Türkiye'nin geleceğinin bir parçası olacağız

Sanofi Grubu’nun Türkiye’deki sürdürülebilirlik stratejisinden buna yönelik geliştirdikleri projeler kadar pek çok konuyu Olivier Guillaume ile konuştuk.

1.10.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Türkiye'nin geleceğinin bir parçası olacağız
SAĞLIK hizmetinin çeşitli alanlarında faaliyet gösteren Sanofi Grubu, hastaların gereksinimlerine odaklanmış global bir şirket. Grup, sağlık sektörünün lider kuruluşlarından biri olduğunun bilinciyle ve sürdürülebilirlik stratejisinin bir parçası olarak, dünya çapında sosyal sorumluluk projelerini hayata geçiriyor. Birleşmiş Milletler Küresel işbirliği Paketi’nin de (United Nations Global Compact) bir üyesi olan şirket ayrıca, dünya çapında sürdürülebilirliği ilke edinmiş önemli şirketlerin finansal performansını izleyen ilk global endeks olan ‘DowJones Dünya Sürdürülebilirlik Endeksi’nde de yer alıyor. Dünya çapında yedi ilaç şirketinin yer aldığı bu endeksin 2011 ve 2012 listelerinde puanını 58’den 93’e yükselterek ‘en hızlı büyüyen’ kategorisinde yer almayı başaran Sanofi Grubu’nun Türkiye’deki sürdürülebilirlik stratejisinden buna yönelik geliştirdikleri projeler kadar pek çok konuyu Sanofi Grubu Türkiye Ülke Müdürü Olivier Guillaume ile konuştuk.

Sürdürülebilirliği sektörünüz ve ekonomi için önemli kılan etkenler neler?
-
Bugün kuruluşlara sadece kârlılığın değil, aynı zamanda sürdürülebilirliğin değer kazandırdığı yeni bir iş yapma biçimi deneyimliyoruz. Bu yeni iş dünyasının temel yapı taşı ise, kurumsal vatandaşlık, yani kurumsal sosyal sorumluluk yaklaşımını karşımıza çıkarıyor. Sürdürülebilirliğin, çevresel ve toplumsal yaşam kalitesini yükseltmek ve tükenmeye başlayan kaynakları koruma altına almak gibi pek çok kritik alanda tüm şirketlerin iş öncelikleri arasında yer almaya başlaması özel önem taşıyor. Sürdürülebilirlik yaklaşımının özellikle insan yaşamının kalitesini yükseltmeye çalışan sağlık endüstrisinin temelini oluşturacağına inanıyoruz. Ülke ekonomilerinde başta kronik hastalıklar olmak üzere, temel olarak sağlık hizmetleri önemli bir yük oluşturuyor. Sürdürülebilir politikalarla, hastalıkları önlemek ve erken tanıya destek olarak tedavi ihtiyaçlarına zamanında yanıt verebilmek sağlık kuruluşlarının öncelikleri arasında yer aldığı takdirde, hastaların yaşam kalitelerini yükseltmenin ötesinde, ülke ekonomisine de önemli bir katkı sağlamak mümkün olacak.

Sürdürülebilirlik stratejinizin özünde ne var?
-
Dünya çapında sadece 7 ilaç şirketinin yer aldığı Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’ne 6’ncı kez giren Sa-nofi Grubu, dünyada sürdürülebilirlik temelinde faaliyet gösteren lider şirketler arasında yer alıyor. Sürdürülebilir gelişme, Sanofi’nin iş faaliyetlerinin, güçlü ve değişmez bir boyutu ve temel olarak bu politika hastayı tüm faaliyetlerinin odağına konumluyor. Grubumuz, yaşam kurtarmak ve sağlığı geliştirmek için, yüzlerce sivil toplum kuruluşu, meslek örgütleri, hekim ve hasta dernekleri ve bilim camiası ile işbirliği yapıyor. Bu amaçla, nakdi ve ayni bağışlar, sponsorluklar, sosyal sorumluk projeleri hayata geçiriyor. Ayrıca uzmanlık alanlarımız çerçevesinde, dünyanın dört bir yanındaki kısıtlı imkâna sahip topluluklara yardım ediliyor.~

Sürdürülebilirlik stratejinizi paylaşır mısınız?
-
Dünyada ve Türkiye’de sürdürülebilirlik stratejimizin dört temel dayanağı var; hastalarımız, çalışanlarımız, etik anlayışımız ve çevremiz... Hastalarımız tüm faaliyetlerimizin odak noktasını oluşturuyor. Hastaların ihtiyaçlarını ön plana alan iş modelimizde sağlık hizmetlerine erişim koşullarını iyileştirmek, ihtiyaç duyan kesimlere ulaşmaya çalışmak, daha yenilikçi tedavi çözümleri geliştirmek ve sunmak temel hedeflerimizi oluşturuyor. Hem kadın hem erkek çalışanlarımızın, şirket sürdürülebilirliğinin temel varlıkları olduğuna yürekten inanıyor, destekliyoruz. İş yapış süreçlerimizin her aşamasında kamu sağlığını korumak ve iklim değişikliği ile mücadele etmek amacıyla, çevresel etkileri en aza indirmeye çalışıyor ve çalışanlarımızın da bu bilinç ile hareket etmeleri için çaba gösteriyoruz. Ürün ve hizmetlerimizin çevreye olan etkilerini en aza indirmek bu alandaki temel hedefimiz. Etik anlayışımız ise, tüm iş ve sürdürülebilirlik çalışmalarımızın temelini oluşturuyor. Faaliyetlerimizi, en yüksek etik ve kalite standartlarından ödün vermeyerek, çalışanlarımız, hastalarımız ve ortaklarımızın ihtiyaçlarına saygı duyarak ve ortak sorumluluk bilinci ile dayanışmanın önemine inanarak gerçekleştiriyoruz.

Bugüne kadar bu konuda neler yapıldı, ne gibi sonuçlar alındı?
-
Sanofi Grubu Türkiye hizmetlerini sosyal, bilimsel ve çevresel anlamda sağlıklı bir ortamda bugün olduğu gibi gelecekte de sürdürebilmek amacıyla çalışmalar gerçekleştiriyor. Tüm bu çabalarımızı ise, Türkiye’de ilk kez yayınladığımız Sürdürülebilirlik Raporumuz ile paylaşıyoruz. ‘Kurumsal vatandaşlık’ anlayışı çerçevesinde 2011 yılı sürdürülebilirlik çalışmalarının paylaşıldığı ‘2011 - Sürdürülebilirlik Raporu’ ile hem global Sanofi Grubu içinde ülke bazında C seviyesinde GRI raporlaması yapan ilk ülke olduk hem de Türkiye’de Araştırmacı ilaç Firmaları Derneği (AIFD) şirketleri arasında ‘GRI’ standartlarında Türkiye sürdürülebilirlik raporunu yayınlayan ilk çok uluslu şirket unvanını elde ettik.

Sürdürülebilirlik raporunuz neleri içeriyor?
-
Sanofi Grubu’nun etik ve sorumlu iş yapış anlayışını yansıttığı sürdürülebilirlik raporu, grup bünyesinde faaliyet göstermekte olan Sanofi, Zentiva, Sanofi Pasteur ve Genzyme şirketlerinin ekonomik, sosyal, çevresel ve etik alanda Türkiye performanslarına ait bilgileri içeriyor. Baskısı uluslararası orman yönetim sertifikası olan ‘FCS Belgesi’ ile gerçekleştirilen rapor, bu özelliği ile de çevre dostu rapor olma özelliği taşıyor. Küresel deneyimimiz ve hastaları odak noktasına alan yaklaşımımızla, Türkiye’nin geleceğinin bir parçası olma hedefimizi yansıtan sürdürülebilirlik raporumuzda, Sanofi Grubu Türkiye olarak tüm faaliyetlerimizde ekolojik dengeyi iyileştirmeyi, ekonomik ve sosyal kalkınmaya destek olmayı, etik ve sorumlu bir yaklaşımla çalışmalarımızı sürdürmeyi taahhüt ediyoruz. Raporda, sürdürülebilirlik stratejimizin temelini oluşturan hasta, çalışanlar, etik anlayış ve çevre konusundaki hayata geçirdiğimiz projelerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Sürdürülebilirlik alanında geleceğe dönük hedefleriniz neler?
-
Raporumuzda da yer alan taahhütlerimizi; yani ‘faaliyetlerimizde ekolojik dengeyi iyileştirmeyi, ekonomik ve sosyal kalkınmaya destek olmayı, hastalarımızın sağlığa erişimlerini kolaylaştırmayı, etik ve sorumlu bir yaklaşımla çalışmalarımızı sürdürmeyi’ her geçen yıl daha da geliştirerek gerçekleştirmeye devam edeceğiz.~ ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmak, hastalıklardan korumak ve tedavi etmek için sahip olduğumuz bilgi ve tecrübeyi ilgili tüm paydaşlarımıza aktarmaya devam edeceğiz. Bundan sonraki hedefimiz, şu ana dek gerçekleştirdiklerimizin ötesine geçebilmek. Önümüzdeki dönemde paydaşlarımızın beklenti ve ihtiyaçlarını dinleyerek bahsi geçen alanlarda yeni projeler geliştirmeyi hedefliyoruz.

Bu alanda yaptığınız çalışmalar şirketin iş sonuçlarına nasıl katkıda bulunuyor?
-
Sürdürülebilir kalkınma ve sosyal sorumluluk, Sanofi Grubu faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası, insanların hayatlarını iyileştirmeyi amaçlayan faaliyetler ve projeler, bizlere yaşadığımız toplum içinde iyi bir vatandaş olabilmemiz için aracılık ediyor. Bu açıdan tüm faaliyetlerimizde sürdürülebilir bir yaklaşım izlemek, kuruma itibar kazandıran en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Ayrıca bu stratejimiz, çalışanlarımız için de şirketleri ile gurur duydukları bir motivasyona dönüşüyor. Kurumsal vatandaş olma yaklaşımıyla topluma biraz da olsa sosyal sorumluluk bilinci aşılamış olmak ve topluma fayda sağlayacak fikir ve projeler geliştirmek çok gurur verici. Sanofi Grubu olarak iş modellerimizde sürdürülebilir bir yaklaşım benimsemek, en büyük ilham kaynaklarımızdan birini oluşturuyor.

Global ve yerel çapta gerçekleştirdiğiniz başarılı çalışmalardan örnek verebilir misiniz?
-
Bu alanda 100’den fazla ülkede gerçekleştirdiğimiz önemli çalışmalar var. Mesela, Sanofi Espoir Vakfı, 2010 yılından beri acil insani durumlar için projeler üretiyor. Aynı zamanda uzun vadede sağlık hizmetleri dengesizliğini azaltmak için tasarlanmış gelişim yardımları konusunda da kararlılıkla çalışmakta. Vakıf, ihtiyacı olan topluluklar ve nüfuslara yardımcı olabilmek, anne ve çocuk ölümlerini azaltmak için yapılan çalışmalar içinde yer alıyor. Sanofi Espoir Vakfı, Van Depremi sonrası bölgeye yardım gönderen ilk uluslararası kuruluşlardan biri oldu.

Sürdürülebilirlik konusunda yapılan çalışmalara başkanlığı kim yapıyor ? Bu konuda şirket bünyesinde bir ekip ya da komite kuruldu mu?
-
Global olarak başkan yardımcılığı seviyesinde yönetimde de temsil edilen bir kurumsal sosyal sorumluluk ekibimiz var. Aynı zamanda tüm ülkelerde bu birime de rapor eden kurumsal sosyal sorumluluk delegeleri çalışmalarını sürdürüyor. Her yıl tüm ülkelerdeki kurumsal sosyal sorumluluk delegeleri ve merkez ofis yetkilileri en iyi çalışmaları ve stratejileri paylaşmak için bir araya geliyor.

Grubun örnek projeleri

ÇEVRE:
Enerji tüketimini azaltmayı hedefleyen Sanofi Grubu Türkiye, Zentiva Lüleburgaz Üretim Tesisleri'nde uyguladığı sistemlerle birim ambalaj başına tüketilen enerji miktarını son 3 yılda yaklaşık yüzde 15 oranında düşürdü. Öte yandan 110 bin metrekare çim ekili yeşil alana sahip Lüleburgaz tesis alanında 20 bin 800 metrekarelik alana da 1000'e yakın fidan dikildi. Grup, Türkiye şirketlerinde enerji tasarrufu için en son gelişmeleri takip ediyor ve gerekli yatırımların yapılarak doğal kaynakların korunması sağlıyor.~

OKULDA DİYABET PROGRAMI:

Sağlık ve Milli Eğitim bakanlıklarının desteği, Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği'inin liderliği ve Çocuk ve Adolesan Diyabetikler Derneği işbirliği ile hayata geçirilen Okulda Diyabet Programı'nı Sanofi koşulsuz destekliyor. Türkiye'de bir ilk olan Okulda Diyabet Programı ile ülkemizdeki 750 bin öğretmen ve 17,5 milyon öğrenciye ulaşılarak, çocuklarda diyabet belirtileri konusunda önemli oranda farkındalık yaratılması amaçlanmış. 25 bin okulda yapılan eğitimler ile 580 bin öğretmene ve 7,5 milyon öğrenciye Tip 1 diyabet ve sağlıklı beslenme eğitimleri verilmiş.
AkademiKA:
AkademiKA, Türkiye'de araştırma yapan hekim ve bu araştırmalarda görev alan sağlık profesyonellerine yönelik bir eğitim programı. İçeriği, klinik araştırmalarla ilgili ulusal ve uluslararası etik ve bilimsel kuralları ve veri toplama, raporlama ve analiz etmek ile ilgili gerekli bilgileri kapsıyor. Program, Türk akademisyenlerden oluşan AkademiKA Yönlendirici Kurulu ve Sanofi Türkiye işbirliği ile oluşturulmuş. 2003 yılından beri düzenlenen eğitimler yılda 3 kez 2 günlük eğitimler şeklinde gerçekleştiriliyor. 21 program ile bugüne kadar 1000 sağlık profesyoneline ulaşan AkademiKA, başarısı sonucu gelen talepler karşısında 2008 yılında kapılarını yabancı araştırıcılara da açmış bulunuyor. 'AkademiKA International' ismiyle anılan bu uluslararası uygulama, 2010 yılında Dubai'de gerçekleştirilmiş.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz