Sürdürülebilirlikte dengeli yapı oluşturduk

Ahmet Ümit Danışman, sürdürülebilirlik konusunda yaptıklarını ve önümüzdeki dönem hedeflerini anlattı

1.10.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Sürdürülebilirlikte dengeli yapı oluşturduk
YATIRIMLARINI yaparken sürdürülebilirlik konusuna dikkat eden Akener-ji, Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yatırım yapan ilk özel şirketlerden biri olarak 2009’da Ayyıldız rüzgar santralini faaliyete geçirdi. Bu dönemden sonra sürdürülebilirlik konusunda yaptıklarını ve önümüzdeki dönem hedeflerini Akenerji Genel Müdürü Ahmet Ümit Danışman anlattı.

Sürdürülebilirliği sektörünüz ve ekonomi için önemli kılan etkenler neler?
-
Dünyadaki toplumsal ve çevresel sorunlar hakkında farkındalığın giderek arttığı, şirketlerin performansının sadece kârlılıkla değil, aynı zamanda toplumsal ve sosyal duyarlılıklarıyla da ölçüldüğü bir döneme girdik. Geçmiş dönemlerde sadece ortaklarına karşı sorumlu olan şirketler, günümüz iş dünyasında artık müşteriler, tedarikçiler, çalışanlar, yasal düzenleyiciler ve faaliyet gösterilen sosyal çevreyi de içeren daha kapsamlı bir paydaş grubuna karşı hesap vermek durumundadır. Paydaşlar, şirketlerden mali tabloların yanı sıra ürün ve hizmetleriyle toplumun geneline ve çevreye yaptıkları etkileri de açıklamasını bekliyor. Üretim yöntemleri, tedarik zinciri ve toplumsal yükümlülükler, sürdürülebilirlik anlayışının çatısını oluşturuyor. Sürdürülebilirlik kavramı, ekonomik beklentilerin çevresel ve sosyal duyarlılıkla karşılanması açısından tüm sektörler için stratejik bir konu olmakla birlikte, enerjinin sera gazı emisyonları üzerindeki etkisi konunun enerji sektörü için önemi daha da attırmaktadır. TÜIK verilerine göre, Türkiye’nin sera gazı emisyonlarının sektörel dağılımında elektrik üretimi yüzde 25, ulaştırma ve diğer sektörler dahil genel olarak enerji sektörü ise yüzde 75 paya sahip.

Sürdürülebilirlik stratejisi şirketinizde ne zaman başlatıldı?
-
Akenerji, sürdürülebilirliğin önemini çok erken dönemde fark etmiş bir şirket olarak, öncelikle yatırım kararlarında yenilenebilir kaynaklara yer verilen dengeli bir yapı oluşturdu. Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yatırım yapan ilk özel şirketlerden biri olarak 2009’da Ayyıldız rüzgar santralini faaliyete geçiren Akenerji, 2010 yılında devreye aldığı beş hidroelektrik santralının yanı sıra, 2012 yılında devreye aldığı üç yeni hidroelektrik santrali ile birlikte 745 MW’lık üretim portföyü içerisindeki yenilenebilir enerji payını yüzde 52’ye çıkarttı. Bu, Türkiye’de kurulu gücü 500 MW’ın üzerinde olan elektrik üretim şirketleri arasında görülen en yüksek yenilenebilir kurulu güç oranıdır. Ulusal Karbon siciline kaydı gerçekleşen ilk şirket olan Akenerji, bu kapsamda her yıl yaklaşık 1 milyon ton CO2 salımını engelleme, başka bir deyişle doğaya 82.600 hektar alanda yaklaşık 42 milyon ağacın sağladığı temiz havaya eşdeğer katkıda bulunma taahhüdü verdi.~

Sürdürülebilirlikte ana stratejinizin özünde ne var? Sürdürülebilirlik stratejinizi paylaşır mısınız?
-
Ölçülebilirlik, sürdürülebilir iş yapma kavramı açısından önemli bir husus. Bu kapsamda uluslararası alanda düzenlenen, şirketlerin emisyonlarını azaltmayı hedefleyen ve Türkiye’de de 2010 yılında uygulanmaya başlanan Karbon Saydamlık Projesi’ne (Carbon Disclosure Project -CDP) katılan Akenerji, ülkemizde CDP projesine dahil olan iki enerji şirketinden biri oldu. Aynı zamanda, 2011 yılında Türkiye’deki büyük firmaların uluslararası pazarda başarılı bir şekilde rekabet etmelerini teşvik etmek amacıyla başlatılan İMKB Sürdürülebilirlik Endeksi projesinde de yer alıyor. Bunun yanı sıra, operasyonel süreçlerde de çevreye ve iş sağlığına azami önem gösteriliyor. Akenerji, işletmekte olduğu tüm santrallerde gerekli çevresel önlemleri alıyor. Doğalgaz santrallerinde sürekli emisyon ölçüm sistemleri kullanılarak emisyon miktarları takip ediliyor. Santrallerden çıkan atıkların bertaraf ve geri kazanım işlemleri, yönetmelik hükümlerine uygun olarak lisanslı kuruluşlar tarafından yapılıyor. Hidroelektrik santral yatırımları orman ve bitki örtüsüne minimum tahribat yaratacak şekilde projelendiriliyor, ağaçlandırma çalışmaları, atık kağıt bağışı gibi faaliyetlerle iklim değişikliğiyle mücadele çalışmaları sürdürülüyor. Rüzgar santrali yatırımında kuş gözlem raporlarıyla santralin kuş göç yolları üzerinde olumsuz etkilerinin bulunmadığı da teyit ediliyor.

Neler hedefliyorsunuz, bugüne kadar neler yapıldı, ne sonuçlar alındı?
-
Akenerji, aynı zamanda Kalite Politikası kapsamına da giren, yenilikçi ve çevreyle uyumlu teknolojilerin bulunması, geliştirilmesi ve uygulanmasına özen gösteriyor. Bu nedenle Kalite Yönetim Sistemi (ISO 9001:2008), Çevre Yönetim Sistemi (ISO 14001:2004), İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi (OHSAS 18001:2007) çalışmalarını yürütüyor, çalışanlarına sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlıyor. Yenilenebilir kaynaklı üretiminin yanı sıra doğalgaz santrallerinde de düşük karbon teknolojilerini kullanmaya ve santral ekipmanlarının tedariğini bu yönde gerçekleştirmeye özen gösteren Akenerji, kendi sınıfında en yüksek teknolojiye ve verimliliğe sahip gaz ve buhar türbinlerini kullanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ülke genelinde düzenlendiği “Türkiye’nin En Temiz Sanayi Tesisi” yarışmasında, Akenerji Bozüyük Doğalgaz Santrali, Bilecik ilinin 2012 yılı en temiz sanayi tesisi seçildi. Akenerji büyüme stratejileri doğrultusunda, ülkemizde İnsana Yatırım Taahhüt Sertifikası’nı (IIP) alan ilk enerji şirketi oldu. Şirket, 2010 yılında başladığı çalışmaları 10 ay gibi kısa bir zaman diliminde tamamlayarak, 2011 yılı Mart ayında taahhüt sertifikasını, 2012 yılı Ocak ayında ise asıl sertifikayı aldık. Şirket performansının, insan kaynağının geliştirilmesi yoluyla artırılması için bütünsel ve sonuç odaklı bir çerçeve sunan ilk ve tek uluslararası yönetim ve gelişim standardı olan IIP, insan odaklı bir gelişim ve yönetim kültürü oluşturmayı hedefliyor.

Sürdürülebilirlik alanında ileriye dönük hedefleriniz neler?
-
Akenerji bundan sonraki süreçte de portföyündeki kaynak çeşitliliğini sağlamaya devam edecek. Portföy çeşitliliğinin yanı sıra yatırım aşamasında ekonomik faktörler kadar çevresel ve sosyal etkilerin de göz önünde bulundurulması; işletme sürecinde çevre, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularının yanı sıra insan kaynağının geliştirilmesi başlıca hedeflerimiz arasındadır. Bunların yanında ulusal ve uluslararası düzeyde raporlama çalışmalarına katılımlarımız devam edecek. Bu konudaki şeffaflığı artırmak da bir diğer hedefimiz.~

Bu alanda yaptığınız çalışmalar şirketin iş sonuçlarına nasıl katkıda bulunuyor?
-
Öncelikle, tamamen fosil yakıtlara bağlı olmayan, yakıt çeşitliliğine sahip bir üretim portföyüne sahip olmak ve yüksek verimli teknolojiler kullanmak çevresel olduğu kadar maliyetler açısından da şirkete katkıda bulunuyor. Bunun yanı sıra yatırım sürecinde çevreye ve topluma duyarlı olmak, sebep olunan emisyon salınımı konusunda şeffaf olmak şirketin marka imajını güçlendirirken, şirketin toplum nezdindeki değerini de artırıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz