Koç Holding CEO’su LEVENT ÇAKIROĞLU, “Topluluk olarak teknoloji ve inovasyon kabiliyetlerimizi geliştirmeye, rekabetçiliğimizi artırmaya odaklanıyoruz” diyor...
En Beğenilen Şirketler listesinin zirvesindeki Koç Holding, başarıyı sadece finansal neticelerden ibaret görmüyor. Koç Holding CEO’su LEVENT ÇAKIROĞLU, “Topluluk olarak teknoloji ve inovasyon kabiliyetlerimizi geliştirmeye, rekabetçiliğimizi artırmaya odaklanıyoruz” diyor.
Koç Holding açık ara Türkiye’nin en büyük özel sektör kuruluşu. 2020 sonu rakamlarıyla 183 milyar 777 milyon TL’lik cirosu, 9,2 milyar TL’lik net dönem kârı ve 100 binin üzerinde çalışanıyla faaliyetlerini yürüten grup, uzun yıllardır da iş dünyasının en itibarlı araştırması “En Beğenilen Şirketler” listesinde zirvedeki yerini koruyor. Ekonomiye katkı, çalışan memnuniyeti, çalışanına sunduğu sosyal imkanlar, çalışanlarının nitelikleri, finansal sağlamlık, güvenilir şirket olma, sürdürülebilirlik stratejileri, kurumsal yönetim ilkelerine göre yönetilme, toplumsal sorumluluk, yatırımcıya değer yaratma ve yönetim kalitesi olmak üzere toplam 19 kriterden 11’inde en üst puanı alarak liderliği elinde tutan Koç Holding, gelecek yıllarda da bu konumunu korumakta kararlı.
ODAKTAKİ KONULAR
Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, 2021 yılı 9 aylık bilanço değerlendirmesinde, “Koç Topluluğu olarak sağlıklı bilançomuz, kuvvetli likiditemiz, geniş tedarik zincirimiz ve aralıksız sürdürdüğümüz yatırımlarımızın bir neticesi olarak zorlu dönemlerde dahi ülkemiz için değer yaratmayı sürdürüyoruz” diyor. İnsan kaynakları, dijital yetkinlikleri, çevik yönetim anlayışları ve bayi teşkilatlarından güç aldıklarını dile getiren Çakıroğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ülkemizin geleceğine güveniyor, yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Bunun bir göstergesi olarak son 5 yılda toplam kombine yatırımlarımız 49 milyar TL’ye ulaştı. Ancak başarılarımızı hiçbir zaman sadece finansal neticelerden ibaret görmüyoruz. Koç Topluluğu olarak teknoloji ve inovasyon kabiliyetlerimizi geliştirmeye, rekabetçiliğimizi artırmaya odaklanıyoruz. Kültürel dönüşüm programımızın çok önemli bir parçası olarak Karbon Dönüşüm Programı’nı başlattık. Sürdürülebilirlik her zaman gündemimizdeydi ancak Karbon Dönüşüm Programı’mızla birlikte daha sistematik ve iddialı hedeflerle bu konuyu yöneteceğiz.”
DÖNÜŞÜMÜN ÜÇ AYAĞI
Karbon Dönüşüm Programı’nı üç ana başlık altında yöneteceklerini de açıklayan Çakıroğlu, programın aşamalarını da şu şekilde paylaşıyor: “Bunlardan ilki, iklimle bağlantılı risk ve fırsatlarımızın analiz edilmesi ve çıktılar doğrultusunda aksiyon planlarımızın oluşturulması. Bu kapsamda düşük karbon ekonomisine geçiş vizyonumuzun önemli adımlarından biri olarak, sıfır karbona ulaşmayı hedefleyen dünyanın önde gelen kuruluşlarını bir araya getiren ‘İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü’ne destek veren şirketler arasına katıldık. Yol haritamızın ikinci ve diğer bir önemli ayağıysa 2050 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdüne ulaşmak üzere topluluk şirketlerinin hedeflerinin belirlenmesi oldu. Yol haritamızın üçüncü ve son ayağınıysa AB Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere küresel ve ulusal ölçekte iklimi merkeze alan politika ve uygulamaların takip edilmesi oluşturuyor.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?