Risk alana hisse, almayana TL öneriyorum

Türkiye para ve sermaye piyasaları, dünya piyasalarının etkisinde zor bir yılı geride bıraktı. 2012 yılına yönelik beklentiler de çok parlak değil. Cari açık, büyümede yavaşlama gibi sorunlar, piyasalar tarafından fiyatlanıyor. HSBC Yatırım Genel Müdürü TOLGA KOYUNCU, 2012 yılına yönelik beklentileri 10 başlıkta yanıtlıyor. Koyuncu, 2012'de risk alabilenlere hisse senedi ve FX ürünler, risk almak istemeyenlere TL ağırlıklı portföy öneriyor. Hisse bazında ise BİM, Bizim Toptan, Tüpraş, Tekfen, Emlak Konut, TAV ve Halk Bankası'nı öneriyor. 2011 piyasalar açısından oldukça sıkıntılı geçti. AB bölgesindeki borç krizinin derinleştiğini gördük. İspanya, İtalya, Yunanistan gibi sorunlu bölge ülkelerinde kriz, hükümetleri derinden etkiledi. Borç krizinin büyümesi, gelişmiş ülke ekonomileri üzerinden global ekonomiyi tehdit eder hale geldi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının negatif yönde not değişiklikleri de bunu takip etti. Türkiye tarafına bakıldığında kronik rahatsızlığımız cari açık, piyasa gündeminden düşmez oldu. 2011 yılındaki güçlü büyüme datalarına rağmen 2012'de ekonomide yavaşlama beklentileri yüksek. Kur artışına karşı döviz satış ihaleleri düzenleyen Merkez Bankası son olarak faiz silahını kullanmaya başladı. Tüm bunlar da sonuçta piyasalar tarafından fiyatlanıyor. 2010'da yüzde 26,5 prim yapan İMKB, 2011'de yüzde 22'ye varan oranda düştü. Kurlardaki artışla birlikte dolar bazında yüzde 35'e varan kayıplar oldu. Merkez Bankası'nın politika değişikliğinin ardından faizler, tek haneden çift haneye geldi. Dolar kuru 1,90 zirve seviyelerini zorluyor. Altında 2 bin dolar/ons hesapları yapılıyor. 2012'ye böyle bir ortamda giriyoruz ve yatırımcılar nasıl bir strateji izlenmesi gerektiğini analiz etmeye çalışıyor. Bu anlamda 2012 beklentilerini ve yatırım stratejilerini HSBC Yatırım Genel Müdürü Tolga Koyuncu'ya sorduk. 2012'de endekste 60.000 seviyesinin üzerinde bir kapanış bekleyen Koyuncu, hisse seçiminin önemli olduğunu söylüyor. Risk almak istemeyenler için TL'nin cazip olduğunu belirtiyor. Koyuncu'nun 10 soruda piyasa değerlendirmeleri ve yatırımcılara tavsiyeleri şöyle:

1- 2011 yılı nasıl geçti?
2011, hem gelişmekte olan ülkelerin hem de Amerika ve Avrupa ülkelerinin makroekonomik dengelerindeki beklentilerin değişiklikler arz etmesi açısından piyasalar için belirsizliklerin yoğun olduğu, zor bir yıl oldu. Avrupa'da bütçe açıkları ve hükümetlerin bunları kapatmak için aldığı önlemler, atılan adımların siyasi ve sosyal boyutları ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) piyasalarda güven sağlamak için yaptığı hamleler gündemi oluşturdu. Amerika'da ise rating kuruluşlarının not değerlendirmeleri ile FED'in düşük faiz politikasının ekonomide enflasyonsuz büyümeyi yaratıp yaratamayacağı tartışmaları piyasalar tarafından izlendi. Türkiye'de de iyi giden makro ekonomik dengelere karşın yüksek cari açığın yarattığı riskler, kamu otoriteleri ve iş dünyası tarafından değerlendirildi. Merkez Bankası'nın (MB) bu konuda aldığı önlemlerin finansal sistem ve genel ekonomideki yansımaları ana gündem maddesiydi.~

2- Yatırım araçlarında getiriler nasıldı?
2011 de yabancı para birimlerine bağlı varlıklar ve emtia fiyatlarında Türk Lirası'nın (TL) değer kaybından dolayı getirisi yüksek oldu. Aynı sebepten devlet tahvili ve hisse senedi yatırımcıları kayıplar yaşadı.

3- 2012'de dünyada neler bekleniyor?
2012'de, AB üyesi ülkelerin parlamentolarında, yüksek bütçe açıklarını indirmek için gerekli adımları atmaları ve birlik dahilindeki ekonomileri güçlü ülkelerin, gerek IMF gerek ECB'ye fon sağlama motivasyonlarına bağlı gerçekleşen gelişmelerin kritik olması bekleniyor. Atılacak adımların sosyal boyutlarının tartışma konusu olması, Avrupa'daki hükümetlerin işlerini zorlaştırırken, piyasalarda da bir güven ortamı oluşmasına engel oluyor.

4- Dünyada yeni bir düşüş dalgası olur mu?
Dünya piyasalarının Avrupa'daki sorunların finansal sistem üzerinde yaratacağı riski minimize etmek ve global büyüme üzerinde negatif etkisini sınırlı tutmak için çeşitli önlemler almakla meşgul olmasını bekliyorum. Piyasaların yönü, gerek hükümetlerin gerek merkez bankalarının atacağı adımlara ve bunların fon sahipleri tarafından ne oranda kabul edilebilirliğine bağlı olarak şekilleniyor olacak. Şu an için bekleyip görmeliyiz.

5- Türkiye'de hangi başlıklar izlenecek?
Ülkemizde, cari açık ve enflasyon ilk aylarda takip edilecek temel makro göstergeler olacak. Bununla birlikte, 2011'in ikinci yarısında TL'de gerçekleşen değer kaybı ve faizlerdeki yükseliş, gerek reel gerekse finans sektörünün 2012'nin başlarında gündeminde olacak. Not artırımı beklentisi, ancak cari açıktaki düşüşle beraber kurdaki stabilizasyonun sonucu olarak tekrar gündeme gelecektir. MB'nin bu dengelere göre uygulayacağı politikalar ise piyasaların yönünün tahmin edilmesi açısından yine sürekli takip edilecek faktörlerin başında gelecek.

6- İmkb tekrar 70.000 seviyelerini görecek mi?
Borsanın 70.000 seviyelerine tekrar gelmesi için bazı koşulların gerçekleşiyor olması lazım. Öncelikle Avrupa kendi sorunlarını çözme y��nünde piyasaların güvenini kazanacak adımlar atmalı. İçeride de hükümetin ve Merkez Bankası'nın aldığı tedbirlerin olumlu sonuçlarını görmeye başlamamız gerekir. Bunlarla birlikte hem not artışının konuşulacağı hem de borsanın 70.000'li seviyelere geri geleceği zemin hazırlanmış olur. İşlerin iyiye gitmemesi durumunda, endeksin dolar bazında 20 cent seviyelerini görmesi mümkün. Bu ortamda bir yıl sonrası için endeksi tahmin etmek zor ama 60.000'lerin üzerinde olabileceğini düşünüyorum.

7- Mb hangi adımları atacak?
Merkez Bankası, bu yıl yüksek cari açıktan doğan global fon akışlarının aleyhimize işlemesini engellemek ve hükümetin cari açığı düşürmek için aldığı önlemlere destek olmak için proaktif bir yönetim izledi. Ekonomik büyümemizdeki momentumun hız kesmeyişi, cari açıkta istenilen seviyelere inmemizi engellediği için MB, dolar ihaleleri ve faiz koridorunun genişletilmesine ek olarak likidite yönetimi kullandı. MB'nin kısa vadede politika faiz oranını ve gecelik faiz koridorunu sabit tutmasını bekliyoruz. Gerek TL'de aşırı değer kaybının önlenmesi ve enflasyon etkisinin sınırlı tutulması, gerek kredi hacmindeki artışın makul seviyelerde kalmasını sağlamak için MB'nin likidite yönetimini kullanmaya devam edeceğini düşünüyorum.~

8- Gösterge faiz tek haneye iner mi?
2011'in ikinci yarısında TL'nin yaklaşık yüzde 25 değer kaybının enflasyon üzerindeki etkisinin limitli olduğunu söyleyebiliriz. Ancak piyasa yine de temkinli bir tutum sergileyerek, önümüzdeki aylar için yüksek enflasyon olasılığını göz önüne aldı ve faizleri fiyatlandırdı. Bu da gösterge faizleri yüzde 10-11 bileşikler bandına getirdi. 2012'nin başındaki yüksek itfalar ve aralık ayında yabancı yatırımcıların hesaplarını kapatmaları, şu an için faizde bu seviyelerin korunacağını gösteriyor. 2012'nin ilk aylarında enflasyon beklentilerinde düzelme ve cari açıktaki beklenen düşüş sağlanabilirse bu, TL'nin değer kaybını durdurup faizdeki havayı hızlıca değiştirebilir. Bu durumda, halihazırda değer kaybetmis TL'yi satın alıp bunu bonoya yatıracak yerli ve yabancı fon akışları, faizi tek haneye indirebilir.

9- 1 dolar= 1 euro ve 1 dolar=2 tl senaryoları uzak mı?
2012 yılında TL ile ilgili beklentilerimiz olumlu. Hedef fiyatlar olarak ben şahsen piyasalarda yuvarlayarak beklenti oluşturulmasının spekülatif olduğunu düşünüyorum. HSBC olarak, 2012 sonu TL/dolar kurunu 1,65 ve Dolar/Euro paritesini 1,44 seviyesinde bekliyoruz.

10- Altında hedef 2 bin dolar/ons mu?
HSBC'nin 2012 için ortalama dolar/ons tahmini 2 bin 25. Altın piyasasında son yıllarda uluslararası borsalardaki hacimler, çoğunlukla hedge amaçlı ve trading enstrümanı olarak gerçekleştiği için volatilitesinin yüksek devam edebileceğini bekliyorum. Altın, varlık fiyatlarının ve kurların bu kadar değişiklik arz ettiği ortamlarda, sermayesinin satın alma gücünü korumak isteyen yatırımcıların tercihi olmaya devam edecektir. Burada göz önünde bulundurulması gereken husus, altın fiyatlarının, makroekonomik arz talep dengelerine göre oluşan petrol ve çelik gibi diğer emtialardan farklı olması.

Model portföyde yer alan hisseler
Tolga Koyuncu, portföylerinde defansif ağırlıklı ancak 2012'de büyümesini sürdüreceğini düşündükleri şirketlerin bulunduğunu söylüyor. Koyuncu, araştırma biriminin dikkat çektiği hisseleri şöyle sıralıyor:

BİM ve BİZİM TOPTAN Gıda perakendecileri arasında beğeniyoruz.
TÜPRAŞ Yüksek temettü getirisi ile öne çıkıyor.
TEKFEN Yeni projelerle inşaat iş kolunun performansı artıyor.
EMLAK KONUT GYO 2B kanunundan yararlanmasını bekliyoruz.
TAV Güçlü havayolu yolcu trafiği ve döviz bazında gelirleri ile dikkat çekiyor.
HALK BANKASI Bankalar arasında yüksek öz sermaye getirisi ve ucuz değerlemesi ile öne çıkıyor.