Capital
her yıl “En Güçlü 30 İş lnsanı”nı açıklıyor. Bu yıl ilk kez CEO Club
üyeleri arasında gerçekleştirilen “Güç Kazananlar” anketiyle de
desteklenen listede birinci sırada Koç Holding Başkanı Mustafa Koç var.
Koç’u hızlı yükselişiyle öne çıkan Yıldız Holding Başkanı Murat Ülker
takip ediyor. Üçüncü sırada Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç yer
alıyor. “Güç Kazananlar” anketine göre son 1 yılda en çok güç kazanan
isimler ise Murat Ülker’in yanı sıra Ferit Şahenk, Ethem Sancak, Hüsnü
Özyeğin ve Hamdi Akın olarak dikkat çekiyor. Murat Ülker, son yillarda
İş dünyasinin en hızlı güç kazanan isimlerinin başında geliyor. 2003
yılının “En Güçlü İş İnsanları” listesinde 25’inci sırada olan Ülker,
bir sonraki yıl sıralamada bir basamak çıkarak 24’üncü sıraya yerleşti.
Devam eden yıllarda da yükselişi daha da hız kazandı. 2007’de 10’uncu,
2008’de 7’nci sıraya çıktı. Bugün ise Ülker, Türkiye’nin en güçlüleri
arasında 2 numaralı isim. Peki Ülker’i en güçlüler liginde hiç kimsenin
olmadığı kadar hızlı ilerleten ne oldu? Bu hızda hiç kuşkusuz Ülker
yönetimindeki şirketler ve onların başarısı bir numaralı etken. 2004
yılında yaklaşık 4 milyar dolarlık ciroya sahip olan Ülker Topluluğu,
2011 yılı sonunda 11 milyar 600 milyon TL’lik bir ciroya ulaştı. Çalışan
sayısı da 21 binden 30 bine çıktı. Bu süreçte Ülker, girdiği her yeni
iş kolunda alanının en iyi uluslararası şirketleriyle ortaklıklar
gerçekleştirdi. Dünyanın dört bir yanından güçlü profesyonelleri
transfer ederek bünyesine kattı. Türkiye’nin İK’da cazibe merkezlerinden
biri oldu. Böylelikle hem yurtiçinde hem yurtdışında Ülker’in
bilinirliği ve itibarı arttı. Güçlenen insan kaynağı ile daha yenilikçi
bir kültürü benimseyen grubun premium çikolatada dünya markası Godiva’yı
alması da Murat Ülker’e ve gruba adeta lig atlattı. Bu alım Murat Ülker
için bir kabuk değişiminin de miladı oldu. Uzun yıllar medyada yer
almaktan kaçınan Murat Ülker, Godiva sonrasında bu tutumunu değiştirdi.
Medyadaki görünürlüğünü artırdı. Ancak daha çok sosyal sorumluluk
çalışmaları ile ilgili etkinliklerde yer alarak dikkatleri çekti.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
YENİ GÜCÜN KAYNAĞI
Aslında Murat Ülker’in güçlüler liginde yükselişi, “güç” kavramının
bugün geldiği noktayı net şekilde ortaya koyuyor. Bugün iş dünyasında en
güçlü olarak kabul edilen isimler sahip oldukları itibar, yönettikleri
güçlü şirketler ve ciroyla olduğu kadar yenilikçi yönleri ve toplum için
yarattıkları değerle de bu gücü kazanıyor. Capital’in CEO Club üyeleri
arasında yaptığı “Güç Kazananlar” anketinin sonuçları da bu durumu
doğruluyor. Ankete göre katılımcıların yüzde 17,7’si bugün iş dünyasında
en çok güç kazandıran ana kriterin itibar olduğunu belirtirken, yüzde
12’si yönettikleri güçlü şirketler, yüzde 10,9’u ciro, yüzde 10,1’i
yenilikçilik ve yüzde 9,4’ü de yarattıkları değer olduğunu ifade
ediyor.Aynı ankette katılımcılara göre 10 yıl öncesinde güç katan
kriterler ise kişisel zenginlik, ciro, güçlü şirketler, iktidara
yakınlık ve itibar olarak sıralanıyor. Uzmanlar da güç kavramının
değiştiğini doğruluyor.~
MSearch Genel Müdürü Ali Midillili yenilikçilik, stratejik işbirlikleri
ve itibarın bugünün güç kazandıran unsurları olduğunu ifade ediyor.
“Networking becerileri ve çalışkanlık da bu kriterlerin altyapısını
oluşturur ve başarının olmazsa olmazlarıdır” diyor. Fortune Danışmanlık
Yönetici Ortağı Ayşen Arıduru da artık özellikle sosyal sorumluluk
projelerinde ve sivil toplum kuruluşlarında yer almanın güç
kazandırdığını düşünüyor. “Bugünlerde kurumlar ve üst yönetimler de bu
konuyu daha fazla önemsiyor” diyen Arıduru gerekçesini şöyle açıklıyor:
“Ekonomi ve iş yapma şekilleri değişiyor. Şirketlerden ve yöneticilerden
de beklentiler farklılaşıyor. İş insanlarından sadece operasyonu
yönetmeleri değil, geliştirmeleri, büyütmeleri, başarı hikayeleri
yaratmaları, itibarı kuvvetlendirmeleri ve insanlığa faydalı olmaları
bekleniyor.”
Tabloyu görmek için görsele tıklayın. SORUMLU OLMANIN KATKISI
Gerçekten de bugün artık tüm dünya sosyal sorumluluk çalışmalarının güce
ve itibara etkisini kabul etmiş durumda. Türkiye’de de iş dünyasının
büyük bölümünü temsil eden CEO Club üyelerinin yüzde 36,8’i sosyal
sorumluluğun güce katkısının çok büyük olduğu konusunda hemfikir. İş
dünyasının en güçlü ismi olan Mustafa Koç’un yönetimindeki Koç Topluluğu
Şirketleri de sosyal sorumluluk projeleri konusunda oldukça etkin. Koç
Holding, Capital’in her yıl yaptığı “Sosyal Sorumluluk Liderleri”
arasında da ilk 3’te yer alıyor. En güçlüler arasında 4’üncü sıradaki
Güler Sabancı’nın başkanlığını yaptığı Sabancı Holding, en sorumlu
şirket sıralamasında liderken, en güçlü ikinci iş insanı olan Murat
Ülker’in başkanlığını yürüttüğü Yıldız Holding de sorumluluk listesinde
4’üncü sırada yer alıyor. Uzmanlar, özellikle son yıllarda sosyal
sorumluluk çalışmalarının güce etkisinin arttığını belirtiyor. Data
Expert Yönetici Ortağı Yasin Altunkaya, “Sosyal sorumluluk yaklaşımları
iş insanlarına oldukça fazla güç kazandırıyor. Çünkü topluma değer
yaratmanın önemi artıyor. Kişisel düşünmenin önüne toplumsal düşünme
geçiyor” diye konuşuyor. Arıduru da sosyal sorumluluğu bir nevi kişisel
pazarlamanın bir parçası olarak görüyor. Sosyal sorumluluğun iş
insanlarının medyada daha fazla yer almalarına, kişisel tanıtımlarına ve
itibarlarına destek sağladığını düşünüyor. “Her şeyden önce iş
insanlarına pazarlama desteği oluyor. Daha fazla tanınmalarını sağlıyor.
Çalıştığı kuruluşa da katkısı oluyor” diyor.
SİYASETE YAKINLIK ETKİSİ
Siyasilere yakınlığın her dönem güç sağladığı düşünülür. Siyasilere
yakınlığın bugün mü yoksa geçmişte mi iş insanlarına daha fazla güç
kattığı konusuna gelince... Anketimize katılanların yüzde 56,1’i bu
konuda değişen bir şey olmadığı görüşünde. Yüzde 24,6’lık kesim bugün,
geri kalan yüzde 19,3’lük kesim de bu konunun geçmişte daha fazla güç
kattığını ifade ediyor. Uzmanlar ise bu konuda farklı görüşte.
Heidrick&Struggles Yönetici Ortağı Ayşegül Aydın tarih boyunca her
zaman siyasilere yakınlığın etkin bir silah olduğunu belirtiyor.
“Maalesef siyasilere yakın olmak hep güç kazandırıyor” diyen bir yönetim
uzmanı bu durumun sakıncalarına şöyle dikkat çekiyor: “Eşit bir rekabet
ortamı için bunun böyle olmaması gerekir. Türkiye için, bu böyle
algılandığı takdirde yabancı sermaye girişi 1990’larda olduğu gibi
yavaşlayacaktır. AKP bu konuda çok hassas davranmalı.” Yine bir başka
yönetim uzmanı da bugün yükselişte olan birçok grubun hükümetle iyi
ilişkiler kurarak gücünü perçinlediğini anlatıyor. Ayşen Arıduru da
siyasilere yakın olma ihtiyacının arttığını düşünüyor. “Bu ilişkiler hem
işletmeler hem ülkemiz adına fayda sağlar. Zaten bir grubun olumlu
olarak siyasete yakınlığı, medya ve bankası da varsa ülkemizdeki en
güçlü kurum ve insan olması anlamına geliyor” diyor.~
Tabloyu görmek için görsele tıklayın. YÜKSELİŞTEKİ LİDERLER
Gücün kriterleriyle birlikte iş dünyasında son bir yılda en güçlüler
sıralaması da değişti. Bu yıl Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa
Koç ilk kez zirveye oturdu. Murat Ülker’in ikinciliğe çıkışıyla
birlikte Rahmi Koç da üçüncü sırada kendine yer buldu. Capital’in “Güç
Kazananlar” anketine göre ise son 1 yılda en çok güç kazanan isimler
arasında Murat Ülker’in yanı sıra Ferit Şahenk, Ethem Sancak, Hüsnü
Özyeğin ve Hamdi Akın dikkat çekiyor. Ankete katılanlar yeni alanlara
giriş başarısının yanında, global arenada yaptığı güçlü ortaklıkların
Murat Ülker’i güçlendirdiğini belirtiyor. Bir katılımcı, “Siyasi
konjonktür de Ülker’in lehine bir durum yarattı. Akıllı politikaları ve
hükümete yakın duruşunun da büyümesinde ve güçlenmesinde etkisi büyük”
diyor. Doğuş Holding patronu Ferit Şahenk’in de başarılı yatırımlarının
yanında uzlaşmacı kişiliği ona güç katmış görünüyor. Egon Zehnder
Yönetici Ortağı Murat Ye-şildere, Şahenk’in her kesimle işbirliği
yapabilen bir görüntü çizdiğini ifade ediyor. “Şahenk, siyasi partiler
çerçevesinde çok fazla kendini kategorize etmeden herkesle işbirliği
yapabilecek bir görüntü sergiliyor. Bu da gücünü artıran bir faktör”
diye konuşuyor. Hedef Alliance Grubu Başkanı Ethem Sancak’ı ön plana
çıkaran ise Korn Ferry Ortağı Şerif Kaynar’a göre farklı ve inovatif
projelere yaklaşımı oldu. Reform Kurumsal Danışmanlık Kurucu Ortağı
Hilmi Güvenal, Ülker, Sancak ve Şahenk'e güç kazandıranın iktidarın
büyüme vizyonunu paylaşmaları olduğunu düşünüyor. “İktidarın büyüme
vizyonunu paylaşarak yatırımlarını artırıp çeşitlendirmeleri önemli.
Sağladıkları istihdam ve nakit zengini olmaları bu üç isme güç katıyor.
Bu nedenle hareket kabiliyetleri yüksek. Kısa zamanda yeni iş kollarına
girebiliyorlar” diyor.
EN ÇOK GÜÇ KAYBEDENLER
Son 1 yılda iş dünyasında yükselenlerin yanında güç kaybedenler de oldu. Anket katılımcılarına göre itibar
kaybı, yenilikçi ve rekabetçi olamamak, fırsatları değerlendirememek ve
iktidarla ilişkilerin zayıflaması bazı isimlere güç kaybettirdi.
Uzmanlar da anket sonuçlarına paralel görüş belirtiyor. Yanlış yatırım
kararlarının, teknolojiyi takip etmemenin ve hükümetle yaşanan
çatışmaların son dönemde yaşanan güç kayıplarının nedeni olduğunu ifade
ediyorlar. Ayşen Arıduru, “Sağlık problemlerinin yanı sıra sosyal
sorumluluk projelerine katılmama, siyasete uzaklık, iflas, krizi
yönetememe gibi durumlar da güç kaybettiren unsurlar” diyor. Toplumun,
çalışanların, paydaşların lehine olmayan konularda hareket edenlerin
gücünü kaybettiğini düşünen Management Centre Türkiye Yönetici Ortağı
Tanyer Sönmezer, “Öte yandan, zamana ayak uyduramayan, değişimi
kucaklayıp gerekli inovasyonlarla kurumu, şirketini, sahibi olduğu
işleri ileriye götürmeyenlerin de güç kaybettiği kanısındayım” diye
konuşuyor. Bayazıt Yönetim Danışmanlık Başkanı Tayfun Bayazıt da
itibarını iyi yönetemeyen, kurumsal yönetim ilkelerini tamamen göz ardı
eden liderlerin sıralamalarda geriye düştüğünü söylüyor. Murat Yeşildere
ise çarpıcı bir saptamada bulunuyor: “Güç kaybeden isimlere
baktığımızda bunların çoğu medyada işleri olan patronlar. Haklı haksızı
sorgulamıyorum ama muhalif sesleri dile getirenlerin nispeten daha zor
bir dönem geçirdiğini söylemek yanlış olmayacak, Dolayısıyla da bunun
altını çizmek lazım.”~
KİMLER DAHA ÇOK DEĞER YARATACAK?
Yeni dönemde kimlerin daha fazla değer yaratacağına gelince,,, Bayazıt
Yönetim Danışmanlık Başkanı Tayfun Bayazıt, 10 yıl öncesinde siyasi erke
yakınlığın veya rekabetin kısıtlı olduğu sektörlerde varlığın güç
açısından etkin unsurlar olduğunu söylüyor, Bugün ise küresel rekabetin
kaçınılmaz hale geldiğini belirtiyor, “Sürekli iyileştirmeye açık olmak,
ileri teknolojiye, yenilikçi ürün ve hizmetlere odaklanmak bir
zorunluluk” diye konuşuyor ve ekliyor: “Kurumsal yönetim çıtasını
yükseğe taşıyan şirketler daha fazla değer yaratabiliyor, Bunu da güçle
birlikte değerlendirmek doğru olur, Sosyal sorumluluk bilinci iş
insanlarının daha iyi bir takım oyuncusu ve lider olmalarını sağlıyor,
Gönüllü faaliyetlerin daha yüksek çalışan motivasyonu sağladığı da bir
gerçek, Gelecekte ise yenilikçi, teknoloji yetkinliği yüksek, kurumsal
yönetim ilkelerini içselleştirmiş, müşteri, çalışan memnuniyetini
gözeten, sivil toplum örgütlerinde etkin rol alan liderler ve kurumlar
daha güçlü olacak.”
BÜLENT ECZACIBASI / ECZACIBASI HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI
KALICI GÜCÜN FORMÜLÜ
KAYNAĞI DEĞİŞEBİLİR
Dıştan bir bakışla itibarın ve gücün kaynağının dönemlere göre değiştiği
söylenebilir. Bazen kaynağı belirsiz de olsa servetin, iktidarlara
yakın olmanın, belirli kesimlerde yer almanın güç sağladığı ileri
sürülür. Bunlar belirli kısa süreler için geçerli de olabilir ama kalıcı
güç sağlamaz. Ben, yönettikleri kuruluşların olanakları ve çalışmaları
ile ülkenin gelişmesine katkıda bulunabilen kişilerin, güçlerini uzun
vadeli olarak koruduğunu düşünüyorum. EŞİT KAVRAMLAR DEĞİL
Güç ve itibarın aynı şey olduğuna inanmıyorum, iş dünyasında güç
dediğiniz zaman rekabet, istihdam ve üretim açısından ortaya bir güç
tablosu çıkıyor. Bunlara sahip olmanın itibarla ilişkisi olduğu
söylenebilir, Bence iş dünyasında güç ve itibar birbirlerini destekleyen
ama birbirine eşit kavramlar değil, Yani gücünüzü kullanarak
itibarınızı artırabilirsiniz. KOLAY KAYBEDİLEBİLİR
Gücünüz vardır, paranız vardır, iyi işler yapar, topluma bir şeyler
kazandırırsınız, Böylece itibar da kazanırsınız, Doğru kullanılan güç
itibar sağlar. Aynı şekilde itibarınızı kullanarak gücünüzü de
artırırsınız. Güç de itibar da çok kolay kaybedilebilir, iş insanları ve
kuruluşlar için gelecekte de gücün temelinde kalıcı başarılar olacak,
Çünkü başarısızlık gücü yok ediyor. İNOVASYONLA FARKLILAŞMA
Başarılı olabilmek için sürdürülebilir kalkınma ilkelerini esas alan bir
yönetim anlayışını benimsemeleri şart. Şirketlerin çalışmalarını uzun
vadeli toplumsal, çevresel ve ekonomik sonuçları düşünerek yürütmeleri
gerekiyor. Artık başarının yolu inovasyonla farklılaşmanın yanı sıra
kaynak kullanımını etkinleştirerek uzun vadede kârlılığı artıracak
yatırım ve kurum stratejilerinden geçiyor.~
HAMDİ AKIN / AKFEN HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"İTİBARI BİLANÇO VE KURUMSAL YAPI SAĞLAR"
İTİBARI ARTIRAN UNSURLAR
Nasıl bir bürokrat itibarını, genel müdür ya da müsteşar olarak, bir
öğretim görevlisi doçent ya da profesör olarak, bir politikacı
milletvekili ya da bakan olarak sağlar ve artırırsa iş insanları da
itibarını bilançosu ve kurumsal yapısıyla sağlar. SORUMLULUĞUN ÖNEMİ ARTIYOR
Tabii ki etik davranışlar ve sosyal sorumluluklar bu itibarı korumak ve
devam ettirmek için mutlaka gerekli olan değerler, Bu değerlerin de
gittikçe toplumda öneminin arttığını söyleyebiliriz. HER MAKAMIN BİR BEDELİ VAR
"Allah kimseyi gördüğü itibardan geriye koymasın” diye bir söz vardır,
Bu sözü çok beğenir ve herkesin işi ve parasından ziyade o güne kadar
gördüklerinden geriye kalmaması için savaştığını düşünürüm, O nedenle
her gelinen ve ulaşılan makamın bir bedeli olduğuna inanırım. GÜÇLÜ ORTAKLIKLARIN ROLÜ
Eğer burada kalınmak isteniyorsa toplumun ortalamasının değerlerine
aykırı bir yaşam tarzının belirlenmemesi gerektiğini savunur ve öyle
davranmaya çalışırım, Başarılı ortaklıkların ise gücü artırdığı da var
olan bir gerçek, Bu durumu tartışmaya bile gerek yok.
ETHEM SANCAK / HEDEF ALLIANCE YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“TEMEL BECERİ DALGANIN ÜZERİNE OTURMAK"
DEĞER YARATMAK
Girişimcilik yaratıcılıktır. iyi bir girişimciyseniz ve çevrenize değer
yaratıyorsanız, o zaman güçlüsünüz. Bana güç katan öngörü sahibi oluşum.
Çevrenizi iyi tahlil etmek, bir dalganın üzerine oturmak sizi bir
yerlere götürür. Ama dünyayı iyi tahlil edemez, dalgaya karşı durursanız
dalga da sizi yok eder. TEMEL BECERİ
Temel beceri dalgayı iyi tespit edebilmek ve üzerine oturabilmek. Benim
girişimcilik serüvenim dalgaya karşı durmak değil dalganın üzerine
oturmakla oldu. Güzel işler yaptım. Şu anda kurumum Türkiye'nin 17'nci
büyük kuruluşu. Vergiye katkı açısından ilk 100 içindeyiz. Öncülük
ettiğim girişimler Türkiye'nin önemli markaları ve hastaneleri haline
geldi. TAHLİL GÜCÜ
Tüm bunlar ülkenin gerçeğini iyi tahlil edebilmekten geliyor. Ben bu
konuda biraz şanslıydım, beceri derseniz biraz da budur... Kurduğum
başarılı ortaklıklar da güç kazandırdı. Mısırlı, İtalyan, İngiliz ve
Cezayirliler ile yani farklı kültürlerden kişilerle kurduğum
ortaklıkların, uluslararası işlerin, başarıya katkısı büyük. ORTAKLIKLARA DEVAM
Önümüzdeki dönemde de ortaklıklara devam edeceğiz. Markalar yaratmaya
çalışacağız. Haraç mezat pazara düşmüş markaları satın alarak Asya
coğrafyasında güçlü olmaya çalışacağız. Ülkede demokrasinin ve
istihdamın korunması için çaba göstereceğiz. Ülkeniz büyük değilse siz
de itibarlı olamazsınız. Öncelikle parçası olduğumuz ülkemizin
istikrarlı ve güçlü olması gerekiyor. Dünya ölçeğinde demokrasinin
güçlenmesi için çaba göstermeliyiz. Ben en azından kendim için bunu ön
şart olarak görüyorum.~
TUNCAY ÖZİLHAN / ANADOLU GRUBU YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“ÇEVREYE SAYGI İTİBAR KAYNAĞI OLDU'
DEVLETE SEVGİ VE SAYGI Ailenizden, çevrenizden eğitim sırasında alınan terbiyenin ve
genlerin kişinin karakterinin oluşmasında çok önemli olduğunu
düşünüyorum, insanın karakteri çok küçük yaşlardan itibaren oluşmaya
başlıyor. Başkalarının hak ve hukukuna saygılı olmak, devlete sevgi ve
saygı göstermek, insana değer vermek ve bu kültürü şirketlere
geçirebilmek için istikrarlı bir şekilde bu duruşu göstermek gerekir. ROL MODEL OLMAK
Kendinizde bu sorumluluğu hissediyor, istikrarlı bir şekilde
uyguluyorsanız, yenilikçi kültürünüz sizin takip edilmenize ve rol model
olarak görülmenize sebep oluyor, Tabii ki global olma, yabancı
ortaklıkların itibar göstermesi, hem network oluşturmada hem işi
büyütmede çok önemli rol oynuyor, Bu ilişkiler, ortaklıklar birbirini
çağırıyor. Türkiye'de ve o coğrafyada yatırım yapmak isteyenler fikir
danışıyor, iş ortaklığı yapmak istiyor, Ne kadar çok ülkede üretim ve
satış yaparsanız markanızın gücü, şirketinizin değeri artıyor. GÜCÜN KAYNAĞI DEĞİŞİYOR
Tabii ki itibar ve gücün kaynağı zamanla değişiyor, yeni unsurlar
ekleniyor. Son 50 yılda montajla, küçük üretimlerle başlayıp büyük
sanayilere dönüştük. Globalleşme ile yeni üretim merkezleri ve
markalaşmanın önemi anlaşıldı. Sürdürülebilirlik, çevreye saygı çok
önemli bir itibar kaynağı oldu, Topluma spor, sanat, sağlık ve eğitim
konularında verilen destekler aynı şekilde itibara ve güç yaratmaya
katkı sağladı, Anadolu Grubu'nun çok önemli bir mottosu var: Toplumdan
aldığını topluma ver ve paydaşlarının hakkını koru.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?