Akıllı Fabrikayla Verimlilik Devrimi

Dünyada üretim tesisleri artık “akıllı fabrikalara” dönüşüyor. Tüm üretim süreçlerinin akıllı sistemlerle kontrol edildiği fabrikalar, rekabette olmazsa olmaz bir koşul oldu. Verimliliği artıran, e...

1.06.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Dünyada üretim tesisleri artık “akıllı fabrikalara” dönüşüyor. Tüm üretim süreçlerinin akıllı sistemlerle kontrol edildiği fabrikalar, rekabette olmazsa olmaz bir koşul oldu. Verimliliği artıran, esnek üretime olanak sağlayan bu fabrikalar, şirketlerin yaşam gücünü artırıyor. ABD başta olmak üzere pek çok ülkede fabrikalar artık en son teknolojilerle donatılmış “akıllı fabrikalar” haline geliyor. Türkiye’de de örnekler var. Vestel’den Arçelik’e, Ford Otosan’dan Algida’ya pek çok firma artık, akıllı fabrikalarından dünyaya üretim yapıyor.  
 
Arçelik’in “Çelik” konseptli reklamlarını herkes izledi. Çok beğenilen bu reklamlarda, Türkiye’nin bu beyaz eşya devini temsil eden “Çelik” in akıllı bir robot olması tesadüf değildi. Çünkü, tüm dünyada üretim tesisleri artık birer “akıllı” fabrikaya dönüşüyor. En son teknolojinin kullanıldığı, robotların üretim yaptığı, tüm proseslerin akıllı sistemlerle yönetildiği bu tip fabrikaların örneklerini şimdi dünyanın bütün dev şirketlerinde görmek mümkün.    
 
Krizler ve rekabet koşulları şirketlerin pazarlama stratejilerinin yanında üretim şekillerini de değiştirmeye zorluyor. Özellikle ABD gibi eleman ve benzeri operasyon giderlerinin yüksek olduğu ülkelerde, üretimi yurt dışına kaydırma yerine, “akıllı” fabrika seçeneği tercih ediliyor.  
“Smart production” (Akıllı üretim) denilen yaklaşımla, üretim sürecinin neredeyse her aşamasına teknoloji unsuru katılıyor, daha az insan ve yüksek verimlilikle sonuca ulaşılıyor.    
 
Üretim, artık pek çok fabrikada daha az sayıda insan daha çok teknoloji kullanılarak yapılıyor. Üreticiler, akıllı fabrika uygulamalarıyla, verimlilik artışı, yüksek kalite seviyesi, esnek üretim sistemlerine ulaşabilmek, sistemler arasında entegrasyon sağlanması, süreçlerin izlenebilirliğinin artırılması ve maliyet avantajı sağlanması gibi hedeflere ulaştıklarını kaydediyorlar. Dünyada değişen rekabet koşulları hayatta kalmak için, akıllı fabrikalarda üretim yapmayı da zorunlu kılıyor. Kişiye özel üretim ya da değişen koşullara göre model yenileme ancak böylece mümkün olabiliyor.  
 
Türkiye’de de Arçelik, Vestel, Beko, Unilever, Ford Otasan akıllı fabrikalara sahip üreticiler arasında sayılıyor. Bu şirketlerin pazardaki başarıları da göz önünde bulundurulursa akıllı fabrikaların, üretime kattığı güç ve avantajlar daha kolay görülebiliyor.    
 
Vestel ve Beko da akıllı!  
 
Vestel Elektronik, Avrupa’da televizyon üretiminde üçüncü sırada yer alan bir Türk şirketi. Manisa’daki fabrikasında 300 farklı markaya 1500’ün üzerinde farklı model üretiyor. Toplam 12 milyon adetlik üretim yapabilen fabrika, binlerce adet ürünü dünyanın çeşitli yerlerindeki satış noktalarına her 2-3 günde bir teslim edebiliyor. Vestel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Ultav bu başarıyı, “akıllı fabrika mucizesi” olarak açıklıyor.  
 
Vestel’in hedeflerine ulaşmasına olanak sağlayan stratejileri üç ana sütun üzerine kurduklarını söyleyen Ultav, “Esnek üretim bu sütunlardan birini oluşturuyor” diyor. Akıllı fabrikalar dünyada esnek üretim yapabilen fabrikalar olarak da tanımlanıyorlar. Esnek üretim, tıpkı Vestel’in yaptığı gibi, pek çok farklı modelde pek çok ayrı müşteriye üretim yapabilmek ve bunu kısa süre içerisinde, müşteri tüm ihtiyaçlarına yanıt veren ve memnuniyetini sağlayan bir biçimde gerçekleştirmek anlamına geliyor.  
 
Beko Elektronik ise akıllı fabrika uygulamasına 5 yıl önce geçmiş. Bu 5 yılda verimlilikte yüzde 46 artış kaydedilmiş. Üretim kapasitesi ise son 5 yılda yüzde 406 artmış. Beko Elektronik yetkilileri, akıllı fabrika uygulamalarıyla, verimlilik artışı, yüksek kalite seviyesi, esnek üretim sistemlerine ulaşabilmek, sistemler arasında entegrasyon sağlanması, süreçlerin izlenebilirliğinin artırılması ve maliyet avantajı sağlanması gibi, hedeflere ulaştıklarını kaydediyorlar.  
 
En son teknolojiler  
 
Akıllı fabrikalarda bugün ürünün tasarımından, tedariğe; üretim aşamasından, teslimata kadar pek çok aşamada en son teknolojiler kullanılıyor. Bu teknolojiler içerisinde fabrika yönetim yazılımları, kurumsal kaynak planlama (ERP) yazılımları ve otomatik test, otomatik dizgi, otomatik depo gibi sistemlere uzanan geniş bir yelpazede çeşitli otomasyon teknolojileri dikkati çekiyor. Fabrika yönetim yazılımları, fabrikaları akıllı hale getiren en önemli teknolojilerden birini oluşturuyor. Akıllı fabrikalardaki üretim süreci, bir network aracılığıyla hem fabrika yöneticileri hem tedarikçiler hem de müşteriler tarafından izlenebiliyor. Bu sürece online müdahale edilebiliyor. Örneğin, müşteri siparişinde değişiklik yapabiliyor. Bu değişiklik network üzerinden fabrikaya gidiyor ve anında uygulanabiliyor. Üretim bantları 10-15 dakika içerisinde yeni ürünü üretir hale geliyor.  
 
Akıllı fabrikaların en yaygın olduğu ülkelerin başında ABD geliyor. ABD’de irili ufaklı pek çok üretim şirketi fabrikalarını akıllı hale getirmiş durumda. Bu şirketlerden biri de doğal kauçuktan yastık ve yatak üreten Latex Foam International firması. Fabrikalarını akıllı fabrika haline getirmek için yaklaşık 35 milyon dolar harcadıklarını ifade eden Latex Foam International’ın teknolojiden sorumlu başkan yardımcısı Frank Before, “Bu yatırımın karşılığını fazlasıyla aldık, inanılmaz bir iyileşme sağladık” diye konuşuyor.  
 
Siemens’in geliştirdiği fabrika yönetimi yazılımı sayesinde fabrikadaki tüm aktivitelerin izlenebildiğini söyleyen Before, “Bu fabrikayı diz üstü bilgisayarlarımızla evden bile yönetebilecek durumdayız” diyor.  
 
Dijital tasarım olanakları  
 
Akıllı fabrikalarda tasarım dijital ortamda üç boyutlu olarak gerçekleştiriliyor. Esnek üretim ortamında dijital tasarım olanaklarıyla binlerce modeli aynı anda geliştirmek ve üretime sokmak mümkün oluyor.  
 
Tasarımdaki kolaylıklar sadece elektronik tasarımla da sınırlı değil. Endüstriyel tasarımda da müşteri taleplerinin anında değerlendirilebildiği teknolojiler kullanılıyor. Diğer yandan, üretim aşamasının sonunda test edilebilirlik tasarımları devreye giriyor. Akıllı fabrikalarda yine dijital teknolojilerin olanak sağladığı test edilebilirlik üretimde verimliliği doğrudan etkiliyor. Test edilebilirliğin esnek üretim yapan fabrikalar için çok önemli olduğunu söyleyen Cengiz Ultav, “Diyelim fabrikanızda 12 milyon tane cihaz üreteceksiniz. Eğer tasarımınız test edilebilir bir tasarım değilse o fabrikadan 12 milyon adedi çıkaramazsınız ya da çok ciddi geri dönüşler olur” diyor. Akıllı fabrikalarda tasarım elektronik tasarımdan, endüstriyel tasarıma, elektromanyetik gürültü ve çevreye uyumluluk tasarımlarına kadar uzanan oldukça kapsamlı bir iş olarak ele alınıyor.  
 
Kullanılan sistemler akıllı  
 
Dondurmada dünya markası olan Algida’nın Çorlu Fabrikası, Türkiye dışında 15 ülkeye gerçekleştirdiği ihracatıyla Unilever’in en önemli fabrikalarından biri. Hijyen ve gıda teknolojisi açısından Avrupa’nın en modern dondurma fabrikası ödülüne sahip. Bu özelliğiyle, Türkiye’deki en iyi örnekleri arasında yer alıyor.  
 
Algida’nın tedarik zincirinde finanstan üretim geliştirmeye, kalite kontrolden, mühendislik ve depo yönetimine, dağıtım ve satış operasyonlarına kadar tüm çalışmalar birbirine entegre edilmiş sistemler ile yürütülüyor. Bu sayede tüm operasyon, sistemin ulaştığı noktalardan kontrol edilebiliyor. Sistem, uzun vadeli plandaki satış tahminlerinden malzeme ihtiyaçlarına, bunların stoklarına, satış ve faturalamalarına varan bir entegrasyon içinde olduğundan operasyon bilgisi online olarak görülüp, gerekli yönlendirme yapılabiliyor. Algida yetkilileri akıllı sistemlerin avantajlarını şöyle anlatıyor:  
 
“Böylesi bir sistemin en önemli avantajı, doğru bilgiye anında ulaşabilmek, gereksiz yere tekrarlanan işlemleri ortadan kaldırabilmek ve fonksiyonlar arası bilgi cahilliğinin  
engellemesi. Ayrıca, operasyon verimliliğini kontrol edebilmek açısından da sistemler önemli bir araç haline gelmiş durumda”.  
 
Ford Otasan’dan akıllı yanıt  
 
Otomotiv sektörü kıran kırana rekabetin hüküm sürdüğü sektörlerin başında geliyor. Bu ortamda her üreticinin kendisini, diğerlerinden bir adım öne çıkaracak ve avantaj sağlayacak teknolojileri takip etmesi gerekiyor. Otomotiv üreticileri de fabrikalarını hızla akıllı fabrikalara dönüştürüyorlar. Kocaeli’nde Ford’un Transit Connect modelini üreten Ford Otosan da bunlardan bir tanesi. Hali hazırda 5 bin adet Transit Connect siparişine yanıt verdiklerini söyleyen Ford Otosan yetkilileri, fabrikalarını akıllı yapan teknolojileri şöyle anlatıyorlar:  
 
“Ford Otosan da artık dünya için araç üreten bir şirket. Böyle bir firma olmaya soyunduğunuz andan itibaren, gerekenlerin tümünü yapmak zorundasınız. Ford Otosan Kocaeli Fabrikası’nın temel prosesi, sipariş edilen her aracı en kısa sürede üretmek ve ilgili pazarlara sevk etmek. Bunun için, tüm Ford ve Ford Otosan ve bayilerinin, sistemler ve bilgisayarlar yardımı ile kendi pazarlarına spesifik araç siparişlerini anında fabrikaya iletiyorlar. Siparişlerin ne gün üretileceği, günün içinde kaçıncı sırada üretileceği belli kurallara göre, sistemler ve işin yöneticileri tarafından belirleniyor.”  
 
Ambarsız fabrika modeli  
 
Ford Otosan Kocaeli tesisinin en önemli özelliklerinden biri, ambarsız bir fabrika olması. Bu özelliği onu akıllı fabrikalar liginde de önemli bir noktaya getiriyor. Sadece hardware diye isimlendirilen cıvata ve somun gibi parçalar, standart ambalajlar ile fabrikada pazar yeri olarak isimlendirilen bir koltuk ambarına, belirlenmiş adreslere alınıyorlar. Montaj hattının her iş istasyonunda, iş görenler, araçların üzerinde bulunan spesifikasyonlara uygun olarak sorumlu oldukları parçaları monte ediyorlar.  
 
Bazı parçaların bu araca takılıp takılmaması gerektiğinin sorulması veya bazı parçaların seri numaralarının takip edilmesi gerekiyor. Bu tür durumlarda, RF/DC (Radio Frequncy Data Collection) adı verilen cihazlar kullanılıyor. Bu cihazlar telsiz bilgisayarlar, barkod okuyabildikleri gibi, klavyeden girilen bilgileri ana sisteme yazabiliyor ve ana sistemden bu cihazlara geri bilgi verilebiliyor.  
 
Çalışan sayısı azalıyor  
 
Akıllı fabrikaların, çalışanlar tarafından göreceli olarak olumlu ve olumsuz getirileri var. İlk izlenimler, akıllı fabrikalara dönüştürülen üretim tesislerinde çalışan sayısının azaldığı yönünde. ABD’li Latex’in teknolojiden sorumlu Başkan Yardımcısı  Before, akıllı fabrikalarını kurduktan sonra fabrika çalışanlarının sayısının 224’ten 150’ye indiğini ifade ediyor. Diğer yandan çalışanların yeni teknolojiler konusunda çok hevesli, öğrenmeye açık oldukları söyleyen Before, “Akıllı fabrikalar işçilerin profilini yükseltti. Çalışanların daha kalifiye hale gelmelerine olanak sağladı” diyor.  
 
Vestel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Ultav da fabrikalarda kullanılan yeni teknolojik ekipmanların çalışanların işlerini ellerinden alıyor gibi argümanların çok yanlış olduğunu ifade ediyor ve devam ediyor:  
 
“Fabrikalarımızı akıllı hale getirmediğimiz sürece dünya sıralamalarında yer almamız mümkün değil. Diğer yandan yeni üretim teknolojilerinden verim almamız mühendislerimizin yeni makinelerimizi doğru programlayabilmelerinden geçiyor. Bizim verimliliğimiz her şeyden önce mühendislerimizin verimliliğinden kaynaklanıyor. Üretim imkanlarımızla mühendislik imkanlarımızı birleştirdiğimizde maliyeti düşük ama yüksek verimli ürünler sunabilen bir ülke olacağız. İşçilerimizin verimliliği de çok önemli. Bizim fabrikalarımızda meslek liselerinden çok iyi yetişmiş insanlar çalışıyor. Fabrika ortamında tam bir kolej havası var. Yeni teknolojiler işçilerimizin de becerilerini geliştiriyor”.  
 
FORD OTASAN’DA ÜRETİM PLANI 7 GÜNLÜK  
 
Ford Otosan’ın Kocaeli fabrikası esnek üretimiyle de çok önemli bir örnek. Fabrikanın çok yeni kurulması bu tip yeni teknolojilerde de en son gelişmelerin kullanılmasını sağlamış.  
Örneğin fabrika, ilerideki 7 gün içinde montaj hattından hangi siparişleri üreteceğini ve siparişlerdeki araçların özelliklerini biliyor. Ford Otosan yetkilileri uygulanan sistemler konusunda şu bilgileri veriyorlar:  
 
7 GÜNLÜK PLAN  
 
7 gün içinde üretilecek siparişlerin, 1-2 günlük kısmı üretim tüpü içinde, sonraki 5 günü ise sipariş havuzunda, üretime giriş sıralarını bekliyor. Her sipariş ve siparişe karşılık gelen aracın tüm statüleri sistemlerle anında izlenebilir durumda. Bir bayi, siparişinde değişiklik isterse, siparişin statüsüne uygun değişiklikler yapılabiliyor. Bayiler, siparişlerinin önceliklerini yine sistem üzerinden belirleyebiliyor ve belirledikleri önceliklere göre de hangi siparişlerini ne gün teslim alacaklarını sistemlerden izleyebiliyorlar.  
 
ELEKTRONİK İRSALİYE  
 
İmalatçılarımız her hafta pazartesi günü 6 aylık malzeme tahmin programlarımızı FOSN (Ford Otosan Supplier Network) intranet uygulamamızdan izleyebiliyorlar, sistemlerine indirebiliyorlar. Her gün, ilerdeki ilk 14 gün için verdiğimiz sevkiyat programlarımızı izleyip, sevkiyatlarını gerçekleştiriyorlar. Milkrun dediğimiz uygulamamız dahilinde, TNT, planlı seferler düzenleyerek parçalarımızı imalatçılarımızdan belli saatlerde toplayarak, fabrika içindeki kullanım yerlerine en yakın, daha önceden belirlediğimiz kapılardan boşaltıyorlar. İmalatçılarımız, parçalarını, fabrikalarından TNT araçlarına teslim ettiği anda,  FOSN uygulamamız yardımı ile, sevkiyat bilgisini bize elektronik irsaliye ile bildiriliyor.  
 
RADYO VERİCİLERİ VE KİOSKLAR  
 
İş istasyonunda iş görenlerimiz, sorumlu oldukları parçaların hat stokları belirli adetlerin altına düştüğü anda, parçaların üstüne asılı duran elektronik pilli bir cihazın düğmesine basıyorlar. Smart olarak adlandırdığımız bir sistemin parçası olan bu cihaz, tek yönlü bir radyo vericisi. Fabrika alanında bulunan radyo alıcıları antenleri bu sinyali alarak, ana bilgisayara aktarıyor. Merkez bilgisayar sinyali alarak, fabrika içinde belli sayıda bulunan ve forkliftlere iş dağıtan atölye içi kiosk bilgisayarlara işleri dağıtıyor. Fabrika içi lojistik hizmeti veren forklift operatörlerimiz bu kiosk bilgisayarlar önünde bekliyor ve ilk düşen işi ilk forkliftci alır mantığı ile işini seçiyor. Bu hangi adresten, hangi parçanın alınıp, nereye götürüleceğini belirliyor”.  
 
“AKILLI FABRİKA İLE DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ OLDUK”  
 
Cengiz Ultav/Vestel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi
 
 
Vestel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Ultav, Vestel Elektronik’in dünya üçüncülüğünde büyük payı olan akıllı fabrika uygulamalarına ilişkin şunları söylüyor:  
 
“VERİMLİLİK SAĞLADIK”  
 
1995 yılında Vestel’i satın aldığımızda, 350 bin adet renkli televizyon üretim kapasitesine sahipti. 2003 yılında 7 milyonun üzerinde renkli TV, sayısal uydu alıcılarından DVD oynatıcılar kadar 4 milyonun üzerinde dijital cihaz, 2 milyon adede yakın da buzdolabı gibi, yan ürünler üretir hale geldik. Sekiz yıllık bir süre içerisinde neredeyse 30-40 misli bir büyüme gerçekleştirdik. Bunun arkasında belirli stratejiler var. Bu büyümeyi yakalayabilmek için, önce verimliliğe ihtiyacımız vardı. Biz verimliliği akıllı fabrika ortamlarıyla sağladık.  
 
PORTFÖYÜMÜZÜ ARTIRDIK  
 
Sadece bir fason üretici değil, tasarlayan üreten noktasal teslimat yapabilecek lojistik hizmetleri veren, Avrupa’da gelişen bakım onarım hizmetlerini yerine getiren geniş portföylü bir firma haline geldik. Bugün Avrupa’da TV üretiminde üçüncü sıradayız. Önümüzde iki Çinli firma var. Bunlardan biri 14 milyon üretiyor ve bunu 15 bin kişiyle yapıyor. Diğeri ise 12 bin adet imal ediyor, yaklaşık 10 bin kişiyle çalışıyor. Biz ise bugün 12 milyona yakın imalatımızı sadece 4500 kişiyle yapıyoruz. Burada da yine akıllı fabrikalar ortamında üretim yapmamızın çok büyük payı var.  
 
ESNEK ÜRETİM YAPIYORUZ  
 
Stratejilerimizi destekleyen altyapıyı 3 sütun üzerine oturtuyoruz.  Bu üç sütundan bir tanesi esnek üretim (flexible manufacturing) ikincisi yalın bir iş modeli, üçüncüsü ise dışa dönük ürün geliştirme. Bugün bin 500’ün üzerinde model üretebiliyoruz. Bu üretimle 300 farklı markayı destekliyoruz. Onların ihtiyaçlarına anında (just in time) cevap veriyoruz.  
 
Avrupa’daki lokasyonlarına ayda 2-3 defa nokta teslimatı yapıyoruz. Sonuçta toplam 12 milyon adet cihaz üretiyoruz. Bu aslında nereden bakarsanız bakın bir üretim ve lojistik kabusudur. Dünyanın herhangi bir yerinde bir fabrikada böyle ortamların devam ettirildiğine rastlamanız zordur. Bunu başaran esnek üretim yapıyor demektir. Biz bunu başardık.”  
 
 
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz