Aile şirketlerinde zaman içinde birbirinden bağımsız olarak gelişen ancak sonra ortak bir noktada buluşan 2 çok enteresan eğilim vardır. Bunlardan biri, nesiller boyunca aile şirketini ayakta tutabilmek ve edinmiş olduğu serveti artırmak için neler yapılması gerektiğine dair yeni bir kavrayıştır.
Diğer eğilim ise bir şirket sahibi ailelerin, kendi kazançlarına geleceği dikkate alarak bakması sayesinde çok daha kârlı çıkacakları gerçeğinin genel kabul görmesidir. Ekonomi büyürken halka açık şirketler, aile şirketlerinden daha iyi iş çıkarır.
Ancak ekonomide durgunluk baş gösterdiğinde ise durum tam tersidir ve aile şirketleri halka açık şirketlerden çok daha iyi performans gösterir. Bu başarının ardında yatan nedenlerse aile şirketlerinin geleceği düşünerek hareket edebilme seçeneklerinin olması, sermayenin getirisi konusunda sabırlı düşünebilmeleri ve bundan da oldukça kazançlı çıkmaları olarak sıralanabilir.
Wise Counsel Research Associates, geçenlerde kendi servetlerini 100 yıldan uzun bir süre boyunca muhafaza eden ve artıran 40 aile ile ilgili bir araştırma yayınlamıştı. Araştırmanın başlığı ise şöyleydi: “Şanslı Olmak: 100 Yıl Yaşayacak bir Aile Şirketi Kurmak”. Aşağıda bu araştırmada tanımlanmış, 40 zengin ailenin karakteristik özellikleri veriliyor:
1- Sadece para hakkında olmayan bir ortak amaç
2- Nesiller boyunca ciddiye alınan bir aile camiası
3- İş ve finansal faaliyetlerin profesyonelce yönetimi
4- Aralıksız evrimleşme ve dirençlilik
5- Ortaklıkta kalıp kalmama özgürlüğü
6- İnsani sermayenin aktif geliştirilmesi
7- Topluma geri verme taahhüdü
İşte size çok basit ve aşikar özellikler:
- Aile üyelerinin sayısı, nesiller boyunca geometrik olarakartar. Kardeşler, genellikle tek çatı altında büyür. Kuzenlerse birkaç farklı aile teşekküllerine aittir: Onların kendi çekirdek aileleri, aile “kolları” ve daha uzak aileler.
- Kuzenler başlangıçta doğal olarak kendi orijinal ailelerinin veya onların kollarının değerlerine ve çıkarlarına yönelir. Bu kollar yaygınlaştıkça söz konusu aile şirketi de kuzenleri birbirine bağlı ve aynı hizada tutmakta zorluklarla yüzleşir.
- Kuzenler, aile şirketine karşı neden kendilerini sorumlu hissetmeleri gerektiğini her zaman bilmeyebilir. Burada ona karşı yeni bir taahhütte bulunulması gerekir.
- Üçüncü kuşak, her birinin içinde aileye yabancı, üvey, yeni bir aile üyesinin olduğu farklı evlerde büyümüştür. Bu aileler, coğrafi anlamda da sıklıkla çok dağılmıştır. Bu yüzden üçüncü kuşak, ev halkı para konusunda farklı değerlere, tarzlara ve beklentilere sahiptir.
- İkinci kuşak kardeşler, birbirlerinden yaş bakımından sadece birkaç yıl büyük veya küçüktür. Üçüncü kuşak kuzenler arasındaki yaş farkı ise 10-20 yılı bulabilir.
- Genel olarak eğer bir aile şirketi ikinci kuşaktan üçüncü kuşağa kadar herkesi kapsamak isterse o zaman aile kolları arasında kişisel ilişkiler kurup geliştirmeli ve aile üyelerini birer ortak olarak kalmak için yapılması gereken işleri yapmaya özendiren paylaşılan ve kapsamlı bir aile kimliği oluşturmalıdır.
- Bu meydan okumanın üstesinden gelmek, ailenin zorlukları öngörme ve kendini onlara karşı uyumlu hale getirme kabiliyetine bağlıdır.
40 ailenin portesi:
- Onlar önce muhteşem bir iş kurmuş ve ardından aktif bir şekilde muhteşem bir aile olmaya karar vermişlerdir.
- İnsani sermayeye değer verirler.
- Onların her biri, değer odaklı, sosyal anlamda sorumlu birer birey gibi davranır. Kurumsal faaliyetlerinde, aile içinde ve bireysel davranışlarında hep bu yönlerini yansıtırlar.
- Ailenin çekirdek değerlerine saygı duyarlar, ancak gerektiğinde onları uyarlamaya veya değiştirmeye de isteklidirler.
- Her ne kadar şirketleri başlangıçta “el emeği” ile kurulmuş olsa da onlar, başarılı bir şekilde patron akıl setine doğru geçebilmiştir. Bir patronun bakış açısı bir teknisyene kıyasla hem çok daha geniş hem de çok daha uzun vadelidir. Kişisel hedefler giderek en güçlü koltukta, yani şirketin en havalı odasında kimin oturacağından, şirketin başarısına doğru evrimleşir.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?