Uzun dönemde kâr etmek zor

Özgür Maraş’la filo kiralama sektörünün durumunu ve Garenta’nın hedeflerini konuştuk...

16.10.2018 14:45:000
Paylaş Tweet Paylaş
Uzun dönemde kâr etmek zor

FNil Dumansızoğlu

ndumansizoglu@capital.com.tr

ilo kiralama sektörünün aktif büyüklüğü Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği’nin (TOKKDER) verilerine göre 30,9 milyar TL’nin üzerine geçmiş durumda. Toplam araç sayısı 364 bin 653 adet olan sektörde, yıl sonunda araç sayısında azalma bekleniyor. “Faizlerdeki artış ve yaşadığımız hızlı devalüasyon, araba kiralama iştahını da azalttı. Bence sektör, yıl sonunu geçen yılla aynı seviyede kapatırsa başarı olur” diyen Garenta ve İkinciyeni.com Genel Müdürü Özgür Maraş, şirket olarak da faizler dolayısıyla küçülmeyi göze alarak fiyatlarını artırdıklarını söylüyor. Bu nedenle filolarında 6 bine yakın azalma olduğunu belirten Maraş, sektörün bu şartlarda kâr etmesinin çok zor olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “En başta 36 aylık uzun vadeli iş yapıyoruz. 2015’te gösterge faiz yüzde 8’lerde, piyasada ki banka kredileri 12-13’lerdeydi. Şimdi yüzde 25’lik bir faiz ortamında, Euro’da yüzde 50 devalüasyon yaşadığımız bir yıldayız. Bu durumda uzun dönemde kâr etmek çok zor.” Özgür Maraş’la filo kiralama sektörünün durumunu ve Garenta’nın hedeflerini konuştuk: 

 Filo kiralama sektörünün mevcut büyüklüğü nedir? 

 Türkiye’de 2017 yılında gerçekleşen yeni araç satışları, 2016 yılına göre yüzde 4,5 oranında azaldı. Aynı dönemde Türkiye operasyonel kiralama sektörünün filosundaki araç sayısı yüzde 10,6 artarak 365 bin 782 adede ulaştı. Bu dönemde satılan yeni otomobillerin yaklaşık yüzde 20’sini filosuna katan sektörün aktif büyüklüğü ise 29 milyar TL’yi aştı. 2018 yılı ocak-haziran dönemini kapsayan verilere göre operasyonel araç kiralama sektörü ilk yarıda Türkiye’de satılan yeni otomobillerin yüzde 21,6’sına karşılık gelen 59 bin 675 adet aracı filosuna kattı. 30 milyar 955 milyon TL’nin üzerinde aktif büyüklüğe ulaştı. Toplam araç sayısı ise 364 bin 653 adet oldu. Türkiye’de son dönemde yaşanan faiz ve kur artışları, finansmana ulaşmada yaşanan zorluk sektörün büyümesini frenleyecektir. Net bir büyüme yaşanmayabilir. Sektörümüzde 129 şirket bulunuyor. Bu 129 şirketin ilk 10’u pazar payı yüksek şirketler. Bir kayıt sorunu olduğu için gerçek rakamı bilmek mümkün değil. 

 Neden büyüme olmaz? 

 İki önemli neden var. Birincisi, Türkiye’deki ekonomik aktivitenin bir miktar yavaşlaması. İkincisi ise faizlerdeki artış. Özellikle uzun dönem kiralama tamamen dış finansla ilgili. Hiçbir şirket, kendi özkaynağıyla işlem yapmıyor. Dolayısıyla faizlerdeki artış ve yaşadığımız hızlı devalüasyon, araba kiralama iştahını da azalttı. Artık şirketler bilançolarını yönetme açısından daha muhafazakar davranıyor. Bence yıl sonunu geçen yılla aynı seviyede kapatırsa sektör için başarı olur. 

Yani kur hareketleri sektörü çok etkiliyor...

 Enflasyon oranlarının yüzde 11-12 arasında seyrettiği ülkemizde son üç yılda döviz kurları neredeyse 3 katına çıktı. Bu durum dövizle borçlanan sektörleri doğal olarak olumsuz etkiliyor. Bizim müşterilerimiz yüzde 80 dövizle kiralama yapıyor. Ancak dövizle aldığımız kiralarımızın büyük kısmı masraf ve ödemelere gittiği için net döviz gelirimiz daha az düzeyde. Kira gelirinden otomobilin işletme giderlerini düştüğümüzde, finansman bedelinin ortalamada en fazla yüzde 35’i gibi bir Euro gelirimiz var diyebiliriz. Bu da eğer yüzde 100 döviz finansman yaparsanız yüzde 65 oranında kur riski taşındığı anlamına geliyor. 

 Bu olumsuz etkilerden kendinizi nasıl koruyorsunuz? 

 Sektör adına konuşamam ama Garenta olarak biz, son 3 yıldır döviz pozisyonumuzu sürekli azalttık. Şu an borçlanmalarımızın büyük kısmı TL. Bu arada Türk Lirası faizleri de son 2 yılda 12-13’lerden 20-25’ler bandına geldi. İkinci aksiyonumuz da bu faizler nedeniyle iş kaybetmeyi ve küçülmeyi göze alarak fiyatlarımızı artırmak oldu. Euro bazında fiyatlar şu anda ortalama yüzde 30’un üzerinde arttı. Bu rakam, TL bazında da yüzde 70’leri buluyor. 

 Müşteri kaybettiniz mi? 

 Portföyümüzde 6 bin araca yakın bir filo kaybettik. Müşteri adedimiz 5 bin 500’e kadar çıkmıştı, o şu an 4 bin 500’lerde. Bine yakın müşteri kaybettik. Ama bu durum şirketin büyümesini etkilemedi. Daha az araçla daha büyük cirolara ulaşıyoruz. Çünkü ortalama araç fiyatı yatırım maliyetinde yüzde 50 artış var. Bunu yapmak zorundaydık. Yoksa yaratacağı baskı şirket üzerinde çok daha fazla olurdu. 

Kâr marjlarında daralma var mı?

 Uzun dönem kiralamaların bence bu ortamda kâr etmesi mümkün değil. Çünkü, en başta uzun vadeli iş yapıyoruz. Üç yıl önce kiraladığımız araçlar şimdi dönüyor. 2015’te gösterge faiz yüzde 8’lerde, piyasadaki banka kredileri 12-13’lerdeydi. Döviz de ona göre keza düşüktü. Şimdi, yüzde 25’lik bir faiz ortamında, Euro’da yüzde 50 devalüasyon yaşadığımız bir yıldayız. 3 yıl önce örneğin 1.000 TL’den kiraladığımız bir arabayı şimdi 2 bin TL’den kiralıyoruz. l Vadeler nasıl gidiyor? n Sektörde kiralama vadeleri azalıyor. Ortalama 31 ay olan vadelerimizde müşterilerimizi 12- 18 ay arası kiralamalara yönlendiriyoruz. 

Operasyonel leasing sonrası leasing şirketlerinden de gelenler oldu. Bunun sektöre etkisi nasıl olacak? 

 Leasingin en büyük problemi, Türkiye’de azalan yatırımlar. Türkiye’de son 5-6 yıldır zayıflan bir yatırım ortamı var. Bu nedenle leasingde sektör büyümüyor, hep aynı rakamlarda devam ediyor. Leasingin operasyonel kiralama hakkı var ama şimdiye kadar yapmıyorlardı. Çünkü oradaki temel konu, normal finansal kiralamada yatırımını yaptığınız ürünün ikinci el riskini almıyorsunuz ve hizmet de vermeniz gerekmiyor. Ama değişebilir, çünkü sermayeleri var, iş yapmak ve büyümek zorundalar. Gayrimenkul, sat-geri kirala gibi alanlarla fırsat yaratıldı ama bence hiçbir leasing şirketi portföyündeki gayrimenkul oranını belli bir oranın üzerine çıkarmak istemez. Yeni kapılar aradıkları için operasyonel kiralama onlar için bir çıkış olabilir. 

 Yıl sonunda otomobil alış rakamı ne olur? 

 Sektörde bu yılın ilk yarısında 6 milyar 407 milyon TL’lik yeni araç yatırımı yapıldı. Yıl sonu için bir ölçü vermek zor, daha düşük olmasını bekliyorum. Geçen yıllarda yıl sonunda 10 milyar TL’ye yakın araç alımı olmuştu. Fiyat artışının etkisiyle rakam aynı kalabilir ama adet olarak azalır. 

 Sektörün büyüklüğünde günlük ve uzun süreli kiralamanın oranı ne kadar? 

Avrupa’yla karşılaştırdığımızda penetrasyon hala daha düşük. Türkiye’deki rakamlar Avrupa’dakine yaklaşsa bizim aslında 1,5 milyona yakın arabamız olması lazım. Biz hala bunun 4’te birindeyiz. Günlük kiralamada da merdiven altı olarak tabir ettiğimiz kurumsal olmayan şirket sayısı çok fazla. Burada da yine ilk 10 şirket olarak bakarsak bu şirketlerin de yaklaşık 60-70 bin araçlık büyüklüğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. Kısa ve uzun dönem kiralama iş modellerinin yapıları tamamen farklı. Biri ağırlıklı olarak B2B, diğer ise B2C iş modeli. 

 KOBİ’lerin sektörde ağırlığı nedir?

 Sektörde yaklaşık 50 bin müşteri bulunuyor. Bunların 2 bini büyük ölçekli şirketler, 48 bini KOBİ ve şahıs şirketi. Bireysel kiralamada özellikle şahıs şirketlerinde artış gözlemliyoruz. 

Sektör 5 yıllık vadede ne kadar büyüklüğe ulaşır?

 Bugünkü büyüklüklerin beş katına ulaşması talep tarafıyla mümkün ancak finansman açısından zor bir süreçten geçiyoruz. Bu potansiyeli kullanabilmek için yatırım ve işletme maliyetlerinin düşmesi gerekiyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz