Dün, bugün, yarın: Uzun ömürlülük

16.02.2022 10:30:000
Paylaş Tweet Paylaş
Dün, bugün, yarın: Uzun ömürlülük


Uzun ömürlülük (longevity) üzerine 4 ay boyunca devam ettiğimiz serinin sonuna geldik. Bu yazıda dünden bugüne getirdiğimiz yolculuğu yarınlara taşıyacağız. 

Önceki yazıları hatırlayarak başlayalım.

DÜN- 2010’lu yıllar: İlk Adımlar 

“Uzun ömür” devriminin ilk sinyalleri 21. yüzyılın ikinci on yılına denk geliyor. 2012’de Shinya Yamanaka, normal hücrelerden kök hücre yaratmanın mümkün olduğunu anlattığı çalışmalarla Nobel ödülü aldı ve Epigenetik konusunda büyük bir atılım yaşandı.  

2013’te yaşlanmanın 9 emaresini anlatan makale büyük ilgiyle karşılandı. Hücre seviyesinde gerçekleşen bu değişimi ortadan kaldırmak ya da ötelemek yaşlanmanın ertelenmesine ve ömrün uzamasına yol açacaktı.  

İrili ufaklı yüzlerce bio-girişimci bu gelişmelerin ışığında hücre odaklı projeler üzerinde çalışmaya başladı. Bunlar arasında Osman Kibar’ın Samumed’inden, Alphabet ailesinden Calico’ya kadar önemli isimler var.

BUGÜN- 2020’li yıllar: Farkındalık ve hazırlık dönemi

Beklenmedik pandemi sürpriziyle başlayan yeni on yıl çalışmaların hızını kesmedi. Aksine hücre temelli çalışmalar arasında yer alan mRNA devriminin kabul edilmesini tetikledi.

İçinde bulunduğumuz on sene içinde: Hücre seviyesinde geliştirilecek çözümlerle yeni bir dönemin kapıları aralanacak. Bugün çaresi olmayan pek çok hastalığa derman bulunacak. Örneğin, Biontech mRNA yaklaşımıyla kansere ve MS hastalığına derman bulmayı hedeflediğini açıkladı.

İş dünyasında Jeff Bezos’un yaptığına benzer popüler yatırımlar yapılacak. Her büyük girişim farkındalığı artıracak. Beklentiler yükselecek. Sağlıklı yaşlanma konusunda bilinçlenme seviyesi toplumun hemen her seviyesinde kabul görecek. Bireysel dönüşümler yaşanacak.

YARIN- 2030’lu yıllar: Büyük dönüşüm 

Önümüzdeki 20, 30 yıllık dönemde bilim dünyasından ardı ardına iddialı hamleler gelecek. Ortalama insan ömrü 3 haneli rakamlara uzayacak ve sağlıklı geçirilen süre de artacak. Yaşlanmanın önlenebilir bir hastalık olduğu kabul edilecek. Uzun ömürlülük her şeyi derinden etkileyecek.  

Yarının bireyleri: İster 40, ister 50, ister 60 yaşında olun kendinize şu soruyu sorun: Ya 70 yıl daha yaşarsam? Bu ihtimale meydan okumaya hazır mısınız? Zihinsel olarak? Ekonomik olarak? Fiziksel olarak?  Hayatlarımızı baştan tasarlamamız gerekiyor. Yeni bir yıla başladığımız şu günler böylesi bir plan yapmak için oldukça ideal… 60’lı, 70’li yaşların hayatın ortasına denk geldiği bir yaşama hazır olabilmek için zihinsel bir dönüşümden geçmek şart. Yaştan bağımsız gençlik, öğrenme arzusu, hayata tekrar tekrar baştan başlayabilme ve daha nice yetenek geliştirmek zorundayız.

Yarının toplumu: Yıllardır savaşılan faşizm, seksizm ve benzeri ayrımcılıklara yeni bir kardeş gelecek: “Ageism”. İnsanları yaşlarına göre soktuğumuz belli kalıplar var. Gelecek hayalleri kurmak ya da hayata yeni baştan başlamanın bile “yaşı” var derin beynimizde… Önümüzdeki yılların en fazla mücadele edilen konularından biri hiç kuşkusuz ageism olacak.

Yarının iş dünyası: İş dünyası da köklü değişimlerden geçecek. İK uzmanları 70 yaşında yeni bir kariyere atılan bireyleri daha kolay kabul edecek örneğin. Yaşla kariyerin ilişkisi baştan tanımlanacak. Keza pazarlama uzmanları demografik kırınımlarına göre belirledikleri segmentasyonlarda yaş konusuna bir başka yaklaşacak.

Sektörler de dönüşecek. Hastalık üzerine kurulu sağlık endüstrisi sıhhate daha fazla önem verecek. 60 yaşından büyüklere sağlık sigortası yapmaya imtina eden sigorta şirketleri iş modellerini baştan kurgulayacak. Eğlenceden bankacılığa, hızlı tüketimden giyime, tatilden belediyeciliğe kadar hemen her sektörde önemli dönüşümler yaşanacak.

Yarının devletleri: Kaynak yönetimi, çevre, sürdürülebilirlik, emeklilik, çalışma, kıdem, eğitim sistemlerinin kökten değiştiği gelişmelerle karşı karşıya kalacağız. Ortalama ömürlerin üç haneli olduğu bir dünyada düzen yenilenmek zorunda…

Tekrarlayarak bitirelim: Tıpkı teknoloji ve küreselleşme gibi uzun ömürlülük de hemen her konuyu derinden etkileyecek.

2022’nin güzel bir yıl olması dileklerimle…

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

X olmak

22 EYLÜL, 2023

ChatGPT4: Yeni bir dönem

11 MAYIS, 2023

Üretken yapay zeka

28 MART, 2023

5G'li hayat

14 EKİM, 2022

Hücredeki mucize

27 OCAK, 2022

Gençlik 2.0

29 KASIM, 2021

Türkiye ve inovasyon

14 MART, 2021

Yeni Bir Üniversite Hayali

20 ARALIK, 2020

Üniversite ikilemi

2 KASIM, 2020

Yorum Yaz