Geçtiğimiz
mart ayında yayınladığımız CEO anketi de ortaya koymuştu. Katılan 172
CEO’dan yüzde 68’i, “iyimser” olduğunu açıklamıştı. Küresel ekonomideki
belirsizlikler, Euro bölgesindeki sorunlar, komşularla yaşanan
sıkıntılar bile bu iyimserli��i gölgeleyememişti. Türk iş dünyasının bu
yüksek motivasyonun ve yatırım iştahının arkasında ise “rakamlar” var.
Kimini genç nüfus heyecanlandırıyor, kimi Türkiye’nin 2023 hedeflerinden
umutlanıyor, kimi ise Facebook kullanıcı sayısından motive oluyor. İşte
CEO’ları motive eden ve yatırım iştahlarını artıran rakamlar... Kişi
başına düşen gelirin 11 bin dolara yaklaşması, birçok işadamını yeni
yatırımlar için yüreklendiriyor. Çünkü gelirin artması, harcamanın da
artması demek. Nüfusun yarısının 30 yaş altında olması ise hem yerli hem
yabancı yatırımcının iştahını artıran çok önemli bir gösterge. Üstelik
sektör bağımsız olarak. Sektör bazında baktığımızda ise 110 sayısı,
otomotivciler için son derece kritik. Çünkü 110, Türkiye’de 1.000
kişiye düşen otomotiv sayısını ifade ediyor. Bu rakam, gelişmiş
ekonomilerde 450’yi buluyor. Dolayısıyla otomotivdeki oyuncular için en
az 4 kat daha büyüyebilecek bir pazar söz konusu. Bireysel emeklilik
şirketleri, 2025’te toplam Türkiye nüfusunun yüzde 69’unun 15-64 yaş
arası çalışabilir nüfus olacağını öngörerek umutlanıyor. Teknoloji
pazarındaki oyuncuları heyecanlandıran ise tabii ki internet ve PC
penetrasyonunun düzeyi... Tabii bir de işadamlarını, CEO’ları
umutlandıran rakamlar var... Örneğin, Akbank Genel Müdürü Hakan
Binbaşgil, onun için en motive edici rakamın “19 milyon” olduğunu
belirtiyor. Nedir bu 19 milyon? Türkiye’de halen bankacılık
hizmetlerinden yararlanamayan kişi sayısı. TAV CEO’su Sani Şener, uçuş
eğilimini gösteren 1,75’i, Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem ise markaların
sepet değeri olan 70 TL’yi “heyecanlandıran rakam” olarak paylaşıyor.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın. "19 MİLYON "BANKASIZ"
“Nüfusumuzun yarısı 50 yaşın altında. Evlerin yüzde 65’inde internete
erişim bulunuyor. Cep telefonu sahipliği ise yüzde 90. Bunlar çok
çarpıcı veriler” diyen Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, bu rakamları
paylaşırken heyecanını gizlemiyor. Gerek Akbank’a gerekse sektöre
ilişkin etkileyici bulduğu diğer rakamları ise şöyle paylaşıyor:
“Ülkemizde halen bankacılık hizmetlerinden yararlanamayan yaklaşık 19
milyon kişi bulunuyor. Toplam hane halkı borçluluğunun milli gelire
oranı, yüzde 17 gibi düşük bir seviyede. Konut kredilerinin, yatırım
fonlarının ve bireysel emeklilik fonlarının milli gelire oranı ise
sırasıyla yüzde 6, yüzde 2,3 ve yüzde 1,1 gibi düşük seviyelerde.~
Son dönemdeki yüksek büyüme performansımıza rağmen bu görece düşük
penetrasyon seviyeleri, sektörümüzün halen ciddi büyüme potansiyeli
barındırdığını gösteriyor. Ekonomimiz ise yurtdışıyla
karşılaştırıldığında çok iyi durumda. Dünyada pek çok ülke yarını nasıl
kurtarabileceğini düşünürken biz artık önümüzü görebiliyoruz. Akbank
olarak ise 3. çeyrek itibarıyla sektörün üzerinde büyüyerek hemen hemen
tüm kalemlerde yarım puan ile 1,5 puan arasında pazar payları kazandık.
Açıkçası önümüzdeki dönemle ve gelecekle ilgili olarak oldukça
iyimserim.”
GENÇ NÜFUS HEYECANI
Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül de geleceğe umutla bakan isimlerden.
Yüngül, kendisini en fazla etkileyen rakamları sayarken 20 yaş altı
nüfusa vurgu yapıyor: “Ülkemizin oldukça genç ve dinamik bir nüfusa
sahip olması, her geçen gün üretime katılan ve yeni hane kuran birey
sayısının artmasına yol açıyor. Örneğin
bugün 20 yaş altı nüfusun toplam nüfus içindeki payı yüzde 35. Bu da
penetre edilecek hane sayısının önümüzdeki dönemde büyüyeceğine işaret
ediyor.” Vestel olarak da kendilerini motive eden rakamların olduğunu
söyleyen Yüngül, şöyle devam ediyor: “Örneğin 2012 yılı ilk 9 aylık net
satışlarımız, 2011’e göre TL bazında yüzde 16 arttı. Adet bazında ise
yüzde 14 artış yakaladık. Üretimimizin yüzde 75’ini 138 ülkeye ihraç
ediyoruz. Türkiye’nin toplam TV ihracatının yüzde 88’i, bugün Vestel
tarafından gerçekleştiriliyor. Bu performansımızla sektörümüzün ihracat
şampiyonluğunu yıllardır elimizde tutuyoruz. Türkiye ise istikrarlı
büyüme performansını küresel krize rağmen devam ettiriyor. Bu da kişi
başına düşen gelirin ve harcama tutarının artmasını sağlıyor. 2012
üçüncü çeyrek sonunda, dayanıklı tüketim malları sektörü bir önceki yıla
göre yüzde 7,3 büyüyerek 6,5 milyar TL’lik bir pazara ulaştı. Tüm bu
göstergeler yatırım iştahımızı artırıyor.”
1,5 MİLYON FİBERLİ HANE
Türk Telekom’un genel müdürü Tahsin Yılmaz’ı, hem şirket yatırımları hem
genç nüfus etkiliyor. Ama bir rakam var ki onun yeri ayrı. O da 1,5
milyon. Bu, Türk Telekom’un dijital dönüşüm hedefinde çok önemli bir yer
tutuyor ve şimdiye kadar fiber kapsamına alınan hane sayısını
gösteriyor. Yılmaz’ı etkileyen diğer rakamlar ise şöyle: “Bilgi ve
iletişim teknolojileri sektörü, Türkiye’deki sürdürülebilir ekonomik
büyümenin lokomotiflerinden biri. Dünyada da durum aynı şekilde.
Analysys Mason’ın raporlarına göre sektörünün dünyadaki büyüklüğü,
2016’da 2,1 trilyon dolara ulaşacak. Türkiye’de teknolojiyi çok çabuk
benimseyen ve kullanan büyük bir kesim var. Artan internet kullanımı
umut vadediyor. Ülkemizdeki 19,1 milyon hanenin yüzde 52’sinde, yani 9,9
milyon hanede bilgisayar mevcut. Bilgisayarı olan hane sayısı
çoğalırken internet kullanımı da buna bağlı olarak artıyor. Türkiye, BM
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin dünyanın en çok internet
kullanıcısına sahip ülkeler listesinde 10’uncu sırada yer alıyor. Bence
bunlar, ülkemiz açısından çok önemli ve heyecan verici gelişmeler. Türk
Telekom’a ilişkin bizi motive eden rakamlara gelirsek, artan
yatırımlarımızı söyleyebiliriz. 2012’nin ilk 9 ay itibarıyla toplam
konsolide yatırım tutarımız 13 milyar TL’ye ulaştı. Fiber optik altyapı
uzunluğumuz 165 bin kilometreye ulaştı. 1,5 milyon hane fiber kapsamına
alındı.”~
MOBİLDEKİ MOTİVASYON
GSM sektöründeki çarpıcı veriler de sektör oyuncularını motive eden
göstergeler arasında. Avea CEO’su Erkan Akdemir’in yatırım iştahını
artıran rakamların başında artan mobil penetrasyon ve büyüme hızı
geliyor. Akdemir, “2012’nin 9 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine
oranla yüzde 12 büyüyerek 2,5 milyar TL’yi aşan gelir elde ettik” diyor
ve ekliyor: “Abone sayımızı 13,2 milyona çıkarttık. 2012 üçüncü çeyrekte
kişi başı ortalama kullanım süremiz 350 dakikaya ulaştı. Türkiye’nin en
çok konuşturan operatörüyüz. Avea olarak iyileşen performansımız, yeni
yatırımlar için bizi daha çok motive ediyor. Sektörümüzle ilgili olarak
da umut veren rakamlar var. Türkiye’deki mobil abone sayısı 2000’lerin
başında 15 milyonken 2012’de 67 milyona çıktı ve mobil penetrasyon yüzde
90’a ulaştı. 2002-2011 yılları arasında internet kullanıcısı sayısı 4
milyondan 50 milyona, cep telefonu abonesi sayısı 23 milyondan 65
milyona çıktı. Facebook kullanımında ise dünyada 7’nciyiz. Öte yandan
Türkiye ekonomisi de hızla gelişiyor. 2002’de 231 milyar dolar olan
GSYİH, 2011’de üç kattan fazla artarak 772 milyar dolara yükseldi. 2023
hedefimiz, GSYH’yi 2 trilyon doların üzerine çıkarmak. Nüfusumuzun
yarısı 30 yaşın altında. Tüm bu durum ve gelişmeler, yatırım iştahımızı
artırıyor.”
CEPTE AKILLI ETKİ!
Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler, mobil dünyadaki
rakamlardan etkileniyor. Onun dikkatini ise mobil uygulamalardaki hız
çekiyor. Gartner’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir araştırmada, bugün
45 milyar civarında olan mobil uygulama indirme sayısının 2013 yılında
81 milyarın üzerine çıkacağını ortaya koyduğuna dikkat çeken Öztürkler,
2013’te cep telefonlarının dünya çapında en yaygın internet erişim
aygıtları olarak PC’lerin önüne geçeceğinin tahmin edildiğini anlatıyor.
Türkiye’nin de bu trendin dışında olmadığını söyleyen Öztürkler, şu
bilgileri aktarıyor: “Şebekemizdeki akıllı telefon sayısı, Haziran-Eylül
2012’yi kapsayan 3
ayda, 700 bin artışla toplamda 5,5 milyona ulaştı. Mobil internet
gelirlerimizin finansal performansımıza katkısı gün geçtikçe artıyor.
2012’nin üçüncü çeyreğinde mobil internet gelirleri yüzde 34 büyüdü. Bu
rakamları sektörümüzün ve Türkiye’nin geleceği, insanlarımızın ve
şirketlerimizin global arenada ulaşacakları fırsat eşitliği açısından
önemli buluyoruz. Önümüzde mobil uygulamalar ve hizmetler konusunda
devasa bir gelişim alanları bulunuyor. Mobil hizmetler ve uygulamalar
konusunda dünyayla yarışan hız ve kalitede ürünler sunuyoruz.”
42 MİLYARLIK E-TİCARET
Markafoni Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra, özellikle e-ticaretteki
hızlı büyümenin kendisini motive ettiğini belirtiyor. Bankalararası Kart
Merkezi’nin verilerine göre 2011 sonu itibarıyla Türkiye’de e-ticaret
hacmi yaklaşık 20-21 milyar TL’ydi. Bu rakamın 2012 sonunda 30 milyar,
2013’te ise 42 milyar TL olarak öngörüldüğünü söyleyen Afra, genç nüfus
oranının, internet ve e-ticaret sektörünün büyüme potansiyeli açısından
son derece önemli bir veri olduğuna dikkat çekiyor. Sina Afra,
değerlendirmesine şöyle devam ediyor: “IWS’nin verilerine göre şu an
Türkiye’de 36 milyon internet kullanıcısı var. Bu rakam Türkiye’yi
Avrupa’daki en büyük 5’inci internet toplumu yapıyor. Türk internet
kullanıcısı, aylık internette geçirdiği ortalama 29,4 saatle Avrupa
ülkeleri içinde üçüncü sırada. Ayrıca 54 milyon kredi kartıyla
Türkiye’nin kredi kartı penetrasyonu yüzde 70 civarında seyrediyor.
Türkiye’nin lojistik altyapısı da güçlü. Online alışverişin
yaygınlaşmasıyla ilgili önemli ipuçları içeren bu rakamları motive edici
buluyoruz.~
Markafoni ile ilgili olarak ise üye sayımız geçen yıla göre yüzde 20
arttı ve 6 milyonu buldu. Şu an Türkiye’de toplam 36 milyon internet
kullanıcısı var ve bunun 9 milyonu online alışveriş kullanıcısı. Bu
rakamlar bizim için umut verici. Çünkü Markafoni’nin liderliğini
koruduğunu gösteriyor.”
DÜŞÜK PERAKENDE HARCAMASI
Beymen Genel Müdürü Elif Çapçı ise öncelikle Beymen’in yaşadığı hızlı
büyümenin kendisini motive ettiğini vurguluyor. Ardından ise tüm iş
insanları gibi Türkiye’nin olumlu makro göstergelerine vurgu yapıyor:
“2012’yi çok güçlü bir performansla geride bıraktık. Toplam ciro
büyümemiz yüzde 30’u aştı. Aynı şekilde kendi içinde büyüyen
markalarımız da bizi motive ediyor ve yeni yatırımlar için
heyecanlandırıyor. 2012’de Beymen.com’u yüzde 300’e ulaşan bir büyümeyle
en önemli kanallardan biri haline getirdik. Atılım yılı olarak
değerlendirebileceğimiz 2013’te, Beymen’in büyüme hedefi yüzde 25.
Makroekonomik açıdan ise 2013’ün genel olarak 2012’ye benzer, ancak
büyüme oranları açısından daha pozitif bir yıl olmasını bekliyoruz.
Öncelikle genç nüfusumuz, bizi motive ediyor. Genç profesyonellerin
hazır giyim harcama ciroları, her geçen gün artan bir grafik çiziyor.
Hazır giyim ve aksesuarda Avrupa’daki satışlar, Türkiye’nin iki katından
fazla. Kişi başına düşen perakende harcamasının gelişmiş ülkelere göre
çok düşük olması, kat edilecek çok yolumuz olduğunu gösterse de giderek
artan cirolar bizi bu konuda motive ediyor.”
300 MİLYAR TL'LİK FON
Bireysel emeklilik sektörünün güçlü oyuncularından AvivaSa’nın genel
müdürü Meral Eredenk de Türkiye’nin 2023 hedeflerinin kendisini motive
ettiğini söylüyor ve şöyle konuşuyor: “Sektöre dönük rakamlar umut
verici. Katılımcı sayısının 2013’te yüzde 15-20 oranında artarak 3,5
milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Fon büyüklüğünün ise 2013’te 25 milyar
TL’nin üzerine çıkacağı öngörülüyor. Yeni projeksiyonlar doğrultusunda
BES’in 2023’te fon büyüklüğünde 243 milyar TL’ye, katılımcı sayısında
8,4 milyon kişiye ulaşacağını öngörüyoruz. Vakıf ve sandık
aktarımlarının da etkisiyle 2023 yılında sektörün fon büyüklüğü 300
milyar TL seviyelerine ulaşabilir. Amerikan Sayım Bürosu’nun
araştırmasına göre Türkiye’de 2041’e kadar 15-64 yaş arası çalışabilir
nüfusun artması ve sonra bu nüfusun azalmaya başlaması öngörülüyor.
2025’e kadar olan süre içinde 15-64 yaş arası çalışabilir nüfusun,
toplam nüfustaki payının 2025’te yüzde 69 ile doruk noktasına ulaşması
bekleniyor. Biz de bu fırsat penceresini Türkiye’nin 2025’e kadar olan
dönemde tasarrufla ve düzenli tasarruf disiplini sağlayan BES’le
yakalayacağına inanıyoruz.”
700 MİLYARLIK DÖNÜŞÜM
Kale Grubu’nu motive eden rakamlar ise grubun stratejik hedeflerinde
saklı. Kale Grubu Kurumsal Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Ender
Arslan, “5 yıllık stratejik planı çerçevesinde, ciro bazında sabit
fiyatlarla yüzde 100’ün üzerinde büyüme hedefimiz var” diyor ve ekliyor:
“Bu büyüme, yıllık ortalama yüzde 15’lik bir büyüme hedefi anlamına
geliyor. Kârlılık oranımızı da bu 5 yılda 2012’ye kıyasla 5 puan
artırmayı hedefliyoruz.~
Sektöre ilişkin ise 20 yılda toplam 700 milyar TL değerinde bir pazar
ortaya çıkaracak olan kentsel dönüşüm, inşaat ve alt sektörleri için
gerçekten büyük bir fırsat. Bayilerimiz, mimarlarımız, uygulayıcılarımız
kısaca sektörümüzün tüm unsurları, şimdiden bu büyük dönüşüme
hazırlanıyor. Türkiye açısından bakarsak ülkemizin 2023 vizyonu bizi
etkiliyor. Seramik sektörü olarak 2023’teki 3,5 milyar dolarlık ihracat
hedefine ulaşmak için her yıl ortalama yüzde 11 ihracat artışı
sağlamamız gerekiyor. Bu hedefi yakalayacağımızdan şüphem yok. Daha uzun
dönemli düşündüğümüzde de Türkiye’nin 2023 hedeflerinin bizim için son
derece heyecan verici olduğunu düşünüyoruz. 2 trilyon doların üzerindeki
GSYİH hedefi, 500 milyar dolarlık ihracat hacmi, 25 bin dolarlık kişi
başı milli gelir gibi hedefler, önümüze çok daha büyük umutlarla
bakmamızı sağlıyor.”
4 İŞADAMI HANGİ RAKAMLARDAN ETKİLENİYOR? SANI ŞENER’İN SAYISI 1,75
TAV CEO’su Sani Şener, “Bir yönetici olarak beni etkileyen en önemli
rakam 1,75” diyor ve ekliyor: “Bu rakam uçuş eğilimini gösteriyor ve
2012’de yaklaşık 130 milyon olan yolcu sayısının 74 milyonluk nüfusa
bölünmesiyle elde ediliyor. Bu oran 2002’de 0,48 idi. Yani 10 yılda,
0,48’den 1,75’e çıktı. Bu yükseliş, her 1 milyon ekstra yolcunun
havalimanlarında 1.000 kişi, havalimanlarının bulunduğu şehirlerde 1.000
kişi ve bunlardan faydalanan ek 1.000 kişi olmak üzere toplam 3 bin
kişilik istihdam yarattığını gösteriyor. İnsanı son derece motive eden
bir rakam.” KİĞILI’DAKİ KRİTİK 70
Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem, şunları söylüyor: “Kiğılı olarak piyasalar
durağan olmasına rağmen yüzde 18 büyüdük. Bu, gelecek dönemler için umut
verici bir rakam. Ayrıca rekabet ve tüketiciye hizmet gücümüz de gün
geçtikte artıyor. Bizim segmentimizdeki markaların, adet bazı müşteri
sepet derinliği 70 TL civarındadır. Biz bu ortalamanın biraz üstünde
olduğumuz için markamızı iyi bir yerde görüyoruz. Bu bizi hem motive
ediyor hem yatırımlarımızı hızlandırmamızı sağlıyor. Şu an e-ticaret
sektörü hızla büyüyor. Kiğılı olarak bunu fırsat bilip e-ticaret
sektörüne ağırlık vereceğiz.” GÜRAL’IN RAKAMLARI
İşadamı Nafi Güral’ı etkileyen rakamlar ise olmasını umut ettikleri...
Güral, şunları söylüyor: “2013 için yüzde 6,5 büyüme, yüzde 5 enflasyon,
yüzde 7 işsizlik oranı, yüzde 0,9 bankaların kredi kartları
gecikmelerine uygulayacakları aylık üst faiz rakamı, benim olmasını
arzuladığım rakamlar. Tabii bu sayılara şunları da ekleyebilirim: 0
elektrik ve doğal gaz zammı, 1.000 TL net asgari ücret, 201 milyar TL
ihracat rakamı, 199 milyar TL ithalat rakamı ve 77 milyon ülke nüfusu.
Şirketimizle ilgili olarak ise mevcuda 400 ilaveyle 4 bin çalışan beni
heyecanlandıran diğer bir sayı.”~ ÇAYCI, “TASARRUF” DİYOR
Sarkuysan Genel Müdürü Hayrettin Çaycı da Nafi Güral gibi farklı bir
pencereden bakıyor. Çaycı, umutlu olmak için gereken rakamlara dikkat
çekiyor ve şunları söylüyor: “Yatırım iştahını artıran faktörler, hangi
sektörde olursa olsun yurtiçi ve yurtdışında gerçekleşen olumlu
makroekonomik göstergelerdir. Bence bunların en önemlisi de tasarruf
oranıdır. Şu anda maalesef gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 12’si
seviyesinde seyreden tasarruf oranı, 1980’den bu yana en düşük düzeyde.
Bu oranın en az yüzde 20’lerde olması lazım. Çünkü yatırımları ve
büyümeyi finanse eden ülke içi tasarruflardır.”
OTOMOTİVDE DURUM NASIL? DÜŞÜK ARAÇ SAYISI
Toyota Pazarlama ve Satış CEO’su Ali Haydar Bozkurt’u etkileyen
rakamların başında, kişi başına düşen otomobil sayısı geliyor.
Bozkurt’un değerlendirmeleri şöyle: “Sektörümüzde 1.000 kişiye düşen
araç sayıs��, önemli bir indikatördür. Bu sayı Türkiye’de 110
civarındayken gelişmiş ülkelerde ortalama 450. Pazardaki potansiyeli
göstermesi açısından ümit verici. Ayrıca makro göstergeler de bizim için
önemli. Türkiye’de kişi başı milli gelirin 2013 için 11 bin 318 dolar
olacağına dair bir öngörü mevcut. 2013 enflasyon hedefinin yüzde 5,1,
büyüme hedefinin ise yüzde 4 olması ümit verici.” YÜKSEK SATIŞ RAKAMLARI
Otokoç Genel Müdürü Görgün Özdemir de sektördeki benzer rakamların
altını çiziyor. Özdemir, Otokoç’un pazardaki konumuna dair göstergelerin
de kendilerini motive ettiğini söylüyor: “2012’de 3 milyar TL ciro elde
ettik ve 390 milyon TL yatırım gerçekleştirdik. Yüzde 10 daralan
pazarda yaptığımız yeni yatırımlarla yüzde 11 ek istihdam yaratarak
yüzde 4,6 ciro büyümesi sağladık. 2011 sonuçlarımızla Capital500
sıralamasında 35’inci olduk. Avis ve Budget ile günlük araç kiralama
pazarında her yıl pazarın üzerinde büyüme gerçekleştiriyoruz. Tüm
bunlar, yatırım iştahımızı artıran, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan
önemli rakamlar.”
TEKNOLOJİDE UMUT VEREN 3 RAKAM
120 EURO
Teknoloji perakendenin oyuncularını ise genç nüfus ve kişi başı harcama
miktarı heyecanlandırıyor. Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane, “AB’de kişi
başı tüketici elektroniği harcaması, 360 Euro iken Türkiye’de bu rakam
120 Euro seviyelerinde. Kat edeceğimiz çok yol var. Türkiye ekonomisinin
büyüme performansı da bizi heyecanlandırıyor. Özellikle e-ticaret
pazarı her geçen gün büyüyor. Biz de bu alandaki yatırımlarımızı
artırıyor, sektöre öncülük ediyoruz” diyor.~ 800 MİLYAR $
Darty Türkiye CEO’su Nedim Esgin ise hem sektörün hem şirketlerinin hem
de Türkiye'nin büyümesinden heyecan duyduğunu söylüyor: “2008’de
başlayan finansal kriz, bundan birkaç yıl evvel imrenerek takip
ettiğimiz ülkelerin ekonomilerinde devam ediyor. Türkiye ise bu süreçte
hızla büyüdü. Türkiye ekonomisiyle ilgili beni etkileyen hususların
başında, neredeyse 800 milyar dolarlık GSYİH’ye ulaşılması ve
Türkiye’nin büyüyen bir orta sınıf yaratması geliyor. Alım gücü artmış
bir orta sınıf, piyasalarımızı dinamik tutuyor.” YÜZDE 40-45
Index Group CEO’su Erol Bilecik’in değerlendirmeleri ise şöyle:
“Önümüzdeki dönem, Türkiye için daha heyecan verici yıllar olacağa
benziyor. Sektörel olarak baktığımda beni en fazla heyecanlandıran
rakam, penetrasyon oranı. PC sahiplik oranlarının, bugün Türkiye’de
yüzde 40-45’ler civarında olduğunu varsayıyoruz. Avrupa, ABD ya da
Uzakdoğu’nun gelişmiş ülkeleriyle kıyaslandığında bu rakamların hak
ettiğimiz gibi yüzde 60-65'lere gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun
için ralli benzeri 2-3 rahat yıl daha lazım. Diliyorum ki 2013 ve
sonrasında bu ralliyi görürüz.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?