Süper Ligi’nde Büyük Değişim

İlk araştırma 2000 yılında gerçekleşti. Bu yıl ise Capital’in gelenekselleşen “Türkiye’nin En Güçlü 30 İş Kadını” araştırmasının 8’incisi tamamlandı. Listeye bu yıl da geçtiğimiz yıl olduğu gibi yeni isimler eklendi. Ebru Özdemir, 2007’nin en yüksek satın alma işlemlerinden birinin baş mimarı olarak dikkat çekti. Demet Sabancı Çetindoğan, tekstil sektöründeki farklı ve etkin çalışma tarzı, Gündem Berkman global arenadaki etkinliği, Meriç Uluşahin ise finanstaki başarısıyla göz doldurdu. Jaklin Güner,  istikrarlı büyüme anlayışıyla güçlü kadınlar listesine ilk kez girmeyi başarırken, listede Meltem Kurtsan gibi iş hayatındaki aktifliğinin yanında sivil toplum örgütlerine vaktinin büyük bölümünü ayıranlar da yer aldı. Bu yıl listeye 6 yeni aday girdi yani bir başka deyişle listenin yüzde 20’si yeni isimlerden oluşuyor.

“Güçlü kadın olarak değil, başarılı kadın olarak anılmayı tercih ederim.” Bu sözler, Capital’in gelenekselleşen “Türkiye’nin En Güçlü 30 İş Kadını” araştırmasının üst üste 4 yıldır lideri olan Güler Sabancı’ya ait. Türkiye’nin en büyük holdinglerinden Sabancı Holding’in kaptan köşkünde oturan Güler Sabancı, aslında değişen lider profilinin de bir göstergesi. Bundan 10 yıl önce iş dünyasında, özellikle üst düzey kademelerde yer alan kadın sayısı oldukça azdı. Oysa şu anda kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 25’leri geçmiş durumda. Yönetim kurullarında yer alan kadın yönetici sayısında da artış var. Sonuçta Türkiye’de sayıca olmasa da güç ve etkinlik bakımından ön sıralarda yer alan başarılı kadın sayısı hiç de az değil.

Capital’in gelenekselleşen “Türkiye’nin En Güçlü 30 İş Kadını” araştırması da iş dünyasında kadınların etkinliğinin arttığını gösteriyor. Listede ilk sırada yer alan Güler Sabancı’nın  sadece Türkiye’nin değil dünyanın önemli şirketlerinden Sabancı Holding’in yönetimine yön vermesi, Türkiye’nin piyasa değeri en yüksek bankası olan Akbank’ın başında Suzan Sabancı Dinçer’in bulunması ve erkek egemen iş dünyasının en önemli sivil toplum örgütünün kaptan koltuğunda Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın oturması, kadınların gücünün iş dünyasında arttığının en önemli göstergeleri.

Bu yıl 8’incisi gerçekleşen “Türkiye’nin En Güçlü 30 İş Kadını” listesinde yer alan tüm kadın yöneticiler bulundukları kurumların Türkiye ekonomisindeki yeri ve kurum içindeki etkinliklerine göre sıralandılar. Son dönemde gerçekleştirdikleri başarılı çalışmalar da listede yer almalarında etkili oldu.

Lider 4 Yıldır Değişmedi
2004 yılından bu yana Türkiye’nin en büyük holdinglerinden Sabancı Holding’in kaptan köşkünde oturan Güler Sabancı, bu yıl da lider koltuğunu kimseye kaptırmadı. 4’üncü kez listede ilk sırada yer alan Sabancı, grubun geçtiğimiz yıl yüzde 97 artışla 969 milyon YTL net kâr elde etmesini sağladı. Şirketin son 4 yılda odak daraltarak farklı bir büyüme stratejisi izlemesinde de etkili oldu. 19 milyar 341 milyon YTL cirolu dev holding, odaklanma stratejsii sayesinde faaliyet gösterdiği hemen hemen tüm sektörlerde ilk 3 içinde yer almayı başardı. 71 şirkete sahip olan grubun; finansal hizmetler, perakendecilik, otomotiv, çimento, enerji, lastik ve takviye malzemeleri sektörlerinde gücünün artmasında da Güler Sabancı’nın etkin yönetiminin payı büyük. Özellikle kendi döneminde yabancı ortaklıklara ağırlık veren Sabancı, şirketin yurtdışındaki etkinliğinin de artmasını sağladı. İMKB’nin en değerli bankası Akbank’ın yüzde 20 hissesinin satılması, EnerjiSa ve Verbund’un yüzde 50 ortaklık anlaşması imzalaması, Güler Sabancı’nın aldığı önemli kararlar arasındaydı. Sabancı, grubun yurtdışındaki satın almalarda atağa kalkmasında da etkin rol oynadı. Grubun iştiraklerinden Kordsa, Çin’de faaliyet gösteren IQNE Qingdao Nylon Enterprise Limited’in yüzde 99,5 hissesini satın aldı. Bu sayede Sabancı Grubu ilk kez Çin pazarına girmeyi başardı. Kordsa Global, PT Branta Mulia’nın çoğunluk hisselerini satın alarak da sektöründe dünya lideri oldu. Türkiye’nin ilk elektronik perakendecisi olan Teknosa’nın Romanya merkezli Primex’i satın alması yine Güler Sabancı yönetiminde,  geçtiğimiz yıl gerçekleşti. Sabancı Holding’in emeklilik şirketi Ak Emeklilik’in Aviva’yla birleşmesi ve birleşme sonucunda sektörünün lider şirketi olması da Güler Sabancı’nın stratejik kararlarının bir sonucuydu.

Finans Dünyasının İlk Kadın Başkanı
Finans sektörünün önde gelen isimlerinden Suzan Sabancı Dinçer ise listemizde bu yıl 2’nci sıraya yükseldi. Dinçer’in bu yükselişinin ardında Türkiye’nin en değerli bankası olan Akbank’ın yönetim kurulu başkanlığına getirilmesi etkili oldu. Dinçer, bu göreve gelerek Türkiye’nin ilk kadın banka yönetim kurulu başkanı olma unvanını da elde etti. Aslında 20 yılı aşkın süredir finans alanında yaptığı başarılı çalışmalarla göz dolduran Dinçer’in elde ettiği bu başarı kimseyi şaşırtmadı. Hatta Dinçer bile 8 yaşından beri yönetim kurulu başkanlığını babası Erol Sabancı’dan devralmak üzere eğitildiğini her fırsatta dile getiriyor.

Dinçer, özellikle son dönemde Akbank’ın organik büyümesinde etkili isimlerden biriydi. Bankanın marka değerinin artmasında onun çalışmalarının rolü oldukça fazlaydı. Geçtiğimiz yıl Citigroup’a Akbank’ın yüzde 20’lik hissesinin 3,1 milyar dolara satılmasının altında da yine onun imzası vardı. Sabancı Holding’in amiral gemisi olarak görülen Akbank’ın tüm sorumluluğunu tek başına üstlenen Dinçer, 1987 yılından bu yana bankacılık ve finans sektörünün içinde. Bu kadar uzun bir süredir bu işin içinde olduğu için sektördeki her türlü gelişmeye de tanık olduğunu söylüyor. Bulunduğu pozisyonlar nedeniyle her türlü ortamı yönetmek zorunda olmanın da kendisine fayda sağladığını belirtiyor. “Kişiliğim gereği sonuç odaklı, önceliklerini her zaman iyi belirleyen ve bunu da çalışma arkadaşlarıyla paylaşan biri olarak başarıyı yakaladığımı düşünüyorum” diyen Dinçer, takım çalışması ve yeniliğe açık bir yönetim anlayışı belirlemesinin kişilik özellikleri arasında yer aldığına dikkat çekiyor.

Zirvenin Yönetimi Onlardan Soruluyor
“Patronlar Kulübü”nün ilk kadın başkanı olan Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye’nin En Güçlü 30 İş Kadını listesinde bu yıl 3’üncü sırada yer aldı. TÜSİAD başkanı unvanıyla iş dünyasının en fazla takip edilen kişisi olarak geçtiğimiz yıla damgasını vurdu. Farklı ve etkin yönetim tarzıyla dikkat çeken Yalçındağ, Türkiye’nin AB uyum sürecinde attığı adımlarla ve kadınların iş ve siyaset hayatına katılımıyla ilgili demeçleriyle de sürekli gündemde yer aldı. AB ülkelerinde Türkiye adına farklı lobi faaliyetleri yürütülmesinde de öncü rol üstlendi. Bu anlamda geçtiğimiz dönemde Almanya’nın saygın gazetelerinden FAZ’da (Frankfurter Allgemeine Zeitung) Türkiye hakkında bir ek yayınlanmasını sağladı. Yalçındağ, Doğan TV icra kurulu başkanı ve Doğan Holding yönetim kurulu üyesi olarak da aktif iş hayatının içinde.

Bu yıl listemizde 4’üncü sırada yer alan Feyhan Kalpaklıoğlu ise Türkiye’nin 1,7 milyar dolarlık cirosuyla en büyük gruplarından Yaşar Holding’in yönetim kurulu başkanı olmasıyla dikkat çekiyor. 2004 yılından bu yana grubu başarıyla yöneten Kalpaklıoğlu, holdingin TMSF’ye olan tüm borçlarını ödemesini sağlayan Eurobond projesinin fikir babası. Bu projeyle Yaşar Grubu, 150 milyon Euroluk Eurobond projesiyle dünya pazarlarına çıkmayı başardı. Topluluk tarihinde ilk olan bu proje, Türkiye'de de Euro bazlı olarak özel sektörün ilk tahvil ihalesi olmasıyla da tarihe geçti. Kalpaklıoğlu, bu projeyle başlangıçtaki hedeflerinin borçlarını sıfırlamak olduğunu söylüyor. Ancak şu anda global piyasalara yönelmiş durumda olduklarını belirtiyor ve “Dubai, Romanya gibi bölgelere yönelik ciddi projeler düşünüyoruz” diye konuşuyor.

Yeni Girenlerin Sırrı Nerede?
Bu yıl listeye giren yeni isimler ise geçtiğimiz yıl uyguladıkları başarılı çalışmalarıyla göz doldurdular. “Türkiye’nin En Güçlü 30 İş Kadını” listesine bu yıl 15’inci sıradan giren Limak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özdemir de bu yeni isimlerden biri. Özdemir,  geçtiğimiz yıl gerçekleşen en yüksek hacimli 3’üncü yerel satın alma işleminin baş mimarlarındandı. Limak Holding’in iş geliştirme, stratejik planlama ve proje finansmanıyla ilgilenen Özdemir, holdingin satın almayla birlikte yeni dış hatlar terminali dışında başka projelere de hız vermesini sağlamak için kolları sıvamış durumda. Özdemir, 3 katlı 4 bin 500 araç kapasiteli bir otoparkla, 60 odalı havalimanı otelini ve iş merkezini de inşa etmek üzere çalışmaya başladıklarını söylüyor. “Bu projeleri hayata geçirdikten sonra da 20 yıl süreyle işletmelerini üstleneceğiz” diye konuşuyor.

Bu yıl listemize ilk kez giren Demet Sabancı Çetindoğan, Sabancı’nın tekstil alanındaki gücü olan Bossa’nın yönetim kurulunda geçtiğimiz dönemde yaptığı başarılı çalışmalarla dikkat çekti. Daha sonra Bossa yönetiminde ayrılarak eşiyle birlikte kurduğu Demsa Group çatısı altında yürüttüğü başarılı faaliyetler ve yurtdışından farklı pek çok markayı Türkiye’ye getirmesiyle ön plana çıktı. Kanser, kalp ve felç tedavisi açısından önem taşıyan kök hücre konusunda çalışmalar yürüten Onkim’in yönetim kurulu başkanlığı da görevleri arasında. Mediasa şirketinin yönetim kurulu başkanı olarak Fashion TV’nin Türkiye’deki sahibi olan Çetindoğan, TİKAD’ın (Türkiye İş Kadınları Derneği) yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak da çalışmalarını sürdürüyor.

Bu yıl listemize ilk kez giren bir diğer isim ise Kurtsan Holding’in başkanı Meltem Kurtsan. Şirketin bir önceki yıla göre yüzde 20 büyümesinde söz sahibi. Aktif iş hayatı dışında sivil toplum örgütlerine verdiği destekle de göz dolduran Kurtsan, KAGİDER’in kurucusu ve TÜSİAD’ın da önde gelen isimlerinden.

Pozisyon Değiştirenler
Listemizde bu yıl pozisyonları değiştiği için üst sıralara yerleşen kadın yöneticiler de var. Ak Emeklilik ve Aviva’nın birleşmesinin ardından 1 milyar 181 milyon YTL’lik fon tutarıyla bireysel emeklilik sektörünün lideri olan AvivaSa’nın genel müdürü olan Meral Ak Egemen de bu isimlerden biri. Egemen, bireysel emeklilik sektöründe yaklaşık 4 müşteriden 1’ine hizmet vermeye başlayan şirketin stratejisine yön vermeye devam ediyor. Emeklilik sektörüne yönelik uzun yıllardır izlediği başarılı stratejilerle finansın önemli kadın yöneticileri arasında görülen Egemen, birleşme sonrasında şirketin yatırımlara hız vermesinde de etkili bir isim. Hatta, şirketin yaptığı yatırım tutarının 2008 yıl sonuna kadar 20 milyon doları bulmasını hedefliyor. 

Türk Tuborg Carlsberg’e 2003 yılında pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı olarak giren Damla Birol ise başarılı çalışmaları nedeniyle 2007 yılında Tuborg Carlsberg’in CEO’luk koltuğunu devraldı. 150 ülkede faaliyeti olan Carlsberg’in tek kadın CEO’su olarak dikkat çekiyor. Birol, ilk uzmanlık alanı pazarlama olmasına rağmen kariyerinin ilk yıllarından itibaren çalıştığı her şirkette kârlılık ve genel yönetim konularına hep yakın durduğunu söylüyor. “Yıllar ilerledikçe pazarlamaya ek olarak satış, ihracat gibi konuları da kapsayan işler yaptım” diyen Birol, bunların sonucunda da CEO’luk pozisyonuna geldiğini belirtiyor.  İşiyle ilgili sürekli heyecan duymasının önemine değiniyor ve “İşimle ilgili etrafımdakileri de heyecanlandırmaya gayret etmem faydalı oldu” diye konuşuyor.

Bu yıl listemizde ilk kez yer alan Meriç Uluşahin ise Şubat 2008 yılında Şekerbank’ın genel müdürlüğüne getirilmesiyle ön plana çıktı. Daha önce 5 yıl boyunca bankanın fon yönetiminden sorumlu olan 20 yıllık tecrübeli finansçı, şu anda bankanın yeni dönem stratejilerini belirliyor.

Profesyoneller Yine Göz Dolduruyor
Listemizde genel olarak profesyonel yöneticilerin her yıl ağırlık kazanması dikkat çekici. Bunun en önemli nedeni her geçen gün Türk ekonomisine önemli katkı sağlayan şirketlerin üst kademelerine bir kadın yöneticinin atanması. Finans sektörünün önde gelen isimlerinden Piraye Antika da uzun yıllardır gösterdiği başarılı çalışmaları ve HSBC’yi özellikle son dönemde sektördeki yeni satın alma ve birleşme ataklarına rağmen istikrarlı bir pozisyonda tutmasıyla dikkat çeken profesyoneller arasında yer alıyor.

Finansın bir başka dikkat çeken yöneticisi olan Nazan Somer ise Yapı Kredi’nin bireysel bankacılıktan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak bankanın özellikle kredi kartı pazarındaki iddiasını güçlenmesinde etkili bir isim. Visa AB bölgesindeki ilk kadın yönetim kurulu üyesi olan Somer, geçtiğimiz yıl yine kart pazarına sunduğu farklı ürünlerle dikkat çekti.

Listemizde yer alan bir başka güçlü kadın profesyonel olan Gülsüm Azeri ise 2007 yılında Trakya Cam’ın yönetim kurulu başkanlığı koltuğuna geçti. Türkiye’nin en büyük şirketlerinden Şişecam'ın yurtdışı operasyonlarında ön plana çıkan bir isim. Çoğu onun önderliğinde gerçekleşen yatırımlarla Şişecam, Türkiye’de 30, dünyada ise 12 fabrika ve 48 şirket sayısına ulaştı. Azeri, aynı zamanda Avrupa Cam Federasyonu Cam Ev Eşyası Komitesi Başkanı.

“Üretmek Beni Her Zaman Çok Heyecanlandırdı”
Güler Sabancı /Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı

Başarının Gücüne İnanıyorum
“Öncelikle ‘güçlü kadın’ değil, ‘başarılı kadın’ olarak anılmayı tercih ederim. Çünkü başarının gücüne inanıyorum. Çocukluğumda dedemin etkisi, daha sonra amcalarımın cesaret vermesiyle daha çok da kendi tercihimle ve arzumla ‘sanayi sektöründe’ çalışmaya başladım.

Her Kademede Çalıştım
Üretmek, üretimin bir parçası olmak beni her zaman çok heyecanlandırdı. Çalışma hayatımda her kademede çalıştım; başarı için en önemli konunun ‘öncelikleri’ iyi tespit etmek olduğuna inandım.

Lider Stratejik Düşünmeli
Hayatta her şey önemlidir, ancak, her an ve her konuda önceliklerin ‘doğru’ tespiti başarılı olmak için ilk adımdır. Hangi limana gitmek istediğini bilmeyenler için ‘hiç bir rüzgar’ doğru rüzgar değildir derler. Ayrıca, stratejik ve uzun vadeli düşünebilme yetkinliği de bir lider için olmazsa olmazdır diye düşünüyorum.”

 “Babamın İzinden Giderek Başarıyı Yakaladım”
Ebru Özdemir/ Limak Yönetim Kurulu Üyesi

Doğru Eğitim Başarı Getirdi
Kariyerimi şekillendiren en önemli unsurun eğitimim olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin önde gelen okullarından TED Ankara Koleji’nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Bölümü’nde eğitimime devam ettim. İnşaat mühendisliğinin üzerine işletme yüksek lisansı yapmayı istedim ve New York’ta Fordham Üniversitesi’nde yüksek lisansımı tamamladım. 1997 yılında Limak Şirketler Grubu’nda çalışmaya başladım.

Limak’ta Teoriyi Uygulamayı Öğrendi
Mühendislik gibi sayısal bir bilimle birlikte işletme gibi uygulamalı bir bilimi okumuş olmak, mesleki yaşantıma büyük fayda sağladı. Mühendislik kökenli bir firma olan Limak Şirketler Grubu’nda çalışmaktan ve eğitim hayatımda kazandığım teorik bilgileri uygulayabilmekten mutluluk duyuyorum.

Büyümeye Katkıda Bulunma İsteği
Eğitimimin yanı sıra kariyer hayatımı şekillendiren diğer bir unsur da ailem. Ben de babamın izinden giderek mühendis oldum. Babam ve ortağının büyük emeklerle kurduğu Limak’ta benim de katkımın olmasını, büyüme, gelişme ve geliştirme heyecanına ortak olmayı istedim.

Yaptığı İşten Heyecan Duyuyor
Zaten bu yüzden proje finansmanı, stratejik planlama ve iş geliştirme alanlarında çalışıyorum. Projelerin tohumlarını ektikten sonra büyümelerini görmek ve her aşamada bu gelişime tanık olmak heyecan verici.

Profesyoneller Başarıyı Nasıl Yakaladı?

Novartis Global’in Keşfettiği Yetenek
Bu yıl listemize ilk kez giren Gündem Berkman, ilaç sektörünün en başarılı yöneticilerinden biri. Dünya sıralamasında 37 milyar ciroya sahip Novartis’te ülke başkanlığına yükseltilen 5 kadın yöneticiden biri. Berkman, başarısının sırrını şöyle özetliyor: “Bence artık iş hayatında pek çok yetenekli insan var. Bu nedene stratejik olmak, analitik düşünebilmek, takım oyuncusu olmak, iyi iletişim kurabilmek gibi özelliklerimi çok ayrıcalıklı bulmuyorum. Fark yaratan özelliklerim: Her zaman ve her şartta pozitif, vazgeçmeyen ve hiçbir şeyi gözünde büyütmeyen biri olmak diyebilirim. İş ve kariyer hedeflerini her zaman çok olası ve ulaşılabilir görmek ve bunun için gereken fedakarlıkları, fedakarlık olarak görmeden yapabilmek de önemli.”

YKM’nin Agresif Büyümesinin Arkasındaki İsim
YKM’nin genel müdürü Jaklin Güner de güçlü kadınlar listesine bu yıl dahil olan isimlerden. Güner, özellikle YKM’nin son dönemde ortaya koyduğu büyüme atağında söz sahibi. Güner’e göre şirketini kısa zamanda farklı bir pozisyona getirmesinin arkasında yatan sırlar şöyle sıralanıyor: “Bir profesyonel olarak çalışma prensiplerimden ödün vermeden, kriz anında ve baskı altında geri adım atmadan, yenilikleri takip ederek ilerlerim. Yaratıcı ve yenilikçi çözümler geliştirerek, çalışma arkadaşlarımı ikna etmede gösterdiğim sabır ve kararlık da oldukça önemli. Geçtiğimiz yıllarda temellerini attığımız mağazacılık ve iş ortaklığı altyapılarının 2007 yılında operasyonel büyüme ve kârlılık olarak geri dönüşünü sağlamış olmak, gurur duyduğum bir başarı. 2007 yılında 8 yeni mağaza açarak yurt çapında 55 mağazaya ulaştık. Yaklaşık bin markamızla 30 milyon ziyaretçimize hizmet sunuyoruz. Retail Instute raporuna  göre de yüzde 30 pazar payıyla çok katlı mağazacılık alanında liderliğimizi koruyoruz.”

 “Sivil Toplum Örgütlerine Vakit Ve Kaynak Ayırırım”

Kurtsan Holding Yönetim Kurulu Başkanı/ Meltem Kurtsan

“Gelişmeye Açık Bir İnsanım
“Öğrenmeye ve gelişmeye açık bir kişiliğim var. Profesyonel iş arkadaşlarıma sorumluluk vermekten kaçınmamam ve iyi iletişim içinde olmam da bana fayda sağlayan özelliklerim diye düşünüyorum. Zorluklardan yılmayan bir yapım olduğunu da söyleyebilirim. Çalışkan ve programlıyımdır.

“Sosyal İlişkilere Önem Veririm”
İyi ve sağlıklı beslenmeye ve sporuma her zaman vakit ayırırım. Sosyal ilişkilerime önem veririm. Türkiye'nin ve dünyanın sorunlarına duyarlıyımdır.

KAGİDER Kurucu Başkanı
Sivil toplum örgütlerine vakit ve kaynak ayırırım. 4 yıl KAGİDER kurucu başkanlığımdan sonra da Doğal hayatı Koruma derneğini hem şahıs hem de Otacı olarak destekliyorum.

“2007’de Yeniden Yapılandık”
 Geçtiğimiz yıl şirket olarak da her anlamda yeniden yapılandığımız bir yıl oldu diyebilirim. İstanbul’daki ilaç ve kozmetik üretim tesisimizi Bandırma’daki medikal üretim tesisimizin yanına taşıdık.

“İhracatı Yüzde 80 Ardırdık”
Geçtiğimiz yıl organik sertifikası alarak ilk organik ürünümüzü piyasaya sunduk. Ar-Ge ekibimizi güçlendirerek bitkisel saç ve cilt bakım ürünlerini geliştirdik. Eczanelerle ilişkilerimizi güçlendirdik. İhracatımızı bir önceki yıla göre de yüzde 80 artırdık.”