Türkiye 2023'te ilk 5'te yer alacak

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ferhat Şelli ile tarımın mevcut durumunu, 2014 yılı hedeflerini ve 2023 vizyonunu konuştuk.

28.03.2014 13:42:390
Paylaş Tweet Paylaş
Türkiye 2023'te ilk 5'te yer alacak
Hayvancılık Bakanlığı’nda Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapıyor. Tarımda son yıllarda sağlanan büyük değişimin meyvelerinin alınacağını, sürdürülebilirlik uygulamalarından tohum stratejilerine kadar her alanda ciddi ilerleme kaydedileceğini söylüyor.

Bu gelişmenin kendini üretimden ihracata her alanda gösterdiğine dikkat çekiyor ve ekliyor: “tarımsal gayrisafi yurtiçi hasılası 150 milyar dolara ulaşmış, tarımsal ihracatı 40 milyar doları aşmış ve sürdürülebilir büyümesini devam ettiren bir sektör hedefliyoruz.”

Türkiye bir yandan sanayileşme yolunda ilerlerken tarımda da büyümeyi hedefliyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ferhat Şelli, tarım sektörünün son 53 yılın en istikrarlı dönemini yaşadığını vurguluyor.

2023 tarım hedefini, “Dünyada tarımsal ekonomik büyüklükte ilk 5 ülke içinde yer alacağız” hedefiyle özetleyen Şelli, gelecek yıla ilişkin de birçok projeyi hayata geçireceklerini söylüyor. Dr. Ferhat Şelli ile tarımın mevcut durumunu, 2014 yılı hedeflerini ve 2023 vizyonunu konuştuk:

Tarım sektöründeki gelişmeleri bize anlatır mısınız? Türkiye tarımda nereden nereye geldi?
Tarım sektörü, son 53 yılın en istikrarlı dönemini yaşıyor. Tarım sektöründe, şiddetli kuraklığın görüldüğü 2007 yılı hariç 2004-2012 yılları arasındaki son 9 yılın 8’inde büyüme gerçekleşti. 2013 yılında ise açıklanan ilk 6 aylık değerlere göre tarım sektörü ortalama yüzde 5,1 büyüme gösterdi, yıl sonunu da büyümeyle tamamlamasını bekliyoruz.

Bu büyüme rakamlarını milli gelir içindeki payıyla birlikte değerlendirir misiniz?
Tarım gibi tabiat şartlarına bağımlı bir alanda oldukça nadir görülen bu büyüme süreci, sektörün sürdürülebilir gelişiminin ulaştığı noktayı göstermesi bakımından oldukça önemli. Tarımın milli gelire katkısı 2002 yılında 36 milyar liraydı, 2012 yılında 111,7 milyar liraya ulaştı. ~

2012 yılında Tarımsal Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH), bir önceki yıla göre yüzde 7,9, 2002 yılına göre yüzde 210 arttı. Türkiye tarımsal ekonomik büyüklükte 2002 yılında dünyada 11’inci, Avrupa’da 4’üncü sıradayken, 2008 yılından itibaren dünyada 7’inci sıraya, Avrupa’da ise 1’inci sırada yükseldi.

Tarımın ihracattaki payı nedir?
Tarımsal ihracatımız son 10 yılda önemli oranda arttı ve Türkiye, bölgesinde önemli bir tarımsal ihracatçı ülke konumuna yükseldi. 2002 yılında 4 milyar dolar olan tarımsal ihracatımız 4 kat artarak 2012 yılında 16 milyar dolara yükseldi. 2012 yılında tarım ürünleri ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 4,8, 2002’ye göre ise yüzde 295 arttı.

Türkiye, 76 milyon insanımızın ve 32 milyon turistin gıda ihtiyacını karşılayıp, üstüne 188 ülkeye 1663 çeşit tarımsal ürün ihraç eden bir ülke konumuna yükseldi. İthalatımız da 2012 yılında yüzde 7 oranında azaldı. 20032012 döneminde gıda maddelerinde toplam 37 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik. 2013 yılında buğday, mısır, çeltik ve ayçiçeği başta olmak üzere birçok üründe cumhuriyet tarihinin üretim rekorları kırıldı.

Hayvancılıkta durum nedir?
Hayvan sayısı ve hayvansal üretimde önemli artışlar sağlandı. Sığır sayısı 2002 yılında 9 milyon 803 bindi, 2012 yılında 13 milyon 914 bine çıktı, yani yüzde 41.9’luk bir artış oldu. Kırmızı et üretiminde yine 2002 ile 2012 yılları arasında yüzde 117,7 oranında artış gerçekleşti. Kırmızı et üretimi 2012 yılında 915,8 bin tona ulaştı.

Son dönemde, örneğin ekmekle ilgili de bazı değişiklikler yapıldı. Kepek oranı artırıldı. Bunlar hakkında bilgi verir misiniz?
Ekmeğimiz daha sağlıklı hale geldi, kepek oranı artırıldı, tuz oranı düşürüldü. Ekmek satılan her yerde tam buğday ekmeği ve kepekli ekmeğin bulundurulması zorunlu hale getirildi. Ekmeğin sadece buğday unu, maya, tuz ve su karışımıyla üretilmesi sağlandı.~

Gıdalarda etiket puntoları büyütüldü, gıda içeriğinde yer alan maddelere ilişkin uyarı cümlelerinin etiketlerde yer alması sağlandı. Et ve et ürünleri tebliğinde tüketici lehine yapılan düzenleme ile kanatlı eti ve kırmızı et karıştırılarak et ürünleri üretilmesi önlendi. Gıda katkı maddelerinin kullanımına sınırlama getirildi. Bazı geleneksel gıdalarda belirlenen katkı maddelerinin kullanımı yasaklandı.

Gıda katkı maddelerinin kullanım koşulları ve etiketleme kuralları yeniden belirlendi. Gıdalarda tuz kullanımını azaltıcı düzenlemeler yapıldı, tuz etiketi üzerine “tuzu azaltın, sağlığınızı koruyun” ibaresinin konulması zorunlu hale getirildi.

Gıda takviyesi olarak bilinen ürünlerin üretimi, ithalatı ve piyasaya arzına ilişkin yeni düzenlemeler yapıldı. Yeni düzenleme ile artık, takviye edici gıdaları üreten ve ithal edenler Bakanlığımızdan onay alacak ve bu ürünler sadece ithalatçı ve üretici ile bayilik sözleşmesi yapılan yerlerde satılabilecek.

Arazilerin toplulaştırılmasına yönelik çalışmalarınız nelerdir?
Bakanlığımızca tarım arazilerinin daha küçük parçalara ayrılmasını önlemek için önemli çalışmalar yapıldı. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çıkarıldı. Kanun kapsamında bölünemez parsel büyüklüğü belirlendi.

Mutlak tarım arazileri, ��zel ürün arazileri ve marjinal tarım arazilerinin 2 hektardan, dikili tarım arazilerinin 0,5 hektardan, örtü altı tarımı yapılan arazilerin 0,3 hektardan daha küçük parçalara bölünmesi önlendi. Bölünemez parsel büyüklüklerinin altında kalan tarım parsellerinde hisse satışı engellendi.~

Tarım arazilerinde miras yoluyla bölünmenin önüne geçmek ve bu soruna kalıcı çözüm bulmak amacıyla ilgili bakanlıklar, STK ve üniversitelerle ortak çalışmalar yapıldı, Avrupa ve dünyada geçerli olan toprak hukuki düzenlemeleri detaylı olarak incelendi.

Bu çalışmalar neticesinde miras hukukunda köklü değişikler yapacak “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Türk Medeni Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” hazırlanıp TBMM’ye sevk edildi.

Bu tasarı neler getiriyor?
Planlanan yeni düzenlemede, Türk Medeni Kanunumuzda kabul edilen “Tarımsal işletmeye ait tarım arazilerinin mirasçılardan birine özgülenmesi” sistemi yerine Avrupa ülkelerinin çoğunda uygulanan “Tarımsal işletmeye ait tarım arazilerinin mülkiyetinin tek bir mirasçıya devredilmesi” sistemi benimseniyor.

Kanun tasarısında, bölünemez büyüklükteki tarımsal işletmeye ait tarım arazilerinin tek mirasçıya devri ve diğer mirasçıların payları oranında bedelin mirasçılar tarafından ödenmesi, mirasçıların arazileri Türk Medeni Kanununda yer alan aile malları ortaklığına devri, miras payı oranında hissedarı oldukları Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kuracakları bir şirkete devri veya işletmeye ait arazilerin satışı konusunda anlaşabilmeleri öngörülüyor.

Ayrıca ödeme gücü olmayan mirasçının, Bakanlar Kurulu kararı ile ucuz ve uzun süreli kredi almak suretiyle ödeme yapabilmesi sağlanıyor ve faiz desteği verilmesi öngörülüyor. Bölünmenin önlenmesine yönelik çalışmaların yanında halihazırda bölünmüş ve verimliğini kaybetmiş arazilerin birleştirilmesi amacıyla arazi toplulaştırma çalışmalarına hız verildi. ~

19612002 yılları arasında 41 yıllık dönemde sadece 450 bin hektar alanda toplulaştırma yapılmışken, 2003-2013 yılları arasında 11 yılda toplam 4 milyon hektar alanda toplulaştırma tamamlandı. 2 milyon hektar alanda toplulaştırma çalışmaları son aşamaya geldi. Bakanlığımızın 2023 hedefi doğrultusunda, her yıl 1 milyon hektar alanda arazi toplulaştırma çalışmalarının başlatılmasına yönelik gerekli planlamalar yapıldı.

Tarım sektörünün 2023 vizyonu hazırlandı. 2023 yılı hedefleri nelerdir?
Ufuk çizgimiz olan 2023’e doğru ilerlerken, dünyada tarımsal ekonomik büyüklükte ilk 5 ülke arasında yer alan, Tarımsal Gayrisafi Yurtiçi Hasılası 150 milyar dolara ulaşmış, tarımsal ihracatı 40 milyar doları aşmış, sürdürülebilir büyümesini devam ettiren, dünyada ve bölgesinde tarım alanında söz sahibi, parçalı arazilerini birleştirerek 14 milyon hektar alanda arazi toplulaştırmasını tamamlamış, 8,5 milyon hektarlık sulanabilir alanın tamamı suya kavuşmuş, şap, brusella ve tüberkülozdan ari hale gelmiş bir Türkiye hedefimiz.

Tarımsal gayri safi yurtiçi hasılamız 2002 yılında 23,7 milyar dolarken, 2012 yılında 62 milyar dolara yükseldi. Bu ivmenin devam ettirilerek 2023 yılında tarımsal gayri safi yurtiçi hasılamızın 150 milyar dolara yükseltilmesi hedefleniyor. Tarım ürünleri ihracatı açısından bakıldığında ise 2002 yılında 1480 ürün 161 ülkeye ihraç edilirken, 2012 yılında 1663 ürün 188 ülkeye ihraç edilir konuma gelindi.

Bu gelişmelerin doğal bir sonucu olarak 2002 yılında 4 milyar dolar olan tarım ürünleri ihracatımız 2012 yılında 16 milyar dolara yükseldi. 2023 yılında tarım ürünleri ihracatımızın 40 milyar dolara yükseltilmesi hedefleniyor.~
Bitkisel üretim ve hayvancılıkta 10 yıllık hedefleriniz nelerdir?
Bitkisel üretimde 2023 yılına kadar 14 milyon hektar alanda arazi toplulaştırma çalışmaları tamamlanacak. Sulanabilir 8,5 milyon hektar alanın tamamı sulamaya açılacak. Tarımsal desteklerde parsel/işletme bazlı destekleme sistemine geçilecek.

Tohumluk üretimimiz 647 bin tondan, 2015 yılında 800 bin tona, 2023 yılında 1 milyon tona çıkarılacak. Organik tarım alanının toplam içindeki payı 10 yıl içerisinde yüzde 2,2’den yüzde 5’e çıkarılacak.

Hayvancılıkta kültür ırkı sığır varlığının toplam içindeki payı 5 yılda yüzde 41’den yüzde 48’e yükseltilecek. Küçükbaş hayvancılığın et üretimi içinde yüzde 12 olan payı 10 yılda yüzde 25’e çıkarılacak. Mera ıslahı yapılan alan 4,5 milyon dekardan, 2015 yılına kadar 5,3 milyon dekara, 2023 yılında 7,7 milyon dekara yükseltilecek.

Yem bitkileri alanı 2,7 milyon hektardan 2023 yılına kadar 4 milyon hektara çıkarılacak. Su ürünlerinde gelecek 10 yılda su ürünleri yetiştiricilik üretimimiz 212 bin tondan 500 bin tona çıkarılacak. Sürdürülebilir üretim için 10 yıl içinde su kaynaklarımıza toplam 50 milyon yavru balık bırakılacak.

Ulusal kaynaklı kırsal kalkınma destekleri ile 2015 yılına kadar toplamda 6 bin tarımsal sanayi tesisinin kurulumu yapılacak ve 60 bin istihdam sağlanacak. IPARD kapsamında 2014 yılında 5 bin proje desteklenecek.

Bitki ve hayvan sağlığı alanında 2015 yılına kadar 5 yeni Zirai Karantina Müdürlüğü, 2016 yılına kadar 14 yeni Veteriner Sınır Kontrol Noktası faaliyete geçirilecek. Ankara’da temeli atılan Türkiye’nin uluslararası seviyedeki ilk Milli Botanik Bahçesi 2015 yılında hizmete açılacak. Yalova’da dünyanın en büyük geofit (yumrulu bitkiler) bahçesi kurulacak.~

“Tarıma destek 5 kat artırıldı ”

Tarım sektörünün geliştirilmesi amacıyla sektöre sağlanan destek miktarı önemli oranda artırıldı. Desteklerin belirlenmesinde, kalite, sağlık, verimlilik ve kırsal kalkınma esas alındı. 52 yeni destek uygulaması başlatıldı. Destek kalemleri ve birim miktarları üretim sezonundan önce açıklandı.

Desteklerin yüzde 90'a varan bölümü, üretimin en yoğun olduğu yılın ilk 6 ayında ödeniyor. Toplam tarımsal destek miktarı 2002 yılında 1,8 milyar lirayken, 2013 yılında 9 milyar liraya çıkarıldı.  2003-2012 döneminde çiftçilerimize 50,6 milyar lira nakit destek verildi. 2014 yılında ise üreticilerimize 9 milyar 670 milyon lira tarımsal destekleme ödemesi yapılacak.

Çiftçilerimize ilk kez mazot desteği verildi. 2003 yılında başlatılan mazot desteği kapsamında bugüne kadar üreticilere toplam 4,7 milyar lira, 2005 yılında başlatılan kimyevi gübre desteği kapsamında toplam 4,2 milyar lira destek ödenerek maliyetin ortalama yüzde 15'i karşılandı.

“Gıda güvenliğine yeni önlemler geliyor ”

100’DEN FAZLA YÖNETMELİK
Bakanlığımızca “çiftlikten sofraya gıda güvenilirliği" yaklaşımı doğrultusunda AB'ye uyumlu olarak hazırlanan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu çıkarıldı.~
Bu kanun ile AB sürecinde 12. Fasıl (Gıda Güvenilirliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı) müzakerelere açıldı. Güvenilir gıdaya yönelik AB ile uyumlu 100'den fazla yönetmelik yayımlandı. Güvenilir gıda ile ilgili tüm yetkiler Bakanlığımızda toplandı, böylece gıdada, tarladan sofraya her aşamada denetlenen, etkin ve güvenilir bir yapı oluşturuldu.

DENETİM ARTIRILDI
Gıda işletmelerine yönelik etkin kontrol ve denetimler yapılıyor. Gıda satış, toplu tüketim ve üretim yerlerine 2002 yılında 1500 denetçi ile 39 bin gıda denetimi yapılırken, 2012 yılında 4 bin 732 denetçi ile 413 bin gıda denetimi yapıldı. 2013 Ekim sonu itibarıyla denetçi sayısı 5 bin 35'e çıktı. Ekim sonu itibarıyla 392 bin 199 denetim yapıldı.

YENİ DÜZENLEMELER
Tarladan sofraya güvenilir gıda anlayışımız çerçevesinde üretimden başlayarak tüm zincirdeki faaliyetlere yönelik önemli düzenlemeler yapıldı. Ülkemizde ilk kez bir bölge, Trakya, şap hastalığından arilik statüsü kazandı.

Son 11 yılda bitkisel üretim (tarla, meyve ve sebze) 13 milyon ton artarken, zirai ilaç kullanımı yüzde 27 azaltılarak 55 bin tondan, 40 bin tona düşürüldü. Havadan ilaçlamalar yasaklandı. Süne mücadelesinde kullanılan ilaç miktarı 901 tondan 135 tona, emgili dane oranı yüzde 3,8'den, binde 6,9'a düşürüldü.

ZİRAİ İLAÇTA YENİ UYGULAMA
Reçeteli zirai ilaç uygulaması başlatıldı, yetkisiz kişilerin ilaç satması önlendi. 181 adet aktif maddeyi içeren bitki koruma ürünlerinin kullanımı yasaklandı. Metil bromür uygulamasına son verildi. Biyolojik ve biyoteknik mücadele destek kapsamına alındı. Sertifikalı tarım danışmanlığı başlatıldı.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz