Özilhan’ın uykusunu ne kaçırıyor?

Anadolu Grubu Başkanı Tuncay Özilhan, 2016'daki riskleri ve bu risklerle mücadele yöntemlerini Capital'e anlattı.

18.12.2015 12:36:370
Paylaş Tweet Paylaş
Özilhan’ın uykusunu ne kaçırıyor?
Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, son dönemde gerek Rusya pazarında yaşanan sıkıntılar gerek genel ihracat verilerindeki olumsuzluğun yarattığı riskleri ve bu risklerle mücadele yöntemlerini Capital Dergisi’nden Aslı Sözbilir’e anlattı.

-Son dönemde en çok uykunuzu kaçıran, kendinizi en çok baskı altında hissettiğiniz üç konu nedir?

Bildiğiniz gibi, siyasi, ekonomik ve toplumsal gelişmelerin birbiriyle sıkı bir ilişkisi bulunuyor. Bunlardan birini ihmal ederek diğerlerini çözmek mümkün değil. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, ekonomi alanındaki stratejilerin, daha fazla gündeme gelmesi ve iyi yönetilmesi gerekiyor. Türkiye'de en önemli ekonomik değişken kur olarak görülüyor. Herkesin kurdaki değişiklikleri sürekli takip ettiği günlere geri döndük. Bu nedenle uzun vadeli düşünmeyi zorlaştıran, yatırım kararı alma koşullarını mümkün kılmayan kurdaki oynaklığın, zayıf olan yatırım performansını daha da zedelemesi ve tüketim talebini zayıflatması riskiyle karşı karşıya kaldık.

Türk lirasının değer kaybetmesi ihracatı etkilemesi düşünülürken ihracatta payı olan birçok ülke para biriminin de değer kaybetmesi sebebiyle ihracatta istenen artış gerçekleşmiyor. İthalatın ise daha pahalı hale gelmesiyle bir yandan da enflasyon tırmanıyor. Maalesef azalsa da cari açık sorunu varlığını korumaya devam ediyor. Bu nedenle Türkiye’de cari açığı azaltacak yatırımlar teşvik edilmelidir diye düşünüyorum.

-Küresel konjonktüre baktığınız zaman ne tür riskler görüyorsunuz?

Türkiye küresel risklere karşı duyarlılığın yüksek olduğu ülkeler arasında. Küresel ekonomide büyümenin yavaşlama seyrine girmesi, bununla paralel olarak mevcut konjonktürde Çin ekonomisindeki büyümenin kabul edilebilir olduğu ifade edilse de Çin’de ekonomik aktivitenin hız kesmesi ve olumsuz seyrin devam etmesi, tüketim odaklı ekonomilerde bir gerginlik yaratıyor. Bununla beraber FED’in faiz artışı piyasaları tedirgin ediyor. Küresel sermayenin yönünü tekrar gelişmiş ülkelere çevirmesi nedeniyle yatırımları finanse etme sorunu gündeme getirilebilir. Ülke olarak finansal kırılganlıklarımız ve yapısal sorunlarımıza bir an önce odaklanmamız pozitif ayrışmamızı sağlayabilir. Yüzde 3’lerde olan büyüme hızımızı yükselterek rakiplerimizle rekabet avantajı sağlayabiliriz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz