Bilgi teknolojilerinden muhasebeye, bordrolamadan güvenlik hizmetlerine, araç kiralamadan catering’e kadar pek çok alanı outsourcing trendinin yaygınlaşması büyütüyor. Şirketler pek çok iş sü...
Bilgi teknolojilerinden muhasebeye, bordrolamadan güvenlik hizmetlerine, araç kiralamadan catering’e kadar pek çok alanı outsourcing trendinin yaygınlaşması büyütüyor. Şirketler pek çok iş sürecini ve hizmeti kendi bünyelerinde üretmek yerine dışarıdan almayı tercih ediyorlar. Dünyada sadece BT hizmetleri pazarı 580 milyar doları aşmış durumda. Bu rakama catering, araç kiralama, vergi ve İK ile ilgili alanlarda eklendiğinde rakam çok daha büyüyor. Türkiye’de bu pazarın alt segmentlerini mercek altına aldık. Cateringden vergiye, BT’den lojistiğe outsourcing pazarının ulaştığı büyüklüğü ve bu sektörlerdeki önemli oyuncuların hedeflerini araştırdık.
Bundan birkaç yıl öncesine kadar dünyanın en büyük seyahat şirketlerinden Thomas Cook, yok oluşun eşiğindeydi. Sektörün küçülen yapısından olumsuz etkilenen şirket, birbiriyle bağlantısız olan operasyon sistemi yüzünden de milyonlarca dolarlık gelir kaybı yaşıyordu. Ancak, yeni CEO Stefan Pinchler’in göreve gelmesiyle şirket yok oluşun eşiğinden döndü. Pinchler, göreve gelir gelmez ilk olarak bir dönüşüm projesi hayata geçirdi. Pinchler’in şirketi dönüştürme projesi kapsamında yapılan ana iş ise bilgi teknolojileri, finans ve insan kaynaklarına yönelik iş süreçlerinin outsource edilmesiydi. Bu işler için sektörünün öncü şirketiyle anlaşma yapıldı. Daha önce farklı yerlerde farklı sistemlerle yapılan tüm bu işlemler tek bir merkezde toplandı. Böylelikle şirketin yıllık masrafları 220 milyonu aşan oranlarda düşerken, operasyonel etkinliği arttı.
Dahası Thomas Cook yok oluşun eşiğinden dönmekle kalmadı, güçlü bir karlılık da yakaladı. 11 Eylül sonrasında tüm seyahat sektörü inişe geçerken, Thomas Cook o dönemden rakiplerine oranla en az zararı aldı. Uzmanlar, outsourcing kullanımıyla örnek bir başarı yakalayan Thomas Cook için, “Outsourcing sayesinde sektöründeki ana rekabete daha fazla odaklandı. Böylelikle de başarılı oldu” diyorlar.
Outsourcıng Hiper Rekabetle Büyüyor
Oysa bundan 20 yıl öncesine kadar “outsourcing kullanımı” diye bir kavramdan bilinçli olarak söz edilmiyordu. Şirketler dış kaynak kullanmada ilk adımı bilişim teknolojileri kapsamındaki kurulum ve bakım gibi temel hizmetleri dışarıdan satın alarak attılar. 90’lı yıllara gelindiğinde kendini “hizmet sağlayıcı” olarak adlandıran şirketler devreye girdi. Bu şirketler ilk etapta daha çok donanım teknik destek hizmetlere odaklandılar. Zaman geçtikçe ve dış kaynak kullanımına olan güvenle birlikte talep arttıkça verilen hizmetler de çeşitlendi. Danışmanlık, tasarım, kurulum, işletim ve bakım gibi çeşitli hizmetleri sağlayan şirketler ortaya çıktı. BT outsourcing taleplerinin tamamına cevap verebilen bu şirketler, iş süreçlerine de el atmaya başladılar.
Özellikle 90’ların sonunda maliyetleri aşağı düşürme baskısı ve yavaş gelişen ekonomi de outsourcing’e farklı bir ivme kazandırdı. Globalizasyonun hızlanması ile hiper rekabetçi ortam şirketleri yeniden şekillendirirken onların faaliyet gösterdikleri alanda daha çok uzmanlaşmalarını gerektirdi. İşte bu noktada da şirketler sadece BT alanında değil, hizmetlerde de outsourcing’e gitmeye başladılar.
Bugün şirketler üretim ve lojistik gibi geleneksel işlerde değil aynı zamanda finans, bilgi teknolojileri, dokümantasyon yönetimi, telekomünikasyon, insan kaynakları ve bordrolama gibi alanlarda da outsourcing yapıyorlar. Hatta global outsourcing pazarı 2000’li yıllarda bu hizmetlerin outsource edilmesiyle büyüyor.
2009’da 760 Milyar Dolar Olacak
Gartner’a göre, dünyada 2004 yılındaki BT hizmetleri pazarı toplam 582 milyar dolardı. 2009 yılında Gartner’ın ölçümlemelerine göre, toplam BT hizmetleri pazarının ulaşacağı büyüklük ise 760 milyar dolar. Bu rakamların içinde özellikle iş süreçleri outsourcingi en hızlı büyüyen alan olarak öne çıkıyor. 2004’te iş süreçleri outsourcinginin payı yüzde 19 iken 2009’da yüzde 23’e çıkacak. BT outsourcinginin payı ise aynı zaman diliminde yüzde 33’ten yüzde 34’e çıkacak.
Çeşitli BT hizmetlerinden oluşan pazarın ise payı yüzde 48’den yüzde 43’e gerileyecek. Outsourcing’in diğer kollarında pazarı büyütecek en büyük itici güç ise lojistik, catering, call center ve finansal hizmetlerin outsource edilmesi olacak.
Türkiye’de ise outsourcing hizmetleri ağırlıklı olarak BT boyutuyla ölçümleniyor. BT pazarı farklı araştırma şirketleri tarafından değişik yöntemlerle ölçümlendiği için farklı büyüklükler konuşuluyor. Uzman şirketler 2006 yılı toplam BT hizmetleri pazarının yaklaşık 1 milyar 150 milyon dolar seviyesinde olduğunu tahmin ediyorlar. Ancak, bu rakamın gerçek anlamda dış kaynak kullanım pazarının büyüklüğünü yansıtmadığını da sözlerine ekliyorlar.
Siemens Business Service’den yetkililer, “Türkiye’de hala birçok şirket BT işlerini kendi bünyelerinde ‘inhouse’ olarak ya da kardeş kuruluşları ile yürütüyor. Dolayısıyla, bahsettiğimiz bu rakamların ancak 600 milyon dolarlık kısmı dış kaynak kullanımı pazarını ifade ediyor olabilir” diyor.
SBS, 2010 yılına kadar da Türkiye’de BT hizmetlerine yönelik outsourcing pazarının yıllık ortalama yüzde 5 hızla büyüyeceğini öngörüyor.
En Hızlı Kategoriler
Her ne kadar Türkiye’de iş süreçlerine yönelik outsourcing pazarının toplam büyüklüğünden söz edilemese de lojistik, catering, oto kiralama, call center ve finansal hizmetler gibi bu alanda öne çıkan kategorilerin büyüklükleri biliniyor.
Sektörlerin en büyük şirketlerine göre lojistik outsourcing’inin büyüklüğü 10,3 milyar dolar. Türkiye’de lojistik hizmetlerinin outsource edilme oranı 2001’de yüzde 34’lerden 2005’te yüzde 38’ler seviyesine yükseldi. 2012’ye kadar da bu oranın yüzde 50’ler seviyesine ulaşması bekleniyor. Türkiye’de call center outsourcing’inin büyüklüğü ise 2005’te yüzde 32’lik bir büyüme performansı gösterdi. 2006’da ise yüzde 25’lik bir artışla 145 milyon dolar olması bekleniyor. 2007’de pazarda yüzde 13’lük bir artış olacağı tahmin ediliyor.
Catering’de de outsourcing yoluyla catering hizmeti alan kurumların 750 milyon dolar civarında bir pazar oluşturduğu tahmin ediliyor. Sektörün önde gelen uzmanları şu anda catering outsourcing’inin büyüme hızının yıllık yüzde 10 olduğunu söylüyorlar. Türkiye’de 2006 yılı itibariyle oto kiralama pazarı da 500 milyon dolar civarında. 2006 sonunda da araç sayısının 2 katına ulaşacağı tahmin ediliyor.
Offshore Outsourcıng Trendi
Outsourcing özellikle hizmetler kategorisinin büyümesiyle ivme kazanmaya devam ederken, son dönemin en güçlü trendi ise offshore outsourcing oldu. Ülke dışında dış kaynak kullanımı anlamına gelen offshore outsourcing’in büyük bölümü uluslararası şirketler tarafından yapılıyor. Bu şirketler başta BT olmak üzere call center hizmetlerine kadar pek çok işlerini daha ucuza dünyanın bir ucundaki başka bir şirkete outsource edebiliyorlar.
Everest Research Institute’un öngörüsüne göre, şirketlerin tasarruf amaçlı olarak gerçekleştirdikleri bu yönelim önümüzdeki 30 yıl boyunca sürecek. Geçtiğimiz yıl Duke University CIBER’in yapmış olduğu araştırmaya göre de bugün Fortune 2000 şirketlerinin yüzde 73’ü offshoring’in tüm büyüme stratejilerinde çok önemli bir rol oynadığını söylüyorlar. Gartner da dünya genelinde offshore harcamalarının 2007 yılında 50 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor.
Booz Allen Hamilton yaptığı araştırmaya göre, offshore outsourcing edilen işlerden en büyük payı yüzde 21 ile bilgi teknolojileri alıyor. İkinci büyük alan ise yüzde 15’lik payıyla call center pazarı. Üçüncü sırada yüzde 14’lük payıyla mühendislik işleri geliyor. Araştırma geliştirme alanında yapılan outsourcing’in payı da yüzde 11. Diğer işlemler ve yüzdeleri de sırasıyla şöyle: Finans ve muhasebe yüzde 9, diğer arka ofis işleri yüzde 7, ürün tasarımı yüzde 7, tedarik yüzde 7, insan kaynakları yüzde 6.
AB Süreci Pazarı Büyütecek
Outsourcing’in geleceğiyle ilgili yorumlar ise olumlu. Uzman şirketler hem dünyada hem Türkiye’de outsourcing’e olan talebin artacağı yönünde görüş belirtiyorlar. Özellikle Türkiye’ye dair yapılan yorumlarda ise küresel rekabetin yanında AB sürecinin de pazarın büyümesini hızlandıracağı belirtiliyor. AB süreci ve uyum kriterleri gibi etkenlerle önümüzdeki yıllarda başta üretim sektörü şirketleri olmak üzere pek çok şirketin bilişim teknolojileri yatırımlarını artırması bekleniyor. SBS yetkilileri, “Şirketler faaliyetlerini daha rekabetçi ve daha verimli hale getirebilmek için bilişim teknolojilerinden faydalanacak. Kendi ana iş alanlarına odaklanabilmek için de BT hizmetlerinde dış kaynak kullanımını tercih etmek zorunda kalacaklar. Çünkü bilişim teknolojileri şirketlerin esas işi değil. Yapmakta oldukları esas işlerini destekleyen ve daha iyi yapmalarını sağlayan bir araç. Bu aracı en düşük maliyetle elde etmek ve kullanmak için işin uzmanı şirketlerden hizmet almak kaçınılmaz olacak” diyorlar.
Gelecekte outsourcing’de daha fazla iş katma değeri yaratacak şekilde inovasyon yeteneklerinin kullanılmasının zorunlu olacağı tahmin ediliyor. Şirketler şimdiden kendilerini bu yönde geliştirmeye de başladılar. Bu konunun öncülerinden IBM, projelerinde müşterilerine bir inovasyon planı sunuyor. IBM yetkilileri, “Bu sayede müşterilerimizin işlerine doğrudan katkısı olabilecek değerler yaratmaya çalıyoruz” diyorlar.
Türkiye’ye Yabancı Yatırımcı İlgisi
Türkiye’ye son yıllarda artan yabancı ilgisinin outsourcing pazarını da olumlu etkileyeceği düşünülüyor. SBS yetkilileri bu konuda şöyle görüş belirtiyor: “Yabancı şirketler kendi merkezlerinde veya başka ülkelerdeki yatırımlarında outsourcing’ten sıkça yararlanıyorlar. Dolayısıyla Türkiye’de de outsourcing şirketleriyle çalışmaya oldukça sıcak bakıyorlar. Doğal olarak ilk etapta yurtdışında beraber çalıştıkları veya tüm ülkeleri kapsayan anlaşmalar yaptıkları, hizmetinin kalitesinden emin oldukları global şirketlerle iş yapmayı tercih ediyorlar. Bizim gibi global şirketler açısından bu şirketlerin Türkiye pazarına girmeleri, yeni yatırımlar yapmaları çok olumlu.”
Gartner Türkiye danışmanlarından Halil Aksu da Türkiye’de outsourcing hizmeti vermeyi planlayan birçok yabancı firmanın olduğunu belirtiyor. Ancak, Türkiye’de pazarın yeterince gelişmediğine dikkat çeken Aksu, bu yatırımların gelebilmesi için de öncelikle pazarın gelişmesi ve talebin oluşması gerektiğini ifade ediyor.
Lojistik sektörüne yabancı oyuncu girişi son birkaç yıldır yavaşladı. Ancak, sektör hala yabancıların radarında. Geçtiğimiz 5-6 yıl içinde birçok yerel lojistik firması uluslararası şirketlerle ortaklığa gitti. Bunlar arasında TNT, Exel, Tibet&Britten gibi uluslar arası dev şirketlerde bulunuyor. Sektör yetkilileri Arkas, Borusan, Ekol ve Omsan gibi büyük yerli şirketlerin yabancılara cazip gelen çok sayıda özelliği olduğunu söylüyor.
Araç kiralama sektöründe de Avis, Budget gibi yabancı oyuncular var ve sektöre yabancı yatırımcı ilgisi sürüyor. Geçtiğimiz yıl 3 bin civarında aracı bulunan Alfa’nın yüzde 51 hissesi ALD International’a satılmıştı. Docar’ın çoğunluk hissedarı olan Kuveyt International Investor geçtiğimiz aylarda Esas Holding ve Derindere ortaklığı ile kurulan Renty’i satın almıştı. Beyaz Filo Kiralama Genel Müdür Yardımcısı Bilal Yurddaş, bu yılın ilk aylarında “Yabancılar sürekli Türkiye’de ortaklık yapıyorlar. Çünkü pazar hala çok bakir ve inanılmaz adetlere ulaşacak” yorumunu yaptı.
Catering ve kurumsal hizmetler işinde de Sodexho, Accor gibi önemli yabancı yatırımcılar var ve bu sektöre de satın alma, ortaklık yoluyla yabancı girişi bekleniyor.
Bt Outsourcıng’inin Önemli Oyuncuları Ve Hedefleri
Sıemens Busıness Servıces: Şirket, BT outsourcingi alanında başı çekiyor. 2005 cirosu 42 milyon YLT olan şirketin yetkilileri, hedeflerinin, Türkiye’de outsourcing’in yaygınlaşması olduğunu söylüyor. “Temel hizmetlerin yanı sıra daha yüksek katma değerli hizmetlerin verilmesi ve BT outsourcing’inden bir adım öteye geçerek iş süreçlerinde dış kaynak kullanımının yaygınlaştırılmasında etkin ve öncü bir rol oynamak istiyoruz” diyorlar.
HP: 2005 cirosu 580 milyon YTL. Şirket son üç yıldır outsourcing hizmetlerinde her yıl yüzde 50’nin üzerinde büyüyor. HP’nin hedefi pazarın üzerinde büyüyerek konumunu güçlendirmek.
Oytek: Şirketin cirosu içinde outsourcing’den gelen gelir yüzde 40’lık kısmı oluşturuyor. OYTEK Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Ziyal, “Ciro içersindeki bu alandan elde edilen gelirin artan bir ivme ile büyümesi için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” diyor.
Global Bilgi: Sektöründe yüzde 56’lık pazar payına sahip olan Global Bilgi’nin 2004 yılı cirosu 75 milyon YTL. Şirket 2005 yılında yüzde 24’lük bir artışla cirosunu 94 milyon YTL’ye çıkardı. Telekomünikasyon, medya, internet ve otomotiv sektöründeki markalara hizmet veren şirketin hedefi ise çoklu lokasyon ile outsourcing yönetimi üzerinden verimliliğini artırmak.
CMC: Sektörde ilk beşte yer alıyor. CMC Genel Müdürü Başak Soykan’ın verdiği bilgiye göre şirket, 2005-2006 yılları arasında cirosunda yüzde 120 oranında bir artış kaydetti. 2007 yılında da ciroda yüzde 100’lük bir artış hedefliyor. Soykan, “Call-center outsourcing’inde kurumsal müşteri portföyüyle de adından söz ettiren, gerek kurumsal şirketlerin, gerekse çalışanların en fazla tercih ettiği call center olmayı hedefliyoruz. Bu vizyonu ile lider ilk 3 şirketten biri olmayı istiyoruz” diyor.
Lojistikte 4 Önemli Şirketin Gelecek Stratejisi
DHL: Şirket lojistik alanında pazar payı olarak ilk 3’te yer alıyor. DHL Türkiye Genel Müdürü Andy Baker’in açıklamalarına göre şirket, sektör ortalaması olan yüzde 20’nin üzerinde büyüyor. Baker, “Otomotiv, perakende, sağlık, teknoloji, tekstil ve hızlı tüketim ürünleri sektörlerindeki ağırlığımızı artırabilmek amacıyla çalışıyoruz” diyor. DHL, önümüzdeki 3 yıl içinde 3 katın üzerinde bir büyüme hedefliyor.
TNT: 2000 yılından itibaren faaliyet gösterdiği Türkiye pazarında da önemli oyuncular arasında yer alıyor. 2003 yılı sonundan bugüne kadar 3 kat büyüyen şirketin hedefi, yakın pazarlarda da en önemli oyunculardan biri olmak.
Borusan Lojistik: Sektördeki pazar payı yüzde 1,1 olan Borusan Lojistik ise son 5 yıldır, yılda ortalama yüzde 30’luk bir büyüme gerçekleştirdi. 2010 yılında pazar payını yüzde 1,9’lara ulaştırmayı hedefleyen şirket, bunu da yeni pazarlara açılarak gerçekleştirecek.
Horoz Lojistik: Türkiye’de lojistiğin geleceğin entegre lojistik servis sağlayıcılığından geçtiğini ilk gören şirketlerden biri de Horoz Lojistik. Geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre yüzde 15 büyüme kaydeden şirketin 2005 cirosu 233 milyon dolar. Horoz Lojistik, 2006 sonunda 280 milyon dolarlık bir ciro hedefliyor.
Kurumsal Hizmetlerde Önde Gelen 7 Oyuncu
Accor Servıces: Ticket Restaurant yemek kuponları ile faaliyete başlayan Accor Services Türkiye, pazarda liderliği elinde bulunduruyor. Şirket 11 bin kurumsal müşterinin 220 bini aşkın çalışanına 27 binin üzerinde kuruluş ile hizmet veriyor. Accor Services Türkiye Genel Müdürü Koray Özbay, hedeflerinin hizmet verdiği alanlarda uygulamalarını daha da geliştirmek olduğunu söylüyor.
Sodexho: İrili ufaklı binlerce firmanın yer aldığı sektörde Sodexho yüzde 7’lik bir pazar payına sahip. Entegre hizmet yönetimi kapsamında şirketin catering alanında elde ettiği ciro ise 85 milyon YTL. Sodexho Genel Müdürü Eşref Hamamcıoğlu, “Sürdürülebilir büyüme hedefi doğrultusunda her mali yıl en az yüzde 20 büyümeyi hedefliyoruz” diyor.
Vdf Filo Hizmetleri: Vdf, 5 bin 500 araçlık portföyü ile sektörde yüzde 10’luk pazar payına sahip. Şirket 350’den fazla kurumsal müşteriye uzun dönemli araç kiralama alanında hizmet veriyor. Vdf Filo Hizmetleri Direktörü Yavuz Basal, şirketin sektördeki konumu ve hedeflerine ilişkin, “Bu pazarda hizmet kalitesi ile güvenilir iş ortağı olarak kurumsal yapımızı ön plana çıkaracağız. Rakiplerin fiyata hassas pazar stratejilerine karşılık, hizmet verdiği tek noktadan büyüyerek ulaşım ağını yaygınlaştıracağız” diyor.
Beyaz Rent A Car: 1993’te dört girişimci tarafından hayata geçirilen şirket, bugün 6 bin adetlik araç kapasitesine sahip. 2006 yılı sonunda 75 milyon YTL’lik bir ciro bekleyen Flap Tour Beyaz Rent a Car, araç kapasitesini de 7 bine çıkaracak. Şirket yetkilileri gelecek hedeflerine ilişkin de şöyle konuşuyorlar: “Pazardan yüzde 10 pay almayı istiyoruz. Önümüzdeki ilk üç yıl içinde de sektörün en büyük aktif araç sayısına sahip firması olmayı hedefliyoruz.”
PWC: Vergileme outsourcing’inde bulunan büyük oyunculardan biri de PWC Türkiye. PWC Türkiye Muhasebe ve Mali İşler Yönetim Hizmetleri Şirket Ortağı Ayşe Bayrı Işım, “outsourcing’deki yıllık büyüme hızımız YTL bazında yaklaşık yüzde 25 oranında. Yabancı sermayenin Türkiye’ye gelişi ile pazar payımızın büyümesini bekliyoruz” diyor.
Doğan Telekom Doğan Telekom, çözüm ortakları aracılığıyla, anahtar teslimi, bilişim, internet ve uzak mesafe ses hizmetleri servisleri sunuyor. Müşterilerinin internet tabanlı ve uzak mesafe ses hizmetlerinin en iyi şekilde, en uygun maliyetle gerçekleşmesi için yürütülen projelerde yer alıyor. Doğan Telekom Genel Müdürü Cem Erkun, “Doğan Telekom’un sektördeki hedefi faaliyet gösterdiği alanda müşterileriyle uzun süreli ve verimli işbirlikleri kurabilmek” diyor.
Koç.Net: Şirketin 45 bine yakın kurumsal ses hizmeti abonesi bulunuyor. Koç.net Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, 7/24 kesintisiz iletişim, kaliteli ve kabalık kadro ile hızlı çözüm üreterek rakiplerinden ayrıldıklarını belirtiyor. 2005 yılında dolar bazında yüzde 63 büyüme kat eden Koç.net, bu yıl 80 milyon dolarlık ciro bekliyor.
Uzun Gelirse Atalım
Bt’de Oyuncu Sayısı Artıyor Ama Sayı Net Bilinmiyor
Bt’nin Güçlü Oyuncuları Dünyada BT outsourcing’inde ön plana çıkan IBM, HP, Microsoft, Siemens, Cisco gibi uluslararası şirketler Türkiye’de de bu alanda pazarın en büyüklerini oluşturuyorlar.
Türkiye pazarında outsourcing’de iddialı olan ve sahip oldukları pazar paylarıyla uluslar arası şirketlerle ciddi bir rekabet içinde olan yerli şirketler ise KoçSistem, Meteksan, Probil, Servus, Tepum, BimSA, ABH, Oytek ve EBİ. Pazar payları söz konusu olduğunda ise Gartner gibi sektörel araştırma yapan şirketler dahi ellerinde bir veri bulunmadığını söylüyorlar.
Sektörel Veriler Belirsiz Türkiye’de BT alanında faaliyet gösteren dış kaynak hizmet sağlayıcılarının sayısı ile ilgili de net bir rakam verilemiyor. Bunun nedenini de SBS’ten yetkililer şöyle açıklıyorlar: “Çünkü son zamanlarda dış kaynak kullanımı pek çok şirketin portföyünde var. Bu şirketler kendilerini dış kaynak hizmet sağlayıcısı olarak tanımlıyorlar. Bir süre sonra yüksek katma değerli ve kaliteli hizmet sağlayan şirketler sektörde yerlerini sağlamlaştıracaklar. Öte yandan şu an için piyasada olmayan insan kaynakları ve satın alma şirketleri gibi şirketler de birer niş oyuncu olarak pazara girebilirler. Dış kaynak hizmeti sunan şirket sayısının bilişim teknolojileri yatırımlarına paralel olarak artı veya eksi yönde gelişeceğini söyleyebiliriz.”
Şirket Sayısı Artıyor IBM yetkilileri de bu konuda SBS yetkilileriyle aynı doğrultuda açıklama yapıyor. Türkiye’deki BT outsourcing işini yapan şirketlerin sayısının net olmadığını ancak pazarda irili ufaklı birçok şirket bulunduğunu ifade eden IBM yetkilileri, “Bu şirketlerin bir kısmı uluslararası bir kısmı yerel. Yerel şirketler arasında belirli bir gruba ait ve asli olarak o grubun BT işlerini yapan şirketler de bulunuyor. Bizim gözlemlerimize göre pazardaki şirket sayısında bir artış var. Ancak pazarın yeni yeni geliştiği bir ortamda bu durum da son derece doğal” diyorlar.
Ge, 12 Milyar Dolar Tasarruf Etti
Thomas Cook’un hikayesi tek örnek değil. Bugün dünyanın her tarafında birçok şirket bütçelerini küçültmek ve rekabet avantajı yakalamak için dış kaynak kullanımına odaklanan yeni yapılanmalara gidiyor.
Geçtiğimiz 10 yılda GE’nin CIO’su Ralph Szygenda, şirketin outsourcing kullanımında önemli işler gerçekleştirdi. Szygenda’nın önderliğinde GE, BT outsourcing’ine gitti. 12 milyar dolarlık bir tasarruf elde etti. Aynı zamanda da bilgi teknolojilerinde eksik olduğu noktaları gidermiş oldu.
Sadece fiyat avantajı değil verilen hizmetlerin de kaliteli oluşu outsourcing kullanımının daha da büyümesini sağladı. Diğer şirketler de hızla daha rekabetçi olabilmek için outsourcing kullanımına ağırlık verdiler. Bu konuda IBM’in Başkan Yardımcısı Michael Cannon-Brookes, “Tüketiciler iş süreçlerinde outsourcing’e gitmenin, yapılacak birçok işten kurtulmak, şirketi kolaylıkla yönetmek ve yapılan işlere değer eklemek anlamına geldiğini gördü” diyor.
Outsourcing işlemlerine hız veren şirketlerden biri diğeri de P&G. 2003 yılında P&G bilgi teknolojileri bölümünü Hewlett-Packard’a, insan kaynakları servislerini IBM’e ve etkinlik yönetimini de Jones Lang LaSalle’ye yaptırmaya başladı. P&G’nin CIO’su Filippo Passerini, “İşbirliği yaptığımız tüm partnerlerimiz süreçlerimize yeni bir metot ve disiplin getirdi” diyor.
Nilüfer Gözütok
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?