Sakıp Bey’in Kızı Holdingleşiyor

Dilek Sabancı, 20 yıl önce Sabancı Ailesi’nde kendi yolunu çizen ve kendi şirketini kuran ilk isim oldu. Seyahati sevmesi ve 3 yabancı dil bilmesi nedeniyle, babası Sakıp Sabancı’nın da teşvikiyle,...

1.08.2009 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Dilek Sabancı, 20 yıl önce Sabancı Ailesi’nde kendi yolunu çizen ve kendi şirketini kuran ilk isim oldu. Seyahati sevmesi ve 3 yabancı dil bilmesi nedeniyle, babası Sakıp Sabancı’nın da teşvikiyle, Vista Turizm’i kurdu. Şirket bugün 215 milyon TL cirosuyla kendi segmentinde pazar lideri. Şirketin kurucusu ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olan Dilek Sabancı, şirketi 5 yıl içinde halka açmayı ve 2015’te 500 milyon TL ciroya ulaştırmayı hedefliyor ve ekliyor: “Benim sektörüme benzeyen otelcilik, gayrimenkul gibi 2-3 işe girebilirim.”

 

İşe, babası merhum Sakıp Sabancı’nın teşvikiyle, Elmadağ’da, 120 metrekarelik bir ofiste, 6 kişiyle başladı. Vista Turizm’in kurucusu ve yönetim kurulu başkan yardımcısı Dilek Sabancı, şirketini 2008 sonu itibariyle 215 milyon TL ciroya ve 150 çalışana ulaştırdı. Şirket son 5 yılda 4 kat büyüdü. Vista Turizm çatısı altında 700’den fazla kurumsal müşterisine iş seyahati organizasyonu, danışmanlığı, bayi ve motivasyon toplantıları hizmeti veren Sabancı, “2009 yılını 250 milyon TL ciroyla kapatırız. 2015 yılında ise 500 milyon TL ciro hedefliyoruz. En büyük hedefim 5 yıl içinde şirketi halka açmak” diyor. Sabancı, gelecekte Sabancı Holding’in yönetim kuruluna da girebileceğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Hayat ne gösterir bilemiyorum. Benim kendi meşgalelerim olduğu için girmeyebilirim de… Her zaman kendi yolumda yürümeyi sevdim. Sabancı Ailesi’nde ilk kendi şirketini kuran kişi de ben oldum. Şimdi tabii herkesin ayrı şirketi var, o da ayrı konu” diye konuşuyor. Dünyada da 3’üncü kuşaktan sonra aile şirketlerinden kopmaların başladığına dikkat çeken Sabancı, “Bizim ailede de herkes bir zaman sonra kendi işini yapmak istedi. Bu da çok doğal. Herkes belli bir güce ulaştığı zaman kendi işini yapmaya kalkışıyor. Ayrılıklar holdingin geleceğini hiç etkilemez. Çünkü holdingi hala aileden idare edenler var. Kaldı ki aileden hiç kimse kalmasa da şirketi profesyoneller yönetir” diyor.

Vista Turizm Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dilek Sabancı, Capital’e şirketini bugüne nasıl getirdiğini, gelecek hedeflerini ve Sabancı Ailesi’nde yaşanan ayrılıklara bakış açısını anlattı.

* Vista Turizm’e hobi olarak başladığınızı söylemişsiniz. Hobi olarak başladığınız işi nasıl bu boyuta getirdiniz?
Ben 3 yabancı dil, yani İngilizce, Fransızca ve İtalyanca biliyorum. Seyahat etmeyi de her zaman çok seviyordum. O zamanlarda Dışişleri eski bakanlarımızdan Vahit Halefoğlu’nun kızı Nilgün Halefoğlu, American Express’in temsilcisi idi ve Türk Express adında bir turizm şirketini satın alarak turizmciliğe başlamıştı. Babam onu da duymuştu.

Oradan da yola çıkarak hem lisan bilmem hem seyahat etmeyi sevmemden dolayı bana “Dilekçiğim, kızım, böyle bir iş yapsan, hem yabancı dillerini kullanırsın hem seyahat eder, dünyayla ilişkini koparmazsın hem de burada yaşarsın” dedi.

Bu nedenle de hobi ya da meşgale olarak başladı diyorum. Vista Turizm’i bu şekilde, 20 yıl önce, Elmadağ’da 6 kişiyle, 120 metrekarelik bir ofiste kurduk. Şirket giderek büyüdü. 6 kişiden önce 12 kişiye, daha sonra 25 kişiye çıktık. Bugün 20’inci yılımızda 150 kişi olduk.

hed* İlk müşteriniz Sabancı Holding miydi? Sabancı soyadı taşımasaydınız, yine bu işi kurabilir, bu düzeye getirebilir miydiniz?
İlk müşterimiz Sabancı Holding ve şirketleriydi ama onun yanında başka birkaç müşterimiz daha vardı. Biz Sabancı Holding’le çalışmayı sadece başlangıç noktası olarak gördük. Hiçbir zaman Vista’yı Sabancı Holding’e hizmet vermek için kurulmuş bir acente olarak düşünmedik.

Burası Sabancı Holding’in bir şirketi değil. Benim yüzde 100’üne sahip olduğum bir anonim şirket. Tabii soyadımdan ve rahmetli babamın Sabancı Holding’in eski başkanı olmasından dolayı Sabancı Holding’le çalışma imkanlarımız oldu.

Ancak inanın, onlarla ��alışmak da o kadar kolay olmadı. Çünkü, özellikle toplantı organizasyonlarında işi bize hemen vermediler. Başka şirketlerle rekabet ettik. Hem fiyatımızı hem servis kalitemizi diğer şirketlerle karşılaştırdılar.

* Yani “Sabancı soyadı” yetmedi mi, diyorsunuz?
Sadece soyadı Sabancı olan bir kişi şirket kurdu diye tüm işin ona verilmesi, diğer şirketlerin verdiği fiyat ve hizmetle karşılaştırılmaması zaten doğru değil. Mesela Setur, Koç Holding’in şirketi. Koç Holding Setur’la çalışmak zorunda, çünkü holdingin iştiraki. Vista Turizm, Sabancı Holding’in bir iştiraki değil.

Sabancı Holding de bizimle çalışmak zorunda değil. Bizimle çalışırken yine diğer şirketlerin verdiği hizmetleri ve fiyatlarını araştırmaya devam ediyorlar. Ben de bunu takdir ediyorum. Rekabet her zaman iyidir. Sabancı soyadı taşıyorum diye holdingdeki profesyonelleri, benimle çalışmaya zorlayamam. Onların da bizi tercih etmeleri gerekir. Serbest rekabete inanan bir insanım.

* İşi bu boyuta getirene kadar Sabancı soyadınızın avantajını yaşamadınız mı yani?
Yaşadım diyemem. Başka bir şirkete nazaran Vista’nın önceliği oldu. Bu öncelik de eşitlik durumunda söz konusu oldu. Verdiğimiz hizmet, servis ve fiyat rakiplerimizle aynıysa bizimle çalışmayı tercih ettiler. Hizmetimiz kötü ve fiyatımız yüksekse, rakibi tercih ettikleri de oldu.

Açıkçası 20 yılda birkaç defa bunu yaşadığımız oldu. Bu durum yaşandığında da bize dönüp “Lütfen şu fiyatı verin, hizmet kalitenizi düzeltmeye çalışın ki sizinle çalışabilelim” dediler. Bu tabii bizim öncelikli olmamızdan kaynaklandı. Biz de eksiklerimizi giderip, fiyat seviyemizi rakiplerin düzeyine indirdik. Böylece Sabancı Holding’den gelen işleri kaçırmadık.

* İş yaşamınızda soyadınızın herhangi bir dezavantajını yaşadınız mı?
Bazı işleri alamıyoruz. Mesela Akbank’la çalıştığımız için diğer bankalarla çalışmamız zor, hatta imkansız oluyor. Sabancı Holding’in direkt iştiraki olan sektörlerde, diğer şirketlerle çalışamıyoruz. Böyle birtakım problemler yaşıyoruz.

Her şirket de böyle davranmıyor ama bazı şirketler bu durumdan rahatsız oluyor. Ak Sigorta’yla çalışırken Allianz’la çalışabiliyoruz ama Akbank’la çalışırken diğer bankalarla çalışamıyoruz.

* Son 20 yılda turizm sektöründe önemli bir büyüklüğe ulaştınız. Hobi olarak başladığınız bu işi nasıl bu kadar büyütebildiniz?
2004’te 40 milyon dolar cirodan, 2008’de 215 milyon TL ciroya ulaştık. Kaliteli eleman istihdam etmemizin ve teknolojiye yaptığımız yatırımların bu büyüklüğe ulaşmamızda çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Kendi alanımızda sektörde model olduk. Kurumsal müşterilerle büyüdük. 20 yıl benim için çok hızlı geçti. Bugün geldiğimiz noktayı gerçekten gurur verici buluyorum.  

* Cironuzun ne kadarı Sabancı Holding’den ne kadarı dış müşterilerden elde edilen gelirden oluşuyor?
Yüzde 24’ü Sabancı Holding şirketlerinin uçak bileti ve organizasyon harcamalarından geliyor. Yüzde 76’sı ise diğer kurumsal müşterilerimizden kaynaklanıyor. 700 kurumsal müşterimiz var.

Vista, iki ana konuda çalışıyor. İş seyahati danışmanlığı, organizasyonu, otel, bilet rezervasyonu gibi işler ciromuzun yüzde 80’ini oluşturuyor. Bayi toplantıları, motivasyon toplantıları gibi organizasyonların cirodaki payı ise yüzde 20 düzeyinde.

Son olarak da kongre, konferans ve festival organize etmeye başladık. Ankara’da kamuyla bazı projelerde çalışıyoruz. Ufak çaplı konferans, kongre organizasyonları yapıyoruz. Alamadığımız işler de oluyor tabii. Mesela IMF’e de teklif verdik ama işi alamadık. Her işi alacağız diye bir şey yok. Sadece kurumsal şirketlere hizmet vermekten çıkmaya başlıyoruz. Kamu kuruluşlarıyla da çalışıyoruz, festival, konferans organizasyonu gibi işlere de başladık.

* Büyümeniz bu yeni iş alanlarından mı gelecek?
Evet, büyüme alanımız yeni gireceğimiz bu işler olacak. Önümüzdeki 5 yılda daha fazla kongre, konferans, toplantı organizasyonu yapmaya çalışacağız. Bu yüzde 20’lik ciro payını yüzde 30-40’a çıkarmayı planlıyoruz. Yüzde 80-20 oranını daha dengeye getirmeye çalışıyoruz.

* Sektördeki konumunuz nedir? Liderlik hedefiniz var mı?
Biz zaten alanımızda pazarın lideriyiz. Çünkü Setur, bizim iştigal konumuzun dışında işler yapıyor. Duty Free mağazaları ve marinaları var. Biz bu alanlarda yokuz. Dolayısıyla kıyasladığımızda bire bir rakibimiz değil.

Örneğin Trek Turizm de bilet satışında lider. Ama o da yoldan geçen müşteriye bilet satıyor. Biz kurumsal müşterilere satıyoruz, o da bizim segmentimizde değil. Dolayısıyla biz iş seyahati organizasyonu ve iş seyahatleri danışmanlığında birinciyiz.

* THY’nin en çok bilet satan acentesi de sizmişsiniz, öyle mi?
Evet, THY’nin en büyük acentesi biziz. Biz her gün 8 uçak kaldırıyoruz. Bunun yarısı da THY yolcusudur. Biz 150 ülkede, 5 binden fazla ofisiyle hizmet veren Carlson Wagonlit Travel’ın Türkiye temsilcisi, hatta temsilcilikten de öte iş ortağıyız. 

Carlson Wagonlit Travel dünyanın en büyük seyahat zinciri. 6 bin acenteleri var. Grup Türkiye’deki tüm işlerini bizimle yapıyor ve Türkiye’deki bütün önemli müşterilerini bize yönlendiriyor. 14 noktada kurumsal müşterilerimizin şirketlerinin içinde elemanlarımız var. Oradan direkt müşteriye hitap ediyoruz.

* Otel yatırımı yapacağınız şeklinde yayınlar yapıldı. Bu plandan bahseder misiniz?
Ortada kesinleşmiş bir plan yok. Sadece düşünce olarak var. Hiçbir şey net değil.

* Peki farklı sektörlere girmeyi düşünüyor musunuz?
Hayır. Ben çok fazla yayılmaktan yana değilim. Benim sektörüme benzeyen otelcilik, gayrimenkul gibi 2-3 işe girebilirim. Ben Esas Holding gibi bir sürü sektöre girmek istemiyorum. Çünkü, ben dağılarak başarılı olunacağına inanmıyorum.

Artık odaklanarak çalışma zamanı. 10 iş yerine, 3-5 işe odaklanıp daha büyüğünü daha iyisini yapmak taraftarıyım. Çünkü işlerinize daha fazla zaman ayırabilirsiniz. Bir insan her şeyde başarılı olamaz. Bu mümkün değil.

* Size ortaklık ya da satın alma teklifleri geldi mi?
Hayır gelmedi ama gelse bile ben şirketimi satmam.

* Sakıp Bey’in sosyal sorumluluktaki hayallerini gerçekleştirmek için yola çıktınız. Onun hayallerini gerçekleştirebildiniz mi?
Kesinlikle, rahmetli babam bugün benim şirketimin 215 milyon TL cirolu, 700’ü aşkın müşterisi olan, büyük toplantı organizasyonları yapan, kamuyla da çalışabilen bir noktaya geldiğini görseydi, inanın çok mutlu olurdu. Ama ben onun mutlaka bu başarıları gördüğünü düşünüyorum. 

Ayrıca Vista’nın 20’nci yılını, turizm öğrencilerinden 2 bin 400 kişiye burs vererek kutluyoruz. 2019’a kadar turizm sektörüne eleman yetiştireceğiz. Vista Turizm, 10 yılda 4,5 milyon TL’yi burs vereceğini garanti ediyor. İstesek çok şaşalı kutlama organizasyonları da yapabilirdik. Ama babam da böyle olmasını tercih ederdi. Babam bununla da gurur duyuyordur.

* Sakıp Bey’in size özel bir vasiyeti var mıydı?
Bana her zaman “Beni geçeceksin, sen daha iyilerini yapacaksın” derdi. Özel Olimpiyatlar konusunda kurduğum dernek çok ilerilere gitti. Uluslararası bir organizasyon haline geldi.  Kendisi de “Benim rahmetli anam babam bu yaptıklarımı görseydi” derdi. Ben onun gördüğüne gerçekten inanıyorum.

“Sabancı Holding Yönetimine Girebilirim”

Aileden Ayrılan İlk Bendim
Gelecek ne gösterir bilemiyorum. Kız kardeşim Sevil Sabancı, Sabancı Holding’in yönetim kurulu üyesi. Ben de yönetim kuruluna girebilirim. Hayat ne gösterir bilemiyorum. Ama benim kendi meşgalelerim olduğu için bir şey söyleyemiyorum… Her zaman kendi yolunda yürümeyi seven bir insandım. Sabancı Ailesi’nde ilk kendi şirketini kuran kişi de ben oldum.

Şimdi Herkesin Şirketi Ayrı
Daha sonra Güler Hanım’ın erkek kardeşi Yakup Sabancı kendi şirketini kurdu. Şimdi tabii herkesin ayrı şirketi var, o da ayrı konu. Ama ilk aile dışında şirketi ben kurdum. Babam istediğim, sevdiğim alanda iş yapmama müsaade etmişti. Onun için benim her zaman meşgalelerim oluyor. Holdinge vakit ayırabilir miyim bilemiyorum. Ne olacağını zaman gösterir, olabilir de…

“Tek Sabancı Kalmasa Da Holding Yoluna Devam Eder”

Güce Ulaşan Kendi Yolunu Çiziyor
Bizim ailede herkes bir zaman sonra kendi işini yapmak istedi. Bu da çok doğal. Mc Kinsey’in bir araştırmasına göre aile şirketlerinin yüzde 85’inde 3’üncü jenerasyondan sonra bireyler, kendi işlerini yapmak istiyor ve ayrılıyormuş. Maalesef aile şirketlerinde bir arada kalmak çok mümkün olamıyor. Herkes belli bir güce ve deneyime ulaştığı zaman kendi işini yapmaya kalkışıyor. Kendi yolunu çizmek istiyor.

Ayrılıklar Sabancı’yı Etkilemez
Ayrılıklar holdingin geleceğini hiç etkilemez. Çünkü holdingin yönetiminde hala aileden temsilciler var, onlar yönetiyor. Kaldı ki aileden hiç kimse kalmasa da şirketi profesyoneller yönetir.

Örneğin Dupont’u, Dupont ailesi kurmuş. Ama bugün şirkette Dupont soyadlı hiç kimse yok. Şirketi profesyoneller yönetiyor. İleride bizim grubun da olacağı odur. Holding içinde Sabancı soyadlı hiç kimse kalmasa bile bu şirketler nasıl olsa bu şekilde devam eder.

Önemli Olan Şirketin Varlığı
Tüm dünyadaki bakış açısının bu olması gerekiyor. Aile şirketleri bir gün ya profesyoneller tarafından yönetiliyor ya da başka şirketler tarafından satın alınıyorlar. Şirketin ismi devam etmese bile, istihdam sağlanmaya devam ediyor. Önemli olan da bu. Sabancılar ya da başkaları yönetmiş önemli değil, önemli olan şirketin varlığının sürmesi. Dönem değişti, artık şirketleri profesyoneller yönetiyor.

“Sabancı Holding Çok İyi Yönetiliyor”

Yönetim Gayet Başarılı
Bence gayet başarılı. Çıkması gerekilen işlerden çıkıyorlar, devam edilmesi gereken işleri koruyorlar. Devam ettikleri işleri büyütmeye çalışıyorlar. Enerji gibi girilmesi gereken yeni işlere de giriyorlar. İlla ki her şeyin 50 yıl önceki gibi olması gerekmiyor.

İmparatorluk Aynı Kalamaz
Her şey değişiyor. Rahmetli babamların kurduğu sanayi imparatorluğu bugün aynı şekilde gidecek diye de bir şey yok. Çünkü sektörler değişiyor, rekabet şartları değişiyor. Dolayısıyla aynı şirketlere sahip olamayabilirsiniz.

Odaklanmadan Yanayım
Rekabetin fazla olduğu alanlar artık size kazandırmıyorsa onu bir şekilde satıp başka işlere giriyorsunuz ya da mevcut işlerinizi büyütmeye çalışıyorsunuz. Odaklanmanın çok doğru bir strateji olduğunu düşünüyorum.

“5 Yıl İçinde Halka Açılmak İstiyoruz”

250 Milyon TL’ye Ulaşıyoruz
2009 yılını da 250 milyon TL ciroyla kapatmayı hedefliyoruz. En önemli hedefim eğer mümkün olabilirse şirketi 5 yıl içinde halka açmak. Geçen yıl Türkiye’nin ilk 500 şirketi içinde 300’lü sıralardayken bu yıl yaklaşık 100 basamak sıçradık.

“2015’te 500 Milyonu Yakalarız”
Dünyada çok enteresan bir gelişme olmazsa 2015’te 500 milyon TL ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. 2005 yılında 50 milyon dolarlık bir ciromuz varken 2010’da 100 milyon dolar olmayı hedefliyoruz diyorduk. Ama daha 2009 yılında 250 milyon TL ciroya ulaşmış olacağız. Geçtiğimiz 5 yılda 4 kat büyüdük. Şartlar aynı şekilde devam ederse aynı büyüme oranlarını yakalayacağımızı düşünüyoruz.

Özlem Aydın Ayvacı
[email protected]

Fotoğraf: Gökhan Çelebi

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz