Hücre üzerine yapılan çalışmalar sayesinde yakın gelecekte ortalama insan ömrü üç haneli rakamlara çıkacak. Geçen ay dünyayı değiştirecek bio-girişimcilerden bahsetmiş, organ odaklı sağlık kurgularının nasıl hücre odaklı kurgulara evrildiğini anlatmıştım.
Vücudumuzda 40 trilyona yakın hücre bulunuyor. Her birinin kendine özel yaşam döngüsü var; doğuyor, büyüyor, çoğalıyor, ölüyorlar. Hücrelerdeki DNA’mız çeşitli sebeplerle günde binlerce kez hasar görüyor. Hücreler, hasarları onarmak, formunu korumak ve doğru çalışmak için ihtiyaç duyduğu proteinleri üretmek zorunda. Yaş ilerledikçe hücrelerin faaliyetlerinde aksamalar oluyor. Bu aksamalar hastalıklara, yaşlanmaya ve zamanla ölüme yol açıyor.
Hücre üzerine yapılan çoğu çalışmanın “Yaşlanmanın 9 Emaresi” adlı araştırmaya atıfta bulunduğunu söyleyip detayları bu yazıya bırakmıştım. Bio-girişimci firmalar insan ömrünü uzatabilmek için bu emareleri yok etmek ya da ötelemek üzerine çalışıyor.
Gelecek yazıda tüm bu gelişmelerin hayatımızı, iş dünyasını ve devletleri en az globalleşme ve dijitalleşme kadar nasıl derinden etkileyeceğini inceleyelim.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?