Oyunun kuralları değişiyor

"Geçiş döneminde Türk iş dünyası zorlanacak”

1.04.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Oyunun kuralları değişiyor


Türk iş dünyası son dönemde önemli bir değişim süreci yaşıyor. Kurumsallaşmaya yaklaşım farklılaşıyor. Patron yönetici ilişkilerinde roller netleşiyor. Finansmandan İK yönetimine iş yapış kuralları yeniden yazılıyor.
Tüm bu sürecin içinde değişimi hızlandıran en önemli gelişme ise hiç kuşkusuz Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun sonunda yasalaşması. Uzun yıllardır çıkması beklenen ve sonunda 2012 yılında yürürlüğe girecek olan kanun, iş yaşamını tümüyle yeniden düzenliyor. Hatta Deloitte Yönetim Kurulu Başkanı Levent Yaveroğlu, kanunu milat olarak görüyor. "Oyunun kuralları değişiyor" diyor. Yeni kanunun etkilerine ilişkin olarak da "Şirketlerin ve ekonominin şeffaflaşmasında çok önemli rol oynayacak. Bugün kayıtdışı ekonomi yüzde 50'lerde. Bunu muhakkak yüzde 10'lara çekecek. Denetim tüm şirketler için mecburihale geliyor. Bu da şeffaflaşmanın ön koşulu. Şirketlere muhasebe standartları geleceğini düşünüyorum. Bu da çok büyük bir aşama" diye konuşuyor.Yaşanan bu sürecin iş hayatını zorlayacağını da itiraf eden Yaveroğlu, sisteminin oturması için de belli bir zamana ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Bu konudaki tahminlerini şöyle paylaşıyor: "İyi yönetilirse 2-3 yıl içinde sorun kalmayacağına inanıyorum. 10 yıl sonra bu iş iyice oturur."
Son 25 yıldır Türk iş dünyasının gelişimine en yakından tanıklık eden kuruluşlardan Deloitte'un yönetim kurulu başkanı Levent Yaveroğlu, dünden bugüne iş dünyasının geldiği noktayı değerlendirdi. Son gelişmelerin iş dünyasını nasıl etkileyeceğini anlattı:

Capital: 25 yıldır şirketlerle iç içe çalışıyorsunuz. Türkiye'de şirketler yönetim anlamında nasıl bir değişim yaşıyor? Eskiden vergi ve denetime nasıl bakılıyordu? Şimdi nasıl bakılıyor?
-  Türkiye'nin son 25 yılına biz tanıklık yaptık. 25 yıl önce Türkiye ekonomik olarak çok küçük bir ülkeydi. Hammadde ihraç ediyor, mamul üretiyordu. Petroldeki artış, o dönemlerde enflasyonu körüklüyordu. Çok bozuk ödemeler dengesi vardı. O günlerde bugünün kurumlarının hiçbiri mevcut değildi. Borsa yoktu. Merkez Bankası bağımsız değildi. Vergi toplama çok iptidaiydi. KDV kanunu da denetim konsepti de yoktu. Biz ilk defa "Denetim yapacağız" dediğimiz zaman tabiri caizse bizimle alay ettiler. Türkiye bu 25 yıllık dönemde gerçekten ciddi bir gelişme gösterdi. Türk parasını koruma kanunu kalktı. Döviz alım-satımı serbestleşti. Ekonomi liberalleşti. Özelleştirme kanununun çıkması ve Deloitte'un kurulması aynı döneme rastlar. 1986 yılında Türkiye'de denetim ve danışmanlık şirketi kurduk. Önemli olan Türkiye ile büyümekti. O günkü karar ve inancımızın doğru çıktığını görüyoruz. Türkiye'deki 25'inci yılında birinci şirket olmamızın yanı sıra dünyada da bir numaralı şirket olmamız çok güzel bir olay.~

Capital:  Peki gelinen noktada bugün şirketler vergi ve denetime nasıl bakıyor?
-  Artık regüle olan bir sektörden bahsediyoruz. BDDK'nın kurulması, Sermaye Piyasası Kurulu, EPDK gibi regülatörler var. Bugün bankalar, sermaye piyasasındakiler, borsada işlem gören kuruluşlar, enerji ve sigorta şirketleri regülatörlerin kurduğu standartlara tabi. Bu standartlara göre mali tablolar hazırlıyor ve bunları bağımsız denetimden geçiriyorlar. Dolayısıyla vergi ve denetim çok ciddiye alınıyor.
25 yıllık dönemde Türkiye'de yabancı sermaye çok önemli bir yere geldi. GM ve P&G gibi şirketlerin Türkiye'de çoğalması özel sektörün de denetim olayına bakışını değiştirdi. Bankalar denetlenmiş bilançolara daha çok itibar etmeye başladı. Bankaların bu işe itibarı, şirketlerin ciddi denetim yaptırmasına neden oldu. Bugün denetim mesleği çok saygın oldu. Olmazsa olmaz haline geldi.

Capital: 2012 yılında yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ticaret Kanunu'na milat gibi bakılıyor. Siz nasıl görüyorsunuz?
-  Ben de milat olarak görüyorum. Oyunun kuralları değişiyor. Yeni Ticaret Kanunu şirketlerin ve ekonominin şeffaflaşmasında çok önemli rol oynayacak. Bugün kayıtdışı ekonomi yüzde 50'lerde. Bunu muhakkak yüzde 10'lara çekecek. Denetim tüm şirketler için mecburi hale geliyor. Bu da şeffaflaşmanın ön koşulu. Şirketlere muhasebe standartları geleceğini düşünüyorum. Bu da çok büyük bir aşama. Yıllardır bu konuda çalışmalar yapılıyordu. Artık meyvelerini vermeye başladı. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde bizim gibi bin kişilik bir şirketin 6 bine çıkmasını öngörüyorum. Denetim ve danışmanlık sektörü bu kanunla beraber 10 yıl içinde katlayarak büyüyecek. Bu ticaret kanunu ile tüm bu şirketler denetime tabi olacak, bağımsız denetimden geçecek. Dolayısıyla 150 bin şirket denetime mecbur kılınacak.

Capital:  Son 10-15 yıl içinde Türk şirketlerinin yaşadığı en kronik sorunlar neler?
-  Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından biri dış ödemeler ve cari açık. Bu nedenle döviz kurları ve cari açık ciddi hassas konular. Ekonomik istikrar için politik istikrar da lazım. Politik istikrardaki herhangi bir bozulma döviz dengesini ciddi olarak bozuyor. Bu sorun 25 yıldır devam ediyor. Bu arada Türk ekonomisinde Anadolu kaplanlarında ciddi bir hareketlilik var. Bu ivmenin kesilmemesi lazım. Bu şirketlerin ciddi oyuncular olması, İstanbul'daki büyük sermayeli şirketlerle rekabet edebilir hale gelmesi gerekiyor. Büyük sermayeli şirketler de daha kurumsal olmalı. Şunun da altını çizmeliyiz: 2023 yılına kadar politik istikrarın olması kaydıyla Türk ekonomisi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girebilir.

Capital:  Geçmiş yıllardaki yönetici profili ile şimdiki yönetici profili nasıl?
- Çok daha farklı. Bugünün yöneticileri gerçekten çok iyi e��itilmiş. Bazen yurtdışından CFO ve CEO misafirlerim geliyor, onlarla karşılaştıkları vakit, çoğundan şunu duyuyorum: "Türk yöneticiler, Amerika'nın en büyük şirketlerinin CFO'sundan farklı değil. Bravo size." Geçmişte yöneticiler patrondu ve
daha ziyade yatırımcı ruhlu kişilerdi. O dönemin vizyonerleri idi. Şimdi işin şekli değişiyor.

Capital: Peki sizce Yeni Ticaret Kanunu KOBİ'leri daha fazla zorlar mı?
-  Herkes zorlanacak. Türkiye ekonomisinin yüzde 50'si kayıtdışı. Siz bu kayıtdışı ekonomiyi kayıt altına alabilmesi için ticaret kanununda değişiklikler yapıyorsunuz. Bu elbette iş yapış şekillerini etkileyecek. KOBİ'leri zorlayacak. Bunlar aşılamayacak şeyler değil. KOBİ'lerde ciddi bir hareketlilik var. Zaten onlar da bunu talep edecektir.~

Capital: Şirketlerdeki patron ve CEO'nun etkisine baktığımızda eskiden nasıldı, şimdi nasıl?
-  Patron şirketlerinde zaman içinde patronların etkinliği azalıyor. Ama "Türkiye'de şirketler tamamen kurumsallaşabilir mi" diye sorarsanız, buna yanıtım "Belki çok ileride" olur. Bence kurumsallaşma yaşamak zorundalar. Büyük aile şirketleri belki vakıf şirketlerine dönüşecek. Şirkette patron da söz sahibi olmalı ama her iki tarafın da limitleri olmalı. Patron iş alanına karışıyorsa zaten orada kaos yaşanır. Bugün birçok CEO 3 ay çalışıp istifa ediyor. Dengeli olması gerekiyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz