Dev Şirketler Yönetenler İyimser Olmak Zorunda

Dr. Hans-Joachim Körber / Metro AG CEO'su    Dr. Hans-Joachim Körber, dünyanın dev perakende şirketi Metro AG’nin CEO’su. Tam 240 bin kişiyi, milyarlarca dolarlık şirketi yöne...

1.05.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Dr. Hans-Joachim Körber / Metro AG CEO'su  
 
Dr. Hans-Joachim Körber, dünyanın dev perakende şirketi Metro AG’nin CEO’su. Tam 240 bin kişiyi, milyarlarca dolarlık şirketi yönetiyor. Globalleşmenin, yöneticilerin işini zorlaştırdığını söylüyor. “Yeni döneme özgü sorunlarla başa çıkmak zorunda kalıyoruz” sözleriyle, duruma açıklık getiriyor. Büyük şirketi yöneten CEO’ların işinin daha zor olduğunu söylüyor ve devam ediyor: “Bu kadar büyük bir şirketi yönetmeye ve büyütmeye çalışırken iyimser olmak zorundasınız.Bunun yanında işinizle ilgili iyi bir vizyona sahip olmanız gerekiyor.”  
 
Liderlik kavramı son yıllarda yeniden sorgulanmaya ve tanımlanmaya başladı. Değişen teknolojiler ve yeni ekonomi bu yeniden sorgulama ve tanımlamayı gerekli kıldı. İş yapış biçimleri, küreselleşme ile birlikte köklü bir değişime gitti. Şirketlerin de bu değişime ayak uydurmalarındaki en önemli faktör iyi ve başarılı bir lidere ve CEO’ya sahip olmaları oluyor. Bugün şirket ne kadar başarılı olursa olsun CEO’su ya da liderinin en ufak bir hatası bu başarıyı yerle bir edebiliyor. Ünlü liderlik gurusu ve Harvard Üniversitesi profesörlerinden John Kotter iyi liderliğin tanımını şöyle yapıyor: “ Liderlik yön belirlemek, insanları yönlendirmek ve harekete geçmeleri konusunda onları motive etmektir”.  
 
Dünyanın önde gelen perakende devlerinden Metro AG’nin CEO’su Dr. Hans-Joachim Körber uluslararası arenada tüm liderlerin ve CEO’ların küreselleşmenin getirdiği zorluklarla karşı karşıya kaldığını belirtiyor. “Yeni dönemin lideri ya da CEO’su öncelikle donanımlı olmalı” diyen Dr. Körber uluslararası lider olmanın, diğer ülke kültürlerine açık olmanın önemine de dikkat çekiyor. Bunun nedeni olarak ülkelerin iş kültürlerinin birbirinden farklı olmasını gösteriyor.  
 
Uluslararası bir şirketi yönetmenin yerli bir şirketi yönetmeye göre daha zor olduğu düşünülür. Ancak Dr. Körber bu fikre katılmıyor. “Bence eğer işinizi seviyorsanız fark eden bir şey olmuyor. O zaman büyük bir şirketin CEO’su olmak bir yük ya da zorluk haline gelmez” yorumunu yapıyor.  
 
Metro AG’nin CEO’su Dr. Hans-Joachim Körber Capital’e yeni dönemin liderini ve CEO’sunu, hangi özellikleri taşımaları gerektiğini anlattı, bir lider ve CEO olarak kendisini değerlendirdi.  
 
Uluslararası arenada uzun yıllardır üst düzey yöneticilik yapıyorsunuz. Rekabet ve liderlik giderek zorlaşıyor mu?  
 
Elbette. Öncelikle hepimiz küreselleşmenin getirdiği zorluklarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu da daha fazla ülkeyle iş yaptığınız, daha uluslararası hale geldiğiniz, işinizin daha karmaşıklaştığı anlamına geliyor.  
 
Ancak, kişisel deneyimimden yola çıkarak bunun aynı zamanda iş anlamında zenginleşme olduğunu da söylemem gerekir. Çünkü, ülkeler arasında seyahat etmek, bu farklı ülkelerde iş yapmak liderlere büyük eğlence yaratan itici güçler. Ayrıca tüm bunlar lidere büyük bir tatmin de sağlıyor tabii.  
 
Yeni dönemin lideri, CEO'su nasıl olmalı? En önemli özellikleri, güçlü yanları nedir?  
 
Yeni dönemin lideri ya da CEO’su öncelikle donanımlı olmalı. Yaptığı işi çok iyi bilmeli. Bu, unutulmaması gereken çok önemli bir özellik.  
 
Ayrıca, uluslararası bir lider olmalı. Diğer kültürlere açık olmalı. Çünkü, örneğin, Asya’nın iş kültürü ile Doğu Avrupa’nın iş kültürü birbirinden çok farklıdır. Dolayısıyla da başarılı olabilmek için daha fazla esnek olmak zorundasınızdır.  
 
Saygı duyulan, güvenilir, açık, iyi dinleyen bir lider olmalı. Sanırım bunlar yeni dönemin liderinin sahip olması gereken en önemli özellikler.  
 
Sizce CEO eşittir lider demek doğru bir tanımlama mı? Her CEO iyi bir lider midir? Genel müdürlükle arasındaki fark nedir?  
 
Eğer benim gibi, 240 bin kişilik bir şirketin başındaysanız, elbette aynı zamanda lider olmak zorundasınız. Zaten diğer türlü böyle bir işin altından kalkmak, bu işi başarıyla yönetmeniz mümkün olmaz.  
 
Genel müdürlükle farkına gelince, açıkçası bizim bakış açımıza göre bir CEO aynı zamanda genel müdürdür. Çünkü, tüm şirketten sorumludur. Bizim 28 ülkede 6 farklı yönetim şeklimiz var. Ben bundan sorumluyum. Dolayısıyla, genel müdür ve aynı zamanda da lider olmam gerekiyor.  
 
Bugüne kadar herhangi bir liderden etkilendiniz mi? Kendinize örnek aldığınız bir isim oldu mu?  
 
Uzun bir dönem Jack Welch uluslararası ve çok başarılı bir yönetici olarak iyi bir örnekti. Ondan etkilenmiş olabilirim ama aklıma başka bir örnek gelmiyor.  
 
Kendinizi nasıl bir CEO olarak görüyorsunuz? Olumlu ve olumsuz bulduğunuz yönleriniz neler?  
 
Önce göstergelerle başlayalım o zaman. Eğer şirketimizin son 5 yıldaki gelişimine, yarattığımız değişimlere bakarsanız uluslararasılaşma düzeyi en yüksek şirketlerden biri olduğumuzu görürsünüz. Uluslararası bir şirket olmak benim için her zaman birinci sırada gelmiştir. Bu nedenle ben insanların düşünce biçimlerini değiştirdim. Uluslararası arenaya Almanya merkezli bir perakendeciyi getirdim. Bu benim en büyük başarım oldu. Dolayısıyla kendimi başarılı görüyorum.  
 
Uluslararası bir şirketin CEO'su için hayat, diğer şirketlere göre daha mı zor?  
 
Bence eğer işinizi seviyorsanız, fark eden bir şey olmuyor. İşini sevmek ön koşul bir anlamda. O zaman büyük bir şirketin CEO’su olmak bir yük ya da zorluk haline gelmez.  
 
Büyük şirketi yönetmek ve büyütmek, diğer şirketlere göre daha zor. Siz bu zorlukla nasıl başa çıkıyorsunuz?  
 
Ben her sabah 1 saat spor yapıyorum. Çünkü, öncelikle iyi bir fiziksel yapıya sahip olunması ve formda olunması gerektiğine inanıyorum. Bu benim için çok önemli.  
Ayrıca, bu kadar büyük bir şirketi yönetmeye ve büyütmeye çalışırken iyimser olmak zorundasınız. Bunun yanında işinizle ilgili iyi bir vizyona sahip olmanız gerekiyor. Ben de Metro AG’ye 5 yıl önce bir vizyonla başladım.  
 
“CEO TEKNOLOJİDE DE SÖZ SAHİBİ OLMALI”  
 
Şirketin teknoloji konusundaki yatırımlarında CEO'nun rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Teknolojide de liderlik CEO'da mı olmalı?
 
 
Ben CEO’nun şirketin teknoloji konusundaki yatırımlarında da önemli bir role sahip olduğunu düşünüyorum. Bizim bir CIO’muz da var. O ve şirketin geri kalanı benim tüm desteğimi alıyorlar. Çünkü eğer yeni bir teknoloji getirmek istiyorsanız çok açıktır ki tüm yönetim kurulunun desteğini almanız gerekir.  
 
Sizin teknolojiye bakışınız nasıl? Perakendeyi ve iş dünyasını nasıl değiştirecek?  
 
Bizim bir “Future Store (Geleceğin Mağazası)” konseptimiz var. Dusseldorf yakınlarındaki bir süpermarkette tüm yeni teknolojilere yer veriyoruz. Biz şirket olarak yeni teknolojilerin 10 yıl içinde perakendenin tüm görünümünü değiştireceğine inanıyoruz. En temel yeni teknoloji de radyo dalgaları olacak. Bu gerçekten de perakendecilikte köklü bir değişime neden olacak.  
 
Biz müşterinin alışveriş arabasını alıp, tüm ürünleri içine koyduktan sonra marketten çıkarken aldığı her şeyin bir saniye içinde taranmasını ve ödemeyi hemen yapabilmesini hedefliyoruz. Vizyonumuz bu. Gelecekte perakendecilik bu şekilde ilerleyecek.  
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz