Üç ormanı kurtardı

Roche Türkiye Kurumsal iletişim Müdürü Arzum Satır, sürdürülebilirlikle ilgili sorularımızı yanıtladı.

1.10.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Üç ormanı kurtardı
İlaç sektörü insan hayatına ve sağlığına dokunduğu için sürdürülebilirlik konusu çok daha büyük önem taşıyor. Roche da sürdürülebilirlikle ilgili çok önemli çalışmalar yapan bir firma. Roche Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Arzum Satır, sürdürülebilirlik stratejisini üç ana ayak üzerine inşa ettiklerini ve tüm departmanlardan seçilen çalışanlardan oluşan bir 'sürdürülebilirlik ve iletişim komitesi' kurduklarını belirtiyor. geçtiğimiz yıl ilk kurumsal sorumluluk raporunu yayınlayan ve B+ ile derecelendirilen Roche’un bu yılki raporda ise notunu A+ düzeyine yükselttiğine dikkat çeken satır, yaptıkları çalışmaların karşılığının ise 29 bin 600 ağaçlık 3
orman alanına denk geldiğini vurguluyor.

Sürdürülebilirlik konusunda sektörünün en iddialı firmalarından olan Roche, global çapta alanında 5 yıl üst üste lider firma seçildi. Sürdürülebilirlik politikalarını dünyayla paralel olarak Türkiye'de geliştiren ve global hedeflere uygun olarak kendi hedeflerini belirleyen Roche, örnek uygulamalar geliştirerek bu defa global anlamda öncülük yapabileceği alanlar da yaratıyor. Örneğin Roche “Çocuklar için Yürüyor” projesinin Türkiye ayağının oluşturulması ile hem Afrika’da ihtiyacı olan çocuklara destek sağlanıyor, hem de artık Türkiye’de bir anaokuluna ya da UNICEF vasıtasıyla yatılı ilköğretim bölge okullarımıza destek ulaştırılabiliyor. Roche Türkiye Kurumsal iletişim Müdürü Arzum Satır, sürdürülebilirlikle ilgili sorularımızı yanıtladı:

Roche'un sürdürülebilirlik çalışmalarında öne çıkan stratejiler nelerdir?
Roche’un sürdürülebilirlik stratejisinin temelinde, ihtiyacı olan hastalara gerçek anlamıyla farklılaştırılmış tedaviler sunmak; etik, sorumlu ve uzun vadede değer yaratan bir anlayış ve bilimde mükemmellik ilkeleri bulunuyor. Bu strateji doğrultusunda sürdürülebilirlik kültürü oluşturmak için yürüttüğümüz tüm çalışmalar kapsamında; yenilikçilikte global bir lider ve sürdürülebilir kalkınmaya hizmet etme gayretinde bir şirket olmamız ile mükemmel bir çalışma ortamı sunma hedefimiz ön plana çıkıyor. Sürdürülebilirlik yaklaşımımızla, şirketimizi etik, sorumlu ve uzun vadede değer yaratan bir anlayışla işletme kararlığımızı ortaya koyuyoruz.~
Roche'un sürdürülebilirlik stratejisi içinde bütün paydaşlarının ihtiyaç ve beklentileri de çok önemli bir yer tutuyor. Toplum ve STK'lar bunun bir ayağını, çevre ve çevresel etkiler bir diğer ayağını, çalışanlar ve iş ortaklarımız da üçüncü bir ayağını oluşturuyor. Bu bütünlük içerisinde, toplum başlığı altında STK'lar ile işbirliklerimizi geliştirmeye çalışıyor, sağlık alanında toplumsal bilincin yükseltilmesine yönelik programlar geliştirip
yürütüyoruz. Çevre başlığı altında dünyanın en büyük sağlık gruplarından biri olarak faaliyetlerimizin çevresel etkilerini azaltmak için koyduğumuz hedeflerimiz ve iyileştirme planlarımız bulunuyor. Bu konulara odaklanarak, sürdürülebilir bir geleceğin şekillenmesine ciddi katkıda bulunuyoruz. Çalışanlarımız ve iş ortaklarımız başlığı altında, çalışan gelişim ve destek programlarımızdan, çalışanlarımızın ve diğer paydaşlarımızın sürdürülebilirlik konusundaki gelişimine, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına uzanıncaya dek bir dizi alanda programlar geliştirip önemli ilerlemeler
sağlıyoruz.

Sürdürülebilirlik konusunda çalışmalarınız ne zaman başladı ve günümüze kadar nasıl gelişti ?
Roche Türkiye olarak 2011’de Sürdürülebilirlik ve iletişim Komitesi üyeleri liderliğinde yerel sürdürülebilirlik politikamızı ve kapsamlı sürdürülebilirlik stratejimizi oluşturduk ve hedeflerimizi belirledik. Bu hedefler ve ilgili aksiyonlar her sene komitede revize ediliyor ve yeni proje ve uygulamalarla destekleniyor. Tüm departmanlardan seçilen çalışanlarımızdan oluşan “Sürdürülebilirlik ve iletişim Komitesi”, Roche’un çalışmak
için en mükemmel işyeri olması, şirket politika ve süreçlerinin sürdürülebilirlik felsefesine uygun hale getirilmesi, ana mesajlarımıza paydaşlarımızı da dahil ederek iletmek ve sivil toplum katılımcılığı ile gönüllülük yaklaşımını şirket kültürü olarak benimsemek gibi başlıklar belirleyerek çalışmaları kapsamlandırdı.

Ardından, geçen yıl Türkiye’deki ilk Kurumsal Sorumluluk Raporumuzu yayınladık. Bu ilk raporumuz,
2011 yılındaki çalışmaları ve gelecek hedeflerimizi ayrıntısıyla ortaya koyarken, tüm dünyada kabul edilmiş en kapsamlı standart olan GRI (Global Reporting Initiative - Küresel Raporlama Girişimi) tarafından “B+” olarak derecelendirildi. Bu sene ise 2012 yılındaki çalışmaları, gerçekleştirilen iyileşmeleri, hedeflerimizde geldiğimiz noktayı yine tüm ayrıntıları ve şeffaflığıyla ortaya koyan ikinci Kurumsal Sorumluluk Raporumuzu yayınladık ve bu kez başarımızı en yüksek seviyeye taşıyarak GRI tarafından “A+” ile derecelendirildik. Tam 123 ayrı göstergeyle ortaya koyduğumuz şeffaflığımız, dış denetime açık güvenilirliğimiz ve gelişim için sürekli devam eden bir yolculuk olarak gördüğümüz raporlamamız, kuşkusuz bu en yüksek düzeydeki değerlendirmede etkili oldu.~
Sürdürülebilirlik çalışmaları size nasıl geri dönüşler sağlıyor?
Kuşkusuz, sürdürülebilirlik anlayışımız doğrultusundaki çalışma ve uygulamalarımızı, karşılık beklemeden toplumsal değer yaratmak için gerçekleştiriyoruz. Bununla birlikte bu faaliyetlerin çok boyutlu katkıları olduğunu da görüyor, yaşıyoruz. Toplumsal değer yarattığımız sosyal sorumluluk çalışmalarımız, tüketicilerle ve toplumla aramızdaki bağa ve kurumsal itibarımıza güç katıyor. Çalışan memnuniyetine yönelik faaliyetlerimizin çalışan bağlılık oranı performansımıza olumlu yansıması oluyor. Çevresel etki alanında, su tüketimi, kişi başına enerji tüketimi, sera gazı emisyonu, bina kaynaklı enerji tüketimi gibi bir dizi başlıkta kaynakların verimli kullanımına dönük iyileştirmelerimiz ile şirketimizin çevresel performansını ve çevreye sağladığımız katkıyı artırıyoruz. Hasta dernekleri ile yürüttüğümüz bir dizi ortak çalışma, UNICEF’le gerçekleştirdiğimiz işbirlikleri ve çalışanlarımızın gönüllü katılımıyla birçok STK projesine destek veriyoruz. Sürdürülebilirlik politikamız çevresinde yaptığımız tüm bu çalışmaların paydaşlarımız ve toplum algısında olumlu etkilerini görmek bize doğru yolda olduğumuzu gösteriyor ve mutlu ediyor.

Şimdiye kadar yaptığınız uygulamalardan bazı örnekler verebilir misiniz?
Çevresel performansımızdan bazı örnekleri paylaşacak olursak; kişi başına enerji tüketiminde 2009 yılına göre sağladığımız yüzde 25’lik, genel enerji tüketiminde aynı dönemde sağladığımız yüzde 32’lik azalmayla birlikte sera gazı emisyonundan su tüketimine diğer yüksek oranlı iyileştirmelerimizle birlikte toplamda 3 orman alanı, 29 bin 600 ağaçlık bir çevresel katkımız olduğunu gördük. Bu anlamda toplam çevre yatırımımız 200 bin TL’ye yaklaştı. Ayrıca WWF ile işbirliğinde Türkiye’de sağlık sektöründe Yeşil Ofis unvanını alan ilk ilaç şirketi olduk. 96 çalışanımızın katılımıyla Çevre Kulübü’nün yürüttüğü faaliyetler, 2012’den bu yana elektronik ortamda yürütülen iş süreçleri ile Mobil Çalışma Kültürü anlamında kat ettiğimiz mesafe ile iş verimliliğini artırırken çevresel etkiyi azaltmamız gibi örnekler verebiliriz.

Yine, tüm Roche bünyesinde 2014 sonuna kadar stratejik hedefler doğrultusunda önemli pozisyonlardaki kadın liderlerin sayısını en az yüzde 50 oranında artırma hedefinin belirlenmesiyle Roche Türkiye olarak bu kapsamda en başarı ülkelerden biri konumunda bulunmamız da güzel bir örnek teşkil ediyor. Roche Türkiye’de çalışanların yüzde 38’i, yöneticilerin yüzde 50’si kadınlardan oluşuyor. Üst düzey yönetimde ise bu oran yüzde 58’e çıkıyor. Ayrıca Roche Türkiye, yurt dışı çalışma olanakları, Koçluk programı, çalışan bağlılığını artıran uygulamalar, sosyal kulüpler, iş sağlığı ve güvenliği programı gibi IK süreçleriyle çalışma ortamını sürekli olarak iyileştirmekte olduğunu söyleyebiliriz.~

İlaç sektöründe sürdürülebilirlik konusu ne kadar önemli?
Elbette ilaç sektörü insan hayatına ve sağlığa dokunduğu, bu anlamda toplumsal sorumluluklarla ilişkisi daha dolaysız kurulabildiği için sürdürülebilirlik konusuyla ilişkisi de daha direkt kurulabiliyor. Ancak genel olarak baktığımızda sadece sağlık alanında değil tüm sektörlerde sürdürülebilirlik çok büyük önem taşıyor; sadece kâr odaklı iş modellerinin şirketleri geleceğe taşıyamadığını görüyoruz. Topluma değer yaratan katkıların artırılması, çevresel etkinin azaltılması, çalışanlara dönük programların geliştirilmesi için her sektörün yapabilecekleri var.

Biz, ürünlerimiz ve hizmetlerimizle hastalıkların önlenmesine, teşhisine ve tedavisine yardımcı olarak insanlığın sağlık ve yaşam kalitesini yükseltme ana hedefiyle çalışan bir şirket olarak, kendi sektörümüzde birçok gelişmeye öncülük yapıyoruz. Roche, şirketlerin sürdürülebilirlik performansları konusunda dünyanın en önemli referans kaynağı olan Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde (DJSI) 5 yıldır üst üste sağlık alanında “Süper Sektör Lideri” seçildi. DJSI’ın yaptığı değerlendirmede, Roche’un tıp alanında yeniliğe ve kişiye özel tedavi yaklaşımına odaklanması, tedarik zinciri yönetimi, paydaş ve müşteri ilişkileri yönetimi, sağlık bakımından etkinliği ele alan ve sağlık sonuçlarını iyileştiren stratejisi, geleceğin liderlerini yetiştirmesi ve insan hakları ile çevreye saygıyı konu alan Roche programları öne çıktı. Ar-Ge konusunda olduğu gibi sürdürülebilirlik konusunda da sektöre öncülük yapmaktan gurur duyuyoruz ve aynı zamanda sektörümüz özelinde bu ikisinin iç içe geçen ve gelişen konular olduğunu da değerlendiriyoruz.

Roche'un global olarak sürdürülebilirlik konusunda öne çıkan uygulamalarında Türkiye ile farklar veya benzerlikler var mı?
Roche’un sürdürülebilirlik konusundaki global yaklaşımı ve koyduğu hedefler elbette bizim için de yol gösterici oluyor. Sürdürülebilirlik konusunda alanında 5 yıl üst üste lider seçilmiş global Roche kültürünü, dünyayla paralel olarak ülkemizde de geliştiriyoruz. Global hedeflere uygun olarak kendi hedeflerimizi belirliyor, örnek uygulamalar geliştirerek bu defa global anlamda öncülük yapabileceğimiz alanlar yaratıyoruz.

Sürdürülebilirlik konusundaki hedefleriniz nelerdir?

Hedeflerimizi 5 ana başlıkta toplayabiliriz. Birincisi, şirket kültürümüzün bir parçası olan sürdürülebilirlik yaklaşımımız ile çalışmaya devam edeceğiz. Eğitimler, etkinlikler ve çalışanlarımızın dahil olduğu projeler devam edecek. İkincisi, paydaş diyalogunu artırarak sürdürülebilirlik bilincini aşılamaya devam edeceğiz.~
Bu konuda tedarikçilerimizin de bilinçlenmesine dönük "Tedarikçi Günü" etkinliği gibi çalışmalarımız var. Üçüncüsü, sürdürülebilirlik göstergeleri nezdinde iyileşme çalışmalarımızı kesintisiz sürdüreceğiz. Tüm sürdürülebilirlik göstergelerinde iyileştirme planımızı uyguluyoruz. Dördüncüsü, global Roche bünyesinde sürdürülebilirlik alanında öncülüğü hedefliyoruz. Hayata geçirilen uygulamaları diğer ülkelerle paylaşarak örnek oluşturmaya devam etmeyi amaçlıyoruz. Beşincisi, izleme ve değerlendirme anlamında şeffaflığımızı ve güvenilirliğimizi devam ettireceğiz, bunun için Kurumsal Sorumluluk Raporumuzu denetime açık bir şekilde yayınlamayı sürdüreceğiz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz