“Hiper Ağlar Ve Yazılımda Büyüyeceğiz”

Nortel Netaş, Türkiye’de Ar-Ge yatırımı yapan şirketlerin başında geliyor. İleri teknolojiye dayalı iletişim sistemleri tasarlıyor ve üretiyor. 2007’de 21,4 milyon dolarlık Ar-Ge yatırımına imza at...

1.06.2008 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Nortel Netaş, Türkiye’de Ar-Ge yatırımı yapan şirketlerin başında geliyor. İleri teknolojiye dayalı iletişim sistemleri tasarlıyor ve üretiyor. 2007’de 21,4 milyon dolarlık Ar-Ge yatırımına imza attı, mühendis sayısını 1000’e yaklaştırdı. Bu atılımlar, şirketi, Nortel’in 9 Ar-Ge merkezinden biri haline getirdi. Kendisi de Ar-Ge kökenli olan Nortel Netaş’ın Genel Müdürü Müjdat Altay, “Türkiye’de 21’inci yüzyılda tüm bilgisayarların birbirine bağlandığı ‘hiper ağlar’ servislerinin yaygın olarak kullanacağına inanıyoruz. Dolayısıyla yeni nesil teknolojilerle, iletişim tabanlı uygulamalar alanında uzmanlaşmaya devam edeceğiz” diyor.

Telekomünikasyon alanında Türkiye’nin en büyük özel Ar-Ge biriminin sahibi olan Nortel Netaş, kurulduğu 1967 yılından bu yana, dünya standartlarında iletişim çözümleri tasarlıyor ve üretiyor. Bugüne kadar 10 milyona yakın sayısal hattı Türk Telekom’un hizmetine sundu. 30 bini aşkın kurumsal müşterinin haberleşme altyapısında Nortel Netaş teknolojisi kullanılıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye’nin ve dünyanın büyük tüm GSM operatörleri, sivil savunma sanayi de müşterileri arasında. Dünyada haberleşme teknolojileri konusunda lider olan Nortel’in Türkiye’deki iştiraki Nortel Netaş, üretimden Ar-Ge yatırımlarına doğru kayıyor. 2007 yılında 115,8 milyon dolar ciro elde eden şirket, 21,4 milyon doları Ar-Ge projeleri ve 23,2 milyon doları "Küresel Yüksek Teknoloji Operasyon Merkezi" için toplam 44,6 milyon dolar teknoloji harcaması gerçekleştirdi. Son 10 yılda 207 milyon dolarlık yazılım ve yüksek teknoloji ihracatı sağladı. Aynı şekilde Ar-Ge departmanındaki çalışan sayısını sürekli olarak artırıyor. 2005 yılında 200 olan mühendis sayısı bugün 960 ve bu kadroya yılsonuna kadar 150 mühendis daha eklenecek.

Yapılan bu Ar-Ge yatırımların meyvelerini de toplanmaya başlıyor. Geçmişte Nortel için birtakım ürünlerin alt yazılımlarını yazan şirket, şu anda Nortel’in 3’üncü jenerasyon teknolojiyle ilgili yazılımlarının sahipliğini almış durumda. Nisan ayı itibariyle Nortel’in dünyadaki 9  Ar-Ge merkezinden biri haline geldi. Geçen yıl hayata geçirilen “Küresel Yüksek Teknoloji Operasyon Merkezi” de Nortel’in iki Operasyon Mükemmeliyet Merkezi’nden biri oldu. Türkiye’deki bu merkezden Kuzey Amerika, Afrika, Avrupa, Asya’nın büyük bir kısmı ve Ortadoğu olmak üzere büyük bir coğrafyadaki tüm büyük operatörlerin optik, veri ve anahtarlama teknolojileri dahil tüm teknolojileri yürütülüyor. Tüm bunların Nortel’in Türkiye’ye çok güvendiğinin kanıtı olduğunu belirten Nortel Netaş Genel Müdürü Müjdat Altay, gelecekte Ar-Ge ‘de iki noktaya odaklanıyor: “Türkiye’nin 21’inci yüzyılda “Hyperconnectivity” çağı servislerini yaygın olarak kullanacağına inanıyoruz. İşte bu hiper bağlantılar üzerine yenilikler yapılacağını düşünüyoruz ve bu konuda çalışıyoruz. Tüm dünya yazılıma doğru gidiyor. Dolayısıyla yeni nesil teknolojiler ile iletişim tabanlı uygulamalar alanında uzmanlaşmaya devam edeceğiz.”

Ar-Ge bölümünde değişik kademelerde 16 yıl görev yapan ve 2004 yılından bu yana Nortel Netaş’ın genel müdürlüğünü üstlenen Müjdat Altay, teknoloji alanındaki yatırımlarını, yeni odaklanacakları alanları ve Türkiye’deki gelecek hedeflerini anlatıyor:

- Ar-Ge departmanı olarak hangi alanlarda çalışıyorsunuz? En yoğun hizmet verdiğiniz sektörler hangileri?
- 1973 yılında kurulan Ar-Ge biriminde, bugün metroethernet, IP teknolojileri, soft switch, çoğul ortam sunucusu, 3’üncü nesil iletişim ağları teknolojilerinin tasarlandığı ve 1 cm2’ye 50 komponent düşen, 1500 bacaklı entegrelerin çalıştığı 26 katmanlı kartlar geliştiriyoruz.
Kendi geliştirdiğimiz ürünlerde son 3 yılda büyük ilerleme kaydettik. 14 katmanlı ürünler üzerinde çalışırken, şu anda 26 katmanlı kartlar üzerine çalışıyoruz ki bu dünyadaki teknolojinin üç katı anlamına geliyor. Geliştirilen bu ileri teknolojiler dünyanın önde gelen telekom operatörleri tarafından kullanılıyor. Donanımda eriştiğimiz bu gücü geliştirdiğimiz 30 milyon satırın üzerindeki yazılımlarla Nortel, Türk Telekom ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yeni nesil teknolojiler yaratmak için kullanıyoruz. Dünya için çok ileri teknoloji ürünleri tasarlıyoruz. TSK ve sivil sektör için donanım, yazılım ve paketleme de dahil olmak üzere özgün tasarımlar yapıyoruz. Bu tasarımların çoğunu Aselsan’la birlikte geliştiriyoruz, biz daha ziyade santral kısmını yapıyoruz. Aselsan da diğer bölümlerini yapıyor, entegre ediyor.

Bir de Nortel için yazılım Ar-Ge yapıyoruz. Bu noktaya adım adım geldik. Öncelikle Nortel için birtakım ürünlerin alt yazılımlarını yazarken şu anda Nortel’in 3’üncü jenerasyon teknoloji ile ilgili yazılımlarının sahipliğini aldık. Bunun da ötesinde nisan ayı itibariyle şu anda Nortel’in 9 Ar-Ge merkezinden biri haline geldik. Kuzey Amerika, Afrika, Avrupa, Asya’nın büyük bir kısmı ve Ortadoğu olmak üzere büyük bir coğrafyadaki tüm büyük operatörlerin optik, veri ve anahtarlama teknolojileri dahil tüm teknolojileri yürütüyoruz.

- Tüm bu hizmetleri sağlayan Ar-Ge kadronuz kaç kişiden oluşuyor?
- Ar-Ge harcamalarımız her yıl tırmanıyor, teknolojiye yaptığımız yatırım ve personel sayısı da sürekli artıyor. 2005 yılı başında teknoloji personelimiz 200 kişiydi, 2005 sonunda bu sayı 400 oldu. 2006 sonunda ise 600 kişiye çıktık. 2007’de ise 800 personele ulaştık.
Son 2 yılda Ar-Ge’de görev yapan mühendis sayısı ise iki katına çıktı. 9 Mayıs 2008 tarihi itibarıyla, Nortel Netaş Teknoloji Grubu’nda 960 mühendis istihdam ediliyor. Bu sayı daha da artacak, bu yıl 150 kişi daha almayı planlıyoruz.

- 2006 yılı 12 aylık Ar-Ge harcamanız 22 milyon dolardı. Ar-Ge bütçenizde her yıl yüzde 70’e yakın artış gözleniyor. 2007 yılında ne kadarlık bir Ar-Ge yatırımı yaptınız?
- Telekomünikasyon alanında Türkiye’nin en büyük özel Ar-Ge birimine sahibiz. 1973’ten bu yana, kaynaklarımızın büyük bir bölümünü Ar-Ge faaliyetlerine ayırarak, en yeni altyapı teknolojilerini ülkemize kazandırdık. Son 10 yılda 207 milyon dolarlık yazılım ve yüksek teknoloji ihracatı sağladık. 2007 yılında 44,6 milyon dolar teknoloji harcaması gerçekleştirdik. Bu teknoloji yatırımının 21,4 milyon doları Ar-Ge projeleri için, 23,2 milyon doları ise “Küresel Yüksek Teknoloji Operasyon Merkezi” için harcandı. Geçen yıl toplam yatırımımız da 6,7 milyon doları buldu.

- Nortel’in global merkezi Nortel Netaş’a nasıl konumluyor?
- Türkiye, şu anda 9 mükemmeliyet merkezinden biri. 2005’in başında 200 kişilik Ar-Ge’den bugün 950’yi aşkın kişiye ulaşmamızın en büyük nedeni Nortel’den aldığımız destek... Bu Nortel’in güvenini, memnuniyetini ve Türkiye’ye sağlam ve sıcak baktığını kanıtlıyor.

- Geçen yıl “Küresel Yüksek Teknoloji Operasyon Merkezi”ni hayata geçirdiniz, Bu merkezde ne gibi Ar-Ge faaliyetleri sürdürüyorsunuz?
- Bu merkez, Nortel’in 2 Operasyon Mükemmeliyet Merkezi’nden biri. Büyük bir coğrafyaya ileri teknoloji desteği veriyor. İleri teknoloji desteği olarak da yazılımlar, sistem konfigürasyonları ile sistemlerin geliştirilmesini ve daha etkin çalışmasını sağlıyoruz.
 2007 yılında faaliyete geçen, “Küresel Yüksek Teknoloji Operasyon Merkezi”nde, Nortel’in dünya genelinde mobil, tümleşik, metro ethernet ve optik ağlara sahip yeni nesil taşıyıcı telekom müşterilerine gelişmiş teknik destek servisleri sunuyoruz.

 - Ar-Ge ve inovasyon projelerinizde hangi noktalara odaklanıyorsunuz?
- İki alanın gelişeceğini öngörüyoruz. Nortel Netaş olarak, Türkiye’nin 21’inci yüzyılda “Hyperconnectivity” çağı servislerini yaygın olarak kullanacağına inanıyoruz. Şu anda dünyada milyarlarca gömülü bilgisayar var. Cep telefonu, ev aletleri, bilgisayarlar, arabalara kadar tüm bu bilgisayarlar aslında birbirleriyle görüşebilecek nitelikte. Ancak, bunları birbirleriyle görüştürebilecek bir ağımız yok. Gelecekte böyle bir ağ olacağına inanıyoruz ve dünyanın da o noktaya doğru gittiğine düşünüyoruz.

Zaten bakacak olursanız, Türk Telekom’un da çok güçlü fiber ve ADSL yatırımları var. Bu ağ yavaş yavaş Türkiye’de ve dünyada kuruluyor. Bu ağa bilgisayarlar bağlanmaya başladığı andan itibaren bilgiler de paylaşılacak.

Örneğin dünyada bir ayakkabı firması, ayakkabının içine bir bilgisayar koydu. Amaç, kişinin spor yaparken ne kadar spor yaptığını, kaç kalori yaktığını doktoruna ya da antrenörüne geçmek. Ayakkabının içindeki bilgisayar ağa bağlandığında ilgili kişilere bu bilgileri geçiyor. Başka bir örnek de, siz evde değilsiniz ve kapınız çalınıyor, evde de kapıyı açmaya yetkili olmayan biri var. Bu durumda cep telefonunuzdan kapıdaki kişiyi görüp, kapının açılıp açılmaması komutunu verebileceksiniz. Bilgisayarlar ağa bağlanma artıkça, günlük hayata girdiği noktalar hızla büyüyecek.
-
Bu konuda çok yeni projeleriniz var mı?
İşte bu hiper bağlantılar üzerine yenilikler yapılacağını düşünüyoruz ve bu konuda çalışıyoruz. Örneğin, Türk Telekom’la yeni başlatılan görüntülü telefonlar için ortak çalışmamız var. Görüntülü telefonların sağlıklı çalışması için iyi bir bant genişliği gerekli, buna da biz “gerçek bant” diyoruz. İşte bu gerçek bant oluştuğu zaman hiper bağlantılar oluşacak ve bir anda elimizde çok büyük bir değer olacak. Bütün cihazlar birbirine bir bant genişliği sorunu olmaksızın bağlanacak, işte o zaman bu ağlar üzerine milyonlarca farklı uygulamalar geliştirilecek. Hayal edemediğiniz kadar güzel yenilikler yaratılacak.

-Sözünü ettiğiniz bu teknolojiler hayatımıza nasıl yansıyacak?
Örneğin, yolda giderken arabada bir arıza oluştu, arıza arabanızdan ana merkeze ve en yakın servise bildirilecek. Arabanızda çıkan bir anons sorunu ve nereye gitmeniz gerektiği söyleyecek. Arıza önceden bilindiğinden gittiğiniz yerde 10 dakikada çözümlenecek.
Farklı bir örnek daha… Buzdolabında belli gıdaları belli gözlere koyacaksınız, bu ürünler azaldıkça siz farkına bile varmadan buzdolabınız en yakın markete haber verecek, yiyecek kapınıza kadar gelecek ve parası da kredi kartınızdan çekilecek. Tüm bunlar birer uygulama.
Tüm dünya yazılıma doğru gidiyor. Dolayısıyla yeni nesil teknolojilerle iletişim tabanlı uygulamalar alanında uzmanlaşmaya devam edeceğiz.

- Asıl büyümeyi yazılım alanından bekliyorsunuz o zaman…
Yazılım dünyası çok önemli olacak ve biz şu anda bu alanda dünyanın en büyük satıcılarından biri olan Nortel’in yazılım sorumluluklarını aldık ve bu konuda çok iyiyiz. Neden çok iyiyiz? Bunu yıllardır yapıyoruz. Bir de Türk gençleri yazılıma çok yatkın. Türk gençleri çok güzel ve sağlıklı yazılım üretiyor. “Bir kerede doğru yap” felsefesi ile gidiyoruz.

Nortel, merkezin gözünde de yaptıklarımız başarılı bulunuyor. Şirket içinde çok fazla eğitim veriyoruz. Sadece geçen yıl 140 bin saat eğitim verdik. Ayrıca arkadaşlarımız çok yoğun yurtdışı eğitimleri de alıyor. Bu kadar eğitim aldıktan sonra hepsi birer telekom uzmanı oluyorlar.

Ayrıca yılların deneyimini daha da artırmak için yalın 6 Sigma’yla proseslerimizi sürekli olarak düzeltiyoruz. Önce müşteri isteklerine sonra proseslerimize bakıyoruz ve bu isteklere göre prosesleri iyileştiriyor veya da yeniden geliştiriyoruz. Bu bir devamlı döngü, böylece müşterinin istediği nitelikte ürün yapıyoruz.

Bugün dünyanın en büyük telekom operatörleri bizim müşterimiz, onlar için sistemler tasarlıyoruz. Türkiye’de Türk Telekom, GSM operatörleri, yeni telekomünikasyon şirketleri, savunma sanayi bizim müşterimiz. İki binin üzerinde kurumsal şirketin santral ve data havuzlarını yönetiyoruz.      

- Ar-Ge alanında yeni bir işbirliği stratejiniz olacak mı?
- Ar-Ge’de Nortel’in dünyadaki tüm laboratuarları ile ortak çalışıyoruz. Türkiye olarak sabahleyin Çin’le, 4’ten sonra Kuzey Amerika ile çalışıyoruz. Avrupa ile zaten sürekli yakın işbirliği içindeyiz. Türkiye’ de Aselsan ile birlikte çalışıyoruz. Farklı bir işbirliği düşünmüyoruz, yaptığımız işbirliklerinden çok memnunuz.

Üretimden Servise Ar-Ge’ye Kompakt Bir Yapıdayız

Üretimden Çekilmedik
 Üretimle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Tabii ki o eski kapsamlı üretimden ziyade, çok yüksek teknolojili bilhassa savunma sanayine yönelik ve optik ürünlerde üretim devam ediyor. Ümraniye’deki kampusumuz içinde tasarladığımız ürünlerin üretilmesi ve saha takımları ile ilgili bir tesisimiz var. Nortel Netaş şu anda servis, üretim, Ar-Ge bölümleri ile çok kompakt yapıda bir firma haline geldi.

İleri Teknoloji İhracatı
Şirket olarak ihracata da önem veriyoruz. 2007 yılında toplam 47,3 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Bu rakamın 42 milyon doları, Nortel’e ihraç edilen ileri teknoloji, Ar-Ge ve katma değerli servisler oluşturuyor. Geri kalan 5,3 milyon dolarlık kısmı ise doğrudan gerçekleştirdiğimiz telekom ekipmanı ihracatından geliyor.

Türkiye’de Ar-Ge’nin Geleceği Nasıl Olacak?

Yeni Yasa Ne Getiriyor?
Türkiye’nin Ar-Ge tanımını çok doğru yapması lazım. Ar-Ge Yasası geniş bir yasa, hem küçükleri hem de büyük işletmeleri kapsıyor. Bu yasanın aslında bizim gibi şirketlere, mega Ar-Ge’lere destek olması lazım. Çünkü, daha ilerde mega Ar-Ge’ler kendi ekosistemlerini yaratacak. Bu da Türkiye’nin Ar-Ge altyapısını çok hızlı büyütecek. Küçük Ar-Ge’lerin çok büyük projelere imza atması daha zor. Ama büyük Ar-Ge’lerin yanlarında çok miktarda ekosistem geliştirmesi ve dünyaya açılması daha kolay olur.

Nortel Netaş’ı Etkiler mi?
 Bizim güçlü büyüme hedeflerimiz var. Dünya için optik, veri, anahtarlama alanlarında çok yoğun bir teknoloji üretiyoruz. Yabancı yatırım geldiği gibi hızla da gidebilir. Eğer bizim yaptıklarımız Ar-Ge Yasası’nca takdir edilmezse, iyi bir yasa kötü bir etki doğurabilir. Biz Ar-Ge yasası için 2,5 yıl önce yatırımlarımızı yaptık, hükümete ve yasaya güvendik. Ama yatırım uygulaması, bizim yaptığımız bu kadar yatırımın karşısında doğru bir şekilde olmazsa bu durum bizim için negatif olabilir.

Türkiye’nin Yarını
 Hükümetin son 3 yıldaki çalışmalarına ve Ar-Ge Yasası’na bakarsak, ben çok pozitif görüyorum. Fakat bilhassa Ar-Ge ve teknoloji yatırımları uzun vadeli planlama gerektirir. Bugün üretim ya da ithalatta daha esnek ve kısa vadede hareket edebilirsiniz ama bir Ar-Ge yatırımı 10-20 yıllık planlarla yapılır.

Türkiye 1980’lerde çok güzel hamlelerle Ar-Ge’yi geliştirdi. Ben o zaman Ar-Ge’de bölümündeydim ve çizginin yukarı gittiğini gördüm.

Rüzgarı Tekrar Arkamızda
Ama sonra bir anda rüzgar yön değiştirdi ve bir çok firma Ar-Ge’lerini kapattı. Bir daha Ar-Ge’de aynı atmayı hayata geçirmek mümkün olmadı. Yine bugünlerde böyle bir rüzgarı arkamıza almışken, bunun devamlı olması çok önemli. Türkiye son 3 yıldaki gelişmesini 10 yılda daha devam ettirebilirse bölgede çok büyük bir ekonomik güç olur.

Yazılımda İlk 10 Mümkün
Türkiye’de genç mühendislerimizin yazılıma çok iyi yatkınlığı var bu yatkınlığı iyi kullanarak Türkiye’yi dünyanın ilk 10 ülkesinden biri haline getirebiliriz. Amacımız, yüksek değerli Ar-Ge’yi artırarak, bu gençlerin teknoloji üreteceği merkezleri yaratmak.

Elçin Cirik
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz