Capital 20 şirketin stok karnesini çıkardı...
Özlem Aydın Ayvacı
Pandemi etkisiyle son 2 yılda stokta dengeler şaştı. Bazı şirketler müşteri talebine daha hızlı yanıt verebilmek bazıları hammadde ve yarı mamul krizinden etkilenmemek için daha fazla stoka çalışır hale geldi. İşleri pandemiyle açılan ve hammadde sıkıntısı çekmeyenlerse stok devir hızını daha iyi yönetmeyi başardı. Ama kesin olan şu ki her şirketin stok maliyeti ciddi oranda arttı. Capital 20 şirketin stok karnesini çıkardı.
Son dönemde sektörlerin çoğunda hammadde tedarikinde sorunlar yaşanıyor. Otomotiv, enerji, elektrik elektronik, savunma, tekstil, beyaz eşya ve mobilya bu sektörlerin başında geliyor. Uzmanların ve sektör temsilcilerinin çoğu, tedarikte yaşanan krizin henüz başlangıç olduğu konusunda hemfikir. Örneğin Anadolu Grubu Otomotiv Grup Başkanı Bora Koçak, “Otomotivde büyük krizi henüz yaşamadık. Çip sorununun da diğer sorunların da en büyüğünü bundan sonra göreceğiz” diye konuşuyor. Çip krizinin yalnızca otomotiv sektörüne faturası 210 milyar dolar. Krizin küresel ekonomiye maliyetinin ise 500 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Yaşanan bu gelişmeler, sektörlerdeki stok sürelerini de yakından etkiliyor. Öyle ki eskinin verimlilik adına başvurulan “just in time” (zamanında üretim) yaklaşımı pek çok sektör tarafından rafa kaldırılmış durumda. Stok maliyetlerindeki artışlardan dolayı henüz stok sürelerinde artışa gitmeyen şirketler bile garantili alım olacağını düşündükleri ürünlerde önümüzdeki dönem için sürenin artacağını öngörüyor. Enerji sektörü danışmanlarından Burak Gökçe Çavuş, elektronik, beyaz eşya, otomotiv ve savunma sanayi başta olmak üzere elektronik kart ve çip ihtiyacı duyan tüm sektörlerin 2023 yılının kesin siparişlerini verdiklerini söylüyor. “Elektronik ve yarı mamul hammaddede normalde açık sipariş usulü çalışan bu şirketler, hem hammadde hem çip krizi nedeniyle 1,5-2 yıl öncesinde kesin siparişlerini verip ödemelerini yaptı ve stok maliyetlerine de katlandılar” diyor. Goldmaster CEO’su Sinan Bora da “Hammadde fiyatları ve çip krizi nedeniyle önceden stok maliyetine katlanmazsak daha sonra ya tedarikte sıkıntı yaşayacağız ya da daha yüksek fiyata alım yapacağız. O yüzden daha önce üretimden 3 ay önceki stoku ayarlamaya çalışırken bugün 9 ay sonraki ürünün stokunu çözmeye çalışıyoruz. İşimiz çok zor” diyor.
SÜRE KATLANDI
Farklı sektörlerden 20 şirketi kapsayan araştırmamıza göre Orka Banyo, Goldmaster, Aktaş, Karcher Türkiye, Muratbey, Doğtaş Kelebek, Almaxtex ve Ege Seramik stok süresini son 2 yılda 3 kata varan oranlarda artırdı. İki şirkette stok tutma süresi değişmezken 9 şirkette bu süre azaldı. Stok tutma süresini 30 günden 90 güne çıkararak 3’e katlayan Orka Banyo’nun genel müdürü Nalan Yılmaz, pandeminin Türkiye’nin küresel ölçekteki ticaret hacmini, hem ihracat hem ithalat dinamiklerini değiştirerek olumlu etkilediğini söylüyor. Yılmaz, dünyada ertelenen ihtiyaçların kapanma sonrasında yoğun bir talebe dönüşmesiyle hammadde üreticilerinin talebi karşılayamadığını belirtiyor ve “Ek olarak lojistik tedarik problemi özellikle Çin’den ithalat yapan perakendecileri Türkiye pazarına yöneltince siparişler arttı” diyor. 2021 yılında pandemiden dolayı talebin artmasıyla bitmiş üründe aylık toplam talebin yüzde 15’ini stoklarında bulundurduklarını belirten Yılmaz, “Fakat bazı yarı mamul ve hammadde ürünlerinde bu süre 2-3 aylık stok miktarı olarak depolanıyor. Çünkü bazı hammadde ve yarı mamul üretim süreleri uzun. Bazı stratejik hammadde ve yarı mamul ürünlerinin stok maliyetinde de yüzde 20 artış oldu” diye anlatıyor. Stok süresi katlanan bir diğer şirket, otomotiv yan sanayide dünyada söz sahibi olan Aktaş Holding. Aktaş Holding İcra Kurulu Başkanı İskender Ulusay, tedarik zinciri aksamalarından dolayı emniyetli olmak amacıyla ortalama 80 gün stokla çalıştıklarını söylüyor. İki yıl önce bu rakamın 55 gün olduğunu belirten Ulusay, şöyle devam ediyor: “Artışın nedeni hammadde bulunabilirliği ve ani fiyat dalgalanmalarından daha az etkilenebilmek. Önümüzdeki 6-9 ay daha hammaddeye ulaşımda aksamalar yaşayacağız.”
PANDEMİ ETKİSİ
Stok süre ve maliyet artışlarının en önemli nedeni pandemiyle oluşan yeni durum. Karcher Türkiye Genel Müdürü Gökhan Gökmen, pandeminin stok tutma süresini 10 gün artırdığını söylüyor. Makine grubunda 60, yedek parça aksesuar için 120 gün stoklu ilerlediklerini ifade eden Gökmen, “Tüketici talebini hızlıca yanıtlamak, tüketicilerimize daha hızlı çözüm sunabilmek adına daha fazla stok tutmaya başladık. Stok maliyetimiz son 2 yılda yüzde 118 arttı” diyor. Muratbey Peynirleri Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol, 2021’de üretimlerinin sadece yüzde 7,8’inin stoka yönelik gerçekleştiğini ama pandemi öncesi daha düşük stoklarla çalıştıklarını söylüyor. Erol, stoklarda yaşanan değişimi şöyle açıklıyor: “Alışılagelmişten farklı satın almalar, ani talep artışları, ambalajlı ürün tercihindeki yükselişin yanında hammadde, sarf malzeme gibi ihtiyaçlarımızın temin sürelerinde uzamalar oldu. Lojistik hizmetlerindeki aksamalar nedeniyle müşterilerimize tedarik sıkıntısı yaşatmamak, taleplere hızlı ve eksiksiz cevap verebilmek, vatandaşların bulamama, erişememe kaygılarını giderebilmek üzere stoklarımızı bir miktar daha artırdık. Dış kaynaklı aksamalardan etkilenmeyecek şekilde planlamalarımızı yaparak tüm taleplere hızla cevap verebilecek şekilde aksiyon aldık. Bu doğrultuda da daha fazla stoklu çalışmaya özen gösterdik.” Beyaz Kağıt Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Doğrul, pandemi döneminde satışların artmasına bağlı olarak stok tutma gün sayısının gerilediğini ve hammaddede 63 günden 50 güne düştüğünü belirtiyor. “Pandemi döneminde temizlik ve hijyenik ürünlerin tüketimi artınca, üretim miktarları satış miktarlarına daha da yaklaştı. Nihai üründeyse stok süremiz 11 günden 9 güne geriledi” diyor. Stok maliyetleri de son 2 yılda yüzde 37 artan şirkette maliyetleri aşağı çekmek için yalın üretim teknikleri uyguladıklarını söyleyen Doğrul, “Hedefimiz üretim için gerekli hammadde stokunda 2 gün” diyor.
OPTİMUM SEVİYE
Ege Seramik’te stok maliyeti artışı son 2 yılda yüzde 38 seviyesinde gerçekleşti. Şirketin az da olsa stok artırımının önemli bir nedeninin ihracatta konteyner bulma sıkıntısı olduğu ifade ediliyor. “Bu da sattığımız malın sevk edilememesine neden oldu. Uyguladığımız politika sayesinde önemli bir stok problemimiz yok. Ancak sektörde ihracatı az olan şirketlerde stok şişmesi olduğunu duyuyoruz” diye açıklayan yetkililer, önümüzdeki döneme dair “Fazla stok tutmamaya çalışacağız. Satamayacağımız ürünü üretmeyeceğiz. İhracata ağırlık vermeye devam edeceğiz” diyor. İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık da siparişe göre üretim yaptıklarını ancak üretim lotlarından ve geçmişten gelen iptal olan ürünlerden dolayı stoklarının olduğunu söylüyor. Stoklarının büyük çoğunluğunun sevk bekleyen müşteri stoklarından oluştuğunu ifade eden Varlık, “Satışa göre pozisyon almaya devam edeceğiz, uzun vadeli perakende bazda ihracat bağlantıları yaparak verimliliği artırıp boş kapasitelerimizi devreye alarak garantili satışlarda stok tutacağız” diyor. Optimum stokla hayatına devam etmeyi başaran şirketler de var. Bunlardan biri Yeşim Grup şirketlerinden Almaxtex. Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, Yeşim’de uzun yıllardan bu yana uygulanan yalın yönetim sistemleri doğrultusunda optimum stokla işlerini yönetmeye devam ettiklerini söylüyor. Şankaya, “Buna bağlı olarak şu an içinde bulunduğumuz COVID-19 sürecinden de bu yönde olumsuz etkilenmedik. Bundan sonra da bu bakış açımızla yol almaya devam edeceğiz” diyor.
KUR ARTIŞINA KARŞI STOK
Gündemde faiz indiriminin sonrasında daha da volatil hale gelen kur var. Kur artışına göre konumlanmak oldukça zor olsa da buna odaklanan şirketler de mevcut. Fersan Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürhan Güven, işleri hasat zamanına bağlı olduğu için stok seviyelerinin aynı olduğunu söylüyor. Küresel hammadde krizinden kaynaklı maliyetlerinse yüzde 60 arttığına dikkat çeken yönetici, “Hammadde ve ambalaj girdilerimizin çoğunluğunu döviz bazlı satın aldığımız için daha fazla stok tutup kur artışlarına karşı daha iyi konumlanmayı hedefliyoruz” diyor. Cotton Box Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Turgut, pandemide ev tekstiline olan talep artışıyla yüzde 50 stoka, yüzde 50 satışa yönelik üretim yaptıklarını söylüyor. Turgut, “Yaptığımız işin doğası gereği stok tutmak zorundayız. Yurt içinde 2-7 gün içinde, yurt dışında standart üretimde 7-10 gün, özel üretimde ise 30-45 gün içerisinde sevkiyat yapmalıyız. Bu durum mecburen stok yükünü taşımamızı gerektiriyor. İplik ve ham bez olarak olması gereken stok, baskı ve boyadan geçmiş, terbiye edilmiş yarı mamul stok ve konfeksiyon yapılmış hazır mamul stok olmak üzere 3 aşamalı stok tutuyoruz. Bugünün ticaretinde stok yükü istenmeyen bir unsur. Daha hızlı hizmet verebilmek için üretimimizi artırdık ve buna bağlı olarak stok yükümüz çoğaldı. Stok devir hızımız artarken, genişleyen ürün yelpazesi sebebiyle stok yükümüz de stok maliyetimiz de arttı” diye anlatıyor. Turgut, “Az stokla yürüyebilmek başarı. Yapmamız gereken stok devir hızını 90’dan 60 güne düşürebilmek. Stok devir hızını yıllık 6 yapabilirsek stok bizi rahatsız etmez” diyor. Alliance Healthcare Yatırım Holding CEO’su Selim Taşo da stok oranlarının ve 45 gün olan stok tutma süresinin değişmediğini ifade ederken maliyetlerin arttığını belirtiyor. Taşo, “Maliyetlerimiz yüzde 20 arttı ama stok stratejimiz değişmeyecek” diyor.
BAŞARI NASIL GELDİ?
Son 2 yılda pandemi şartlarına rağmen stok verimliliği ve iyileştirmesi konusunda son derece iyi performans sergileyenler de var. Örneğin Jumbo, son 2 yıllık stok performansında 2019 ile 2020 arasında stok günü devir süresini yüzde 40, 2020 ile 2021 arasında da yüzde 7 iyileştirmeyi başardı. Jumbo Genel Müdürü Sami Hotak, “Stok verimliliğimizi artırmada yeni satış kanalları ve eklenen kategorilerin büyük katkısı oldu. Ciddi manada stok eritme şansı yakaladık” diyor. Stok maliyetlerini de ciro artışıyla verimli yönettiklerini belirten Hotak, “Son 2 yılda stok maliyetlerimiz yüzde 55 artış gösterirken ciro artışımız yüzde 88 oldu. Stok maliyetlerine nazaran yüksek ciro artışı şirketimizin doğru stok seçimi ve işletme sermayesi ihtiyacını verimli kullanımından kaynaklanıyor” diye anlatıyor. Silverline Ankastre Satış Pazarlama Direktörü Mehmet Aygül, 2021 yılında stok devir hızlarının 20 gün olduğunu söylerken 2 yıl önce bu sürenin 33 gün olduğunu belirtiyor. Şirketin stok maliyetlerii bu süreçte yüzde 10 artarken stok devir hızının da artması stok maliyetinin seviyesini düşük tutmuş. Aygül, “Son aylarda talepte yavaşlama var. Doğru öngörüler ve planlama yapılmaması halinde ciddi anlamda stokla karşı karşıya gelinebilir. Öngörüye göre değil talebe göre üretim planlaması yapıyoruz” diyor. BLC Group Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Balcıoğlu, Çabasan Tekstil’de stokta ciddi iyileşme elde ettiklerini belirtiyor. Balcıoğlu, şöyle anlatıyor: “Tekstilde dev markalar dahil stok azaltma stratejisini pandemiyle beraber başlattı. 2021 yılında da bu strateji devam ediyor. Biz de bu trende ayak uyduranlardanız. Şu an yüzde 100 satışa yönelik üretim yapıyoruz. Zaten sektörün hareketli olması da üretimin sadece siparişlere yetmesine sebep oluyor.”
“ÜRETİMİN ODAĞI SATIŞA YÖNELİK İLERLEDİ” İSMAİL DOĞAN DOĞTAŞ KELEBEK GRUP CEO’SU ANA STRATEJİ Pandemi dönemi ve hemen ardından gelen taleplere hızlı cevap verebilmek ana stratejilerimizin başında geliyordu. Bu nedenle üretimin odağı da satışa yönelik olarak ilerledi. 2021 yılında üretimin yüzde 74’ünü satışa, yüzde 26’sını stoka yönelik yaptık. 2019 yılında bu oranlar yüzde 69’a yüzde 31 idi. Bu değişimdeki temel sebep pandeminin tüm üretim sektörlerine olan etkisi ve hammadde tedarik süreçlerindeki zaman değişimleri oldu. “ARTIŞI ÖNGÖRDÜK” 2021 yılında stok tutma gün sayımız 231 gün, 2019 yılında ise bu süre 197 gündü. Stok tutma süresinin artmasının temel nedenlerinin başında teslimat sürelerini kısaltarak müşteri memnuniyetini artırmak geliyor. Bununla birlikte satışlarımızdaki artışların da elbette büyük bir etkisi var. Örneğin 2021 yılının Temmuz kümüle satışları, 2 yıl öncesinin aynı dönemine göre yüzde 143 artış gösterdi. Son olarak pandemi döneminde piyasada daralma yerine, pandemi sonrası yaşanan kuvvetli talep artışını öngörerek stoklarımızı da bu doğrultuda planladık. “MALİYET ARTTI” Son 2 yılda yüzde 23 oranında bir stok maliyeti artışımız bulunuyor. Pazarda yer alan oyuncuların yarattığı sıkı rekabet, daralan kârlılıklar, artan maliyetler nedeniyle satışlarımızı ve hedeflerimizi agresif bir şekilde artırarak pazar payımızı da yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda kapasite kullanım oranlarımızı, verimliliklerimizi, kârlılıklarımızı maksimum olacak şekilde planlıyoruz. |
“HAMMADDE STOKLARI DİKKATLE İZLENMELİ” ERSİN KENAN KAYALAR KAYALAR KİMYA YÖNETİM KURULU BAŞKANI “GERİYE ÇEKTİK” Stoka üretimimiz yüzde 15’ten yüzde 10’a geriledi. Bu oranı üretim verimliliğimizi artırarak düşürdük. Bayilerimizle çalışarak sipariş planlamamızda revizyon yaptık. Aylık sipariş girişlerini sağlayarak daha düzenli üretim yapmaya başladık. Hammadde stoklarımız da 2 yıl önce 75 günken şu anda 45 güne düştü. Son 2 yılda stok birim fiyatlarında ortalamada döviz bazında yüzde 38 döviz artış oldu. Fakat stok depolama gün sayımızdaki azalış finansman yükümüzü az da olsa geriye çekti. “İTHALATA BAĞIMLI” Kimya sektörü neredeyse yüzde 90 ithalata bağımlı bir sektör, bu nedenle hammadde stoklarının dikkatle izlenmesi gerekiyor. Pandemi sonrası dünya hammadde üretimindeki dengesizlikler ve birim fiyatlarının artışı bizi ister istemez daha fazla stok tutmaya itiyor. Aksi takdirde birkaç hammadde yüzünden tüm üretim etkilenebiliyor. “PLANLI GİRİŞ TALEP EDİYORUZ” Ayrıca dünyada üretimin artması bu hammadde üretim planlamalarını negatif olarak etkileyebilecek. Ve hammaddeye ulaşımımızı daha da zorlaştıracak. Bu nedenle tüm planlamalarımızı en az 2-2,5 aylık hammadde stoku yapacak şekilde yapmayı düşünüyoruz. Müşterilerimizden de bu konuda anlayış bekliyor ve planlı sipariş girişlerini talep ediyoruz ki biz de hammadde sağlayıcılarımıza doğru siparişler geçebilelim. |
“SİPARİŞE GÖRE ÜRETİM YAPIYORUZ” TÜLAY HACIOĞLU ŞENGÜL MAYSAN MANDO GENEL MÜDÜRÜ KÜRESEL KRİZ ETKİLEDİ Küresel konteyner krizi, küresel tedarik zincirindeki kısıtlamalar, emniyet stok seviyesinin yüksek tutulması zorunluluğu ve OEM’lerdeki ani ve büyük ölçekli duruşlar nedeniyle stok süreleri nispeten de olsa uzadı. Stok maliyetlerinin de 2019’a kıyasla artması durumu var. HEDEF TALEBE YANIT VEREBİLMEK Üretimi ve temini uzun süren ancak talebi belli bir seviyede olan ürünlerden stok tutmayı planlıyoruz. Bu stokların, müşteri taleplerindeki yoğun değişikliğe hızlı cevap verebilecek ancak finansal olarak minimum yük yaratacak seviyede olmasını sağlayacağız. Bu sayede, pazarda oluşan ani müşteri taleplerine daha hızlı cevap verebilir duruma gelmeyi hedefliyoruz. NE YAPIYORUZ? Yine de genel olarak Türkiye’nin en büyük amortisör üreticisi Maysan Mando olarak büyük ölçüde stoka değil siparişe yönelik üretim yapıyoruz. Sadece bazı müşterilerimizin bazı ürünlerinde, müşterilerimizle yaptığımız özel anlaşmalar çerçevesinde stok tutuyoruz. Yenileme pazarındaysa distribütörlerimiz aracılığıyla pazarda ürün bulunurluğu sağlıyoruz. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?