Sermaye alarmı!

İşte CEO’ları finansçıya dönüştüren işletme sermaye ihtiyacı artışı ve bunun getirdiği sıkıntıların 2023’e yansımaları...

14.02.2023 22:26:370
Paylaş Tweet Paylaş
Sermaye alarmı!

Özlem Aydın Ayvacı

[email protected]

Her sektörün enflasyonu birbirinden farklı… 2019’da bazı sektörlerde tek haneli, büyük kısmındaysa yüzde 17-20 bandında olan enflasyon, 2022 yılında 24 sektörün 12’sinde 3 haneye ulaştı. Yüksek enflasyon, şirketlerin stok, tahsilat, nakit akışı denklemini bozunca işletme sermayesi ihtiyacı 4-5 katına çıktı. Özetle şirketlerin günlük faaliyetlerini döndürebilmeleri için gerekli olan stok ve ticari alacak gibi varlıklarda büyük sıkıntı var. İşte CEO’ları finansçıya dönüştüren işletme sermaye ihtiyacı artışı ve bunun getirdiği sıkıntıların 2023’e yansımaları...

Son 6 aydır hemen hemen her iş insanının ajandasında işletme sermayesi ilk sıralarda yer alıyor. Örneğin Eti CEO’su Hakan Polatoğlu, enflasyonun yarattığı zorlukları nakit ve işletme sermayesine dikkat ederek yönettiğini söylüyor. Anadolu Grubu İcra Başkanı Hurşit Zorlu, işletme sermayesinin en kritik konulardan biri olduğuna dikkat çekiyor ve “Bu dönemde işletme sermayenizi ne kadar kontrol altında tutabilirseniz o kadar başarılı olursunuz. Alacakları, stokları daha aktif kullanarak iş yapmak gerekiyor” diye anlatıyor. Yeni dönemde tüm bu gerçekler ışığında CEO’lar adeta birer finansçıya dönüşmüş durumda. Erciyas Holding CEO’su Emre Erciyas, en önemli işinin işletme sermayesi ve nakit akış yönetimi olduğunu vurgulayarak liderin yeni misyonunun artık finans olduğunu doğruluyor ve “Tamamen finansçıya dönüştük. Bütün patronlar gibi biz de buna kafa yoruyoruz” diye konuşuyor. 

KRİZ BOYUTUNDA

Son bir yılda döviz kurlarında yaşanan sıra dışı yükselişin de etkisiyle üretimde kullanılan hammaddelerin maliyet artışı TL bazında 6 kata, enerji özellikle de elektrik maliyetlerindeki artışlar TL bazında 8-10 kata kadar ulaşmış durumda. Personel maliyetleriyse hem beyin göçü hem yüksek enflasyondan dolayı 2 -3 kat arttı. Bu faktörlere 2022 yılının ilk 6 ayındaki dünya ve Türkiye genelindeki güçlü tüketici talebi de eklendi ve şirketler daha pahalı girdi maliyetleriyle daha fazla adet üretmek zorunda kaldı. Bu gelişmeler sonucunda şirketlerin işletme sermayesi ihtiyacı TL bazında 4 katın üzerinde arttı. İş dünyası da özellikle işletme sermayesi ihtiyacı ve finansmana ulaşmaktaki sıkıntının artık bir kriz boyutunu aldığını ifade ediyor. Alpplas Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Öney, “Eğer bu tarafta ciddi rahatlatıcı adımlar atılmazsa 2023 yılında birçok şirketin faaliyetini sonlandırmak zorunda kalacağını görebiliriz” diyor. Yönetim danışmanı Çiğdem Güven, pandemi krizi sonrasında yeniden hareketlenmeye başlayan ekonomik ortamda iş gücü, tedarik zinciri krizi, yüksek talep, resesyon ve yüksek enflasyon oranlarıyla karşı karşıya kalan iş dünyasının işletme sermayesi ihtiyacının katlandığını belirtiyor. Ağırlıklı stok fazlası ve yüksek enflasyon etkisi nedeniyle karşılaşılan durumun pek çok sektörden irili ufaklı her şirketi sıkıntıya soktuğunu ifade ediyor. 

HAMMADDENİN PAYI BÜYÜK 

İşletme sermayesi ihtiyacındaki artış yüksek enflasyonla doğrudan ilişkili. Enflasyonu tetikleyen en önemli kalemlerden biri de tamamen dövize bağlı hammaddede fiyatları. Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, ana sanayi sektörlerini zora sokan hammaddedeki durumu şöyle anlatıyor: “Lojistik sektöründe konteyner krizinin başlamasıyla beraber olağanüstü artışlar gözlendi. Fiyatlar 2021’de 450-500 dolar bandında dengeye geldi. 2022 Şubat’ında patlak veren Rusya-Ukrayna savaşı sonrası hurda arzında yaşanan sıkıntılar nedeniyle 2022 yılının Mart ayında hurda fiyatları 680 dolar seviyesine kadar ulaştı. Savaş koşullarının ılımlı hale gelmesiyle fiyatlar 350-400 dolar bandında seyretmeye başladı.” Yayan, çelik hammadde tüketiminde yüzde 70 paya sahip olan hurdada 2022 yılında fiyatın 2019 yılına göre yüzde 80 artmasının ve enerji fiyatlarındaki yüzde 300’e varan artışların da nihai ürün fiyatlarına kısmen yansıtılabildiğini belirtiyor. Goldmaster CEO’su Sinan Bora, hammadde fiyatlarının küçük ev aletleri sektöründe 3 yıllık sürede yaklaşık yüzde 250 arttığını söylüyor ve “Bu da enflasyonu yıllık bazda yüzde 20-25 civarında etkiledi” diyor. Sarkuysan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı, bakır sektöründe enflasyonu ana hammadde girdisi olan katot bakırının prim rakamının belirlediğini söylüyor. 2019 ila 2021 sonuna kadar primde bir değişiklik olmadığını ancak 2022 yılında yüzde 30, 2023 yılına girerken de yüzde 84 gibi rekor bir artış olduğuna dikkat çekiyor. Ariş Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş, “2019’da enflasyon, yüzde 50 civarındaydı. 2022’de ise yüzde 160. Hammadde fiyat artışı, maliyet artışı, kira artışı gibi etkenler enflasyondaki artışın en büyük nedenleri” diyor. 

“DAYANMAK ZOR” 

İşletme sermaye ihtiyacını şirketler farklı şekillerde yönetiyor. Kimi kendi öz kaynaklarıyla ilerliyor, kimi halka arz gerçekleştirerek nakit akışı sağlama yolunu seçiyor kimiyse kredi alıyor. Oğuz Holding CEO’su Enes Örer, kendi öz kaynaklarıyla ilerlediklerini söylüyor. 2019’da yaklaşık yüzde 25 seviyelerinde olan içecek sektörü enflasyonunun 2022’de yüzde 200 seviyelerini aştığını belirtiyor ve ekliyor: “Sanayide elektrik yüzde 500, doğal gaz yüzde 900 seviyelerinde arttı. İşletme sermaye ihtiyacı yüzde 300 seviyesinde arttı. Bunu da kendi öz kaynaklarımızdan karşılamak için çaba sarf ediyoruz. 2023 yılında bu duruma dayanmanın imkanı yok.” Majorca Tiffany Estetica Ceramica A.Ş. CEO’su Serkan Önem, son 3 yılda hammadde fiyatlarının 3-3,5 kat arttığını söylüyor ve maliyet yükünü nasıl aştıklarını şöyle anlatıyor: “Enerji maliyetlerimiz yaklaşık yüzde 800-900 arttı. 2021 yılında halka arz sayesinde ciddi bir nakit akışı sağladık. Ayrıca şirketimiz sermaye piyasası borçlanma araçlarını da aktif olarak kullanıyor, bu nedenle işletme sermayemizde ciddi bir ihtiyaç açığı olmadı.” Mapei Türkiye Genel Müdürü Selman Tarmur, yapı kimyasalları sektöründe son 3 yıllık enflasyon artışının yüzde 200 olduğunu söylüyor. Tarmur, şöyle açıklıyor: “2019 ve 2022 yılları arasında hammadde fiyat artışımız yaklaşık yüzde 200 olurken elektrik tarafında 9-10 kat maliyet artışı oldu. Sektörümüzde çok hızlı büyümeden kaynaklı olarak 2019-2022 yılları arasında işletme sermaye ihtiyacımız 6 kata çıktı. Bu duruma sermaye artışları ve kredi kullanarak çözüm buluyoruz.” 

İŞÇİLİKTE DOMİNO ETKİSİ

İşletme sermayesi ihtiyacını artıran enflasyonun bir diğer nedeni işçilik maliyetlerindeki artış. Netaş CEO’su Sinan Dumlu, BT ve telekom sektöründe çip krizi ve lojistik kaynaklı sorunların yanı sıra özellikle işçilik maliyetlerinin 4 kat arttığına dikkat çekiyor. Majorel CEO’su Soner Caşur, müşteri hizmetleri sektörünün ana maliyet kaleminin personel giderleri olduğunu söylüyor ve “Sektörde 2019-2022 arasında Türkçe hizmet verilen işlerin işçilik maliyetlerinde artış yüzde 172 seviyesinde gerçekleşirken, şirketimizdeki gibi Almanca, İngilizce, Hollandaca, Fransızca gibi farklı dillerde yurt dışına hizmet verilen işlerin işçilik maliyetlerindeki artış yüzde 250 seviyelerine ulaştı” diyor. Gencallar CEO’su Ahmed Gencal, hazır giyim perakendeciliğinde ücret giderlerinin 2019’a kıyasla yüzde 161 arttığına dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor: “Sektörün asıl sorunu ciroların artışında önemli güç olan satış primlerinin toplam gelir içindeki payının azalıyor olması. Bu durum çalışanların gözünde primin cazibesini azalttı. Bunu çözebilmek adına sektör, prim oranlarını revize etme yoluna gidiyor. Bu, çalışanlarımız açısından pozitif gözükmekle birlikte tüketici fiyatları üzerinde yeni bir artış baskısı yaratıyor. İşletme sermayesi ihtiyacımız 2019’a göre yüzde 54 artmış durumda.” BLC Group Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Balcıoğlu, personel maliyetlerinde Aralık 2022’ye kadar yaklaşık yüzde 250 artış olduğunu belirtiyor. 2023 asgari ücret tespitiyle artışın devam ettiğini belirtiyor. Sektördeki şirketlerin maliyet artışlarını fiyatlara tam olarak yansıtamadıkları için ya zarar ettiklerini ya da kâr edemediklerini anlatan Balcıoğlu, “Kârla beslenemeyen işletme sermayeleri maalesef yetersiz hale geldi. Son 3 yıl içinde ihtiyaç duyulan işletme sermayesi TL bazında yüzde 400 arttı. Çözüm olarak stok yönetimiyle kaynak oluşturduk. Son olarak şirkete ortaklar alarak nakit sermaye artışı sağladık. İhtiyaç devam ederse kredi kullanmayı planlıyoruz” diyor. TUSİD Başkanı Güçlü Kaplangı, “İşçilikte yüzde 200’ü geçen artış var. İşçilik maliyetlerine yansıyan yol, yemek, servis diğer kıdem, ihbar gibi maliyetler onun dışında işçilere ya da çalışanlara verilen sosyal haklar olarak da baktığımızda yüzde 200- 220’leri bulan bir artış söz konusu” diye anlatıyor. 

DEĞİŞİM YANSIDI MI?

Ankutsan Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Kesgi, işletme sermayesi ihtiyacının TL bazında ortalama yüzde 400, döviz bazında ise ortalama yüzde 70 arttığına dikkat çekiyor. Kesgi, “Artan işletme sermayesi artışına paralel olarak bir yandan kredi hacimleri artarken diğer yandan daha etkin stok yönetimi ve tahsilat yönetimine yönelik çalışmalara önem veriliyor” diyor. Armatür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, armatür sektörünün de enerji, işçilik, döviz kuru artışı gibi pek çok artıştan etkilendiğini belirtiyor. Turhan, sektörde vadelerin de kısaldığına dikkat çekiyor ve “Vadeler 180 günlerden 120 güne kadar kısaldı. Satışlar hala uzun vadeyle ancak alımlarda vadeler kısaldı. Bu nedenle şirketler sermayede yetersiz kalıyor” diyor. Sektörün işletme sermayesi ihtiyacının en az 3 kat arttığına dikkat çeken Turhan, “Bankalardan düşük faizli kredi kullanımına yönelim oldu. Ancak bankalar şu anda ürün karşılığı kredi veriyor. Bu nedenle sektör nakit akışında sıkıntılar yaşıyor” diye anlatıyor. ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz, “Enflasyon bu kadar hızla yükselince, yarın ürünün kaç lira olacağı konusunda belirsizlik olunca iş insanları olarak doğal tepkimiz malı peşin satmak. Peşin satıp hemen yerine yeni mal koyalım, hammadde temin edelim ve enflasyondan en az etkilenelim diye çabalıyoruz” diyor. Geçmişte 2-3 ay olan vadelerin artık asgari yüzde 50 peşin, kalanı en fazla 1 ay olmak üzere vadeliye döndüğünü açıklayan Öksüz, en az 2 katına çıkan işletme sermayesi ihtiyacını karşılamanın zorlaştığını anlatıyor. Öksüz, “Faizler düştü gibi gözükse de ihtiyaç duyulan meblağların çok altında kredi bulunabiliyor. Bu da çok büyük bir sorun. Üyelerimizin ticaretlerini geliştirebilmek için yurt dışında pazar arama faaliyetlerini artırdık” diyor. Saray Bisküvi ve Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Samed Özdağ, bisküvi, çikolata, şekerleme sektöründe hammadde fiyatlarının son 3 yılda yüzde 320, enerji fiyatlarının yüzde 680 ve işçilik maliyetlerinin yüzde 180 arttığını söylüyor. Vadelerin 90 günden 40 güne düştüğünü belirtiyor. Özdağ, “İşletme sermayesi ihtiyacımızın artışına özkaynakta sermaye artışı ve reeskont kredileriyle çözümler üretiyoruz” diyor. 





YAKIN TEHLİKE

İş dünyasının tüm temsilcileri işletme sermayesi ihtiyacı ve finansmana ulaşmadaki sıkıntıyı aşmalarını sağlayacak çözüm arayışında. Alpplas Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Öney, özellikle son 1,5 yıl içinde işletme sermayesi ihtiyacının çok ciddi şekilde arttığını söylüyor. Öney, şöyle devam ediyor: “Hammadde tedarikinde yaşanan sıkıntılar alımların peşine dönmesine, yüksek stok seviyeleriyle çalışılmasına neden oldu. Aynı dönemde maalesef ülkemize has yaşadığımız iç ekonomik problemler dış kaynak kullanım maliyetlerini çok ciddi oranda artırdı. Son 3-4 ayda borçlanma maliyetleri kağıt üstünde aşağıya doğru gelse de reel olarak krediye ulaşım imkansıza yakın bir hal aldı. Piyasada az miktarda bulunan nakit, finansmana getirilen yasal kısıtlamalar piyasanın gerçeklerinden uzak kaldı. Şirket olarak son 3 yılda finansal dış kaynak kullanım tutarımızı 10 kat artırdık. Buna rağmen işletme sermayesi ihtiyacının tamamını karşılayamıyoruz. Kısa vadede bu sorun bir şekilde yönetilse bile bizim gibi yüksek teknoloji üretim yapan bir sanayi kuruluşu için elzem olan yatırımları kısmak veya iptal etmek zorunda kalıyoruz. Bu durum uzun vadede bizim gibi şirketlerin küresel rekabette geri kalmasına neden olacaktır.” Gelişen Ev ve Yaşam Eşyası Markaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çığır Şahin de oldukça endişeli. Şahin, “Sektörümüzün işletme sermayesine olan ihtiyacı son 3 yılda 4 kart arttı. Erişim sağlayabildiğimiz kadar kredi ve finansman kullanıyoruz ama bunların büyük bir kısmı özel banka kredilerinden oluşuyor. İşletmelerimizin öz sermaye oranı gittikçe azalıyor, yakın ve orta vadede bunu büyük bir tehlike olarak görüyorum” diyor. SUDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karamehmetoğlu, Ortalama Net Çalışma Sermayesi (NÇS) ihtiyacının yüzde 200’e yakın arttığını söylüyor ve “NÇS ihtiyacını azaltmak adına stok süreleri ve miktarının azaltılması için minimum alımlarla dengeleme yapılmaya çalışılıyor. Alacak tahsilat süreleri iyileştirilse de maalesef bu oran beklenen seviyelere çekilemedi” diyor.


“VADELERDEKİ DEĞİŞİM ETKİLİ”
ELVAN ÜNLÜTÜRK SUN TEKSTİL YÖNETİM KURULU BAŞKANI

ÜRETİMİN BEDELİ 
Hammadde fiyatlarımız son üç yılda Euro bazında yüzde 50 artış gösterdi. TCMB ortalama Euro kuru baz alındığında bu, TL bazında yüzde 310 oranında bir artışa denk geliyor. Ocak 2021’den Eylül 2022’ye yani sadece 18 ayda doğal gaz birim maliyetleri 13 kat, elektrik birim maliyetleri 10 kat yükseldi. Ocak 2022’den Eylül 2022’ye doğal gaz birim maliyetleri 3 kat, elektrik birim maliyetleri 4 kat arttı. İşçilik maliyetlerimiz 2019 yılından beri yüzde 185 yükseldi.

“TAHSİLAT SÜRESİ DÜŞTÜ” Tahsilat günleri artık en fazla 30-45 gün, eskiden 90 gün civarındaydı. Döviz bazında da aynı sürelerden bahsediyoruz. Bu faktörler ve değişkenler pek çok sektörün işletme sermayesi ihtiyacını artırdı. Hazır giyim, konfeksiyon ve tekstil hammaddeleri sektörlerinin çalışma prensipleri dolayısıyla, üreticilerin girdiği hammadde ve stok yükü önemlidir. Ek olarak sanayi işletmelerinin uzun ve kısa vadeli makine yatırımlarının getirdiği finansal yükümlülükler ve borçlanma gibi konular nedeniyle doğal olarak işletme sermayesinin çok iyi yönetilmesi gerekir. Vadelerdeki değişim dolayısıyla da sektör genelinde işletme sermayesi ihtiyacı çok arttı.



ŞİRKETLER İŞLETME SERMAYESİNİ NEREDE ARADI?
KAAN KİZİROĞLU SERVO CAPITAL YKB

“BANKALAR İHTİYACI KARŞILAYAMADI” 
2022’nin özellikle ilk döneminde bankalar döviz kurunun bir anda hızlı artmasından dolayı şirketlerde ortaya çıkan işletme sermayesi ihtiyacını karşılayamadı. Şirketlere açtıkları kredi limitlerini hızlı bir şekilde revize edemediler. Buna hem sermaye yapıları izin vermedi hem döviz kuru artışının şirketlere olan etkilerini gözlemlemek istediler.

KÖTÜ GÜN SERMAYESİ 2022’inin 2’nci yarısında yürürlüğe giren bankacılık regülasyonlarında döviz istikrarı odaklı değişiklikler, küresel para sıkışıklığıyla birleşince, şirketlerin işletme sermayesi kredilerine erişimi zorlaştı. Şirketlerse işletme sermayesi bulamadıklarında kötü gün hammadde stoklarını işleyerek faaliyetlerine devam etti. Gayrimenkul gibi faaliyet dışı varlıklarını elden çıkardılar ve elde edilen nakdi işletme sermayesinin finansmanında kullandılar. Kârlı geçen 2021 yılının birikmiş kârları ve hesaplardaki nakit de işletme sermayesi finansmanında kullanıldı. Yurt dışında fonu olan şirket sahipleriyse gerektiğinde bu fonları şirketlerini desteklemek için şirketlerine soktu.

YENİ KANALLAR Ama en fazla gördüğümüz, piyasada birbiriyle iş ilişkisi içinde olan oyuncuların, ticari alacak ve borçlarda birbirlerine vade açması oldu. Uzayan vadeler finansal sistemdeki bankaların ve faktoring şirketlerinin ürünleri arasındaki çek, senet ve elektronik fatura iskontosu gibi enstrümanların normalden yoğun kullanımına neden oldu. İhracatçı şirketlerse yeni bir kanal bularak yurt dışına yaptıkları vadeli satışları da yurt dışı bankalarda, Türkiye risk priminden daha ucuz maliyetlerle vadesinden önce kırdırarak ilave işletme sermayesi sağladı.



ÖZLEM ULAŞ DELOITTE TÜRKİYE BİRLEŞME VE SATIN ALMA LİDER
“HALKA ARZLARDAN ELDE EDİLEN KAYNAK İŞLETME SERMAYESİ İHTİYACINDA KULLANILDI”

HALKA ARZ TALEBİ NEDEN ARTTI?
2019 ve 2020 yılında 10’un altında olan birincil halka arz sayısı, 2021 yılında 50’nin üzerine çıktı. 2022 yılında da yaklaşık 35 halka arz gerçekleşti. Son yıllarda finansman kaynaklarının azalması, özel sermaye fonlarının yeni yatırımlara karşı çekimser davranması ve piyasalarda yatırımcının risk algısını artıran gelişmeler nedeniyle şirketler tarafından halka arza olan talep arttı. 2019 yılından beri gerçekleşen 100’ün üzerinde halka arz işlemi bunun kanıtı niteliğinde. Yaratılan fonlar, yatırım finansmanı, büyüme ve işletme sermayesi finansmanı olarak kullanıldı.

STOKLAR ETKİLEDİ İşletme sermayesi bir şirketin günlük faaliyetlerine devam edebilmesi için gerekli olan stoklar, ticari alacaklar ve ticari borçların oluşturduğu, aynı zamanda bir yıl içerisinde paraya çevrilebilen dönen varlıklarının toplamıdır. Şirket büyürken işletme sermayesi ihtiyacı genellikle artar, bu nedenle bu ihtiyacın karşılanması şirketin büyümesinin devamlılığı açısından gereklidir. Pandemiyle emtia fiyatlarının artması ve tedarik zincirindeki kesintilerin veya değişikliklerin daha stoklu şekilde çalışmayı gerektirmesi nedeniyle işletme sermayesi ihtiyacında bir artış oldu. Dolayısıyla halka arzlardan elde edilen kaynağın işletme sermayesi ihtiyacında kullanıldığını varsaymak yanlış olmayacaktır.
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz