Ed Zander, Motorola’nın başına 2004 yılında geçti. Liderlik koltuğuna oturduğu gün, Motorola için de yeni bir dönemin başlangıcıydı. Uzun yıllar rakiplerinin gerisinde, savunmada kalan şirket...
Ed Zander, Motorola’nın başına 2004 yılında geçti. Liderlik koltuğuna oturduğu gün, Motorola için de yeni bir dönemin başlangıcıydı. Uzun yıllar rakiplerinin gerisinde, savunmada kalan şirket, onun liderliğindeki yeni yönetimi ile yenilikçi ruhunu canlandırdı. Teknolojide öncü yeni ürün ve hizmetlerle atağa kalktı, rekor büyüme rakamlarına ulaştı, kaybettiği pazar payını geri kazandı. Sihirli dokunuşlarla Motorola’yı atağa kaldıran ve kısa sürede bir efsaneye dönüşen Ed Zander, işin sırrını, “Motorola’nın hem mevcut hem de potansiyel becerilerini daha yukarıya taşıyarak, kimi yeni insanlara ve yeni fikirlere açılarak, Motorola’da gerçek bazı değişiklikler yaptık” sözleriyle anlatıyor.
Mobil iletişim pazarının dev oyuncularından Motorola için 2004 yılı yeni bir dönemin başlangıcıydı. Önce yeni bir yönetim ekibi oluşturuldu. Bu ekip, şirketi rekabette öne çıkaracak teknolojilere yoğunlaştı. Amaç, 75 yıllık bir kurum kültürü olan yenilikçiliği yeniden canlandırmaktı. RAZR cep telefonlarının kâr potansiyeli bu süreçte keşfedildi. 2005 yılına gelindiğinde, uzun yıllar boyunca savunmada kalan Motorola ilk kez rakiplerinin üzerine çıkan bir teknolojiye liderlik etmiş, kaybettiği pazar payını geri kazanmıştı.
Motorola’yı sihirli dokunuşlarla ayağa kaldıransa, yeni CEO Ed Zander’dan başkası değildi. 2003 yılının sonunda Sun Microsystems’dan Motorola’ya transfer olan ve kısa sürede bir efsaneye dönüşen Zander, şirketi yeniden atağa geçirdi.
2005 yılında Motorola’nın satışları yüzde 18 arttı. 2004 yılındaki 31.32 milyar dolarlık satışa kıyasla 36.84 milyar dolarlık rekor satış rakamına ulaşıldı. Devam eden operasyonlardan hisse başına gelirler, yüzde 102 oranında arttı. 2004 yılındaki 0.90 dolarlık rakam, 2005’te 1.82 dolar seviyesine yükseldi. Mobil cihaz sevkıyatı 2004’e göre yüzde 40’lık artışla rekor kırarak 146 milyon birime ulaştı…
Ed Zander, “İş dünyasında bir lider olarak başarınızdaki anahtar, vizyon, odaklanma ve uygulamadır” diye konuşuyor. Motorola’nın 2005 yılındaki başarısını da, buna atfediyor: “Odaklanmamız tamdı ve stratejik planımızı uyguladık. Bunun sonucunda da başarıyı yakaladık”.
Motorola’nın CEO’su Ed Zander, Türkiye’de ilk kez Capital’e çok özel bir söyleşi verdi. Sadece mobil pazardaki trendlere ve Motorola’nın yeni teknolojilerine değil, kendi liderlik anlayışına, Motorola’yı başarıya taşıyan yönetim felsefesine yönelik de çok özel açıklamalar yaptı:
*Son yıllarda Motorola için birçok şey yaptınız. Şirketin görünümünü tamamen değiştirdiniz. Kendi liderliğinizden başlayarak, adım adım Motorola için neler yaptığınızı anlatabilir misiniz?
Motorola’da başladığımda, güçlü ve birbirine bağlı bir liderlik ekibinin önemini fark ettim. Müşterilerle bir dizi geniş toplantı yapmaya başladım. Bu toplantılar sayesinde, Motorola’yı daha müşteri merkezli ve daha atak bir şirket haline getirmeyi hedefledim.
Elbette, yeni olanla eski olanı birleştirebilmenin önemini de fark ettim. Motorola, 75 yıllık, çok önemli bir tarihi olan, yenilikçilik ve başarı anlamında kültür oluşturmuş bir şirketti.
Benim 12 kişilik merkez yönetim ekibimin, yalnızca dört üyesi Motorola’nın dışından geldi. Bir bölüm mühendisin, bir yan proje olarak üzerinde çalışmakta olduğu yeni RAZR cep telefonlarındaki kâr potansiyelini fark eden de, işte bu merkez yönetim ekibi oldu.
Bugün, RAZR çok iyi iş yapıyor. Uzun yıllar boyunca savunmada kaldıktan sonra, nihayet rakiplerimizin üzerine çıkan bir teknolojik önderlik yaratmış olduk. Böylece kaybettiğimiz pazar payını geri kazandık.
Telefon cihazları, Motorola için her zaman en sıcak konu olmakla birlikte, diğer iş alanlarını da ihmal etmedik. Ağlar ve kamu ve girişimler için mobil çözümler iş alanını birleştirerek, ağ ve girişim iş alanı adı altında yeni bir şekil verdik. İletişim çözümleri alanındaki stratejik odaklanmamızı daha da ileri taşıyıp keskinleştirerek, kesintisiz mobilite alanındaki vizyonumuzu ilerlettik. Motorola’nın hem mevcut hem de potansiyel becerilerini daha yukarıya taşıyarak, kimi yeni insanlara ve yeni fikirlere açılarak, Motorola’da gerçek bazı değişiklikler yaptık. Şirketin hissedarları için değer yaratmak konusunda başarılı olduk.
*Motorola’nın büyük değişimi, bir DNA değişimi olarak da tanımlanabilir mi? Şirkette neler değişti, neler aynı kaldı?
Bugünkü Motorola, 75 yıllık bir yenilikçiliğin, onlarca liderin ve binlerce Motorola çalışanın aldığı kararların bir sonucudur. Bu şirketi saygı, yenilikçilik ve etik anlayışlarıyla onlar inşa ettiler. Hiç şüphesiz bu kalite, Motorola’nın büyük bir şirket olmasına yardım etti. Motorola’nın temelini onlar oluşturdu.
Motorola’ya radikal değişimler yapmak için gelmedim. Shaumburg’dan Pekin’e Motorola çalışanlarıyla konuştuktan sonra, çalışanların şirketin ana değerleri ve ürünlerinden hoşnut oldukları sonucuna vardım.
Önceliğim doğru insanları, doğru pozisyonlara getirmek ve hepsini aynı amaç etrafında toplamak oldu. Müşteri memnuniyeti de önceliklerimin başında yer aldı. Üst düzey yönetim için ücret ve bonusların belirlenmesinde performansa dayalı olmak yerine alt birimlerle yardımlaşmaya dayalı bir program hayata geçirdim. Amacım, bürokrasi yerine daha fazla tutku, aciliyet hissi ve ölçülebilirlik yaratmaktı.
*Motorola yenilikçilik anlayışı ile başarıyı yakalayan şirketlerden. Peki bu kültür nasıl oluşturuldu?
İnsanların teknolojiye olan sevgisi aç gözlüdür. Bugünkü teknoloji devrimi son derece bireysel düzeyde… Standartlara değil, deneyime dayalı.
Sadece insanların teknoloji deneyimlerini yaygınlaştırmak değil, bu deneyimleri bir araya getirip, parçaları birleştirerek bütüne ulaşıp genişletmek zorundayız. İnsanlar hâla teknolojiyi anlamaya çalışırken, kesintisiz mobiliteyi sağlamak mümkün değil. Mobil ama kesintisiz değil. Teknoloji görünmez olduğunda, bağlantılar daha akıllı hale geldiğinde, birlikte işlerlik norm haline geldiğinde, teknolojiler birbirleri ile konuştuğunda kesintisiz mobilite de gerçekleşecek. Motorola’nın kesintisiz mobilite tanımında, sadece bir bağlantıdan ya da teknolojiden söz edilmiyor. Odağımızda insan var.
*2005’deki bu yenilenme sürecinin ardından Motorola mali performansını da ikiye katladı. 2005 yılının sonuçları nelerdi ve bu göz alıcı performansı doğrudan neler etkiledi?
Her zaman şunu söylemişimdir: İş dünyasında bir lider olarak başarınızdaki anahtar, vizyon, odaklanma ve uygulamadır. Motorola’nın 2005 yılındaki başarısı, bu gerçeğe atıfla anlaşılabilir. Odaklanmamız tamdı ve stratejik planımızı uyguladık. Bunun sonucunda da başarıyı yakaladık.
Satışlar yüzde 18 arttı. 2004 yılındaki 31.32 milyar dolarlık satışa kıyasla 36.84 milyar dolarlık rekor satış rakamına ulaşıldı.
Hisse başına gelirler, yüzde 102 oranında arttı. 2004 yılındaki 0.90 dolarlık rakam, 2005’te 1.82 dolar seviyesine yükseldi.
Mobil cihaz sevkiyatı 2004’e göre yüzde 40’lık artışla rekor kırarak 146 milyon birime ulaştı.
*2006 için neler planlıyorsunuz? Şirket ne kadar büyüyecek? Motorola’dan daha ne kadar yeni ürün göreceğiz?
Sektöre sermaye aktarıp aktifleştiriyoruz. Bir paradigma değişikliği gerçekleştirecek şekilde teknolojiye önderlik ediyoruz. Son 2 yıl boyunca yaptığımız yatırımlar, teknoloji önderliğine ve gelecek yaklaşımına olan bağlılığımızı ortaya koyuyor.
Odaklandığımız alanların başında mobil internet geliyor. Bunun dışında evlere geniş bant aralığı (IPTV, video, FTTX ve VoIP), gelecek kuşaklara genel güvenlik, havalı deneyimler için havalı cihazlar (multimedya ve içerik uyumu), gelecek kuşaklara hizmet sağlama altyapı platformu ve sabit mobil uyumu ve çok mode’lu cihazlar (WiFi, WiMax ve 3G) konusunda da hedeflerimizi sürdüreceğiz.
*Cep telefonu piyasasında devasa bir rekabet var. Bugün siz piyasadaki rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz, kendinizi nasıl konumluyorsunuz?
Evet, çok rekabetçi bir piyasa ve deneyimlerimiz bize şansınızın hızla değişebileceğini gösteriyor. Biz rekabetten korkmaksızın, servis sağladığımız piyasalarla yüzleşiyoruz. En büyük odaklanmamız da, karşımıza çıkan fırsatları kavrayabilmek. Ve hiç şüpheye yer yok ki, bu piyasada muazzam olanaklar söz konusu. İyi inşa adilmiş bir stratejiyi doğru bir şekilde uyguladığımızda, bu olağanüstü piyasa fırsatlarını aktifleştirecek mükemmel bir konumda buluyoruz kendimizi.
*Nokia sektöre önderlik eden bir şirket ve en büyük rakibiniz. Sizce bu pozisyon daha ne kadar böyle sürecek? Nokia’ya karşı bir planınız var mı?
Motorola, “midye kabuğu” tasarımlı ya da bükümlü telefonlar için yaşanan global çılgınlıktan uzak durarak, bu geçici modayı kaçırmış olmaktan yarar gördü aslında. Aynı zamanda rakiplerimiz de, Motorola RAZR gibi süper ince telefonlar için oluşan global iştahı öngörmekte başarısız oldular.
Motorola’nın tasarımdaki liderliği ve teknoloji liderliğine sıkı sıkıya bağlı konumu, şirketi sürekli büyüme ve başarıya götürecek.
*Sektördeki global trendler; son dönemde öne çıkan yenilikler neler?
Yeni inovasyon dalgası, hemen üzerimizde. Kimi öngörülemeyecek salınımlar ve dönüşler gösterecek olsa da, mobilitenin bu dalganın temel ilkesi olacağına inanıyoruz. Bizim vizyonumuz “kesintisiz mobilite” ve şu anda bu vizyona uygun işler yapıyoruz.
“Geçici ve gözenekli ağlar”ın, “mobil televizyon”un ve “girişim mobilitesi”nin bu dalganın kalbinde yer alacak teknolojiler olacağına inanıyoruz. Teknoloji zarfını biraz daha iterek, mobil cihazlarımızı daha da güçlendirerek, kesintisiz mobiliteyi bugünün bir gerçekliği haline getireceğiz.
*Gelecekte Motorola’yı “mobil internet”in merkezinde konumlandırmayı planlıyorsunuz. Bu hedefe ulaşmak için stratejiniz ne olacak?
İşletmeler ve tüketiciler, nerede olurlarsa olsunlar, hangi cihazı seçerlerse seçsinler, istedikleri zaman iletişim kurabilecekleri bir teknoloji talep ediyorlar. Daha özelde bakıldığında, tüketicilerin hizmet ve ürünlerde ortaklık, kendini ifade edebilme, bireyselleşme ve basitlik yönündeki istekleri, bilgi teknolojileri, medya ve eğlence sektörlerindeki geleneksel iş modellerini değiştirmenin itici gücü haline geliyor.
Bizim stratejimiz güçlü olduğumuz tarafları inşa etmeye devam etmek üzerine kurulu. Kesintisiz mobiliteyi gerçekleştirecek uzmanlık, derinlik ve genişliğe sahip tek şirketiz.
Motorola halen, tüketiciler, işletmeler, telekom ve kablo operatörleri, kamu güvenlik kuruluşları ve hükümetler için ürettiği çözümlerle kesintisiz mobiliteyi olanaklı hale getiriyor.
“Kural Koyan Değil, Soru Soran Liderim”
En Büyük Başarım Motorola’ya ilk geldiğimde, bazı meslektaşlarım işe taze bir başlangıç için yeni bir yönetim ekibine ihtiyacım olduğunu söylediler. Ama ben bu şekilde düşünmüyordum. Evi yeniden dekore etmeye ihtiyaç yoktu. Şirkette bazı doğru isimler olduğunu biliyordum. Bugün 12 kişiden oluşan ana yönetim ekibim içerisinde sadece 4 kişi dışarıdan. En büyük başarım insanları aynı şekilde düşünmeye ve aynı hedefleri gerçekleştirmeye yönlendirmek oldu.
En Güçlü Silah Küçük ya da büyük bir şirketi tek bir kişinin yönettiği devir sona erdi. Bugün doğru ekibe sahipseniz, hangi sektörde olursanız olun değişimi getirecek yaratıcılığı ve yenilikçiliği yakalamanız mümkün. Bugün spot altında olmayan insanlar farklı iklimlerde ön plana çıkabilir. Eski ile yeniyi harmanlamak çok güçlü bir silahtır.
Potansiyeli Ortaya Çıkarmak Ben kural koymaktan çok soru sormayı tercih ediyorum. İşin sırrı formal süreçle, formal olmayan arasında doğru dengeyi yakalamakta gizli. Kültür ve stratejideki en mütevazı değişim bile saklı potansiyeli ortaya çıkarabilir.
Türkiye’de Büyümemizi Sürdüreceğiz
Önemli Pazar Türkiye bizim için çok önemli bir pazar ve Motorola halen bu ülkedeki önde gelen teknoloji sağlayıcılarından biri. Yakın zamanda sektörde güçlü bir büyüme gördük. İnanıyoruz ki, Türkiye’deki ekonomik büyüme ve istikrara paralel biçimde, bizim kesintisiz mobilite vizyonumuzla mükemmel bir şekilde örtüşen daha ileri olanaklar oluşacak.
Yeni Teknolojiler 3g, WiMax ve TETRA, vizyonumuzu Türk piyasasına sunabileceğimiz önemli teknolojiler arasında yer alıyor. Yeniliklerimizin ve ürünlerimizin yardımıyla, önümüzdeki yıllarda da, Türkiye’deki piyasadan daha hızlı büyüyen konumumuzu sürdürmeyi arzuluyoruz.
Gelecek 10 Yılın Panoraması
Değişimin 3 Temel Gücü Manzarayı değiştirecek üç zorlayıcı güç olacağını düşünüyoruz. Bu güçler sadece ülkeleri değil, işin içine katılacak her tür organizmayı zorlayacak. Bunlar, pratik olarak her şeyin dijitalleşmesi, geniş bant aralığının patlaması, her şeyin gerçekten akıllı, gerçekten hızlı hale gelmesi olarak sıralanabilir.
İşbirlikleri Artacak Motorola, müşterilerin sevdiği ve istediği, yaramaz ve zorlayıcı diyebileceğimiz müşteri deneyimleri ve eğlence hizmetleri sunma konusuna da odaklanıyor. Müşteriler tarafından en çok arzulanan deneyimleri sağlayabilmek için, her zaman önemli kimi ortaklıkların arayışı içerisindeyiz. Kısa zaman önce Kodak’la, Yahoo! ve Google’la ilgili duyurduğumuz ortaklıklar, çoğu lider şirketin mobil piyasasında yer almanın önemini fark ettiğini ortaya koyuyor. Bu trendin hızlanacağını tahmin ediyoruz.
Girişimciye Yeni Fırsatlar Global düzeyde bakıldığında, mobil çözümlerin üstünlük kurduğu yükselen piyasalarda, çok büyük fırsatlar var. Özellikle yükselen piyasalarda, çok güçlü bir taleple karşılaşıyoruz ve hem Motorola hem de yerel girişimciler için muazzam olanaklar olduğuna inanıyoruz.
Kesintisiz Mobilite Önümüzdeki dönem de bir bağlantının ya da herhangi bir teknolojinin kazanacağını düşünmüyoruz. Motorola’nın gelecek stratejisinin merkezine koyduğu “kesintisiz mobilite” yaklaşımı, oyunun kurallarının değişmesi anlamına geliyor. “Hepsi benim” anlayışı sona erdi. İnsanlar artık toplam deneyimi istiyor. RAZR, PEBL ve Q gibi ürünler, önümüzdeki günlerde göreceğimiz ürün ve hizmetlerin sadece bir önizlemesi.
Hande D. Süzer
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?