kâr amacı taşıyan bir yatırım olarak hayata geçecek. 

 Bu yıl en önemli öncelikleriniz neler? 

 En önemli önceliğimiz ekonomik anlamda yürümekte olan yatırımlarımızın bir an önce üretime geçmesi. Bu konuda sıkı çalışıyoruz. Türkiye’de sadece kağıt yatırımı yapmıyoruz, nişasta yatırımı da yapıyoruz, nişasta üreteceğiz. 

 Nişasta ne için? 

 Nişastayı da kağıtta kullanacağız. Büyük çapta mısır alıcısı konumuna geliyoruz. Dolayısıyla tüm bu yatırımların üretime geçmesi bizim birinci önceliğimiz. İkincisi Bitlis’teki eğitim yatırımlarımız. Sadece kolej değil bir de üniversitemiz var. Yüksek kapasitedeki öğrencileri çekebilmek için burs veriyoruz. Şu anda bu ikisi dışında başka bir amacımız yok. Sadece sakin, kavgasız bir Türkiye’de huzur içinde yaşamak istiyoruz. 

 Bu yatırımlar üretime geçtiğinde grubun sektörel gelir dağılımı değişir mi? 

 Değişmez. Birinci yine enerji, ikinci kağıt, üçüncü ambalaj, dördüncü çimento, beşinci de perakende ve tekstil olmaya devam eder. 

 2023 için 4 milyar dolar ciro hedefiniz vardı. Artan kurlar bu hedefe ulaşmanızı nasıl etkiliyor? 

 Kurlar yüzünden bu hedefi 2023’e ertelemiştik. Şimdi 4 milyar dolarlık ciroyu 2024’te tüm yatırımlarımız üretime geçtiğinde yakalayacağımızı ümit ediyoruz.


“BÜYÜK ÇAPTA RİSK GÖRMÜYORUZ”

“GÖZÜ KARA HAREKET EDİYORUZ” 
Büyük yatırımlar yaparken belki gözü kara hareket ediyoruz ama sanmayın ki mali tablolara bakıp ihtiyatlı hareket etmiyoruz. Her ay bunu yapabilir miyiz diye kontrol ediyoruz. Yapabiliyoruz. Bankalar nezdinde kredibilitemiz yüksek. Bankalar hakikaten destekliyor, kredi veriyorlar. Zaten bunları öz sermayeyle yapmak mümkün değil. Türkiye’deki yatırımları Türkiye’deki bankalardan İngiltere’dekini de uluslararası bankalardan aldığımız kredilerle finanse ediyoruz.

“YARA ALMAYIZ” İçinde bulunduğumuz dönem elbette insanı biraz tedirgin ediyor ama bizim yatırım yaptığımız alanlarda geçmişe dönük çok büyük deneyimimiz, yaşadığımız krizler var. 2001, 2004, 2008 krizini geçirmiş bir grubuz. Bunlarda büyük çapta yara almadığımız için bunda da yara almayız diye düşünüyoruz. Bu yüzden büyük çapta bir risk görmüyoruz. Ama belirsizlik ortamı, ekonomik durumun gidişatı bazı grupları çok daha büyük çapta tedirgin ediyor ve ihtiyatlı olmaya sevk ediyor.



YABANCI SERMAYE NE ZAMAN GELİR?

“ÖLÜ FİYATA ALIYORLAR”
Türk şirketleri rekabetçi şirketler. Ancak bazı aile şirketlerinin sahipleri daha fazla çalışmaktan ve mücadele etmekten bıkıp dolar bazında ucuzlayan şirketlerine ya ortak alıyor ya satıp çıkıyor. Yabancı şirketler gelmeye istekli değil ama ölü fiyata bulduklarında gelip alıyorlar.

 İTİBAR KONUSU Bugüne kadar Türkiye’de birçok krize tanıklık ettim. Bu krizi diğerlerinden ayıran Türkiye’nin itibarı konusu. Daha önce özellikle adalet önünde, hukuk önündeki itibar bu seviyede düşmemişti. Yabancı sermaye geleceği zaman hukuk var mı güvenli mi diye bakar. Biz de yurt dışına açılırken daha az gelişmiş ülkeye farklı gideriz, gelişmiş ülkeye farklı... Hukuk sistemi oturmuş ülkelere yatırımcı daha rahat gider. Biz de bizim hukuk sistemimizin yabancı sermayeyi çekecek düzeyde oturmasını umut ediyoruz.



“GLOBALLEŞME BOZULDU”

ETKİLİ UNSURLAR
Globalleşme son yıllarda bozuldu. Amerika Çin rekabeti, Rusya’nın “Gazı keserim, petrol vermem” tehditleri ve “Ruble isterim” talebi bunda etkili oldu. Bence globalleşme uzun vadede düşük gelirli yani Afrika, Hindistan gibi ülkelerin de lehine olacak. Aksi halde bütün pahalı ürünleri gelişmiş ülkeler üretecek, gelişmemiş ülkeler de katma değeri az hamallık işlerini yürütecek.

TEKSTİL İHRACATI NEDEN ARTTI? Türkiye şu anda bir anda konfeksiyon tekstil ihracatçısı durumuna geldiyse bu Çin’in kısmen Avrupa pazarından çekilmesinden kaynaklandı. Biz de konfeksiyon ürünleri ihraç ediyoruz ama konfeksiyon ve tekstil ihracatıyla övünmek “Biz Vietnam’la, Pakistan’la aynı seviyedeyiz” demektir. Maalesef bu hiç iç açıcı bir durum değil.



AHMET EREN’İN GELECEK AJANDASI


  • 2021’de dolar bazında yüzde 22 büyüdük. 2022’de dolar bazında mevcudu koruyacağız. 
  • Çimentoda ikinci bir hat yapıyoruz. 4 milyon tonluk kapasiteyi 8 milyon tona çıkarıyoruz.
  •  Perakende işimizde yüzde 20’lik büyüme var. 
  • Ambalajda hızlı büyüyoruz. Oluklu mukavva üretimi yapıyoruz.
  •  İngiltere’nin en büyük kağıt fabrikasını 600 milyon sterlin yatırımla kuruyoruz. 
  • Zonguldak’ta kâğıt fabrikası kuruyoruz. 
  • Türkiye’de kağıdın yanında nişasta yatırımı da yapıyoruz, nişasta üreteceğiz. 
  • Bitlis’te 150 milyon doları aşan bir yatırımla iplik fabrikası kuruyoruz. 
  • Bitlis’te eğitim yatırımları yapıyoruz. Yabancı dilde eğitim yapacak bir kolej açacağız. 
  • Grupta iki yıl sonra üretime geçecek yatırımın toplam tutarı 2 milyar dolar. 
  • 2024’te yeni tesisler üretime geçince 4 milyar dolarlık ciroya ulaşmayı umuyoruz.



TÜRKİYE’DE BASKI KAĞIDI ÜRETİLEBİLİR Mİ?

“ÖZEL ORMAN YETİŞTİRİYORLAR”
Baskı kağıdının Türkiye’de üretimi mümkün değil. O tip kağıdın üretimi İskandinav ülkelerinin ve Amerika’nın güdümünde. Çünkü bu üretim beyaz selülozdan yapılıyor. Bunun için odun gerekiyor. Biraz atık da kullanılıyor ama onun oranı az. Bu alanda üretim yapabilen ülkeler özel ormanlar yetiştiriyor.

“VİZYON OLARAK ÇOK KISIR” Bizim İngiltere’de fabrikasını satın aldığımız Finlandiya merkezli UPM’in kilometrelerce ormanları var, yöneticileri “Gelin özel ormanımızı gezdirelim” dediler. Türkiye’de selüloz üretimi şu anda vizyon olarak çok kısır. Bir başka bitki bulmak lazım. Zaman zaman kenevir söylendi. Biz de araştırdık, o çapta üretimi besleyecek kenevir ekmek çok zor. Rekabet de zor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz