Önemli olan dengeli bir portföy oluşturmak

Toplam üretim kapasitesi ve tesis sayısıyla özel sektör elektrik üretiminde Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden biri olan Akenerji, 1989 yılında faaliyete geçti. Elektrik üretiminde 23 yıllık deneyime sahip olan Akenerji’nin toplam 746 mw kurulu gücünün mevcut olduğunu söyleyen Akenerji Genel Müdürü Ahmet Ümit danışman, toplam içindeki yenilenebilir enerji payınında yüzde 52’ye yükseldiğine dikkat çekiyor. Türkiye’nin 2023 yılına kadar arz güvenliğinin sağlanmasında yenilenebilir dışında nükleer, termik gibi farklı kaynaklara dayalı santral yatırımlarının da kaçınılmaz olduğunu belirten danışman, burada esas meselenin dengeli bir üretim portföyü oluşturmak olduğunu ifade ediyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yatırımları başlatan ilk özel şirketlerden biri olan Akenerji yatırımlarına devam ediyor. 198 MW kurulu güce sahip, Erzincan’da kurulması planlanan Kemah Hidroelektrik Santrali’nin projelendirme çalışmalarının sürdüğünü belirten
Akenerji Genel Müdürü Ahmet Ümit Danışman, buna ek olarak inşaatına 2011 yılsonunda başlanan ve yatırımı devam eden 900 MW kapasiteli Egemer Doğal Gaz Santrali’nin 2014 yılında tamamlanmasının planlandığını belirtiyor. Danışman, böylece Akenerji’nin Türkiye’nin ihtiyacı olan enerjinin yaklaşık yüzde 2,6’sını tek başına karşılayabileceğine dikkat çekiyor.

Akenerji’nin kurulu gücü ne kadar?
Akenerji, doğalgaza dayalı üretiminin yanı sıra, kaynak çeşitliliğini sağlamak ve yakıt tedarik riskini yönetmek amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yatırımları başlatan ilk özel şirketlerden biri oldu. Bu kapsamda, hidroelektrik santral ihalelerine katılan Akenerji, 2005 yılında Çınarcık HES ve Uluabat Kuvvet Tüneli ile Akocak HES ihalelerini kazanarak, üretim çeşitliliği alanındaki çalışmalarını hızlandırdı. İlk yenilenebilir kaynaklı enerji üretim projesi olan 15 MW kurulu güce sahip Ayyıldız Rüzgar Santrali, 2009 yılında faaliyete başladı. 2010 yılında arka arkaya devreye aldığı Akocak, Bulam, Burçbendi, Feke II ve Uluabat Hidroelektrik Santral Projeleri ile toplam yenilenebilir kaynaklı kurulu gücünü 301 MW’a çıkardı. 2012 yılında devreye alınan Feke I, Himmetli ve Gökkaya santralleri ile toplam kurulu gücü 746 MWa, toplam içindeki yenilenebilir enerji payı da yüzde 52’ye yükseldi. Yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlara hız kesmeden devam ediyoruz. 198 MW kurulu güce sahip ve Erzincan ilinde kurulması planlanan Kemah Hidroelektrik Santrali'nin projelendirme çalışmaları sürüyor. Buna ek olarak inşaatına 2011 yılsonunda başlanan ve yatırımı devam eden 900 MW kapasiteli Egemer Doğal Gaz Santrali tamamlandığında Akenerji, Türkiye’nin ihtiyacı olan enerjinin yaklaşık yüzde 2,6’sım tek başına karşılayabilecektir.

Yeni yatırım planlan var mı?
Akenerji, 900 MW kapasiteli Egemer Doğal Gaz Santralinin inşaatına 2011 yılsonunda başladı. Santralin 2014 un üçüncü çeyreğinde tamamlanması planlanıyor. 930 milyon dolara mal olacak santral için Akenerji, toplam proje finansmanının tümünü 2011 yılında tedarik etti. Bunun 651 milyon dolarlık kısmı için üç Türk bankasının oluşturduğu bir konsorsiyumdan kredi finansmanı sağladı.

Yenilenebilir enerji tarafında nasıl bir potansiyel görüyorsunuz?
Türkiye’nin, hem artan enerji talebinin karşılanmasında arz güvenliğini sağlayabilmesi, hem de cari açığı azaltmak için alternatif enerji kaynak kullanımını artırması gerekiyor. Bugün, Türkiye’nin mevcut kurulu gücü yaklaşık 56 bin MW. TEİAŞ projeksiyonlarına bakıldığında 2020 yılına kadar elektrik talebinde yıllık ortalama yüzde 7’lik bir artış beklenmektedir ki bu da bize kabaca bir hesapla 2020’de mevcut kurulu gücümüzü yaklaşık yüzde 70 oranında artırarak 97 bin MW seviyesine getirmemiz gerektiğini gösteriyor.~
2009 yılında yayınlanan “Strateji Belgesi”ne göre 2023 yılında yenilenebilir enerjinin toplam içerisindeki payının en az yüzde 30 olması planlanıyor. Strateji Belgesi’nde hedeflenen hidro, rüzgâr ve jeotermal enerji kaynaklarının tümünün söylendiği gibi 2023 yılında devreye alınması ve doğalgaz, linyit, kömür ve diğer termik kaynakların bugünkü mevcut durumunu koruması ve hiçbir ek kurulu gücün devreye girmemesi durumunda, 2023 yılında toplam üretimin yaklaşık 350 bin GWh seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Diğer yandan, toplam talebin ise yıllık ortalama yüzde 7’lik bir artış ile 2023 yılında 500 bin GWh seviyesine ulaşması bekleniyor. Dolayısıyla, Türkiye’nin Strateji Belgesi ile hedeflenen tüm yenilenebilir enerji potansiyeli 2023 yılında devreye girse bile, yaklaşık 150 bin GWh’lik bir arz açığı ile karşı karşıya kalınacaktır. Bu açığın farklı kaynaklardan sağlanması gerekiyor. 2023 yılına kadar arz güvenliğinin sağlanmasında yenilenebilir dışında nükleer, termik gibi farklı kaynaklara dayalı santral yatırımları kaçınılmazdır. Ancak burada önemli olan, kurulacak yeni termik santral yatırımlarının yüksek verimli son teknolojinin kullanıldığı, aynı zamanda da çevreye duyarlı santraller olarak gerçekleştirilmesidir. Burada esas mesele, dengeli bir üretim portfoyü oluşturmaktır. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte daha temiz üretim yapan termik santrallerin geliştirilmesi, depolama ve akıllı şebeke sistemleri konusunda süregelen çalışmalar da zaman içerisinde portföy oluşturmayı daha kolay hale getirecektir. Burada esas mesele, dengeli bir üretim portfoyü oluşturmaktır. .

Sektörde yatırımın önündeki en büyük problemler neler?
Arz güvenliği nedeniyle gerekli olan yeni projelerin gerçekleştirilebilmesi için uygun finansman imkânının sağlanması yatırımcılar açısından büyük önem taşıyor. 

ENERJİ BORSASI İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİZ NELER?
Akenerji olarak Türkiye’deki liberalleşme sürecini destekliyor ve ETD çatısı altında diğer enerji şirketleri ile birlikte aksiyon planları geliştirmek amacıyla çalışıyoruz. Hükümetin bu konuda attığı olumlu adımlar sayesinde, sağlıklı bir enerji ticareti borsası kurulması için gereken şartların yakın bir zamanda oluşacağına inanıyoruz. Türkiye’nin bölgedeki konumunu güçlendirecek bu oluşuma katkı sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz.